Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

coskunbebe

Φ Yeni Üyeler
  • İçerik Sayısı

    2
  • Katılım

  • Son Ziyaret

coskunbebe Hakkında

  • Doğum Günü 15-06-1972

Diğer Bilgiler

Profil Bilgileri

  • Yer
    kütahya

coskunbebe - Başarıları

Acemi

Acemi (1/14)

  • İlk İleti
  • Birinci Hafta Tamamlandı
  • Bir Ay Sonra
  • Bir Yıl İçinde
  • İçerik Başlatan

Son Rozetler

0

İçerik İtibarınız

  1. coskunbebe doğum gününüz kutlu olsun!

  2. coskunbebe doğum gününüz kutlu olsun!

  3. coskunbebe doğum gününüz kutlu olsun!

  4. coskunbebe doğum gününüz kutlu olsun!

  5. coskunbebe doğum gününüz kutlu olsun!

  6. coskunbebe doğum gününüz kutlu olsun!

  7. coskunbebe doğum gününüz kutlu olsun!

  8. coskunbebe

    KÜTAHYA

    Kütahya Ili -------------------------------------------------------------------------------- KÜTAHYA Nasıl Gidilir? İstanbul'a 360 Ankara'ya 310 km uzaklıktadır.İstanbul'dan Bursa üzerinden Orhaneli-Tavşanlı güzergahı daha yakındır.Tren ile de ulaşım imkanı vardır.İstanbul'dan her gün 17:30-19:20 ve 23:50'de hergün tren seferleri vardır.Yaklaşık 6-7 saat sürmektedir yol ücreti ise çok ekonomik olmakta ve 12,50 Ytl civarındadır. Nerede Kalınabilir? Şehrin tam merkezinde bulunan Otel Erbaylar 3 yıldızlı ve iki kişi kahvaltı dahil yaklaşık 80 Ytl civarındadır. (Tel: 0274-223 69 60)Kütahya' ya 15 km uzaklıkta bulunan Yoncalı Termal otel Hem konaklama hemde kaplıca keyfi için ideal bir otel olup,Kahvaltı ve akşam yemeği dahil tek kişi 105 çift kişi ise 180 Ytl civarındadır.(Tel:0274 249 42 12) Tarihten bugüne kadar çinileriyle üne ulaşmış Kütahya'ya girişte sağlı sollu Porselen ve Çini atölyeleriyle, satış mağazalarıyla karşılaşırsınız. Üretimde artık son teknoloji kullanılıyor. Ama atadan kalma yöntemlerle çiniler üreten atölyeler de vardır. Çinicilik merkezinin zengin bir tarihi'de var. Türk tarihinde ve kültüründe önemli bir kilometre taşı Kütahya. 14. yüzyıldan beri, Anadolu'nun en ünlü çinicilik merkezi ve gelişmiş el sanatları merkezidir. Kütahya çiniciliği ile ilgili bir de efsane vardır. Efsaneye göre Anadolu'da çok çok eski çağlarda olağanüstü güzel, sağlam ve zarif çanak çömlekler, vazolar, testiler yapan yaşlı bir kadıncağız yaşarmış... Sırtındaki heybesine yüklediği üç beş toprak kabı kent pazarlarına getirir satarmış. Kısa sürede kapışılırmış el emeği göz nuru eserleri. Zamanla yaşlı kadının çanak ve çömleklerinin güzelliği, çevredeki tüm kentlere yayılmış. İnsanlar yollarını beklemeye başlamışlar. Beklemişler ama, bu işten rahatsız olanlar da çıkmış ortaya, özellikle de diğer çanak çömlekçiler, işin sırrına bir türlü eremiyorlarmış. Bir gün karar vermişler ve yaşlı kadıncağızı gizlice takip etmişler. Yaşlı kadın, bugünkü Kütahya'nın bulunduğu yöreye gelmiş ve heybesini buradan aldığı toprakla doldurup evine dönmüş ve kendisini takip edenler ise onun çanak çömleğindeki sırrın bu toprak olduğunu hemen anlamışlar, kısa sürede çevrede bulunan tüm kentteki çömlekçiler buraya akın etmiş ve yeni bir kent çıkmış ortaya. Anadolu'nun kültüründe ve tarihinde önemli bir yeri olan Kütahya hakkında anlatılan bu efsanenin doğruluğu bilinmez ama, haklılığı ve güzel kente yakıştığı ise tartışılmaz. Gerçektende bugün Kütahya, Anadolu'nun en önemli kültür merkezlerinden biri durumunda. Çinicilik ve el sanatlarındaki gelişmişlik, yüksek turizm potansiyeli, zengin ve görkemli tarihi, Kütahya'yı bu düzeye getiren önemli etkenler olrak sıralanabilir. Antik çağlarda Kütahya'nın adı "seramik kenti" anlamına gelen "Seramorum" imiş. Frigyalılar döneminde Kotiyum adını almış. Daha sonra Roma ve Bizans dönemlerinde de bu adla anılmış. 1078 yılında Türkler'in bir yurdu olduktan sonra da zamanla halk Türkçesi'nde Kütahya'ya dönüşmüş. Kütahya, bugün Ege ve Akdeniz bölgelerine açılan en önemli kara ve demiryollarının geçtiği önemli bir ulaşım noktasında bulunuyor. Bu nedenle ulaşım son derece kolay, Kütahya'nın tarih öncesi ve antik çağdaki dönemlerinden kalan arkeolojik buluntular, bugün Kütahya Müzesi olarak değerlendirilen, 14. yüzyıl sivil Türk mimarisi örneklerinden Vacidiye Medresesi'nde sergilenmekte. Son derece zengin bir müze. Hellenistik, Roma, Bizans, Selçuklu, Osmanlı dönemi eserlerinin yanı sıra eşsiz Kütahya çinileri, gezenleri hayli etkilemektedir.Frigyalılar döneminden beri sürdürülen çinicilik, 14. yüzyıldan sonra büyük bir sıçrama yapmış. 18. yüzyılda, gerileyen iznik çiniciliğini geçmiş... 20. yüzyıla gelindiğinde de Anadolu'da tek bir çinicilik merkezi durumuna gelmiş. Ama 1970'lerden sonra başlayan aşırı modernleşme, Kütahya çiniciliğine büyük darbe vurmuş. Günümüzün turizm gelişmesi, sektöre yeniden hayat vermiş durumdadır. Evliya Çelebi seyahatnamesinde o dönemde 34 çini atölyesi olduğunu yazmaktadır. Bu yılarda Kütahya ve bir çok şehirde Camiler ve binalar Kütahya çinileri ile süslenmiştir. Günümüzde küçüklü büyüklü 100'ün üzerinde atölyede çini üretilmekte olup 1980 'li yıllardan itibaren Turizm'e bağlı olarak çok hızlı bir gelişme göstermiştir. Dünyada ilk toplu sözleşme 13 Temmuz 1799 yılında Vali Ali Paşanın huzurunda çalışanlar ile çini üreticileri arasında yapılmıştır. Günümüzde Kütahya da 28 çini yapım yeri vardır. Ayrıca çok sayıda yazma ve süsleme atölyeleri bulunmaktadır. Son zamanlarda bazı çiniciler tarafından yeni motifler denenmekte, Selçuklu desenleri stilize edilerek kullanılmaktadır. Ayrıca yeni bir teknik olan seramik kabartma tekniği uygulanmaktadır. Sır altı tekniğinde mavi , lacivert ve beyaz renkler kullanılmış , çiniler ak hamurdan yapılmıştır. Bu özellikler Kütahya çinisini İznik çinisinden ayıran önemli özelliklerdendir. Süsleme sanatı olarak daha küçük çiçekler, damarlı yapraklar, s biçimi motifler ve kanca yapraklar kullanılmıştır. 1314 tarihli Vacidiye Medresesindeki Abdülvacit Efendinin Sandukasında 1428 tarihli Yakup Bey Türbesi 'nde ilk Osmanlı Devri renkli sırlı çini tuğlalar kullanıldığı görülmektedir. 15. yy. Osmanlı seramik ve çini sanatı mavi beyaz grubu çinileri ile dikkati çeker. Bu orijinal mavi beyazlar Hisarbey Camii (1487), Kükürt Köyü Camiin (1697) de görülmüştür. 15. yy mavi beyaz çiniler Kütahya 'nın bazı yapıları yanında İstanbul ve Kudüs mimari eserlerinde de kullanılmıştır. 16.yy da Kütahya Çini ve Seramik sanatı faaliyetlerinin yavaşladığı görülmekle beraber İstanbul ve diğer önemli merkezlerde yapılan mimari eserlerde Kütahya çinilerinin kullanıldığı görülür. 1528 - 1529 tarihli Gebze - Çoban Mustafa Paşa Türbesinde, 1522 tarihli Manisa Valide Sultan Camiinde, Topkapı Sarayının çeşitli ünitelerinde Kütahya mavi beyaz çinileri kullanılmıştır. Günümüzde ihraç malları arasına giren desen ve renk zenginliği kazanan Kütahya Çiniciliği olumlu bir yol katetmektedir. 30 kadar irili ufaklı atölyede yapılan çalışmalar sonucu yapılan çiniler Türkiye ve Dünyanın pek çok eserini süslemektedir. ÇİNİ NASIL YAPILIR? Çinicilikte kullanılan hammaddeler, Kütahya ve komşu illerden sağlanmaktadır. Bu hammaddeler, plastik ve plastik olmayanlar diye ikiye ayrılır. Plastik hammaddeler grubuna "Kırklar Toprağı", "Gri Bilecik Kili", "Maya" ve "Çamaşır Kili", Plastik olmayan hammaddeler grubuna "Çakmak Taşı", "Beyaz Bilecik Kili" ve "Tebeşir" girmektedir. Bu hammaddelerin belli oranlarda karıştırılmalarıyla "Çark", "Döküm" ve "Pres" diye adlandırılan üç tür harman hazırlanır. Çark harmanında; düz duvar tabağı, vazo, saksı ve şekerlik, döküm harmanında; biblo, bardak, tabak ve küllük, pres harmanında; düz yada desenli duvar plakaları yapılır. Ocaklardan gelen hammaddeler önce öğütülür, çakmak taşı ile bir değirmende kuru olarak karıştırılır. Plastik hammaddeler harman yapılarak, havuzlarda 1-2 gün bekletildikten sonra elek ya da bezden geçirilerek 20-25 gün dinlendirilir. Plastik olmayan hammaddeler de kaynatılarak süzülür ve harmana eklenir. Dinlendirilmiş harman, kapalı suyu alındıktan sonra alçı kalıplara dökülür yada eski fırın plakaları üzerine yayılır. Böylece, harmanın bileşimindeki su oranı ile plastik maddelerin bileşimindeki su oranı eşitlenir. Döküm harmanı, çoğunlukla imalathanelerdeki çark harmanında hazırlanır. Kimi imalathanelerde, çark harmanına belli oranlarda çakmak taşı eklenir. Pres harmanı ise, kuru olarak hazırlanır. Kurutma, kışın kapalı yerlerdeki raflarda, yazın ise açık havada yapılır. Plakalar püskürtme, diğer ürünler daldırma yoluyla sırlanır. Değişik büyüklükte tuğlaların dizilmesi ile silindir biçiminde yapılan fırınlar, ateş hane ve pişirme bölümlerinden oluşur. Pişirme bölümünde raflar kurutulmuştur. Ateş hane bölümünün her iki yanında, sırçanın pişirildiği, pişirme bölümünün "Göz" penceresinden kontrol edilir. Pişirme sıcaklığı 11-14 saatte 800 - 950 dereceye ulaşır. İlki daha düşük ısıda olmak üzere "Çift Pişirme" uygulanır. Çini yapımında kullanılan boyalar yerli ve yabancı kaynaklardan sağlanır. Yerli boyalar, genellikle oksitlerden yapılan açık yeşil, turkuaz, kırmızı ve siyah, yabancı boyalar ise sarı, koyu yeşil ve laciverttir. Boyama, sulama ve pişirme ilkel yöntemlerle yapıldığından zayıf türdeş olmayan ve birbirine karışan değişik renkler oluşturulur. Bugün Kütahya çinileri, dünyanın dört bir yanındaki müzelerde sergileniyor. Kütahya'da tarihi yapılar oldukça çoktur. Birçok burcuyla görkemli Kütahya Kalesi ise bir Bizans eseri. Mutlaka gezilip görülmesi gereken kale, Selçuklular, Germiyanoğulları, ve Osmanlılar döneminde eklemeler yapılıp güçlendirilerek bugünkü hale getirilmiştir. Geleneksel Türk mimarisinin en güzel ev örneklerinin bulunduğu Kütahya'da bir çok tarihi yapı bulunuyor. 19. yüzyılda Osmanlılar'a sığınan Macar devlet adamı Layos Kossuth'un oturduğu evde, anısına bugün müze haline getirilmiş ve ziyaretçilere açılmıştır. PORSELEN Yıllardır sürdürülmekte olan Porselen üretiminde, gelişmiş teknolojilerin uygulanmaya başlanmasıyla, yüksek verim ve kalite elde edilmiştir. Kütahya'da porselen üretimi, pek çok kişiye iş imkanı sağlamıştır. Porselen üretimi için temiz hammadde yerel kaynaklardan, kaolin ve özel kil yurt dışından ithal yoluyla temin edilmektedir. Dünya standartları seviyesine ulaşan Kütahya porseleni bir çok yabancı ülkeye, çeşitli markalar altında ihraç edilmektedir. Kütahya Çini ve Porselenlerine meraklı olanlar için, Kütahya Porselen'de el dekoru yemek ve çay takımları satın alabilirsiniz, yol boyunca pek çok çini ve porselen satış mağazaları bulunmaktadır. İster büyük satış mağazalarından, ister Çiniciler Çarşısı'ndaki ve Kütahya'nın değişik yerlerindeki küçük dükkanlardan alışveriş edebilirsiniz. Kütahya'ya geldiğinizde çini ve porselen almadan asla gitmeyiniz.
  9. coskunbebe

    kütahya

    Varda kütahya ile ilgili hiç bir yazı yok.niye.bizlermi yazacagız.
×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.