cerenimoo tarafından postalanan herşey
-
BEN TATİLE GİDİYORUM,SİZLERİ KOCAMAN SEVİYORUMMM VE ÇOOOOK ÖZLEYECEĞİMMMMM
İyi yolculuklar sedelina... Biz de seni KOCAMAN seviyoruz....
-
bayanlarla farklarımızmış
Adımını sağlam et derim öyleyse...
-
KAPKARANLIK...
Seveceğin filmler alıp seyret arkadaşım..Toplumumuzun yüzde doksanının izlediğini savunduğu belgeselleri seyret... Hem reytingine de katkıda bulunmuş olursun...
-
anne ve babanız kişiliğinizi ve hayatınızı ne ölçüde etkiledi
...
-
büyücü olsan üstekini neye cevırırdın :)
hatırlayanımdın benim niye birden hatırlatanım oldun.. Bak buna gülmedim dersem yalan olur.. Sevdiğim hallerinden biri... Takıldığım noktayı sen bulmuşsun zaten.. Söylemekle dillendirmek arasında fark var dogville... O açıdan bir daha hatırlayan hatırlatanın olalım....
-
büyücü olsan üstekini neye cevırırdın :)
Tavrını düzeltmen konusunda bir hatırlatma yapayım ben sana...
-
büyücü olsan üstekini neye cevırırdın :)
Neyi hatırlayacağım...Seni hatırlayacağım.. Nasıl hatırlayacağım ise değişkenlik gösterebilir... Lakin şuan,epeycene yüklü karakterlerle hatırlamakta olduğumu söyleyebilirim...
-
büyücü olsan üstekini neye cevırırdın :)
Hatırlayanım dogville...Olurum da...
-
büyücü olsan üstekini neye cevırırdın :)
Her daim bilincimin bir köşesindesin... 'Hatırlamayan' olmam seni...
-
büyücü olsan üstekini neye cevırırdın :)
Hmm... Bilincimde yatan sadece tatlı bir kuçucuk--->Dog Bir de güzel bir--->Villa...
-
İdamlar kaldırılmasın..
"İNSAFSIZ" ve "KÖTÜ" dediğimiz gerçekten de "İNSAFSIZ ve KÖTÜ" müdür?.. Öldürdüğü insafsızlık duyduğu salt bir beden değildir... Öldürdüğü "KENDiSiNE YAPILAN KÖTÜLÜKLER"dir.. Yaptığı eylem "ÇEKTİĞİ ACIYI BİTİRME ÇABASI --> SALDIRI DEĞİL,SAVUNMA"dır.. Yılların hıncını herhangi bir bedenden çıkardığında ne yaptığını -bir bedenin katili olduğunu farkettiğinde birkez daha kahrolur İNSAFSIZ..Çektiği acılar bitmediği gibi, bunlara bir de insan katili olmanın acısı eklenir..Savunmaya geçeyim derken,gene saldırdığının kendisi olduğunu anlar..Ve daha niceleri katledecek kapılar açılır İNSAFSIZIN önünde..Gerçek katillerin eylemcisi olmaktır bu kez onu kahreden.. Ama bunu anlamak şöyle dursun, bir de lanet okuruz İNSAFSIZA.. Öyle ya,yaradan doğduğu gün lanetlemiş O'nu...Böyle söylene dursun,burada "ASIL LANETLENMESi GEREKEN ACABA KiMDiR.. ve SEÇİLECEK YOL GENE BOYUNLARA GEÇİRİLEN BİR İP MİDİR?....
-
büyücü olsan üstekini neye cevırırdın :)
Villa'ya çevirirdim...
-
Benim İçin Ne Yapardın?
Dur alıp gelecem şimdi... Benim verdiğim şeyin yarısını geri verirsen ne anlamı kalır be cano....
-
Benim İçin Ne Yapardın?
Eminmisin...Herşeyin....
-
Benim İçin Ne Yapardın?
Sana benden yetmişbeş dönüm tarla,bir dane de buzağı... demek araya ben girmişim ha.... vermiyorum bişi...erbay canum herşey senin olsun....
-
Benim İçin Ne Yapardın?
afilli bir cami yaptırırdım...
-
büyücü olsan üstekini neye cevırırdın :)
Sen gel,ben seni bir kovboya çeviremde,Kızılderili neymiş göresin...
-
ŞEYTANIN FISILDADIKLARI.....................................
birdirbir oynardık çocuktuk bir bir birbirimizin üzerinden atlardık yük olmadan hatta bazen ellerimizi sırtına değdirmeden ötekinin şimdi büyüdük birbirimizin üzerine atlıyoruz sırtına yükleniyoruz bütün ağırlığımızla bir ötekinin uzun eşek oynuyoruz uzun eşek oluyoruz altta kalanın can çıksın...... (K.Polat)
-
büyücü olsan üstekini neye cevırırdın :)
Dog'a çevirirdim...
-
İLHAM ÖYKÜLERİ
Herkesin içinde olmadığı bir öykü ama....... Bir gün Avrupa'nın ünlü sanat merkezi kentlerinden birinde gezen çocuğun biri bir vitrinde çok hoş bir tablo görür. Tablo bedeli oldukça pahalıdır. Çocuk bu tabloyu bir sonraki sene abisinin doğum gününe almayı ister ve bir iş bulup kıt kanaat geçinerek biriktirdiği tüm para ile mağazaya gider. Şanslıdır, tablo hala satılmamıştır. İçeri girer ve tabloyu bir süre yakından izledikten sonra resmi yapan sanatçıyı bulur ve "Abimin doğum günü için bu resmi satın almak istiyorum, tüm paramda bu kadar" der. Ressam bir süre düşündükten sonra. Resmi paketler ve resmi satar. Çocuk paketini alır ve teşekkür ederek çıkar. Mağazada adamın arkadaşları da vardır ve şaşkın şaşkın sorarlar: "Sen ne yaptın o resmin değeri milyonlar ederdi. Neden bu kadar cüz'i bir rakama sattın ?" Adam cevap verir: "Evet, ben bu resme milyonlarını verecek bir sürü insan bulabilirdim,ancak tüm servetini bu resme verecek kaç kişi bulabilirdim ?..."
-
İLHAM ÖYKÜLERİ
KÜÇÜK YILDIZIN SON BALADI Samanyolu, çobanının peşinden giden bir sürü gibi, göğün yamacına tırmanıyordu. Sürüdeki en küçüklerden biri, bu gümüşi döngüden ve dinginlikten öteye geçmeyen yolculuklardan bıkmıştı artık. Huzursuzdu. Sıkıntının tırnakları, bir yerlerini sürekli kanatıyordu. İşte böyle bir gökgününde, sürüden sessizce ayrıldı. Evinden kaçan kısa pantolonlu afacan bir çocuğa benziyordu küçük yıldız. İpinden kopmuş bir uçurtma gibiydi. Hoplaya zıplaya uzaklaştı sürüden. Boşluğu ve birbaşınalığı duyumsadı birdenbire. Arkadaşlarından öğrendiği bir evren türküsünü mırıldanmaya başladı. Bir yandan da ayrıldığı sürünün, bütün bir ömür, evrenin kıyısında yaşamaya nasıl katlandığını merak ediyordu. Şaştı kaldı bu işe. Yıldız aklının hayalsiz olabileceğine inanmak istemiyordu. Sonra unuttu bütün bunları. Geleceği, geçmişi ve herşeyi... Ve şöyle düşündü küçük yıldız: Evren yalnızlıktan da küçükmüş Düşlermiş asıl sonsuz olan Zaman, kar kristalleri gibi ayağına batsa da, yolculuk duygusunun esrikliği gizemli bir tada dönüşüyordu gittikçe. Saklı vadileri keşfetti küçük yıldız, karadeliklerde dolaştı. Ateşarabalarına binip manyetik rüzgarlar denizine indi. Başına belalar açmada gittikçe ustalaşıyordu artık. Kendine yönelmiş bir tehdit gibiydi. Asteroidlerin meteor yağmurlarına uğramış bedenleri delik deşikti. Cüzzamlılara benziyorlardı. “Ölüm” dedi küçük yıldız, “Ölüm beni çirkinleştirmeden yol olma yollarını öğrenmeliyim.” Sonra öteki galaksilerin uğuldayan rüzgarlarına yöneldi. Nebulalar arasından kayarken bir yandan da türküler söylüyordu, yıldız türküleri. Evren umutlardan da küçükmüş Mutsuzluk daha büyükmüş meğer Küçük yıldız, sönmüş yıldızlar arasından geçerken, terkettiği sürüyü anımsadı bir ara. Arkadaşlarını, ışıkışığa neşeli dostlarını düşündü. Büyücüleri, bilicileri anımsadı. Dönse ömrü uzayacak, hızla yitirdiği ışığını yenileyebilecekti belki. Ama oraya dönmeyi bir kez bile aklından geçirmedi. Işığının, elmas tozları gibi bedeninden dökülmesine aldırmadı. Çevrenini kendisi yaratmalı, kendisi yok etmeliydi. O hiçbir zaman sönmüş yıldızlar mezarlığına gömülmeyecekti. Gerektiğinde kül olup savuracaktı kendini. Diğer yanda samanyolu küçük yıldızın kaybolduğunu yüzlerce ışık yılı sonra ayrımsadı. Ama binlerce ışık yılında açtığı keçi yolundan çıkıp da onu aramaya yanaşmadı. İmkansızı denemeye kalkmıştı o: Evren Sekizinci renge sarınan Metaforlarmış meğer Karanlık bölgelerden geçiyordu küçük yıldız, bir ateşböceği kadar kendine yakın, kendine uzaktı. Kendini, evrenin öteki kıyılarına sürükledi sonra. Yıldızların düş kurdurucu olduklarını ama artık düş de kurmaları gerektiğini duyumsadı. Ama bir yandan tükeniyordu küçük yıldız. Hızla, ışık hızıyla tükeniyordu. Karadelikler onu yutabilir, sönmüş gezegenler kendine çekebilirlerdi. Büyükbüyüklerinin masallarındaki gibi tehlikeler ortasında kalabilirdi. Umurunda bile değildi bütün bunlar. Yaşıyordu, ölümlüydü ve firariydi, hepsi bu... Evren hiçlik’ten de küçükmüş meğer Yaşamı ve ölümü ezberleyecek kadarmış Sonra bir ışık yılında, yırtılmış ozon tabakasının altında Dünya’yı gördü. İnsanlar, çamur içindeki larvalara benziyorlardı. Küçük yıldız dehşetle baktı aşağıya. İşte tam o an ayağı bir meteora takıldı ve kaymaya başladı. Düşüyordu. Tutunabileceği bir şey yoktu evrende. Tutunmak da istemiyordu zaten...Işığa ve kendine veda etmenin vakti gelmişti. “Vedanın anlamı ne” diye düşündü sonra. Anlamsızdı. Dünya’ya inme duygusunun bir biçimiydi veda. Bir yandan da kaymaya devam ediyordu. Son çabasını aşağıdaki Dünya kirliliğine düşmemek için harcadı ve kılpayı kurtuldu bundan. Evren Küçük bir okyanusmuş meğer Kıyısında yelkenliler batan Kendini gök uçurumuna bırakırken küçük yıldızın son baladı şu oldu: (Alıntıdır...)
-
İdamlar kaldırılmasın..
O yazıdan çıkardığın bu mudur senin?... bırakın herkes kafasına göre istediğini öldürsün istediğine tecavüz etsin artık kim güçlüyse ne de olsa onlar fakirdi eğitim alamadı o yüzden herkese istediklerini yapmaya hakları var Ne diyeyim.. Alkış....
-
İdamlar kaldırılmasın..
-Öldürmek yetmez!İşkence yapa yapa bitirelim işini... -Tabi ya!Asmayıpta ne yapacağız..Tutupta bağrımıza mı basacağız 'artık'.. -İnsanlara ibret olsun bak..Ne demek cana kıymak,sallandırmalı böylelerini ipte,doğrayıp insanların önüne koymalı!... -Ey efendiler!!!...Durun!Ne yapmaktasınız..Ne yapmıştırda sallandırmaktan bahsedersiniz O'nu... -Duymadın mı?Cinayet işlemiş..Cana kıymış.. -Daha neler yapmıştır kimbilir... -He ya..Hele bu züğürt hangi asili kıskanmıştır da,malına göz dikmiştir kaç kere... -Beyler durun..Birşeyleri anlamamaktayım hala daha.. -Neyi anlamamaktasın hala daha..Kendini bilmez!.. -Efendiler!..Daha başka ne yapmıştır bu oğlan?..10-15 günlük gelirini fabrikasına filtre almak için ayırmayıp, çevreyi onarılmaz biçimde mi kirletmiştir..3 - 5 milyar için, yüz yıllık ormanları katledip,%3-%5 oy fazlası için buna göz yuman siyasetçilere yardaklık mı etmiştir..Bir kaç yüz dolar vermemek için denizlere sintine basıp,daha fazla gelir için, kişisel menfaatine çalışanlarla işbirliği yapmış,usülsüz olarak,caretta caretta yuvalarına otel yapmaya yataklık mı etmiştir..Halkı mı uyutmuştur...Sizler gibi 'Efendiler'in sofralarını daha da donatmak için siyanürle altın araması mı yapmıştır?Yoksa "tüm insanlığın'' yaşadığı ve yaşayacağı dünyayı, geri döndürülemez bir biçimde telef ederek, birkaç kişiyi değil, milyonlarca yaşayan ve milyarlarca doğmamış insanın canına kastedenlerden midir hele?.. -Ne demeye varmaktasın kendini bilmez!.. -Cana kıymış dedik ya...Ne bulandırmaktasın akıllarımızı... -Efendiler..Siz doğru demektesiniz..Ne bulandırmaktayım akıllarınızı..Besbelli cinayet işlemiş bu oğlan..Besbelli haddini bildirmek,asıp kesmek gerek O'nu...İnsanlığı yok etmemiş ki bu oğlan,'insan'ı yok etmiş..Hele sözümüz önce bunlara geçmeli değil mi...Ya da sözümüz sadece 'geçenlere' bizlerin değil mi... Sormaktayım sizlere... Yaptığınız nedir efendiler!Yasal yoldan işlenen bir başka cinayet mi?..Yoksa geçmişine dönüp bakmadığınız bu oğlanın,geleceğini sona erdirerek O'na en büyük iyiliği vermek mi... Hangisi...Hangisi... Boşa konuşmaktayım efendiler!..Hadi haddini bildirelim şuna...Davullar çalına..........
-
anne ve babanız kişiliğinizi ve hayatınızı ne ölçüde etkiledi
Ve kastedilenin bittiği nokta da...
-
anne ve babanız kişiliğinizi ve hayatınızı ne ölçüde etkiledi
Bulanlar da arayanlardır...