Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

bitir

Φ Üyeler
  • İçerik Sayısı

    152
  • Katılım

  • Son Ziyaret

bitir tarafından postalanan herşey

  1. Yandex, Türkçe içerikli web sitelerinin alan adı uzantılarının dağılımı ve alan adları üzerine bir araştırma gerçekleştirdi. Araştırmada, .tr uzantısına ve Türkçe içeriğe sahip siteler dikkate alındı. Araştırmada öne çıkan veriler şöyle: • Sitelerin %63’ü uluslararası ve esasen ticari amaçlı siteler için düşünülmüş olan .com alan adı uzantısına sahipken, sadece %8’i .tr (com.tr, biz.tr, gen.tr vb.) altında kayıtlı. • Bir diğer yüzde 8’i ise, Türkiye’de alan adı tescili yapan şirketlerden satın alınabilen Gernsey (.gg), Turks ve Caicos (.tc) veya Tokelau (.tk) gibi küçük adalara ait alan adı uzantıları altında kayıtlı görünüyor. • .biz.tr uzantısına sahip sitelerin %97’si fiyati.biz.tr ve topdestination.biz.tr olmak üzere, iki büyük ikinci düzey alan adına bağlı. Toplamda, .biz.tr uzantısına sahip sitelerin sayısı 1000’den az iken, .com.tr uzantılı 90 binden fazla site bulunuyor. • Dağılım açısından, .com.tr uzantısına sahip 109 bin sitenin, 75 bin farklı ikinci düzey alan adına bağlı olduğu görülüyor. • .com uzantılı Türkçe sitelerin ortalama birinci düzey alan adı uzunluğu (örneksite.com) 12 karakterden oluşurken, bu sayı .com.tr uzantılı sitelerin ikinci düzey alan adlarında (örneksite.com.tr) 9 karaktere düşüyor. Elde edilen verilere göre, .com uluslararası uzantısı kapsamında kısa URL isimlerinin büyük bir çoğunluğu hali hazırda Türkçe olmayan sitelerce kullanılırken, ulusal alan adı uzantısı olan .com.tr’yi kullanan sitelerin hepsi Türkçe sitelere ait. • Türkçe site alan adları çoğunlukla “a” harfi ile başlıyor. .com’daki Türkçe site alan adlarının %10’u ve .com.tr’deki alan adlarının %12’si bu harfle başlıyor.
  2. bitir

    Sunucu Çeşitleri

    Günümüzdeki Sunucu Çeşitleri Her ne kadar günümüzde çok sık kullanılan sunucular, masaüstü sistemlerimize benzer olsa da, ayrıldıkları veya özelleştikleri bazı noktalar var: 1- Performans: Çoklu kullanıcıya hizmet edeceğinden, çoklu işlemci desteği, hızlı bir disk sistemi, fazla bellek miktarı barındırma. 2- Ölçeklenebilirlik: Kullanılan sunucunun ihtiyaçlara göre ne kadar güncelleştirilebileceği. Örneğin, artan yüke karşılık işlemci sayısını veya hızını artırabiliyor muyuz? Bellek miktarı ne kadar artıyor? 3- Güvenirlik ve Devamlılık: Kullanılan donanımlar yedekli mi? Arıza çıktığında yedeği otomatik olarak devreye girip sorunsuz bir şekilde çalışmaya devam edilebiliyor mu? Sunucuların kullanıldığı tek bir alan olmadığı için, farklı amaçlar için farklı donanımlarda ve özelliklerde sunucular bulmak mümkün. Örneğin, ufak bir işletmede kullanılan sunucunun 10-15 bilgisayara hizmet edeceğini varsayalım. Bu sunucu için öncelikli hedef %100 ulaşılabilirlik değil, sonuçta mesai bitince tüm sistemler gibi sunucu da kapatılıyor. Bu sistem için önemli olan, bilgi bütünlüğü. Bir web sunucusu için esas öncelik, %100 ulaşılabilirlik ve bilgi bütünlüğü. Günümüzde yüksek ulaşılabilirlik oranına ihtiyaç duyan datacenter'lar için, KOBİ'ler için, işlem gücünün maksimumda olması gereken işletmeler için farklı sunucular bulunuyor. Mainframe haricinde bizi ilgilendiren başlıca sunucu tiplerini listeleyelim: * 1. Rack Mounted Server: Aslında günümüzdeki bir çok sunucu bu yapıda. Bu sunucuların esas amacı, az yr kaplaması ve özel bilgisayar raflarına yerleştirilebilmeleri. Kullanım amacına göre bu sistemler özelleştirilebiliyor. Bu ufak 1U boyutundaki kasa, sağdaki kabine konuluyor. Bu tarz sunucular 1U, 2U, 4U, 5U gibi ifadelerle ifade edilmekte. 1U ifadesi, unit, yani bir raf yüksekliğinde, yani 1.75 inç yüksekliğinde demek. 2U ise 3.5 inç yüksekliğinde demek. 1U veya 2U kasalara kurulan sunucular genellikle genişletilebilirlik açısından sınırlı oluyor. Bir bilgisayar rafında (fullrack) 42 birim (U) bulunduğunu da hatırlatalım. Bir çok organizasyon, yer sıkıntısının olduğu noktada bu raf sunucularını (rack server) kullanıyor. 1U kasa içerisine monte edilecek bir sistem aslına bakarsanız küçük ve orta ölçekli bir işletmenin ihtiyacını rahatlıkla karşılayabilecek özellikte olabiliyor. Raf tipi sunucuların genellikle datacenter'larda kullanıldığını görüyoruz. Zira ufak bir odada yaklaşık 378 tane 1U sunucu barındırılabilir! * 2. Blade Servers (Blade Sunucular) : "Blade" için mantıklı bir Türkçe karşılık bulamadığım için Blade sunucu diye bahsedeceğim. Blade sunucular, 1U tipindeki bilgisayarlara benzer, hatta daha ufak yapıdaki kasaya sahip anakart, işlemci ve bellekten oluşan sistemdir. Ufak yapıda olmasının getirdiği avantaj, bu blade sunucularının yerleştirildiği blade sunucu kasasının olması ve takıp/çıkartma işleminin sistem çalışırken bile yapılabilmesi. Blade sunucular, yüksek ve sorunsuz çalışma süresinin hedeflendiği noktalarda kullanılıyor. Herhangi bir arızada sistem sağlam kasalarla çalışmaya devam ediyor ve bozuk olanı yenisiyle sistem çalışırken değiştirebiliyorsunuz. Bağlantı ve kablolama karmaşıklığı da bu sistemlerde en aza indirgeniyor.Fujitsu-Siemens'in blade server kasası. %100 çalışma süresinin hedeflendiği noktalarda tercih ediliyor. * 3. Standart Sunucular: Aslında ne isim vereceğimi düşünemedim ama bu sunucuları büyük özel sunucu kasalarına kurulmuş sunucular olarak adlandırabiliriz. Özellikleri ihtiyaca göre değişiklik gösterebilir ve küçük/orta/büyük ölçekli şirketler çok sık bir şekilde bu tip sunucular kullanılmaktadır.Örneğin bir veritabanı sunucusu veya dosya sunucusu da bu sistemlerden yapılabilir. Bu sistemlerin avantajı, bol genişleme ve disk yuvasına sahip olmaları.Bizim üzerinde duracağımz sunucu tipleri 1 ve 3. sunucu tipleri olacak. Blade sunucular bizi bu noktada aşıyor.
  3. Metin aramalarında olduğu gibi görsel aramalarda da sitenize ziyaretçi çekebilirsiniz. Hedeflediğiniz ziyaretçilere göre sitenizde görsellerle ilgili yapacağınız başarılı SEO çalışması ile Google kullanıcılarına da en iyi ve en alakalı sonuçları sunabilecektir. Bu yazıda sizlere resimlerinizle ilgili yapmanız gereken en iyi uygulamaları anlatacağım. Böylece resimlerinizin arama sonuçlarında görünme olasılığını artıracaktır. Aşağıda sıraladığım bilgiler, Google direktifleri doğrultusunda hazırlanmış olup oldukça kayda değer verilerdir. Site Haritanızda Resimleriniz için Ek Ayrıntılara Yer Verin Site haritanıza kullandığınız resimlerle ilgili ek ayrıntılar ekleyebilir ve resimlerin bağlantılarını (URL) dahil edebilirsiniz. Önemli Metinleri Resimlerin İçine Gömmeyin Kimi kullanıcılar resimlere erişemeyebilir. Bu yüzden sayfa başlıkları,menü öğeleri ve önemli içeriklerinizi resimlerin içine gömmekten kaçının. Metin erişilebilirliğini sağlamak için bunları HTML olarak düzenleyin. Resimlerinize Bilgilendirici Dosya Adları Verin Dosya adı, Google’a resimle ilgili konu hakkında bilgi sunar. Dolayısıyla dosya adını, resim hakkında açıklama sağlayacak şekilde belirlemelisiniz. Örneğin; google-gorselleri.jpg, IMG002.JPG ‘ye göre çok daha bilgilendiricidir. ALT Etiketini Kullanın Bir resim dosyasının ne ile ilgili olduğunu belirtmek için alt etiketi kullanılır. Bu özellik, Google’a resmin konusu hakkında ek bilgiler sunar. ALT etiketinin anahtar kelimelerle doldurulması ise kaçınılması gereken bir durumdur. Resim ile Çevresindeki İçeriği Uyumlu Kullanın Sayfa ve görselin çevresindeki içerik (resim başlığı ve açıklamalar dahil) birbiriyle uyumlu olmalıdır. Örneğin; kan vermenin faydalarını anlatan bir içerikte bir hayvan resmi varsa arama motoruna karışık bir mesaj göndermiş olursunuz. Resim, mümkün olduğunca ilgili metinlerin yakınına yerleştirilmelidir. Görsellerinizi Koruyun Çoğu site yöneticisi kullanmış olduğu görsellerin diğer kullanıcılar tarafından kullanılmasından veya kopyalanmasından endişe duyar. Bunun için de birtakım kısıtlama ve engellemelere gider. Çünkü aksi halde görselin çevrimiçi birçok kopyası oluşur. Fakat Google, orjinal kaynağı bulmak için farklı sinyaller kullanır. Sitenizde bulunan görsellerin kullanılmasını veya sitenizdeki görsellere bağlantı oluşturularak kullanıcıların bant genişliğinizi kullanmasını önleyebilirsiniz. Fakat bu durumda hedef kitle sayınızı azaltmış ve görsellerinizin de arama motorları tarafından keşfedilme olasılığını azaltmış olursunuz. Bunu da bilmeniz gerekiyor. Görsellerinizin Creative Commons lisansı gibi atıf gerektiren bir lisans kapsamında kullanılmasını sağlayabilirsiniz. İyi Kalitede Fotoğraflar Kullanın Yüksek çözünürlüklü fotoğraflar kullanıcılar tarafından daha fazla ilgi görmektedir. Bu ise sitenize daha fazla ziyaretçinin gelmesi demektir. Sitenizde bulanık ve net olmayan fotoğraflar kullanmayın. Görselleri Üstte Tutun Kullanıcıların çoğunluğu sayfanın altına kadar gitmediğinden, görsellerinizi sayfanın daha üst ve rahatlıkla görülebilecek bölümlerine ekleyin. Görseller için Genişlik ve Yükseklik Değeri Belirtin Resimlerinizin yükseklik (height) ve genişlik (weight) değerlerini belirtin. Bu boyutların belirtilmesi sayfanın yüklenme hızını artırabilir.
  4. Microsoft, Windows Server serisinin son sürümünün resmi adını açıkladı. Buna göre şimdiye dek Windows Server 8 olarak anılan işletim sisteminin adı, Windows Server 2012 olacak. Windows Server 2012′nin bu sene Windows 8 ile aynı zaman diliminde yayınlanması bekleniyor. Şubat ayında beta sürümü yayınlanan Windows Server 2012, adından da anlaşılacağı üzere sunuculara yönelik bir işletim sistemi. Microsoft, işletim sisteminin bu son sürümünde yeni bir yedekleme hizmetini de sunacağını açıklamıştı. Windows Azure’dan faydalanacak yedekleme hizmeti, sunucu yöneticilerine dosyaları aktarabilmeleri için Microsoft Online Backup Agent’i temel alıyor. Beta kullanıcıları, 10GB’lık ücretsiz depolama alanı ile gelen yedekleme hizmetini deneyebiliyorlar.
  5. Wi-Fi çip üreticisi Broadcom, 802.11ac standardını temel alacak olan ilk çiplerini duyurdu. Bugün kullandığımız 802.11n standardının devamı niteliğindeki teknoloji, 2012 sonlarına doğru ortaya çıkacak ve teorik olarak iki kat daha fazla hız sunacak (1.3Gbps). Yeni teknolojinin kapsama alanı da daha geniş olacak. Broadcom, 802.11ac ürünlerini 5G Wi-Fi olarak adlandırıyor. Zira kablosuz teknoloji, şu an beşinci jenerasyonuna ulaşmış bulunuyor. 802.11ac çipleri çok kalabalık olan 2.4Ghz bandını kullanmak yerine 5Ghz bandını kullanacak. Çip bu sayede 802.11ac'ye hız katan 80mhz kanallarını kolaylıkla destekleyebilecek. 802.11ac'nin güç tüketimi de daha düşük olduğundan, mobil cihazlar için de oldukça faydalı olacak. Yeni çipler 802.11n ile (5Ghz ve 2.4Ghz) uyumlu olacak, ancak bu alanlarda hız artışı sağlamayacak.
  6. Cookie ( Çerez )' lerin Kullanımı Cookieler kullanıcı bilgisayarında bir dosya içinde tutulur, istemci istekleri arasında bilgiyi korumak için bir yoldur. Bu kısım cookielerin basit bir örneği ile daha iyi anlaşılacaktır. Cookielerin tam tanımı: Her bir cookie zaman aşımı seçimliliği ile küçük bir bilgi parçasıdır ve aşağıdaki formatta cookie dosyasına eklenir. adı = değer; expires= zamanAsımı; adı saklanılan verinin adı, ve onun değeri. Eğer adı ve değeri herhangi bir noktalı virgül . virgül, veya boşluk ( space ) karekteri taşıyorsa, onları kodlamak için escape fonksiyonunu ve onları çözmek için unescape fonksiyonunu kullanmalısınız. zamanAsımı cookie verisinin GMT tarih formatında hangi tarihe kadar geçerli olduğunu gösterir. GMT tarih formatı: Wdy, DD-Mon-YY HH:MM:SS GMT DD gün bilgisi. YY yıl bilgisi. Moıı a> bilgisi. HH saat . MM dakika ve SS saniye biligilerı. Bu fbrınat çok az GMT formatından farklı olsada. tarih stringi Date nesnesi metodu toGMTString tarafından döndürülen değer cookie zaman bitimi tarihlerini ayarlamak için kullanılabilir. Zaman bitim tarihi cookie niıı ne kadar şiire geçerliliğini koruyacağını gösteren bir seçimlilik parametredir. Eğer zamanAsımı belitilmesse. kullanıcı o anki güncel tarayıcı oturumunu terk ettiğinde cookie zaman aşımına uğrar ve geçersiz olur. Yanlızca cookie /aman aşımı dolmamış ise tarayıcı bir cookie yi korur ve ondan bilgi alır. Cookielerin kullanımında aşağıdaki sınırlamalar vardır: • Bir cookie dosyasında max 300 kayıt olur. • Cookielerin adı ve değeri için cookie başına 4 Kbyte. • Sunucu veya etki alanı başına 20 cookie. Örnek 1: document.cookie özelliği tüm tarayıcı cookielerinin adını ve değerlerini taşıyan bir string. Bu özelliği JavaScript içinde cookielerle çalışmak için kullanabilirsiniz. İşte cookielerle yapacağınız birkaç temel şey: • Cookie değerini ayarla, seçimlilik olarak zaman aşımı tarihinide belirtebilirsiniz. • Cookie adı ile verilen bir cookie değeri al. • Bu görevleri yapmak için fonksiyonlar tanımlamak uygundur. İşte . örneğin, cookie değerlerini ve zaman aşımı tarihini ayarlayan bir fonksiyon: // Cookie değerini ayarlar. Zaman aşımı tarihi seçimlilik. function cookieAyarla(adı, değer, zamanAsımı) { document.cookie = adı + "=" + escape( değer) + ((zamanAsımı == null) ? "": ("; Zaman aşımı=" + zamanAsımı.toGMTString())) } Değer stringi içindeki noktalı virgül , virgül, veya boşluk gibi özel karekterleri çözmek için escape fonksiyonunu kullanır. Bu fonksiyon cookie adlarının herhangi bir özel kaıekter içermediğini varsayıyor. Aşağıdaki fonksiyon verilen cookie adına göre bir cookie değeri getirir: function cookieGetir( adı) { var arastir = adı + "=" if (document.cookie.length > 0) { // Eğer herhangi bir cookie varsa. taban = document.cookie.indexOf( arastir) if (taban != -1) {// eğer cookie varsa taban += arastir.length // Değerin başlangıç indeksini ayarla, son = document.cookie.indexOf(";", taban ) // Cookie değerininin son indeksini ayarla, if (son == -1) son = document.cookie.length return unescape( document.cookie.substring( taban, son)) } } ) Cookie değerindeki özel karekterleri çözmek için unescape foksiyonunun kullanımına dikkate edin.
  7. OnMouseOver ve onMouseOut İle Bilgi Verme Varsayılan olarak, fare işaretçisi bir hiperlink üzerinde hareket ederken, durum çubuğu bağın hedef URL sini gösterir, bir hyperlink veya resim alanının onMouseOut ve onMouseOver olay kofanalarında durumu yansıtmak için durum çubuğunda status özelliğini kullanabiliriz. Olya kotarıcı status özelliğini ayarlamak için true döndürmeli. Örneğin. <A HREF-'icerik.html" onMouseOver-'window.status=içeriği görmek için tıkla'; retum true">içerikler </A> Bu örnek fare işretçisini link üzerinde hareket ettirdiğinizde. "İçeriği görmek için tıkla" bilgisini durum çubuğunda gösterir.
  8. Gmail ipuçları Son zamanların en popüler e-posta servisi Gmail ile ilgili bilinmediğini düşündüğümüz 11 püf noktasını açıklıyoruz. Geçtiğimiz ay içinde internetin 15. doğum günü kutlandı ve bugüne kadarki en önemli internet icadının Google olarak kabul edildiği açıklandı. Google yöneticilerinin gelecekte dünyayı ele geçirme planları yapıp yapmadığını bilemeyiz ama, Google hizmetleriyle biz internet kullanıcılarının gönüllerini şimdiden ele geçirdikleri kesin. Gmail'in hala beta aşamasında olması ve sadece davetiyeyle üye kabul etmesi bile, diğer e-posta hizmetlerinin karşısında hızla yükselişini engelleyemedi. 1 Nisan 2004'te duyurulan ve 1 GB saklama kapasitesi sunacağı açıklanan Gmail'in, duyuru tarihi nedeniyle bir şaka olduğu sanılmıştı. Birkaç gün içinde Gmail'in "gerçek" olduğunu açıklayan Google, Yahoo! ve Hotmail gibi e-posta devlerinin korkulu rüyası oldu. Yahoo! mail kapasitesini 4 MB'tan 1 GB'a, Hotmail de 2 MB'tan 250 MB'a çıkarmakta gecikmedi. (Gerçi Microsoft hala sözünü tam olarak tutmadı ve Türkiye'deki Hotmail kullanıcılarının kapasitesini artırmadı ama neyse). Peki Gmail bunların altında kalacak mıydı? İlk doğum gününde kapasitesini 2 GB'a çıkararak rakiplerine "okkalı" bir yanıt verdi. Şu anda Gmail'in kapasitesi 2,5 GB civarında ve artmaya devam ediyor. Elbette kapasite her şey demek değil. Gmail, kullanıcı dostu arayüzü ve Google tabanlı e-posta arama motoruyla da kullanıcıların beğenisini kazanıyor. Bu yöntem sayesinde, bir e-postayı nereye kaydettiğinizi düşünmenize gerek kalmıyor; arama yapmanız yeterli. "Etiketler" ve "sohbet görünümü" gibi icatların yanı sıra kusursuz spam filtresi de Gmail'i, uzun zamandır beklediğimiz e-posta servisi haline getiriyor. İşte Gmail'i en verimli şekilde kullanabilmeniz için birkaç püf noktası. Gmail'in "hiçbir mesajı silmeyin" sloganı, 2,5 GB'lık ve sürekli artmakta olan kapasitesi için oldukça uygun. Çoğu kişinin gerçekten de mesajlarını silmesine gerek kalmıyor, bunun yerine mesajları "arşivlemeniz" yeterli oluyor. Gmail'de bir mesajı arşivlemenin iki yolu var. Gelen kutusu sayfasında, arşivlenecek mesajların yanında kutulara tıklayarak mesajları seçin ve "Arşivle" düğmesine tıklayın. Alternatif olarak, okumak istediğiniz bir mesajı açıp yine "Arşivle" düğmesini kullanabilirsiniz. Arşivlenen mesajları daha sonra görmek için sol taraftaki "Tüm Postalar" linkini kullanabilirsiniz. Google'ın üstün arama motoru Gmail'in de omurgasını oluşturuyor. Aldığınız ya da gönderdiğiniz her e-posta (sildikleriniz hariç), arama kutusu kullanılarak kolayca bulunabilir. Basit bir arama yapmak için anahtar kelimeleri girip "Posta Ara"ya tıklamanız yeterli. Gelişmiş bir arama yapmak isterseniz, arama kutusunun sağındaki "Arama seçeneklerini göster"e tıklayın ve arama kriterlerinizi girin. Gmail, karşılıklı gönderilip alınan mesajları sohbet görünümünde (başlıklar halinde) gösterir, böylece her mesaj, yanıtlarıyla birlikte takip edilebilir. Gelen Kutusu'ndaki veya Arşiv'deki bir başlığın yanında, parantez içinde bir sayı bulunuyorsa o başlık bir sohbeti ifade eder. Parantez içindeki sayı da başlıkta kaç mesaj bulunduğunu gösterir. Bir sohbetteki mesajlara baktığınızda, diğer gönderenlerin isimlerinin farklı renklerde olduğunu görürsünüz. Sohbetteki tüm mesajları görmek isterseniz "Tümünü genişlet" linkini kullanabilirsiniz. Etiket sistemiyle birlikte, bir mesajı nereye kaydettiğinizi unutmanız zorlaşıyor; çünkü artık bir mesajı (veya sohbeti) istediğiniz kadar yerde dosyalayabiliyorsunuz. Oluşturduğunuz her etiket, Gmail sayfalarının sol tarafından listelenir; o etiketle işaretlenmiş mesajları görmek için etiket adına tıklayabilirsiniz. Etiket adı kalın görünüyorsa okunmamış mesaj içeriyor demektir. Bir mesajı etiketlemek için, kutusuna tıklayın ve mesajı açın, ardından "Diğer lşlemler"e girin. "Yeni etiket"e tıklayıp bir etiket ismi girin veya daha önce yarattığınız etiketlerden birini seçin. Etiketleri düzenlemek veya silmek için, Gmail sayfalarının solundaki "Etiketleri düzenle" linkine tıklayın. Yıldızlar, bir mesaja daha sonra yeniden dönmenizi hatırlatan görsel işaretlerdir. Aslında yıldızların belli bir amacı ya da işlevi yoktur, istediğiniz mesajları herhangi bir nedenle işaretlemek için kullanabilirsiniz. Bir mesajı yıldızlamak için "Diğer lşlemler"den "Yıldız ekle"yi seçin ya da mesaj başlığının yanındaki yıldız simgesine tıklayın. Bütün yıldızlı mesajlarınızı görmek için sol taraftaki "Yıldızlı" linkine tıklayın. Gelen mesajlarınızı yönetmenin en kolay yolu süzgeçleri (filtre) kullanmaktır. 20 taneye kadar oluşturabileceğiniz süzgeçlerle, belli mesajların Gelen Kutusu'na aktarılmadan önce etiketlenmesini ya da doğrudan çöpe gönderilmesini sağlayabilirsiniz. Mesajları otomatik olarak başka bir e-posta adresine yönlendirmek için de süzgeçleri kullanabilirsiniz. Arama kutusunun yanındaki "Süzgeç oluştur"a tıklayın ve kriterlerinizi girin. Gmail hesabınıza yeni bir e-posta geldiğinde haberdar olmak ister misiniz? Bunun için htttp://toolbar.googl...m/gmail-helper/ adresinden Gmail Notifier adlı küçük bir aracı indirmeniz gerekiyor. Program, sistem tepsisine yerleşiyor ve yeni bir mesaj geldiğinde sizi uyarıyor. Bunun için tarayıcının açık olması gerekmiyor. Gmail'in kişi listesi, irtibatta bulunduğunuz kişilerin sadece e-posta adreslerini saklamakla kalmıyor; telefon, şirket, adres gibi bilgilerini de kaydedebiliyor. Listenizde olmayan birini eklemek için "Kişi Ekle" linkine, listenizdeki birinin temel bilgilerini değiştirmek içinse "düzenle" linkine tıklayın. Detaylı bilgi girmek isterseniz "daha fazla kişi bilgisi ekle" linkini kullanmalısınız. Kişi listenizden bir isim seçtiğinizde, o kişiyle aranızda geçen son yazışmalar listelenecektir. CVS dosyaları sayesinde Outlook, Hotmail, Yahoo! veya diğer e-posta servislerinden Gmail'e kişi listesi aktarmanız mümkün. htttp://gmail.google.com/support/ bin/topic.py?topic=42 adresinde bu konuyla ilgili bilgi bulabilirsiniz. Gmail, fare bağımlılığınızı azaltan bazı klavye kısayollarıyla da kullanılabilir. Bazı önemli kısayollar şunlardır: c: Yeni mesaj oluştur /: İmleci arama kutusuna götür s: Yıldız ekle veya kaldır !: Spam bildir Kısayollar küçük harfle yazılmalıdır. Kısayolları açmak veya kapatmak için, Ayarlar'a tıklayın "Klavye kısayolları" seçeneğine göz atın. Nasıl Gmail sahibi olabilirsiniz? Web tabanlı e-posta servisleri yerine kendi e-posta istemcinizi kullanmayı tercih ediyorsanız, Gmail sizin için POP3 desteği de sunuyor. Üstelik diğer e-posta servislerinin aksine, Gmail'in bu hizmeti tamamen ücretsiz. POP3 hesabınızı aktif hale getirmek için Ayarlar sayfasındaki "Yönlendirme ve POP" sekmesini kullanabilirsiniz. Aynı sayfada, Outlook ve Eudora gibi popüler istemciler için yapılandırma talimatları da mevcut. E-posta mesajlarınızın yanında görünen metin tabanlı reklamlar, Gmail'in gizlilik yasalarına aykırı davrandığı gerekçesiyle tepki toplamıştı. Halbuki gerçekler biraz farklı. Gmail sizin e-postalarınızı "okumuyor", sadece mesajlarınızı bir işlemciden geçirerek anahtar kelimeleri tarıyor ve bu kelimelere uygun reklamları seçerek gösteriyor. Teknik olarak bu işlemin, Yahoo! ya da Hotmail gibi web tabanlı e-posta sağlayıcılarının yıllardır uyguladığı spam korumasından hiçbir farkı yok. E-postalarımız bu şekilde taranmasaydı, istenmeyen e-postalarla başa çıkmamız olanaksız hale gelirdi.
  9. bitir

    A4Tech X-710

    A4Tech en sonunda oyun için özel fare üretimine başladı. Özel düğme sayesinde donanımsal olarak hassasiyet değişimi yapılabiliyor. 400, 600, 800 ve 1000 dpi olarak belirlenen hassasiyet değerinin anlık değeri, fare tekerleğinin rengine bakarak anlaşılabiliyor. Hem USB hem de PS2 bağlantısıyla çalışabilen fare standartlarına kadar ulaşıyor. Bu anakartta SATA II diskler desteklenmekle birlikte SATA ve IDE diskler de kullanılabilir. FireWire desteği de ihmal edilmemiş.Özel olarak inceltilmiş bir kablo kullanıyor. Anlık hızlanmalara bile cevap verebiliyor. Programlanabilir ek düğmelere de sahip.
  10. MOBİL GÜVENLİK Erişim noktalarına dikkat Kablosuz ağların bulunduğu ortamlarda dizüstü PC'nizle sörf yapmak eğlenceli olsa da, bu sırada biraz uzağınızdaki kişi kişisel dosyalarınızı kurcalıyor olabilir. Genel kullanıma açık erişim noktalarında, kişisel dosya ve verilerinize erişilme olasılığı daha fazladır. Bunu engellemek için iki basit önlem alabilirsiniz: Dosya paylaşımını kapatın Windows XP altında Denetim Masası'na geçin ve Ağ Bağlantıları'nı açın. Kablosuz ağ adaptörüne sağ tuşla tıklayarak Özellikler'e girin. Genel sekmesi altındaki listeyi aşağı kaydırın ve Microsoft Ağları İçin Dosya ve Yazıcı Paylaşımı'nı devre dışı bırakın. Güvenlik duvarı kullanın Norton Personal Firewall ya da ZoneAlarm gibi bir güvenlik duvarı yazılımı kullanın. Güvenlik duvarı yazılımı yeni bir ağa bağlandığınızı fark edecek ve ağın güvenli olup olmadığını soracaktır. Kablosuz ağlara güvenmemeniz gerektiğini unutmayın. KIOSK GÜVENLİĞİ İnternet kafelerde ya da havaalanlarında bulunan ve Dosya paylaşımını kapatmanız, izinsiz erişimi engelleyecektir. birden fazla kişi tarafından kullanılan makinelerde, kişisel bilgilerinizi kaptırmak daha kolaydır. İlk olarak, şifrelerinizi ya da kişisel bilgilerinizi girerken, birilerinin monitör ya da klavyenizi gözetlemediğinden emin olmakla işe başlayabilirsiniz. Keylogger'lara dikkat Genel kullanıma açık PC'ler sisteme program yüklemenize izin vermezler. Yine de bir hacker herhangi bir şekilde sisteme truva atı ya da keylogger yüklemeyi başarmış olabilir. Daha paranoyak bir olasılık da, KeyGhost Hardware KeyLogger gibi donanım tabanlı bir keylogger'la karşılaşmanızdır.
  11. OLYMPUS SP-700 Büyük boyutlu LCD'ler dijital fotoğraf makinelerinin kullanılabilirliğini ve çekiciliğini arttırır. Büyük LCD'li bir dijital fotoğraf makinesi kullanan kişiler genellikle bu lükse kolayca alışarak geri dönmek istemezler. Olympus da SP-700 modeliyle 3 inçlik LCD sunan firmalar kervanına katıldı. Bazı ürünlerinde bu büyüklükte LCD kullanan diğer firmalar arasında Kodak, Samsung ve Sony de bulunuyor. SP-700'de kullanılan ekstra parlak (Sunshine) LCD, 230 bin piksel çözünürlüğe sahip. SP-700'de, 6.0 megapiksellik CCD alıcı, 3x optik yakınlaştırma sağlayan bir lens kullanılmış. SP-700'ün başta manzara, portre, su altı, gece çekimi olmak üzere 24 çekim modu bulunuyor. Ürünün 11 MB'lık saklama alanı sunan bütünleşik belleği xD hafıza kartlarıyla artırılabiliyor. SP-700'ün dikkat çeken diğer özellikleri arasında şunlar bulunuyor: Olympus PT-031 su altı kasasıyla su altında çekim, 1 cm'den makro çekimi, 640 x 480 çözünürlükte süre sınırlamasız sesli video çekimi, menülerde erişilebilen kırmızı göz, resim parlaklığı ve renk doygunluğu düzeltimi.
  12. Köklü üreticinin bu yeni modeli, 24 - 140 mm geniş açı lensi ve uygun fiyatıyla, pahalı DSLR makinelere alternatif oluşturuyor. Hem iç mekan çekimlerinde yeteri kadar ışık alabilen hem de hızlı spor etkinliklerini yakalayabilen esnek lens mekanizmasıyla (35 mm'e denk 24-140 mm, f/2.8-4.1) beğeni toplayan bu makine, 8 megapiksellik bir CCD alıcıyla donatılmış. Kodak EasyShare P880 2,5 inçlik bir LCD ekrana ve 237 bin pikselli diyopterli elektronik vizöre sahip. Ürün bu sayede fotoğraf çekimi sırasında kompozisyona katılan görüntüler konusunda soru işaretine yer bırakmıyor. 16-1/4000 saniye arasında değişen obtüratör (perde) hızına ve tek tuşla beyaz dengesi sağlama özelliğine sahip olan ürün, SD bellek kartlarını kabul ediyor. Yarı profesyonel kullanım için harici bir flaş ünitesine de sahip olan ürün, bu yeni aksesuarla ek flaş menziline sahip olabiliyor. Schneider-Kreuznach Variogon lens mekanizmasının sunduğu maksimum geniş açı, manzara fotoğrafçılarını oldukça memnun edecektir. Kullanıcılar, değiştirilebilme özeliğine sahip olmayan bu entegre lensi kullanarak 5.8x'e kadar yakınlaştırma sağlayabiliyorlar. Yakınlaştırma işlemi, lens üzerindeki halka kullanılarak manuel olarak da yapılabiliyor. Özel flaş bağlantıları ve senkronizasyon yuvasıyla gelişmiş ışıklandırma birimlerine bağlanabilen P880, diyafram aralığı ve enstantane öncelikleri dahil, birden fazla çekim modu arasında seçim yapma özgürlüğü veriyor. Hızlı kamera ayarları için, önceden belirlenmiş manzara modları ya da otomatik mod seçilebiliyor. P880 birçok DSLR cihazda bulunmayan video özelliğine de sahip. 30 kare/sn video çekebiliyor, çekim sırasında yakınlaştırma yapabiliyor. Kodak'a özgü diğer bir yenilikse çekilen videoların makine üzerinde kesilip birbirine eklenebilmesi. Kodak, çekim sonrası esnekliği arttırmak amacıyla ilk kez bir fotoğraf makinesine RAW dosya desteği eklemiş. Kodak EasyShare P880, lens dahil 116 x 97 x 91 mm'lik boyutlara sahip. Bu boyutlar SLR'ye yakın bir ürün için oldukça kompakt, ayrıca li-ion batarya dahil 570 gramlık ağırlık da bu tür bir ürün için kabul edilebilir seviyede. Kodak'ın RAW formatı, JPEG dokümanını dosyaya gömüyor ve gerekli hallerde RAW dönüşümüne gerek kalmaksızın bilgisayarda hızlı RAW görüntüleme ve düzenleme olanağı sağlıyor. Bütün EasyShare fotoğraf makinelerinde olduğu gibi, bu model de, Kodak EasyShare yazıcı, Imagelink baskı sistemi ve PictBridge teknolojisiyle uyumlu olarak çalışıyor. P880 ' sahipleri, Kodak EasyShare Gallery'ye bağlanabiliyor, bu sayede çektikleri fotoğrafları arkadaşları, aileleri ve meslektaşlarıyla paylaşabiliyorlar.
  13. Google 1 Mayıs İşçi Bayramı Logosu
  14. Youtube Partner Programı üzerindeki 'popüler olma' kuralını kaldırdı. Artık herkes site üzerinden programa katılarak para kazanabilecek... Youtube'un reklam geliri paylaşımı yapmayı mümkün kılan partner programı daha önceden sadece videoları belirli bir popülerite kazanan insanlara açıktı. Youtube artık bu kuralı kaldırdı ve Partner Program'ın geçerli olduğu 20 ülkeden herkese açık olduğunu belirtti. Bir Partner olmak için yapmanız gereken Youtube hesabınızı açmanız ve en azından çektiğiniz bir videoyu doğru şekilde yüklemeniz. Peki doğru şekilde yüklemenin kuralları nelerdir? Dikkat etmeniz gereken noktalar çok açık ve net: Youtube'un sizden istediği kendi orjinal içeriğinizi yaratmanız ve videonun içerisinde yer alan ses ve görüntülerin size ait olması. Youtube Partner Program'ı şimdilik sadece bu ülkelerde geçerli: Arjantin, Avustralya, Brezilya, Kanada, Kolombiya, Çek Cumhuriyeti, Fransa, Almanya, İrlanda, İsrail, Japonya, Meksika, Hollanda, Yeni Zelanda, Polonya, Güney Afrika, İspanya, İsveç, İngiltere ve Amerika Birleşik Devletleri. Ancak programa yeni katılan kullanıcılar ilk aşamada popüler video sahibi kişilerin sahip olduğu özel görseller ve bannerlerdan yararlanamayacak. Youtube bu özelliklerin yeni katılan kullanıcılara da dahil olması için çalıştıklarını ve zamanla hepsine ulaşacağını da vurguladı
  15. 2006 Yılından beri Google'ın Web üzerinden depolama hizmeti sunması bekleniyordu ve nihayet bugün Google Drive adında Bulut Depolama Hizmetini sundu. Google Drive 5 GB Deoplama alanı sunuyor ve bu alanı cüzi miktarda yükseltmek mümkün. Google Drive Android uygulaması'da Play Store'da yerini aldı. iPhone ve iPad Uygulamarı önümüzdeki haftalarda gelecek.
  16. bitir

    Java Round Metodu

    Round Metodu En yakın tamsayıya yuvarlanmış bir sayının değerini döndürür, sayi herhangi bir sayısal değer veya mevcut bir nösnenin bir özelliği.round ( sayi) Eğer bir sayının kesirli kısmı 0.5 veya daha büyükse, argüman enyakın tamsayıya yuvarlanır. Eğer sayının kesirli kısmı 0.5 den daha az ise, argüman sonraki en düşük tamsayıya yuvarlar. Örnek 1: document.write ("Yuvarlanan değer " + Math.round( 20.49 ))20 değerini gösterir document.write ("Yuvarlanan değer " + Math.round( 20.5 ))21 değerini gösterir. document.write ("Yuvarlanan değer " + Math.round( -20.5 )) -20 değerini gösterir. document.write ("Yuvarlanan değer " + Math.round( -20.51 ) ) -21 değerini gösterir.
  17. bitir

    işaretleme etikteleri

    HTML Bu eleman tarayıcıya dosyanın HTML kodu içerdiğini söyler. Dosya uzantısı html de bir HTML dosyası olduğunu gösterir ve bunu kullanmak zorundayız (.htm uzantısıda tarayıcılar ve sunucular tarafından desteklenmektedir ). HEAD Head elemanı HTML kodlu dokümanın başlık ( title ) kısmını içeren ilk parçasını tanımlar, title web sayfanız tarayıcı içinde görüntülendiği zaman tarayıcı penceresinin başlık kısmında gösterilir. TİTLE title elemanı doküman başlığınızı içerir ve global bağlamda onun içeriğini tanımlar, title tipik olarak tarayıcı penceresinin kendi içinde değil en üst kısmında başlık (caption ) kısmında gösterilir. Bir title sayfanızı tanımak için tarama motorları tarafından da kullanılır. BODY İkinci ve engeniş HTML dokümanının parçası body ( gövde ) kısmıdır. Bu kısım dokümanınızın içeriğini taşır ( tarayıcı penceresinin text alanı içinde gösterilir). Sonraki konularda açıklanan etiketler HTML dokümanının gövde kısmında geniş bir şekilde kullanılır.
  18. bitir

    HTML Dokümanı

    HTML Dokümanı HTML dokümanları herhangi bir text editörü ( Windows platformunda en çok bilinen Notepad veya diğer text editörler ) kullanılarak oluşturulan basit-text yapısında (ASCII olarak bilinir ) dosyalardır. Başka bir kelime işlemci kullanarak ta editör görevini yaptırabilirisiniz. Şıı anda yazılım piyasasında çok sayıda irili ufaklı HTML kod yazmak için editörler bulunmaktadır. Internet ortamından bunları çok kolay bir şekilde indirip kullanabilirsiniz. Bunların bir çoğunda sizin tek tek HTML. kod yazmanıza gerek kalmadan birkaç fare tıklaması ile istediğinize uygun bir web sayfasını tasarlamanıza imkan veren özelliklere sahiptir, ancak başlangıç aşamasında bu kodları normal bir text editörü kullanarak yazmanızı tavsiye ederim. Neden diyecek olursanız? çünkü bu yol diğer dillerde de olduğu gibi HTML kodlarını tanımak ve öğrenmek için en iyi yoldur. HTML. dokümanları HTML işaretlemesi ve asıl biçimlendirilecek verilerimizi taşır. DHTML kullandığımızda ise CSS, ve JavaScript kodlarını da içinde taşır. Bu doküman web sayfamızı yayınladığımızda ziyaretçiler tarafından görünen göıütünün tarayıcı üzerinde yorumlanmamış halidir. Doküman Nesne Modeline ( DOM - Document Object Model ) göre doküman nesnesi document olarak adlandırılır.
  19. bitir

    HTML Nedir ?

    HTML Nedir ? HTML ( HyperText Markup Language ) kısaltması olup web sayfalarının tasarımında metin işaretleme dili olarak kullanılır. İşaretleme asıl dokümandan ayrıdır. HTML Web tarayıcılarına sayfa tasarımında sayfaların nasıl görüntüleneceklerini bildirmek için kullanılır. Tarayıcıyı kullanarak HTML kodları ile biçimledirilmiş bir web sayfasını ziyaret ettiğinizde .tarayıcı tarafından uygun bir şekilde yorumlanarak bir görünüm elde edilir. Elde edilen bu görünüm size web sayfasının tarayıcı penceresi içindeki görüntü olarak yansıyacaktır. CSS ( Cascading Style Sheet ) kendi başına kullanıldığında bir anlamı olmayan , ve üst seviye bir dil olarakta değerlendiremediğimiz ancak HTML ve XML kodlan birlikte kullanılarak etkisini görebileceğimiz bir biçimlendirme dili diyebiliriz doğrusu bir alt dil olarak kabul edebiliriz. CSS. HTML, XML ve JavaScript ortaklaşa kullanımı ile web sayfalarınızda statik bir durumdan dinamik bir yapıya geçiş yapabilirsiniz. XML ( extensible Markup Language ). HTML'nin şimdiden rakibi olmaya başlayan ve web sayfa tasarımında yeni bir bakış açısı getiren işaretleme dilidir. HTML bir kısım dokümanların yapılandırılması ve izlenmesi konusunda esnek değildir. İşte bu gibi eksiklikleri kazanmak için daha esnek ve kullanışlı olan XML ortaya çıkmıştır.
  20. JavaScript İstemci tarafından tarayıcı tarafından yorumlanır. Çalışma zamanı sistemini destekler. Nesne tabanlıdır, genişletilebilir nesneleri kullanır, sınıflar ve miras kavramı yoktur. Kodlar HTML içine gömülür veya eklenir. Değişken veri tipleri bildirilmesi yapılmaz Nesne başvuruları çalışma-zamanı kontrol edilir ve dinamik olarak bağlama işlemi yapılır. Güvenlidir ve diske yazamaz. Java İstemci üzerinde yürütülmeden önce sunucu üzerinde derlenmek zorunda. Derleme zamanı sistemini destekler. Nesneye yöneliktir ve miras yolu ile appletler nesne sınıfları içerir. Appletleıe HTML sayfalarından erişilir. Değişken veri tipleri yapılmak zorunda. Nesne başvuruları derleme-zamanında mevcut olmak zorunda ve statik olarak bağlama işlemi yapılır. Güvenlidir ve diske yazamaz.
  21. bitir

    JavaScript ve Java

    İnternet Teknolojisi çok hızlı bir gelişme sağlamakta ve kullanımıda aynı oranda hızlı bir şekilde artmaktadır. Bu hızlı gelişim internete yönelik programcılığı teşvik etmiş ve web sayfa tasarımcılığında hızlı ve kolay kod yazma ihtiyacı ortaya çıkmıştır, işte burada JavaScript bu önemli eksikliği gidermektedir. Mevcut Tarayıcıların JavaScript dilini desteklemesinden dolayı JavaScript dilini kullanarak hem istemci hemde sunucu tarafı uygulamalar geliştirmek mümkündür. ASP dosyalan oluşturmak için VBScıipt dili yanında JavaScript dilini de kullanabilirsiniz. JavaScript, yapı olarak Java ya benzer fakat aynı şey değildir. Tasarım ve çalışına zamanında farklı şekillerde değerlendirirlirler. Hata veya istenmeyen durumlar ile JavaScript içinde çalışma zamanında karşılaşırsınız, fakat Java da ise derleme aşamasında herşey ortaya çıkar. JavaScript JavaScript istemci ve sunucu tarafı internet uygulamaları geliştirmekte kullanılan nesne tabanlı bir script dilidir. Bir HTML içine eklenen JavaScript kodları herhangi bir derleme olmaksızın doğrudan tarayıcılar ( Microsoft Internet Explorer, Netscape Navigator gibi ) tarafından yorumlanarak gerekli işlemler yapılır. Bir tarayıcı için bir istemcide, bir HTML sayfası içine eklenen JavaScript ifadeleri tanınır ve kullanıcı tarafından neden olunan fare tıklaması, form girişi, ve sayfa değiştirmek gibi olaylara cevap verilir. Örneğin, kullanıcının, bir form üzerinde text alanına girilen bir bilginin geçerli olup olmadığını sınaması için geçerlilik testi yapan bir fonksiyon yazabilirsiniz. Ağ üzerinden herhangi bir iletim olmaksızın, JavaScript kodları eklenmiş bir HTML sayfası üzerinde girilen bilginin geçerli olup olmadığı kontrol edilir ve ona göre kullanıcıya bir uyarı mesajı verilebilir veya siz kullanıcıya bir sayfayı açtığında veya kapattığında JavaScripti kullanarak ses dosyası çalma, bir Java appleti yürütme gibi işlemleri yapabilirsiniz. JavaScript ve Java JavaScript dili Java'ya benzer, fakat Java'nın yazımı ve güçlü tip kontrolünden yoksundur. JavaScript, Javanın birçok yapısının yazılım şeklini ve temel kontrol akış yapısını destekler. Java derleme-zamanı ( compiler-time ) sistemini destekler, yani Java kodları Java derleyicisi ile derlenmeden çalışmaz, bildirimler kullanılarak inşa edilen sınıflar yoğunluktadır. JavaScript bir çalışma-zamanı ( run-time ) sistemini destekler, yani JavaScript kodlarını kullanıcı tarayıcısı sunucudan alır ve yorumlar.
  22. Google yeni hizmeti Google Drive ile, kullanıcılara 100 GB’a kadar depolama imkanı verecek. Reuters, hizmetin bedelini ödeyen kullanıcılar için multimedya ve diğer belgelerin bulut teknolojisiyle depolama kapasitesinin 100 GB olacağını ifade etti. Hizmeti bedava kullananlar ise 5GB depolama kapasitesine sahip olacak. Google aynı zamanda, çeşitli belge türleri arasında arama yapılmasını sağlayacak “geliştirilmiş görüntü arama teknolojisini” de hayata geçirecek. Aranacak belgeler sadece fotoğrafları değil, PDF dosta türlerini dahil diğer dosya türlerini de içerecek. Google’ın sunacağı hizmetin farklı seviyelerinde nasıl fiyatlar belirleyeceği bilinmiyor. Ancak bulut depolama piyasasında Box, Dropbox ve diğer şirketlerle mücadelesinde Google’ın kavgacı bir fiyat stratejisi seçeceği düşünülüyor. Google Drive hizmetine erişim, internet tarayıcısı ara yüzü kullanan platformlarda (bilgisayar + mobil cihazlar) sağlanabilecek. Engadget sitesi, Google Drive’ın gelişiyle Google Dokumanlar hizmetinde de 5GB’lık bir güncelleme yapıldığını belirtti. Verge sitesi ise Google Dokumanlar hesabının yeni hizmetin devreye girmesiyle Google Drive hesabına aktarılabileceğini ifade etti.
  23. Seo Nedir? Seo ingilizce olarak Search Engin Optimization yani Arama Motoru Optimizasyonu kelimesinin baş harflerinden oluşur. Arama motorlarında sitelerin veya sayfaların üst sıralara çıkarılmasına yönelik yapılan çalışmaları kapsar. SEO’nun temel amacı açılımı itibariyle arama motoru optimizasyonu yani arama motorlarında üst sıralarda listelenmektedir. Bu amaç da, sitelerde yer alan bilgi, hizmet veya satışların daha fazla ilgili kitleye ulaştırılmasını sağlamaktır. Seo, sitelerin doğal yollarla ulaşamayacakları web popülerliğine, doğal görünen yöntemler kullanarak ulaşma sanatıdır. Bu web popülerliği beraberinde Google sıralama artışını da getirmektedir. Seo Nasıl Yapılır ? – Popülerite Seo bir nevi doğal bir popülerite sağlama sanatıdır. Bu popüleriteyi en doğal yollarla sağlayan uzmanlar ise en iyi seo uzmanları sayılırlar. Popülarite kelimesini web dünyası için meşhur olmak kelimesiyle ifade edebiliriz. Google da üst sıralarda listelenmek en iyi reklam türüdür. Ancak üst sıralarda listelenmek aslında reklam yapmakla mümkün olmaktadır. Kısaca sitenizi popüler hale getirmek için yaptığınız tüm tanıtım ve reklamların sonucu olarak siteniz üst sıralara yükselmektedir. Google bir sitenin popüler olmaya başladığını, ziyaretçi sayısının düzenli artışından ve site hakkında yapılan link ve bilgilendirme paylaşımlarından anlamaktadır. Bu paylaşımların kanalları ve sayısı arttıkça popülarite daha doğal ve sağlam bir yapıya kavuşmaktadır. Bir sitenin popülaritesi açıldığı andan itibaren dikkate alınarak gelişimi değerlendirilir ve arama motoru sonuçlarına doğrudan yansıtılır. Seo Nasıl Yapılır ? – Doğallık Doğallık seo çalışmalarındaki anahtar kelimedir. Google yükseltme mantığı doğal bir popülarite esasına dayanmaktadır. Bu doğal popülarite anlayışı içerisinde yapay durumlar fark edilir ve dikkate alınmazlar. Bu yapay çalışmaların sayıca fazla olması dikkate alınmamasının yanı sıra olumsuz olarak dikkate alınır ve sıralamaya bu olumsu etki yansıtılır. Doğal popülarite anlayışı içerisinde, yapılan paylaşım ve tüm seo çalışmaları site sahibinin bilgisi dışında yapılan çalışmalar olarak görülmelidir. Bu sayede kullanıcıların siteyi faydalı bularak çeşitli paylaşımlarda bulunduğu izlenimi doğmaktadır. Sitedeki bir makalenin forumlarda, sosyal medyalarda, imleme sitelerinde gibi seoya katkı sağlayan ortamlarda paylaşılması kullanıcı eliyle yapılıyormuş izlenimi taşımalı ve sitelerin kullanıcıya gerçekten hizmet eden faydalı siteler olduğu olgusu oluşturulmalıdır. Doğallık algısının temelini oluşturan en önemli özellik çeşitliliktir. Tek elden yürütülen çalışmaların doğal görünmemesinin sebebi budur. Bu sebeple yapılan çalışmaların yapısı, zamanı, uygulama biçimi ve sayısı gibi kriterlerin çeşitlilik arz etmesi sitenin doğal ve kalıcı yükselmesini sağlamaktadır. Bir önceki yazımız olan Hedef kelime belirleme başlıklı makalemizde google anahtar kelime belirleyici, google anahtar kelime bulmak aracı ve google yapılan aramalar hakkında bilgiler verilmektedir.
  24. Windows Live Messengerda kendinize özel farklı ve çok güzel animasyonlu görüntü resimleri yaratmak istiyorsanız Wee-Mee.com tam size göre Wee-Mee.com a girin ve sizi bile şaşırtacak çok güzel görüntü resimleri oluşturun.
  25. bitir

    Bios Hata mesajları

    Biosta karşımıza çıkabilecek sorun mesajları BİOS HATA MESAJLARI 1) Bir uzun iki kısa beep: Ekran kartınızda bir sorun var. Ekran kartı kablosu yerinden çıkmış olabilir yada ekran kartınız bozuk. 2) Tek kısa beep: Anakartın bellek tazeleme devresi sorunlu 3) CMOS Battery has failed: CMOS pili zayıflamış. Değişmesi gerekir. 4) CMOS checksum error CMOS'un bozulduğunu gösterir. (CMOS pili bozuk veya zayıf olabilir) 5) Disk boot failure, insert system disk and press enter Sistem boot edemiyor. HDD bağlantısında sorun olabilir, HDD aktif partition tanımlanmamış olabilir, biostan HDD tanımlanmamış olabilir, HDD bozuk olabilir, HDD nizin system dosyaları silinmiş olabilir. 6) Keyboard error: Sisteme bağlı bir klavye yok. Klavyenin kablosu hatalı takılmış olabilir, klavye bozuk olabilir, klavye girişinde sorun olabilir. 7) Primary Slave Failed: Hatalı HDD tanıtımı. Yada daha önceden bilgisayara takılı olup daha sonra çıkarılan ve biostan kaldırılmayan hddler söz konusu olunca böyle yapar. 8- Floppy Disk Failed: Disket sürücünüze erişelimiyor. Kablolarının düzgün takılıp takılmadığından emin olun. Eğer değiştrincede hata devam ediyorsa sürücünüzde sorun vardır. 9) Cache memmory bad, or not enabled cache !: Cache bellek bozulmuş olabilir. Yada cache bellek anakart ile uyumsuz. 10) DMA Error: Doğrudan Erişimli Bellek devrelerinde sorun var. Anakartı değiştirin.
×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.