y.yılmaz

Bu güven duymamanın sebebi iktidarın dürüst olmaması, kişisel menfaat için her yola başvurabilecek olmaları olabilir mi? Açılımı yapan kendileri, İmralı ile devletin görüşebileceğini söyleyen kendileri, milli serveti satıp ülke yönetmek bakkal yönetmeye benzemez diyen kendileri, boyu, soyu karıştıran inançlı insanlar kendileri... Buna reğmen BDP ile HAYIR diyecekleri aynı safta göstermeye çalışanlar, demokrasi getireceklerini söyleyip %10 barajı gibi halkın %30 unun temsil edilmediği bir sisteme razı olanlar yine kendileri. Yolsuzlukları bitirdiklerini söyleyip dokunulmazlık zırhına sığınanlar da kendileri. Güven duymamak için bunlar yeterli değil mi sizce?

Türkiye de gerçek bir demokrasi olmadığı fikrine ben de katılıyorum fakat benim şikayetim siyasetten. Halk birebir kendini temsil edenleri seçemiyor, parti liderlerinin atadıklarını seçmek zorunda kalıyor; atanan kişiler de doğal olarak kim atadıysa onu temsil ediyor. Halkı temsil etmeyen bu sisteme de bürokrasi güven duymuyor ve sisteme müdahale etmek gereğini duyuyor. Halk bu sistemi değiştirebilir mi, dışarıdan bir dayatma olmadan veya başımızdaki kişiler de gerçekten milleti düşünen kimseler olmadan bu sistemin değişeceğini sanmıyorum. Diyorlar ya azınlığın çoğunluğa tahakkümü, işte tam da bu; bakanlar kurulu ve onun başkanı olan başbakanın tek başına yönettiği bir demokrasi.

Umarım sayın Prf.Dr. Devlet Bahçeli, cumhurbaşkanlığı seçimlerinde yaptığı hatayı anlamıştır. Gerçi anlasa ne olur, atı alan Üsküdar a vardı.

Bu cevabı bana değil diğer arkadaşa vermeniz gerekmez miydi, sayın dominik?

Tamam boykot yapıldı da sandığa gidenlerin bu kadar yüksek oranda evet demesi sizde hiçbir şüphe uyandır mıyor mu? Az bir kesim değil, hayır oyu yok sayın dominik; ya %90, bu bölgede AKP ye karşı olan kimse yok mu? Batıda DTP li olmayan insanlar % 90 evet demedi.

Murat Demirel i bilmem ama Uzanlar a yapılan komployu niye görmezden geliyoruz. Doğan grubu vatandaşı galeyana getirip bir anda bankadan paralarını çekmeye yönlendirdi, Cem Uzan değil Merkez Bankası olsa dayanamaz. A.Doğan malvarlıklarına, AKP de GP seçmenlerine el koydu. Ama ne hikmetse sıra o zaman şahin olan Doğan a geldi; çalma kapımı çalarlar kapını, alma mazlumun ahını çıkar aheste aheste.

Klasik olacak ama AB girmeye kimse karşı değil, fazla da abartmayalım en azından benim gibi düşünenler karşı değil. Biz neye karşıyız, AB ne giren ülkelerden farklı şartların bize dayatılmasına. AB gümrük birliğiyle istediği gibi ülkemize girip çıkma, mal satma olanağını elde etmiş; bizim oraya girmemiz onlara ne kazandıracak? 70 milyonluk bir ülkeyi alıp orada söz sahibi ederler mi, hiç sanmıyorum. Zaten gerekli cevabı da yukarıda vermişsiniz, veto hakkı var diye; her dönem illa ki bir babayiğit çıkar. Keşke girsek de şu siyasi sistemimiz bir değişse; dokunulmazlıklar, barajlar, siyasi partilerin oluşumu ve yönetilmesi. Gerçekten halkın belirlediği bir yasama olduğu zaman askeri de, yargısı da, halk da onlara güvenecek ve sorun kalmayacaktır.

Bu paketin referanduma götürülmesi zaten meşru değil, paket uzlaşma olmadan sadece AKP nin yaptığı değişiklikleri kapsıyor, mecliste oylamalar alenen yapıldı; bu haliyle Anayasa mahkemesinden dönmesi gerekiyordu, ama olmadı. Dediğiniz gibi bizzat demokrasi aşığı başbakanımız bertaraftan bahsetti, hayır diyenleri bakanlar psikolojik sorunlu ilan etti, yeşil kart iptallerinden bahsedildi, devlet olanakları acımasızca kullanıldı. Medya ya değinmeye bile gerek yok oradaki baskılar zaten ortada. Sizce bu şartlar altında yapılan referandum meşru mudur? G.Doğu da evet oylarının bu kadar yüksek oranda kullanılması bende bir şüphe uyandırıyor, belki ilerleyen günlerde burada neler olduğu ortaya çıkar. Hadi diyelim burada CHP, MHP yok; iyi de kardeşim AKP nin politikalarına tepki gösterip getirdiği yasa değişikliklerine hayır diye tepki gösterecek insan da mı yok?

Cumhuriyet kavramının ne olduğunu isterseniz bir hatırlayın, tavsiyem sözlüklere bir göz atmanız. 12 Eylül den sonra demokrasi darbe aldı derseniz anlarım, ha o darbeyi yapanlar arasında da ben yoktum yani hiçbir dahlim yok! Ordu siyasete karışmaz ama orduyu yöneten de siyasettir. Ordunun komutanı Cumhurbaşkanıdır.

O sizin dediğiniz 12 Eylül döneminde de Türkiye bir Cumhuriyetti yani ilan edildiği 29 Ekim 1923 ten beri Cumhuriyet. Bu ayrı bir konu demokrasi yok derseniz tam anlamıyla demokrasi olmadığını ( şu an da dahil) ben de söyleyebilirim.

Bunlara Erbakan da dahil mi, özel af uygulandı da o bakımdan. Acaba bu affı sorguladınız mı?

Bugünkü Vatan Gazetesi nde R.Mengi, 'referandum sonucuna bakarak " Kemalist rejim yıkılma noktasında" diyenler bile var; demek ki Cumhuriyet rejiminin gitmesi veya kalması oylanmış' diye yazmış.

Benim anlayamadığım bu kadar önemli bir maçtan sonra bile protesto edildiği halde bu eveti kimler verdi?

Malesef, galiba doğru...

Erbakan Hoca kaç kez hacca gitti, bilenler yazsın; oraya giderken de paraların Yahıdilere gittiğini biliyor muydu? saygılar...

Bu harcamaların bir kaynağı olması gerekir, bu da er veya geç ortaya çıkar ama görmek istemeyen yine de görmez. saygılar...

Mahkemeler kimi temsil ediyor, kimin adına karar veriyor, milleti temsil edenleri kim hangi kesimden seçecek? Söylemler güzel de uygulanabilir olmalı.

Bakın ABD 3 bin kişi öldü diye 10 binlerce kilometre öteden gelip ülke işgal etti. Biz 10 binlerce insanın ölümüne , 100 binlerce insanın sakat kalmasına, milyar liraların kaybolmasına ve insanların birbirlerine düşman gözüyle bakmasına neden olanlar teslim olmadan kimse eyalet vb. yerinden yönetim sistemlerinden söz edemez bu resmen bölünmeye yol açar. Türkiye nin bağımsızlığını savunanlar ayrı bayraktan bahsetmediler mi, her yerde posterini taşıyıp nara atılan İmralı daki şahıs ayrı bir güvenlik gücünden bahsetmedi mi? Kimse kimseyi kandırmasın verilen her taviz ülkenin bölünmesini hızlandırır. Anadile gelince, Türkçe mecburi olduğu halde Türkçe konuşamayan insanların olduğu bir ülkede bir resmi dil daha yaratırsanız Türkçe nin ruhuna bir fatiha okuyun. Kimse ana dilini konuşamıyordan başlandı, şimdi ikinci bir resmi dile gelindi. Yerinden yönetimden başlayıp bağımsızlığa gitmeyeceğini kim garanti edebilir?

Akşam Habertürk de Türkiye nin nabzını tutan programda H.Süha Okay çok ilginç bir iddiada bulundu. Önümüzdeki bir, iki ay içerisinde HSYK ya adli yargıdan gelecekler arasında Adalet Bakanlığı ndan kaç kişi gelecek diye bir soru sordu. Biz de dediğiniz gibi bekleyip göreceğiz ve bu paketin asıl amacının ne olduğunu halkımız fark edecek mi bakalım? Sayın demirefe siz iyi bir analizcisiniz, Dün Halk TV de CHP parti meclisi üyesi Gökhan Günaydın şöyle bir tez öne sürdü. Emperyalizmin fazla olduğu yerlerde HAYIR çıktı, çünkü buralarda tarikat, ağalık, şeyhlik etkili olmaz. Tamam da bana göre bu teze uymayan İstanbul, Bursa, Kocaeli ve Sakarya; bunlar nasıl izah edilir o zaman? Hani bu tez de pek yabana atılır gibi değil, haklılık tarafı var sanırım. saygılar...

Sayın dominik, oradan nasıl görünüyor bilmiyorum ama burada referandumun ana teması 12 Eylül idi ve 13 Eylül günü mahkemeye koşup suç duyurusunda bulundular, en başta da İstanbul dan milletvekili olan ÖDP li U.Uras; haberiniz yok mu? Benim HAYIR dememin sebepleri çok başka ben 12 Eylül masallarına inanmadım ama çevrede buna inananlar az değil. Ayrıca benim 12 Eylülle hesaplaşmak gibi bir derdim de yok, az önce H.Sami Türk bu zamana kadar suç olmayan bir eylemi siz şu an suç kabul edip ceza veremezsiniz, zaman aşımına gerek bile yok dedi; bence de doğru bir yaklaşım.

Sizi bilmem ama buraya geldiğinde siz bize oy vermediniz, suç sizde değil bizde, daha çok gelmemiz gerekirdi dedi. Geleli 3 ay oldu %30 aldı niye oy alamasın? Şimdi yapabileceği vaadlerde bulunmak için gidecektir bundan emin olabilirsiniz. İnsafsızlık ediyorsunuz, karşınızda her türlü olanağı kullanan bir hükümet var. Elin kolun bağlı ağır siklet maçına çıkıyorsun, biraz tarafsız bakabilseniz.

Galiba sizin 12 Eylülle özel bir hesabınız var. Demokrasi var denen şu günde başbakanı protesto etti diye insanlar joplanıyor, yargısız infazlar yapılıyor siz bunları bırakıp sembolik cezalar verilmesinin peşindesiniz. 12 Eylül nasıl geldi, terör vardı önlemek için geldi, önledi mi? Önledi ve siz bunların yargılanmasını istiyorsunuz. Peki bugün ülkede terör var mı, var. Yarın terörle mücadele edenler de yargılansın denir mi?

Mehmet Y.Yılmaz Hürriyet Gazetesi / 14.09.2010

Peki evet demedilerse ne hakla mahkemeye koşup suç duyurusunda bulunuyorlar, bu bir çelişki değil mi? Ayrıca ekranlara çıkıp kendileri evet dediklerini de söylediler. AKP nin tek başına dayattığı değişiklikleri onaylamak AKP ye destek vermektir, ama yarın seçimlerde oy vermeyebilirsiniz; bugün destektir.