
episkop
Φ Üyeler-
İçerik Sayısı
258 -
Katılım
-
Son Ziyaret
-
Lider Olduğu Günler
1
İçerik Tipi
Profil
Forumlar
Bloglar
Fotoğraf Galeresi
- Fotoğraflar
- Fotoğraf Yorumları
- Fotoğraf İncelemeleri
- Fotoğraf Albümleri
- Albüm Yorumları
- Albüm İncelemeleri
Etkinlik Takvimi
Güncel Videolar
episkop tarafından postalanan herşey
-
Kafir Olunur mu/Yoksa Allah' ınız mı Kafir Yapar?
episkop şurada cevap verdi: evrensel-insan başlık İslam ve Şeriat
tabi ki Allah yapar daha zer aleminde kim nasil kodlandi ise bu dunyada herkez o sekilde hareket eder isin ilginci de herkez halinden memnundur o halde hem halinden memnun olup hem de aklinca uyaniklik yapip ''beni niye boyle yarattin'' denmez .. Allah hakkiyla yaratandir kaldi ki musluman bir kisi dahi kendinin musluman oldugunu iddia edemez - soyle ki cennete girme garantisini kendine veremez . o halde Allahin kaderi biliyor olmasi bizi hangi yonden alakadar etmelidir sorusuna odaklanilmalidir ; ) -
Kafir Olunur mu/Yoksa Allah' ınız mı Kafir Yapar?
episkop şurada cevap verdi: evrensel-insan başlık İslam ve Şeriat
yeterli kamu oyu olusursa bu konuyu acabilirim ama gorulen o ki evrensel insanla ikimizden baska kimsenin bu konuya ilgisi yok -
Kafir Olunur mu/Yoksa Allah' ınız mı Kafir Yapar?
episkop şurada cevap verdi: evrensel-insan başlık İslam ve Şeriat
Allah maddenin de kaderini bilir ; bir tasi havaya Attigimizda o tasin ne kadar ileri gidecegi kaderde bellidir hatta tas daha havada iken dusecegi yer tum kordinatlari ile belli olmustur ve o olus daha olmadan bitmistir diyelim ki ruzgar esti ve tasin yorungesi degisti - Allah katinda o ruzgarin nereden estigi kac siddetinde estigi tasi kac derecelik aci ile saptirdigi bellidir ... kisacasi tum dis ve ic etkenlerin tek bir yaratmada toplanmis haline kader diyoruz Kader, Kuranda olcu anlaminda kullanilmistir ! heryin olcusu ve adeta matematik denklemi vardir hatta karakterimizin ve bilinc alti kriterlerimizn bile sayilara dokulebilecek bir denklemi vardir .. Allah LEhvi mahvuzda tum dis etkenlerin kesismelerini ve onlardan olusacak mutlak neticeler silsilesini yazip bitirmistir -
Kafir Olunur mu/Yoksa Allah' ınız mı Kafir Yapar?
episkop şurada cevap verdi: evrensel-insan başlık İslam ve Şeriat
Allah oyle yaratir Allahin kisiyi oyle yaratmasi dolayisi ile de kisi bunu bile bile ister - Allah hakkiyla yaratandir (ayet) burada atladiginiz bir nokta var ; Kafir olan kisi acaba kafir olarak mi olucektir Neticede sahabeler de kafir ya da musrik kimselerdi ... kalplerinde hastalik olanlar vardi . Peygamberimiz SAv hepsini cennetle mujdeledi onemli olan kisinin son terbiyesidir bunun da nasil gelismelerden gececegini biz bilemeyiz Ama Allah bilir Madem Allah biliyor niye bizi deniyor ? bize kendimizi ispatlattirmak icin; bizi kendimize sahit tutmak icin; Allah zaten bilir yarattigini ... bizi yaratan ve zihnen kodlayan kisi bizim kendimizi bildigimizden bile daha iyi bilir -
size gore alakasiz birsey daha soyliyeyim bilim kendini yanilta yanilta ilerleyebilmektedir bunun baska bir yolu hic olmamistir
-
ne yalan soyliyim herifi boslamayin da arada kizdirin reaksiyon alin
-
sozlerinizin yorumunu yapayim ; 1- Psikolojik destege ihtiyaci olan kisiye asla yuk bindirmemek gerek yoksa ters tepki verebilir ki size ters mesajlarla geri donmus 2- Erkekler genelde kendi erkeksel problemlerini acmazlar(gururu zedelenmis olabilir irdelemeyin) - Askeriyedeki problemleri yine kendi cozebilirse tekrar size sokulabilir nitekim sarhosken sizi aramasi beyni mesgul olmadigi taktirde yine size yonelecegini zaten ispatlamaktadir 3- En verimli neticeler; dogru zamani beklemesini bilmekle kendi kendine cozulmeye baslayan sorunlari gerektirir Beklemesini bilenin hersey ayagina gelir kalp kalbe karsidir
-
aynen katiliyorum
-
ÖLÜM VE SONRASI SORULAR VE CEVAPLAR 1 - 2 - 3
episkop şurada cevap verdi: bursercan başlık İslam ve Şeriat
olum sotesinde cok mekanli-es zamanli bir yeni tabi-at kanunu olucagini biliyoruz fakat bunu su anki tabiat kanunlari icinde deneyimleyemedik Fakat oyle bir hayat yasiyoruz ki bu hayatimiz Cok ses getirecek bir filmin sadece bir on fragmani gibi ele alinabilir Cunku hersey hizla geciyor ve kimse arkasina bakinca tatmin olamiyor ... Asil tatmin olus iste obur taraftaki bir hadiseye birakilmis Allah olumden evvelki yasamin son safhasinda bedeni dunyadan daha da gececek sekilde yaratimistir mesela yasliliga erisen bir kisinin kadinlik ya da erkeklik hormonlari islevini yitirmektedir .. daha da ileriki safhalarda gucten dusmekte ve herseye ragmen basiret ve ferasetli ise kismen oteki tarafi gorebililmektedir de .. -
su aralar vakit ayiramiyorum duz yaziyorum ama ilk firsatta tek tek hepsini ele alicam insAllah : ) biraz daha biriksin - ben ayet konusmaktan bikmam bu celiskiler 20 yildir var - ilk arastirmaya basladigim zamandan beri hep ayni sozde celiskiler .. cevaplari fersah fersah verilmis olsa bile israrla gormezden gelinip yeniden ortaya sunuluyor .. tahminimce bir yildirma kasti da olabilir - kucuk bi derleme yapip yeniden donmek uzere .. simdilik hoscakalin
-
kaynak gecersiz * resmen cocuk oyuncagina cevrilen bir uslup * yerme maksadi butun uslupsal tertibattan da zaten anlasiliyor ben anlatmaktan biktim o yuzden de bunun neye benzedigini soyliyim iste ilkeli bir mantik ile ayet butunlugunun nasil ihlal edildigini ben canli canli gostereyim bunu elestiren kisinin Kuran bilgisinin olmadigini su sekilde goruyoruz 1- iki ayetin de hangi dunyalara ve hangi belli sartlar ile kosullandirildigini arastirmamis 2- yazisinin genelindeki akiciliga kapilalim ile kendinden de katma yapmis (zanna uymus) 3- Buhariyi yazisina kaynak gostermis ama yazinin butun gidisati ve yorumu kendine ait buna guldum son derece klasiktir bu uzerinden 20 yil gecmis ve ciltlerce kere aciklanmis seylerin cevaplari israrla esgecilerek copy/pasta yapilmasi gercekten ilginc sunu gordum bir telas var
-
Gosterdiginiz celiskiler zaten Ateist sitelerden alinmis sozde copy/paste celiskilerdir ... cok klasik ve amatorce islenmis olduklari her hallerinden de belli oluyor o celiskilerin cevaplari da zaten bilimin ve israrla gormezden geldiginiz dilbilgisi kurallarinin rehberliginde verilmistir burada da verildi .. o sitelerde de verildi ama o site izin vermedi ; ) neyse ; burada verilen cevaplari siz hic okumadiniz ki ben eminim ki okurken sinirleriniz bozulmaya bile basliyordur .. son derece makul ve tutarli izahlara ragmen israrla ayetleri kese kese kombine etme girisiminize karsi yapacagim her aciklamayi kendime karsi bir saygisizlik olarak gormeye basladim o halde yontemimi degistiriyorum
-
icinde celiski olmayan tutarli bir bakis acisi gosterebildiginizi ben sanirim samimiyetimle soluyorum ki goremedim
-
Kuranin butun ayetleri celiskilerin insan hayatini nasil zorlastirdigini anlatir mesela birkac puta birden tapmak birkac sahibi olan bir kopegin durumuna benzetilir o kopegi her sahibi kendi zevkine gore terbiye etmeye calisirsa o kopek terbiye olamayacak ve yabani kalicaktir Kuran celiskileri en guzel sekilde tanimlamistir
-
Celiski yok ki - kimse gosteremedi birkac ciliz ve kendi kendini onarici ayet gorduk ve anlattik celiskiyi haber veren zaten Kurandir Sorarlar: Biz olukten sonra derilerimiz topraga karisinca mi yeniden dirilecegiz ? celiskiye bakin Cevaplar: Sizi ilk yaratmada nasil yarattiysa bir benzeri ile yeniden diriltmeye de guc yetirendir Allah akledemeyen inanin durumunu haber veriyor .. Akledemeyen insana gore hersey tesadufen olagelmis ve tek seferliktir mesela dunyaya bir kere(tesadufen) geliyoruz mantigi ve ardindan da mutlak yok olusa bilinaltinda iman etmis bir yasam stili son derece carpik ve celiskilidir ..
-
simdi size ahiretteki sorgu ile sozde celiskiyi izah etsem e siz zaten ahirete ve sorguya inanmiyorsunuz celiski icindeki celiskiyi aciklamaya calismak bence demogoji tuzagina yakalanmak olur - hatta bencesi yok boyle olur ben bu tuzaga daha once dustum efendim selam der gecerim .. su kadarini soyliyim zaten cevap verildi .. verilmeye de devam ediliyor zaten .. (biraz biriksin toptan cevaplariz gene isimiz bu) ben ana fikri verip dikkatleri oraya cekeyim hazir soz hakki almisken - Kurandaki ayetleri, onceden sartlanilmis ilkeli mantik ile anlam butunlugu bozulucak sekilde elestirip birakmaktasiniz
-
hepsine cevap verdim siz galiba verdigim cevaplari okumadan direk soz hakki size gecsin de elestirin diye firsat kolluyorsunuz hepsine cevap verdim - yine de verdim gene de verdim vallahi verdim billahi verdim : ))) ana fikir ile kapatacagim ; Kuranda celiski yoktur - kavrayis yetersizligi ve pesin hukum vardir
-
Aynen Katiliyorum
-
Cennette Cinsellik ve Huri Meselesi CENNETTE CİNSELLİK VE HURİ MESELESİ Hakkında çok konuşulan, din düşmanları tarafından istismar edilen bu konu hakkındaki görüşümü kısaca açıklayacağım. Öncelikle temel yöntemimi ortaya koymalıyım. Bu konuyu Kuran temelli ele alıyorum (Hadislerde bu konu hakkında birçok uydurmalar -mevzu hadisler- olduğu kanaatindeyim). Bu söylediğimin açılımı şudur: Bu konuda Kuran’ın söylediği doğru, Kuran’la çelişen yanlış, Kuran’da açıklanmayan mümkün kategorisindedir. İşin doğrusu, bu konuda, birçok başka konuda olduğu gibi, en temel sorun, bu metodun geçerliliğini anlamayla ilgilidir. Şimdi bunlara dayanarak şu soruya cevap verelim: Kuran’da cennette cinselliğin olup olmayacağı, ya da nasıl olacağı veya hurilerin cinsel bir ödül olduğuna dair açık bir ifade var mı? Bu sorunun cevabı açıkça “Hayır”dır. Yani Kuran’da ahirette cinsel yaşamın detayları olmadığı gibi olduğuna veya olmadığına dair açık bir ifade de yoktur. Bu açıdan bakıldığında ahirette cinselliğin olması “mümkün” kategorisindedir. Ahirette insan nefsinin istediklerinin karşılanacağını söyleyen ayetlere (41-Fussilet-31ve 43-Zuhruf-71) binaen, ahirette cinsellik olacağı beklentisi, bence makul bir beklentidir. Fakat orada, insanın, yeni bir şekilde yaratılacağını ifade eden ayetlere (Bakınız: 56-Vakıa-61) binaen, açıkça belirtilmeyen bu hususu “mümkün” görmeme rağmen, bu yeni yaratılışta böyle bir şeyi arzu edip etmeyeceğimizi bilemeyeceğimizi saptamakta fayda var. Cennetteki insanların hoşuna gidecek birçok nimetin gerçek vasıflarını hiç kimsenin bilmediğini söyleyen 32-Secde-17 ayeti, bu konuda olması gerekli zihinsel tavra ışık tutmalıdır. Kuran’da, cennetteki nimetlerin gerçek vasıflarını kimsenin tam olarak bilemeyeceği belirtildiğine göre, Kuran’ın bu nimetleri anlatmasının tek yolu “benzetmelerle anlatım” (teşbih) yapmaktır (3-Ali İmran Suresi-7. ayet Kuran’da “benzetmeli anlatım”ın –müteşabih- önemini göstermektedir.) Diğer yandan Kuran’dan, ahirette, dünyadan daha çok nimetin, büyük bir saltanatın (76-İnsan Suresi-20) olduğunu öğreniyoruz; kısacası Kuran’da tüm detayların değil, bilakis sadece bazı kesitlerin anlatılması kaçınılmazdır. Sonuçta Kuran’da, ahirette olanların “benzetmeli anlatım” ve “bazı kesitleri aktarmak” suretiyle aktarıldığını hep aklımızda tutmalıyız. Bu ise Kuran’da anlatılanların cennetteki nimetlerin tam olarak aktarılması olmadığı (çünkü benzetme tam aktarma değildir), fakat orada olanları anlamamız için ipucu niteliğinde olduğu; ayrıca Kuran’da haberi verilmeyen birçok nimet olduğu, anlatılanların var olanların ufak bir kısmı olduğu anlamına gelir. Gelelim cennette cinsellik olduğunu ifade ettiği düşünülen ayetlerin ve huri meselesinin incelenmesine. Bu konuda önemli gördüğüm şu birkaç hususu ilgili ayetlerle beraber kısaca inceleyeceğim: 1- HURİLER ERKEKLERE VERİLEN BİR ÖDÜL MÜ? Arapça’da, başka birçok dilde olduğu gibi, erkek-kadın karışık topluluklara ve sırf erkeklerden oluşan topluluklara kullanılan fiiller ortaktır. Sonuçta cennetlikler için bu tip fiiller kullanıldığı gibi cehennemlikler için de aynı fiiller kullanılır. Bu ödül veya cezaların sırf erkeklere mahsus olduğunu düşünemeyeceğimiz gibi “hurilerin” sırf erkekler için bir ödül olduğunu düşündürecek bir Kurani ifade de yoktur. Bu konuda tefsirci Prof. Dr. Mehmet Okuyan şöyle demektedir: “Kur’ân’da eğer kadınlarla ilgili çok özel bir mesele gündeme getirilecekse, onlara ait dişi zamirler veya kullanımlar devreye sokulur. Eğer önemli bir fark yoksa o zaman cümlelerin içerisinde erkek ve kadın ayırımı yapılıyorsa da sonuçta tek sığa tercih edilir ki bu da müzekker, yani erkek sığadır.” Burada dikkat çekilmesi gerekli husus “huri” kelimesinin Arapçada dişi veya erkek bir kelime olmadığıdır. Bu kelime “gözünün beyazı bembeyaz, tertemiz, güzel” gibi anlamlara gelmektedir. Kuran’da hurilerin insanlarla “eşleştirileceği” (zevvecnahum) ifade edilmektedir (Bakınız: 44-Duhan Suresi-54, 52-Tur Suresi-20); fakat bu eşleştirmede cinsellik olduğu şeklinde bir beyan yoktur. Nitekim Kuran’da nefislerin eşleştirilmesi için (Bakınız: 81-Tekvir Suresi-7), ahirette insanların gruplar şeklinde birleştirilmesi için (Bakınız: 56-Vakıa Suresi-7) de aynı kelime (zevc) geçmekte, fakat buradaki “eş, grup olma” anlamındaki “zevc” kelimesinden kimse cinsel ilişkili bir eşleştirmeyi anlamamaktadır. Peki niteliği bilinmeyen bir varlığın insanlarla buluşturulmasından ne hakla kesin şekilde cinsellik anlamını, hem de sadece erkekler için çıkarmaktayız, üstelik kelimenin kendisi bir dişi kelime bile değilken? Cennet nimetleri, bu dünyada yapılan iyiliklerin ve Allah’ın hem erkeklere hem kadınlara rahmetinin bir sonucuyken, bu şekilde bir tefsirin, erkek merkezli ve Arap zihniyeti merkezli bir tefsir anlayışından kaynaklandığını düşünmekte haksız mıyız? Kuran’da bahsedilen hurilerin, cennete girecek insanların arkadaşları veya hizmetçileri veya rehberleri gibi bir vazifeleri olabileceğini de düşünmek pekala mümkünken, neden onların “cinsel partner” olduğunda ısrar edilmektedir? İşin en iyisi, Kuran’da anlatılan kesitte hurilerin fonksiyonunun anlatılmadığını saptayarak, “fonksiyonları nedir” sorusuna “bilmiyoruz” cevabını vermektir. Allah isteseydi, Kuran’da cinsellik için kullanılan “lamese” gibi kelimelerle, hurilerle cinselliğin olacağını açık bir şekilde beyan edebilirdi; böylesi açık bir beyan yokken, cenneti daha çok erkekler için hazırlanmış bir alan gibi gösteren ve insanlara (sadece kadınlara veya sadece erkeklere değil) yaptıklarının karşılığının verileceğini söyleyen Kuran ayetlerinin ruhuna ters bu anlayışı reddetmeli, Kuran’da anlatılmayan detayları “bilmiyoruz” demeyi bilmeliyiz.Bunların cinsel tatminle ilgili ilgili bir fonksiyonları varsa bile, mevcut Kuran ayetlerinden hareketle bunun kesin bir şekilde ifade edilmesi mümkün değildir. 2- KURAN’DA CENNETTEKİ BAKİRE KADINLARDAN BAHSEDİLİYOR MU? Kuran’da bakireliğe atıf olduğu, böylece cennette cinselliğe atıf yapıldığı söylenmiştir. Bu konuda üç ayet gündeme getirilmiştir: 55-Rahman Suresi-56, 74 ve 56-Vakıa Suresi-36. ayetler. Şimdi bu ayetleri sırasıyla inceleyelim: 55-Rahman Suresi-56. ve 74. ayetlerde, daha önce insanların ve cinlerin onlara dokunmadıkları, temas etmedikleri geçmektedir (Lemyatmishunneinsunkablehum ve lâ cânn). Fakat Kuran’da başka hiçbir yerde, bu ayette “yatmishunne” ifadesiyle belirtilen “temas, dokunma” cinsel ilişki için kullanılmamış; “lamese” (5-Maide Suresi-6), “eta” (2-Bakara Suresi-222), “messe”(2-Bakara Suresi236, 237), “başera” (2-Bakara Suresi-187) tipi fiiller cinsel ilişki için kullanılmıştır. O zaman Rahman Suresi 56 ve 74’ten “kimsenin önceden sahip olmaması, kimsenin dokunmamış bile olması” gibi bir anlamı anlamak daha doğru değil midir? Burada açıkça cinselliği ifade eden bir anlam yoktur. Üstelik eğer bu ayetlere bazılarının yaptığı gibi “insanların ve cinlerin hurilerin bakireliğini önceden bozmadığı” gibi bir anlam verilirse, insanlarla cinlerin aynı tip bir varlıkla cinsel ilişkiye girebilme ihtimalinidüşünmek gibi bir zorluk da ortaya çıkmaktadır. 56-Vakıa Suresi-36. ayetine ise “o hurileri bakireler kıldık” anlamı verilmiştir. Oysa ayette “huri” diye bir ifade yoktur. Önceki ayetlerde birçok cennet nimetlerinden bahsedildikten sonra 34. ayette “yükseltilmiş oturma alanlarından” bahsedilir, 35. ayette “onların yeni bir şekilde oluşturulduğundan” bahsedilir, 36. ayette geçen “ve cealnahunneebkaran” ifadesini o zaman “daha önce onları hiç kimse kullanmamıştır” şeklinde çevirmek daha uygundur. “Onları” ifadesini ise ayette ve ayetin yakınlarında bir yerde hiç olmayan “huri” ifadesine yollamak yerine, ayetin en yakınında, 34. ayette bahsedilen “oturma alanlarına” (furuşin) göndermek dilbilim açısından en uygunudur. 37. ayette geçen “Urubenetraba” ifadesini ise “uruben” kelimesini “kusursuz”, “etraba” kelimesini ise “uyumlu, denk” olarak yani “kusursuz, uyumlu” şeklinde çevirmek uygun olacaktır. 3- HURİLERİN “İNCİ”YE BENZETİLMESİ CİNSEL BİR İMA MIDIR? Huriler Kuran’da “inci”ye (56-Vakıa Suresi-23) benzetilmektedir. Bu benzetmeyi bile bir cinsel ima olarak değerlendirenler olmuştur. Oysa Kuran’da ahiretteki çocuklardan (vildan) bahsedilirken bunlar da inciye benzetilmektedir (76-İnsan Suresi-19). Kuran’da “vildan” ifadesinin “çocuklar” anlamında kullanıldığı 4-Nisa Suresi-75, 98, 127. ve 73-Müzemmil Suresi-17. ayetlerden de anlaşılmaktadır. Herhalde çocuklar için “inci” benzetmesi var diye çocuklarla cinsel ilişkiye girildiğini düşünebilecek kimse yoktur! Aynı şekilde Kuran’daki “genç” anlamına gelen “gılman” için de 52-Tur Suresi-24’te “inci” benzetmesi yapılmaktadır; fakat bundan da cinsellik anlamı çıkarılmamıştır. Peki o zaman huriler için böylesi tanımlamalar olmasından hareketle hangi hakla bu ifadenin kesin bir şekilde cinselliği kastettiğini söyleyebiliriz? (55-Rahman Suresi—58. ayetteki “yakut” ve “mercan” benzetmeleri de bu çerçevede düşünülmelidir.) 4- KURAN’DA AHİRETTE “GÖĞÜSLERİ YENİ TOMURCUKLANMIŞ DİLBERLER”DEN BAHSEDİLİYOR MU? 78-Nebe Suresi-33. ayetteki Arapça “kevaıbeetraben” ifadesine birçok Türkçe mealde “göğüsleri yeni tomurcuklanmış yaşıt kızlar” anlamı verilmiştir, hatta bazıları “dilberler” diye bile çeviriye ilave yapmıştır. Burada “etraben” ifadesi “uyumlu, denk” anlamına gelmektedir; “kevaıbe” kelimesi ise “göğüsleri yeni tomurcuklanmış (dilber) kızlar” olarak çevrilmiştir. Oysa ayette ne “dilber” vardır, ne “göğüs” vardır, ne de “tomurcuklanma” vardır. Öncelikle şunu belirtelim Arapça’da “kevaıbe” kelimesininde “etrab” kelimesinin de dişili erkeği aynıdır; yani bu kelimeler dişilik ifade etmemektedir. Prof. Dr. Mehmet Okuyan “kevaıbe” kelimesine, bu kelimenin anlamlarından olan “kaliteli, değerli” anlamlarının verilmesini uygun görmektedir; buna göre bir önceki ayette (32. ayet) belirtilen “bahçeler, üzüm bağlarının” veya genel olarak cennet nimetlerinin “kaliteli ve(insanların kullanımına) uygun” olduğu bu ayetten anlaşılır. Eğer bazılarının verdiği anlam olan “genç” anlamı bu ayete verilirse; “erkeklerde bıyıkların terlemesi” ve “kızlarda göğüslerin tomurcuklanması” gençlik alametidir, fakat genç erkeği belirtmek için çeviride genç erkeğin alameti üzerinden “bıyıkları yeni terlemiş” diye çevirirseniz kimse bundan bir cinsel içerik anlamayacakken, genç kızlığın alameti alan “göğüsleri yeni tomurcuklanmış” ifadesiyle çevirirseniz nasıl cinsel çağrışımlar yapacağı açıktır.(Bu tarz çevirileri ateistlerin ve İslam düşmanlarının nasıl istismar ettiğini hatırlayalım.)Dişil bir yapısı olmayan “kevaıbe” kelimesinin, bu ayette “genç kız” olarak çevrilmesi yerine -Okuyan’n yaptığı gibi- “kaliteli, değerli” anlamında alınmasını daha uygun buluyorum ama bu kelimeyi “genç kız” anlamında alanların da, hiç olmazsa, bu kelimeyi bu temel anlamıyla “yaşıt gençler” veya “yaşıt genç kızlar” şeklinde çevirmesi ve ayetin ne öncesiyle ne sonrasıyla ne mantıkla bağdaşmayacak şekilde bu cinsel içerikli çağrışımı yapmamaları gerekirdi. SONUÇ Sonuçta Kuran’da, ahirette cinsel bir yaşamın olduğu veya olmadığına dair açık bir ifade olmadığı gibi, “hurilerin” erkeklerin cinsel partnerleri olduğuna dair bir ifade de yoktur. “En çok salavat getirene ahirette en çok huri verilecektir” gibi, metinlerinden uydurma olduğu rahatlıkla anlaşılabilecek hadislere bu yazıda yer verilmedi, merak edenler, Kuran’da olmayan huri algısının nasıl oluştuğunu, uydurma olduğunu düşündüğümüz bu hadisleri okuyarak öğrenebilirler. Ahirette insanların canının istediği birçok nimet olacağı Kuran’da belirtildiğine göre (41-Fussilet-31, 43-Zuhruf-71, 76-İnsan Suresi-20) ahirette cinsellik beklentisi kanaatimce normal bir beklentidir. Fakat bilemediğimiz konuda “Bilmiyoruz” demeyi bilmeli ve cennetteki nimetlerin gerçek vasıflarını kimsenin bilmediğini söyleyen32-Secde-17. ayetibu tip konular gündeme geldiğinde hatırlamalıyız. Ayrıca 9-Tevbe Suresi-72. ayette dendiği gibi Allah’ın rızasının tüm Cennet nimetlerinin üstünde olduğunu da hep aklımızda tutmalıyız. Not: Bu yazıyı hazırlarken çalışmalarından faydalandığım Prof. Dr. Mehmet Okuyan’a teşekkür ederim. alinti
-
hangi din tuccari ? demogojisiz olsun
-
''Bizlerin aydin olarak gorevi; toplumu bu din tuccarlarindan ve onlarin serrimnden korumak ve uyarmak.'' tamam da kim o din tuccarlari “elif-lam-mim” o zaman neden kac tane din tuccari istiyorsun diye sordunuz ? ben bir tane ve en etkili olanini soyleyin deyince lafi gene cevirdiniz pardon ama tasin altina elinizi koyun simdi de
-
cevap yok demogoji
-
Peygamberin ismini agza alirken itina gostermeyen kisiler ya yanginda yandi ya teror saldirisina ugradi ya da bi sekilde lanetlendi diye midir ? bu yuzden mi cevap vermiyorsunuz ? ben anlayamiyorum neticede birsey soylediniz ve arkasini getirmekten yoksunsunuz : ))) elif lam mim siz dediniz ama soruyorum ; size gore din tuccarinin ve onlarin serrinden sorumlu kisilerin elebasi kimdir ? -1 c
-
isminden korkuyorsaniz yazmayabilirsiniz de benim son derece rahat biri oldugumu anlamis olmaniz gerekiyordu daha cesur olmaliydiniz - sizi korkutmuslar efendim ben ayet mi sakladim ?
-
ayetleri en acimasiz sekilde alintiliyorsunuz ama alintiladiginiz ayetler de gunumuz algisina hicbi sekilde uygun degil demogoji size gore din tuccarinin ve onlarin serrinden sorumlu kisilerin sorumlusu kimdir ? 0 demistim