Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

yenilik

Φ Üyeler
  • İçerik Sayısı

    113
  • Katılım

  • Son Ziyaret

  • Lider Olduğu Günler

    2

yenilik tarafından postalanan herşey

  1. Kesinlikle. Bizler yıldızların nükleer fizyonları sonucu oluşan varlıklarız. Dolayısı ile kültürlerimiz. Yıldızımızın(güneş) nükleer enerjisi bitmeye yakın (belki milyarlarca yıl kala) bizler ve rock'n roll yok olacağız. Evrende ise nükleer enerji ve patlamaları devam edecek. Ayrıca RTE işini biliyor, rock'n roll değil nükleer enerji peşinde.
  2. Birisi insan kültürü ve geçici, diğerisi evrensel olgudur, sonsuzdur. Bu nedenle nükleer enerji kazanır. Not: Bu açıklamam, nükleer enerjinin sadece ve eşittir atom bombası olmadığı içindir.
  3. Demek ki bireyler de laik olabiliyormuş. @@Canraşit bilimsel konuşunca görüşleri dikkate değer oluyor. Ama dindardan laik olmaz görüşümü halen koruyorum. @Evrensel-İnsan'a; senin söylediğin sekülerlik laikliğe aşkın, yani laiklik sekülerliğe içkindir. Ben böyle biliyorum. İkisi de evrensel kültütürdür, durştur benim mantığıma göre.
  4. Toplumsal değerlerin TÜMÜ emperyalist zihniyetin eseri. Toplumsal değerlerin tümü ayrılık temelli kavga, döğüş ve savaş getirmek içindir. Fobim sadece bir din değil tüm toplumsal değerler.
  5. yenilik

    Kedi

    Evrensel-Kedi
  6. Nisa 89: "Arzu ettilerki kendileri küfre saptıkları gibi sizde sapasınız beraber olasınız. Bu sebeple onlar allah yolunda hicret edinceye kadar içlerinden dost edinmeyin. Eğer bundan yüz çevirirlerse yakalayın ve bulduğunuz yerde öldürün. Onlardan ne bir dost edinin ne de bir yardımcı." Şimdi cihat, savaş falan karıştırılacak biliyorum. "Öldürün" fiiline yüklenen nedir? Küfre sapmak, Allah yolunda olmamak. Yani kısaca inanmamak. Bu ayete kılıf olarak hep "savaşanla savaşmak" kast edilerek çarpıtılıyor. Öyle olsa bile, her şeyi bilen iyi niyetli bir tanrı, her iki tarafa da; farklı değerlerle birlikte yaşayın, savaşmayı her iki tarafa da yasaklıyorum diyemezmi idi? Zaten farklılıkğa düşmanlık diğer ayetlerle de desteklenmiyormu? Mesela farklı düşünen ana baba dahi olsa dost edinmeyin denmiyor mu? Dinlerde hep farklılıklara düşmanlık, kin, nefret var. Bu düşmanca tavırlar ortaçağın kültürel düşünceleri.
  7. Kim demiş laik olunmaz diye. Sen şimdi demokrat ta olunmaz dersin. Demokrasi de bir düzen ama demokrat insan oluyor. Laik insan da inancıyla dayatma yapmayan insan demektir. Teoriler pratiğe konmak için değil midir? Pratiğe koyan kimdir; toplum yada birey.
  8. Teorinin yasa olduğunu söylemedim. Söyledimse eğer, deneyler sonucu edinilen bilimsel bilgi anlamında arasına virgül koymuşumdur. Bildiğim kadarıyla, her ikisinin de hipotezlerin test edilmesi ile açıklanan, birisi genel kapsamlı, diğerisi ise daha dar kapsamlı matematiksel olan bilimsel açıklamalardır. Yasalar genelde bir kaç yasa şeklinde teoriye içkindirler. Her ikiside yanlışlanabilirdir. Teori ve yasa tanımları genelde karıştırılmakta. Hipotez, Bilimsel Teori(kuram) ve Bilimsel Yasa hakkında daha detaylı bir anlatım buldum. Hipotez: Hipotez, belirli gözlemler sonucunda elde edilen verilere dayalı olarak oluşturulan ve kesinliği olmayan, bir öneri şeklindeki genellemedir. Bu öneriler çeşitli yöntemlerle sınanır. Buna göre ortaya koyulan hipotezin geçerliliği veya yanlışlığı saptanır. Eğer hipotezin geçerliliği zaman içersin de çeşitli sınamalarla doğrulanıp kapsadığı alan genişliyorsa ve bu hipotez teori halini almaya başlar. Çünkü bu zaman içersin de yapılan tüm sınamalar, testler, deneyler ve gözlemler ilgili hipotezin temelini sağlamlaştırır. Bu temel zaman içersin de daha başka test, gözlem ve deneylere tabii tutulup geçerliliği devam ederse temelin üzerine duvar örülür. işte bu kısımda hipotez bünyesinde yer alan bilgilerin genişlemesiyle beraber Teori olur. Fakat tam tersi durumunda hipotez geçerlilik kazanmaz. Teori (Kuram): Hipotezlerle desteklenebilen, aksi bir teori ile topyekun çürütülmediği takdirde bilimsel geçerliliği sürekli olan bilimsel çözümlemedir. Sistemli bir biçimde düzenlenmiş, bir çok olayı deneysel gözlemlerle açıklayan, bir bilime konu alan temeller bütünüdür. Kısacası kuram, ispatlanabilen ve doğadaki olayların nasılını açıklayan bir bilimsel çözümlemedir. Genelde Hipotezlerle karşılaştırılır ve "doğruluğu kanıtlanmamış" denir. Bu tamamiyle yanlış bir yaklaşımdır. Çünkü bir bilgi Teori halini almış ise "doğruluğu kanıtlanmıştır". Dolayısıyla günlük hayatta kullanılan "bir teorim var" sözü doğru bir ifade değildir. Teoriler kanunlara dönüşmezler. Çünkü Teori bilgilerin sistematik şeklinde bir araya gelmesiyle "Nasıl" sorusunu cevaplar. Kuantum teorisi, Evrim teorisi, Görecelik teorisi, Hücre teorisi gibi teoriler, çok sayıda deneysel bulgudan yola çıkarak oluşturulmuş ve "Nasıl"ları anlatan teorilerdir. Yani "varsayım"ların ötesindedir, bilimseldir, ispatlanabilirdir. Einstein'in izafiyet teorisini ve Newton'un kütle çekim kanunu düşünecek olursak, izafiyet, kütle çekim kanununun yerini almıştır çünkü çok daha etraflı bir teoridir ama "teori" diye geçmektedir. Ancak kanun diye bahsedilen kütle çekim kanunu sınırlı sayıdaki işlevi açıklar. Dolayısıyla daha az kapsamlıdır. Ama bu Newton'un kütle çekim kanunun yanlış olduğu anlamına gelmez. Kanun: Bir bilimsel kanun, gözlem ve deneylerle iyi desteklenip kanıtlanmış matematiksel prensiptir. Tipik olarak bilimsel kanunlar, matematiksel formüllerle ifade edilirler. Bilimsel kanun profiliyle, bilimsel teori profili yakından ilişkilidir. Tipik olarak, kanunlar teorilere nazaran dünya hakkında daha kısıtlı öngörülerde bulunurlar. Fizik kanunları, matematiksel kanunları bir çok tanımlanmış açıklayıcı kanunlar vardır. Ayrıca, biyoloji biliminde Mendel genetiği ve genetikteki Hardy-Weinberg Kuralı prensibi gibi bir takım bilimsel kanunlar tanımlar. Ve genel kanının aksine, kanıtlanan teori (kuram) kanun olmaz. Kanunla teori arasında doğrudan, tamamlayıcı bir ilişki yoktur. Menden genetiği bugünkü tüm genetik bilgisini ve işleyişini açıklamaz. Ama bazı noktalarda kullanılır. Yani sınırlı bir çevresi vardır. Veya yukarıda örnek verdiğimiz Kütle çekim kanunu ve İzafiyet teorisi arasındaki ilişki. Kaynak: British Academy of Sciences
  9. Söylemiştim.. Neyse ikimize de artık daral gelmesin diye CD den bahsetmeyeceğim. Kavramları her isteyen istediği gibi eğip bükemez. Kavramlar evrenseldir. Dindar= din kurallarına bağlı olan -Wiki- Her dinin kendine has kuralları vardır. Bunlar da evrenseldir. Dinin kurallarının bilincinde olan dindar, bilmeyen, bilincinde olmayan ise bilmiyordur, sadece sempatizandır. Dinin kuralları laiklik içermez. Kurallara uyan da laik değildir.
  10. Bilimde kuram veya teori; bir olgunun, sürekli olarak doğrulanmış gözlem ve deneyler baz alınarak yapılan bir açıklamasıdır. -Wiki- Yine burada da CD konusu. Yukarda defaatlece söylendi. Teori zaten bilimsel bilgidir. Kanıtlanmaya ihtiyacı kalmamıştır. Bilimseldir, yanlışlanabilir. Hipotez değildir.
  11. Senin yanıtın bana bir cevap içermiyor ki. CD konusunu tüm yazıların için kendine değerlendirebilirsin. Bir kez senin misalin dindarlık değil ki. Dindarlık diyince dinin bilişselliğinin farkında olan kişi akla gelir. Dinin bilişselliğinin farkında olmayan zaten dindar değil, dini bilmiyordur. Halbuki bunları yazımda kısaca ve özlü olarak belirttim.
  12. Buna benzer bir şey. "Sizden olmayanı öldürün." Gibi.. Şimdi ben ona kalkıp ta "hayır bak, din "bir kişi öldürmek tüm dünya insanını öldürmek gibidir" diyor" mu diyeyim, yoksa "sizden olmayanı öldürün" diyor diyerek kendimle çelişeyim mi? Yoksa bilimsel olan insan hakları hukukunu mu göstereyim?
  13. Din zaten saplantıdır. Saplantısız dindar da olamaz. Dine saplantılı olan ne laiktir ne de demokratik. Zira din ne laiktir ne de demokratik. Din, diğer dinlere karşı cihat önerir.
  14. Çok bile.. Fenomenin gözlemlenmesi ile başlar konusunda mutabıkız. Bu ikinci adımda ayrılıyoruz. 1. Şemada gözlemi hemen hipotez takip ediyor. 2. Şemada da gözlemi hemen hipotez takip ediyor. 3. Şemada da yine hemen gözlemi hipotez takip ediyor. Beni doğruluyor. Hipotezden yola çıkılıyor demiyoruz. Son yazımı bile YİNE okumadın. Hipotezin bilimsel ve tutarlılık içermesi için gözlemi başa koyuyoruz. Ve süreç her üç şemada da yine bilimsel teori olarak sonlanıyor.
  15. Profesyonel bir tartışmacı değilim. Asla da olmak istemiyorum. Şimdi felsefeyi, ideolojiyi, şunu bunu karıştırmadan, bir kucak, konunun özü için gerekli bulmadığım yazılar yazmadan, söyle bakayım; daha önce şu belirttiğim, aşağıdaki bilimsel çalışma ve sonlandırma süreci yanlış mı, doğru mu? Önce hangisinin yanlış veya doğru olduğunu belirt, daha sonra ben senden detay isteyeyim. Olur mu? Böylece tartışma da kaynamasın.
  16. Bilişsellik bilimden kopuk mudur? Bilişsellik konuyu en iyi şekilde bilmektir. Dinsiz birinin dolaylı da olsa din hükümleriyle halkı kandırması en hafif deyimle sağlıksızdır. Bilimselliğini ve bilişselliğini koymak dururken, anlamayana zaten davul da çalsan anlamaz. Algı için en kestirme yol en bilimsel olanıdır..
  17. Diğer Allah'lılar sanki çok mu peşinden gidilesiler..
  18. Akla dayanmayan din olamayacağı için, saplantısız dindar da olamaz. Hurafelere inananlar zaten saplantıdadır. Dindar laik olamaz. Eğer öyle ise dini bilmiyordur. Çünkü din laik olanı da cezalandırır.
  19. Yukardaki şemayı ya senin gözün seçmiyor ya da benim. Bilimsel çalışma yukarda hipotezle başlamış teori ile sonuçlanmış. Kimse teori olarak sonlanan dogmalaşır falan da demiyor. Cevaplar iyi okunmalı. Sonuç; yanlışlanabilen bilimsel teori, kuram, olgu denilmişti.
  20. Sosyalizm tezi(hipotez diyemiyorum) gözlem vermiyor. Yanlışlanamıyor, test edilemiyor. Hipotez gözlem sonucu oluşan, teste tabi tutulması için hazırlanan BİLİMSELLİK TAŞIYAN önerme diye biliyorum. Çıkmam gerekiyor. İyi bir gün dilerim.
  21. Bilimsel görüşteki insanların çelişkili misalleri, önerileri olamaz. Görüşleri gayet net ve tutarlıdır. Kopyaladığın hükümlerde de tutarsızlıklar var. Örnek gösterilmez.. Bunları detaylandırmak başka başlıkta olabilir. Not: Konu dışı ama, sağlıklı alıntı ve cevaplama sistemi üzerinde çalışmalısın.
  22. Evet yukardaki bilgilerdeki boldlar Canraşit ve beni doğruluyor. Bilimsel çalışma sırasıyla, gözlem, hipotez, deneyler, teori(kuram, olgu) şeklinde devam ediyor.. İlk iletimde de söylemiştim.
  23. Evrensel-İnsan sana ne oluyor? Hem "dini temel almıyorum, benim karsi cikisim zaten tamamen insan haklari evrensel hukuk ve etik temelindedir" diyorsun. Hem de yolsuzluklara karşı dini hükümler kopyalıyorsun. İnsanlığa karşı yapılan en büyük yolsuzluğun, dinin kendi içerisindeki çelişkilerle "hiç köleyle hür insan bir olurmu", "baksana kimini kiminden nasıl üstün kıldık", "üstün toplum", "birileri diğerlerine itaat etsin" hükümlerle başlayıp geliştiğini de biliyormusun?
  24. İyi niyetle yapılan tartışmaların sonu mutlaka uzlaşmayla bitmeli. Bu çok önemli. Tabi tekrarlayayım, niyette mutlaka samimiyet olmalı. Bir soru ile netleştirilip, şurada uzlaşılmalı; Bilimsel çalışma TEORİ ile mi yoksa HİPOTEZ ile mi başlar? Eğer teori ile başlarsa bu Evrensel-İnsan'ı doğruluyor. Ama eğer hipotez ile başlarsa Canraşit doğrulanmış oluyor. Ama eğer yukardaki şematik diyagram doğru ise, ki doğru kabullendiği için konulmuş; bundan Canraşit'in haklı olduğu çıkıyor. Zira bilimsel teori yani kuram, yani olgu, bilimsel çalışmanın sonlanmış hali oluyor. Yani yeni bir yanlışlanabilirliğe kadar. Buradan da benim algıladığım, bilimsel çalışmaya hipotezi doğrulamak için başlanır. Sırayla gözlem, hipotez, deney ve sonuç alınır. Buradaki sonuç, bilimsel teoridir, kuramdır, olgudur. Misal: Evrim teorisi(olgusu, kuramı).
  25. yenilik

    Evrensel-İnsan'a Sorular..

    . Yani insanoğlunun zihniyetinin(bilgisi, görüşü) temeli, doğa ve yaşamdan soyut, kendi beynine müdahale temellidir öyle mi?
×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.