Zıplanacak içerik
View in the app

A better way to browse. Learn more.

Tartışma ve Paylaşımların Merkezi - Türkçe Forum - Turkish Forum / Board / Blog

Ana ekranınızda anlık bildirimler, rozetler ve daha fazlasıyla tam ekran uygulama.

To install this app on iOS and iPadOS
  1. Tap the Share icon in Safari
  2. Scroll the menu and tap Add to Home Screen.
  3. Tap Add in the top-right corner.
To install this app on Android
  1. Tap the 3-dot menu (⋮) in the top-right corner of the browser.
  2. Tap Add to Home screen or Install app.
  3. Confirm by tapping Install.
Blog gönderen: Admin - Şurada: Genel
  • Başlık

    66
  • Yorum

    179
  • Görüntü

    232.208

Bu blog hakkında

Neden Patates? Neden Blog???

Bu blogdaki başlıklar

Duygusal Boşluk? Duygusal boşluk, kişinin hayattan kopuk, içsel bir eksiklik ve anlamsızlık hissetmesi, günlük aktivitelerden keyif alamaması, motivasyon kaybı yaşaması ve belirsiz bir mutsuzluk içinde olmasıdır; bu durum, genellikle sebeplerini kestiremediği bir memnuniyetsizlik ve genel mutsuzluk haliyle kendini gösterir, travmatik deneyimler, yoğun stres, depresyon, anksiyete veya kişilik bozuklukları gibi nedenlerden kaynaklanabilir. Belirtileri Nelerdir? Hayattan zevk alamama Motivasyon ka
Arkadaşı Olmayan Erkekten Uzak Durun Diyorlar! Bir de Olaya bu yandan bakın diyoruz! Bir erkeğin arkadaşı yoksa, dikkat edin. Bir erkeğin arkadaşı yoksa veya çok küçük bir çevresi varsa, yanlış anlamayın. Bu bir tehlike işareti değil. Bu, kendini geliştirmiş bir erkektir. Arkadaşı veya çok küçük bir çevresi olmayan bir erkek, çok, çok güvenli bir erkektir. Niteliğin nicelikten daha önemli olduğunu öğrenmiştir. Ve değerini doğrulamak için bir dinleyici kitlesine ihtiyacı yoktur. Özgüveni, başkala
TEK BİR BABAN VAR 5 yaşında - Baba, sen benim kahramanımsın. 12 yaşında - Baba, çok katısın. 16 yaşında - Babam çok eski kafalı. 18 yaşında - Kendi başıma yaşamak için sabırsızlanıyorum. 25 yaşında - Baba, haklıymışsın. 30 yaşında - Keşke babamla daha fazla zaman geçirebilseydim. 50 yaşında - Babamı kaybetmek istemiyorum. 70 yaşında - Babamın yanımda olması için her şeyden vazgeçerdim. Tek bir baban var. Hayattayken değerini bil.
"Yüreğinin götürdüğü yere git yada gittiğin yere yüreğini de götür" Soru şu yapılması zor bir şey mi? hadi düşünün bakalım..! Bu sözün iki farklı anlamı vardır: "Yüreğinin götürdüğü yere git" kendi kalbinin sesini dinleyerek ilerlemek anlamına gelirken, "gittiğin yere yüreğini de götür" ise nereye gidersen git, oraya duygularını ve ruhunu da katmak anlamına gelir. İlk ifade, spontane ve duygusal bir yolculuğu vurgular. İkinci ifade ise, varış noktanın ne olursa olsun, oraya kimliğini, hislerini
Bu konuda kendimi hep eleştirmişimdir. Yazılı medya yerine hep bilgisayarı tercih ediyorum.. Siz ne düşünüyorsunuz. Bilgisayar başında harcanan zamanın 20 dakikası size yeterli diyorlar gerisini sadece oturmak için veya gereksiz şeyler için harcanıyormuş... Bilgisayar başında geçirilen süre, hem bireysel ihtiyaçlara hem de yapılan işin niteliğine göre değişir, ancak genel sağlık için günde en fazla 4 saat kadar yoğun kullanım önerilir. Bununla birlikte, daha verimli ve sağlıklı bir kullanım için
Soru şu: İyi insan olmak için bir tanrıya ihtiyacımız var mı? Aşağıdaki argümanlar, iyi bir insan olmak için bir tanrıya ihtiyaç olup olmadığı sorusuna hem teolojik hem de seküler bakış açılarından yaklaşır: Dini ve Teolojik Perspektif İlahi Buyruk Teorisi: Birçok dini geleneğe göre, ahlak standartları Tanrı'nın emirleri tarafından belirlenir. Bu görüşe göre, bir eylemin "iyi" veya "kötü" olması, o eylemin ilahi bir otorite tarafından onaylanıp onaylanmamasına bağlıdır. Bu argümana göre, nihai b
Kendinle barışık olmak İç Benliğinle Bağlantı Kurmak Çevrenizle barışık olmak Önceliği Kendinize vermek Bakış Açınızı Değiştirmek Sınırlarınızı Belirlemek Doğayla Barışık olmak Şu and iyi bir yerde olsanız bile bulunduğun durumu yeniden analiz etmek ve kabul etmek Günlük hayatın gürültüsünü kulak ardı etmek ...      Sistemler oluşturmak Meditasyon yapmak Restoratif yoga yapmak Doğada zaman geçirmek Günlük tutmak ve duygularınızı se
"İlişki birbirine eşlik etmektir müdahale etmek değildir" Siz bu konuda ne düşünüyorsunuz. İlişkilerin doğasına dair bu ifade, sağlıklı sınırların önemini vurgulayan felsefi bir bakış açısıdır. Temel olarak şu anlama gelir: Eşlik Etmek (Birlikte Yürümek): Bir ilişkinin, iki bireyin kendi hayat yollarında birbirlerine destek olurken, yine de ayrı bireyler olarak kalabildikleri, ortak bir yolculuk olması gerektiğini ifade eder. Saygı, destek ve karşılıklı anlayışı içerir. Müdahale Etmemek: Bu, bi
Şu anda internette en çok konuşulan konu, yapay zeka (AI) teknolojilerinin gelişimi ve bunun sosyal medya, iletişim ve günlük yaşam üzerindeki etkileridir. Yapay zekanın günlük yaşama entegrasyonu, sohbet botları, içerik üretimi ve kişisel asistanlar gibi birçok alanda tartışılırken, bu durum aynı zamanda yozlaşmış dil kullanımı, yanlış bilgi yayılması ve gizlilik endişeleri gibi konuları da gündeme getiriyor.  Yapay Zeka (AI) Gelişimi: Yapay zeka teknolojilerinin sunduğu olanaklar ve yaratabile
Makyaj Altında Boğulan Kadınlara Neden 'SU GİBİ' Görünüyorsun Derler Anlamıyorum (Ben Sadelikten Bahsediyorum) Sadelik sadece 'su gibi' olabilir. Çuvallar dolusu makyaj malzemesiyle ortaya çıkan görüntüler değil tabi ki. Hadi bakalım dökülün eteğinizdekileri...  
Aşk = Gidememek (Aşk eşittir Gidememek)... Böyle söylüyorlar peki siz buna katılıyor musunuz? Aşk'ı en iyi anlatan kelime GİDEMEMEK mi? "Aşk = Gidememek" ifadesi, aşkın insanı bulunduğu yerden veya durumdan hareket edemez hale getiren yoğun bir duygu durumu olduğunu anlatır. Bu, sevilen kişiden ayrılamama, onun düşüncelerinden uzaklaşamama veya bir ilişkide takılıp kalma gibi farklı anlamlara gelebilir. Aşkın bazen kişiyi bir bağlılık içinde tutması, platonik aşkın yarattığı hayallere takılıp ka
Geçmişi anarken veya yad ederken 'Şimdiki aklım olsaydı' bahanesi Bilemiyorum bunu kadınlar mı yoksa erkekler mi daha çok kullanıyor, ama ben kendim hakkında konuşmak zorunda kalsam itiraf ederdim. Neyi mi itiraf ederdim bu deyimi çok kullandığımı açıklardım. Şöyle devam edeyim: Eski ilişkilerim hakkında konuşurken Kariyerimle ilgili konuşurken Aile ilişkileri hakkında konuşurken Eski arkadaşlarım hakkında konuşurken Kendi eğitimimle ilgili konuşurken "Şimdiki aklım olsaydı" ifadesi, geçmiş
Bazı Maddeleri Tanımlamak İçin Eşya Kelimesini Kullanıyoruz.  Örnek: Dolap bir eşyadır. Sandalye bir eşyadır.  Peki Başka Hangi Kelimler Maddeyi Tanımlamak İçin Kullanılıyor "Eşya" kelimesinin yanı sıra maddeyi tanımlamak için madde, malzeme, ürün, nesne, müstahzar gibi kelimeler kullanılır. Kelimenin kullanım amacı ve bağlamına göre bu kelimeler arasında seçim yapılabilir. Madde:  Genellikle kimyasal ve fiziksel özelliklere sahip, temel yapı taşları için kullanılan en genel terimdir. Malzeme:
Elalem ne der gardiyanı "Elalem ne der" ifadesi, Türkçede başkalarının ne düşüneceği, ne söyleyeceği endişesini ifade eden bir deyimdir. "Gardiyan" ise, cezaevlerinde mahkumların güvenliğini sağlayan ve onlara nezaret eden kamu görevlisidir. Dolayısıyla "Elalem ne der gardiyanı" şeklinde bir tamlama, genellikle başkalarının ne düşüneceği endişesiyle hareket etmeyen, kendi işini yapan, toplumsal baskılara aldırmayan kişi veya durumlar için kullanılır. Bu ifade, genellikle "Elalem ne der diye diye
Organik Uyumluluk (Organic Chemistry) Nedir (İlişki)? İlişki bağlamında "organik kimya", iki kişi arasında doğal, yoğun ve elle tutulamayan bir bağ anlamına gelir ve genellikle bir "kıvılcım" veya zahmetsiz bir uyum hissi olarak tanımlanır. Fiziksel çekim, zihinsel uyarım, paylaşılan değerler ve duygusal yakınlık gibi çeşitli faktörlerden kaynaklanır ve salt uyum veya arkadaşlığın ötesinde derin bir bağ yaratır. Bu güçlü bağ heyecan verici ve benzersiz hissettirir ve bireylerin kendilerini rahat
Dünya Yemekleri ve Batılı Ülkeler - World Dishes and Western Countries Batılı ülkeler birkaç ülkenin yemeğine aşina oldukları için yemek kültürünü o bir kaç ülkenin mutfağına bağlamışlar. Eğer bildikleri bir yemeği başka bir ülkenin yaptığını gördüklerinde hemen o yemeği yargılıyor ve kendi damak tatlarına ve alışık olduğu Tatlara göre değerlendiriyorlar. Internet yaygınlaştıkça aynı yemeklerin farklı ülkelerde yapıldığının farkına varıyorlar ve kendi bildikleri yemeklerin geldiği ülkenin o
YouTube'da Aile dizisinden bir klibe denk geldim ve aşağıdakileri duydum: "Beni denemiş haspam neymiş bak ne kadar da çok seviyormuşum onu Öyle bir zehir ki bu çok sevmek bütün kötülüğü çok severek yapıyoruz birbirimize  Öyle miktar belirtmeden sadece dümdüz sevemiyoruz ha ya çok seveceğiz her şeyden çok seveceğiz ya da kanımızla canımızla nefret edeceğiz aileden böyle gördük çünkü Sonra büyüdük yalnız sevilen yalnız çocuklar olduk" Siz bu konuda ne düşünüyorsunuz?
Hayatta ben en çok babamı sevdim. Karaçalılar gibi yardan bitme bir çocuk Çarpı bacaklarıyla – ha düştü, ha düşecek – Nasıl koşarsa ardından bir devin, O çapkın babamı ben öyle sevdim.   Bilmezdi ki oturduğumuz semti, Geldi mi de gidici – hep, hepp acele işi! – Çağın en güzel gözlü maarif müfettişi. Atlastan bakardım nereye gitti, Öyle öyle ezber ettim gurbeti.   Sevinçten uçardım hasta oldum mu, 40’ı geçerse ateş, çağ’rırlar İstan
Doğduğum günü hatırlamıyordum..! Sordum? Çok ağladın dedi..! Yüzüm kızarmıştı..! Acaba çok acı çektirdim mi diye düşünmüştüm..!   Beni öyle görünce...! Ellerini ensemde dolaştırdı...! Yaşım 35’ti ama hala o ellerin şefkatini hissediyordum..! Öylece dolaştı ensemde o eller...!   Büyümüştüm ama hala her ağladığımda annem diye ağlardım..! Karım yakalamıştı beni ağlarken..! Neden annen diye sormuştu..! Annem çünkü karşılıksız sevgiyi a
Uzun süredir bu konu hakkında düşünüyorum: Hoşgörü Nedir? Nasıl Olmalıdır? Nasıl Algılanmalıdır? Neye, Nasıl, Neden Hoşgörü Gösterilmelidir? Bazan hoşgörünün herkesin kendine göre algıladığı değişen ve kişiye özel bir kavram olduğunu düşünürüm, bazan da hoşgörü genel bir kavrammışta herkes onu işine geldiği gibi kullanıyormuş sanırım. Her ikiside bana hoşgörünün nereye kadar ve nasıl kullanılacağını tam olarak anlatmıyor... Bir insan ne kadar hoşgörülü olmalı v
Her 10 Kasımda küçüklüğümü hatırlarım... Okula gitmek için can atardım neden olduğunu bilmediğim ve anlayamadığım bir gündü... Daha sonraları okumaya başladım ve anlama yolunda yol almaya başladım. Okudukça aydınlandım, anladıkça daha da anlama isteği ile Mustama Kemal Atatürkü öğrenmeye başladım. Bu bana yeni kapılar açtı... Ben MKA kendinden öğrenmek istedim... Bana öğretilenlerle değil... Ona onun gözünden bakmak, ona onun sesinden seslenmek, ona onun ayakaları ile ulaşmak, ona onun aklı
O her zamanki gecelerden birinde gene yanlız başıma sokakta yürüyordum başımı kaldırdım ve: O her zamanki dolunay oradaydı... Düşündüm, İlk insanda aynı aya bakıyordu... Arşimette aynı aya bakıyordu... İsada aynı aya bakıyordu... Mudahmmette aynı aya bakıyordu... Churcillde aynı aya bakıyordu... Leninde aynı aya bakıyordu... Atatürkte aynı aya bakıyordu... ve bende aynı aya bakıyordum... Çok tuhaf hissettim kendimi....
Turkish-Media.Com forumu bana yeni bir şey daha öğretti: İnsanlar Şiddetten hoşlanıyorlar... Korku ve Gerilim Bölümünü açtıktan sonra gördümki en sakin insan bile çok şiddet içeren şeylere bakıyor ve o bölümde ileti postalıyor. Buradan şu çıkarılmamalı hoşlanmıyor olabilirler ama bakıyorlar ve devamlı müdavimi olmuş gibi görünüyorlar. Kendime şu soruyu sorma gereği hissettim: Şiddet insanın neresinde saklı? Bunu herkesin kendine sormasında fayda var sanıyorum... Şid

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.

Tarayıcı push bildirimlerini yapılandırın

Chrome (Android)
  1. Tap the lock icon next to the address bar.
  2. Tap Permissions → Notifications.
  3. Adjust your preference.
Chrome (Desktop)
  1. Click the padlock icon in the address bar.
  2. Select Site settings.
  3. Find Notifications and adjust your preference.