y.yılmaz

Kullanamaz, bilinçli insan seçimlere 1 yıl kala bu referandumu dayatanlardan hesap sormalıydı, dersini vermeliydi. Ülkede bu kadar ekonomik sıkıntı varken 500 milyona yakın harcamanın hesabı sorulmalı. Bir kaç ay sonra seçim harcamaları başlayacak, biz bu kadar zengin bir millet miyiz? Mirasyedi olduk, milli varlıkları sat ama borç üç, dört katına çıksın.

AB de olan herhangibir ülkenin veto yetkisi var mı? Bu 8 devletin katılmadığı bir karar AB tarafından alınabilir mi? Bence siz biraz gerçekçi olsanız. Her insan bir siyasi görüştedir, sizin de olduğunuz gibi.

Sayın dominik, AB dediğiniz kim? http://www.tumgazeteler.com/?a=5513070

Bizden neden özür dilediyse aynısını onlardan da diledi. Sesine kulak verse ne olacak, CHP iktidar mı? Burada G.Doğu lu insan çok, bizlerden hiçbir farkı yok; işleri güçleri olanlar çalışıyor, bizim gibi bankaya, hastaneye, pastaneye, vergi dairesine, belediyeye, valiliğe, okula, üniversiteye heryere girip çıkıyorlar. G.Doğudakiler de çok güzel ifade ediyorlar, seçim günü molotoflar atarak, sağı solu yakarak özgürce ifade ediyorlar.

İslam ın referansı da Kur'an-ı Kerim ve hadislerdir. Peygamber s.a.v bütün imkanlar elinde olduğu halde niye yamalı hırka giyiyordu? İsrafın haram olduğunu yine Kur'an-ı Kerim den öğreniyoruz. Komşusu açken tok yatanın bizlerden olmadığını yine Peygamber s.a.v den öğreniyoruz. Beytül male riayet etmemenin en büyük günahlardan olduğunu yine dinimiz bildiriyor. Acaba bunlara ters birşeyler yapılmış mıdır (!) ? saygılar...

Tamam farkındayız, sadece siz farketmiş değilsiniz. Ne yapalım peki, koskoca T.C mi teslim olsun? Yapılacak belli teröristler silah bırakıp teslim olacaklar, bunun başka çaresi yok! Umarım siz de bunu farkedersiniz.

Sayın politika burada ayrılıyoruz, herşeyi aynı düşüneceğiz diye de bir kaide yok. Vatan Gazetesi ni savunmak bana düşmez ama orada Türkiye Cumhuriyeti nin üniter yapısını savunan birçok yazar var, karşı görüşte olanlar da var tabi. Bence olması gereken de bu zaten. Bir medya organı tek sesli olmamalı, objektif olmalı, bence Vatan böyle bir gazete. Habur a gelince Habur olayları olduğunda Türkiye ayağa kalktı, AKP bile tepki verdi, o gün seçim olsa AKP birmişti. Can Ataklı burada da haklı o gün o tepkiyi verenler (en basitinden Osmaniye ve Yozgat) bugün bu olayları unutmuşlardır. Dediğiniz gibi bu olayları unutmayanlar zaten HAYIR dedi ve demeye de devam edecek. saygılar...

MHP parti olarak milliyetçi, muhafazakar bir parti fakat seçmenleri ( hadi hepsini katmayalım, bir kısmı) milliyetçilikten nasibini almamış ki bu pakete evet diyebiliyorlar. Habur olaylarını meydana getiren bir partinin milliyetçilerin hayrına bir anayasa yapması mümkün değil. Bunu da ilerleyen günlerde göreceğiz ama atı alan Üsküdar ı geçmiş olacak.

Ama AKP propaganda süresince CHP ve MHP yi BDP ile aynı kategoride gösterdi ve bunda da bayağı başarı sağladı. BDP parti olarak açıktan destek vermedi tamam fakat seçmenleri sadece bu illerde ince hesap yapmadım ama 1 milyon evet verildi. Hala nasıl destek verilmedi diyebiliyorsunuz? Siz AKP den iyisi yok dediğinize göre demek ki bölge halkı da aynı düşünüyor.

Bizde oylamaya katılmayınca demokratik olmuyor ama Fransızlar katılmayınca demokratik oluyor. Her seferinde Avrupa dan örnek veren zatı muhteremlere duyrulur. saygılar...

Bu ülkede pkk üyelerine özgürlük savaşçısı, gerilla diyenler oldukça bu sorun zaten çözülmez. Ceylan derisinin üzerinde oturanlar sadece onlar değil, şehit ailelerinin vergilerinden maaş alan pkk destekçileri de orada keyif çatıyor. Onlar da dağa çıkanların kanı üzerinden siyaset yapmıyorlar mı?

Sayın dominik, Sayın Kılıçdaroğlu sadece doğudan değil Sakarya dan ve onun gibi oy vermeyen her ilden de özür diledi. Siz bize oy vermediniz ama suç sizde değil bizde, daha çok gelmemiz gerekiyordu ve geleceğiz dedi. Bunu sadece bir bölgeye mal etmek ne derece dürüst olur? En az %30 oy alan bir parti nasıl marjinal olmakla suçlanır o da ayrı bir konu.Bölge halkına terörist diyen tek bir CHP li gösterebilir misiniz?

Can Ataklı/ Vatan Gazetesi/ 14.09.2010

Daha nasıl hesaplaşılacak sayın dominik, o gün %92 ile kabul edilen anayasa bugün aynı oranda reddediliyor, hatta o gün evet diyenler bugün değişmesi için her türlü düzenbazlığı yapıyorlar. Şiliden örnek veririken bizim TBMM deki milletvekilinden fazla dokunulmazlığın kaldırılmasını bekleyen fezleke olduğunu niye göz önünde bulundurmuyorsunuz? 12 Eylülden sonra yapılan yanlışlıklar olabilir ama yine aynı yere geliyoruz 12 Eylüle gelinmesini sağlayan nedenleri sadece askere yüklemek ne kadar haklı olur? Demokrasi tıkır tıkır işliyordu da asker gelip düzeni mi bozdu? 12 Eylülde ceza alanlar gerçekten suçsuz muydular, niye tek taraftan bakıyorsunuz? Erlerin aldatılması diye birşey de söz konusu olamaz zaten, askeriyede emir komuta diye bir olay var; emir demiri kestiğinden asker başka birşey zaten yapamazdı.

Evet sayın politika acı ama gerçek, AKP de bunu bidiği için hiçbirşey yapmasa bile sandık gelmesine yakın, erzak, para, beyaz eşya, şimdi de daire dağıtarak istediklerini alıyor. Oy kullanmak vatandaşlık görevidir diye biliyorduk. Rüşvet karşılığında satın alınan bir demokrasi olur mu? Şu itiraflara göre demek ki oluyormuş. saygılar...

Sayın dominik, 12 Eylülle hesaplaşmak göstermelik olur gerçekten hesaplaşmak için o dönemin hapihane müdürleri, gardiyanları, o dönemde ast olup bugün yüksek rütbede olan subaylar hatta askerlik yapan erler. Yani imkansız olan birşeyi inadına öne sürüyorsunuz. Bunun hukuken de mümkün olmadığını üzerinden 30 yıl geçtiği için zaman aşımı olduğunu bazı hukukçular da savunuyor.

Hangi tarihe mal olmuş, kaç yıllık siyasi hayatı var? AB ni örnek gösteriyorsunuz AB bakanları kapının önüne koyan bir başbakan var mı? Hangi milliyetçi, Recep Bey duymasın size tazminat davası açar benden söylemesi.

Gerçekten AB girileceğine inanıyor musunuz? AB bizi alamayacağını söylediği ve sağlam bağlarla bağlayıp kapıda bekleteceğini söylediği halde siz illa da gireceğim diyorsanız bu ne kadar gerçekçi olur? Bunun için ne tavizler verildiğini de siz bir zahmet araştırsanız da biz cahillere iletseniz.

Bu yazılar ne zaman başladı? Bu kadar şehit verilmesine, kol bacak kaybedilmesine rağmen insanlar hep sabretti. Açılım diye içinde ne olduğu bizim bilmediğimiz belki de sadece yapanların bildiği bir bölücü hareketten sonra bu olaylar oldu.

Hesap güzel de bir de AKP nin hesabını yapsanız. Bakın o tarafta kimler var, AKP, TP, SP, BBP, BDP, Fethullah Gülen ve ne yazık ki MHP. Bir de bunları hesap etseniz. Ayrıca % 32 yi az görüyorsanız ne diyebilirim ki? Demokrat Partiden de evet diyenlerin az olduğunu da sanmıyorum ayrıca aşırı soldan da 12 Eylülle hesap hesabı yapanlar var onlar da evet dedi.

Halkın nabzına göre şerbet fikrine ben de katılıyorum, yalnız 2011 seçimleri çok değişik olabilir tabi düzgün bir seçimle. Kılıçdaroğlu nun oy kullanmasına gelince bu kaydın silinmesine kim neden gerek duydu, bunun sorgulanması gerekmez mi?

İnsanlara balık vererek değil balık tutmayı öğreterek mutlu edebilirsiniz. Vatandaşa buzdolabı, kendilerine havuzlu villa, vatandaşa bir daire( hangi şartlarda veriliyor), kendilerine gemicikler, vatandaşa protesto etti diye jop, kendilerine dokunulmazlık zırhı. Tabi onlar Allah ın sevgili kulları o kadar ayrıcalık olsun dimi, biz ne ki vatandaş.

Etik olmuyor, çıkarsın ben başkanlık sistemi itiyorum onun için anayasayı değiştirmek istiyorum dersin gidersin referanduma. Yok ben 12 Eylülle hesaplaşacağım, kadına ayrımcılık, özürlüye ayrımcılık, gaziye, şehit ailelerine hak tanıma diyerek ambalajlayarak milletin duygularıyla oynamadan, doğruları söyleyerek halka gidersin amenna. Başkanlık sistemini Demirel in savunduğunu hiç duymadım, Özal bayağı diretmişti. Padişahlık kuracak diye iftira falan da atan yok, padişahlık çoktan kuruldu da haberi olmayanlar var ne yazık ki?

Herşeyden önce seçimlere 1 yıl kalmış, bir kaç ay sonra seçim harcamaları da başlar. Bir yıl kala bu referandumun gündeme gelmesi, bu kötü ekonomiye rağmen, bu kadar borç varken, işsizlik %20 lerde iken bu masrafın yapılmasının ne gibi bir açıklaması olur. Sadece muhalefete yüklenmek ne kadar adil, AKP hiçbir sivil toplum kuruluşuna danışmadan, üçgünlük bir süre vererek bu değişiklikleri niye dayattı, bunun sebebi ne olabilir? Acaba rejim değişikliği provası olabilir mi, mesela başkanlık rüyası?

Tamam şimdi anladım, Osmaniye ve Yozgat 12 Eylülün hesabını sordular. Ya kardeşim o geçmişte kaldı, hayal peşinde koşacağınıza Habur un hesabı niye aklınıza gelmedi?