cerenimoo

O zamanlar,en eğlencelisi yoldan geçenlere portakal kabuğu atmaktı... Bir de,define haritası çıkarır,uçağın sırtına yerleştirir,camdan fırlatırdık... Biri alır da,o an adımlarını saymaya başlar diye... Ama hiç olmadı...

Böyle öyküleri pek sevmiyorum aslında... Yetinmeyi bilen,taze,temiz bir kalbe işaret etse de,güçsüzlüğe davet çıkaran bir havası da var... Sözü burada bitirmemeli;"En azından" bir balonum var,değil... Bir balonum var...Ve çıkıp onu alacağım...Baloncunun bana bu hakkı tanımış olmasıyla alakalı değil... Sadece,"ben" sevdiğim için alacağım onu...

ey yarasa gılıklı,uykusu firari,gözler-i cellad,rize-i laz güzeli... Gazelden çakmayan aşikar bu dile,daha ne azab-ı dillendirmeli...

Valla ne diyeyim bilmiyorum ki... Bana tercüman oldunuz... Tam da onu diyecektim ben...

Allah ne derse odur gibi birşey çıkıyor bu cümleden herhalde.... O kadar dilbilimci değilim,olur o kadar.......

"Yalnızca Tanrı beni doğrulayabilir"...imiş... Yumote'u burdan tebrik ediyoruz... Sanısam yani... Galiba...

Acısu şenliklerinden...