cerenimoo

ernesto

YA SEN BÖYLE BİR POTANSİYELE SAHİPSEN SENDEN DÜNYAYA GELECEK ÇOCUKLARI VE ONLARIN AKİBETLERİ HAKKINDA FAZLA KAFA YORULMAZ. GERÇEKLERE KARŞI GÖZLERİNİZİ YUMMANIZ ONLARI YOK ETMEZ.BİR DÜŞÜNÜN BAKALIM SİZDEN BİR KUŞAK ÖNCEKİ BÜYÜKLERİNİZ SİZE BÖYLE Mİ BİR AİLE TERBİYESİ VERDİ.SİZ VE SİZİN GİBİLERİ ANLAMAK ÇOK ZOR,UFKUNUZ,HAYALLERİNİZ,GELECEK ADINA YAPTIĞINIZ PLANLAR MİADINIZ DOLANA KADAR"ÖTE"DİYE BİR KAVRAM BEYİN ÇEPERİNİZ DAHİLİNDE OLMADIĞI İÇİN BÖYLE DURUMLARDA HÜMANİST KİSVESİ ALTINDA AHLAK VE TERBİYE ERDEMLERİNE SALDIRIYI KENDİNİZE İŞ EDİNİYORSUNUZ. BAKİRELİK SAFLIĞI VE TEMİZLİĞİ TEMSİL EDER HEM BAYAN HEM DE ERKEK İÇİN BUNU KORUYAMAYAN ERKEK OLSUN BAYAN OLSUN SAFLIĞINA VE TEMİZLİĞİNE BÜYÜK LEKE DÜŞÜRMÜŞTÜR. ALDIĞIM CEVAPLARDAN ANLAŞILDIĞI GİBİ PİSLİKLER HER ZAMAN OLACAK, OLACAK Kİ TEMİZİN KIYMETİ BİLİSİN YANİ PİSLİĞİN DE YARATILMASI BOŞUNA DEĞİL HER ŞEYİN YARATILMASINDA BİR HİKMET OLDUĞU GİBİ. sahip olunan potansiyelden kastın ne,terbiyesizliğin sınırları mı,namusun korunur çizgisi mi...asıl terbiyesizlik namusu burdan ölçmekte başlıyor...duygular,değerler bir kenara atılmış somut bir kavram altında işler olduk namusu da... hadi bunu da bir yana bıraktım,sen ayıp olarak baktıgın bu potansiyeli gelecek nesile hangi açıklamayla yüklüyebiliyorsun ki... doğru...pislikler olmalı ki temizin değeri bilinsin,sözde temizlikler de olsun ki gerçek temizliğin,saflığın ne oldugu anlaşılabilsin...

zülfu livaneli - nefesim nefesine -------------------------------------------------------------------------------- yatar gül harmanı gibi canımın dermanı gibi har yanında çiçek açmış binboğa ormanı gibi nesine yar nesine ölürüm ben sesine bir daha vursa idi nefesim nefesine canım sese mi geldin kadem basa mı geldin sağ olsam gelmez idin öldüm yasa mı geldin nesine... saçın yüzüne perde yüreğim düştü derde ayak üstü duramam seni gördüğüm yerde nesine...

AŞK BİTTİ Aşk bitti Elimden sanki minik bir balık kayıp gitti Aşk bitti İçimden sanki bir şeyler kopup gitti Aşk hiç biter mi Hiç bir şey olmamış gibi Boşlukta kaybolup gider mi Aşk hiç biter mi Aşk hiç biter mi Kalır adımızla Bir sokak duvarında Bir ağaç kabuğunda Bir takvim kenarında Kalır bir çiçekte Bir defter arasında Bir tırnak yarasında Bir dolmuş sırasında Kalır bir odada Bir yastık oyasında Bir mum ışığında Bir yer yatağında Aşk hiç biter mi Aşk hiç biter mi Kalır dilimizde Yinelenen bir şarkıda Bir okul çıkışında Bir çocuk bakışında Kalır bir kitapta Bir masal perisinde Bir hasta odasında Bir gece yarısında Kalır bir durakta Yırtık bir afişte Buruk bir gülüşte Dağılmış yürüyüşte Aşk hiç biter mi Aşk hiç biter mi Kalır bir sokakta Bir genel telefonda Bir soru yanıtında Bir komşu suratında Kalır bir pazarda Bir kahve kokusunda Bir tavşan niyetinde Bir çorap fiyatında Kalır bir yosunda Bir deniz kıyısında Bir martı kanadında Bir vapur bacasında Aşk hiç biter mi Aşk hiç biter mi...

süper baba favorilerimdendi şimdiye kadar...geçenlerde rastladım bende,tekrarını verseler diye yakınıyordum,kanal 1 geçmiş bize bir kıyak.... gercekten izlenmesi gerekenlerden...özellikle elif'in geleceği bölümler...

REQUIEM FOR A DREAM...

aha angelımın anı defterine yazmazmıyım ben hiç... ona ne demeli ki;kalbi bu dünyaya göre cok temiz... tatlılığı,insani değerleri,yaklaşımları...türlü konulara karşı olumlu bakış açısı örnek alınacaklarından angelın... daha fazla angel gerek evrene,ne diyim...

sesimizi benzetebilirsin mesela... katil bebesisin...

forumun nesisin bilmem ama,benim neyimsin iyi biliyorsun

geçmişinde olabilecek bir sorundan bahsediyorsun,buna bir sorun gözüyle bakıyorsun...bense suanlık zaman diliminde sende ciddi sorunlar görüyorum arkadaşım... ne yapcaz...

uyutmam hiç.. yok yok kıyamam...

iletinin altına ileti yazarım...

... ihtiyar delikanlı adlı filmde adamın geçmişinde yaptığı bir hatayı gelecekteki tüm yaşantısında onu sindiren ve bunun bedelini ödemenin tek yolu olarak dilini kesip,yerleri yalayan bir it haline büründüğü sahne... izlenmesi gereken bir filmdi gerçekten...

kadınları ezen 'erkekler...' bu kadar mı? peki ya kendi kendini ezen kadınlarımız... erkek kardeşlerimize sofra kurmamız konusunda bizleri uyaran annelerimiz... bulaşık yıkamayı,güzel yemek yapmayı,düzgün ütü vurmayıı öğreten annelerimiz... sofrada en son 'kadın' çoçugun tabağına yemek koymayı gereklilik bilen annelerimiz... hemcinsleriyle biraraya geldiklerinde ''hamarat kızım bize bir kahve pişirsinde görün'' diyen annelerimiz... ilkokul sıralarından bu yana genç kadınlar arasında duyulur,rastlanır söylemlerdir bunlar:'valla ben en iyi erkeklerle geçiniyorum...dost ancak erkeklerden oluyor'... bu cinsler arası anlamsız bir 'en' olma çabası,iç çatışmalardan kaynaklanan ifadeler... nasıl en iyi dostun erkek olabilir ki senin herzaman... seni en iyi anlayabilecek,sorunlarını,kendinden yaşadığı için en iyi dile getirebilecek,çözüm arayabileyecek olan yine senin hemcinslerindir... erkekleri erkek yapan,bizlere 'adam gibi adam olmayı' ögreten,'ayşeler de tadabilir tarzı onaylar veren' erkekler,biz kadınların ürünü unutmayalım.... bu yüzden önce dayanışmayı kendi aramızda sağlayalım...sağlayalım ki cephelerimiz dolu,nedenlerimiz az olsun...

neden allah yoksa bir rastlantı eseri oluşayım arkadaşım...senin allah diye tanımladıgın ne?bir enerji mi,görünmez varlık mı,...ne?elbetteki herkes yaradılışını bir yere bağlayarak açıklıyor ya da henüz yaradılışı açıklayacak bilimsel degerleri yeterli görmediğinden hiçbirşeye inanıyor.... cennet yoksa neden iyi olayım?nasıl insanlık dışı bir sorudur bu...?cennet diye bahsedilen nedir,iyi-kötü adına bir simgeden ibarettir...yeşil çimlerle,renkli çiçeklerle süslü,eşsiz güzel yerdir,bu mudur yani cennet?bu tanımlamalar,anlatımlar simgeselliğin barındırdıklarına hitabendir...insan cennete gitmek,sevap işlemek için bir iyilik yapıyorsa(ki ben ona iyilik demem)asıl amaçsızlık,asıl ayıp buradadır...senin vicdanın,insanlıgın da evrende,dinin de... allah yoksa toplum nolurdu?güldürme beni toplumun sanki maşallahı var,herşey yerli yerinde,herşey güzel,iyi,kimse acı çekmiyor,kimse aç değil,her yer mutlu,huzurlu,temiz kalpli,sorunsuz insanlarla dolu da gelmiş bunun nedenlerini arıyoruz...senin bu söylediğinden yola çıkarak birçok insan 'allah' diye bir inanca sahip değil,birçoğu 'allahın adaleti buysa' diye yakınarak yitiriyorlar 'allah inanç'larını...

... duyarlılığın ve takibin için tekrar teşekkürler...

iyiki tanımışım dediklerimdensin,yazılarını takip ediyorum da,seni bilmek mutluluk veriyor...

çok sıkışmış,tuvalete gitmesi gerekiyoo...kıs kıs

Türkiye'de mavi sakal ve bulutsuzluk özlemi derim... QUEEN(EFSANELER),pink floyd,nightwish....bu aralar da bir gözdem var ki The mars volta...

YAVUZ ÇETİN...

Sitelerden birinde gezerken rastladım bu mesaja...paylaşmak istedim sizlerle... keşke demek olmaz arkandan ama gittiğin gerçeğini kabullenmek hiç olmaz.resimlerinde donukta olsa yaşama sevincini görebiliyorum ama ben bi laz kızı olarak gidenin arkasından ağlamamayı öğrendim.çok sevdiğim bi insan gitmişti bigün ve babam 'ağlamıcaksın burda olsa gözlerinden akan yaşı sillerdi ama orda daha çaresiz sana üzülme diyemicek kadar uzak'dedi hiç ağlamadım ama hergün bin kere aklımdan geçti..sanatın kadar hatta sanattındanda güzel gözlerin var.anlamlı,insancıl,sevgi dolu hiç kapatmasaydın gözlerini demicem diyemem buna hakkım yok ama bu kadar erken kapatmasaydın...!!! KOY VERDÜN GİTTUN BİZU...

Bu arada; hiç başımızdan eksik olmayan gökyüzüne, günün karanlık saatlerine, ara sıra kopsa da fırtınalara, bir gün boğulacağımız denizlere, eski günlere, neler olacağını bilmesek de geleceğe, kötülüklerle dolu olsa bile tarihe, tarihin akışını düze çıkarmaya çalışan tüm güzel yüzlü çocuklara, Donkişotlar 'a, ateş hırsızlarına, Ernesto "Ç´e" Guevara'ya, yollara-yolculuklara, sevgililere, sevişmelere, sadece düşleyebildiğimiz olamamazlıklara, üşürken ısınmalara, her şeyden sıcak annelere, babalara ve tadını bütün bunlardan alan şarkılara kendi sıcaklığımızı gönderiyoruz. Kötü şeyler gördük. Savaşlar, katliamlar, ölen-öldürülen çocuklar gördük. Kendi dilini, kendi kültürünü, kendisini kaybeden insanlar, topluluklar gördük. Yanan köyler, kentler, ormanlar, hayvanlar gördük. Yoksul insanlar, ağlayan anneler, babalar, her gün bile bile sokaklarda ölüme koşan tinerci çocuklar gördük. Biz de öldük. Ama her şeye rağmen bu yeryüzünde şarkılar söyledik. Teşekkürler dünya. KAZIM KOYUNCU...

gerçek ses,gerçek tını,gerçek yürek ideallerini,umutlarını,mücadelelerini peşine katarak biryerde toplanmış...adlarını 'yorum' koymuşlar

gerçekten tebrik ediyorum seni gece kuşu,dikkatinden ve sağduyundan ötürü... fikirler ortak bir düşünce olmuş gerçekten,senin de örneklendirmenle daha net görünüyor...

kurtlar vadisi...