Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

Haneke

Φ Üyeler
  • İçerik Sayısı

    61
  • Katılım

  • Son Ziyaret

  • Lider Olduğu Günler

    1

Haneke tarafından postalanan herşey

  1. Çevreyi katleden insanlardır, dogmaların kölesi olanlar da insanlardır. Dogmalar bir yere kadar insanları sınırlayabilir. Tanrı bir dogma değil gerçeğin ta kendisidir. Şimdi çevreye zarar veren insanların tepesine yıldırım indirmiyor ya da anına ceza vermiyor diye Tanrıyı suçlamak yerine insanlık olarak ne kadar vahşi olduğumuzu kabul etmeliyiz. Ormanların yok olması beraberinde bir çok canlı türünü de yok edecek ve sonrasını hepimiz biliyoruz. Tüm bu yapılanların Tanrı ile alakası yok. İnsanların kendi sonunu hazırlamalarıdır. Tanrıya bahane bulmak yerine bu para hırsına, ormanları yok edip otel inşaatları v.b. yapılaşmalara itiraz etmek gerekiyor. Tanrı her insana akıl vermiş, insanlar aklını doğru yönde kullanamıyorsa Tanrı ne yapsın? Hepimizi yok etse bu kez öteki tarafta söylenir dururuz. Mesela sizin gibi inançsızlar Tanrım senin varlığını farkedecek delilleri göremedik, bilimsel olarak da kanıtlanamadı bizim şimdi ne suçumuz var diye orada da suçu Tanrıya atarsınız. Çevre katliamlarının önüne geçmek artık çok kolay değil çünkü büyük rant peşinde insanlar çevreyi katletme pahasına bildiklerini okuyorlar. Kim dur diyecek ? Kim dur diyebildi? Çözümsüz bence.
  2. Haneke

    RABİA'lı Tepki

    Bu yakıştırmalar yine biraz zorlama olmuş. Masonik bir el sıkışma tarzını Rabia selamı ile bağdaştırmışlar. Oradan Satanist bir ritüeldeki el hareketini Rabia selamına uyarlamışlar. Bu tip zorlama benzetmeler gerçeği yansıtmıyor. İllimunati ve Masonlar ile bu selamın alakası olmadığını bu konularda bilgi sahibi herkes bilir. Bu sebeple bu söylentilere inanmayınız. Sembolizm'i iyi bilen biri olarak söylüyorum alakası yok.
  3. @@democrossian bu bağlantıları nasıl kurduğunuzu hayretle okuyorum. Vatanı bölmek, parçalamak da nereden çıktı? Mehdi nedir ne değildir onu tartışıyoruz. Bu konuda çok farklı görüşler var fakat bazıları art niyet taşıyabilir bu konuda haklısınız fakat en doğrusunu araştırmak gerekli. Sizin bakış açınıza kalırsa toptan inkar edelim, unutalım gitsin. Fakat bu kavram yıllardır tartışıldığına göre en doğru bilgiye ulaşmaya çabalamak gerekiyor. Siz kandırmaca kabul edebilirsiniz fakat böyle kabul etmeyen çok sayıda kişi olduğuna göre herkes bildiğini aktarmalı, bu kadar endişe etmeyin cahil müslüman devri artık geride kaldı. Müslümanlar da bilinçleniyor birkaç kuşak sonra herşey değişecek.
  4. Kuran Arapça'dır. Anlamak için her dilde okuyabilirsiniz fakat Arapça Kuran başka dilde sadece anlamını öğrenmek için okunabilir. Surelerin doğru telafuzu olmadan Kuran'ın Allah'dan geldiğini hissedemezsiniz. Ayetlerin belli bir ağırlığı ve okuyana tesiri vardır. Tüm bunlar Arapça okumakla mümkündür. Anlamını hangi dilde okursanız okuyun fakat Arapça'sını okumadıkça ayetlerin etkisini hissedemezsiniz.
  5. Şeyh Nazım Kıbrisi'nin de böyle ifadeleri var fakat tüm bunlar birer yorum net ve kesin bilgi değil hatta Türkiye'den Mehdi ve askerlerinin çıkacağını söylüyor. Bir konuşmasında Hz. İsa ile birlikte İslam'ı tüm dünyaya yayacaklarını söylemişti. Bu tip yorumlar var fakat doğruluğunu teyit edecek net bir kaynak yok ayrıca hadisler sahih hadis olmayabilir. Mehdi benim araştırmalarıma göre bir insan değil tüm insanlığı bir araya toplayacak bir bilgi ve öyle bir bilgi ki itiraz edebilecek hiç kimse çıkmayacak fakat en doğrusunu Allah bilir yine de bu sebeple yorumlara temkinli davranmakta yarar vardır.
  6. Niye etkili olmasın ki bilinç altının gördüğü fakat o an için farkında olmadığımız bir çok gizli mesaj var. Tam tersi en etkili mesaj tekniklerinden birisidir. Müzik dinlerken veya görsel olarak bilinçaltına direkt yollanan mesajlar çok daha etkilidir.
  7. @@democrossian ın yorumuna verilmiş bir cevaptı. Onun cevabında bağlantı kurduysanız benim cevabım da onun cevabına verilmiş cevaptır.
  8. Mesnevi hakkında bunları yazabilmiş olmanıza hayret ettim, okuduğunuz kitabın Mesnevi olduğundan emin misiniz? Bu kadar önyargı ve olumsuz bakış açısı içinde çok da söyelenecek birşey yok galiba çünkü Mevlana çok saygı duyduğum bir şahıstır. Bu yazdıklarınıza sebep olmak istemem.
  9. Felsefi olarak kanıtlayabilirsiniz fakat bu sizin felsefenizdir ya da sizin gibi düşünenlerin. Sen cehennemde yanacaksın gibi bir cümle kurmam buna ben karar verecek değilim. İnkar edenlerin yanacağına inanılır fakat iyi bir insan sırf Tanrıya inanmıyor diye cehennnemde yanacak değildir. Argümanla Tanrıya gidilmez zaten içten gelen bir taleple kendiliğinden olur. Böyle bir samimi bir talebiniz olmadıkça argümanlarla desteklenmedikçe kabul etmezsiniz. zaten bu çok doğaldır.
  10. Böyle bir virüs olsaydı ilk temizleyenlerden olurdum fakat virüs falan yok. Tanrı'nın yok olduğundan bu kadar emin olmanız hayret verici olmakla birlikte sizi anlayabiliyorum. Dogmalarla mücadele ederken var olanı inkar etmek size sadece zaman ve enerji kaybettireceğini hatırlatmak istedim. Siz yok diyorsunuz ben var diyorum ve bakın tartışma var-yoktan öte gitmiyor. Çözüme dayalı yol alınamama sebebi bu inatlaşmalardır. İnsanlar var-yok tartışmasından sıyrılamadıkları için anlamsız dogmalar da gün geçtikçe daha da artıyor. İnandığınız bir gün olursa yine konuşuruz bu konuları fakat şu aşamada bu tartışma tıkanır.
  11. Bu tür anlaşılması zor insanlara sizin gibi tepki duyanlar çoktur. Her doğru söyeleyeni herkes anlayamaz bu sebeple bu tepkileriniz çok normaldir. Bu tür mistik kişiler, tasavvufçular ve felsefeciler üzerinde çok derin düşünülmeden, tüm eserleri baştan sona okunmadan anlaşılamazlar. Bu tepkileriniz çok doğal.
  12. Bizim gibi insandı derken efendimiz falan diye ifade edip, insanların, müslümanların efendisi gibi abartan insanların yaptıklarının onun mütevaziliği ile örtüşmediğini anlatmak içindi. Kuran ayetlerini Arapça okumadıkça Allah'dan geldiğinden emin olamazsınız. Arapça dilinde okumanız gerekiyor. Arapların yaptığı yanlışlar olmuştur, bir kibire bürünüp kendilerini üstün görmeye başlamışlardır. Bugün Müslüman olmayı ayrıcalık sanan insanlar yok mu? Çıkarları için o dönemin iktidarları ayetleri kendine göre hadislerle desteklemeye çalışmıştır. Tüm bu çarpıtmalar inkar edilemez. Allah buna niye müdahale etmedi diye soranlar oluyor. Etmez çünkü bu da insanların bir imtihanıydı. Allah her insanı yanlış yaptığında yok edecek olsa dünyada insan kalmazdı zaten bu sebeple dini ve peygamberi suçlamak yerine bu hale getirenlere hesap sormak gerekiyor. Onlar doğru yaptıklarından çok eminler bu sebeple herkes kendi doğrusunu kendi bulmalıdır.
  13. Mevlana'nın sözü diye aktarılan herşey kendisine ait olmayabilir. Eklemeler mutlaka olmuştur. Felsefeyi aşmış bir adamdı yani bildiği çok şey vardı fakat edep gereği ifade edemiyordu. Etmemesi gerekiyordu. Felseye düşman değildi sadece cevaplarını bildiği sorulara dolambaçlı yollardan cevap vermek yerine kapalı bir dille ifade ederdi. Felsefecilerden de Mevlana kadar bilgili olanları vardı. Eflatun ve Sokrates mesela aşağı yukarı aynı bilgi düzeyine sahiptiler. Zamanla onların da bazı sözleri çarpıtıldı. Yaşamları hakkında tam bilgi verilmedi. Çıkarcı gruplar doğru söyleyeni gizlemeye, akıllardan silmeye çalışmıştır hep fakat çok da başarılı olamamışlardır. Evrime gönderme yapmıştır sadece direkt ifade etmemiştir. Şundan emin olabilirsiniz ki evrim hakkında bazı filozoflar ve mistikler Darwin'den çok daha fazlasını biliyorlardı fakat zamanı gelmeyen bilgi açık edilemez kuralı ile üstü kapalı ifade etmişlerdi. Tüm bilimsel veriler ve eskilerin, filozofların üstü kapalı ifade ettikleri zamanla aynı noktada buluşacaktır bundan emin olabilirsiniz.
  14. Yok olduğuna inanmakta özgürsünüz fakat var olan Tanrı'yı inkar etmekle kendinizi kandırırsnız. Tanrı'nın varlığını anlatmakla anlayamazsınız zaten zamanı gelince herkes bireysel olarak farkedecektir bu sebeple vardır yoktur demenin çok da bir anlamı yok. Tanrıyı kendi çıkarları için kullananlar ile mücadele etmek herkesin görevi olmalıdır. Var olduğuna inanan da yok olduğuna inanan da aslında farkında olmadan Tanrı'nın doğru anlaşılması için mücadele ediyor ayrıca yok olan birşey bu kadar uzun süre insanları meşgul etmezdi. Mesele gerçete ne olduğunun anlaşılmasını sağlamaktır. Yoktur diye mücadele ettiğiniz sürece var olduğunu iddia edenlerle çatışmaktan öte yol alamazsınız. Var olduğunu bilip, gerçekte ne olduğunu ortaya çıkarmaya çalışanlar daha hızlı yol alır.
  15. Yaşamıştır fakat tabi ki bizler gibi bir insandı. Abartılı anlatımlar aşırı sevgi ve saygı sonucu bambaşka boyutlara ulaşmıştır ki eminim kendisi de yaşasaydı bu durumdan rahatsız olurdu. Kuran'dan daha büyük bir eser bırakmamıştır fakat o da zamanla insanları bölmek için bir araca dönüştürülmüştür. Olması dilenen ile yaşananlar çok farklıdır bu konuda haklısınız fakat burada suçlu aranacaksa o da körü körüne, cahilce yaşayan her duyduğunu sorgulamadan kabul eden insanlardır. İşte Suriye, Mısır örneği ortadır. Müslüman olduğunu iddia edenler masum insanları vahşice öldürmektedir. Çocuklara bile kıymaktadır. Bu yanlışlıkların yakın bir zamanda düzeleceğini düşünüyorum çok sancılı bir sürece girdi dünya fakat ayıklanmalar ile insanlık gerçek değerine kavuşacaktır.
  16. Sahte ve insanlığın yarattığı Tanrı dogmasının yok edilmesini anlayabilirim çünkü bu herkesin kafasında yarattığı bir tanrı ve ona bağlılık için yaptığı anlamsız işler anlamına gelir. Bu dogmalar yok edilmeli fakat dogmaları yok ederken Tanrı ile savaşmak sonuca götürmez gibi düşünüyorum. Tanrının gerçekte ne olduğu anlaşılır ise yanlış dogmalar kaybolacaktır ve berrak zihinler gerçeği görecektir.
  17. Haneke

    İdam Cezası

    Psikopatlar ruh hastası olduklarına göre bu kişileri idam etmek ne kadar adil olabilir diye düşünüyor insan. Kimse psikopat olmayı seçmemiştir fakat bazen koşullar, bazen aile bazen de psikolojik sorunlar kişiyi cani yapabilir. Bu tip kişilerin tedavi edilmesi çok zor fakat idam edilmesi de çok adil görünmüyor. Ömür boyu hapis yatması da çözüm değil aslında çünkü bu canilikte hormonal faktörler de etken mesela Kazıklı Voyvoda tam bir ruh hastasıdır fakat yönetici kademesinde çok kişiye vahşice işkence yapmıştır. Psikopatlar sadece katiller değil bazen toplumun idaresinde görev alan kişiler de olabiliyor. Zor ve karmaşık bir durum aslında çözümsüz göründü bana bilemiyorum. İdam etsen bir türlü etmesen bir türlü, tedavisi yok v.s. nasıl bir çözüm olabilir bilemedim.
  18. @@democrossian Çok iddialısınız fakat var olduğunu bilenler sizin kadar ısrarla aynı şeyi yazmıyor çünkü emin olduğunu her an dile getirmeye gerek yoktur. Siz şüphe duyuyorsunuz aslında bu sebeple her yazınızda ısrarla Tanrı yoktur diyorsunuz. Var olanı yok saymak sizin tercihiniz ne diyelim.
  19. Tanrı bir dogma değildir. İnsanın beni annem doğurmadı ben yumurtadan çıktım demesi gibi aslını inkarı bırakmayan insan fazla yol alamaz.
  20. @@Archi Hz. İsa yani bir peygamber mehdiye vezir olacak öyle mi? Sen buna inanıyor musun, herhangi bir peygamberin birine vezir olacağını aklın alıyor mu? Hadislerde bahsettiğin kaim Allah'ın sıfatlarındandır. Allah'ın sıfatı olarak her şeyi görüp gözeten, koruyan anlamındadır. Aslında burada çok önemli bir detay da var. Kuran'da "O hiç bir sıfat ile adlandırılamaz" ayeti de vardır. Bu durumda hem Allah'ın sıfatları var hem de O hiç bir sıfat ile adlandırılamaz ayeti var. O ve Allah arasında bir fark olabilir mi acaba? Konuyu fazla dağıtmadan mehdi bir şahıs değil ortaya çıkacak bir bilgidir. "Bizden olan hak üzere Kâim (Hz. Mehdi (as)) kıyam etmedikçe asla kıyamet kopmaz. Bu da Allah’ın izin verdiği bir zamanda olacaktır. Ona uyan kurtulur, ondan geri kalan ise helak olur. Ey Allah’ın kulları, Allah’tan korkun; MEHDİ (AS) ZUHUR EDİNCE, HER ŞEYI BIRAKIP MÜMKÜN OLAN HER VESILEYLE ONA DOĞRU KOŞUNUZ. ZIRA O ALLAH’IN HALIFESI VE BENIM VASIMDIR." (Bihar-ul Envar, c.51, s.65; Isbat-ul Hüdat, c.6, s.382) Bu hadis güvenilir hadis midir bilemeyiz fakat diyelim ki sahih hadis fakat bu hadiste mehdi kısmı biraz zorlama bir ekleme olmuş farkındaysan.
  21. Tanrı'yı kim yarattı diyebilmemiz için kendi aklımızın içinde bu soruyu sorabiliriz yani aklın sınırlarını aşamıyoruz ve bu sınırlı akılla bu soruları sormak çok normaldir. Aklın sınırları bilimin sınırlarıdır. Tanrı tüm bunların yaratıcısı olduğuna göre bizim bilmemizi istediklerinden fazlasını öğrenmemize imkan vermemiştir. Bir robot yapan bilim adamı o robota ne kadar özellik yükler ise robot o özelliklerin dışına çıkamaz. Özellikler arttırılmadıkça robotun yapabilecekleri o özellikler ile sınırlıdır. Tanrı hakkında sınırlı akıl ile çok fazla yol alınamaz bu sebeple sizin gibi inanmayan ve sorgulayanların olması çok normaldir.
  22. Bu tezleri yapanların akıl tutulması içinde olduklarını düşünüyorum. Sırf Araplara duyulan antipati ile bir peygamberi yaşamamış göstermek çılgınlıktır. Anormal gibi görünen bazı mucizevi yetenekleri, her insanın özünde var olan fakat belli çalışmalarla açığa çıkarabileceği yeteneklerdir. Sıradan bir insandı bizler gibi fakat kalbi temiz ve örnek gösterilebilecek kadar ahlaklı bir insandı. Çok küçük yaşlarda kızlarla evlenmiş iftiraları da bir yalandır. O dönem kızların yaşı regl olduktan sonra sayıldığı için günümüzde çok küçük yaşta kızlarla evlendi sanılmıştır. Oysa o dönem evli olmayan genç kadınlar çok taciz edildiği için ve savaşta ölenler sebebi ile erkek sayısı kadın sayısına göre çok az olduğu için çok sayıda kadınla evlenmek zorunda kalan erkekler olmuştur. Evlilik olmadan himaye altına almak kölelik ya da cariyelik kabul edildiği için evlenme yoluna gidilmiştir. O günün toplumsal şartlarını düzenleyen bazı ayetler bugün aynen topluma uygulanmaya kalkarsa işte ortaya şu an yaşanan karışıklıklar çıkar. En üzücü olan da kültürlü geçinen bir çok insanın hiç bir araştırma zahmetine katlanmadan yargısız infaz yapmasıdır.
  23. Şeriatçı olduklarını hiç sanmıyorum, şeriat da bir kılıftır başbakanın ifade ettiği gibi İsrail de kılıftır daha büyük bir örgütün arka planda olduğu tahmin ediliyor. Bu örgütün hiç bir dini inancı ve milleyeti yoktur, işine ne uygun gelirse o kılıfın içine girebilir. Bazen Siyonist olur bazen Müslüman bazen Ateist hiç anlayamazsınız gerçekte ne olduğunu ve kime hizmet ettiğini tıpkı Ladin'in bir müslüman terörist gibi gösterilip gerçekte olmaması gibi.
  24. @@democrossian Mevlana felsefeden anlayacak kapasitenin de ötesinde bir insandı fakat felsefe yapmayı çok sevdiği söylenemez daha çok hakikati dile getirmeyi uygun bulurdu. Felsefe çok dolambaçlı yollara girer bazen de girdiği yoldan çıkamaz tıpkı Nietzsche'nin "Tanrı öldü." deyip devamını getirememesi gibi ya da Sokrates'in hakikati ifade ederken karşılaştığı zorluklar nedeni ile idam edilmesi gibi herşey her devirde apaçık dile getirelememiştir. Ya çok çılgın biri olduğu düşünülmüş kaale alınmamışlar ya da öldürülmüşlerdir. Dünyanın insanlık tarihinde bazı kayıtlara ulaşılamıyor olması arada kopukluklara ve yanlış anlaşılmalara neden oluyor. İnsanlığın ilk gününden itibaren adı o zamanlar din olmasa bile yaratıcı güce inanç şekilleri hep vardı. Arkeolojik kazılar ve çeşitli müzelerde sergilenen bir çok tarihi veri, insanların her dönemde bir yaratıcıyı kabul ettiğini doğrulamaktadır. Mevlana'nın dile getirdiği evrim ile bugün bilimin kabul ettiği evrim arasında tabi ki farklılıklar var. İnsan bedeni ve tüm canlılık hatta cansızlık aynı atomlardan fakat farklı dizilimlerden meydana gelmektedir. İnsan bedeni özel bir oluşumdur. Evrim teorisinde bahsi geçen tesadüfler sonucu bu beden oluşmamıştır. Mevlana'nın işaret ettiği nokta canlı ya da cansız tüm varlıklari, maddeleri var eden yaratıcı gücün kontrolündeki Ruh kavramıdır. Ruhun farklı bedenleri kullanıyor olmasına anlatmak istemiştir o dizelerde ve çok doğru bir bilgi aktarmıştır. Şayet Darwin daha yaşamış olsaydı bu noktalara kadar varabilirdi diye tahmin ediyorum fakat bana göre ömrü yetmedi. @@Archi insan bedenin özel bir oluşum olduğu konusunda evrim teorisine itiraz etmekte haklı fakat bilim bunu bir gün doğrulayana kadar evrimi tamamen red etmek yerine önünü açmak gerekiyor. Dünya üzerinde sadece bilimi dikkate alan insanların gerçeklere ikna olması ancak bilimsel verilerle bazı kişilerin bildiklerinin örtüşmesi ile mümkün olacaktır bu da çok yakın zamanda olacaktır diye tahmin ediyorum.
  25. İnanç kişiye özeldir zaten kimin neye inandığı ya da inanmadığı hiç kimseyi ilgilendirmez. Laiklik çözüm olabilir fakat insanların da bakış açılarını biraz genişletmeleri gerekiyor. Başkalarının inanç bekçiliğini yapmak ya da ahlakını sorgulamak bireysel olarak görevimiz olmadığı halde herkes inanç bekçiliği yapıyor. Kim oruç tutmuş kim tutmamış, kim namaz kılmış, camiye gitmiş kim gitmemiş bunları takip eden insanlar var. Sonuçta laik bir ülkede yaşıyor olmamıza rağmen dini inançlar kişiler arası problem yaratıyor. Bir kaç kuşak sonrası herşey düzelecektir. İnsanlar başkalarını inançlarına göre değerlendirme hakları olmadığını zamanla anlayacaklardır. Benim halen bir umudum var.
×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.