cerenimoo tarafından postalanan herşey
-
Bir Kedi Daha Eklendi
cerenimoo şurada cevap verdi: agustos başlık Ben Geldim - Buradan Başlayabilirsiniz - Birbirimizi TanıyalımHoşgeldin Ağustos... Ben de Eylül... Şaka yaptım sanar şimdi bu......... Yalnız senin süren doldu.... Ben;Eylül geldi... İlk damlalarını akıttı bile bugün...
-
Canlı yayında 'don indiren' kimdi?
Başlığın öznesi kim..Mehmet Ali Erbil....Canlı yayında don indiren soytarı.... Ve... Soytarının sözleri; Bebeğinin ismini ağzından hiç düşürmeyen Erbil, 'Onun her şeyiyle ilgileniyorum, altını temizlemek hariç. Çünkü o kadın işi' dedi... Bez değiştirmek ise;"kadın" işi.."...Karısının" işi... Kastettiğim bundan ibaret...
-
Canlı yayında 'don indiren' kimdi?
Soytarılık benim işim,bez değiştirmek ise karımın ha...
-
Kübra Öztürk Avrupa Satranç Şampiyonu oldu
Golgi.... Sana rakip çıktı..........
-
Chavez'den petrol tehdidi: Hadi saldırın İran'a da görelim...
Yeni bir savaş kuklası daha... Siz hangi şirketten transfersiniz....
-
ASLA İSPİYONCU OLMADIM HAYATIM BOYUNCA
Bu çığlık atan vedalar da,son gözde başlıklardan oldu... --------- Hayatım boyunca birçok kez ispiyonculuk yaptım... Hemi de nasıl...Ballandıra ballandıra... Eski sinerjimden eser kalmadı şimdi,neden bilmem... Ha diyeceğim şu... İspiyonculuk,hiçbir zaman çığlık atan vedalara zorlamadı beni... Hele ki sonu;'sizleri seviyorum'lu biten cümlelerle mi...Hiç..... Bu gidişte de bir veda değil de,aksine;çağrı görüyorum sanki... Az zaman istedeğini söyleyen bir ağız...Üstelik hayatında ispiyonculuk yapmadığını başlığın adı yapabilecek kadar da yürekli,lakin sözü veda ile biten... Veda değil bu... Belki ders olur çağrısı suçlama sahiplerine.... İstenen zaman da,kişinin öznel toparlanması için değil... "Beni ben sanmayanlara,az vakit veriyorum..Pişmanlığa beş kala uyanmaları için..." gibi sanki...
-
ASK VE DELİLİK
Delilik,hep aşkın yanı başında olmuş......... ---- Karakterleştirilmiş kavramlardan gidiyoruz madem... Bir tane de ben yapıştırayım... Pel sevmesem de... ----- Bir zamanlar, bütün duygularin üzerinde yasadigi bir ada varmis: Mutluluk, Üzüntü, Bilgi ve tüm digerleri, Ask dahil. Bir gün, adanin batmakta oldugu duygulara haber verilmis. Bunun üzerine hepsi adayi terketmek için sandallarini hazirlamislar. Ask, adada en sona kalan duygu olmus, çünkü mümkün olan en son ana kadar beklemek istemis. Ada neredeyse battigi zaman, Ask yardim istemeye karar vermis. Zenginlik, çok büyük bir teknenin içinde geçmekteymis. Ask, "Zenginlik, beni de yanina alirmisin ?" diye sormus. Zenginlik, "Hayir, alamam. Teknemde çok fazla altin ve gümüs var, senin için yer yok." demis. Ask, çok güzel bir yelkenlinin içindeki Kibir 'den yardim istemis. "Kibir, lütfen bana yardim et !" "Sana yardim edemem, Ask. Sirilsiklamsin ve yelkenlimi mahvedebilirsin." diye cevap vermis Kibir. Üzüntü yakinlardaymis ve Ask yardim istemis: "Üzüntü, seninle geleyim." "Of, Ask, o kadar üzgünüm ki, yalniz kalmaya ihtiyacim var." Mutluluk da Ask 'in yanindan geçmis; ama o kadar mutluymus ki Ask 'in çagrisini duymamis. Ask, birden bir ses duymus. "Gel Ask! Seni yanima alacagim..." Bu Ask'tan daha yaslica birisiymis. Ask o kadar sansli ve mutlu hissetmis ki, onu yanina alanin kim oldugunu ögrenmeyi akil edememis. Yeni bir kara parçasina vardiklarinda, Ask 'a yardim eden yoluna devam etmis. Ona ne kadar borçlu oldugunu farkeden Ask, Bilgi 'ye sormus: "Bana yardim eden kimdi?" "O, Zaman 'di" diye cevap vermis Bilgi. "Zaman mi? Neden bana yardim etti ki?" diye sormus Ask. Bilgi gülümsemis: "Çünki sadece Zaman Ask' in ne kadar büyük oldugunu anlayabilir..."
-
başbakanımızdan memnunmusunuz
Kavramlar kirlidir fantastico...Onlar ilgilendirmesin seni... Düzenin sağ çarprazında duran tok karınlıyla,sol yanında titreyen aç mideler ilgilendirsin seni... Ötesini bilmesen de olur... Ne istediğini,siyasal temrinlerden çok daha fazla sordururlar çünkü sana....
-
başbakanımızdan memnunmusunuz
Demokrasi ha... Tanımlandığı şekillerdeyse evet,oldukça kızdırıyor beni... Kullanıcı adımdan da okuyorsun ya fantastico... İstediğim o işte benim...
-
başbakanımızdan memnunmusunuz
Eee.. "baş"bakan başlığında ciddiyet beklemeyeceksiniz benden... Senin de pek bir hoşuna gitmiş..Bütün gülücükleri elden geçirmişsin...
-
Düşündürücü cümleler...
Karşılığını veremeyecek birine bir iyilik yapmadıkça, mükemmel bir gün yaşamış sayılmazsınız. John Wooden -------- (...) İnsanların basitliği, günlük yaşamlarının değişmeyen yalınlığında gizlidir. Bunlar basitliklerinin, sıradan oluşlarının çemberini kırmak için bazen bütün güçlerini kullanırlar, ama sonunda gene sıradan birer insan olarak kalmaktan öteye gidemezler. Beri yandan bağımsızlıklarını kazanacak güçleri bulunmadığı halde, ne pahasına olursa olsun bağımsız, herkesten başka olma çabaları sonunda gene sıradan birer insan durumunda kalmaları, onlara, sıradan oluşları yanında tipiklik diyeceğimiz bir çeşit özellik kazandırır. Dostoyevski –Budala --------- "Neden'i olan herkes, 'nasıl'a dayanabilir." Nietzsche-Deccal ---------- "Bir çavlandır hayat İçinde ikinci kez yıkanabilirsen eğer" CAn Yücel ---------- Orijinalliğin en güzel belirtisi şudur: Başkasından alınmış bir düşünceyi öylesine verimli bir biçimde geliştirmeli ki hiç kimse onun içinde ne kadarının gizlendiğini kolay kolay bulamasın. Geothe -------------- " bir insan, kilitli olmayan ama içeriye doğru açılan bir kapıyı boyuna çekiyor, itmek aklına gelmiyorsa, bunun bir tek açıklaması vardır; O insan bulunduğu odada hapistir " wittgenstein --------------- Zorunlulukların ezdiği ve dolayımların serseme çevirdiği insanlar, iktidarın onları baştan çıkarmış olmasının bir sonucu olarak ezilmekten hoşlanırlar. insanlar: sakatlayan bir dava uğruna. parçalayan hayali bir birlik uğruna. nesneleştiren bir görüntü uğruna. akıp giden bir zamana dahil olmak uğruna; kendi içlerindeki gerçek zenginliklerden vazgeçerler. Raoul Vaneigem
-
Allah varsa nerdedir?
Şimdi bir saniye... Fıkranın "akılcılık" taşıyan mizahi yanında,hiçbir saygısızlık görmüyorum... Ancak,az önce arkadaşım şu konuda uyardı beni.. "İnanılan" için kullandığım sıfat rahatsız edici olabilir kimilerince... Bu konuda;yanlışa yanlış ile cevap vererek;"siz kendi kullandığınız terimlere bakın önce" demeyeceğim... Ve,adminin de yardımıyla sansürlendiğini hatırlatacağım ortaya...
-
Allah varsa nerdedir?
Bazen susmada bile sözler vardır suheda... Ve hep düşüncelere yerleşmesinden korktuğumuz için kovduğumuz hiciv dolu bir kaç söz,fıkra,... Mizahla espri arasında duran o kalın çizgiyi,törpülemen dileğiyle...
-
Allah varsa nerdedir?
Güzel bir Alevi fıkrası var... Aklımda kaldığınca anlatmaya çalışayım... ------- İki köylü yol üstünde durmuş tartışmaktalar; Köylülerden birisi: -Allah vardııırrrr.......Yücediiirrr O.......Muhteremdiiirrr O...... Bir diğeri: -Kardeşim,tamam anladıkta,Allah var madem,nerede öyleyse... -Allah yücediiirrrrrr.......Ne yerdediirrrr,ne göktteeeee.........Ne uçaarrr,ne koşaaarrrr........Ne içeerrr,ne ********..... O arada yoldan geçmekte olan bir Bektaşi'nin kulağı köylülere takılır ve şunları söyler... -E be güzel kardeşim,şunun şurasında yoktur diyeceksin de,dilim varmıyor desen ya... (Admin ağabey,düzelttim tamam...)
-
VAPTSAROV....
Eşi,Boyka'ya "Veda"sı... VEDA Rüyalarına geleceğim bazen Beklenmedik bir konuk gibi uzaktan. Sokakta bırakma beni Kapıyı sürgüleme üstümden. Usulca geleceğim. Oturacağım ses çıkarmadan Gözlerimi dikeceğim seni görmek için karanlıkta Sana bakmaya doyunca Bir öpücük konduracak ve çıkıp gideceğim... ----------- AŞK TÜRKÜSÜ Bir barut fıçısı gibi çöker üstümüze betondan bir yapı, kocaman. Yüreklerimizde savaşın homurtusu, İçimizde isyan, ateş ve kan. Görürüm bu isyanı şimdi de fabrikaların bacalarında, gün batısındaki kızıllıkta, dingin, mavi gökyüzünde. Daralırken buralarda korkunç çember, yanaş bana, gel söyleyiver, suç mudur bu benim yaptığım: Ayırdığım yüreğimde aşka bir yer? Suç mudur yoksa, gel söyleyiver, gürültülerle çalkalanırken fabrikalar, mitralyözle taranıp biçilirken ortalık, suç mudur "seni seviyorum" demek? Aşkımızın dünyası çok daraldı, ne yapalım, sevgilim, bu bir gerçek! Bu türkücüğü bunun için yollarım sana gözlerimde pırıl pırıl bir gelecek!
-
VAPTSAROV....
İNANÇ İşte, soluk alıyorum, Çalışıyorum, yaşıyorum, Ve şiirler yazıyorum (Elimden geldiğince). Hayatla ben bakışıyoruz kaş altından Ve savaşıyorum onunla, Gücümün yettiğince... Hayatla kavgalıyız, Ama sanma ki Nefret ediyorum hayattan Tersine, tam tersine! Sonunda bilsem öleceğim, Hayatı kaba, çelikten pençeleriyle Yine seveceğim! Yine seveceğim!... Diyelim, boynuma Geçirip yağlı urganı Sordular bana: "Söyle, ister misin bir daha yaşamak?" Haykırırım hemen: "Çözün! Çözün! Çabuk çözün İlmeği canavarlar!"... Hayat için herşeyi yapabilirim Uçabilirim gökyüzünde Bir deney uçağıyla İçine girebilirim patlayacak Bir roketin bir başıma Çok uzak Bir gezegeni arayabilirim boşlukta... Gönlüm yine de Titrer sevinçten Masmavi Göğü seyrederken. Gönlüm yine titrer sevinçten hala sağım diye, yaşıyorum... Ama diyelim ki, Aldınız Ne kadar diyelim Bir buğday tanesi kadar İnancımdan Haykırırım o zaman yüreğinden yaralı bir panter gibi Haykırırım acıdan... Ne'm kalacak benim o zaman Soyulduktan sonra darmadağın olurum daha doğrusu açıkçası Soyulduktan sonra sıfıra inerim ben... Belki de siz mutlu günlere inancımı benim yıkmak istersiniz inancımı daha güzel daha anlamlı olacağına gelecekteki yaşamın!... Söyleyin lütfen neyle saldıracaksınız? Kurşun? Hayır! Yararsız! Durun! Kurşununuz beş para etmez! İnancım zırhla kaplıdır göğsümde ve bu zırha işleyecek kurşun icat edilmemiştir henüz! İcat edilmemiştir!!!....
-
VAPTSAROV....
Ve yine çok sevdiği eşi,Boyka'ya yazdığı mektubu... Dur Boyka,genelleştirmelerinle o kadar uzağa gitme. Mektubunda yaptığın incelemedeki matematik çelişki sezilse de, sen yine de doğru yolda değilsin. Çünkü bilmelisin ki aşkın olduğu yerde mantık hareketsizdir. Mantık gönül işlerinin çoğunu aydınlatamaz. Bu güce sahip değildir de ondan. O arkasında anlatılması güç bir mutluluk ateşinin yandığı yok edici kuruntu bulutlarının ve insani olmayan çelişkilerin yer aldığı kapıyı açma yetkisine sahip değildir. Aşkımızda yalnızca güneşin yer alacağını, sevgimizin yalnızca hoş kaygısızca söylenen bir şarkı olacağını hiçbir zaman sanmadım. Hatta böylesi bir sevgiyi arzulamıyorum bile. Düşün bir, böyle bir aşk ne kadar sade ve renksiz olur. Böyle monoton bir “sevgicik” yalnızca duygudan yoksun, güzeli ve kötüyü ayırt etme sezgisinden yoksun kimseler için varolabilir. Aşkımızın çok renkli olabilmesi için akılcı bir biçimde çeşitli yönler araştırmamız gerektiğini söyleme dileğinden uzağım. Yaşam bizim önümüze bin bir sorun koyacaktır. Bunları herkes kendi tarzında çözümleyecektir. Ve sonra bu sorunları genelleştirmek için bizim kişiliklerimiz karşılaşacaktır. Bu uğraşta birinin ötekine dönüşümü benim için aşkta en yüksek aşamadır. Mutluluğumuzun yangın gibi yok edici olup sonra yeni biçimlerle harekete geçmesini istiyorum Ansızın doğabilecek şeyler istiyorum ben. Laura ve Petrarka’nın aşkını düşün. Ne kadar mutlu ve ne kadar mutsuzmuş bu aşk. Edgar Poe’yu ve Neli’yi düşün. Lora ve Yavorov’u düşün. Ben işte böyle olmak istiyorum Boyka. Ardımdan yürüyecek misin? Yürüyecek misin ardımdan yoksa korkacak mısın? Bana inan. Hiçbir zaman pişmanlık duymayacaksın. Benim Petrarka olduğumu sanma sakın. Fakat sen Laura olabilirsin. Sen aydınlık bir esin perisi olabilirsin. Laura, Neli ya da Lora olduğun zaman onlar gibi trajik bir sona uğrayacağın anlamına gelmez bu. Şimdi en azından trajik şeyler düşünebilirsin. Çünkü seni seviyorum Boyka. Daha ne biliyorsun. İşte topu topu dört gün geçti aradan. Ve hasta gönlüm senin için ağlıyor bak. Anılarımız canlanıyor kafamda. Gülüşünle, güzel oynak gövdenle karşımdasın. Ve ben şaşıyorum. Şimdiye kadar nasıl yaşayabilmişim senin varlığından habersiz, senden uzak. Anlayamıyorum, anlayamıyorum, beni nasıl neyle bağlayabildin bu kadar sıkıca. Ve biliyor musun bunu anlamadığıma seviniyorum. Çünkü aşk çözümlenemez. İşte böyle Boyka. İnsan aşkı anlayamaz. Sorunu yanıtlıyorum. Ama bu sorunun yanıtı kağıda kaleme sığmaz. O bir duygudur, hissedilir. İşte olup bitenler içimde tuhaf bir dalgalanma halinde. O kadar rahatım ki, elimi açsam kanatlanacağım, uçacağım. Bütün bunlar belki benim düş gücümün ürünü, yüreğimin çağrışımları. Fakat yukarılara çıktığımı hissediyorum. Böyle bu. Çünkü gönüllerimiz güzelliğin senfonisiyle birleşiyor. Sonsuz aydınlık içindeyiz ikimiz. Gülüşünü bozmamak için seni hafifçe öpüyorum...........
-
VAPTSAROV....
Rus şairin,altı arkadaşı ile birlikte kurşuna dizilmeden önce karısına verdiği son şiiri... Kavga amansız ve katı. Kavga,dedikleri gibi destansı. Ben düştüm. Yerimi başkası alacak... O kadar. Burda, bir kişinin lafı mı olur? Kurşuna diziliş, dizildikten sonra kurtlar. O kadar yalın ve akla yatkın. Ama birlikte olacağız fırtınada, halkım, çünkü sevdik seni... Vaptsarov,ölürken bile yitmediğini,düşüncelerini haykıracağını;son iki şiirini kanıyla yazarak,öylesine güzel kanıtlamış bir yazar... --------------- KORKMAYIN ÇOCUKLAR Çok çalışıyoruz, Sabahtan akşama kadar. Ama ekmeğimiz az, Ekmeğimiz yetmiyor çocuklar. Yüzleriniz Kırış kırış ağlamaktan, Hele gözleriniz Sağır,dilsiz... Kocaman kocaman Üzgün gözleriniz… Korkuyla bakarlar Çığlık çığlığa: Ekmek! Ekmek! Ekmek!... Dinleyin miniciklerim, Dinleyin, yavrularım benim, Bugün böyle, Böyleymiş dün de. Ve ben, yemeğim olmadığından, Elimden başka şey gelmediğinden, N’apayım İnançla Besleyeceğim sizi... Gün gelecek çekip çevireceğiz yılları, Koşacağız beton bir kola, Günlerin sularını... Bırakmayacağız onları, değil mi? Gem vurup sulara Diyeceğiz: “Böyle akacaksınız!” Ve öyle akacaklar!... Ekmeğimiz olacak o zaman Ekmeğimiz olacak! Gözleriniz ışıyacak sevinçten, Yavrucuklarım benim. Benim ekmeğim mi var, Senin de olacak, Senin ekmeğin mi var, Bütün herkesin olacak... Ve hayat o zaman Öylesine güzel olacak, Günümüzün küfürleri Çok uzaklarda kalacak. Şarkılar söyleyeceğiz bir ağızdan, Şarkılar çalışırken bile, Sevinçli şarkılar, İnsanın onuruna... Olur da kocarım o gün Gözleyeceğim Penceremden Uzak yolları, Gözleyeceğim dönüşünüzü Dinç ve gürbüz Ve sessizce fısıldayacağım: “Ah dünya ne güzel!”... Öyle de olacak! Bugünse ekmeğimiz kıt. Annelerimizin göğüsleri Kuru mu kuru... Ağlamak yararsız. Ağlamak gereksiz. Ama derinde, korkunç Bir ezinç yer eden. Sizin “bugün”ünüz Yanan acıdır için için Ama Korkmayın, çocuklar, Yarınlar İçin!...
-
başbakanımızdan memnunmusunuz
Uslüba bakarmısınız yalnız... "Tayyibi severim...Az kurmadık rakı sofralarını cigerimle... Ben rakı içerdim,o içmezdi..Hakkat dürüst adam benim cigerim ya...Televizyonlara ne diyorsa o..İçkinin damlasını değdirmiyor ağzına... Ha ama politikalarını tartışabiliriz... Gecenin bir vakti kadeh tokuştururken,dansöz gıza sırtını dönüp,beddua etmesi,pek de sosyal bir davranış değil... Gene de,gelmiş geçmiş en iyi liderdir benim için...Öylesine atılgan ki;hesabı bile ödettirmedi valai...."
-
ms paintte 5000 saat harcanarak yapılmış bir resim
Eee...Bunun üstüne Bozan'dan,tutarlı bir çalışma bekleriz artık..... Cerenimoo ( )
-
GÖRMEYE DEGER YERLERIMIZ
Sağolasın Günışığı... Siteler,televizyon programları,dostlar olsun az biraz fikrimiz var da... Şey dicem...Hemşin'de karar kıldım sanırım... Şelaleri,yer mantarları,yayla üstü haneleri( ) ve alt komşunun mübalağa sanatı,bayağı bir etkili oldu bunda...
-
YANSIMALAR......
"rakı, mezeler, beyaz örtüler, tabureler, bira, sokağa uymayan içkiler, sararan güneş, açılan tenteler, güneşten mayışan kediler, pazar yemeğine ailesini getirmiş kırmızı yanaklı alkolik babalar, siyah tişörtlü erken asiler, beyaz gömlekli bıçkınlar, turist kafileleri, sıkıcı Rum duyarlısı eski solcular, “burada Yorgo’ nun Yeri vardı” diye söze başlayanlar, Beşiktaş taraftarları, sararmış siyah ceketli çalgıcılar, erkenden hesap isteyenler, tanıdıklarıyla abartılı karşılasan gençler, masa flörtleri, şarkı söyleyen geçkin radyo sanatçıları, çiçek satan çocuklar, çiğ köfteciler, buzlu bademciler, oyuncak satıcıları, Atatürk, Che ve Müslüm posterini aynı anda satanlar, giyinip gelenler, soyunup gidenler, pilakiye ekmek bananlar, cacık yaptırmak için garsonun koluna dokunanlar, bastırılmış sarhoşlar, pörtleyen egolar, kıkırdayan çıtırlar, “eskiden burası...” diye başlayan cümleler, solcular, de ja vu'lar ,asker vedaları, konuşmak için uzaklardan gelen tutunamayanlar, “erken kalkalım”lar, “ufak yetmez, büyük söyleyeyim”ler, içerken içkiden bahsedenler, karşılasan eski sevgililer, ertelenmiş hayatlar, gürültülü suskunluklar, uygulaması zor planlar, içtikçe köklerine dönenler, içtikçe lehçesi ağırlaşanlar, “burdan nereye gidelim” diyen sarı saçlılar, kır saçlı erken emekliler, “üşüteceksin” diye söze başlayan anneler, gezmeye çıkartılmış yaşlı anneanneler, görkemli köpeğiyle sokaktan geçen yalnızlar, 18 kedisine mama veren eski orospular, akordiyon çalan yaşlı kadınlar, darbuka çalan ufacık çocuklar, büyük sözler, küçük ama ürkütücü sessizlikler, rüzgar saçlı kızlar, gözler, yitip giden gözler, gürültülü masalar, eski liselilerin buluşması, yan yana gelince çocuklaşanlar, travestilerin defilesi, bir yılda ürkek çocukluktan "deli yürekliğe" atlayan yağız Kürt çocukları, yorgun garsonlar, müdavimliği sevenler, müdavimliği taşımasını bilmeyenler, erken sarhoş olanlar, dipsomanlar, canı sıkılanlar, masa liderleri, parmak arası terlikli kızlar, gevşetilen kravatlar, sinirli ve masa adabı bilmezler, masayı terk ederken küfreden gafiller, uzun konuşanlar, hiç susmayanlar, yaşlanırken aynı zamanda kararmış garsonlar, Rum turistlerin bakışları, İtalyan turistlerin sesleri, İngiliz turistlerin patırtıları, fotoğraf çeken Japonlar, kazı kazancılar, “rakı güzelmiş” diye yuduma başlayanlar, “bira sulu” diye itiraz eden talebeler, telefonda Nevizade’ yi tarif edenler, dönülmez akşamın ufkuna gecikip ağlayanlar, ahşap satıcısı zenciler, duvar dibi torbacıları, Yeşilçam figüranları, sokaktan kopamayan ünlüler, içmekten kolundaki ejderha dövmesini kediye çevirmiş kızıl saçlı Rocker kızlar, şarap hakkında konuşan kır sakallılar , çatılarda pinekleyen martılar, siyah beyaz filmlerden kalma sahneler, kadrolu hüzünlüler, telefonu sürekli çalanlar, mesaj atanlar, doğum günü kutlayanların kötü pastalarını kesen bıkkın garsonlar, çapkınlar, bitmiş aşkın sürüklenmiş çiftlerinin sessizliği ve yan masaları kesmeleri, susan çiftler, batik elbiseli, gümüş kolyeli, kısa saçlı feministler, jölesinden sıkılan yeni yetmeler, yazlık elbise içinde kontrolsüz kalçalar, ekip içinde el ele tutuşan sıkıcı çiftler, kavgada egosu kaşından daha fazla açılan gençler, kavganın sebebi çığlık çığlığa kızlar, Müslüm aslında büyük adam diye söze başlayan U2 Bono sevicileri, piercing’li, sürme gözlü, siyahlar içinde ufak kızlar, kilise çanları, cami ezan sesleri, sessiz sinagoglar, düşük pantolonlu zincirli yeni yetmeler, göbekli rakıcılar, kötü şairler , not alınan peçeteler, annesinin eteğine yapışır gibi kocasının koluna yapışan kadınlar, “kavun mevsimi değil kiraz veriyim abi”ler, “kimler kahve içiyor” diyen masa provokatörleri, cila niyetine bira içen cilalanmış beyinler, gece sonuna saklanan hediyeler, el ele yürüyen samimi erkekler, burçlardan konuşanlar, hesap ödeme kavgaları, masalara çevrilen sandalyeler, yıkanan sokak, çekilen gürültülü darabalar, “kapatıyoruz..... " (ALINTIDIR...)
- SERENGETİ
Önemli Bilgiler
Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.
Navigation
Configure browser push notifications
Chrome (Android)
- Tap the lock icon next to the address bar.
- Tap Permissions → Notifications.
- Adjust your preference.
Chrome (Desktop)
- Click the padlock icon in the address bar.
- Select Site settings.
- Find Notifications and adjust your preference.
Safari (iOS 16.4+)
- Ensure the site is installed via Add to Home Screen.
- Open Settings App → Notifications.
- Find your app name and adjust your preference.
Safari (macOS)
- Go to Safari → Preferences.
- Click the Websites tab.
- Select Notifications in the sidebar.
- Find this website and adjust your preference.
Edge (Android)
- Tap the lock icon next to the address bar.
- Tap Permissions.
- Find Notifications and adjust your preference.
Edge (Desktop)
- Click the padlock icon in the address bar.
- Click Permissions for this site.
- Find Notifications and adjust your preference.
Firefox (Android)
- Go to Settings → Site permissions.
- Tap Notifications.
- Find this site in the list and adjust your preference.
Firefox (Desktop)
- Open Firefox Settings.
- Search for Notifications.
- Find this site in the list and adjust your preference.