Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

Ulyanov

Φ Üyeler
  • İçerik Sayısı

    133
  • Katılım

  • Son Ziyaret

Ulyanov tarafından postalanan herşey

  1. Ulyanov

    Korkunc olan ne?

    Birincisi anlasılan aranızda hiç komünist yok. Bilmiyorum herhangi bir marksistin eserini okuyan kimse varmı. Yada marksizm nedir komünizm nedir bunlara vakıf olarak yazılan seyler oldugunu pek görmedim. 1 tarafta yıllar once yaratılmıs anti propaganda ile hareket eden kafatascılar var anladıgım kadarıyla bir tarafta komünist iyi bisey olabilir ama ben akıllıyım yada insanın dogasına aykırı diye belli bir mesafe koyan dostlar var ben foruma yeni eklendigim icin yukarıdaki tartısmaları devam ettirme niyetinde değilim ancak sormak istediginiz herhangi birsey olursa yada komunizme dair kafanıza takılan merak ettiginiz seyler varsa yada bildiginize inanıp yanlıs buldugunuz seyler varsa konusmaya hazırım. Ancak itici bir tarza sahip arkadaslar da var onların yazılarına herhangi bir cevap yazmayacagım. Evet onların cahil kalması onların sucu değil bu yine bizim toplumsal bir sorunumuz ama bir insan insanlıktan cıkmaya baslamıssa ve biz gec kalmıssak ondan uzak durmaktan baska elimizden de pek bisey gelmeyecek galiba... Verimli tartısmalar yürütmek dilegiyle
  2. Şimdi tarzım biraz kötü mü olacak ama anarsizm egitimi hukuku vs redderken erdemli bireyleri de reddeder ve anarsistlerde erdemli falan insanlar değildir anarsist anarsisttir ondan hiç bir sey yapmasını bekleyemessiniz yada zorlayamassınız anarsizm bu acıdan bireysel ve toplumsal ozgurluklerin sınırlandırılmasına karsı konumlanır. Anarsizm in globallesen dunya da (ne demekse) geleceginin ne olacagına gelince. Bu soruyu soran arkadas dunya globallesmeden once anarsizmin kaderinin ne olacagına dair bir fikri varmı bilmiyorum ama anarsizmin kaderinde bir degisiklik oldugunuda zannetmiyorum. Gerekcem o ki insanların kaderinde bir degisiklik yok. Somürü düzeni yine ortada baskıcı devlet mekanizmaları hala yerinde özgürlükler hala kısıtlanmısken Mehmet tarhan ve digerleri askerligi reddettigi icin iskencelere tabii tutulurken insanlıgın sömürüsüz dünya hayali askıya alınabilirmi devlet terörü devam ederken devleti yıkma fikri değisebilir mi vucudu baskı altına alınan insanların beginleri de baskı altına alınabilir mi. Umarım yeterlidir....
  3. tanıdıgım cool anarşistlerin tersi bir imaja sahipsin anladigim kadariyla. Bakalım sen de su toplumsal is bölümünü ortadan kaldırmak icin neler üreteceksin. Komunleri nasıl kuracaksın devleti nasıl yıkacaksın tartısacak cok sey olacak... Şimdilik hosgeldin
  4. Bütün arkadasların yeni yılını kutluyorum... Bu ilk mesajım olmasa da birlikte iyi vakit gecirmeyi umuyorum. Sinema politika yemekler fotograf ve seyehat ilgi alanıma giren konular. Karsılıklı olarak birbirimize bir seyler katabilirsek ne mutlu bize. Bu arada tartısmalarda biraz çirkef oldugumu bastan belirteyim Ama birisini istemeden de olsa kırmak istemem simdilik bu kadar birbirimizi tanıyabilmek icin cok vaktimiz olacak
  5. Ulyanov

    Gizli-Saklı

    Gizli-Saklı Hidden 2005 film ekiminde gösterimi yapılmıs aynı zamanda altın portakalda da izleyiciyle bulusmus Michael Haneke yapımı bir film. Film henüz türkiyede gösterime girmemistir. Kimi programlar sayesinde fransızca bilen arkadasların izleyebileceği bir filmdir.
  6. Bu filmin bir basyapıt oldugu konusunda yapılan değerlendirmeyi fazlasıyla abartılı buldugumu belirtmeliyim. Bu filmi ilk izlediğimde daha önce izledigim kimi filmlere ne kadar benzedigini farkettim. Eger ikisini de izleme fırsatı bulunduysa schindlerin listesi ile hotel rwanda nın birbirine ne kadar da kurgu olarak benzedigini farkedersiniz. Aynı zamanda yönetmenin filme herhangi bir sey kattıp katmadıgı konusunda da soylenebilecek cok fazla sey var, yapılan bana kalırsa tarihsel bir kesiti görüntülemek. bunula birlikte elbette belli bir kurgu var ancak bu kurgu hiç mi hiç özgün değil bu yüzden bu film basarılı bir film değil. Ama afrikada yasananlar insanları duygulandıracktır. Aynı zamanda afrika ya dair fikir edinebilmek icin önemli bir eser oldugunu da belirtmeliyiz. Bu acıdan izlenmeye değerdir...
  7. bu konuda söyleyecegim ilk şey şudur ki türkiye bir muz cumhuriyeti değildir. 2.si ise türkiyede anti emperyalist anti kapitalist bir sol dalganın yükselmesi abd nin hiç bir zaman isine gelecek birseymis gibi görünmemektedir. 3. sü abd nin dönemsel olarak türkiyede sağı guclendirebilecegi yasanmıs orneklerde görülmüştür ama bence bu gun turkiyede sağın yükselmesi diye bir durum söz konusu değildir. eger sağın yükselmesinden abd karsıtı olmayan ab karsıtı olmayan emekci halkı kucaklamayan bir yükselisten bahsediyorsak bu yukselis ancak ve ancak solun yukselisiyle mümkündür.
  8. Öncelikle tesekkür ederim. Bu soruyu sormak için aslında bu soruya evet cevabını en bastan vermiş olmak gerekiyor. Evet bu günden bakınca 2006 ve önümüzde ki dönem solun hareket alanının genişlediği bir dönem olacaktır. Buradan solun kesinkes bir güç kazanımıyla çıkacagının bir garantisi olmadığını baştan belirtmeliyim. Ancak uluslararası konjonktur ve türkiyenin iç dinamiklerini bir arada değerlendirmeye kalkarsak birincisi emperyalizmin önemli ölcüde yapısal ve siyasal sorunlarla karşıkarşıya bulunduğunu saptayabiliriz. Özellikle Irak direnişi ve latinamerikada yasanan siyasal dönşümler aynı zamanda AB ülkelerinde yasanan surecler(anayasa referandumu,fransada ki göcmen kalkısması, ve AB içindeki önemli ülkeler arasında ki siyasi ve iktisadı cıkar catısmaları) emperyalizmin 1990 yılından itibaren uygulamaya basladıgı saldırgan politikaların sınırına dayandıgımıza dair veriler sunuyor. Bunun dısında türkiyede yasanan sürece baktığımızda AB ile entegre adının verilen ancak ülkenin butun egemenlik haklarının brüksele devredildigi bu surece bir de kuzey ırakta ki kürt devleti ve türkiyede ki kürt sorunu temalarını eklersek ki bu sürecte artık türkiye cumhuriyetinin kırmızı cizgilerinin ortadan kalktıgı görülecektir ülkede bir yönetim krizi ortaya cıkmak üzeredir. Aynı zamanda burjuva aktörlerin iç uyumunun da gittikçe azaldığını tespit etmek yanlış olmayacaktır. İşin bu boyutlarına bakıldıgında solun önünün acılabilecegi dahası halk kitlelerinin burjuva ideolojisinden koparılabilecegi bir süreci tespit etmekle iş bitmiyor. Bu surecte solun onunun acıldıgını tespit ettikten sonra sol bu acılan kanalı ne ile doldurabirilir sorusuna da bakmak gerekiyor. İzninizle bu konudaki görüşlerimide ''solun onunun acılıp acılmadıgına'' dair yapılacak tartısmanın olgunlasması ile birlikte sizlerle paylasayım
  9. Herkese iyi seneler diliyorum. Ben bu foruma yeni kayıt oldum bu yuzden diger tartısmalara katılmak istiyorum ama sizlerin belli bir gecmisiniz oldugunu dusunerek simdiden diger tartısmalara eklemlenmek icin erken oldugunu dusunuyorum. Bu yuzden yeni bir baslık acma ve bu baslıkta sizlerle fikirlerimi paylasmak ve sizlerle tartısmak istiyorum. Fikirlerini paylasacak arkadaslara simdiden tesekkurler...
×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.