Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

sayman22

Φ Üyeler
  • İçerik Sayısı

    2.247
  • Katılım

  • Son Ziyaret

sayman22 tarafından postalanan herşey

  1. sen bu formun kalorifer peteğisin
  2. sayman22

    Ermeni sorunu

    Bu topic de ermeni soykırımımı tartışılıyo ....ben mi yanlış hatırlıyorum...
  3. sayman22

    Çağrışım

    önlük.
  4. bi küçük rakı , birkaç dilim peynir....
  5. Hoşgeldin arkadaş,,,
  6. Türk futbolu yeni bir kaosa sürüklenecek...
  7. sayman22

    Çağrışım

    o nası cevap be kardeşim...bu forumu başka şeylerle karıştırmayın... ilaç
  8. sayman22

    Çağrışım

    Hemşire....
  9. sayman22

    Çağrışım

    HASTANE
  10. sayman22

    Çağrışım

    Yalnız....
  11. Ayağım uğurlu geldi bu foruma ... Allah mesut etsin tamamına erdirsin..
  12. Bu görücü usulu evlilik yıllarından kalan bir söz, büyükler senin adına seçip karar verdiği için işi yoluna uydurmak, her iki tarafa zaman kazandırmak için söylenmiş....ve bizi en çok sevenler bizim için en doğru kararı verdiği için "nikahta keramet vardır" olarak toplumun büyük bir bölümü tarafından kabul edilmiş.. ama artık günümüzde böyle bir gelenek kalmadığı için bence söz geçerliliğini yitirmiştir..
  13. sayman22

    Çağrışım

    peynir
  14. sayman22

    Çağrışım

    inek
  15. yok mu benle şişede balık olacak?
  16. sayman22

    turkish-media FM

    Artık sevmeyeceğim----Zerrin ÖZER Zor bulup , kolay kaybedenlere......
  17. Ah yandım ben Allahım , buna can dayanmaz.....
  18. Çok denedim, olmuyor
  19. 2002 yılında mesleğim gereği 1 yıl Azerbaycan' da kaldım tüm şehirlerini gezdim, izlenimlerimi anlatmak isterim.. Her şeyden önce günümüzde Azeri nüfusunun sadece yarıdan azı Azerbaycan topraklarında yaşıyor, Büyük bir kısmı İran hududları içerisinde kültürlerine sıkı sıkıya tutunup yaşamaya devam ediyor.Ruslar Azerbaycan üzerindeki yıllar süren hegomanyası müddetince azerilerin içindeki türkiye sevgisini yok etmek hatta düşman etmek için gerçekten akıllı politikalar uygulamıştır. bunlardan örnekler; -- Azeri hiç kimseyi ;askeri ve devletle ilgili üst düzey yönetici kadrosunda kullanmamıştır. -- Azerilere günümüzde kanayan yara olan rüşvet 'i öğretmişler, hayatları ile özdeşleştirmişler, Karneyle et dağıtırken öbür taraftan kasaba bi arka kapı yapıp rüşvetle fazla almalarına müsade etmiş hatta teşfik etmiştir. Et veren ruslara da minnet ettirmiştir.. -- İçki alışkanlığını özellikle erkek nüfus üstünde etkin kılıp bunun su gibi doğal bi içecek olduğu ne kadar arak (votka) içersen o kadar erkek olunacağını beyinlerine lanse etmiştir... -- Azerileri daha çok güzel sanatlarda başarılı olmaya şartlandırmış , tarlalara rus askerlerinin nöbet tuttukları kulubeler yapmış insanların esir gibi çalıştırılması sağlanmıştır.. -- Bakü de gezerken mahallelerin bir demir kapı ile son bulduklarını gördüm , hiç bir kahve veya insanların muhabbet edebilecekleri bir yer göremedim ..böl yönet politikası izlenmiş insanların bi araya gelip bi şeyler konuşup planlamalar yapmasın diye hassas çalışılmış, halk her 3 kişiden biri ajan diye korkutulmuş, bi kaç örnek olayla korku pekiştirilmiş -- Bakü ye bir hava alanı yapılmış ve buradan kalkacak rus jetlerinin hedefi TÜRKİYE olarak belirlenmiş, Azeri halka kendilerinin en büyük düşmanlarının Türkiye olduğu sindirilmeye çalışılmıştır. Ama bütün bunlara rağmen Azeri şehirlerinin hepsinde Türk olmamdan ötürü itibar gördüm..Öztürkçemi yıllar geçmesine rağmen unutulmadığını hatta gururla konuşulduğunu hissettim ve gördüm..Onlar Türkiye'yi hiç unutmamışlar.. Kurtuluş Savaşına kollarında , boyunlarında ne kadar altın varsa gönderen Azeri kardeşlerimize Osmanlı zamanı büyük yardımlar etmemize rağmen KARABAĞ meselesinde kısmen yanlız bırakmışız.. BİR MİLLET, İKİ DEVLET
  20. Hasan Tahsin ( .... - 1919) Selanik'te doğan Hasan Tahsin'in asıl adı Osman Nevres'tir. 1904'te Teşkilat-ı Mahsusa'ya girdi ve Bükreş'te Türkler'e karşı kışkırtıcı çalışmalar yapan iki İngiliz gazeteciye suikast düzenlediği için 10 yıl hapse mahkûm edildi. 1916'da hapisten kaçarak İstanbul'a döndü. Verem tedavisi için İsviçre'ye gitmek zorunda kalınca, tanınmamak için pasaportuna babasının adı olan Hasan Tahsin'i yazdırdı ve hep bu adı kullandı. 1918'de İzmir'e yerleşerek gazeteciliğe başladı. Hukuk-ı Beşer Gazetesinde çıkan başyazılarında İttihat ve Terakki Fırkası'nı şiddetle eleştirdi. 15 Mayıs 1919'da İzmir'e giren Yunan askerlerine ilk kurşunu sıkarak işgallere karşı silahlı direnişi başlatan Hasan Tahsin, hemen oracıkta Yunanlılar tarafından şehit edildi. 1973'te İzmir Konak Meydanı'nda Hasan Tahsin anısına İlk Kurşun Anıtı dikilmiştir. Eşref Sencer Kuşcubaşı 1873 yılında İstanbul'da doğdu. Kafkasya'dan göç etmiş Sencer adlı bir Vubih ailesinden olan, Sultan Abdülaziz'in kuşcubaşısı Mustafa Nuri Bey'in oğludur. Harb Okulunun son sınıfında iken Yeni Osmanlılar'la ilişkisi olmakla suçlanarak Hicaz'a sürüldü. Buradan kaçarak Hindistan'a ve Avrupa'ya geçti. Sürgündeki Jön Türklerle işbirliği yaptı. Rumeli'de gizli İttihat ve Terakki Cemiyeti'nin örgütlenmesinde çalıştı. Meşrutiyetin ilanından sonra da, İmparatorluğun kaderine hakim olan bu partinin militan kadrosu içinde yer aldı. Balkan Savaşı'nın ikinci devresinde Bulgar'ları yenerek Edirne'yi kurtaran kuvvetlerin başında idi. Gönüllü kuvvetleriyle Batı Trakya'yı da ele geçirdi ve bunu da şeklen bağımsız bir Batı Trakya İslam Cumhuriyeti kurdu (1913). Osmanlı Teşkilat-ı Mahsusası'nın kurucularındandır. Bu örgütün başkanı olarak Birinci Dünya Savaşı yıllarında Kafkasya sınırlarında, Türkistan'da, Arabistan ve Kuzey Afrika ülkelerinde çeşitli eylemleri yönetti. Yemen'deki Osmanlı kuvvetlerine para ve mühimmat götüren bir kafilenin başında iken yaralanarak İngiliz'lerin eline düştü ve Malta adasına sürüldü. Mondros Mütarekesinden sonra İstanbul'a döndü. Milli Mücadeleye ilk katılanlardan biriydi. İstanbul'daki İlk direniş örgütlerinde, Kocaeli'nde ve Ege'de Kuvayı Milliye'nin örgütlenmesinde rol oynadı. Kuvayı Seyyare'nin T.B.M.M. güçleri tarafindan tasviyesi sırasında o da Yunan işgal bölgesine geçmek zorunda kaldı (1921). Burada da T.B.M.M. Hükümeti'ne karşı bazı eylemler içine girdiğinden Lozan Anlaşmasi'ndan sonra 150'likler listesine dahil edildi ve Türkiye'ye girmesi yasaklandı (1924). Uzun süre çeşitli ülkelerde yaşadıktan sonra 1938 yılında çıkarılan af yasasından yararlanarak Türkiye'ye döndü. İzmir yakınlarındaki çiftliğinde bir süre yaşadıktan sonra orada öldü.
  21. +1
  22. sende hoşgeldin elma buda çiçeğin
  23. aman aman ne tatlı şeymiş bu.... teşekkürler
  24. okul zamanında sevdiremediler...mezun olduktan sonra ilgi duydum, demekki eğitim metodu yanlış,sevdirmiyor, korkutuyorlar....
×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.