Zıplanacak içerik
View in the app

A better way to browse. Learn more.

Tartışma ve Paylaşımların Merkezi - Türkçe Forum - Turkish Forum / Board / Blog

A full-screen app on your home screen with push notifications, badges and more.

To install this app on iOS and iPadOS
  1. Tap the Share icon in Safari
  2. Scroll the menu and tap Add to Home Screen.
  3. Tap Add in the top-right corner.
To install this app on Android
  1. Tap the 3-dot menu (⋮) in the top-right corner of the browser.
  2. Tap Add to Home screen or Install app.
  3. Confirm by tapping Install.

adrenalin

Φ Üyeler
  • Katılım

  • Son Ziyaret

adrenalin tarafından postalanan herşey

  1. AŞAĞIDAKİ YAZILAR EMRE YILMAZ IN ŞEYTANIN FISILDADIKLARI KİTABINDAN...................Beni oldukça etkileyen defalarca okuduğum bir kitaptır.Yazarı olan emre yılmaz dünyanın en iyi iki üniversitesinde okumuş,türkiyede iş hayatına atılmış ve kısa zamanda çok zengin olup şirketini türkiyenin sayılı şirketleri haline getirdikten sonra birden bire bütün işlerini tasfiye edip bildiğim kadarıyla bir dağ köyüne yerleşmiştir nerde yaşadığını ise sadece yayımcısı biliyor çünkü birşey sormak için aradığımda sorumu yayımcısına sormuş cevabınıda yarım saat sonra yine yayımcısından almıştım.....kesinlikle ne adresini nede telefonunu vermiyorlar..bence sabredip sonuna kadar okuyun çok cesurcadır yazılanlar KADER, KISMET, TALİH, HAYAT, ÇALIŞMAK Hayatımızın yapı taşları rastlantılardır. Kısmet denilen zillinin egemenliğini kabul edip rahat edeceğimize, çaba denilen bir *********** ve akıl isminde bir snopla yola çıkarız hep. Ve tabii çuvallarız. Hayat tecrübelerin ne kadar azsa planların, programların ve prensiplerin o kadar çok olur. -"Yat aşağı ve keyifle bekle," diyor Kısmet. -"iyi veya Kötü her yazgının arkasında ben varım," diyor Ölüm. Bunlardan daha ferah daha iyimser daha gönül açıcı başka ne olabilir? Osmanlılar Büyük Filozoflardı. Yine de Hiçbir şey yapmayanların başına gelenler - kader Bir şeyler yapanların başına gelenler ise - kısmettir. Ona göre... "Bu sizin için son çağrıdır". Havaalanlarındaki bu anons dehşete düşürüyor beni. "Bu sizin için son çağrıdır". Nice filozofun kitabı, böylesine güçlü ifade taşıyan bir tek cümleden yoksun olduğu için unutuldu. Para, sokağa atılacak kadar değersiz bir şey değildir. Ama çalışarak kazanılacak kadar da değerli hiç değildir. İlerleme: Eski güzel günlere geri dönüşün artık mümkün olmayacağını anladığımız noktadan itibaren, yürümek zorunda kaldığımız o acılarla dolu yola verdiğimiz şatafatlı isim. Eskiden sadece çalışırken zamanımızı çalanlar, artık boş zamanımız için de rekabet halindeler. Sinemaya mı gitsek, diskoya mı? Yoksa ucuz bir tatille İtalya'ya mı? Çünkü Sırtını bir ağaca dayayıp yüzünü güneşe çevirmek Kapitalizme baş kaldırmaktır. Uzanıp çimenlere bulutları seyretmek, kurulu düzene karşı en tehlikeli isyandır. Herkes böyle beleşe kafa dinlerse Kapitalizm çöker. Otel sahiplerinin, tur operatörlerinin, garsonların, komilerin velhasıl bütün sadık ve çalışkan kölelerin üretme ve tüketme haklarını kimseye bedavaya yedirmez Kapitalizm. Ve işte bu yüzden keser mülkiyetini birilerine devredip gölgesini satamayacağı her ağacı. Avcı ve toplayıcı obalar günde iki saat çalışarak hayatta kalırlar. Biz post-modernler ise günde on saat çalışarak iki yakamızı ancak ucu ucuna getirebiliyoruz. Yirminci yüzyılın ilk yarısı pisipisine ölmekle geçti. İkinci yarısı ise boşu boşuna çalışmakla. Mutsuzluğunuzu azaltırsa bu bir ilaçtır. Mutluluğunuzu arttırırsa uyuşturucu. Mutluluk üstüne düşünmek, hele mutluluk için çabalamak kimseyi mutlu etmez. Mutluluk her şeyden önce mutluluğu unutmaktır. Gurur, beni benden ve bizden ve her şeyden ayıran şık ve mağrur bir duvardır. Kimse eşit doğmaz. Ama herkes eşit ölür. İşte onun için ölüm, acı bir son değildir. Hayatımızın yegane adil başlangıcı ve biricik fırsat eşitliğidir. AŞK, EVLİLİK, İHANET Fakir bir adam için karısı sahip olduğu tek şeydir. Terketmek üzere olan kadının çektiği ilk silah kendi cinselliğidir; ama o silahla genelde kendini vurur. Evliliğin aşkı öldürdüğü söylenir. Bu akılcıların tipik düz çizgili neden-sonuç yanılmalarından biridir. Doğrusu şöyledir: aşkın beklenen ölümünün evlilik sırasında gerçekleşmesi sık rastlanan bir tesadüftür sadece. Aşkın ömrü zaten kısadır, ölümü de hep ama hep doğal nedenlerledir. "Değişeceğim" sözü ilişkilerimizi düzeltmekte kullandığımız bir bozuk paradır. ...gerçekten aşık olamayanlar ve hiçbir zaman olamayacaklar aşkın tüm sorumluluğunu sadakat sanırlar. Ne büyük yanılgı! Aşkta oysa bir tek sorumluluk vardır... Aşk. Sadakat, saygı, ihanet, iffet...Bütün bunlar o sorumluluğu biraz daha sürdürmeye yarayan oyunlardır. Sevmekten usanmak başkadır; sevmemek başka. "Seni hala seviyorum sevgilim.Ama bu aralar sevmekten usandım". Bu dili konuşan aşıklar ne kadar azdır. Kendimizi her zaman bir papatya falına hapsederiz. Seven erkek üç yılda, seven kadın ise yedi yılda bıkar. Aşkın en barbat yanı da aradaki bu dört senedir zaten. Tehlikeli bir ihanet oyununa başlayanlar sanırlar ki sadece kaybederlerse bir bedel ödeyecekler. Halbuki tehlikeli ihanet oyunların ters bir kuralı vardır: kazananlar her zaman kaybedenlerden daha çok bedel öderler. Üstelik çoğu zaman herkesin ödeyeceği bedel apaçık ortadadır. Tehlikeli oyunları bu kadar cazip kılan ise, bedellerin asla peşin istenmemesidir. Kader, verdiği hazza kıyasla en fahiş bedeli işte bu yüzden ihanet oyuncularından talep eder. Ve oyuncular en ağır senetleri çarçabuk imzalar ve atlarlar sahneye. Ne doğrunun ne de yalanın yüzde yüzü yoktur. Ama ben %80 ve üstüne müteşekkir olmayı; %50 ve üstüne rıza göstermeyi; %30 ile %50 arasına katlanmayı öğrendim. Yoksa tek bir dostum veya sevgilim kalmazdı yahu. Yalan ise %30 ve altından başlar. İtiraf... yepyeni ufak yalanlar söylenerek anlatılan eski bir yalandır. Erkekler ve kadınlar affetmek ve unutmak konusunda da biraz farklıdırlar. Erkek çabuk unutur; ama asla affetmez. Kadın derhal afferder; ama asla unutmaz. Unutmak değil - çünkü bu mümkün de değildir. Ama hatırlamamaya çalışmak -işte bu hayatta erken kazanılması gereken bir meziyettir.
  2. made ciddimisin bu konuda.... niye öle dedinki kafam karıştı şimdi
  3. güzel yüreğini sevdim ben onun...
  4. kesinlikle karmaşık değil.....iyi cevap.. beni bana sorsalarmı avatarda yazıyo zaten..........
  5. uyumaya çalışacam ümitsizcede olsa...
  6. GİTTİKÇE ISINANI...
  7. adrenalin şurada cevap verdi: arman başlık Forum Oyunları
    zenginlik.....
  8. bis onu sebepsiz sevdik........... YALAKA MODE:ON
  9. ..... yahu o kadar bağlıysan dinine gitsene ırağa...bak din kardeşlerin katlediliyo orda..sen eline almışsın klavyeyi yok onu yapmayın bunu tutmayın....ben bile bir inanmayan olarak en azından bir iki sırpa silah çevirmişliğim, birçok müslüman boşnağa yemek su taşımışlığım şirinmi şirin çocuklarının yüzünü tebessüm ettirmişliğimiz var,günlerce mayın temizledik orda o nur yüzlü çocuklar basmasın diye.............dağlarda basılmadık yer bırakmadık...3 gün neredeyse bir kaç saat uykuyla kalarak yüzlerce ton yiyecek malzemesi indirdik gemiden.... hade gitde insanlık adına birşeyler yap..........biz karşılıksız yaptık... sen sevap adına yapacaksın ama yinede yap.......... BUNU BAŞKA BİR YEREDE YAZMIŞTIM AMA BAKTIM BURDADA VAR Bİ HAREKET.........
  10. ..... yahu o kadar bağlıysan dinine gitsene ırağa...bak din kardeşlerin katlediliyo orda..sen eline almışsın klavyeyi yok onu yapmayın bunu tutmayın....ben bile bir inanmayan olarak en azından bir iki sırpa silah çevirmişliğim, birçok müslüman boşnağa yemek su taşımışlığım şirinmi şirin çocuklarının yüzünü tebessüm ettirmişliğimiz var,günlerce mayın temizledik orda o nur yüzlü çocuklar basmasın diye............. hade gitde insanlık adına birşeyler yap..........biz karşılıksız yaptık... sen sevap adına yapacaksın ama yinede yap..........
  11. son günlerde forum oyunlarına ilgisi artanısın......
  12. işte bu forumu ben bu yüzden seviyorum.............. sevgi yumağı olmuş burası yahuuuu........ buda benden hepinize gelsin.........
  13. daha önce sanamı demiştim bilmiyorum ama ...... forumun holiganı.......
  14. kendine olan güvenini sevdim.........
  15. eyvallah cerenimoo sağol......bendende sana saymana,azizile,made ye erbaya ilbeye gitsin çiçekler.......... birde aramıza yeni katılan bütün arkadaşlara...........
  16. bakışlarını sevdim......... mineu yeni avatarın süper.. tebrik...
  17. femalexx in kankası aftiel hoş geldin..........
  18. karçiçeği geçmiş olsun.... dur ben hemmen bi koşu gidip alam sana çay..........
  19. SAVUNMAYI TAM OKURSAN SANIRIM TARİHİ DAHA DENGELİ ANALİZ EDEBİLİRSİN.......................... Denizlerin THKO Davası Savunması'ndan: Türkiye'nin bağımsızlığından başka bir şey istemedim. Bundan dolayı da ölümden korkmuyoruz. Ve ben 24 yaşındayken kendimi Türkiye'nin bağımsızlığına armağan etmekten onur duyuyorum. Bizlerin tek özlemi tahsil sırasında bulunmamıza rağmen Türkiye'nin bağımsızlığıdır. Biz hiçbir zaman bütün çabamıza rağmen Türkiye'nin bağımsızlığını temin edemedik. Biz 50 sene evvel Kurtuluş Savaşı vermiş bir ülkenin çocukları olarak Kurtuluş Savaşı'nın gerçek tahlilini yapmaya her zaman için muktediriz. Biz yine çok iyi biliriz ki Türkiye Kurtuluş Savaşı'nı yapmak için Samsun'a çıkanlara İstanbul örfi idaresince ve mahkemelerince idam cezası verilmiştir. Ve yine bilmekteyiz ki, Osmanlı İmparatorluğu yüzlerce generalinden ancak birkaç tanesi Kurtuluş Savaşı'na iştirak etmiştir. Ve yine bilmekteyiz ki Kurtuluş Savaşı yapıldığı sırada İstanbul'da bulunanlar bunları yapanlara eşkıya demiştir. 1950 tarihinde Amerikan emperyalizmi iktidara geldi. Demokrat iktidar 27 Mayıs 1960'da tarihe gömüldü. Demokrat Parti gitti, bunun gitmesiyle tellaklar değişmedi. 27 Mayıs'ı kastetmiyorum, bundan sonrasını kastediyorum. Hamam aynı fakat bu defa da tellaklar değişti. Amerika bu dönemde imdada yetişip İnönü'yü düşürdü, Demirel'i iktidara getirdi. Mustafa Kemal'e gerçekten sahip çıkanlar varsa onlar da bizleriz Öğrenci hareketlerine gelince, Türkiye'de öğrenci olayları 50-60 senedir eksik olmamıştır. Sultan Hamit'in Tıbbiye talebelerini Sarayburnu'ndan denize attığı tarihten itibaren öğrenci hareketleri Türkiye'de devam edegelmiştir. İkinci Dünya Savaşı sırasında faşizme hayır diyen gençler ilerici gençlerdi. Ve 28 Nisan 1960 tarihinde özgürlük savaşı veren gençlerdir. Amerikan emperyalizmi tarafından İnönü hükümetten düşürüldüğünde protesto gösterisi yapan gençler ilerici gençlerdir. Anayasa'ya Bağlılık Mitingi'ni de bizler yaptık. O günün mitinginde iktidarın kiralık adamlarından ve polisinden dayak yiyen de gene bizlerdik. 1968 senesine gelince, üniversiteler öğrenciler tarafından işgal edildi. İşgalleri gayet meşru idi ve kürsü ağaları dahi bu işgallerin haklılığını hiçbir zaman inkar edemedi. Aynı yılın Temmuz ayında Amerikan Filosu'na karşı gösteri yapanlardan Vedat Demircioğlu polis tarafından hunharca öldürüldü. İktidarın kiralık kuvvetleri ve polisi hunharca devrimcilerin üzerine saldırdı. 20'ye yakın devrimci öldürüldü. Bunların hiçbirinin katili bulunamadı. Polis karakolları işkencehane haline getirildi. Hiçbir savcı buna karşı çıkmadı. Fikir özgürlüğünü ve Anayasa'yı paravan yapanlar "önceden Atatürkçü geçinirken O'nun fikir ve şahsiyetini de küçük görmeye başladılar, sadece Mustafa Kemal tarafını beğeniyorlardı." suçlamasını kesin olarak reddediyorum ve asla kabul etmiyorum. Diğer yurtseverler de bunu kabul etmez. Gerçekler örtülmek isteniyor. Mustafa Kemal'e gerçekten sahip çıkanlar varsa onlar da bizleriz. Onun İstiklal-i tam prensibini, ve onun istiklal-i tam Türkiye idealini yalnızca biz devam ettiriyoruz. Anayasa'yı en fazla savunan bizleriz İddianame'de bizim Anayasa'yı cebren ilgaya teşebbüs ettiğimiz ileri sürülmektedir. Öteden beri arzetmiş olduğum gibi, bu ülkede Anayasa'yı en fazla savunanlar bizleriz. Anayasa'yı ihlal edenlerse ortadadır. Anayasa'nın uygulanmasını isteyen gene bizleriz. Anayasa'yı uygulamayan yavuz kimselerse hâlâ ortadadır. Ve yine o kişiler bizim kellemizi istemektedirler. Bile bile iddia makamı bizim Anayasa'yı ilgaya teşebbüs ettiğimizi ileri sürmektedir. İdddia makamı bizim vermekte olduğumuz Bağımsızlık Savaşı'na karşıdır. Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'na karşı, reformlara karşı ve bu nedenle bizim Anayasa'yı ilgaya teşebbüs ettiğimizi ileri sürmektedir. Çünkü Süleyman Demirel hâlâ ortada gezmektedir. Kudreti yetiyorsa Süleyman Demirel hakkında aynı şekilde dava açsın, onlar 36 milyonluk ülkenin bütün yükünü 20 gencin üzerine yıkmaya alışmışlardır. Amerika sizin döneminizde ülkeye girdi ve hiçbiriniz sesinizi çıkarmadınız Bizi bağımsız bir ülkenin çocukları olmaktan mahrum eden hepiniz dahil sizlersiniz. Çünkü Amerika sizin döneminiz sırasında Türkiye'ye girdi ve hiçbiriniz sesinizi çıkarmadınız. Ve Demokrat Parti iktidarına 10 yıl ses çıkarmadınız. Ta ki 38 yurtsever subay ses çıkarana kadar ve onları devirene kadar. Ve bugün aynı savcılar bu şahıslar hakkında da idam kararı istemektedir. Süleyman Demirel'in Anayasa'yı ihlaline ve despotizmine ve ülkeyi Amerika'ya satmasına ses çıkarılmadı. Ve meydanlarda bunlara karşı bizler dövüşmek zorunda kaldık, bizler kurşunlandık. Ve sonunda idam isteğiyle buraya getirildik Bizim düşmanımız Amerikan emperyalizmi ve yerli işbirlikçileridir Dediğim gibi Türkiye'yi bu hale getiren eski yöneticilerin bütün suçları bize yüklenmek istenmektedir. Bütün eski idarecilerin suçu bize yükletilmek istenmektedir. Türkiye'nin bağımsızlığından başka hiçbir şey istemedik ve hayatımızı bu yola koyduk. Varlığımızı Türkiye halkına armağan ettik. Bunun aksini iddia edenler vatan hainidir. 12 Mart Muhtırası muvaffak olmasaydı bizi itham eden makam onları da aynı şekilde itham ederdi. Buna da kanaatim tamdır. 12 Mart Muhtırası Anayasa'nın uygulanmadığını iddia etmektedir ve parlamentoyu açıkça suçlamaktadır. Biz strtaejik olarak düşüncelerimizi hiçbir zaman saklamayız. Hangi şartlar altında olursak olalım bunu açıkça söyleriz. Düşüncelerimizi mezara kadar götürürüz. Nasıl burada namluların ve dipçiklerin gölgesi altında konuşuyorsak düşüncelerimizi her zaman açıkça ifade ederiz. Bizim Anayasa'yı ilgaya teşebbüs gibi bir kastımız bulunsaydı, bunu da burada açıkça söylemekten çekinmezdik. Bizim böyle bir amacımız yoktur. Bizim düşmanlarımız Amerikan emperyalizmi ve onun yerli işbirlikçileridir. Yani emperyalizm ile işbirliği yapan patronlar, feodal mütagallibe yani bezirgânlar, tefeciler. Toprak ağaları ve diğer işbirlikçileri ve bizim bütün eylemlerimiz bu hedefe yönelmiş bulunmaktadır. Bunun dışında başka bir hedefimiz yoktur. Milyon metrekare vatan toprağı işgal altındayken mili bütünlüğü bozmakla suçlanıyoruz Bizim kişi güvenliğini, mülkiyet hakkını, egemenlik ilkelerini, milli bütünlüğünü bozmak için harekete geçtiğimiz iddiaları vardır. Kişi güvenliğini ihlal edenler kimlerdir. Bunu evvela tesbit etmemiz lazım. Karakollarda işkence gören bizler olduk. Meydanlarda kurşunlanan yine bizler olduk. Bakanların emriyle hapishanelere atılan bizler olduk. Buna rağmen kişi güvenliğini bozan olmakla itham ediliyoruz. Yukarıda anlatılan asıl kişi güvenliğini bozanlar ise serbestçe meydanlarda dolaşmaktadır. Mülkiyet hakkını ortadan kaldıracağımız iddia ediliyor. Bizatihi Anayasa mülkeyet hakkını toplum yararına kısıtlamıştır. Mutlak mülkiyet hakkı tanımamıştır. 50 köye sahip bir toprak ağasını anayasamız kabul etmemiştir. Egemenlik ilkelerine karşı çıkanlar halkın sırtından geçinenlerdir. Ayrıca milli bütünlüğe karşı çıkmakla da suçlanıyoruz. 101 tane Amerikan üssünün bulunduğu ülkede bizim milli bütünlüğü bozmak istemekle itham edilmemiz gülünç olmaktadır. Milyon metrekare vatan toprağı işgal altındayken bizim milli bütünlüğü bozmakla suçlanmamız gülünçtür. 21 yılın hesabını 21 gençten sormak istiyorlar Mustafa Kemal sağ olsaydı bugün çok şaşırırdı. İddianame baştan beri sırf kelle istemek maksadıyla hazırlanmıştır. Şeklen de hukuk mantığından mahrumdur. Hukuki kıymet ve değerden mahrumdur. 21 yılın hesabını 21 gençten sormak maksadıyla ve suçluların telaşı içerisinde hazırlanmış bir iddianamedir. Ben şunu iddia ediyorum ki, hareketimiz tamamen Anayasal bir harekettir. Anayasa'nın başlangıç ilkesinde belirtilen ulusun zulme karşı direnme hakkını kullandık. Bu sebeple Anayasal bir davranışta bulunduk. Yaptıklamızın haklı olduğuna inanıyorum. Halen de bu inancı taşıyorum. Türkiye'nin bağımsızlğından başka bir şey istemedim. Ve bu sebeple Amerikan emperyalizmine ve işbirlikçilerine karşı mücadele verdik. Bundan dolayı da ölümden korkmuyoruz. Onu ancak işbirlikçiler düşünsün. Ve ancak onlar kendi canının telaşına düşsün. Ve ben 24 yaşındayken kendimi Türkiye'nin bağımsızlığına armğan etmekten onur duyuyorum. Bu bağımsızlık düşüncesini mezara kadar götüreceğiz.
  20. az sona benim el kaçar..........
  21. arkadaşlar şu elimde görmüş olduğunuz önlük sadece 5 ytl.........evet sadece 5 ytl.... gan felan sıçrarsa diye...........
  22. o kadarda deil angel kimseye küstüğümüz falan yok........ yannış anlaşılmak istemem takıldım sadece.. birazsona sanırım çiçek gelecek bana gidip hemen onu alam ben.....

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.

Configure browser push notifications

Chrome (Android)
  1. Tap the lock icon next to the address bar.
  2. Tap Permissions → Notifications.
  3. Adjust your preference.
Chrome (Desktop)
  1. Click the padlock icon in the address bar.
  2. Select Site settings.
  3. Find Notifications and adjust your preference.