Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

MHP'nin kazandığı oy oranı CHP'ye kapak olsun


Önerilen İletiler

Gönderi tarihi:

Ben bir nevi memnunum bu sonuçlar yüzünden. Köşe yazılarımda da defalarca takdir etmeye çalıştığım gibi fanatik laikçi dindarların histerisinden rahatsızdım ve o dönemde medyalamamız öyle bir pompaladı ki o hissiyatlanma krizlerinde kendimi çok yalnız hissettiğim zamanlar oldu.

Netice itibariyle en kötü demokrasi bile askeri tercihlerin idaresinden iyidir.

e-muhtıralanmamız üzerine bütün o miting kalabalıkları, bende yalnızca anti-demokratik temayülleri şiar edinmiş insanların korkunç çığlıkları paniği yarattı.

AK Parti'nin bu seçimlerden oy oranını artırmış olarak çıkması Türk halkının yalnızca sağduyusunu değil aynı zamanda sivil yönetilme arzusunu kanıtlamakta. Baykal'ın ha MHP ha CHP çizgisi MHP'nin Meclis'e girmesiyle sonuçlandı. MHP'nin nerdeyse hiçbir şey yapmadan kazandığı bu oran 'sosyal demokrat' CHP'ye kapak olsun. Bağımsızların Meclis'te temsil edildiğini görmek de son derece önemli. Şimdi en büyük ümidim AK Parti'nin daha demokrat, daha özgürlüklerden yana, daha antimilitarist olmaktan korkmaması ve böylece daha hakiki demokrat bir topluma kavuşmamız. Artık milliyetçi hezeyanların (faşist arzuların) ifadelendirilmesini CHP-MHP çizgisine iade edebilirler.

Gönderi tarihi:

Tehlikeciler dağıtılan yardımlara veredursun sonuçları zamanında anti-AKP'ci konuşanlar dahi yumuşamak ve AKP'yi merkeze yerleştirmek zorunda kaldılar; AKP bunu iyi değerlendirmeli...

 

MHP'nin oyları CHP için iyi oldu aslında; çünkü onlar kimlerden oy alabileceğini zaten biliyordu ve baraj sıkıntısını aşabilmesi için zaten belirli kesimlerin MHP'ye oy vermesini bekliyordu...

 

Saygılar...

 

:zorro:

Gönderi tarihi:

Umur Talu'dan dayatmacılara dersler...

 

 

Birisi şöyle yazmıştı:

"Bodrum boşaldı. Herkes esas iline, sandığa koştu. İktidar süpürülecek."

Bodrum'dan bakınca öyle görünüyor demek ki...

Daha yüksek kimi yerlerden bakınca da öyle görünüyor olmalı...

Ki, bu ülkeyi bir türlü anlayamadılar.

Ne Ankara tepelerinde, ne İstanbul kulelerinde, ne İzmir Alsancak'ta.

 

 

 

Beğenirsiniz, beğenmezsiniz, ama ülkeniz bu.

Halkınız işte böyle.

Ülkenizi sevme iddiasındaysanız böyle de seveceksiniz.

Milletinizi seviyorsanız öyle yarısını filan ayırmayacaksınız.

Bölücülüğe karşıysanız önce siz bölmeyeceksiniz.

Vatansever olduğunuzu söylüyorsanız, vatandaşınızdan nefret etmeyeceksiniz.

Ya da cumhuriyet, demokrasi, halk, millet gibi kavramları bırakacak, koskoca 70 milyonluk bir ülkede kimi adacıkların dışındaki her köşeyi aşağılayacak, altüst edici bir savaş, tepeden inecek bir darbe, iç savaş patlatacak derecede azgın terör ile çılgın bir (milliyetçi yahut ulusalcı) militerfaşist hareketin kitleleri kışkırtmasını bekleyeceksiniz.

Fakat şunu anlamak zorundasınız:

"Çete zaviyesi" nden bakıp memleketin bütününü her iki manasında da "kavramak" mümkün değil.

İstanbul Çağlayan'da yüz binlerce insan toplanıp "demokratik tepki" gösterirken meydanı "Bütün Türkiye" zannedenlere şunu hatırlatmıştık:

"Lakin, Çağlayan'da oturanlar, yaşayanlar, her gün geçim, ayakta kalma, adam yerine konma mücadelesi içindekiler AKP'ye oy verdi, yine verecek."

Diyarbakır'da ancak yüzde 2 oy alabilen bir "Anamuhalefet", bir "cumhuriyet ve halk" partisi, bir "Türkiye partisi" olabilir mi!

 

 

 

"Bütün Türkiye" de bir tek AKP var...

Bir de diğer partilerin kendi Türkiye'leri, mahalleri, mahalleleri, kıyıları, sahil yolları, "kurtarılmış bölgeleri" var.

AKP sevinebilir ama, bu çok kötü bir tablodur.

AKP'ye kendini de aşmasını gerektiren, "ülkede çimento olabilme" veya "çimentonun harcını bozmama" gibi büyük sorumluluk, diğerlerine ise herhalde ciddi bir utanç yüklemektedir.

Utanan, artık partisinin başına yapışıp kalmaz zaten!

Ağar zaten gitti de, Bahçeli ile Baykal da bu Türkiye'yi okuyamadılar.

Okuyamayan, gider!

İktidarda yıpranması gereken, darbeli matkaplarla kırılmak istenen bir

partinin altında ezildiler.

 

 

 

Bir de başka bir şey:

İyi muhakeme yapabilen, aklını sağlıklı kullanabilen bir sivil yahut askeri kurmay şunu düşünür... Yani düşünmelidir:

"Olaylara müdahale" o an için belki seyri değiştiriyor ama biraz daha uzun vadede, engellediği sandığı şeye gaz veriyor.

27 Mayıs'tan AP'nin doğuşu, 12 Mart'tan "solcu Ecevit" CHP'sinin ve Erbakan'ın patlayışı, 12 Eylül'den "Sunalp'e rağmen Özal" a kaçış, 28 Şubat'tan AKP'nin ve Erdoğan' ın fırlayışı.

Ders bir değil.

Bir tane daha işte.

"En güvenilir kurum", "en güvenilmez" bulduğu partinin arkasındaki Türkiye'yi anlayamıyor olmalı.

Bu insanları birleştiren bir "çimento", şu veya bu oranda "dindarlık, dincilik" olsa dahi, yüzde 45 ila 50'nin esas çimentosu, "dışlanmak, itilmek, hor görülmek istenenler" in tavrıdır.

Bir şeyi tasvip etmek başka, anlamaya çalışmak bambaşka!

 

 

 

Tabii bunları anlamak askerlik için yine de şart olmayabilir ama özellikle "solculuk" için şarttır.

Çünkü o yüzde 50'ye yakın oyun içinde, hakiki sol, sosyal, demokrat, özgürlükçü bir partinin oy tabanı da fazlasıyla mevcuttur.

Ama siz anti-demokratik, seçkinci, tepeden inmeci, muhtıracı, çetelere dahi yakın düşmüş bir "solda birlik" filan iddia ederseniz, bir tür "birlik" olursunuz belki, ama "Sol" da değil!

 

 

 

DTP'ye gelince; artık "Türkiye Meclisi" ndeler.

Oyları düşmüş ama önemli bir siyasi temsil kabiliyeti kazanmış durumdalar.

PKK gölgesinden bağımsızlaşıp "siyaset" yapmalılar!

MHP ise keşke "milliyetçi refleks ve reaksiyon" noktasından, bir "iç savaş ruhu" nun oy bekleyen partisi olmaktan çıksa, Türkiye'nin içini paramparça eden büyük bir sorunun çözümü yolunda tarihi bir siyasi aktör olabilse! CHP de, keşke.

 

 

 

Seçim tablosuna çok bozulan, köpürenler şunu da düşünmeli:

AKP'ye oy verenler artı bağımsızlar, çoluk çocuk, Türkiye'nin yarısından fazla.

Ya kocaman ülkenizi böyle de sevip (belki) durumu değiştirmek için siyasi, toplumsal mücadele ve sabır göstereceksiniz...

Ya da yarısından fazlasından nefret ettiğiniz bu büyük ülkeyi küçültüp en fazla yüzde 50 seveceksiniz. Ki olmaz öyle şey!

Bir ülkeyi çeşitli harçlardan oluşan çimentolar ayakta tutar; matkaplar deler, sarsar, parçalar.

 

 

alıntılayan bozan

Gönderi tarihi:
Umur Talu'dan dayatmacılara dersler...

Birisi şöyle yazmıştı:

"Bodrum boşaldı. Herkes esas iline, sandığa koştu. İktidar süpürülecek."

Bodrum'dan bakınca öyle görünüyor demek ki...

Daha yüksek kimi yerlerden bakınca da öyle görünüyor olmalı...

Ki, bu ülkeyi bir türlü anlayamadılar.

Ne Ankara tepelerinde, ne İstanbul kulelerinde, ne İzmir Alsancak'ta.

 

 

 

Beğenirsiniz, beğenmezsiniz, ama ülkeniz bu.

Halkınız işte böyle.

Ülkenizi sevme iddiasındaysanız böyle de seveceksiniz.

Milletinizi seviyorsanız öyle yarısını filan ayırmayacaksınız.

Bölücülüğe karşıysanız önce siz bölmeyeceksiniz.

Vatansever olduğunuzu söylüyorsanız, vatandaşınızdan nefret etmeyeceksiniz.

Ya da cumhuriyet, demokrasi, halk, millet gibi kavramları bırakacak, koskoca 70 milyonluk bir ülkede kimi adacıkların dışındaki her köşeyi aşağılayacak, altüst edici bir savaş, tepeden inecek bir darbe, iç savaş patlatacak derecede azgın terör ile çılgın bir (milliyetçi yahut ulusalcı) militerfaşist hareketin kitleleri kışkırtmasını bekleyeceksiniz.

Fakat şunu anlamak zorundasınız:

"Çete zaviyesi" nden bakıp memleketin bütününü her iki manasında da "kavramak" mümkün değil.

İstanbul Çağlayan'da yüz binlerce insan toplanıp "demokratik tepki" gösterirken meydanı "Bütün Türkiye" zannedenlere şunu hatırlatmıştık:

"Lakin, Çağlayan'da oturanlar, yaşayanlar, her gün geçim, ayakta kalma, adam yerine konma mücadelesi içindekiler AKP'ye oy verdi, yine verecek."

Diyarbakır'da ancak yüzde 2 oy alabilen bir "Anamuhalefet", bir "cumhuriyet ve halk" partisi, bir "Türkiye partisi" olabilir mi!

 

AKP bu oylarını o mitingcilere borçlu zaten Bozan,sürekli ifade ederken olmadık ithamlarla karşılaştık burda ve 23 temmuzda görürsünüz demiştik gördüler......

Eeee birde esas oğlan var onunda hakkını yememek lazım değilmi?partisi önünde gösteriler hala devam ediyor yapacağı en doğru şey Mehmet Ağar gibi arkasına bakmadan gitmesi o kadarcık gururu varsa tabi....

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.