Zıplanacak içerik

Tinkerbell

Φ Üyeler
  • Katılım

  • Son Ziyaret

Tinkerbell tarafından postalanan herşey

  1. Tinkerbell şurada cevap verdi: arman başlık Forum Oyunları
    Yürüyüş
  2. Oğluşun başında nöbetteyim
  3. Fotoğraflardan ikisini gördüm, hepsini görebilir miyim acaba Gerçekten hepsi birbirinden harika...
  4. İleti sayım çok azmış,gevezeliğe devam
  5. Ben konuşkanım namı diğer geveze hatta laf ebesi ama kocama göre gıcık
  6. Tinkerbell şurada yorum gönderdi Zuhurat'nın blog başlığı içinde Zuhurunuzda Zuhurat
    SİZİ ÇOOOK SEVİYORUUUMM
  7. Tinkerbell şurada yorum gönderdi Zuhurat'nın blog başlığı içinde Zuhurunuzda Zuhurat
    Minik oğlum, erken bir merhabaydı seninki... Çok da hoşumuza gitti bu tatlı merhaba. Son kontrolüm diye gidip kucağımızda seninle birlikte evimize döndük. Yeni yıla seninle birlikte girmek tarifsiz bir mutluluk ve heyecandı. Kokun öyle güzel ki... İçime çekip huzur doluyorum. Boynundan bir öpücük alıyorum, ohh mis Her halini izliyorum, bayılıyorum her bir hareketine. Öyle masum ve miniksin ki, kıyamıyorum ağlamana. Ihh desen anında kucağımdasın , yapışık ikiz olduk sanırım.. Günden güne hızla büyüyorsun, bu inanılmaz bir şey. Kime benzediğin konusunda pek de tartışma olmadı. Ben babana benzetiyorum, bir tek çenen bana benzemiş Baban ve ben emrine amadeyiz. Gecemiz gündüze, gündüzümüz geceye karıştı. Uykusuz geceler başladı ama olsun, sen rahat et başka şey istemem. Tatlı oğlum, iyi ki doğdun. İyi ki katıldın aramıza. Neşemiz, mutluluğumuz seninle daha da arttı. Sağlıklı, mutlu güzel günler gör oğlum. Kötülük uğramasın sana. Seni çok seviyorum. Her an, tüm gücümle yanındayım.. Can oğlum, canım oğlum...
  8. çok tembelim...
  9. çeşit çeşit tatlı tabağı
  10. Tinkerbell şurada cevap verdi: Radya başlık Forum Oyunları
    evimde, oturma odasında
  11. Tinkerbell şurada cevap verdi: arman başlık Forum Oyunları
    Can Yücel
  12. ne başlıkmış yahu, sürekli gündemde ve cevaplar yağıyor
  13. köpek ağzında kedi filan yok yahu o bir angora kedisi yani bizim bildiğimiz angora tavşanı yurtdışında bilinen ismi ile angora kedisi
  14. gloria benden önce cevaplamıştı, aslında ben de bulmuştum.
  15. çamaşırlığın arkasında camın önünde değil mi?
  16. Çoook seviyorum İstanbul'u ve iyi ki İstanbul'da yaşıyorum...
  17. Tinkerbell şurada yorum gönderdi Tinkerbell'nın blog başlığı içinde Tinkerbell
    İsim koymak çok zormuş gerçekten. Bir sürü isim var söylenen. Bunlardan ikisini sen de önermişsin gloria.Deniz favoriler arasında gösteriliyor,çok kişi var Deniz olsun diyen. Ali de önerilen isimler arasında. Babasıyla birlikte bir isim de karar kıldık sanırım, doğuma kadar değişmezse.. İsim sürpriz
  18. Tinkerbell şurada yorum gönderdi Tinkerbell'nın blog başlığı içinde Tinkerbell
    Sizi çok seviyoruumm... Doğum yaklaştıkça daha da zorlanıyorum ama olsun canım oğluma kavuşacağım günü dört gözle bekliyorum.. Bugünlerde inanılmaz hareketli, hiç durmuyor bebeğim. bu çok iyi bir durummuş, sağlıklı bir bebek olduğunu gösteriyormuş..Ah bir de canım yanmasa..
  19. Paylaştığın mahkeme kararı, Anayasamıza ve imzalamış olduğumuz milletlerarası anlaşmalara aykırılık teşkil etmektedir. Kanun maddeleri ve AİHM kararları gözardı edilmektedir. Oysa hiçbir iç hukuk kuralı milletler arası yasaya ve anlaşmalara aykırı olamaz. Kadın- erkek eşitliği ve herkesin kanun önünde eşit olması prensipleri çiğnenerek kadının kızlık soyadını kullanması engellenmektedir. Dini ve toplumsal baskılar yasanın da önüne geçerek çağdaş bir uygulamayı engellemektedir. Günümüz toplumlarında aile birliği kurulurken kadın soyadını kullanma konusunda özgür bırakılmıştır. Aile birliği yasayla korunmaktayken erkeğin soyadının ön plana çıkarılması ve kadının kızlık soyadının kullanımının engellenmesi söz konusu olmamalıdır. Ailenin reisi erkektir ibaresi yasadan çıkarıldığı halde kadının, kocasının soyadını kullanma zorunluluğu halen devam etmektedir. Çağdaş toplumlarda bu gibi sorunlar aşılmış kadına soyadını belirleme hak ve özgürlüğü tanınmıştır. Oysa ülkemizde yasal bir zorunluluk olarak karşımıza çıkan kızlık soyadını ancak eşinin soyadını aldıktan sonra kullanabilme konusu bir çok sorunu da beraberinde getirmektedir. Zuhuratın da değindiği gibi evlenene kadar bir çok işlemi kızlık soyadıyla yapan kadın evlendikten sonra kurum ve kuruluşların önünde kendini ispat etmek zorunda kalmaktadır. Soyadı değişene kadar resmi bir çok evrakta adı ve imzası bulunan kadın türlü zorluklarla karşılaşmaktadır. Kullandığı tüm kimlik, kredi kartı ve belgelerin tamamını değiştirmek ve karşılaştığı önceki tüm işlemlerini güncellemesi gerekmektedir. Kanun değişiklikleri yapılmadığı takdirde bu sorunlar katlanarak devam edecektir. Kızlık soyadını kullanamayan kadın hele bir de çalışansa vay haline...Mesela ben Evlenmeden önce yüzlerce kez imza vermiş, resmi kurum kuruluşlara başvuruda bulunmuş ben evlendiğimden beri soyadı sorunu yaşıyorum ve kendimi ispat etmek durumunda kalıyorum. Banka işlemleri yapamıyorum. Adıma düzenlenmiş postaları yeni kimliğimle alamıyorum. Önceden başlattığım işlemlere devam ederken sürekli sorun yaşıyorum. TC kimlik numaram girildiğinde yeni nüfus bilgilerim çıktığı için eski kayıtlarla ilgili işlemlerde sen kimsin diyorlar ispat etmeye çalışıyorum. ve bu nedenle evlilik cüzdanımı her an yanımda bulundurmak zorunda kalıyorum. Kısacası,ihtiyaç ve şartlara uygun bir yasal düzenlemenin yapılması zorunluyken halen bu tür kararların çıkmasına anlam veremiyorum
  20. 1926 yılında kabul edilen yasa Türk toplum yapısına uygun olarak hazırlanmayan İsviçre'den iktibas ettiğimiz bir yasadır. Çağdaş bir yasaya ulaşma arzusu ile hareket edilmiştir. dönemine görev hukuk devrimi olarak kabul edilmelidir. Halen yürürlükte olan yasamız ise tamamen Türk Hukukçuları tarafından Türkiye'nin ihtiyaç ve şartlarına uygun olarak hazırlamıştır. Kızlık soyadı hususuna gelince; Evli kadının soyadı konusu TMK. m.187’de düzenlenmiştir: “Kadın evlenmekle kocasının soyadını alır; ancak evlendirme memuruna veya daha sonra nüfus idaresine yapacağı yazılı başvuruyla kocasının soyadı önünde önceki soyadını da kullanabilir. Daha önce iki soyadı kullanan kadın, bu haktan sadece bir soyadı için yararlanabilir.” Buna göre yasa, evli kadına iki seçenek sunar. Seçeneklerden birisi, kadının evlenmekle kocasının soyadını alacağını, ikincisi ise evlendirme memuruna veya nüfus idaresine yapacağı yazılı başvuruyla kocasının soyadı önünde önceki soyadını da kullanabileceğini düzenliyor. Yasanın emredici düzenlemesi karşısında, kadının evlenmesi halinde tek başına kızlık soyadını kullanabilmesi olanaksız. Nitekim Anayasa Mahkemesi de 29 Ekim 1998 tarih esas 1997/ 61, karar 1998/ 59 sayılı kararında, önceki Medeni Kanun’un aynı içerikteki 153. maddesinin iptaline ilişkin istemi reddetti: “İtiraz konusu, ‘Kadın evlenmekle kocasının soyadını alır’ kuralı kimi sosyal gerçeklerin doğurduğu zorunluluklardan ve yasa koyucunun yıllar boyu kökleşmiş bir geleneği kurumsallaştırmasından kaynaklanmaktadır. Aile birliğinin sağlanması için yasa koyucu eşlerden birisine öncelik tanımıştır. Kaldı ki itiraz konusu kuralda aile isminin sadece erkeğin soyadına bağlanacağı öngörülmüyor, kadının başvurusu durumunda kocanın soyadı ile birlikte kızlık soyadını da kullanma olanağı bulunuyor.” AİHM kararı Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin, evli kadının sadece kendi soyadını taşıma istemine ilişkin Türkiye’den yapılan başvuruya ilişkin kararı ise tam tersidir: “Avrupa Konseyine üye sözleşmeci devletler arasında eşlerin aile adının eşit bir durumda seçmeleri lehinde bir konsensüs doğmuştur. Çift, başka türlü karar vermiş olsa bile kocanın soyadının çiftin soyadı olarak kullanılmasındaki yasal zorunluluk ve böylece kadının evlenmekle otomatik olarak kendi soyadını yitirdiği tek üye devletin Türkiye olduğu görülmektedir. Avrupa’daki diğer yasal sistemler tarafından benimsenen çözümle de onaylandığı gibi evli bir çiftin ortak bir aile adını taşımayı seçmediği yerde de aile birliği korunabilir ve sağlamlaştırılabilir.” Öte yandan Türkiye’nin 04.06.2003 tarihinde onayladığı, Medeni ve Siyasal Haklar Sözleşmesi’nin 23/ 4. maddesine göre taraf devletler, eşlerin evlenirken, evlilik süresince ve evliliğin sona ermesinde eşit hak ve sorumluluklara sahip olmalarını sağlamak için gerekli tedbirleri alacaktır. Kadınlara Yönelik Her Türlü Ayrımcılığın Ortadan Kaldırılmasına İlişkin Sözleşme’nin (CEDAW) 1 (g ) bendi de şu şekildedir: “Taraf devletler kadınlara karşı evlilik ve aile ilişkileri konusunda ayrımı önlemek için gerekli bütün önlemleri alacaklar ve özellikle kadın-erkek eşitliğine dayanılarak kadınlara aşağıdaki hakları sağlayacaklardır: (g) Aile adı, meslek ve iş seçimi dahil her iki eş (kadın-erkek) için geçerli, eşit kişisel haklar...” Türkiye’nin çekincesiz olarak imzaladığı her iki sözleşme kuralları yanında, Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi’nin 05 Şubat 1985 tarihli 2 sayılı Tavsiye Kararı, Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi’nin 28 Nisan 1995 tarihli 1271 sayılı Tavsiye Kararı ve Avrupa Yasal İşbirliği Komitesi’nce de üye ülkelere “Evlilikte ortak bir soyadının seçiminde eşler arasında tam bir eşitlik sağlanması” tavsiye edildi. Bu düzenlemelere dayanarak, TMK m. 187’yi aşarak, kadının evlense dahi yalnızca kızlık soyadını kullanmasına izin veren mahkeme kararları vardır. TMK 187. madde Anayasa Mahkemesi’nin 1998 tarihindeki ret kararından sonra, on yıllık süre, dava tarihi itibarıyla doldu. Esasen Medeni Kanun’un toptan değiştiği anımsandığında, m. 187’nin Anayasaya aykırılığını ileri sürmek, değişiklikten beri olanaklı. Üstelik temel yasalarda ve Anayasada, kadına yönelik olumsuz ayrımcılığın önlenmesi için etkili değişiklik ve düzenlemeler yapıldı. Örneğin, 2004’te Anayasaya, “Kadınlar ve erkekler eşit haklara sahiptir. Devlet, bu eşitliğin yaşama geçmesini sağlamakla yükümlüdür” (m.10) hükmü getirildi, “Aile, Türk toplumunun temelidir” (m. 41/ 1), hükmüne de “ve eşler arasında eşitliğe dayanır” ibaresi eklendi. Anayasanın 90. maddesi de değiştirilerek 5 fıkraya, “Usulüne göre yürürlüğe konulmuş temel hak ve özgürlüklere ilişkin milletler arası antlaşmalarla kanunların aynı konuda farklı hükümler içermesi nedeni ile çıkabilecek uyuşmazlıklarda milletler arası antlaşma hükümleri esas alınır” düzenlemesi kondu. Usul yasalarında yapılan değişikliklerle Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarının, ulusal mahkemeler açısından yargılamanın yenilenmesi sebebi olacağı kabul edildi. Hal böyle iken, evli kadının evlenmeden önceki soyadını kullanma isteğini engelleyen TMK. m. 187 hükmü, Anayasaya aykırı olmasına karşın halen yürürlükte. Şöyle ki Anayasa. m. 5’e göre devletin temel amaç ve görevlerinden biri kişilerin refah, huzur ve mutluluğunu sınırlayan engelleri kaldırmaktır. 10/ 2. m. uyarınca da, “Kadınlar ve erkekler eşit haklara sahiptir. Devlet bu eşitliği yaşama geçmesini sağlamakla yükümlüdür.” O halde m. 187, sadece kadının evlenmekle eşinin soyadını alacağını öngördüğünden, m. 5 ile eşitlik ilkesini düzenleyen m. 10/ 2’ye aykırıdır. Anayasa. m. 12 uyarınca da, “Herkes kişiliğine bağlı, dokunulmaz, devredilmez, vazgeçilmez temel hak ve hürriyetlere sahiptir”. Kişinin soyadını, evlense dahi koruyup kullanabilme hakkı, kişiliğine bağlı, dokunulmaz, devredilmez ve vazgeçilmez temel hak olduğundan, kadının evlenmekle eşinin soyadını alma zorunluluğu Anayasa m. 12’ye aykırıdır. Anayasanın m. 17 uyarınca, “Herkes, yaşama, maddi ve manevi varlığını koruma ve geliştirme hakkına sahiptir”. Kişinin var olan soyadını, evlense dahi sürdürebilme hakkının manevi varlığı içerisinde olduğunda kuşku yok. Öyleyse, evlenmekle kocanın soyadının alınacağına ilişkin düzenlemenin, Anayasanın 17. maddesindeki kişinin manevi varlığını koruma ilkesine ve Anayasanın 41. maddesindeki “aile Türk toplumunun temelidir ve eşler arasında eşitliğe dayanır” şeklindeki düzenlemeye aykırılığı tartışmasızdır. O halde, kadının evlenmekle kızlık soyadını tek başına kullanabilmesini engelleyen TMK’nın 187. maddesinin iptali,Türk kadınının erkek ile eşit olabilmesi için ulusal ve uluslararası mevzuat açısından bir zorunluluktur.

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.