Din ile bu saydıklarınızın bağlantısı var gibi görünse de gerçekte böyle birşey yoktur. Sadece din değil hangi konu olursa olsun mesela ırkçılık gibi durumlarda insanlar birbirini ötekileştirebilir. 3 farklı din gibi görünen 3 dinin de kaynağı aynı olduğuna göre bu ayrımcılık insanların yarattığı yapay bir ayrımcılıktır. Bu ayrımcılıktan faydalanan kişiler ya da gruplar olduğu doğru bir tespittir fakat bu problemin kaynağı yine insanların kendi bilinçsizliğidir. Günahlarından arınmak için papaza günah çıkartmaya giden bir Hristiyan, bu da benim gibi bir insan nasıl olur da benim günahımı bağışlayabilir diye düşünemiyorsa burada sorunu dinde değil insanlarda aramak gerekiyor. İsa peygamber bir kitap yazmamışken 4 ayrı incil olmasını sorgulamayan insanlar mı hatalıdır yoksa din mi? 30 yaşında peygamber olmuş, 33 yaşında çarmığa gerilmiş bir peygamberin kitap yazacak, yazdıracak vakti olmadığı insanlar tarafından bilinmiyor diye Hristiyanlık diye bir dinin gerçekte olmadığını söyleyemeyiz. Böyle bir din vardır fakat yazılmış bir kitabı yoktur. Tevrat'da bir çok bölüm Musa peygamber'e ait değildir. Şimdi insanlar ekleme yapmış ve birileri de bunu kabul etmiş diye dinleri mi suçlamalıyız?
Kuran harici uydurma hadisler, farklı mezhepeler, tarikatlar,şeyhler dikkate alınmış ve takip edilmiş diye dini mi suçlamalıyız yoksa bilinçsiz insanları mı?
Ayrımcılığı yaratan dinler değil insanlardır. İnsanın içinde fesatlık olduğu sürece bu ayrımı yaratacak bir materyal her zaman için bulacaktır. Din olmaz da başka şey olurdu hiç şüpheniz olmasın. İnsanın doğasında var ayrımcılık, ötekileştirme, bencillik, sahip olma arzusu, hırs ve başkalarına hükmetme güdüsü v.s. bu sebeple kısacası ayrımcılık yaratmaya meraklı insanlık için dinler iyi bir bahane olmuştur.
Mısır'da yaşananlar ise çıkarcı grupların oynadığı büyük bir oyundur. Bu oyunu oynayanların milliyeti ve dini falan da yoktur bu sebeple dinlermiş, demokrasiymiş, aliymiş veliymiş hepsi hedefe yönelik yolda birer bahanedir.