Ulyanov

Konsey kisa zamanda üniversitelerde ve liselerde ders kitabi olarak okutulmak uzere bir kitap yayinlamaya hazirlanmaktadir ayr1ca may1s ay1nda evrim konulu uluslararasi bir konferans toplanacaktir

Bozan ın bir onceki iletisinin okunmasını tavsiye ediyorum....

Simdi sormak gerekiyor. Turkiye cumhuriyetinin iktidarları iktisadi politikalarını,ic ve dıs siyasetini hangi merkezlere bakarak kurguluyor. Cevabı hepimiz biliyoruz oyle değilmi?

Ölmemek icin 100binlerce silahlı askere karsı savas vermek ne kadarda sacma bir yontem olurdu halbuki ırak kurtleri olmemek icin yapılması gerekeni yapıyorlar ama onlarda sadece ölmemek icin mi yapıyorlar tartısılır ama ölmemek icin guclu ordulara karsı savasmak.... Bence mantıklı olmalı ve at gözlüklerinden kurtulmalı

Simdi santo ile fikirlerimizin cok uyusmadıgını kendisi ve bazı dostlarımız biliyor bunun dısında kendisine dair bazen istemeden de olsa kırıcı olmus olabilirim bu ikimiz arasındaki bir mesele ama burada santo sonuna kadar haklıdır. Burada ekim devriminin ve iran devriminin devlete karsı devleti ortadan kaldırmaya donuk bir eylem oldugu yazılmıs ve devletin kurumlardan olustugu belirtilmis vs vs. Burada da ki temel hata devlet kurumunun kavranısına ilgilidir. Bu devrimlerde devletin siyasal kimligi sınıfsal kimligi degismis kimi kurumları ortadan kaldırmıs olsa bile devlet mekanizması kendisini korumustur. Ortadan kalkan devletin kendisi değildir. Soz konusu olan baska bir sınıf tarafından fethedilen iktidar ve sınıfsal yada siyasal karekteri degisen bir devlettir. Ayrıca giriste verilen devlet tanımı karsılasılabilecek en absurd devlet tanımlarından biridir diye dusunuyorum.

Bozan ın vesilesiyle yurtsever cepheye dair bir kac sey soyleme fırsatı da bulmus oldum. Birincisi asagıdaki karikaturize edilen durumla yurtsever cephenin uzaktan yakından bir alakası olmadıgını yurtsevercepheyi tanıyan dostların bildigi gibi bilmeyen dostlar da yurtsevercepe nin internet adresinde ulasabilecegi bilgilerle göreceklerdir. Yurtsever cephe özellikle isci sınıfı icinde örgutlulugunu arttıraran bir yapı olmakla birlikte turkiyenin yaklasık 50 ilinde saglık emekcileri memurlar emekli askerler ve ev kadınlarına kadar uzanan genis bir yelpazede örgütlü bulunmaktadır. Yurtsever cephenin temel amacı abd ve ab emperyalizmine karsı anti emperyalist yurtsever bir mucadeleyi yukseltmektir. Ulkemizin en acil ihtiyacının anti emperyalist mücadelenin yukselmesi gerektigi tesbitle kurulmus emekci karakterli ve aynı zamanda anti kapitalist bir örgüttür.

Cok gercekci ve cok doyurucu olmus (ehehehe) eline sağlık

Suriye icin iran gerilimi zaman kazanma acısından degerli olsa bile savasın kacınılmazlıgına dair bazı ipucları vardır. Bunlardan ilki irak savasında cıkan abd- ab ikililiginin(kısmen) yerini bir medeniyetler bulusmasına :(ehehehe) bıraktıgı ve bu medeni ülkelerin yasadıkları kimi sıkısmıslıkları aşmak icin bu ülkelere özgürlük (savas) getirmesi fikrende mutabakata varıldıgının görülmesidir. Karikatur meselesi tamda zeyno nun bahsettigi baglamda ele alınmalıdır. Bu acıdan baktıgımızda suriyenin ilimlilasması emperyalizm acısında pek kıymetli bir arguman degildir. Yeni bir hariri suikasti yaratmak vs de o kadar zor diil biliyoruz. Ortadogu halklarının kendi kaderlerini tayin etme meselesi de cok kritik olmakla birlikte bu ancak abd ve ab emperyalizmine karsı yurutulecek yurtsever bir kavgadan gececektir ve orta doguda bu kavganın tohumları mevcuttur. Hatta bu tohumlar bazı orneklerde filizlenmistir demek sakıncalı olmasa gerekir. Ancak kritik olan bir baska baslık emperyalizmin daha guclu oldugu bolgelerde de artık yenilgi alma olasılıgıdır. Bu gun latin amerikada yasanan surec ciddi anlamda iran yada suriye saldırıları onunde bir engel olusturmaya adaydır. Takip eden dostlarımız hatırlayacaktır kuba ve venezuella hukumetleri iran ve suriye ile iliskilerini guclendirmek yonunde bazı adımları atmaya basladılar bile. Önümüzdeki dönemin anti emperyalist mücadelerin dönemi olacagı ortak bir temenni olmanın yanında nesnel zemini giderek olgunlaşmaktadır. Mesele bu cografyaların dısına bu meselenin sıcrayıp sıcramayacagıdır. Ve türkiyeli yurtseverler ülkelerinde anti emperyalizmi yukseltmek icin daha cok caba harcamalıdır. Türkiyede kurulacak anti emperyalist nitelikli bir iktidar bölgede ki dengeleri alt ust etmek icin gerekli ve korkunc derecede önemlidir.

Bu saldırıların bir baska boyutu ise mart ayı icerisinde ab parlementosu tarafından Kuba nın anti demokratik bir ülke oldugu gerekcesiyle kınanması denemesi ile yasanacaktır. Bu saldırıya karsı Turkiyeli kuba dostları kuba dostluk dernegi ile birlikte kuba haftasını kutlamaya hazırlanıyor... Etkinlik programı belli oldugunda sizlerle paylasacagım.

Ayrıca bu acıklanın gercek servetinin yanından gecmeyecek bir meblag oldugu tahmin ediliyor. Unakıtan gecenlerde 1milyon ytl si bankada bulunan bir parti baskanı var demisti Galiba ilk kes dogru soylemis

birinci si bu cocuk buyuk ihtimalle birileri tarafından kullanılmıstır bir atasozumuz vardır kurt puslu havayı sever diye ikincisi butun bu zincire italyada ki turk kafilesinin basına gelen felaketin eklenmesi de tesadufun boylesi dedirtti amma sık tesadufler le karsılasmaya basladık degilmi ve nedense hepsinin birbiriyle bagını kurmak kolay oluyor

Hiç bir halk bir digerine dusman değildir olsa olsa dusmanlıgı yaratmak isteyen yoneticiler yada cıkar iliskilerinden sozedilebilir ama bunun dısında arap halkıda turk halkı gibi emperyalizmin saldırılarına ugrayan bir halktır bu acıdan acılması gereken baslık arapların turk dusmanlıgı diil turk halkının arap halkıyla dayanısmasının boyutları olmalıdır bebek yasında ki arap cocuklarının abd ve ab ulkelerinin yagdırdıgı bobbaların altında can verdigini görmüyormusunuz?

Turkiye de siyasi erk ile burokrasi ve yargı kurumu arasında ki celiskilerin derinlesmeye basladıgı asikar bunun dısında turkiye sermayesi ile akp iktidarı arasında sıkıfıkı bir iliskiden bahsetmek artık mumkun degil galiba erken secim kacınılmaz birde cumhurbaskınlıgı krizi dusunulurse....

Bu sefer cabuk mu pes ediyorsun ehuehuehuehu

Simdi arkadaslar yukardaki yazının tamamını okumadan yazıyorum bir yere kadar okudum ve yukardaki yazının sahibi bir yalancı dır. İnsan haklarından bahseden birisi kuba halkının fidel tarafından yoksul bırakıldıgını soyluyor ama 10 yıllardır kuba ya uygulanan abd ambargosundan bahsetmiyor..... hadi ordan sahte demokrat

ya benimde soylemek istedigim bisey var birincisi kuba konusunda kuba nın bildigimizden beri fidel tarafından yonetilmesi en cok kime batıyor? bu sorunun cevabı asikar peki fidel i kubanın basında en cok kim görmek istiyor? bu sorunun cevabı da milyonlarca kisiyle duzenlenen abd karsıtı eylemler le göruluyor. İkinci mesele sosyalist milliyetciler meselesi. Bu tamamane uydurma bir terim sosyalistler her seyden once enternasyonalisttir. Ancak enternasyonalist olmak demek yurtsever olmamak demek diildir. Bu memleket kimin sorusunun cevabı elbette iscilerin emekci halkındır cevabını almalıdır tersi dogrumudur bu ulke isine gelmeyince tası taragı toplayıp yurt dısına kacacak burjuvaların mı hiç sanmıyorum. 15 16 haziran 1970 tarihinde ulkede devrim oluyor diye ucak biletlerini ısmarlayanlar emekci halkımız mıydı yoksa sermaye sınıfımız mı? Bi kac seyde karikatur krizine dair soylemek istiyorum... Birincisi ifade özgürlügü nün bir geregi olarak bunların basılması vs beni cok fazla ilgilendirmiyor yani bu tartısmanın ekseni ifade özgürlügü değildir dahası bu kabul edilibilir bir arguman olsa bile bu argumana fit olmak cok da tercih edilmemelidir. Hepimiz biliyoruz 18 yuzyıl ve sonrası ulus devletlerin donemiydi simdi 21. yuzyıldayıs ve ulus devletlerin sonunun geldigi lanse edilmeye baslandı. Siyasal alanda baktıgımız da da bu gunku dunya duzeni ulus devletlerin alanını daraltmaya devam ediyor. Ve bu surec merkez emperyalist ulkeler dısında da kimi tepkiler doguruyor ve bu tepkiler kimi simgeler le ifade ediliyor. Cok acık ki danimarkada yayınlanan karikaturler hollanda da yasaklanan diller ve bi cok ornekte gorulebilecegi gibi ab ulkelerinde de bu surecten hosnutsuz olmaya baslayan halklar ortaya cıkmaya baslıyor ve bu surec avrupada kendisini fasizan bir karakterde ifade etmeye baslıyor. Bu surecte latin amerika ulkeleri teker teker farklı bir sürece angaje olmaya baslıyor ve orta dogu da da gelisen olaylar emperyalist saldırganlıgın sınırlara dayandıgını ifade ediyor. Kisisel kanaatim karikatur olayı irak direnisi iran ve suriye ye operasyon ihtimali ve afganistan isgali ve avrupada ortaya cıkan ırkcı tepkisellik bir butunu ifade ediyor ve degerlendirmelerin de bu butunluk cercevesinde yapılması gerekiyor. Son olarak Cuba nın aciz bir ulke oldugu soyleniyor simdi sozum meclisten dısarı ama yıllardır abd ambargosuna direnen bir halka ve ulkeye aciz ligi yakıstırmak deli sacması olmaktan baska hiç bir sey ifade etmiyor ayrıca latin amerikada yasanan olaylar gösteriyor ki bu aciz ulke emperyalizmin canını yakmaya devam ediyor.... Saygılarımla

Trabzonda bir klisenin papazı olduruldu ve bundan cok kısa bir sure sonra bir turk kafilesi feci bir kaza gecirdi sizce bu ikisi arasında bir bag varmıdır yoksa tamamen bir tesaduf mudur?

yani suclamalar dısında ilk kez santo ya katılıyorum Basımıza tas yagmasın dikkat edin

Bence ülkelerin siyasal ve iktisadi sistemlerden birisini secme meselesi bir secimden daha cok siyasal bir kavga olarak kavranmalıdır. Ve bu kavgayı yurutenlerin programatik dogrultusu ve ideolojik olarak yuruttukleri mücadele belirleyicidir. Bu acıdan incelendiginde siyasetler sahnesinde kimi sadesmelerin yasandıgı donemler vardır ancak turkiyede siyasal tablonun genisliginden bahsetmistiniz bu genislik butun cografyalarda mevcuttur ama bu akımların birbirleriyle ve varsa dıssal öznelere karsı verdikleri mücadele belirleyici olmustur. Bu bir mücadeledir....

internetten indirebilirisiniz.....

Meryemin hz isayı bakire oldugu halde dogurdugu nu biliyoruz ancak meryemin o sırada yusufla nisanlı oldugunu ve yahudi toplumunda evlilik öncesi iliskinin yasak oldugunu biliyormuydunuz?

Simdi bisey soracagım savaslarda allah yolunda öldürülenlere sehit demenin bir ic mantıgı vardır ama bu gun zaaturre de ölenler depremde ölenler veremden vebadan ölenler neden sehit olsunlar ki bunu anlayamadım bu bahsettiklerinin bilimsel olarak ortadan kaldırılmasının mumkun oldugunu biliyorsun dimi bu arada japonyada hic bir depremde insanların burnunun kanamadıgını da duymusmuydun?

Galiba bunu tarih gösterecek ama görünen o ki su anki düzen bunların da duzeni sermayesiyle örgütleriyle yoksa boyle bir insanlık vahseti cezasız bırakılamazdı....

Bazı siyasi cevrelerin kendilerinden olmayanların özgürlügü ile ilgilenmek gibi bir derdi olmadıgının bir kanıtımıdır bu yasananlar? Acaba bu anlayıs sakat degilmidir

Bugun yaklasık 12:00 itibariyle yargıtay tuprasın %51 i nin koc shell ortaklıgına devredilmesini öngören ihaleyi durdurmustur. Buna ragmen kimi görüslere göre tüpras bu ortaklıga devredildigi icin geri alınması imkansız. Peki yasadısı bir ihaleyle yagmalanan bu kurum geri alınamıyacak mı? Bu arada galatport da durdurulmustu peki ya ofer e gizlice satılan tuprasın yaklasın %15 lik hissesi ne olacak? Bunlarada el konması gerekmez mi?