y.yılmaz

Dayicuum, senin uşaklar çöprünün altina avize asmişlar, çöprü alti işil işil işildayi, üsti zifiru karanluk, ha bu işe ne deyisun?

Zaten ben kendimden şüphelenmeye başlamıştım.

Sayın Canraşit, Kılıçdaroğlu nun mezar ziyaretleri için ne düşünüyorsunuz, bu olay oy kaybettirmiş midir, bunun amacı neydi ve başarılı olmuş mudur?

Olaylara vicdanen bakarsak, çok yanlış yapılır sayın dominik. Vicdan var insanları asarak, vicdan var kurşuna dizerek, vicdan var ceza vermeyerek tatmin olur; bu nedenle olaylara hukuki bakmak zorundayız. Yani kanıtlanmamış bir şey için insanlar nasıl suçlanır onun da bir hayatı var, bu kadar kolay olmamalı diye düşünüyorum.

Sayın dominik siz, bu davayı meşru olarak gördüğünüz için ben genel olarak bakmaya çalışıp aralarında bu şekilde suçlananların olduğunu söylüyorum. Nasıl ki haklı olarak eşinden dolayı insanların suçlanamayacağını söylüyorsak aynı şekilde telefonla konuştu diye de suçlayamayacağımızı ama suçlananların olduğunu söylüyorum. Aldığınız iletiye gelince, Haberal hakkında iddiaların aksi henüz kanıtlanmadığı halde deniyor, maalesef burada da aynı Herkesekon davasında olduğu gibi suçlayanlar değil de suçlananlar suçsuz olduğunu ispatlamak zorunda. Ey benim garip memleketim!

Ama şimdi gerçekten olmuyor, eşi dağda diye insanlar suçlanamazsa suçlu olduğu iddia edilenlerle telefon görüşmesi yapanların suçlandığı bir davanın hukuki olduğunu nasıl düşünebiliriz? Yahu adam kitap yazmış, örgüt üyesi olabilecek ne suç işlemiş, sitelerde yayınlanan kitaba göre sadece cemaatin kadrolaşması ifşa edilmiş, üstelik bilinmeyen şeyler de değil. Sayın dominik, bu ne anlama geliyor, yolun sonuna doğru giden kim, buradan AKP den bir beklenti olduğu ortaya çıkmaz mı? Zaten AKP tekrar tek başına iktidar olacak, yola devam edecek ve yolun sonuna ulaşacak; sizin söylediklerinizi toparlarsak bu çıkmaz mı? CHP faili meçhul cinayetlerin araştırılması için komisyon kurulması önergesi verdi ve AKP oylarıyla reddedildi.

Düzenleme güzel olmuş, yapanın eline sağlık, teşekkürler, bizim elimizden gelen bu kadar ne yaparsın?

Asıl sizi tebrik etmek gerekir, asıl konudan sapılmasına ben sebep olmuştum yine asıl konuya bağladığınız için teşekkürler.

Gazetevatan.com/ 13.04.2011/ 11.31 Bu mektubu okuyan öğrenci diğer sınava tam bir güven ve sükunet içinde hazırlanabilir mi?

Tüm bunlara verilecek cevaplar var ama gerçekten konu başlığı saptı ve itiraf ediyorum buna ben sebep oldum.

ÖSYM de olan bu skandalları öncekileri de katarak aynı kategoriye sokmak bence doğru değil, ötekiler bireysel, kişinin vicdanı ile ilgili bir olay ama bu organize, belli bir şebeke tarafından yapılabilecek bir skandal, aralarında uçurumlar var.

Dini eleştirmek istismar olarak algılanmaz, istismar nedir, sizin dediğiniz gibi kötüye kullanmak, dini eleştirenler kötüye kullanmıyor tamamen kötülüyor. Dini istismar edenler dine inanıp da onu çıkar için kullananlar, örnek vermek gerekirse, ben çok dürüstüm havasını vermek için hacca gitmek, millet beni görsün diye camide namaz kılmak, ben de sizdenim diyebilmek için eşine, kızına türban taktırmak gibi. İnanca sadece inanılır diye kesin bilgiye nereden ulaşıyorsunuz, acaba kızılderililer manutuya niye inandılar, durup dururken mi, hiç araştırma yapmadan, bilim sorguladığını devamlı vurguladığınız halde din inançlarının kesin sorgulanamayacağı fikrine nasıl ulaşıyorsunuz? İnsanlar Kur'an veya diğer kitaplara bakarak bazı şeylerin gerçekleşmiş olduğunu görerek iman etmiş olamazlar mı? Peki sonradan din değiştiren insanlar neye göre din değiştiriyor? Bu olayları göz önünde bulundurursak asıl dogmatik düşünenler, bilimi alet edenlerdir.

Ortalıkta şifreler kaynarken, ÖSYeMe bizinin açıklamalarından tatmin olan devlet büyükleri varsa ve bu olaylardan sonra Danıştay da bu yönde karar alıyorsa çok çok düşünmeye gerek vardır. düşün taşın yoktur işin.

Sayın dominik yine çok kesin konuşuyorsunuz sanki bir kin gütme hissi uyandırıyorsunuz. Daha bir hafta önce bir sanık tahliye oldu, bu insan dile kolay iki seneyi aşkın bir süredir haklarından mahrum edildi, bir özürle, rehabiliteyle bu hak nasıl ödenir? Eşi dağda olup TBMM de milletin parasıyla maaş alanların olduğu bir yerde suçlu olduğu ispat edilmemiş insanların aday gösterilmesi niye yanlış olsun? Ben bilakis tam tersini düşünüyorum, haksızlık yapıldığını söyledikleri İlhan Cihaner i aday yapmamaları tüm iddialarının göstermelik olduğunu bana düşündürüyor. Bence MHP ve CHP herkesekon iddialarında sınıfta kalmışlardır, gösterilen üç-dört aday göstermeliktir. O zaman insanın aklına diğer adaylar suçlu mu diye bir soru geliyor.

Hem AKP yi desteklemediğinizi söylüyorsunuz hem de bir şeyler beklediğinizi ortaya koyuyorsunuz, hayırdır, bir değişiklik mi oldu?

Yani yine kendi istedikleri insanları Ankara ya götürürler, ne yapsak ki...?

Gelmiş, geçmiş nice dine inanan bilim insanı acaba neye inandıklarını sorgulamamışlar mıdır, herhangi bir dine mensup milyarlarca insan sadece inanmış olmak için mi inanıyordur, acaba doğaya şöyle bir bakıp bunlar kendi kendine oldu demek mi kolaydır yoksa bunlar nasıl meydana geldi demek mi? Mesela Yahudi ve Nasranileri dost edinmeyin manasındaki ayetin ispatlanması için daha ne olması gerekir?

Daha iyi işte, niye şikayet ediyorsunuz ki, zil takıp oynayın. Silivri yi memnun etmeye gelirsek maalesef CHP nin herkesekon itirazları havada kaldı, bence bu konuda samimi olmadıkları ortaya çıktı. Madem suçsuz olduklarına inanılıyordu, gidip hapishanede ziyaret ettikleri gibi partiye kabul edeceklerdi. Tuncay Özkan niye liste dışı kaldı, kimse ön seçim bahanesine sığınmasın o insanlar bir semboldü bir şekilde yer verilirdi.

Eğer bir lider ben diyorsa orada demokrasiden söz etmek ne kadar geçerlidir? Bir heykelin tek bir kişinin ağzına bakılarak yıkıldığı bir ülkede demokrasi, hukuk kuralları işliyor nasıl diyeceğiz? Davaların uzun sürmesinden şikayet ederken yıkım kararına itiraz eden mahkemenin kararının yıldırım hızıyla durdurulması hangi hukukla izah edilir? Son seçim olabilir korkularının yersiz olmadığını görmek için başbakanın bizzat kendisinin seçimden sonra başkanlık sistemini referanduma götüreceği-m demesi yeterli değil mi? Arkadaşlar forumdan ayrı kaldıkları sürede herhalde AKP nin propaganda programlarına katılmışlar, yine başa döndük. Konu demokrasiden açıldı madem kafama takılan konulara da değineyim. Milletvekillerinin bölgesel aday göstermenin mantığı nedir,oradaki halkı iyi tanıması ve halkın da onu iyi tanımasıdır sanırım. Bir milletvekili önceki seçimde Van, şimdiki seçimde de Mersinden, önce Manisa, şimdi Bursa gibi seçim bölgeleri değiştiriliyor halk bunu neden sorgulamıyor? Sakaryalı olmayan biri beni nasıl temsil edecek, Sakarya nın öz evlatları bile Ankara ya gidince bizi unutuyorlar. İşte bunun adına da demokrasi hatta daha ileriye gittik ve ileri demokrasi diyoruz.

Bu %14-15 oyun muhalif oylar olması çok doğal değil mi yoksa iktidardan memnun olsa gidip iktidara basar oyunu. Bu partilerin barajı geçemeyeceklerini bile bile tek başına seçime girmede diretmesini bize izah edebilecek bir bilim dalı var mı merak ediyorum. Ben kendi kendime siyaset niye yapılır, seçime niye girilir diye sorduğumda ya çıkar için veya ülkeye hizmet için diye iki şıktan başka cevap olmadığını görüyorum. Bunları yapabilmek için de meclise girmekten gayrı hepsi hikaye, bunu bu barajı aşamayacak olanlar bilmiyorlar mı? Eğer AKP yine tek başına iktidar olursa ki öyle görünüyor bu %14-15 lik kesime bir kaç kilo kına gönderip değerlendirmeleri gerektiğini tekrar söylüyorum. Artık adaylar belirlendi ve yapacak bir şey kalmadı, umudumuz ulusalcı dediğimiz bağımsızların yeterli sayıda milletvekili çıkartıp 4.bir parti oluşturabilmeleri. Her toplumun layık olduğu şekilde yönetildiğini de bir kenara yazmak gerekir.

Açık yazacağım, din düşmanlığına...

AB kriterlerine uymak için hukuk katledildi, taş atan çocuklar dendi olaylara ortam hazırlandı, dediğiniz gibi 35 bin kişinin katiline özel muamele uygulandı. Hayatı terörle mücadele ederek geçen insanlar suçlarını bilmeden iki yılı aşkın bir süre hapislerde ve suçu ispat edilmediği halde hücre hapsi veriliyor. Dile kolay iki yıl, sonra da çıkıp seni tahliye ettik güle güle diyorlar. Vesayet sistemi dendi birileri feryat etti ve kendileri geldiler daha fazla özgürlük dediler bir şeyler yaptılar bu kez başkaları feryat ediyor. Hukuk, hukukçulara bırakılmadıkça bu feryatlar hiç kesilmez.

Gerçekleri tarih yazar evet G.Sarayın tarihinde en kötü sezon olarak kara bir sayfa olarak tarih bu günleri yazacak. Bunu belirttikten sonra bu akşam oynanan G.Saray- Trabzonspor maçıyla ilgili ilginç bir tespitimi paylaşacağım. Herkes bilir G.Saraylıların F.Bahçenin şampiyon olmasını istemediğini onun yerine Trabzonsporun şampiyonluğunu yeğlediğini. Kaderin cilvesi bu akşamki maçta tüm G.Saray taraftarı dersek herhalde abartmış olmayız Trabzonun kazanmasını istiyordu. Öbür tarafta da ezeli rakibi F.Bahçenin seyircileri de tüm kalpleriyle G.Sarayı destekliyorlardı.

Eğer demokratlık olmazsa olmaz ise o zaman geçmiş olsun. Bana demokrat olan bir tane politikacı örnek verebilir misiniz, hadi abarttık diyelim bir tane parti lideri... Sakın Osman Pamukoğlu demeyin çünkü hayatının büyük bölümünü emirler vererek geçirmiş birinin demokrat olması hiç inandırıcı değil.

Bilimi her zaman doğru sonuçlar veren bir olgu görmek, mutlak kabul etmek dogmatizm değil midir, bizi dogmatik olamakla suçlayanlar aslında kendilerinin de aynı olduğunu niye görmüyorlar? Bilimin de daha önce kesin dediği konuların aslında kesin olmadığı daha sonra görülmesine rağmen hala değişmez, mutlak diye direnmenin anlamı ne? Dine gelince, aslında Allah bir olduğu için din de tek bir tanedir temel aynı olmasına rağmen insanlar tahrif ettiklerinden farklılık gösterir. İslam da farklı mezheplere gelirsek, bu da kişilerin yorum farkından ortaya çıkıyor aslında herkesin bildiği gibi İslam ın kaynağı Kur'an dır. Herkes diyor ya Kur'an Ayetleri apaçık, anlaşılır diye, hayır efendim ben de tefsir okudum öyle basit anlaşılır falan değil, dediğim gibi Kur'an ı yorumlayabilmek için bir çok bilgiye ihtiyaç var. Ha Kur'an da apaçık diye ayet varmış, evet ama anlayana... Nereden nereye geldik ya, idam diyorduk, İ si kalmadı.