ŞEYLER DÜNYASI
“Hayatın ilk aylarında bebek,
anne memesini kendi bedeninin uzantısı olarak algılar.
Yaşamımız süresince dönem dönem, eski günlerimize kayıp, çevremizdeki insanları bizi besleyecek memeler olarak görme eğiliminde oluruz.
Durum süreklilik gösterdiğinde ise ‘şeyler dünyası’nda yaşanıyor demektir.
Şeyler dünyasında, paylaşmanın yerini,
insanların birbirini ne işe yarayacaklarına göre değerlendirdikleri bir pazar alanı alır.
Karşı cins ilişkilerinde taraflardan birinin diğerine ısrarla yönelttiği
‘yaşat beni’ talebinden kaynaklanan sorunlar yaşanır.
Dibe doğru çekildikçe, ahlak, izan, sağduyu, onur gibi
ortak insani değerler silikleşir, doğa tahrip edilir,
tarih yok edilir, engel olarak görülen kişiler etkisiz kılınır.
Kendisi de dahil, hiç kimseyi ve hiçbir şeyi sevememe sonucu
sevilmemenin yıkıcı isyanıyla.
Pazar yerinin yalnızlığı, kızgınlıkla beslenen insanlar yaratır...
Kendileriyle başlayıp biten sığ alanlarda hapsolduklarından,
evrenin merkeziymiş gibi davranırlar.”
Psikiyatrist Engin Geçtan
0 Yorum
Önerilen Yorumlar
Gösterilecek hiç bir yorum yok