ÇİN'DE DEĞİL,İÇİNDE!
Sabah ezanıyla ayaktaydım bugün...Allahım, Allahım bu forum aklımı aldı benim,rüyama girmiş gene...
Dün gece forumdan tanıyıp çok sevdiğim bir arkadaşım ilk kez sesimi duydu benim...
Evet çok sevdiğim dedim şaşırmayın ve evet birbirimizin sesini duymadığımız gibi yüzlerimizi de görmedik henüz...
Ama olsunn ben onu çok seviyorum,ruhunu yani ÖZ'ünü seviyorum...Bu site de tanıdığım kaç tane arkadaşım var benım böle...Eger kendiniz gibi ,özünüzü yansıtarak yazıyorsanız,sizi görmek hiç de zor değil inanın...
Dönelim dün geceye;arkadaşım benım seslendirdiğim bir şiiri dinledikten sonra ne dese begenirsiniz...
-"Ben daha cadı bir ses bekliyordum Radya" demez mi?
Ama nasıl hoşuma gitti anlatamam size..."Vay be" dedim nasıl da yakalamış cadı Radya'yı...
Evet dedim ben çift karakterliyim...Bir yanım uysal bir kedi,bir yanım vaşak...Tıpkı Dayının dediği dibi;
Bir yanım rahmani,bir yanım şeytan! Ama o vaşak pek çıkmaz ortaya,canı çok yanarsa ancak...
Neyse asıl konumuz bu değil,ben bambaşka bir şey anlatmak istiyorum...
Bu radya denen kadının rahman yanı, aynı zamanda acaipte anaç, ee ANA'da zaten...
Hani bilirmisiniz forum da "iyi erkek nereden bulunur" diye bir topic var...Tmm kabul oraya ben de cevap yazdım ama vaşak radya yazdı vallahi...
Eleştiri bile aldım bu yüzden öm ile...Diyordu ki;
"Senin peygamberin erkek değil mi radya,senin baban çok uzağa gitme oğlun erkek değil mi?"
O üyeye kızmadım,ıg mıg yaptım,yerden göğe kadar da hak verdim...
Bir gece Alp çılgınca ağlayarak uyandı...Bir yandan çılgınca ağlıyor, bir yandan da;
-Bana beyzbol eldivenlerimi getir diyordu.
-Ama oğlum senin beyzbol eldivenin yok ki dedim bir yandan gözlerinde ki yaşları silerken...
-Var işte var,salonda masanın üzerinde!
Belli ki rüya görüyordu...Odasındaki oyuncakları karıştırmaya başladım,büyükçe mickey mause eldivenini bulunca,altın bulmuş gibi sevindim,çünkü azcık beyzbol eldivenini andırıyordu.
Ona uzattığımda,hırsla yine ağlayarak;
-Bu değil işte bu değil,ben beyzbol eldivenlerimi istiyorum dedi.
Çaresizlikle evin içinde dolanmaya başladım,biraz da mahsus yanından uzaklaşmıştım ki,yatışsın.İçeriden seslendi çok geçmeden;
Anne,biliyorum bilgisayarın başına gittin!
Hahahaaaaaaaaaaaaaaaaa...Hemen mutfaktan bir bardak su doldurdum,sakince yanına oturdum,suyu uzattım.Yine aynı sakinlikle suyunu içti veeee;
-Şükürrrr...(uyku sersemi bile bu kelimeyi unutmuyor,yüzümde kocaman bir gülümseme oluştu)
Boş bardağı uzattı ve dedi ki;
-"Annecim sen çok güzel ve iyi bir annesin"...
Onun kahvaltıdan sonra bile eline sağlık demesine,koridorda kazara bana çarpsa "özür dilerim istemeden oldu demesine,her bulduğu çiçeği bana uzatmasına, daha şu anda aklıma gelmeyen bir sürü güzel özelliğine hayranım ben...
Diyorum ki sevgili bayanlar; "iyi erkek" vardır,onlar bizim İÇİMİZDE,çünkü onları yetiştiren bizleriz...
Delifırtınanın blogundaki yerli kadınları okudunuz mu?
Vaşak radya o habere kıs kıs gülüp acaba desede, ANA radyanın yüreği burkuldu...
Türkiye'yi hatta Dünya'yı kurtaracak olan yegane şey KADIN,inanın buna...Ama yıkarak,yokederek değil,evlatlarını SEVGİ ile harmanlayarak!
7 Yorum
Önerilen Yorumlar