Öncelikle Hz. Muhammed (s.a.s) haşa ''ben herşeyin doğrusunu bilirim'' dememiştir, ''herşeyin en doğrusunu Allah bilir'' demiştir. Ama Hz. Muhammed (s.a.s.)'in bilgisi bizden fazla idi. Bundan eminim. Bunu anlatmak ve anlamak zor olsa da basit bir örnekle; bu devirde yaşayan büyük bir bilim adamı, bildiği şeylerle beraber geçmişe gönderilse ve sadece oranın dilini konuşsa ve hiçkimsenin daha önce duymadığı kavramlardan bahsetse idi orada bulunan diğer insanlar bunu nasıl kolayca anlayabilirdi. Bunu ancak görmek isteyen görebilir. İnanmadan görülemez. Aslında herşey inanç noktasında birleşiyor. Kutsal bir kitaba, ''yüzlerce yıl önce yazılmış, ben buna inanmam'' deniyorsa zaten kişi kitaba inanmak istediğinden dolayı değil, Allah'ı inkar ettiğinden dolayı söylemiştir. Sanki önceki insanları Allah yaratmamış gibi.
......
Bilimin şuan araştırdığı uzay, evren ve dünyamız, sanki insanlıktan milyonlarca yıl öncesinde yokmuş gibi davranıyorsunuz. Bin 400 yıl önce indirilen kitabı yalanlayıp, milyonlarca yıl önce yaratılanın peşinden koşuyorsunuz. Ben sizin yaptığınıza karşı değilim. Sadece sorun gibi göstermeye çalıştığınız şeyin (zaman) asıl sorun olmadığını vurgulamak istedim. Düşünce şekliniz çok saçma. Yani Hz. Muhammed (s.a.s.) on dört asır önce değil de şimdiki zamanda dünyaya teşrif etse idi siz ona ve indirilen kitaba inanacakmıydınız? Hadi inandığınızı varsayalım ama bundan on dört asır sonra ise sizin şuanki kafa yapınızda olan insanlar da o zaman sizin şuan inandığınıza inanmayacaktı. Asıl isteğiniz, insanlığa sürekli olarak peygamber gönderilmesi midir?
......
İslamın amacı dünyaya hükmetmek değil, insanın kendi nefsine ve içindeki kötülüğe hükmetmesini sağlamaktır. Bu şekilde de dünyaya iyilik hükmetmiş olacak.
......
Biz adaletin ve iyiliğin savunucularıyız. Örneğin bir babanın evladını koruması ve ona zahirde iyilik yapması, bazen doğru bazen de yanlış olabilir. Burada evladın nasıl biri olduğuna bakılır. Biz kötüyü ve kötülüğü koruyamayız, evladımız dahi olsa...
......
Din deyince sizin ne anladığınızdan tam emin değilim. Dünyada bir sürü seçenek vardır. Ben ilahi olanı seçtim, kimisi parayı, kimisi şöhreti, kimisi başka şeyleri seçti ve onları din edindi. İnsanın inanmadığı ve dolayısıyla bilmediği kavramlara önyargıyla bakmaları normaldir.
......
İnancıma saygı duyduğunuzu söylüyorsunuz ama inandığım şeye saldırmaktan çekinmiyorsunuz.
......
Son paragrafınıza gelince;
Yaptığınız Don Kişotluk sizin içinde geçerli. Ben herşeyin doğru olduğunu savunmuyorum. İslama ters hiçbir düşünceyi kabul edemem. Çünkü doğru ile yanlış kesin çizgilerle ayrılmıştır. Sürekli yeni doğru ve yanlılar yaratılmadığına göre, öz olan İslam herşeye uyarlanabilir. Bu inanç meselesidir. Şarabın haram olması, biranın ve diğerlerinin saf dışı olduğu anlamına gelmez. İkisininde ortak yanı alkollü olmasıdır. İçindeki alkol olmadığında üzüm suyu da arpa suyu da helal olmuş olur. Bilmem anlatabildim mi?