Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

tunç

Φ Yeni Üyeler
  • İçerik Sayısı

    7
  • Katılım

  • Son Ziyaret

tunç - Başarıları

Acemi

Acemi (1/14)

  • İlk İleti
  • Birinci Hafta Tamamlandı
  • Bir Ay Sonra
  • Bir Yıl İçinde

Son Rozetler

0

İçerik İtibarınız

  1. Aynısını ben de tekrar etmek istiyorum. Ya da şöyle mi demeliydi? Arkadaşların söylediklerine katılıyorum.
  2. İnsan bedeni ve bu dünya fanidir, ama ruh ebediyete kadar var olacak tek şeydir. Ruh hakkında az şey bildiğimiz doğru, ama merak etmeyin bir gün tüm sorularımızın cevabını alacağız.
  3. Haklı olabilirsin, ama demokrasi demek fikrî tartışmalara girmektir. Değil mi? Ayrıca AB konusunda birkaç şey ifade etmek istiyorum arkadaşlar. Lütfen önce şu hamaset edebiyatından kurtulmalım. "Bir Türk dünyaya bedel." ve "Ne mutlu Türk'üm diyene!" ne demektir? (Sakın yanlış anlamayın) Hangi Türk dünyaya bedel? Devleti hortumlayan, ekmek bulamayan halkın parasını çalanlar da Türk hatırlatırım. Gelelim ikinci yaklaşıma, "Bizi bölmek istiyorlar, parçalayacakalr, yeniden Sevr Antlaşması, Kıbrıs'ı alacaklar." Arkadaşalr, gelin önce bunalrdan da sıyrılın. Bz istemediğimiz sürece kimse bizi bölemez. Hayat boyu bu korkularla da yaşanmaz. Geleim Avrupa'ya. Bakın Avrupa'nın artıları da var, eksileri de. Şu anda bu konuya pek de haki değiliz açıkçası. Zamanla oturur, merak etmeyin. Mesela size bir eski anlatayım. Avrupa Birliği'ne bağlı ülkelerde bir işçi günde en fazla kaç saat çalıştırılabilir? Basit, en fazla 11 saat. Peki ya Türiye'de bu süre ne kadar? Türkiye'de ise, 10 saat. Yani, girmeye çalıştığımız Avrupa'dan daha iyi olduğumuz bir nokta. Arkadaşın biri de diyor ki, bize diğer aday ülkelerden daha katı davranıyorlar. Doğrudur, ancak unutulmamalı, Türkiye diğer herhangi bir aday ülke ile aynı kategoride değil. Bakın geçtiğimiz zirve'de müzakere tarihi isteyen birkaç ülke vardı, am en çok Türkiye konuşuldu. Diğerleri üzerine sadece birkaç cümle edildi. Özellikle dönem başkanı Balkanende tüm dikkatini Türkiye'ye vermişti. BCDEFG'yi niye istiyorlar? Basit, bugün herhangi bir Avrupalı'ya sorun; "Irak, Suriye ve İran ile sınır komşusu olmak ister misiniz?" diye. Elbette hayır der. Ama aynı Avrupalı'ya kriterleri tam uygulayan bir Türkiye'yi Avrupa'da görmek ister misin? diye sorun. Bu sorunun sorulduğu her 100 kişiden 71 kişi evet diyor. Yan, ne demek? Şu demek. Bize BCDEFG şartları sunuyorlar, evet haklılar. Çünkü biz A şartını anyasaya geçirdik diye, uyguladığmızı zannediyoruz. Acaba sorarım, bugün o paket paket geçen AB yasalarından kaçını tam manada uyguluyoruz. Sonra devam edeceğim, çok uzadı. Sürç-ü lisan ettikse affola.
  4. Evet, açıkçası yakaladığım en güzel soru bu idi. İlk anda bana da karmaşık geldi. ma sonra şöyle bir açıklama getirebildim. Arkadaşlar, yabancı bir idlden Türkçe'ye çeviri yapılırken, bireib her kelime çevrilmez. Siz de bilirsiniz ki, sözcükleirn cümledeki ve anlatılmak istenen ifadedeki yerine göre çevirilir. Yani diyorum ki, belki Arapça'da ya da Kur'an dilinde ben veya biz ayrımı yoktur da biz bunu Türkçe'ye böyle çevirmişizdir. Ama emin olun araştıracağım ve size de bildireceğim cevabı.
  5. Hani arkadaş başta dedi ya, bizi bölmeye falan çalışıyorlar. Avrupa bizi esir alacak falan. Sonra bir başkası ona cevap yazmış, sonra o da ona cevap yazmış. sonr abir bakmışınız, yazarken tartışmaya başlamışlar. Arkadaşlar bunu söylemek istemezdimi, ama biz önce birbirimizle geçinmeyi öğrenelim de sonra uluslarası ilişkileri tartışalım.Ne dersiniz? Avrupa'ya gelince. Biz girmek istesek de girmek istemesek de bizim irademiz dışında bir şeyler gelişecek. Avrupa Birliği bizi alırsa, bundan kazancı olduğu içindir. ama bu noktada, Avrupa bizi esir alacak, Sevr Antlaşması'nı hatırlayalım, bizi bölecekler, falan filan. Arkadaşlar, bu tarz yaklaşımlarla vatana sahip çıkılmaz. Peki ne yapalım? Basit, her konuda daha çok çalışıp, daha ileirye nasıl gidileceğini öğrenip beraberce gidelim. Amacımız çağdş medeniyetler seviyesine yükselmekse bunu hiçbir yere girerek ya da girmeyerek yapamayız. Kalkınmak için tüm sorumluluk halaka aittir. Tabi yöneticileirn de desteklemesi lazım.
  6. Açıkçası bu sorunun net bir cevabı olamayacağını düşünüyorum. Burada kızlar mı erkekler mi daha çok sever demek yanlış olsa gerek. Çünkü sevmek genellenemez. Nasıl ki, diğer kişisel özellikler, yani; iyi huyluluk, şakacı olmak, ukala olmak, iyimser veya kötümser olmak, ve benzeri şeyler kişinin kendi karakteristik özelliklerine bağlı ise, sevmek de öyledir. Yani herkes karşısındaki insanı nasıl algılıyor bilmiyoruz ki. Yani, belki sizin sevmek veya aşk dediğiniz şeyle benim aşk dediğim şey arasında dağlar kadar fark vardır belki de.
  7. tunç

    Onemli Beyinler..

    çok güzel! aslında ilk bakışta onun kafası diğerleirnden daha büyük gibi, ama mesele dış değil iç görünüş ya da iç varoluş mu desek
×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.