Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

hasanuygar

Φ Üyeler
  • İçerik Sayısı

    14
  • Katılım

  • Son Ziyaret

hasanuygar tarafından postalanan herşey

  1. Genel Eklemeler: 1. Site Adı? Okey ve Canlı sohbet Siteleri 2. Site Adresi? https://www.okeyat.com 3. Sitenin Açıklaması (Sitenin kendi açıklaması sizin değil) okey oyna, okey, okeyat, mobil okey oyna, canlı okey oyna, bedava okey oyna, eşli okey oyunu 4. Sitenin hizmet verdiği alan / dizin? Eğlence Sohbet Neden Öneriyorsunuz Soruları: 1. Sitenin ekleme kriterlerine göre artıları nedir? Sohbet Arkadaşlık seviyeli sohbet ve hoşgörü 2. Sitenin ekleme kriterlerine gore eksileri nedir? Yayılmamış olması 3. Sizce bu sitenin diğer sitelerden (aynı alandaki) farkı nedir? Ücretsiz okey oynama ve sohbet radyo oyun portalı ücretsiz hizmet 4. Bu site size neden hitap ediyor veya neden öneriyorsunuz, açık ve net şekilde yazınız? Samimi dostluklar kurmak için ideal site 5. Siteyi bir cümle içinde en iyi nasıl anlatabilirsiniz. Seviyeli okey salonu
  2. Cenaze ölü demektir. Cenazelerle ve ölmek üzere olan hastalarla ilgili müslümanların yapması gereken vacipler ve vazifeler şöyledir: ÖLÜM SIRASINDA YAPILACAK İŞLER : Ölüm sırasında yapılacak müstehap hareketler şunlardır : 1-) Hastayı kıbleye doğru sağ yanı üzerine çevirmek. 2-) Hastaya şehadet kelimesini hatırlatmak ” hastanın yanında şehadet kelimesi söylenir. Fakat söylenmesi için ısrar edilmez. 3-) Hastanın yanında Kur’an ” özellikle yasin süresini” okumak 4-) Hastanın yanında hayır duada bulunulur. Hasta ölünce ağzı kapatılır. Bir bez ile çenesi bağlanır ve gözleri yumulur. Elleri yanlarına uzatılır ve üstüne bir örtü çekilir. Dinimizde Cenazenin Yıkanması: Yıkanacak ölü teneşir veya yüksek bir yere konur. Yıkayacak kişi eline bir bez sardıktan sonra ölünün avret yerlerini yıkayıp temizler. bundan sonra ağzına ve burnuna su vermeksizin ölüyü abdest aldırır. Daha sonra su dökerek başı ile bedeni sabunlu ılık su ile yıkanır. Sonra sol yanına çevirerek sağ tarafı yıkanır. Her organı üç defa yıkamak sünnettir. Suyun zor ulaşacağı organları da ovularak yıkanmalıdır. Ondan sonra sağ tarafına çevirerek sol yanı yıkanır. ölü oturur duruma getirilerek sol yanı yıkanır. ölü oturur duruma getirilerek karnına hafifçe bastırılır. Eğer ölüden cenaze yıkandıktan sonra bir şey çıkarsa yıkanıp giderilir : yeni den yıkanması ve abdest aldırması gerekmez. Böylece yıkanma işlemi biten bir ölü havlu veya benzeri bir şey ile kurulanır , sonra kefenlenir. Erkek cenazeyi erkek , kadın cenazeyi kadın yıkar. Kadın , kendi kocasını yıkayabilir , fakat erkek kendi eşini yıkayamaz. Diğer üç mezhep imamına göre erkek de karısının cenazesini yıkayabilir. Kadın cenazeyi yıkayacak kadın , erkek cenazeyi yıkayacak erkek bulunmadığı durumda cenazeye teyemmüm ettirilir Ergenlik çağına yaklaşmış kız çocuğunu da kadın yıkar. Küçük yaştaki kız çocuğunu erkeğin , küçük yaştaki erkek çocuğunu da kadının yıkaması caizdir.
  3. Cenaze Şöyle Taşınır: Sünnet olan cenazeyi dört kişinin dört taraftan yüklenerek taşımasıdır. Her taraftan onar adım olmak üzere toplam kırk adım taşımak müstehaptır. böyle biri mümkünse cenazeyi önce ön tarafından sağ omzuna , sonra ayak tarafından sağ omzuna , sonra ön tarafından sol tarafına , sonra ayak tarafından sol omzuna alarak taşır. Mümkün değilse kolayına gelecek şekilde taşır. Mazeret olmaksızın çok yakın olan mesafeye cenazeyi araba ile taşımak mekruhtur. Cenazeyi takip edenlerin faydasız şeyleri konuşmaktan sakınmaları , yüksek sesle konuşmamaları , ölünün karşılaştığı durumu ve dünyaya gelenlerin sonunun böyle olacağını düşünmekle meşgul olmaları , alkol tutmamaları , açıktan tekbir getirmemeleri gerekir. Kabir: Kabir Nasıl kazılır: Kabrin boyu , ölünün boyu kadar , genişliği insan boyunun karısı kadar , derinliği de göğüs hizasına kadar olmak üzere kazılır. Toprak sert ise kıble tarafına ölünün konabileceği şekilde oyularak lahit ” oyuk” yapılır. Yer yumuşak olup oyun açılınca çökecekse , uzunluğuna bir çukur kazılır. Buna da şak ” yarma ” denir. Gerekirse çukurun her iki tarafı tuğla veya kerpiç gibi bir şeyle örülür. Ölünün Defnedilmesi: Kabir, lahd şeklinde hazırlanmışsa ölü yüzü kıbleye gelecek şekilde yerleştirilir. Önüne kerpiç vb. şeyler konulur. Toprağın sızmaması için tahta veya kerpiçlerin üzerine hasır , ot vb şeyler konabilir. Kabir yarma şeklinde hazırlanmışsa ölü , hazırlanan boşluğa yüzü kıbleye gelecek şekilde yerleştirilir. Üzerine cenazeye dokunmayacak şekilde tahta kerpiç vb. ile tavanımsı bir şey yapılır. Sonra üzerine toprak atılır. Telkin: Ergenlik çapına gelmiş bir müslümanın kabri başında telkin vermek caizdir. Bu vesile ile meleklerin sorularına vereceği cevabı kolaylaştıracağı umulur. Telkin Şöyle Yapılır: Defin işi bittikten sonra telkin okuyan kişi kabrin baş tarafına , ölünün yüzüne karşı geçer. kendisinin ve annesinin adını vererek ” Ey fatma oğul Ahmet veya fatma kızı ayşe ” diye üç kere seslendikten sonra Şöyle der : ” üzkür ma künte aleyki min şehadeti enlailahe illallah ve enne muhammeden resülullah ve enne’l-cennette hakkın ve’n-naru hakkun ve enne’l-ba’se hakkın ve enne saate atiyetun la raybe fiha ve enne’llahe yeb’asumen fi’l-kubür ve enneke raditye billahi rabbben ve bi’l-islami dinen ve bi-Muhammedin sallahü aleyki ve sellem nebiyyen ve bi’l-Kur’ani imamen ve bi’l-kabeti kubleten ve bi’l mü’minine ihvana. Rabbiyellahü lailahe illahüve aleyki tevekkeltü ve hüve rabbü’l-arşi’l-azim” Bundan sonra üç defa ” ya abdallah’ kul, la ilahe illallah denir. Iskat-ı Salat: kazaya kalmış beş vakit farz namazlarla vitir namazlarının bağışlanması umudu ile yapılan bir sadaka verme işlemine ” ıskat-ı Salat” denilmektedir. Şöyle ki : Mükellef bir insan farz ve vitir namazlarını , eda ve kazayı yapmaksızın ölse , bunların düşürülmesi için bunların manevi sorumluluğundan kurtulması ümidi ile bunlara karşı ödenmek üzere malının üçte birinden harcama yapılmasını vasiyet etmesi gerekir. Buna göre ölünün geriye bıraktığı malın üçte birinden namazlar için fidye bedel verilir. Böylece bağışlanması için Yüce Allah’a Dua edilir. Iskat-ı Salat namazların düşürülmesi için vasiyette bulunmamış olan bir ölünün velisi veya varislerinden biri tarafından bağış yolu ile verilecek bir mal ile de , bu ” iskat” işlemi yapılabilir. Ölünün bu yüzden bağışlanması Allah’ın rahmetinden umulur. Yabancı bir kimse tarafından ölü adına verilecek sadakadan da ölüye sevap ulaşır. Bir kimse hastalığı sırasında kazaya kalmış namazlarını düşürmek için fidye ve sadaka veremez Çünkü bunları kaza etmesi ihtimali vardır. vereceği bu fidye hiç bir zaman namaz yerine geçemez. Fakat bu hastalık halindeki namazlarını kaza etmek fırsatını bulamayacağını düşünerek vasiyette bulunsa, bu vasiyeti ölümünde varisi varsa bırakmış olduğu malın üçte birinden varisi yoksa malının tamamından ” iskat-ı salat” olarak yerine getirilir. Ölen kimsenin tutamadığı oruçlar biliniyorsa , her gün için bir fidye yani bir fakiri günlük olarak doyuracak kadar para veya gıda verilir. Keffaret oruçları da katılır. Namaz da oruca kıyas edilerek , kılınmayan vakitleri tespit edip her bir vakit için bir fidye verilir. Günlük olarak hesap edilecekse, bir günde vitir namazı ile birlikte 6 vakit hesap edilir. Ay ve yıl ile çarpılır , çıkan miktar fidye olarak fakirlere verilir. Bir kısmı verilse de hayır ve fayda olur. Taziye : Taziye, yakını vefat eden kimselere sabır tavsiyesinde bulunmak ve teselli etmektir. Taziyenin definden sonra olmadı efdaldir. Çünkü , definden önce ölü yakınları techiz ve tekfin işleri ile meşguldürler. Asıl hüzün ve yalnızlık definden sonra başlar. Ölü yakınlarının üzüntüsü fazla ise definden önce de taziye yapılabilir. Uygun olan taziyeyi ilk üç günde yapmaktır. Çünkü acı ve kederin ilk üç günden sonra genellikle hızı hızı kesilmiş olur. Mazeret olmaksızın üç gün geçtikten sonra taziyede bulunmak mekturhtur. Çünkü bu ölü yakınlarının üzüntüsünü yeniler. Taziye , bizzat yağmak mümkün değilse telefon , telgraf ve mektup gibi vasıtalarla yapılabilir. Vefat eden müslüman bir kimse içni bir müslüman taziye edilirse şöyle denilir. ” E’zamellahü ecrake ve ahsene ‘ azaeke ve ğaferallahü li meyyitike” Manası: Alalh sana bu musibete karşılık büyük bir sevap versin, acını iyiliğe cevirsin , ölen yakınını affeylesin. Definden sonra ölünün ruhu için elden geldiği kadar sadaka vermek , sadaka verilecek bir şey yoksa iki rekat namaz kılıp sevabını ölünün ruhuna bağışlamak müstehaptır. Ölen kimse içni yas tutulmaz. Ancak kocası ölen kadın dört ay on gün yas tutabilir ki , bu süre başla biriyle evlenebilmesi için bekleyeceği iddet süresidir. Cenaze evinin gelenlere yemek hazırlayıp vermesi veya helva yapıp dağıtması mekruhtur. Fakat akraba ve yakın komşuların o gün ve o gece cenaze evine yemek götürmesi müstehaptır.
  4. Sünnete uygun erkek kefeni üç , kadın kefeni beş parçadan oluşur. Erkeğin kefenini oluşturan parçalar şunlardır: 1-)Kamis (gömlek) boyundan ayaklara kadardır. 2-) izar: baştan ayaklara kadardır. 3-)Lifafe: bu da baştan ayaklara kadardır. Lifafe en üste gelir. Baş ve ayak taraflarından düğümleneceği için biraz uzun tutulur. Kadının kefenini ise erkeğin kefenini oluşturan üç parçanın yanı sıra baş örtüsü ile göğüs üzerine bağlayan bezden ibarettir. Cenaze Nasıl Kefenlenir: Önce lifafe yere yayılır. Onun üzerine izar serilir. Gömlek de giydirildikten sonra ölü izarina konur. ölü erkekse , izar önce sol tarafından sonra da sağ tarafından sarılır.. Cenaze kadın ise , saçları örgü yapılarak gömlek üstünden üzerine konulur. Bunun üzerine , yüzünü de örtecek şekilde baş örtüsü konur. Sonra üzerine izar sarılır. İzarın üzerinden de göğüs örtüsü bağlanır. Daha sonra da lifafe sarılır.
  5. Cenaze namazının sahih olması için cenaze de aranan şartlar şunlardır: Ölünün müslüman olması. Yıkanmış ve temiz olması. Cenazenin hazır olması. Cemaatinin önünde bulunması. ölünün tamamının veya çoğunun ya da başı ile birlikte yarısının mevcut olması. Cenaze namazının ayakta kılınması. Cenazenin yere konulmuş olması. ” omuzlarda i binek veya araba üzerinde olmaması”. Cenaze namazının rükünleri dört tekbir ile kıyamdan ibarettir. Bu namazda rükü ve secde olmadığı gibi kıraat ve teşehhüt de yoktur. Namazın sonunda selam vermek de vaciptir. Cenaze namazının sünnetleri şunlardır: İmamın, cenazesinin göğsü hizasında durması. Birinci tekbirden sonra ” sübhaneke” okumak. İkinci tekbirden sonra Salli-Barik okumak. Üçüncü tekbirden sonra dua okumak. Cenaze Namazı Şöyle Kılınır: Cenaze sağ tarafı kıbleye gelecek şekilde namazı kılınacak yere konulur. İmam , cenazenin göğsü hizasında durur. Cemaat ayakta ve kıbleye karşı imamın arkasında saf bağlar , cemaatin en az üç saftan oluşması müstehaptır. Niyette cenazenin erkek veya kadın , erkek çocuğu veya kız çocuğu olduğu belirtilir. İmam ” niyet ettim Allah rızası için şu erkek veya kadın kişinin cenaze namazını kılmaya ve ölü için duaya” diye niyet eder ve ” Allahu Ekber” diyerek tekbir getirir. Cemaat bu niyete ” uydum hazır olan imama ” cümlesini de ekler. Niyetten sonra imam yuksek sesle , cemaat sessizce ” Alalhu Ekber” diyerek birinci tekbiri alıp ellerini kulak hizasına kaldırır ve göbek altına bağlar. İmam ve cemaat sessizce Sübhaneke’yi okurlar. Sübhaneke’de diğer namazlarda okunmayan ve celle senaük cümlesi de okunur. Eller kaldırılmadan baş ve göz işareti yapılmadan ikinci tekbir alınır. Hem imam heme cemaat sessizce Salli-Barik okur. Sonra üçüncü tekbir alınır ve cenaze duası okunur. Daha sonra dördüncü tekbir alınır ve bir şey okumaksızın önce sağ tarafa, sonra sol tarafa selam verilir ve eller yan tarafa bırakılır. Böylece cenaze namazı bitirilmiş olunur. Hanefi ve maliki mezhebinde cenaze namazının camide kılınması mekruh ise de şafii mezhebinde beis yoktur. Cenaze Namazı kılınmayan kimseler Şunlardır: * Müslüman olmayanlar. * Annesini veya babasını kasten öldürenler. *Silahlı çatışmada öldürülen yol kesiciler. Şafiilere göre cenaze namazı rüknü yedidir. Niyet getirmek , namaz kılanın gücü yeterse ayakta namaz kılmak , dört tekbir almak , birinci tekbirin akabinde , fatiha okumak , ikinci tekbirden sonra Peygamber’e (s.a.v) ve aline salavat getirmek , üçüncü tekbirden sonra ölüye dua etmek , dördüncü tekbirden sonra selam vermek.
  6. Teravih Namazı Genel Bilgi: Teravih namazı: toplam yirmi rekattır ve kadın-erkek her müslümana Sünnet-i Müekkede’dir. Çünkü Hz. Peygamber s.a.s teravih namazını kılmaya devam etmişlerdir. Teravih namazının cemaatle kılınması ise: Sünnet-i kifayedir.Bu Sebeple teravih namazının cemaatle kılınması : daha sevaptır. Bir cami çevresinde bulunan müslümanların tamamı , teravih namazını kendi evlerinde kılarlarsa caizdir , fakat onu cemaatle kılma sünnetini terk etmiş olurlar. Bu ise doğru değildir. Bugün ki şekliyle ramazan ayır süresince , her gün yatsı namazından sonra yirmi rekat olarak cemaatle kılınan teravih namazı , her iki rekatta bir selam vermek suretiyle on selam ile bitirmek daha faziletlidir. Dört rekatta bir de selam verilebilir. Sekiz , on , hatta yirmi rekatta bir selam vererek , teravih namazını kılmak da caizdir. Fakat bu mekruhtur. Teravih namazının vakti , yatsı namazının vaktidir. Yani yatsı namazı vaktinin girişi ve yatsı namazının kılınışı ile başlar , sabah namazı vaktine kadar devam eder. Buna göre teravih namazı , yatsı namazı kılındıktan sonra kılınır. normal olarak vitir namazı , teravih namazından sonra kılınmalıdır. Ancak , herhangi bir sebepten dolayı bitir namazının , teravih namazından önce kılınmasında bir sakınca yoktur. Fakat teravih namazının , yatsı namazından önce kılınması halinde teravih , caiz olmaz. Bu durumda onu tekrar kılmak gerekir özen gösterilmelidir. Teravih namazlarını çok hızlı kıldırmak mekruhtur. ister iki rekatta , ister dört rekatta selam verilsin : her dört rekatın bitiminde , bir süre oturup dinlenmek müstehaptır. Buna Terviha adı verilir. Bu dinlenme esnasında dileyen ” Yüce Allah’a tespih eder.” dileyen de sessiz oturur. Bu şekilde namaz arasında oturuş yalnız teravih namazının özelliğidir. Başka hiç bir namazda bu tür oturuş yoktur. ister cemaatle , ister münferid ‘^’ yalnız” olarak özel vaktinde kılınamayan teravih namazı , daha sonra kaza edilmez. Şafiilere Göre Teravih Namazı : Şafiilere göre teravih namazı Ramazan-ı Şerif’in sünnetlerindendir. Azı iki çoğu rekattır. Her iki rekatta bir selam verilir. Dört rekatta bir selam vermek caiz değildir.Bunun için dört rekatta bir selam veren imama uyulmaz , uyulursa iki rekatta kendisi selam verir : tekrar tekbir getirip imama uyar ” yahuy hanefilere taklid ederek de onlar gibi kılınabilir.
  7. Şaffiler bayram namazları vacip değil müekked sünnettir. münferiden kılınabilirse de cemaat halinde kılınması daha efdaldir. Yalnız minada hacılar için münferiden kılmak daha evladır. Bayram namazı iki rekattır. Ezanı ve Kameti yoktur. Kamet yerine ” Es-salete cami’aten” denilir. Önce iftitah tekbiri alınır. Her iki tekbir arasında orta uzunlukta bir ayet kadar ara verilir. Gizlice ” Subhanallahi vel hamdülillahi vela ilahe ilallahu vallahu ekber” demek sünnettir. Sonra ” Euzu besmele” çekilir. Fatihadan ve zamm-ı sure okunur. İkinci rekatta yine fatiha’dan önce beş tekbir alınır. Bütün alınan tekbirler için eller omuzlar hizasına kaldırılır. İftitah tekbiri müstesna tekbirler namazın heyetindendirler. Tamamıyla veya bir kısmıyla terk edilirse sünnet olduğundan namaza halel gelmez. Bunun için şafiilere nispetle eksik tekbir getiren hanefi bir imam iktida etmekle bir sakınca yoktur.
  8. Bayram günü cemaat, bayram namazının kılınacağı yerde toplandıktan ve kerahet vakti çıktıktan sonra , ayrı bir ezan okunmadan ve ikamet de getirilmeden cemaatle namaz kılma düzenine girilir. Yani bütün cemaat namazlarında olduğu gibi saf düzeni kurulur. Sonra: * Niyet edilir : ” niyet ettim Allah rızası için vacip olan ramazan veya kurban bayram namazı kılmaya uydum imama ” * Namaza başlarken yapıldığı gibi eller kaldırılarak ”Allahu Ekber” denir ve eller bağlanır ve sessiz olarak ” Subhaneke” okunur. * Sonra imam sesli olarak , cemaat da imamı sessiz takip ederek üç defa ”Alalhu Ekber” deyip tekbir getirir. * Her tekbirde , iftitah tekbiri gibi eller , kulakların hizasına kadar kaldırılır ve her defasında eller aşağıyla sarkıtılır. Bu fazla tekbirler , hızlı getirilmeyip , her iki tekbir arasında en az üç tespih miktarı beklenir. * üçüncü tekbirden sonra eller sarkıtılmaz, diğer namazlarda odluğu gibi bağlanır ve imam sessizce ” Euzu besmele” çeker. Sonra imam tarafından sesli olarak fatiha , zamm-ı süre okunup , rukü ve sücud da yapıldıktan sonra , diğer vakit namazlarında olduğu gibi ikinci rekata kalkılır ve eller bağlanır. * İkinci rekatta imam gizli olarak besmele , sesli olarak da fatiha ve zamm-ı sure okur, rukua varılmadan eller yukarıya kaldırılır , birinci rekatta olduğu gibi üç defa arka arkaya tekbir getirilir. Yine her tekbirde eller aşağıya sarkıtılır aralarında üç okuyacak kadar beklenir. * Dördüncü tekbir getirilirken eller kaldırılmadan rükua inilir. Çünkü bu dördüncü tekbir , rukua iniş tekbiridir. Bundan sonra , ruku , sücud ve ka’de ” oturuş” olmak üzere diğer namazlarda odluğu gibi , namazın son bölümleri tamamlanıp selam ile namazdan çıkılır. Böylece bayram namazında vacip olan zaid tekbirler de getirilerek iki rekatlık namaz kılındıktan sonra imam , minbere çıkar ve bayram namazının hutbesini okur, cuma namazında hutbe , namazdan önce okunurken , bayram namazlarında namazdan sonra okunur. Dini yönden yılda iki bayram vardır, birincisi ramazan bayramı oluğ üç gündür . İkincisi kurban bayramı olup dört gündür. Her iki bayram gününde de ik irekat namaz kılınması vaciptir. Bayram namazlarının , diğer namazlardan tek farklı , her rekatta getirilen üç ziyade tekbirdir. Bayram namazı , bayram günü güneş , doğduktan ve kerahet vakti geçtikten sonra , aynı günün zeval vaktine kadar devam der. Yani güneşin doğuşundan yaklaşık 45 dakika sonrasında itibaren , öğle namazı vaktinden yaklaşık dakika öncesine kadar ki zaman birimi , bayram gününde bayram namazı vaktidir.
  9. Ramazan Bayramı , bayram namazından önce iftar etmek. Yani ramazan ayı boyunca alışıla gelen usulü bozarak ramazan bayramı sabahı , imsaktan sonra bir şeyler yiyip öylece namaza gitmek . Kurban bayramında ise bayram namazından sonraya kadar hiç bir şey yemeyip , mümkünse kesilecek kurban eti ile ö günün yiyeceğine başlamak. Ramazan bayramı namazından önce fitre vermek . İmkan oranında bolca sadaka vermek , fakirlere yardim etmek , öksüzleri kollamak. Gusletmek , ağız ve diş temizliğini yapmak , güzel koku sürünmek. En güzel ve en temiz elbiseyi giyinmek. Bayram namazına , mümkünse yürüyerek gitmek ve dönmek . Namaza gidiş ve dönüş yollarını değiştirmek. Bayram günü erkence uyanıp , erkence namaza gitmek .Yolda karşılaşılan kimselere güler yüz göstermek. Namaz kılınacak yere ulaşıncaya kadar gizlice tekbir getirmek. Teşrik Tekbirleri: Kurban bayramının arefe günü sabah namazından itibaren , bayramın dördüncü günün ikindi namazına kadar , yirmi üç vakit farz namazından sonra bir kere ” Alalhu Ekber , la ilahe illallahu vallahu ekber Allahu ekber ve lillahilhamd” diyerek tekbir getirilmesine teşrik tekbirleri denir ve vaciptir. Toplam yirmi üç vakit eder , ister cemaatle kılınsın , ister yalnız kılınsın , ister seferi olunsun , ister mukim olunsun , erkek veya kadın her müslüman için teşrik tekbiri vaciptir. Selamdan sonra unutarak konuşan veya yerinden ayrılıveren biri teşrik tekbiri söylemez. Teşrik günlerinde kazaya bırakılan namaz , teşrik tekbiri günlerinde kaza edilse teşrik tekbiri getirilir. Fakat teşrik tekbiri günlerinden sonra kaza edilecek olsa teşrik tekbiri getirmek gerekmez.
  10. Şafii mezhebine göre ise abdestin farzu altıdır. Yukarıda sayıları dört farza ilaveten yüz yıkamaya başlandığında niyet etmek ve abdest azalarını yıkarken sırayı gözetmek tertibe riayet etmek de farzdır. Niyet Herhangi bir şeyi yapmaya azim etmektir. Bu kalp ile olur kalp ile beraber dil ile de söylemek sünnettir. Yalnız dil ile söylemek kafi gelmez , Şafii mezhebine göre abdestin niyeti: ” Küçük hadesin hükmünü kaldırmaya niyet ettim ” veyahut da ” Farz olan abdesti eda etmeye niyet ettim” diye getirilir. Veyahut namaz ve tavaf gibi abdeste muhtaç olan herhangi bir şeyin mübah kılınması için niyet getirilecektir. Ancak idrarını tutamayan veya müstehaze her zaman kanı akan kadın olan kimsenin ” namazı mübah kılmaya niyet ettim ” demesi lazımdır. Küçük hadesin hükmünü kaldırmaya niye ettim” dese caiz değildir. Çünkü akıntı devam ettiği için hades bakidir gitmiyor. Bir kimse abdestin niyetini getirmekle beraber serinlemeyi de kastederse sahih kavle göre caizdir. Niyetin sahih olabilmesi için altı şart vardır : a-) Müslüman olmak. b-) Akıllı olmak deli veya sarhoş olan kimsenin niyeti caiz değildir. c-) Abdest niyetinin yerine başka bir niyet getirirse mesela : temizlik için azalarını yıkayacağını katederse , abdesti sahih olmaz. d-) Kalp ile olmasi yalnız ağzıyla niyet getirirse abdesti sahih olmaz. e-) Niyetin abdestin sonuna kadar devam etmesi. f-) Yüzü yıkamaya başladığı anda niyetin getirilmesi ” ondan evvel veya sonra olursa abdest sahih değildir.” Niyeti azalara dağıtırsa mesela yüz yıkanırken yüzümün küçük hadesinin hükmünü kaldırmaya niye ettim ” ellerini yıkarken ” ellerimin küçük hadeslerinin hükmünü kaldırmaya niyet ettim” diye abdestin sonuna kadar her uzuv için ayrıayri niyet getirilirse cazidir. Kendisi için abdest almak sünnet olan camiye girmek gibi bir şey için abdest niyeti getirilirse abdest sahih olmakla beraber onunla namaz kılınmaz. Hanefi mezhebine göre abdest ve gusülde niyet farz değildir sünnettir. Tertibe riayet etmek yani ilk önce niyet ile yüzü yıkamak sonra elleri dirsekleriyle beraber yıkamak sonra başı meshetmek sonra aşık kemikleriyle beraber ayakları yıkamak. Yıkanması farz olan azaları yıkarken onlara bitişik olanın bir kısmını da yıkamak gerekir ki kesin olarak farz yerine gelmiş olsun. Abdest azalarından bir iğne ucu kadar kuru bir yer kalmayacak şekilde abdest almak gerekir. ” Şafilerde Ense meshedilmez.” Dini Sohbeti sitemizde Dini konular devam etmektedir.
  11. 1-) niyet , niyet şöyle getirilir : Büyük hadesi kaldırmaya niyet ettim. veya Cünüplüğü kaldırmaya niye ettim veya farz namazı helal kılmaya niyet ettim. Ayrıca hayızlı kadın şöyle de niye edebilir : ” Hayzun hükmünü kaldırmaya niye ettim nifaslı kadın da şöyle niyet edebilir: Nifasın hükmünü kaldırmaya niyet ettim. Niyet gusle başlandığında getirilir. Vücudun bir kısmı yıkandıktan sonra getirilirse getirdiği andan itibaren sayılır. ONdna evvel yıkanan kısmı iade etmek lazımdır. 2-) Vücudun üzerinde necaset varsa onu gidermelidir. 3-) Vücudun her tarafını ten ve kullarını yıkayıp suyu akıtmaktır. Ağız ve burnun içi dıştan syılmadıkları için onları yıkamak lazım gelmez. Örgulerın içine su nüfuz etmezse onları çözmek lazımdır.
  12. 1-) Ön veya arkadan bir şey çıkması. 2-)uyku baygınlık delilik ve sarhoşluk gibi aklı gideren bir şeyin bulunması ancak oturup makatı yere iyice dayayarak bağdaş kuran kimsenin abdesti bozulmaz. 3-) Bir erkeğin vücudunun mahrem olmayan bir kadının vücuduna dokunması. Hem dokunanın hemde dokunulan abdesti bozulur. Yalnız saç tırnak kemik ve diş abdesti bozmadıkları gibi yedi yaşına gelmeyen çocukları da abdest bozulmaz fakat bu sebeplerden dolayı abdest almak sünnettir. Tenasül aleti müstesna vücuttan kesilmiş herhangi bir uzuv abdesti bozmaz. 4-) Elinin içiyle kendisinin veya küçük de olsa başkasının tenasül aletine veya dübürüne dokunmaktır. Tenbih Abdestin bozulmasıyla ilgili görüş ayrılığı bulunan konularda ihtiyatlı davranmak daha uygundur.Hanefi mezhebinde olan bir kimse kendi mezhebine göre abdesti bozmayıp başka bir mezhebe göre bozan bir halle karşılaşırsa ihtilaftan kurtulmak için abdest alması güzel bir davranış olur. Böyle hareket etmek bilhassa imamlar için çok isabetlidir.
  13. Şafiler de aşşağıda ki sünnetlere ilaveten şunlar d abdestin sünnetleri arasındadır: 1-) Abdest ibrikle alınıyorsa suyu sol tarafa geniş bir kaptan elle su almak suretiyle alınıyorsa sağ tarafa koymak. 2-) Meshi üç defa tekrar etmek. 3-) Abdestten sonra elleri silkelemek. 4-) Havlu ile kurulanmamak. 5-) Abdest alırken kıbleye dönmek. 6-) abdest esnasında dünyevi bir söz söylememek. 7-) Zaruret olmadan başkasından yardım istememek. 8- ) Geniş olan yüzüğü oynatmak. 9-) Suyu yüze çarpmamak 10-) Suyu kullanırken israf etmemek. 11-) Abdestten sonra kıbleye dönüp konuyla ilgili dua okumak. 12-) Abdestten sonra iki rekat namaz kılmak.
  14. 1-) Cünüplük hali: a-) Erginlik çağında ola kadın veya erkeğin cinsel ilişkide bulunması. b-) uykuda veya uyanıkken kadın veya erkeğin tenasül organlarından meninin şehvetle , belden atarak gelmesi. 2-) Her ay belirli zamanlarda kadınlarda görünen adet halinin bitmesi. 3-) Doğum yapan kadınların gusül yapmaları farzdır. Bunlar gusül yapmadıkça: a-)Namaz kılamaz. b-) Kur’an okuyamaz. c-) Kuran’a el süremez. d-)Kabeyi tavaf edemez. e-) Bir zorunluluk olmadıkça camiye gidemez. 4-) Cenazeye gusül abdesti aldırmak : Şehit olmayan müslüman ölüye boy abdesti aldırması islam toplumuna yüklenen bir farz-ı kifayedir. Kadınların herhangi bir ıslaklık olmaksızın doğum veya düşük yapmaları halinde hanefilerde tercih edilen görüşe göre yine gusül gerekir. Çocuk doğurmak veya düşük getirmek hatta düşük bir et parçası veya kan pıhtısı da olsa şafilere göre yine guslü gerektirir. Ayrıca kadınlar , adet gördükleri günlerde ve lohusalık hallerinde oruç tutamazlar.
×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.