Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

art_history

Φ Üyeler
  • İçerik Sayısı

    15
  • Katılım

  • Son Ziyaret

art_history tarafından postalanan herşey

  1. art_history doğum gününüz kutlu olsun!

  2. aşkın gözü kör değildir bence ...aşk insanın gözünü kör eder...
  3. Böyle basit bir davranışta bulanacak biriyle beraber olmam.Başıma gelirse -büyük konuşmayalım -psikolojik olgunluğunu tamamlayamadığı için üzülürüm...tabi ki onun için, beni etkilemez ...
  4. B Duygusallik ve romantizm sizin ozelliginiz. Mum isiginda yemek, ay isiginda yurumek sizin icin ideal. Sevgiliniz size hediye almak zorunda cunku bu tur numaralardan hoslaniyorsunuz. Iradeniz cok kuvvetli. Ozellikle seks konusunda. Ama sevginizi ifade etme kabiliyetini muazzam. Ben fala inanmıyorum ama inanasım geldi okuyunca
  5. Bunu kimse yapmamıştır ama güzel kurgulanmış, komik sağol paylaşımın için...Sevgiyle kal...
  6. art_history

    biraz felsefe-

    ''tarih, düşünce kimyasının en tehlikeli ürünüdür'' Bildiğimiz tarihin şekillendirilmiş bir hikaye olabileceği gibi bir şey... Ya da tarihin oluşumunu psikoloji belirledi ilk söylediğim daha mantıklı geldi ...
  7. Yine tebrik ederim vakana siteye yeni üye oldum okunmaya değer yazıları paylaştığın için sağol... Sevgiler...Önemli bir yazı...
  8. Neden geldiğimi açıklamıştım belki de ondandır Bu arada hoşbuldum teşekkür ederim tüm arkadaşlara...
  9. Hem güldüm hem de aynen katıldım.Çünkü her insan yaşadığı kadarıyla aşkı bilebilir ve dolayısıyla anlatabilir.Ne anlatsam boş , sen başka şekilde,yoğunlukta yaşayıp bambaşka algılayacaksın aşkı o yüzden yaşayıp görmen ve öyle bilmen en mantıklısı... Sevgiler...
  10. Kaç kere doğru insan olduğuna inandığın kişi karşına çıkarsa o kadar çarpabilir. Belki bir kez çarpar hayatının sonuna kadar bitmez.Bazen şartlar izin vermez bazen de beklentiler dolayısıyla insanlar değişir ve biter.O zaman doğru insanla karşılaşırsan yine çarpar bu böyle devam eder bitmeyecek bir beraberliğe kadar. Sevgiler....
  11. ELİMDEN GELEN BU Elimden gelen bu ben iki kişiyim Çoğalmak neyse ne azalmak zor Birisi seni her an bırakıp gittiğim Öbürü kan gibi tutulmuş seviyor Ağzındaki acı alnındaki çizgiyim Gözlerine kirli bir bulut getirdim Hiçbir sevinç aydınlığı onu silemiyor Elimden gelen bu ben iki kişiyim Birisi kapadığın kapılardan gitmiyor Yağmur yağmaksa o güneş açmaksa o Bir yerin üşüse onun sıcaklığı Öbürü en içten çağrını işitmiyor Alıp tutmaksa o basıp gitmekse o Bakışları kıyısız deniz uzaklığı Elimden gelen bu ben iki kişiyim İkisi birden çıkmaya uğraşıyor Bilmem ki hangisinden nasıl vazgeçeyim Birisi yeni baştan serüvene başlamış Öbürü silahında son mermiyi sıkıyor Çoğalmak neyse ne azalmak zor Atilla İlhan...
  12. İlk aşkım altı yıl sürmüştü.Uzun süreli beraberliklerin oluşturduğu yıpranmaları yaşadık istemeden.Bunda tabi ki benimde onunda hataları olmuştu.Daha tecrübesizdik ilişkiyi yıprattığını bilmiyorduk yaptıklarımızın.Ben çok kıskançtım o zaman bunun sebebinin sevgiden kaynaklandığını sanıyordum.Sonradan anladım ki kıskançlıklar güvensizlikten imiş.Hem kendine hem karşındakine...O bitirdi önce birikmişti her şey kafasında en son ilgisizliği bahane etti.Çok üzülmüştüm normal olarak, boş sokaklarda boş boş gezindim bir hafta.Yine sonradan anladım ki ne sokaklar boşmuş ne gezinmelerim.Tekrar başlamalıyız hatalarımı anladım seni çok mutlu edeceğim dedim.Bilmiyordum ki bu arada bir üçüncü kişinin olduğunu ama biz başladık fakat her şey çok farklıydı ben ne kadar olumlu yönde değişsemde o da değişmişti.Bambaşka biriydi sanki.Sarılması ,bakışları,öpüşü bile değişmişti.Daha sonra anladım ki kafası bu üçüncü kişi yüzünden karışıktı benden ayrılma cesaretini gösteremedi ben bir süre savaştım ama yararını göremedim.Artık onunla konuşmayacağını söylemesine rağmen yarın arkadaşları ve onunla buluşacaklarını söyledi.Ben de hani görüşmeyecektin diye sorunca arkadaşız neden görüşmeyelim dedi.Arkadaşsınız madem niye görüşmeme kararı aldın dedim bende.Sonun geldiğini anladım o an.Uzatmayalım dedi bu konuyu benimde son cümlem 'uzayan bir şey varsa sanırım ilişkimiz' oldu. Bitti... Çok mutluluk yaşadım ,az zamanda büyük acı yaşadım ama en önemlisi çok olgunlaştırdı bu ilk aşk beni. Kimse unutmaz ilk aşkını , ee doğal olarak ben de ....
  13. Delikanlı ile genç kız bir birlerini uzun zamandır tanıyorlardı fakat iç dünyalarını paylaşma fırsatları olamamıştı hiç..
  14. Delikanlı yıllar sonra o günü hatırlamıştı. Yıpranmış olan ilişkisini tekrar mutlu günlerine döndürme planları yapıyordu. On beş gündür görmediği kız arkadaşını yemek yemeğe çağırmak için aramıştı ama duydukları karşısında geçirdiği şoku hiç bir zaman kelimelerle ifade edemedi.Beklenmedik anlarda gelen acılar her zaman etkili olmuştu bunu biliyordu fakat böyle bir elemi hiç yaşamamıştı.Ayrılmak istiyordu genç kız birikmişti bir çok şey kendi kafasında ilişkisine dair.Büyümüştü belki de altı yıl boyunca ve her insanın farklı dönemlerde farklı beklentileri vardı.Medeni bir şekilde kabul etti oğlan telefonda 'sen bilirsin' dedi. Ahizeyi kapatmasıyla gözlerinden dökülen yaşlar başladı ve saati yoktu akan yaşların ta ki kuruyana kadar.Eve kadar yürüdü insanların şaşkın,meraklı bakışları içinde.Eve geldiğinde ise kapıyı açan annesi hemen tahmin etti ne olduğunu,başka ne oğlunun yüzünü bu hale getirebilirdi ki.Hemen odasına geçti delikanlı ne kadar ağladığını hatılamıyordu ama niçin ağladığını çok iyi biliyordu.Hatırladığı son şey de yüzünün sonra da ellerinin uyuşmaya başlamasıydı ki bu onu çok korkutmuştu.Evdekilere seslenmek istiyordu ama buna bile gücü yoktu.Hiç kendini bu kadar çaresiz ve yalnız hissetmemişti. Zorlukla sesini duyurabildi,kendini hastanede buldu.Sakinleştirici iğneyi yedikten sonrada gülmeye başlayınca annesinin yazık oğlum delirdi diye hayıflanmasını da hiç unutamadı.Biten bitmiş,giden gitmişti bunlar olabilirdi fakat nedenini bilmek istedi.Olan her şeyin neden olduğunu bilmek istedi sonraları hep.Psikolojiye de bundan merak sardı belki de. İlk aşkıydı, altı yıl sürmüştü ,saf- temiz bir aşk olduğuna inanıyordu.Mutlaka hataları vardı ama bunları göremiyordu ve öğrenmek istiyordu.Bir sonraki gün konuştu kızla her şeyi.Kız da üzülmüştü ve kafası karışıktı her halinden belliydi.Son zamanlarda ki ilgisizliğinden yakınmıştı ama bir çok şeyin yıpranması sonucunda bu son noktaydı bunun farkındaydı delikanlı. Çok üzüldüğünü görünce sevdiği çocuğun biraz ara verelim diye ağız değiştirdi genç kız ve gitti. Ne arasıydı bu, ne kadardı,neydi amacı bunları sordu takrar takrar delikanlı kendine bir hafta boyunca.Dolaşıyordu boş sakaklarda boş boş, kafasında hep aynı düşünceler. Boş değilmiş o sokaklar boşuna da dolaşmamış aslında ama farkedememiş o zamanlar.Havanın soğuk ve can sıkıcı,ağaçların sapsarı ve hüzünlü olmasının sonbahar yüzünden olduğunu bile farkedemiyordu.Zaman ya da yer kavramı yoktu onun için kopmuştu çevreden ve hayattan. Nasıl başladığını hatırladı birden aşklarının.Daha on üç yaşında toy bir delikanlı, uzun zamandır ön sırasında oturan ağırbaşlı ,hanım hanımcık,tatlı mı tatlı kıza hep ayrıcalıklı daha doğrusu farklı davranmaya çalıştığını farketmişti.Sömestir tatili öncesi ara karne alınacağı sırada karneleri isteriz diye bağırırken herkes o kızın ismini haykırarak isterim diye bağırmıştı bir an.Herkesin sustuğu, önünde oturan kızın şaşkın ve gülen gözlerle ona bakışını da unutamadı hiç.Akşam bir telefon utangaç konuşmalar ve aşk mı ,hoşlanma mı beğenme mi ne olduğunu tam bilmediği ama temiz ve gerçek bir duygu olduğunu bildiği bir şeye başlamıştı.Daha erken yaşlarda başlamıştı yoğun duygularla yoğrulmaya.Orta okul ve lise yıllarında her şey harikaydı.Farklı liselere gitmeleri üzmüştü delikanlıyı ama hiç bir şey değişmemişti.Daha da büyüdü ve kuvvetlendi aşkları günler aylar geçtikçe. Sonra kurdukları tospembe hayaller geldi aklına.Hiç ayrılmayacaklarına,birbirlerinden başka kimseyi sevemeyeceklerine dair yaptıkları büyük konuşmalar. Dayanamayıp aramıştı bir haftanın sonunda kızı ve tüm hatalarını anladığını söylemişti.Bir şans daha istiyordu, onu kaybetmeyi göze alamıyordu savaşmalıyım diyordu ama bilmediği bir şey vardı ki o da bir başkasının varlığıydı.Kızın ilgisizlikten yakındığı son zamanlarda bir başkasının ilgisinden etkilendiğini öğrendi.İsmini hep duyduğu kızın arkadaşının hayatlarına farklı bir biçimde girdiğinin farkına varamamıştı.Bu kişinin hayatlarına girmesinden dolayı hiç bir zaman kızmadı kıza delikanlı. Kendi hatalarından dolayı böyle gelişti her şey belki de.Tekrar başladılar ama kızın kafasının karışık olduğunu anlıyordu oğlan.Kıza hiç bir kısıtlamada bulunmak istemiyordu arkadaşıyla ilgili zaten bunun hiç bir işe yaramayacağını da biliyordu.Giden gitmek istiyorsa zaten gidecektir, yapacağı tek şey hatalarından ders aldığını göstermek ve onu mutlu etmek için elinden geleni yapmaktı.Bir ay kadar daha devam etti ki bu ay zarfında oğlan gerçekten değişmişti. Bunu kız da farkediyor ama delikanlı da kızdaki değişikliği farkediyordu.Öpüşü ,sarılması ,bakışları bile değişmişti.Bunlar delikanlıyı üzüyordu ama altı yılın ardından devam eden aşık kalbi pes etmemesini söylüyordu.Kızın bir gün gelip artık arkadaşınla görüşmemeye karar verdim demesi oğlanda hiç bir şey uyandırmadı.Hissizleşmişmiydi ki neden di bu? Ama bir hafta sonra hiç bir şey olmamış gibi yarın arkadaşlarla buluşacağız o da geliyor demesi delikanlının neden sorusunu sormasına sebep oldu.Ne neden biz arkadaşız neden görüşmeyelim cevabını alınca,madem arkadaştınız o zaman neden görüşmeme kararı aldın dedi delikanlı.Bunun üzerine söyleyecek bir şey bulamayan kız uzatmayalım dedi.Delikanlı da uzayan bir şey varsa ilişkilerinin olduğunu söyleyip kızı özgürlüğüne kavuşturdu. ve her şey bitti.... Bitti,hayatı boyunca kimsenin unutamadığı ilk aşk tecrübesi böyle oldu delikanlının. Tecrübe olduğunu anladı kısa süre sonra çünkü çok şey öğrenmişti. İlk öğrendiği; insanların sahip olduklarının değerini kaybettikten sonra daha iyi anladığıydı.Hatalarından ders çıkarmayı öğrendi.Çok kıskançtı ve kıskançlığın ilişkileri yiyip bitiren,yıpratan önemli etken olduğunu öğrendi,değişti daha sonraki ilişkilerinde tekrarlamadı bu ve benzeri çok hatasını.Değiştikten sonra da hep kızdı ben böyleyim değişemem diyen insanlara çünkü insanların değişebileceğinin örneği kendisiydi.Sonra büyük konuşmamayı öğrendi,ayrılırken bir daha kimseyi bu kadar sevemeyeceğini düşünüyordu ama daha çok sevip daha çok sevildiği daha yoğun,seviyeli,gerçek bir aşk yaşadı,ama büyük konuşma hatasını tam da düzeltemedi..Doğrusuyla ,yanlışıyla günümüzün mış gibi aşklarından uzak, gerçek aşklar yaşadı ve ayrılıklar yaşasada her ilişkisinden ,yaşadıklarından hep bir şeyler öğrendi ve istedi ki insanlar yaşanan güzel ilişkilerinin ardından sonunda ayrılıkta olsa güçlü kalıp olgunlaşabilsinler. ve anladı ki bazı şeyler için iyi olmak yetmiyor ; sevmek,sevilmek,sevişmek için iyi olmak yetmiyormuş...
  15. art_history

    Mahkumiyet...

    Delikanlı gözlerini açtığında hapishanede buldu kendini.Orada ne işi olduğunu,ne zamandır orada bulunduğunu bilmiyordu o an.Şaşkındı.Düşünmeye başladı olanları.Ne olmuştu ki bu mahkumiyeti yaşıyordu.Yalnızdı konuşacağı hiç kimse yoktu yanında.Birden mahkemede olanlar aklına gelmeye başladı.Hakim delikanlıya adını sormuştu dosya önünde olmasına rağmen.İlginçtir delikanlı da hakime adını sormuştu.Herkes şaşırmıştı salonda hakim cevap verdi yine de.Adım Hayat dedi.Delikanlı teşekkür etti ve daha önce tanışmışmıydık diye sordu.Hakim olabilir mümkündür dedi.Delikanlı suçsuz olduğunu söyledi hemen hakime.Hep öyle değil miydi zaten içeri giren herkes suçsuzum demezmiydi! Delikanlı madem öyle nedir suçum söyleyin dedi hakime hesap sorarcasına.Hakim ise sen yaptıklarından dolayı değil yapmadıklarından dolayı buradasın ve bunu sen de çok iyi biliyorsun dedi.Peki daha ne kadar sürecek bu işkence diye sordu delikanlı.Herhalde bu kadar soru ile karşılaşmamıştı hiç bir hakim.Bunun cevabı ben de değil sende bu mahkumiyeti kendin seçtin dedi.Delikanlı yorumlamaya çalışıyordu hakimin dediklerini.Bu mahkumiyet sonucunda yaşadığı mahrumiyet ve mahrumiyet karşısında düştüğü mahcubiyet canını acıtıyordu.Hakim delikanlının yüzündeki hayal kırıklığı ve hüznü görünce babacan bir tavırla üzülme evlat dedi.Şaşkınlık bir kez daha artmıştı.Bu hayatta hapishanede yaşadığını fark edebilen çok az insan vardır ve bu buradan kurtulmanın ilk aşamasıdır.Delikanlı ne diyeceğini bilemiyordu.Bu nasıl bir hapishane nasıl bir hakimdi böyle.Hakim devam etti konuşmasına: çevrendeki insanlara,ilişkilere,paylaşımlara bir bak.Bunların hepsi mış gibi bir yaşamın sonucu.Her insan yapmak zorunda olduğunu hissettiği için bir çok şeyi yapıyor her şey sahte aşklar,dostluklar,arkadaşlıklar,politika bunların hepsi mış gibi.Peki bu hapishanede yaşadığını bilen kaç kişi ? Az...Peki bunlar arasında bu hapishaneden çıkmayı başarabilenler kaç kişi? Daha az...Delikanlı duyduklarına inanamıyor sevinmeli mi yoksa hapishanede olduğu için üzülmeli mi bilemiyordu.Sordu bunu hakime.Hakim deli misin sen tabi ki sevinmelisin dedi.Peki ben şimdi ne yapacağım,bu aşksızlığa mahkumluğum;sevgiye,aşka olan mahrumiyetim ve kendime olan bu mahcubiyetimi nasıl yıkacağım?Hakim güldü,sana burada olduğunu ben söylemedim sen fark ettin.Bu duruma seni ben düşürmedim sen düştün.Bu durumdan kurtulmanın cevabını da sen biliyorsun kurtulmak senin elinde.Beni acımasız bir hakim olmakla suçlar bir çok kişi aslında ama ben insanlara doğru yolu hep gösteririm.Fakat bu yolu seçmek insanların elindedir diye sıraladı.E madem acımasız değilsin,madem doğru yolu gösteriyorsun o zaman bana da göster bu yolu ben de kurtulayım dedi hemen delikanlı.Zekice konuştuğunu sanıp hakimi köşeye sıkıştırdığını sanıyordu.Hakim ise sana bu yolu göstermediğimi mi sanıyorusun yoksa dedi bir kez daha gülerek.Aslında sana şunu söylemeliyim delikanlı dedi birden adını unutmuştu hakim,sordu.Başar dedi delikanlı.Evet Başar aslında ben hakimde değilim. HAYATIN TA KENDİSİYİM... O zaman delikanlı:içinde bulunduğum hapishaneden bir an önce kurtulmak için her şeyi yapacağım,yapamadıklarımdan dolayı kaybettiklerimden,hatalarımdan ders alıp,kazandığım tecrübelerden faydalanıp bu mahkumiyet,mahrumiyet ve kendime olan mahcubiyetimden kurtulacağım dedi...Hayata teşekkür edip hücresine geri döndü..
  16. Merhaba arkadaşlar İzmirliyim, Ege Üniversitesinde Sanat tarihi bölümünde okuyorum.Paylaşmayı, yeni şeyler öğrenmeyi seviyorum.Psikoloji,tarih,sanat,spor,aşk hakkında güzel paylaşımlarda bulunabileceğimize inanıyorum..Sevgiler...
×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.