Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

deads

Φ Üyeler
  • İçerik Sayısı

    52
  • Katılım

  • Son Ziyaret

İletiler gönderen: deads

  1. Katoliklik ile Protestanlık arasındaki fark dindarlık düzeyi farkı mı ? smile.png

     

    Yoksa, kilisenin kurumsal olarak sistemde, yönetimde söz sahibi olması ile olmaması farkı mı ?

     

    Ayrıca, İspanya, İtalya, Fransa hangi mezhep ağırlıklı ?

     

    Fark laiklik farkıdır.

     

    Laiklik de Burjuva devrimi ile yapılır. Ama emperyalist ülkelerin hiç bir zaman işine gelmez.

     

    Venezuella'nın petrollerini sömürmek için yıllarca Bolivarcı devrimin geriye götürülmesi için çalıştılar. 

     

    Ama Chavez buna engel olarak devrimi devam ettirdi ve ileriye taşıdı.

     

    Şili'de Allande'ye neden ABD destekli darbe yapıldı ?

    Aslında Protestanlık, Hristiyanlık bile değil, bireysel yaşam felsefesi gibi birşey. Katoliklik gibi, Ortadoksluk gibi toplumsal bir yönü yok.

     

    İspanya-İtalya Katolik ağırlıklıdır ama aynı zamanda laiktir de. Hristiyanlığın İslam veya Yahudilik gibi toplumu düzenleyici kuralları olmadığında laikliğe elverişli bir dindir ama aynısını Yahudilik ve İslam içİn söyleyemeyeceğim.

  2. Suriye'nin arkasındaki Rusya'yı neden ermperyalist saymıyorsunuz ? Suriye Rusya olmasaydı bu kadar direnebilir miydi ? Rusya'yı emperyalist saymayıp Sovyetleri neden emperyalist sayıyorsunuz o zaman ?

     

    Ya da Rusyayı emperyalist sayıyorsanız, neden Suriyede Rus hegemonyasına karşı ABD müdahalesini kötü  buluyor da, Afganistanda Sovyet hegemonyasına karşı ABD müdahalesini kötülemiyorsunuz ?

     

    Türkiye'de darbe Sovyetleri durdurmak oluyor da, Suriyedeki ABD müdahalesi neden Rusyayı durdurmak olmuyor ? İkisinde de saldıran ABD iken.

     

    Yoksa, bu çifte standart Suriyedeki rejim karşıtı cephedeki radikal islamcıların kimliğinden mi kaynaklanıyor ? Ne de olsa Evren onlar gibi değildi,  " Atatürkçü " idi, değil mi ? Mitinglerde Kuran ayetleri de okumadı, yurt dışındaki diyanet din görevlilerin maaşlarını da Rabıtaya ödetmedi, tarikatçıların önünü de hiç açmadı zaten.tongue.png

    Baas rejiminin Suriye halkı için her bakımdan cihatçı-selefi çapulcu sürülerinden daha iyi olduğundan arkasında ABD de olsa Rusya da olsa  haklı bir şekilde desteklenmeli bana kalırsa.

     

    Ayrıca Afganistan Cumhuriyeti'nin ve halkının asıl düşmanları Taliban'dı. SSCB de haklı olarak bu ülkeye girmişti.

  3. telgraf 1926 da çekiliyor, o yılda Suudi Krallığı var,

    zaten telgrafı gören de var, sonuçta Atatürk her konuda olduğu gibi bu konuda da adaletini göstermiş.

    Atatürk'ün iddia edilen telgrafı "kurtuluş savaşını bırakır, ordularımla aşağı inerim..." şeklinde bitiyor. Oysa Kurtuluş savaşı 1923 te zaten bitmişti.

  4. Atatürk Islami övmek zorunda degildi.Neden böyle bir kanaate vardiniz bilmiyorum ama tüm gücleri elinde bulunduran birisinin neden yalana basvurmasi gerektigini herhalde sizden baska bilen .

    .

    .

    .

    saygilarla

    Atatürk milli mücadele döneminde pekala da İslam'ı övmek zorundaydı hatta bunun yanına saltanatı ve hilafeti de savunmak durumundaydı aksi halde mücadelesine kaç kişi katılırdı ki. Atatürk Vahdettin'in onca hainliğine rağmen o yıllarda saltanatı bile eleştirmiyor. "padişah görevini yapamıyor, biz onun iradesini tekrar hakim kılmak için mücadele ediyoruz" demek zorunda kalıyor. Yani Saltanata ve Hilafete bağlı olduğunu söylüyor ama başa geçer geçmez ilk iş bu kurumları ortadan kaldırmak oluyor.

  5. Ben Türklüğü siyasi kimlik olarak görenlere de, bunu faşizm olarak görüp karşı çıkanlara da katılmıyorum. Herşeyden önce millet olabilmenin koşulu özgün bir dile sahip olmaktır. Örneğin Amerikalılar, Brezilyalılar, Güney Afrikalılar birer millet değildirler, bunların sadece siyasi kimlikleri vardır bunun sebebi ise özgün bir dilden yoksun olmalarıdır eğer bu tarz bir ulus olsaydık Türk diye bir kelime bile olmazdı ve doğal olarak Türkiye kelimesi de.

     

    Bu tarz eski sömrge ülkelerle kendi ülkemizi kıyaslamak kendimizi de onların seviyesine indirmek olur. Ayrıca da bu bir analoji hatasıdır. Böyle ülkelerde siyasi kimlik tek başına yeterlidir ama Türkiye'de her Türkiye vatandaşı Türk değildir.

  6. Nasıl denebilir ? Şöyle;

     

    O toplumun tümü Müslüman değildir. Millet bilinci zaten Müslüman olmayanların da Müslümanlarla çatışma ve ayrılık olmadan eşit hak ve özgürlüklerle yaşayabileceğine olan inancın tezahürü olan Laikliğin kabulünü gerektirir. Bunu kabul eden Müslüman Yönetici dini hükümlerin siyasi ve hukuki alanda uygulanmasını zorla dikte etmeye kalkmaz. Herkes için geçerli akla ve bilime dayanan ortak kurallarla ülkeyi yönetir.

    Avrupa'da Müslümanlar azınlık olmalarına rağmen kendi şeriat mahkemelerinde yargılanırlar. Nüfusunun çoğu Müslüman olan Türkiye'de ise şeriat mahkemeleri yoktur.

  7. Bütün Arap ülkelerinin üretimini toplasan bir Almanya bile etmiyor böyle adamlarla birlik kursan ne olur kaldı ki seni laik halinle onlar kabul ederler mi sanıyorsun. Laikliği bırakalım diyorsak o hepten felaket olur çoğu devletin de istediği bu zaten. İslam şeriatı tamamen batılıların işine yarayan bir sistemdir bunun Cumhuriyet veya monarşi olması da bişeyi değiştirmez. Ayrıca ölen Arapların çoğu mezhep kavgaları sebebiyle yaşamları son buluyor yani bambaşka bir sebepten.

  8. Kürtler dışındaki etnik unsurların tamamı asimile edildiklerinden tehlikeleri kalmamıştır. Atatürk zamanında ömrü yetip de  kürtlei tamamen asimile edilebilseydi veyahut yok edilebilseydi bugün ne kürt sorunu olacaktı ne de terör sorunu. Bu tarz meselelerde taviz tavizi doğurur. Kürtlere vereceğiniz en ufak bir taviz diğer unsurların da bu tarzisteklerini alevlendirecektir.

     

    Ya bizler, kürtlere egemenliğimizi kabul ettireceğiz veyahut onlar bizi azınlık durumuna düşürecektir. Artık bir savaş kaçınılmazdır.

  9. -Batılıların birbirlerini dost gördükleri ifadesi tam olarak doğru değil. Tarihsel olarak bakarsak Osmanlı'dan kalan sorunlar nasıl ki bugün Türkiye Cumhuriyetinin karşısına hala sorun olarak duruyorsa aynısı Avrupalılar için de geçerli. Sonuçta Avrupa zamanında yıllarca mezhep savaşlarının, koalisyon savaşlarının, iki tane dünya savaşının yaşandığı bir bölgeydi ki bunlar çok eski tarihler de değil. Ayrıca AB konusunda görüş ayrılıkları oldukça fazla, tabii iş bizdeki gibi kanlı bıçaklı değil ama bunun sebebi medeni olmalarından değil önceliklerinin bu olmamalarından kaynaklanıyor. Şuanda çoğu Avrupa ülkesinin öncelikli sorunu göçmen meseledidir, bu sorunları ortadan kalktığı vakit geçmişte kalmış olan sorunları yeniden gündeme gelebilir diye düşünüyorum.

  10. Toplumlar da tıpkı insanlar gibi -tabiri yerindeyse- gazla çalışır. Bir insana "sen şu işi yap hadi" derseniz bitirip bitirmeyeceği bile muammadır ama bunun yerine "hadi aslanım, hadi koçum, sen yaparsın bunu, hadi göreyim" derseniz kişi o işi bitirebileceği en üst noktada bitirir. İnsanlar doğaları gereği kendilerinin, bulundukları toplumların özel bir statüde olmasını ister. Batıdaki milliyetçilerin hepsi olmasa bile çoğu böyledir. Bu tarz bir gaz ve coşkuyla çok kısa zamanda büyük işler başaran toplumlara dönüşmüşlerdir.

     

    Atatürk de bunu görmüş ve aynısını Türk milleti için uygulamıştır.

    • Beğen 1
  11. Hakaret etmek için söylemiyorum ama bu toplumda türbanlılardan daha faydasız bir grup yok bence. Bakıyorsun grev organizasyonlarına, çevre olaylarında, öğrenci yürüyüşlerinde hep başı açıklar. Üreten, düşünen, hakkının peşinden giden hep onlar. Başörtülüler ise sanki dünyada başka sorun yokmuş gibi sadece kamuda türban serbestliği organizasyonlarında boy gösteriyorlar onun dışında hayatın hiçbir yerinde yoklar. 

    • Beğen 1
×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.