Ordunun plan tatbikatlarını belgeden sayıp, halkı galeyana getirenler, planlı bir şekilde orduya saldıran düzencilere ne diyecekler? Plansa orduya saldıranlarınki de plan. Copy paste darbe hikayeleri üreten gazete müsfettelerinin, TSK’yı yıpratma planları tıkır tıkır işliyor ve kaynak göstermeden bastıkları haberler tel tel dökülüyor. Bu demokrasi bizimde, bu ordu bizim değil mi? Ordunun demokrasiye saldıracağını varsayıp, barut fıçısına dönenler, ordu planlı bir şekilde yıpratılırken niye susuyorlar?
Daha geçen gün foruma atılan, şehidimizin tabutundaki bayrak haberinin birinci ağızdan yalanlamasını ekledim. Bu son darbe hikayesi de birçok çelişki ile dolu. Planların sahibi olduğu iddia edilen komutan saatlerce canlı yayında bekledi, Taraftan birileri ile konuşmak ve yüzleşmek için. Ne gelen vardı ne giden. Taraf gazetesi bastığı ve yalan olduğu kanıtlanan birçok haberle, TSK’yı yıpratmayı misyon edindiğini çoktan kanıtladı. Eğer yalan haber basıyorsanız, bu iftiraya girer ve bunu organize bir şekilde yapıyorsanız bu daha büyük bir suçtur. Demokrasiyi diline dolamakla demokrat, taksimde cuntacı baro diye pankart açmakla hukuk sevdalısı olunmuyor maalesef. Daha suç kanıtlanmamış, delillerin güvenilirliği bile belli değil iken, ülkenin omurgası orduyu yargısız infaz ederek, demokrasi, özgürlük ve hukuk savunulamaz. Ne acıdır ki, şüphelerle birilerini ipe götürecek bir düzen kurmak isteyenler, bugün meydanlarda demokrasi ve hukuk isterük diye ciğerlerini parçalamaktadır. Demokrasiyi ve hukuku bundan ibaret sanan bir topluluk, hayalini kurduğu kendine göre adil düzende bir birey olmak yerine, baskın devletlerin büyük projelerinde, bilinci ipotekli bir piyon olmaktan öteye gidemez. Darbeler bu ülkeye her zaman zarar vermiştir ama ipleri Amerika’nın elinde bir hükümetten fazla değil. Hissedilen bu tepkiler, ordumuzu emperyalist devletlerin önüne bir av gibi koymak isteyenlerin planlarına duyulan tarifsiz öfkedir. Afganistan’da, Irak’ta binlerce masum sivilin kanına giren, demokrasiyi gökten B2'lerle indiren bir devletin, araştırmayan, sorgulamayan Türk gençlerinin diline doladığı demokrasi sevdası artık haddinden fazla sırıtmaya başladı. Sevin, sevilin ama bu işe her şeyden önce vatanınızdan ve onu var eden değerlerden başlayın. Seksen darbesinde sağa 5, sola 15 tarife uygulayan da TSK idi, bugün alçakça saldırılarla tasfiye edilmeye çalışılan da yine aynı TSK. Gelin görün kü, liboş aydınlar önderliğinde orduya karşı açılan bu savaşta, TSK ya ilk sahip çıkan o 15 lik tarifeden bedel ödeyen sol kesimdir. Vatanı sevmek işte böyle bir fedakarlık gerektirir. Federal büroların kozmik odalarında şekillenen, bilmem ne hoca efendilerin dergahında dikte ettirilen, hangi TARAFtan oldukları çok açık gazetelerde çarşaf çarşaf basılan demokrasiyi sevmeye benzemez.
Sayın demokrasi sevici arkadaşlar! Bir darbe planı da Sayın Yılmaz Beyden. Hürriyet’ten Yılmaz Özdil’in yazısına bir göz atın ve eğer bulabilirseniz, bu planları yapan generaller hangi mahkemelerde yargılanmış kaç yıl hapis yemiş onu da ekleyin lütfen size zahmet. Başkasına iş yüklemek adetim değildir ama ben maalesef bulamadım…
Yılmaz ÖZDİL - Hürriyet
23 Ocak 2010
Kaynak: -http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/13561133.asp?yazarid=249&gid=61-
İkinci darbe planı da benden. Adı “ Darbeli Matkap” ve şuan plan sadece isimden ibaret ama merak etmeyin, bu planlara prim yaptıran isimleri. Benimkinin de oldukça yaratıcı olduğunu düşünüyorum. İsim tutsun da, gerisini birkaç aydın, copy – paste ile doldurur zaten birkaç güne, merak etmeyin…
Saygılarımla,