Φ kaan_bebeto Gönderi tarihi: 13 Aralık , 2007 Paylaş Gönderi tarihi: 13 Aralık , 2007 Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ kaan_bebeto Gönderi tarihi: 13 Aralık , 2007 Yazar Paylaş Gönderi tarihi: 13 Aralık , 2007 1 Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Misafir birce Gönderi tarihi: 13 Aralık , 2007 Paylaş Gönderi tarihi: 13 Aralık , 2007 Köpeğinizin sahiplendiği bir yuvası, her gün taze su konan su ve mama kabı, kemirmesi için oyuncak ve yiyebileceği türden kemikler onun kendisini rahat hissetmesini sağlar. Köpeğinizin günlük bakımı için tüyleri taranmalı , gözleri temizlenmeli ve dışarı çıkması sağlanmalıdır. Ayrıca patilerinide düzenli olarak kontrol etmenizde faydalı olacaktır. Köpeğinize en az 2 ayda bir kene ve parazitler için özel uygulama yapmalıdır. Yapılması gerek başka bir konuda banyo öncesi tüylerin taranması ve topaklanmaların açılması olmalıdır.Köpeğiniz için ise banyo alışkanlığı ilk altı aydan sonra verilmelidir. Köpekler, kedilere göre banyoya daha kolay adapte olur hatta bu işlemi.... ....severler. Her iki ayda bir özel şampuanıyla yıkanmalıdır. Bunların dışında köpeğinizin kokmasını önlemek için ağız ve kulak temizliğine de önem verilmelidir.Tüylerin ve derinin bakımlı ve sağlıklı kalmasını sağlamak için beslenmelerine ve gerekli vitamin takviyelerine dikkat edilmelidir. Uzun tüylü bir köpeğiniz varsa belli periyotlarda traş etmeniz gerekmektedir. Bazı cins köpek kendilerine has olmaları gereken traş şeklinin olduğuna da dikkat edilmelidir. Hayvanınızı traş ederken derisine dikkat ederseniz oluşmuş ya da oluşmaya başlamış hastalıkları fark etme şansınız da olur. Köpeklere tuvalet alışkanlığı kazandırmak için işe daha yavruyken başlamak gerekmektedir. Tuvaletini yapması için uygun olan bölgeye gazete kağıtları yerleştirerek başlanmalıdır. Tuvaleti geldiğini hareketleriyle belli edecektir. Bu durum yemekten 10-15 dk. sonra kendini gösterir ve onu alıp gazete kağıdına götürmelidir. Uygun yetişkinliğe geldiğinde dışarı çıkarılmalıdır. Tuvalet için her gün aynı zamanlarda çıkartılması köpeğinizin bu zamanı beklemesini ve evi kirletmemesini sağlayacaktır. KÖPEKLERDE AŞILAMA TAKVİMİ 5. .....Hafta Paraziter uygulama (iç) .7.......Hafta Corona + Bronchine 8-9.....Hafta 2'li Karma aşı 10-11. Hafta 4'lü Karma + Corona 12-13. Hafta Bronchine + Kuduz Her 3 ayda bir iç ve dış paraziter uygulama Zoo.Land.com Hep kedi ile köpeğin düşman olduğu.... ....düşünülür. Aslında doğuştan ikisi de birbirine düşman değildir. Bugün sokakta bir çok kedi ve köpek birlikte yaşamaktadır. Sadece ilk başta kedi, köpekle karşılaştığında içgüdüsel olarak korkabilir. Fakat sonradan zarar gelmediğini görürse köpeğe alışır ve sanki kardeş gibi yaşar. Gerçekten köpek ve hayvan sevmemek Köpek alan bazı kişiler gerçekten köpekleri sevmemekte, sadece geçici bir heves için köpek almakta ve hevesleri geçince.... ....köpek artık onlar için bir yük olduğundan kurtulmanın yollarını aramaktadırlar. Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Misafir birce Gönderi tarihi: 13 Aralık , 2007 Paylaş Gönderi tarihi: 13 Aralık , 2007 Bu köpekler sınav şampiyonu Narkotikte, asayişte, arama-kurtarmada, patlayıcı bulmada emniyet güçlerine destek veren polis köpekleri göreve alınıncaya kadar bir dizi zorlu sınavdan ve eğitimden geçiyor Onlar polis teşkilatının en sadık dostları. Aynı zamanda pek çok başarılı operasyonda önemli görevler üstlenen gizli kahramanlar! Narkotikte, asayişte, arama-kurtarmada, patlayıcı madde imhasında emniyet güçlerinin vazgeçilmezi onlar. Hepsi de yüzlerce köpek arasından seçilmiş, çok özel niteliklere sahip köpekler, polis köpekleri. Sınavlardan geçerek, uzun süreli eğitimler alarak, yetenekleri, mizaçları ve fiziki özellikleri doğrultusunda geliyorlar bulundukları yerlere. Polis teşkilatında genelde Alman kurdu ırkından olan köpekler kullanılıyormuş gibi görünse de Belçika kurdu, springer, çatalburun, labrador, golden retriever gibi çeşitli ırklara da rastlamak mümkün. Ancak bir köpeğin polis köpeği olabilmesi ya da yapacağı görevin belirlenmesi için ırkından çok karakter özellikleri önem taşıyor. Emniyet Genel Müdürlüğü, Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığı'na bağlı Gölbaşı Köpek Eğitim Merkezi Müdürü Atalay Özdemiroğlu polis köpeklerini seçerken ırklarını değil mizaçlarını dikkate aldıklarını söylüyor: "Bir köpekten 10 tane yavru çıkıyorsa bunların arasından ancak bir veya iki yavru testlerden sonra görev köpeği niteliğini kazanabilir. Bizim için ırktan daha önemli özellikler var. Önemli olan görevin amaçlarına uygun köpeklerin seçilmesi. Özellikle bir ırk üzerinde ağırlıklı olarak durmuyoruz." BRANŞLARA AYRILIYORLAR Köpek Eğitim Merkezi'ndeki köpeklerin eğitim aldıktan sonra "Asayiş köpekleri", "Narkotik dedektör köpekleri", "Patlayıcı dedektör köpekleri", "Canlı ve cansız insan arama köpekleri" gibi sınıflara ayırdıklarını ve eğitimlerine bu yönde devam ettiklerini belirtiyor Özdemiroğlu: "Biz şu anda 5 kategoride eğitim veriyoruz. Bunların süresi 8 ile 20 hafta arasında değişiyor. Asayiş köpeği için 8 hafta, canlı insan arama için 20 hafta, patlayıcı arama için 16 hafta, narkotik için de 12 haftalık eğitimler var. Köpekler minimum 1 yaşından itibaren branş eğitimine alınıyor. Eğer bizim merkezimizde üretildiyse 1 yaşına gelene kadar 3-4 testten geçiyor. Sosyalleşmesine, kendine güvenlerine, oynama kapasitelerine bakılıyor. Bir yaşından sonra bütün hayvanları tekrar testlere sokuyoruz, oluşturulan şablonlarımız var. O şablonların içerisinde de uygunluk testlerine göre ayrılıyor. Branş eğitimleri yaklaşık olarak iki yaşına kadar devam ediyor. Sonra köpek göreve hazır hale gelir. Bir köpeğin hizmet süresi yaklaşık 9 yaşına kadar sürüyor. Sağlık sorunları olabiliyor. Tabii istisnalar da var. İstanbul'da bir narkotik köpeğimiz var dokuz yaşında ama oldukça başarılı hala. Bir yıl daha görevini sürdürecek gibi görünüyor." Atalay Özdemiroğlu eğitime alınacak köpeklerin 150 ayrı konuda sınava tabi tutulduğunu, sınava alınan köpeklerde oyun oynama, arama-bulma, kendini ve idarecisini koruma güdüleri ile köpeğin kalabalıktan korkmama, cesaret, özgüven özelliklerinin bulunup bulunmadığının test edildiğini söylüyor: "Her köpek görev köpeği olamaz. Başarılı olamayan köpekleri de isteyenlere ücretsiz olarak veriyoruz. Testler sonucu temel eğitimden geçen köpekler, karakterleri oturduğu andan itibaren narkotik, patlayıcı gibi branş içi eğitimlere tabi tutuluyorlar." EN ZORU PATLAYICI Köpeklerin branş dalları içinde en zorunun patlayıcı dedektör köpekleri olduğunu söylüyor Özdemiroğlu: "Eğitime alınan 300-400 köpekten ancak 1'i patlayıcı dedektör köpeği olarak yetiştiriliyor." Özdemiroğlu Asayiş köpeği olarak ise daha çok toplumsal olaylarda kullanıldıkları için iri cüsseli ve caydırıcı özelliği olan köpekler tercih ettiklerini söylüyor: "Asayiş köpeklerinin ikna etme kabiliyetleri yüksek ve sağlam karakterli köpekler olması gerekiyor. Ayrıca herhangi bir toplumsal olayda sakinliğini koruması ve idarecisinin sözünden çıkmaması önemli. Asayiş köpekleri önce suçluyu takip ediyor, köşeye sıkıştırdıktan sonrada havlayarak haber veriyor. Bu köpekler suçlu kaçmaya çalışmadıkça asla ısırmaz." Gölbaşı Köpek Eğitim Merkezi'nde canlı arama eğitimlerinin de verildiğini söyleyen Özdemiroğlu, kurslarda yetiştirilen 15 köpeğin ilk olarak Bingöl depreminde görev yaptığını belirtiyor. Türkiye'de şu anda narkotik yakalamaların yaklaşık yüzde 15'inin köpekler tarafından gerçekleştirildiğini söyleyen Atalay Özdemiroğlu köpeklerin başarılı olmasının eğitimlerinin sürekliliğine bağlı olduğu görüşünde: "Bir çok ilde görev yapan 50'den fazla köpek var bizim eğittiğimiz. Polis teşkilatında ün salmış kahraman olmuş köpeklerimiz de var. Mesela Konya'da çöken binadan ilk gün çıkarılan bayanı bizim burada eğittiğimiz Volkan ve Reks bulmuştu. Köpeğe verilen eğitimin sürekliliği önemli. Köpek kendisini idare eden kişiyle birlikte eğitiliyor. İdare edenin günde bir kaç saatini sürekli olarak ona ayırması gerekiyor. Yeterince antreman yapmazsa potansiyel kaybına uğrayabilir. Köpekler hep aynı kişiden emir alırlar. Atamaları da birlikte yapılır. Bir köpek nasıl testlerden geçiyorsa idareci olacak kişi de teste alınıyor. Kişinin kendi isteğinin yanı sıra, bu iş için uygun olup olmadığına bakılıyor. Ondan sonra bir eşleştirme yapılıyor ve birlikte eğitiliyor. Zaman içerisinde o kişi görevden ayrılırsa veya köpek bir şekilde görevden ayrılırsa o zaman yeni bir adaptasyonla yeni bir sahip verilir köpeğe." Neslihan Tunc Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Misafir birce Gönderi tarihi: 13 Aralık , 2007 Paylaş Gönderi tarihi: 13 Aralık , 2007 ...Deprem habercisi köpekler Deprem habercisi olarak köpeklerin tepkilerine güvenebilir miyiz? Bir doğa olayı olan depremin ürettiği elektromanyetik alanın, algılama kapasitesi insandan çok fazla olan birçok hayvanı, daha deprem tesiri oluşmadan birkaç gün önceden dahi irkilttiği çeşitli bilimsel gözlemlerle ortaya konulmuştur. Bu nedenle bu tür canlıların deprem habercisi olma özelliği tarih boyunca araştırmacıların zihnini meşgul etmiştir. Buna ilişkin elde edilen ilk belge tarihçi Diodorus Siculus’a aittir. Bu tarihçiye göre MÖ. 373 yılında Yunanistan’daki Helice depremi sırasında bir liman kenti olan Korint sular altında kalmadan beş gün evvel fare, yılan ve gelincikler kenti terk etmişlerdir. Diğer ve yakın zamanıma ait örneklere göz atarsak 1755 Lizbon, 1960 Fas, 1963 Üsküp, 1971 Izu-Ohshima, 1975 Çin, 1977 İtalya, 1978 İran-Tabas, 1989 Santa Cruz, 1995 Kobe, Depremlerinin hepsinde, hayvanlarda deprem oluşmadan birkaç gün evvelinde başlayan garip hareketler kaydedilmiştir. İzmit ve Bolu depremleri öncesinde de binlerce insanımız hayvanlardaki bu garip davranışlara şahit oldular. 17 Ağustos depreminden sonra yapılan araştırmalarda, deprem öncesi bini aşkın sıra dışı olaydan bahsedildi ve bunların %50 si hayvanlarla ilgiliydi. Hangi hayvan türünün daha fazla tepki verdiği bilimsel olarak izah edilememiştir. Balık ve sürüngenlerin daha duyarlı olduğuna dair ip uçları vardır ancak en fazla köpeklerin verdiği tepkilerden söz edilmektedir. Bununda muhtemel nedeni bu hayvanların yakın çevremizde olmalarıdır. Yine de bazı araştırmacılar, köpeği en duyarlı hayvanlar arasında saymaktadırlar. Böyle olunca köpeklerin verdiği tepkilerin deprem habercisi olarak kullanılıp kullanılamayacağı tartışmalarını gündeme getirmektedir. Aşağıdaki bilgiler sanırım bu konuda yeterli fikir verecektir. ..Nasıl Hissediyorlar? Düşük frekanslı sesler, yer kabuğu titreşimleri, yer çekim anormallikleri, yer eğimindeki değişimler ve sismik dalgalar, deprem öncesi açığa çıkan çeşitli gazların kokuları, havadaki iyonizasyon değişimleri, elekromanyetik alan değişimleri gibi depremle alakalı doğa olaylarını gerek bizden daha gelişmiş duyu organları ve gerekse açıklanamayan diğer algılama yetenekleri ile hissedebiliyorlar. Ne tür tepkiler veriyorlar? Bu tepkiler, hayvanın deprem merkezinden uzaklığına, depremin niteliğine ve köpeğin bireysel özelliklerine göre değişmekle beraber, genellikle korku ve anksiyete belirtileridir. Örneğin: Sürekli saklanma, kaybolma, dışarı çıkmayı veya içeri girmeyi reddetme Anksiyete yani sıkıntı ve endişe Psikojenik şok Kaçma, havlama, uluma, ağlama Havayı koklama, yeri kazma Yabancılara karşı tepkisiz olan bir hayvanın yabancılara saldırması Sahibinin yanından ayrılmama Ani irkilme ve kulak kabartma Veya korkudan dolayı tamamen tepkisiz kalma Bu tepkiler laboratuar ortamında da gözlenebiliyor mu? Evet; Bu tepkileri kontrollü ortamlarda izleyebilmek için çeşitli deneyler yapılmıştır. Örneğin; 1996 yılında Osaka Üniversitesi Yer ve Uzay Bilimleri laboratuarında hazırlanan deney ortamında, hayvanlar suni olarak oluşturulan elektromanyetik bir alana alınmış ve bu hayvanların panik halinde kaçışları ve huzursuzlukları kameradan izlenmiştir. Yine havadaki iyonizasyon değişimleri laboratuar ortamında oluşturulmak suretiyle hayvanların tepkileri incelenmiştir. Deprem tahmin merkezlerinde hayvan davranışlarından nasıl faydalanıyorlar Genellikle iki yöntem kullanılıyor, birincisi telefonla bilgi veren bir gözlemciler ağı kurmak, ikincisi ise bir laboratuarda kontrollü şartlar altında tutulan hayvanların davranışlarını izlemek. Bu çalışmalar arasında en iyi örneğe Çin’de rastlamaktayız. Çin Devleti 1970 yılından itibaren muhtemel bir depreme karşı kitlesel bir hazırlık programı başlattı. 1974 yılında deprem beklentisi iyice artması üzerine, 100.000’den fazla gözlemci, hayvan davranışları, su kaynakları, hava ve suyun ısısı, bitkiler gibi depremin muhtemel habercilerini gözlemeyle görevlendirildi. 1974 yılının aralık ayında hayvan hareketlerinde görülen anormallikler üzerine yerleşim alanları boşaltıldı ve oluşan 7.3’lük deprem sonucunda kimseye bir şey olmadı ve 10.000.000 kişi, mutlak bir ölümden kurtuldular. Bu davranışlara deprem habercisi olarak güvenebilir miyiz? Tek bir hayvanın tepkilerine asla güvenemeyiz. Çünkü; Hayvanların depreme olan tepkileri standart değildir. Bazıları hiçbir tepki vermeyebilir, bazıları bir depreme tepki verirken diğerine vermeyebilir. Gözlemler hayvan davranışı konusunda deneyimsiz ve ön yargılı kişiler tarafından yapılabilmektedir. Verilen tepkiler depreme özgü olmayabilir. Yani hayvanlar benzeri tepkiyi meteorolojik olaylara da verebilmektedir. Peki bu tepkilere hangi şartlarda ve ne kadar güvenebiliriz? Hayvan davranışlarını izleyerek depremin tam olarak zamanını anlamak mümkün değildir. Ama, depremin yaklaşmasına dair sinyalleri alabilmek mümkündür. Çin’de Deprem Tahmin Merkezi, hayvanlardaki garip davranışların git gide bir artış göstermesi nedeniyle birçok kez deprem alarmı vererek insanların bölgeden tahliye edilmesini sağladılar. Üç büyük depremin haricinde bir çok alarm boşa çıktı. Ancak bu gözlemler sayesinde, en az 7,3 şiddetinde olan üç büyük depremde onbinlerce insanın burnu bile kanamadan kurtulması, harcanan emeklerin boşa çıkmadığını gösteriyor. Yani on depremden birisi tahmin edilebilse dahi bu binlerce insanın hayatının kurtulması anlamına geliyor. Özet olarak, geniş bir alanda yaşayan hayvanların çoğunda, aniden ortaya çıkan ait garip davranışların deneyimli kişiler tarafından gözlenmesi ve jeofizikçilerin bu verileri deprem öncesi yaşanan diğer doğa olayları ile birlikte değerlendirmesi sonucunda, muhtemel bir depremin önceden tahmin edilme olasılığı yükselecektir. Daha güvenilir bir deprem haberci olmadığına göre, insanlarımız bu olanaktan faydalandırılmalıdır. Prof. Dr. Tamer Dodurka İ. Ü. Veteriner Fakültesi İç Hastalıklar Anabilim Dalı Başkanı Herşeyin Ötesinde O.... ...Bir Candan Dosttur... 1 Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Misafir birce Gönderi tarihi: 14 Aralık , 2007 Paylaş Gönderi tarihi: 14 Aralık , 2007 Boxer Boxer'ın vücudu kompakt ve güçlüdür. Parlak ve sıkı kürkü beyaz lekelerle birlikte kahverengi, çizgili ve kızılın çeşitli tonları olabilir. Çoğu Boxer üreticisi beyaz yavrulardan hoşlanmaz. Bazı köpek kulüpleri beyaz Boxer'ları kayıt etmez ve bu rengi yarışmalarda diskalifiye nedeni sayar. Kuyruk genellikle kesiktir ve kulak kesimi isteğe bağlı olarak yapılır. (Kuyruk ve kulak kesimi bazı ülkelerde yasaklanmıştır). Başı vücuduyla orantılı, zarif ve kırışıksız olmalıdır. Alt çenesi yukarı kıvrılarak üst çene hizasını geçer. Ne dişler ne de dil, ağız kapalıyken görünmemelidir. Burun iri ve siyahtır. Gözler koyu renklidir. Boyun uzun, güçlü, adelelidir. Vücut kare şeklindedir. Kuyruk yukarda taşınır. Ön ayakları yere dik ve birbirine paraleldir. Karakteri Boxer mutlu, canlı, oyuncu, meraklı ve enerjik bir ırktır. İtaat yarışmaları için uygun bir köpektir. Sürekli aktif olmasının yanı sıra ailesiyle yakın ilişki kurar. Sadık ve sevgi dolu Boxer çocuklarla iyi anlaşmasıyla tanınır. İyi sosyalleştirilmiş bir Boxer ayrıca kendi türü ve diğer ev hayvanları ile de iyi anlaşabilir. Boxer'ın doğası sizi ve ailenizi korumaktır. Tanıdık misafirler ise sevgiyle karşılanır. Her zaman çalışmaya ya da oynamaya hazırdırlar. Boxer'ın bol bol insanlarla olmaya ihtiyacı vardır. Oldukça enerjiktirler ve yaşlandıklarında bile atletik yapılarını korurlar. Boxer'a çok hareketli olmaması ve insanların üzerine çıkmaması gerektiği öğretilmelidir. Bu ırk cesareti ile tanınır ve mükemmel koruma köpeğidirler. Askeri ve polis görevlerinde kullanılır. Eğitim erken, disiplinli ve tutarlı olmalıdır. Bu ırk dominant bir sahip ister. Yaşam Ortamı Boxer'lar yeterince egzersiz yaptırılırsa apartmanda da mutlu olabilirler. Ev içinde oldukça hareketlidirler ve geniş, çitlerle çevreli bir bahçede daha mutlu olurlar. Aşırı soğuk ya da sıcağa karşı hassas olduklarından iyi bir bahçe köpeği olamazlar. Egzersiz İhtiyacı Aktif, atletik bir ırk olan Boxer günlük sıkı bir egzersiz programına gereksinim duyar. Ayrıca top oyunları ve diğer türden oyunlara da bayılır. Bakımı Boxer'ın kısa tüylerinin bakımı kolaydır. Haftalık fırçalama yeterlidir. Derinin doğal yağını aldığından gerekmedikçe yıkanmamalıdır. Boxerlar temizdirler ve kendilerini kedi gibi temizleyebilirler. Mevsim dönümlerinde orta derecede tüy dökerler. Kökeni Boxer'ın ataları iki Alman mastif tipi köpekti; Bullenbeiszer ve Barenbeiszer. Bunlar daha sonra güçlü Mastif ve Bulldog'larla çaprazlanmıştır. Başlarda bu köpekler av, boğa dövüşleri ve araba çekiminde kullanılmıştır. Aile ağacındaki bazı Boxer'lar sürü güdümünde kullanılan kasap köpekliği de yapmıştır. Kolay öğrendikleri için sirk köpekliği geçmişleri dahi vardır. 1904'da ilk Boxer damızlık kayıtları tutulmaya başlanıncaya kadar üretimler dikkatsizdir. Alman orijinine rağmen Boxer ismi köpeğin yumruklamayı andıran dövüş stiline istinaden İngilizlerce verilmiştir. İlk Boxerlar sert yaratılışlı olsa da ırk bugün oldukça kibar ve duyarlı bir aile köpeğidir. Bekçi köpekliği, koruma, polis ve askeri görevler, arama ve kurtarma, itaat yarışmaları Boxer'ın yeteneklerinden sadece bazılarıdır. Kaynak: juen.com ~~~ Boxer köpeği tüfekle vurdular Konak Belediyesi Veteriner İşleri Müdürlüğü ekipleri, Alsancak Ege Mahallesi'nde av tüfeğiyle vurulan Boxer cinsi köpeği tedaviye aldı. Yakın mesafeden ateş edildiği anlaşılan köpeğin sağ ön bacağından 20 saçma çıkartıldı. Kahramanlar semtinde, TARİŞ Yağ Kombinesi güvenlik görevlilerinden gelen ihbarı izerine verilen adrese giden ekipler, kanlar içinde yerde yatan Boxer cinsi köpekle karşılaştı. Veteriner Birimi ekiplerince ambulansla hayvan hastanesine getirilen ve 10 yaşlarında olduğu sanılan Boxer cinsi erkek köpeğin, yakın mesafeden av tüfeğiyle vurulduğu anlaşıldı. Yapılan ilk müdahalede, köpeğin ön sağ bacağından 20 saçma çıkarıldı. Diğer saçmaların da yapılacak ameliyatla çıkarılacağı belirtildi. Köpeğin, yaşadığı olayın şokunu atlatmasının ardından ameliyata alınacağı bildirildi. Köpeği vuranın belirlenip yakalanması için polis soruşturma başlattı. Mustafa OĞUZ/İZMİR, (DHA) / 14 Aralık 2007 1 Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ politika Gönderi tarihi: 19 Aralık , 2007 Paylaş Gönderi tarihi: 19 Aralık , 2007 Evlerde bakilan köpekleri ben sansli hayvanlar olarak niteliyorum,ve hatta onlari köpeklerin yüksek tabakasi olarak görüyorum,olurmu demeyin gercekten öyle,sokaga ciktiklarinda belliki simartilmislar,bir oyunlar,bir hareketler bir bakislarki sormayin gitsin.Onlarida seviyorumda asil sevdiklerim bahce kapisinin yaninda oturup eve dogru bakanlardir.Niye bakiyorlar biliyormusunuz?Disardaki su kabinda su kalmamis oldugundan eve bakip ben ciktigimda su yok demeye calisiyorlar.Su getirdigimi gördüklerinde ah bir oynamalari bir yag yakmalari varki bayiliyorum onlara.Heralde bütün ceteye anlatmis olacaklarki susuzluktan agzi kuruyan solugu bahce kapisinin yaninda duran su dolu kabta aliyor,Tüyleri kirli,pireleride var cektikleri cefa hallerinden anlasilsada yinede minnettarliklarini dostca bakislarindan anlamak o kadar kolay oluyorki. Hicbirseyimiz tamam degilki köpeklerimizde huzurlu ve rahat olsun. saygilarla Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Misafir CYRANO Gönderi tarihi: 20 Aralık , 2007 Paylaş Gönderi tarihi: 20 Aralık , 2007 İnsanlar köpeklere bakmalı bakmak zorunda. O soylu kurtları insanoğlu doğadan kopardı. Hizmetine koştu evcilleştirdi. Görsel zevki için çeşitli melezlemeler yaparak belki daha akıllı, belki daha güzel. ama doğada, sokakta yaşama yeteneğinden bir o kadar daha yoksun türler üretti. Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ zeyynepp Gönderi tarihi: 20 Aralık , 2007 Paylaş Gönderi tarihi: 20 Aralık , 2007 Yorkshire Terrier Temel Özellikleri Bütün terrierler gibi canlı, cesur, inatçı, efendisine karşı duygulu, yabancılara karşı kuşkucudur. öteki hayvanlarla pek anlaşamaz. Neler Yapar? Bütün dünyada insana eşlik eden bir köpek olarak çok popülerdir. Bu durumu olağanüstü güzelliğine ve sevimliliğine borçludur. Ancak terrier kanı taşıdığı unutulmamalıdır. Evin dışında olmayı sever, buna rağmen apartman hayatından da hoşlanır. Kış aylarında soğuktan etkilendiği için, dışarı çıkarken yün bir ceket giydirilmelidir. Kökeni İngiltere’nin Yorkshire bölgesindeki madenciler tarafından geçen yüzyılda maden tünellerini işgal eden korkunç fareleri yakalaması için geliştirildi. Skye terrieri, siyah-kahverengi oyuncak terrier, Dandie Dinmont ve Maltalı cinsler, bu köpeğin oluşumuna katkıda bulunmuşlardır. Günümüzdeki standardının gerektirdiği özellikler ilk kez 1870’de bir köpek gösterisinde sergilendi. Dişiler zor doğum yapar. Dolayısıyla doğum sırasında veteriner gözetimi gerekir. Yavrular doğduklarında siyah renklidir. Tüylerinin rengi ancak bir yıl sonra standardına uygun hale gelir. 1 Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ zeyynepp Gönderi tarihi: 20 Aralık , 2007 Paylaş Gönderi tarihi: 20 Aralık , 2007 Doberman Pinscher Temel Özellikleri Doberman kaslı ve son derece zarif bir köpektir. Erkek ve dişiler arasında mizaç farkı vardır. Dişiler, aileye karşı sakin, duyarlı ve duygulu, ancak yabancılara karşı kuşkucudur. Erkek, son derece zeki, ancak aceleci ve genellikle saldırgandır. Bu nedenle enerjik bir efendi tarafından yönetilmesi gerekir. "Kötü doberman yoktur, kötü doberman sahibi vardır!" sözü buradan gelir. Doberman'ın kişiliği 2 yaşından sonra da gelişmeye devam eder. Bununla birlikte köpek 10-12 aylıkken sıkı eğitime başlanmalıdır. Bazı dobermanlar oldukça uzun yaşayabilir. Neler Yapar? Bekçi ve muhafız köpeği olarak kullanılan Doberman, yüz yılı aşkın bir süredir bu görevleri yerine getirmeyi sürdürmüştür. Polis köpeği olarak, orduda (Deniz kuvvetleri Doberman'ı pusu bulma işinde kullanmıştır.) ve her türlü endüstriyel tesisin korumasında kullanılmıştır. Dişiler, erkeklere nazaran apartman hayatına daha kolay uyum sağlar, ancak her iki cinsin de günlük sinirsel enerjilerini boşaltmaları gerekir. Kökeni Göreceli olarak yakın bir zamanda oluşmuş bir köpek cinsidir. Great Dane, Alman çoban Köpeği, Rottweiler ve Pinscher'in muhtemelen Beauceron ve İngiliz Tazısı'yla çiftleştirilmesiyle 1860'da Almanya'da geliştirilmiştir. Bu karışımın yaratıcısı Lois Doberman, aslında bir Alman vergi tahsildarıydı. Doberman, mesleği gereği haydutların bulunduğu bölgelere sık sık ziyaret ediyordu. Gerektiğinde saldırabilecek nitleikte bir bekçi ve muhafız köpeği elde etmeye karar verdi. üreticisinin adını taşıyan (Kısaca n harfiyle anılıyordu!) Doberman, ilk kez 1876 yılında bir köpek gösterisinde sergilendi ve büyük başarı kazandı. 1 Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ zeyynepp Gönderi tarihi: 21 Aralık , 2007 Paylaş Gönderi tarihi: 21 Aralık , 2007 DALMAÇYALI Temel Özellikleri Sakin, sadık, bağımsız ama evden hoşlanan, son derece duyarlı. İnsana ihtiyaç duyar, aksi halde melankolik bir havaya bürünür. çocuklarla oynamayı sever. Mükemmel bir belleği vardır. Kendisine yapılan kötü muameleyi yıllar sonra bile hatırlayabilir. Savunma için eğitilebilir. Koklayarak iz sürer. Neler Yapar? Ortaçağ?da av köpeği olarak kullanılırdı. 19. yüzyılda küçük arabaları çekmekte kullanıldı ve şöhreti hızla yayıldı. Efendisi ister yürüyerek, ister atla, ister arabayla seyahat ediyor olsun, onu mutlaka takip eder. Daha sonra insan dostu olarak büyük bir takdir topladı. Bekçi köpeği olarak da kullanılabilir. Temiz ve zariftir, çamurdan hoşlanmaz, su ve sabunu sever. Kökeni Bu cinsin kökeni hakkında birbiriyle uyuşmayan çeşitli görüşler vardır. Kesin olan tek şey, geçmişinin çok eskilere uzandığıdır. Varlığını gösteren izler Mısır rölyeflerinde ve Helenik döneme ait duvar süslemelerinde bulunmuştur. 1700 yılında Bengal pointeri olarak bilinen Dalmaçyalı?ya çok benzeyen bir köpek İngiltere?de varolmuştur. Bu örnek Dalmaçyalı?nın Yugoslav kökenli olup olmadığa dair sorulara yol açmıştır. 1 Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Misafir birce Gönderi tarihi: 31 Aralık , 2007 Paylaş Gönderi tarihi: 31 Aralık , 2007 Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ LaRsiE_ Gönderi tarihi: 31 Aralık , 2007 Paylaş Gönderi tarihi: 31 Aralık , 2007 Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Misafir birce Gönderi tarihi: 31 Aralık , 2007 Paylaş Gönderi tarihi: 31 Aralık , 2007 sagda olan sanirim kardeslerini ariyordu Serkan Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ LaRsiE_ Gönderi tarihi: 3 Ocak , 2008 Paylaş Gönderi tarihi: 3 Ocak , 2008 doğrudur sen bulmusun bak nasılda sevinir şimdi Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Misafir birce Gönderi tarihi: 13 Mart , 2008 Paylaş Gönderi tarihi: 13 Mart , 2008 ..148 bin dolar veren köpeğini klonlatacak İlk klon köpeğin sahibi olan Güney Kore şirketi 148 bin dolara köpek kopyalayacağını açıkladı. İlk müşteri de hazır: Ölen pitbull cinsi köpeğinin kulağını bir buçuk yıldır saklayan ABD'li kadın..... Bir başka köpeğin kök hücrelerinden kopyalanan ve dünyanın ilk klon köpeği olduğu iddia edilen Afgan tazısı "Snuppy," Güney Kore'nin başkenti Seul'de uluslararası haber ajanlarının karşısına çıktı. Seul'deki özel bir laboratuvarda klonlanan köpeğin sağlığının çok iyi olduğu açıklandı. Snuppy'yi klonlayan RNL Bio firmasının yetkilileri basın toplantısında bir açıklama yaparak, artık isteyen herkesin köpeğini kopyalayabileceğini söyledi. Köpek klonlamanın fiyatının 148 bin dolar olduğunu söyleyen firma yetkilileri, beş yıl içinde 500 köpek kopyalamayı amaçladıklarını kaydetti. Dünyanın ilk klon köpek siparişini ise ABD'li bir kadının verdiği bildirildi. İlk klon köpek siparişini veren ABD'li Bernann Mckunney adlı kadın, Kaliforniya'da yaşıyor McKunney, bir buçuk yıl önce ölen pitbull cinsi köpeğini kopyalatmak istiyor. 50 yaşındaki kadın, bir başka köpek saldırıp kolunu ısırdığı zaman kendisini kurtardığı için pitbull'una çok bağlanmış. DOKUSUNU SAKLADI McKunney, bir buçuk yıl boyunca köpeğinin kulak dokusunu ABD'deki bir biyoteknoloji firmasında sakladı. Dokuyu Seul'de faaliyet gösteren klonlama şirketine gönderen McKunney'in köpeğinin başarılı bir kopyasına sahip olma şansı ise sadece yüzde 30... Firma yetkilileri sadece köpek değil, inek gibi çiftlik hayvanlarının da klonlanabileceğini; açlık çeken ülkelere bu sayede yardımcı olabileceklerini söyledi. Öte yandan kopyalamayı etik bulmayanlar, bu çalışmaların yalnızca bilimsel boyutta kalması yönünde ısrarcı. Ne günlere kaldik.. Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ DeepBlue Gönderi tarihi: 13 Mart , 2008 Paylaş Gönderi tarihi: 13 Mart , 2008 Nasil da masumlar degil mi? 1 Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Misafir RA_dya Gönderi tarihi: 13 Mart , 2008 Paylaş Gönderi tarihi: 13 Mart , 2008 Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Misafir birce Gönderi tarihi: 13 Mart , 2008 Paylaş Gönderi tarihi: 13 Mart , 2008 Deep bilsem iyi gecinecekler, sagdakini alirdim Radya senin ki ise sanki herseyin farkin da, artik hicbirsey görmek istemiyor..yoksa uykudan mi uyandirdin bakin size ne göstericem, tanistirayim..yüzü benziyor.. ..bedenini daha bulamadim Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ DeepBlue Gönderi tarihi: 13 Mart , 2008 Paylaş Gönderi tarihi: 13 Mart , 2008 Deep bilsem iyi gecinecekler, sagdakini alirdim Radya senin ki ise sanki herseyin farkin da, artik hicbirsey görmek istemiyor..yoksa uykudan mi uyandirdin bakin size ne göstericem, tanistirayim..yüzü benziyor.. ..bedenini daha bulamadim Benimkinede yuzu benziyormus demekki isimdasina benziyor .Bak simdi daha cok sevdim onu. Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Misafir spices Gönderi tarihi: 15 Mart , 2008 Paylaş Gönderi tarihi: 15 Mart , 2008 hepsi çok şekerler yaa..buda benden Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ halkalıyıldız Gönderi tarihi: 19 Mart , 2008 Paylaş Gönderi tarihi: 19 Mart , 2008 Cavalier King Charles Spaniel cinsiymiş. Şunlar canlansa da sevsek... 1 Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Misafir birce Gönderi tarihi: 22 Nisan , 2008 Paylaş Gönderi tarihi: 22 Nisan , 2008 ( Baslik bende kalsin ) Belki başlık biraz ağır ama hak vereceksiniz. Bir köpeği bağlayıp, açlıktan ölümünü izliyorlar. Dünyadaki hayvan hakları derneklerini ayağa kaldıran "vahset sanatçısının" ismi Guillermo Vargas Habacuc... Costa Rica'lı olan sanatçı, ilkini 2007 yılında yaptığı "vahşet sergisi" ile büyük tepki aldı. Yaptığı şey bir canlıyı aç bırakarak ölümünü insanlara izletmek Dünya hayvan hakları derneklerini ayağa kaldıran olay "sanat adına yapılan" bir vahşet... Bu vahşetin mimarı olan sanatçı Habacuc, sergi niyetine bir köpeğin ölüm anını izlettiriyor. Bunun için de bir sokak köpeği buluyor ve bir odada duvara bağlıyor. Köpeği günlerce aç -susuz bırakıyor. Bu süre içinde insanlar gelip sergi gezer gibi köpeğin zayıflamasını, bir deri bir kemik kalmasını izliyor. Köpek açlıktan yavaş yavaş can çekişmeye başlarken, mekanı ziyaret edenler bu anlara tanık oluyor. Köpeğe yapılan işkence ancak köpek öldüğünde son buluyor. Tabii o ana denk gelen seyirciler çok şanslı sayılıyor. Zira serginin en "can alıcı" bölümüne tanık olmuş oluyorlar. Köpeğin ölümü ile birlikte sergi de sona eriyor. Bu "insanlık dışı sanat" hayvan hakları derneklerinden büyük tepki görüyor. Dünya çapında bir protesto zinciri genişliyor. Köpeği aç bırakarak öldüren "sanatçı" Guillermo Vargas Habacuc ise kendini "köpek sokakta zaten açlıktan ölecekti" sözleri ile savunuyor. ...Bu köpeği öldürmek sanat oluyor. Yanlış okumadınız... Costa Rica'lı Guillermo Vargas Habacuc adlı sanatçı, bu köpeğin ölümünü sergi yaptı. ...İşin sanat kısmı şöyle; Sokaktan bir köpek bulup duvara bağlıyor. Köpek günlerce aç ve susuz bırakılıyor. ...O zayıflayıp bir deri kemik kaldıkça, ziyaretçiler onun ölüme adım adım yaklaşmasını canlı olarak izlemiş oluyor. ...İlginç olan ise bunu sanat olarak görüp, bir hayvanın işkence ile öldürülmesine tanık olmak için bu sergiye koşan insanların bulunması. ...Köpek bir köşede can çekişirken, sanat aşkı ile dolu olan insanlar, ölümü tartışıyor. ...Köpeğin işkencesi ancak ölünce bitiyor. Sergi de onun ölümü ile son buluyor. Dünya hayvan hakları örgütleri işte bu nedenle ayakta. Bu sergiye bir dur denilmesi isteniyor. ~~~ ( Sonuna da birsey yazacaktim ama o da bende kalsin ) Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Misafir birce Gönderi tarihi: 22 Mayıs , 2008 Paylaş Gönderi tarihi: 22 Mayıs , 2008 ...Kanseri koklayan köpeğe seri üretim Kanseri koklayarak tespit eden labrador cinsi Marine isimli köpek klonlanıyor. Klonlardan biri Japonya’ya diğeri Kore’ye gönderilecek Japonya’daki Kanser Koklayan Köpek Yetiştirme Merkezi’ndeki bilim adamları, Güney Kore’nin Seul kentindeki RNL Biyoloji firmasının köpek klonlama operasyonunu gerçekleştirdiğini açıkladı. RNL Başkanı Ra Jeong Chan, kanseri kokusundan anlayan labrador cinsi Marine isimli köpeğin derisinden alınan genlerden oluşturulan genç embriyoların taşıyıcı anne köpeğe nakledildiğini söyledi. Chan "Bu ay sonunda klonlanmış köpekleri göreceğiz" dedi. KENDİ YAVRUSUNU DOĞURAMIYOR Kanseri koklayan 6.5 yaşındaki Marine isimli köpeğin rahmi, hastalığı nedeniyle alınmıştı. Dolayısıyla kendi yavrusunu doğuramıyor. Marine isimli köpeğin sahibi Yuji Shatoh "Marine dünyanın kanseri koklayabilen ilk köpeği, klonlayarak köpekleri kanser araştırmalarında daha etkin şekilde kullanmaya başlamak istiyoruz" dedi. Shatoh ve RNL arasında yapılan anlaşma kapsamında Marine’in iki klonu yapıştırılacak. Klonlanan köpeklerden biri tanesi Japonya’ya diğeri ise Güney Kore’ye gönderilecek. Acaba daha neleri klonlastiracaklar... Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Misafir birce Gönderi tarihi: 7 Haziran , 2008 Paylaş Gönderi tarihi: 7 Haziran , 2008 ...İngiltere'deki Samson isimli 1.97 cm boyu ve 113 kilosuyla dünyanın en büyük köpeği, görenleri hayrete düşürüyor. Köpeğin sahibi Woods, Samson'u özel bir beslenme çeşitleri olmadığını, ancak, her ne kadar görenleri şaşırtsa da kendileri için onun sıradan bir köpek olduğunu söyledi. Köpeklerinin aylık yemek masrafının 100 pound olduğunu belirten Woods, masrafı ne kadar ağır olursa olsun köpeklerini asla satmayacaklarını belirtti. Woods, Samson'un çok sağlıklı bir köpek olduğunu ve günde 5 kez yürüyüşe çıktığını açıklarken, tek sorunun Samson'un yüksek sesle horuldaması olduğunu ifade etti. İngiltere'deki Samson'un dünyanın en şişman, en uzun ve en büyük patili köpeği olmasına rağmen, Guinness Rekorlar kitabından en büyük ve en ağır köpek kategorileri çıkartıldığı için Samson dünyanın en büyük köpeği ünvanını alamadığını da sözlerine ekledi. GÜRCAN SARISOY- MUSTAFA YILMAZ Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Önerilen İletiler
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.