ELLERİMDE ÇİÇEKLER...
Bu sabah alelade bır sabahtı belkı birçokları için.Gözümü ilk açtığımda belki benim içinde...
Ama her sabah coşkuyla kucakladığım güneş, bu sabah geceden kalma,kendinin ateşböceği sanılmasından korkmayan bır yıldızdan, ses ile gelmisti.
Belkide öylesine kendi kendine bir mırıldanmaydı.Ortaya ,bosluga bırakılmıstı sadece.Güneşin yüklenip getirdiği bu sesten payımı almalımıydım? Evet almalıydım,aldımda...
Yüzümde kocaman bır gülümsemeyle ,oğlumla bir kendimi attım sokağa.Onu öpe koklaya okula bıraktım.Okuldan çıkıp arabaya bindiğimde rotamın neresı olduğunu bilıyordum.
Sahil yolundan gideceğım hipermarkete doğru keyifle sürdüm arabayı.Hipermarketın açık otoparkına park ettiğim halde oturdum kaldım arabada,Rafet el romanın albümündekı dördüncü parçası çalıyordu,güneş arabanın heryerini doldurmuştu,keyifle yaslandım arkama...
Marketın ust katında teras bolumunde sacları at kuyruklu bır adam korkuluklara yaslanmış tıpkı benım baktıgım gıbı gunese bakıyordu.farklı yerlerden ama tıpatıp aynı coşkuyla bakıyorduk gunese,gulumsedım..
Market henüz açılmıştı,çalışanlar telaşla hala ilk hazırlıklarını yapıyorlardı.Birkaç kahvaltılık aldım,fırın bölümüne geldim,çıtır çıtır susamlı gevreklerin kokusunu çektim içime.onlardan da birkaç tane alıp kasaya doğru yöneldim tam çiçeklerin önünden geçerken ani bir kararla durdum.Niye olmasın dedim ve güzel bir demet seçtim.
Aldıklarımı ödeyip arabaya koştum ve yıne aynı keyif ve heyecanla asıl rotama dogru yola koyuldum.
Zili çaldığımda yüzümde muzip bir sırıtış vardı.Yine kim o demeden basmıştı annem otomata.Kimbilir kaç kez söylemiştim bunu yapmamasını.
-A aaaaaaaaa sende nereden çıktın dedi annem.
-he he tombaladan...
Çiçekler hariç tüm aldıklarımı masaya bıraktım.Annem hala soran gözlerle bakıyordu.Babam herzamanki gibi kahvaltı bile etmeden gazetesini almıştı eline.Biran için basını gazetesinden ayırdı ve hosgeldın didem hanım dedi gülerek.Yanına oturdum usulca o ne olduğunu anlamadan eğilip öptüm yanağından ve çiçekleri bıraktım gazetesinin üzerine.
-Hayrola bayram değil seyran değil durrrr noluyorrr dedi kendini çekerek.
-Hiççççç diyerek kalktım ve mutfağa yöneldim kahvaltı hazırlığı için,içimden diyordum ki o sırada:
-Babacım seni seviyorum,seni olduğun gibi kabul etmek için 39 yasına kadar beklediğim için özür dilerim...
8 Yorum
Önerilen Yorumlar