Yukaridaki basliktaki, tirnak icindeki cumle, ilk okuyusta, okuyana ne kadar "garip/anlasmsiz/sacma" v.s. geliyor degil mi?
Sonucta ilk akla gelen soru "nasil terorizme karsi olman terrorist olur?" sorusu.
Cunku terrorist, anlam ve algi olarak teroru uygulayanin kendisidir, dolayisi ile karsi gelenin de dogalolarak "terror karsiti" olmasi degil.
Maalesef basta vahsi kapitalizmin, yarattigi vahsi fiili durumda hic de oyle olmuyor.
Cunku elindeki her turlu gucu, devleti,hukumeti,
Vahsi kapitalizmin ne oldugunu ya da normal gelisen kapitalizmden farkini ortaya koymadan once, "vahsi" sifati uzerinde bir aciklama gerekir.
"Vahsi" sifatinin ingilizcesi "feral" dir ve EVCILLESTIRILMEMIS HAYVANLAR" icin kullanilan bir sifattir.
Yani dogadaki vahsi bir hayvan, "tame-evcillestirme" ye tabi tutmadan once vahsidir. Sonra da insanoglu onu onun ile birlikte yasayabilecek/olabilecek sekilde evcillestirir.
Kisaca "vahsi evcillestirilmistir"
Iste vahsi kapitalizm, EVCIL
Uzun zamandir "hani su herkesin ve herseyin ilk nedeni" konusu var ya, ya da "herseyin teorisi" denilen konu; bu temelde sorgulama, inceleme ve arastirma yapiyordum.
Aslinda bu arastirma cercevesinde bir seyin farkina vardim. Aslinda bu farkina varilan sey, yine herseydfe oldugu gibi, normal disi idi.
Sonucta bizim en buyuk hatamiz ve sorunumuz, hep etkenden edenden yapandan, varliktan v.s. yola cikmak.
Halbuki farkina varilmasi gereken bir edilgen; yani hareketsizi, hareketli kilan,
7 Haziran'dan sonar, sanki 7 Haziran hic yasanmamis gibi davranan, dictatorun (tum siyasi yetkiyi elinde bulunduran'a "dictator" denir) tek bir hedefi vardi, kendi yaratmis oldugu fiili durumu kullanarak, 1 Kasim secimlerinde, AKP'yi iktidara tasimak ve AKP eliyle de anayasa degisikligi ve Baskanlik sistemi.
Zaten 7 Haziran'dan sonar o cok agzindan dusurmedigi sandik demokrasisine kendisi uymamis, meclisi bekleme odasina almisti.
Kurulan savas ve terror hukumeti de ulke ve toplumu secime
Bugun yasanan fiili durumun gidisatina bakarak, gelecegi bugunden yasayalim.
Bu baslik gelecegi ele alacagi icin, her turlu yoruma ve tartismaya aciktir.
Bugun bilindigi gibi vahsi kapitalizmin askeri ve ordusu da resmen guneydogudaki kurd nufusunu ordan goc ettirmek icin terorunu ortaya koymustur.
Evet yore halki, guneydogudan ulkenin ic, dogu ve digger bolgelerine goc etmektedir.
Yani artik burasi "kurd bolgesi" denebilecek bir yore Ulke sinirlari icinde kalmamistir.
Empery
Genelde, yani diktator her turlu dikta ve otoritesini kendi cikari ya da kendinden istenen bir cikar temelinde kullanana kadar; iki turlu isleyis vardi.
Anayasal ve politik.
Diktatorun cumhurun basi oldugundan bu yana, ulke ve toplumu ucuncu bir cesit isleyis ile tanisti, Fiili durum.
Yani su an ulke ve toplumumuzda uc turlu isleyis hakim.
Anayasal, politik ve fiili durum.
Burada aslinda ilginc bir durum var.
O da fiili durumun hem poluitikayi, hem de anayasayi etkiledigi
Basliktaki "turk/kurd kavramlari ozeline gecmeden once; "aynilik/farklilik" ile ilgili bir aciklama yapmak gerekiyor.
Mantikta tume varimi "farklari aynilamak" ve mantikta tumdengelimi " ayniyi farklamak" olarak aciklarsak, daha bir net algilanacagi gorulur.
Iste buradaki ilk tartisma farklari aynilayan ile, ayniyi farklayan arasindadir.
Ana sorun ise her ikisi de kendi farkindan bu tartismayi yaptiklarinin bilinc ve farkinda degillerdir.
Yani bir fark, ya farklari aynilar; ya da
Bilindigi gibi emperyalist zihniyetin basta O.Dogu olmak uzere bir ulkeye saldirirken en basta gelen propagandasi "oraya demokrasi getirmek" masali olmasi ve bunun icin de kendi cikari temelinde belki de "sut liman" olan bir ortami her yonteme basvurarak ve her yontemi mesru ve mubah kilarak uygulamasidir.
Suriye'yi ele alalim. Su an orada yuzlerce bolge ici ya da disi teroristler, rejimin basi Esad'a karsi bir savasim surdurmektedir ve bunu da aldiklari her turlu yardim ile yerine getirmektedi
Yukarida basliktaki cumleyi daha net algilama Adina, konu ve kavramlar ile ilgili olarak, sitemizdeki asagida linki verilen basliklara bir goz atmakta yarar var.
http://www.turkish-media.com/forum/blog/1121/entry-7193-vahsi-kapitalizm/
http://www.turkish-media.com/forum/blog/1121/entry-7194-kapitalizmdeki-vahsilik-ve-kolelik-iliskisi/
Emperyalizmi terorizm ile ic ice gecmesinin direk emperyalist devlet saldirisi olarak degil de, baska bir ulkeye disaridan mudahele etmek olarak, tari
20. y.y. ile gelen kavramin onemi ve abductive ve de analojik temeldeki her turlu anlam ve mana cikariminin ...e gore temel ve hedefine gore; Din felsefesi ve teolojideki her turlu inanc en basta dini uygulama ve teolojik inanc olarak iki ana farka ayrilmaktadir.
Teizm din felsefesi dalindaki pozitifizmi icerirken, yani hem kisinin bir dini olmasini ve dini yonlendirim ve yaptirimlari uygulamasini icerirken; deizm, tamamen dini uygulama ve dini yonlendirim ve yaptirimlardan bagimsiz ve inanc
Tanri algisini, insanoglu 4 farkli nitelikte degerlendirir.
Varliksal, Inancsal, Kavramsal ve bilgisel
Tanrinin varligini, varliksal olarak degerlendirmek, ve ifade etmek; metafizigin, teolojik degerlendirmesidir.
Burada varliksal nitelikteki ifade sekli ucludur. Genelde temeli de ontolojik tabanlardan birine dayanir (madde/nesnel,dusunce/oznel ve yok, isimsel)
Vardir, yoktur ve varligi/yoklugu bilinemez,
Tanriya inancsal algi ise, genelde metafizik (fizik otesi, akilci, duyu
Epistemolojik olarak tanri bir kavramdir ve bu kavramin ne oldugunun olumlu ya da olumsuz ifadesi her turlu anlam ve icerigi bir yapilandirilmisliktir.
Burada ikinci nokta, buyapilandirilmisligin, yapilandirani ise insanogludur.
Bilindigi gibi tanri kavrami ve tanri ile ilgili her turlu sosyal bilgi, felsefenin metafizik dalinin; tanri ile ilgili olan teolojidir.
Theos yunanca tanri demektir, logy de bilim anlamindadir. Yani teoloji bir tanri bilimidir.
Buradaki logy yani bilim k
Tanri, Allah dediniz,
Hep biribirinizi "yediniz.
Halbuki ne guzeldir,
mehtapli deniz.
Tanri mi size, siz mi tanriya verdiniz?
Soyleyin bana, nedir, derdiniz?
Aslinda siz, cuvala un serdiniz.
Zannettinizki huzura erdiniz.
Halbuki guzelce aranizda gecinebilseniz.
Siz ektiniz, siz bictiniz.
Insanoglu olarak; idareyi kime verdiniz?
Verirken geri almakmiydi derdiniz?
Yoksa, neydi niyetiniz.?
Karar verseydi tekiniz,
Gecinip giderdi ikiniz.
Tanri allah demeyiniz,
Boyle bir halt yemeyini
Bir bebek; dunyaya geldiginde, hazir ve isleyen bir duzen ve sistemin icine; tabulu rasa olarak dogar.
Dogumuyla birlikte; tabularin verisiyle karsilasir. Bunlar once kimligini olusturan verilerdir. Cinsiyet, Ad, soyad, aile. Daha sonra; kisiligini olusturan veriler le tanisir. Milliyet, din, ahlak, kultur, davranis, yap-yapma ve soyle-soyleme karsitligi.
Zamanla kendi kisisel kisiligini olustururken, yani toplumsal kisilik kazanirken; bilhassa bu karsitliklardan; ya verilene gore, ya da
Toplumumuzun en onemli sorunu kendisine dogumdan itibaren verilen her turlu deger, veri ve tabuyu sabitlestirmesi ve sahiplenmesi temelinde; "kendi degerinden baska bir degeri tanimamasi, ona karsi cikmasi, onu otekilestirmesi ve bunu da degere yonelik degil; sadece ve sadece kendi degerine karsit, zit, dusman, ters v.s. olarak algilamasidir.
Bu yukaridaki paragrafta ne denmek istedigini ornekler ile acikliyalim.
Diyelim bir kisi, deger olarak "turkcu, Ataturkcu, sunni, turkmilliyetcisi
Insanoglu, kisisel toplumsal ve de sosyal yasam ve iliski kurabilen bir fenomendir.
Yalniz tarih boyu baktigimizda, insanoglunun; kisisellestigini ve toplumsallastigini gorebiliriz de, bir turlu sosyallesebildigini goremeyiz.
Bunun ana temeli, insanoglunun evrimsel gelisim olarak beyninin kazandigi zihinsel soyutlama, soyut degerleme ve soyut degerlendirme yetisi ve ozelligidir.
Iste insanoglu kendi turu bunyesinde bu soyutlama ve soyut degerleme/degerlendirme temelinde farklilasmis,
Basta cagimizda ve gunumuzde bu iki kavram farki ve de iliskisi algilanamamis olarak, esdeger ve de ozdesmis gibi kullanilmaktadir.
Aslinda bunun boyle olmasi da gayet dogaldir. Sonucta metafizik temelden yola cikan tum etik yonlendirimli ve yaptirimli ideolojik inancsal her turlu duzen ve sistem kurma temelli izmler; bu farki aslgilayamazlar ve insanoglunu sadece toplumsal bir fenomen olarak degerlendirerek, onun nitelik yani sosyal yonunu hem toplumsallik hem de kisisellik temelinde degerl
Insanogluna Marx eliyle once teorik olarak tanistirilan sosyalizmin, o gunku cagda; sosyal bir algisi, anlami ve icerigi yoktu.
Ogunku sosyalizm algisinin iki ana temeli vardi;
Birincisi toplumsallik
Ikincisi de ekonomik.
Ortak nokta- Politik
Iste bu iki temel, henuz o gunlerde farkindalioga ve bilince cikmamis hem bireyi hem de onun nitelik temelli sosyo-etik yonunu icermiyordu.
Yani sosyalizm, cografi olarak bulundugu tum toplum bunyesinde, ekonomi temel alinarak ve tum
Farklara gecmeden once; her iki kavramin ve yasam/iliskinin ortak noktalarini ortaya koyalim.
Her ikisi de ulke butunlugu temelinde toplumsaldir.
Her ikisi de etigin konusudur.
Sosyal yasam ve iliski; bir kmisinin kendine has etik degerlerinin toplum bunyesinde, kendinin sahip oldugu degerlerin butunlugu bunyesinde, bu degerleri yasam ve iliskisinde dusunce ve davranista ifade edebilmek.
Sosyal yasam ve iliski, dokunulmaz olarak bir kisinin evrensel hukuk ve insan haklarindaki en
"Sey ve Ne" genelde "soru/cevap" niteligindedir. Bir yerde ne seyin belirlenmis ve belirtilmis adidir.
Metafizigin varliksal ve ontolojik temelli ideolojik inancsal dogrulari seyi ne olarak indirgemeci determinist mutlak ilkli tekli olarak aciklar. Fizik otesi de Ne yi aciklarken, onu bir kime oldurur. Bu temeldeki felsefi gelisim soyledir.
Nihilizm felsefesini seyin karsiti hicbirseyi evrensel bir temelin-hic bir soyut veya somut konuda-olmamasina dayanarak ortaya atmistir. Burada ma
Yukaridaki baslikta iki onemli nokta vardir.
Birincisi, bir seyin farkindaligi onun olumsuzu ile mumkundur.
Ikincisi farkindalik tek basina bir seyi kazanmaya yetmez, yani;
Farkindaligi fiili hale getirecek olan ise bilinctir.
Burada bir onemli nokta da, serbestlik ile ozgurluk farkidir.
Iste bunun farkindaligi ancak bu farkli iki kavramin elde edilmesinin bilincine acilir.
Daha once sitemizde "ozgurluk ile serbestlik farki" ve "boyunduruk tutsakligi" basliklari ile bu ko
Serbest dusunurluk, insanoglunun bilinir tarihinin her doneminde, ortaya cikmistir. Tabi ki, her donemin, serbest dusunurluk degerlendirilmesi; o donemin sinirlarinin disini asabilme ile mumkun olmustur.
M.O. serbest dusunur olarak kabul edilen bir dusunurun, bugunun sartlariyla serbest dusundugunu soylemek bile abestir. Peki, bir kisinin serbest dusunur olup olmadigini algilamak, nasil mumkun olacaktir?
Bu herseyden once, konunun icerigine ve o konudaki dusunce belirtimine baglidir. Bur
Benim din konusundaki tehlikeli ve toplumdan her turlu zarar gormeye acik donemim; 14 yaslarindadir. Yasimin kucuklugunden dolayidir ki, ben bu donemi belkide toplumdan gelecek herhangibir zarari gormeden atlatmis oluyorum.
Bu konudaki serbest dusunurlugun gelismesi de; ailemden aldigim, o saygi yuklu ve her konudaki anti ayrimci ve baski ve de empozeden yoksun musluman anlayisidir.
Ideolojik/inancsal/dogrusal konusunda, yasadigim tehlike donemi ise; 1970 ler sonrasidir. Bu konuda da ail
Aslinda insanoglunun yapilandirdigi ve yapilandirdiginin ne oldugunu algilamak adina; yapilandirilmisligin cesitlerini ve de yapilandiranin bir BEYNIN SENARYOSU MU, YOKSA GOZLEMIN DILE GETIRDIGI MI oldugu farkini algilamak; hem felsefi hem de bilimsel farkin farkini algilamak, hem ideolojik/inancsal hem de bilimsel/bilissel farkini algilamak ile esdegerdir.
Bu ayni zamanda akilci ve gozlemci algilama farkinin da farkidir.
Insanoglu tarihler boyu, beyninin soyutlama yetisi ile bir suru ak
Bu konuda cesitli mantik yurutumleri var;
Eger serbest irade oldugunu dusunuyorsan ve bu konuda determinist isen, o zaman bu oldugunu dusundugun serbest iradeni yasamini yonlendirmede kullanirsin ve bu bu buyuk bir kazanimdir.
Eger serbest iraden oldugunu dusunmuyorsan ve de serbest dusuncen varsa; o zaman yasaminda secenegin olma sansini kullanmayarak bu olanagini red ediyorsun dolayisi ile buyuk kayiptasin.
Eger serbest iraden oldugunu dusunuyorsan ve bu konuda determinist degil is