Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

Önerilen İletiler

Gönderi tarihi:
Bulari yazan adama sormak isterdim,acaba Mustafa Kemal yakalanip Istanbul'a getirilseydi Vahdettin ne yapacakti,alip bagrinami basacakti yoksa daragacinami gönderecekti?

Bazen insanlar kitap yaziyorum diye yalanlardan destanlar olusturmuyorlarmi birileride bunlari aydin diye yere göge sigdiramiyor,iste yukardaki satirlarin sahibi gibi.Vahdettin mis mis da, Kazim Karabekir mis mis da, bilmem neyin ayagi mis mis da!!

 

 

saygilarla

 

Mustafa Kemal yakalanmazdı çünkü Kazım Karabekir, doğudaki düzenli ordunun başıydı,üstelik Mustafa Kemal'e bağlıydı...

 

( Mustafa Kemal Paşa, Anadolu'ya geçer geçmez planını uygulamaya başladı. 21 Mayıs 1919'da Kâzım Karabekir'e çekti. Telgrafta bu davranışını şöyle belirtiyordu: "Umumî durumumuzun aldığı vahim şekilden pek müteessirim. Millet ve memlekete borçlu olduğum en son vicdani vazifeyi yakından müşterek çalışma ile en iyi şekilde yerine getirmek mümkün olacağı kanaati ile bu son memuriyeti kabul ettim". )Tarihimiz Şerefimizdir,sitesi.

 

“Bahriye Nazırı Avni Paşa hazretlerine, yüksek teveccühlerinizle emin ve müreffeh bir şekilde Samsun’a varılmış ve göreve başlanmıştır” (Murat Bardakçı, Şah Baba, s.138)

 

Tarih; sövme veya övme değildir, üstelik hamaset yapmak hiç bir millete bir şey kazandırmaz,dolayısı ile Mustafa Kemal'in Anadolu,kurtuluş mücadelesi, müthiş bir hamledir, herkesin başarabileciği bir şeyde değildir'ki Mustafa Kemal başarmıştır ve Cumhuriyetimizi kurmuştur. Yeni kurulan bir Cumhuriyet, arkasında bıraktığı Osmanlı imparatorluğu,Devleti Aliyye, bu

durum yeni Cumhuriyetin,uluslaşma sürecinde kendi lehine olayları aktarması (tarih yazması) ilk aşamada doğal ve anlaşıla-

bilir bir durum,fakat kendi tarihimizi tu kaka ederek bir yere gitmek (ve İnsanımızı) bize "TÜRK MİLLETİ" olarak hiç bir şey kazandırmaz,dolayısı ile Vahdettin 1926’da San Remo’da sefalet içinde vefat ettiğinde Gazi Mustafa Kemal Adana’dadır. Roma Büyükelçiliği bir telgrafla ölüm haberini ulaştırır kendisine. Murat Bardakçı’nın Şahbaba’sına göre Gazi, “İsteseydi” demiştir, “Topkapı Sarayı’nın bütün cevahirini götürüp öyle bir ordu kurup dönerdi ki… Ama yapmadı.” Tarihteki en köklü devlet tecrübelerinin birinin içinden gelen Vahdettin, bulunduğu mevkinin gerektirdiği sorumluluğu daima müdrikti. Hiçbir zaman bir karşı ihtilal düşünmedi, bu tekliflerle kendisine gelenleri hep geri çevirdi, hatta Mekke’deyken Hilafeti devralmak isteyen Şerif Hüseyin’in kendisini siyasetine alet edeceğini fark eder etmez, İtalya’ya dönmüş ve muhtemelen kalsaydı sahip olabileceği bazı maddî ödülleri elinin tersiyle geri çevirmeyi bilmişti. Osmanlı’ydı ve Osmanlı olmanın ağırlığını, o en güç dönemlerinde bile asla unutmamıştı. İngilizlere sığındığı halde onların elinde oyuncak olmaması bile yeter bunu ispat için.

Gerisi teferruat.

Gönderi tarihi:

Tarihi tersine cevirmek icin neredeyse Vahdettin'i Kurtulus savasini yapmis birisi olarak bizlere tanitacaksiniz,halbuki müspet tarih tamamen sizin yukarda yazdiklarinizi yalanlamaktadir.Isgal günlerinde padisah yanlisi pasalarin Damat Ferid ve Mustafa Sabri'nin icazetleriyle,Kuvayi Milliye güclerine karsi yaptiklari saldirilari mücadeleleri nedense hic zikretmiyorsunuz,heralde onlarda sizin Vahdettin'in bir taktigiydi Ingilizleri kandirmak icin,hatta Ali Kemal bile Vahdettin'le anlasmali olarak Atatürk'e karsiydi.

Tarihi ters yüz etmeye calisirsaniz o gercek tarihin agirligi altinda ezilirsiniz.Vahdettin vatansever bir padisah olsaydi,Ingiliz hayrani ve Mustafa Kemal karsiti olmasaydi inanin ki ölümü bile göze alarak ülkesinden kacmazdi.

Vahdettin kendini Ingiliz dostlarinin bagrina teslim eden bir adamdi.Bu bile onun asla Mustafa Kemal yanlisi olmadigini hele hele ülkenin isgalinden zerre kadar bir üzüntü duymadigini göstermek icin kafidir.Uydurma tarihlerle hicbir yere varamazsiniz,sizin bir tarihinizin karsisinda yüzlerce binlerce karsi tarih vardir gercekleri anlatan.

Aynen Can Dündar hesabi insan Atatürk'ü belgesellestirdim diyerek ona karsi senaryolar hazirliyor,sizde Vahdettin olmasaydi Atatürk olmazdi gibi bir anlayisla Vahdettin'i kurtulus savasinin kahramani olarak tanitmaya calismaktasiniz.Bu biraz da Canakkale de Atatürk yoktu,Liman von Sanders vardi demeye benziyor.

 

 

saygilarla

Gönderi tarihi:

OSD-Otomotov Sanayii Dernegi'nden yapilan aciklamaya göre son 6 ay icersinde otomotiv sanayiinde bir gerileme yasanmaktadir.

Kasim ayinda toplam pazar yüzde 58,otomobil pazari yüzde 56,6 oraninda azaldi.OSD verilerine göre,Kasim ayinda toplam pazarin yüzde 58 gibi önemli bir oranda azalmasina bagli olarak 11 aylik dönemde düsüs toplam pazarda yüzde 8,7 düzeyinde gerceklesti.

Avrupa pazarindaki daralmanin sonucu olarak agustos ayinda baslayan siparis iptalleriyle azalan ihracat,kasim ayinda da azalmaya devam etti.Kasim ayindaki toplam ihracat yüzde 41,7 otomobil ihracati ise yüzde 44,4 azaldi.

 

Bu arada Gebze'de üretim yapan HONDA'dan bir aciklama gelmis ve Türkiye'deki üretim artisinin rafa kaldirildigi bildirilmistir.

Gebze fabrikasinda üretilen Civic Sedan modeli Rusya'da talep patlamasi yasayinca Türkiye'de bir yilda ikinci kez yatirim karari alarak 2009 yilinda kapasitesini 50 binden 70 bine cikarmaya hazirlanan Japon Honda,kriz nedeniyle bu kararini iptal etti.Sirketin hedeflerinde revizyona<gitmek zoruda kaldiklarini aciklayan Honda baskani Takeo Fukui kürsel finansal kriz ve ABD dolarinin yen karsisinda deger kaybetmesiyle talebde daralma yasadiklarini ve bu karari almak zorunda kaldiklarini acikladi.Sirket Hindistan'da insa etmeye karar verdigi fabrikaninda insaatini iptal etti.

 

Yani gercekten bu kriz, teget geciyormus hamdolsun!

 

 

saygilarla

  • 2 hafta sonra...
Gönderi tarihi:

Krizden bunalanlar careyi "kirmizi don da buluyor".

 

Ekonomik krizden bunalan insanlar,Yilbasi gecesi giyilmesinin sans getirdigine inandigi kirmizi don satislarini patlatti.

 

Ic giyim firmalari aralik ayinda kirmizi don satislarini yüzde 10-20 artirmasinda,kriz ortaminda sansa daha cok ihtiyac duyulmasinin etkili oldugunu belirtiyor.

 

Kriz ortaminda kirmizi don ile moral bulup,sansini artirmaya calisanlar,Cervantes'in yeldegirmenleriyle savasan karakteri Don Kisot'a gönderme yapilarak"kirmizi don kisotlar"olarak da aniliyor.

 

Türkiye'nin en eski ve yaygin ic giyim markalarindan TEN de kirmizi don satislarini yüzde 20 artirdi.

 

Ayrica T.BOX kirmizi don satislarida önemli bir artis gösterdi.

 

Bunun adi ekonomik kriz,adama kirmizi da giydirir hamdolsun!!

 

 

saygilarla

  • 1 ay sonra...
Gönderi tarihi:

Bugün toplanan IHRACATCILAR BIRLIGI 2009 yilinin ilk ayinin degerlendirmesini yapti.Yapilan Basin aciklamasinda Ocak 2009 ayinda gecen yilin ayni döneminde yapilmis olan ihracatin yüzde 27,9 oraninda düsüs yaptigi belirtildi.

 

Hamdolsunlarla,Teget gecerlerle saklanmaya calisilan ekonomik krizin öyle basbakanin söyledigi gibi teget gecmise ve gececege benzemiyor.Secimlerden sonra Türkiye'de saklanan bircok sey aciga cikacaktir,bundan herkes emin olsun.Bugün Dogalgazda indirim yaptilar,secimden sonra tekrar zam yapilacaktir.Aha burada söylüyorum bunu!

 

 

saygilarla

  • 2 hafta sonra...
Gönderi tarihi:

Bu bir alıntıdır :

 

DEVLET Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, bundan önceki krizlerin iç nedenlerden kaynaklandığını belirterek, “Bu defaki kriz gerçekten çok önemli bir kriz. Bundan evvelki krizlerin sorumlusu kendimiz idik. Yanlış politikalar, popülist politikalar ve zamanında tedbir almamaktan kaynaklandı. Ama 2008 krizinin sebebi ABD” dedi.

 

Yav hani teğet geçmişti?

 

Size "sorumlusu sizsiniz" diyen oldu mu?

 

OLMADI.

 

Meydanlarda cayır cayır bağırırken lideriniz, neredeydiniz? Söyleyemediniz mi?

 

Yumurta kapıya dayanıp, patlatıp geçince mi böylesiniz?

 

Ve hala sözde %47'yi geçeceksiniz, veya hayalindesiniz.

 

Size bu OY'u verenin aklından şüphe ederken hala vatan-millet düşmanı mıyız?

 

Garip gureba söylemiyle devam ediniz. Biz de millet düşmanı olalım.

 

Ne demişti Usta;

 

Evet, vatan hainiyim, siz vatanperverseniz, siz yurtseverseniz, ben yurt hainiyim, ben vatan hainiyim.

Vatan çiftliklerinizse,

kasalarınızın ve çek defterlerinizin içindekilerse vatan,

vatan, şose boylarında gebermekse açlıktan,

vatan, soğukta it gibi titremek ve sıtmadan kıvranmaksa yazın,

fabrikalarınızda al kanımızı içmekse vatan,

vatan tırnaklarıysa ağalarınızın,

vatan, mızraklı ilmühalse, vatan, polis copuysa,

ödeneklerinizse, maaşlarınızsa vatan,

vatan, Amerikan üsleri, Amerikan bombası, Amerikan donanması topuysa,

vatan, kurtulmamaksa kokmuş karanlığımızdan,

ben vatan hainiyim.

Yazın üç sütun üstüne kapkara haykıran puntolarla :

Nâzım Hikmet vatan hainliğine devam ediyor hâlâ.

Gönderi tarihi:

Basbakan bugün secim konusmasi yaparken tam karsida bir umumi tuvalet vardi.Heralde o tuvaletten esinlenerek,basladi nutuk atmaya."eskiden delikli paralar varmis,onlar tuvalete verilirmis,sonra bu delikli paralar sifirlanmaya baslamis,aksam yat sabah kalk bir sifir eklenmis,simdi ise biz kurusa indirdik 70 kurusa herkes tuvalete gidebiliyor,derken kendiside gülüyordu."Sener Sen'in "Aganin ......üstün .... olurmu"dedigi filim geldi ve haliyle güldüm.Bir basbakan düsünün ki,ülkede issizlik almis basini gidiyor,bütce acigi zirveye tirmaniyor,fabrikalar durmus,iflas eden edene,Kürsat Tüzmen ikinci krizden bahsediyor ama basbakan tuvaletin sifirsiz parayla yani kurusla yapilabildiginin reklamini yapiyorken kamera,tuvaletten sorumlu adami gösterdi,kulubesinde oturmus bu adam ne diyor der gibi basbakana bakiyordu.Bu kadar aymazlik olurmu.Bu kadar sorumsuzluk olurmu demeyin,oluyor iste,beyaz esya ile Tunceli seferine cikti basbakan,

 

CIHADINIZ MÜBAREK OLSUN!demekten baska bir sey kalmadi.

 

 

saygilarla

Gönderi tarihi:

Issizlik cig gibi büyüyor,TUIK'in aciklamalari issizlik oraninin yüzde 12,3 oldugunu gösteriyor.Bunlar calisma kurumunun kayitlari,birde gizli dedigimiz issizlik orani var ki bunlarla beraber issizlik orani yüzde 17'yi bulmaktadir.Esnaf ve Tüccar cok zor bir durumda,iflaslar katlaya katlaya artiyor.Intihar edenlerin sayisi korkutucu boyutlarda degilsede hergün ekonomik kriz bunalimiyla bir intihar haberi duyuyoruz yani yavas yavas bu haberleri kaniksamaya baslayacagiz gibime geliyor.

 

Iktidarin,gündeminde ne issizlik var ne de ekonomik kriz.Dis borc korkutucu bir boyutta.Halkin alim gücü sifira inmis,insanlar coluk cocuklarinin geleceginden korkmaya baslamislar.Cocuklarini okutamayan anne babalar caresiz bir durumda.

 

50 milyon insan yoksulluk sinirinda yasiyor,ilerisi icin hicbir ümit isigi göremeyenler,sadakaya muhtac bir hale geliyorlar.Iktidar köklü cözüm getirmek icin degil gününü gün etmek ve yerel secimleri kazanmak icin rüsvet dagitiyor insanlara.

 

Yurt disindan mal ithal ederek ithal ettigi ülkelerde is sahalarini koruyan AKP iktidari kendi ülkesinde is sahalarini teker teker ortadan kaldirdi.Böyle kriz dönemlerinde alinmasi gereken tedbirlerin alinmamis olmasi,TEGET'lerle,Hamdolsun'larla krizin alaya alinmasi Türkiyede krizin derin etkilerini kamuoyundan saklamaya yönelikti.Borc para ile döndürülen ekonomi ülkeyi tam bir batagin icine cekmektedir.IMF ile baslayan ihtilafin cözümlenecigi ise yok.CEMIL CICEK secimden sonra bile IMF ile anlasabilecegimizin garantisi yok dedi.Yani artik saklayamiyorlar.

 

Ecevit'in yanlislari tabi ki olabilir sonucta o da bir insandi.Ama ekonomik paketi hazirladiklarinda oy kaybini düsünmeden acik acik millete,bu paketle nasil bir yük yükleneceginide söylemekten cekinmedi.Yani oy hesaplari yapmadi.Türkiye'de bugünk iktidar 6 yildir oy hesaplari ile milleti aldatmaktadir.Niye aldatmaktadir diye soran olursa verecegim yanit "MILLET ALDATILMAYI SEVIYOR"olur.

 

 

saygilarla

Gönderi tarihi:
Tarihi tersine cevirmek icin neredeyse Vahdettin'i Kurtulus savasini yapmis birisi olarak bizlere tanitacaksiniz,halbuki müspet tarih tamamen sizin yukarda yazdiklarinizi yalanlamaktadir.Isgal günlerinde padisah yanlisi pasalarin Damat Ferid ve Mustafa Sabri'nin icazetleriyle,Kuvayi Milliye güclerine karsi yaptiklari saldirilari mücadeleleri nedense hic zikretmiyorsunuz,heralde onlarda sizin Vahdettin'in bir taktigiydi Ingilizleri kandirmak icin,hatta Ali Kemal bile Vahdettin'le anlasmali olarak Atatürk'e karsiydi.

Tarihi ters yüz etmeye calisirsaniz o gercek tarihin agirligi altinda ezilirsiniz.Vahdettin vatansever bir padisah olsaydi,Ingiliz hayrani ve Mustafa Kemal karsiti olmasaydi inanin ki ölümü bile göze alarak ülkesinden kacmazdi.

Vahdettin kendini Ingiliz dostlarinin bagrina teslim eden bir adamdi.Bu bile onun asla Mustafa Kemal yanlisi olmadigini hele hele ülkenin isgalinden zerre kadar bir üzüntü duymadigini göstermek icin kafidir.Uydurma tarihlerle hicbir yere varamazsiniz,sizin bir tarihinizin karsisinda yüzlerce binlerce karsi tarih vardir gercekleri anlatan.

Aynen Can Dündar hesabi insan Atatürk'ü belgesellestirdim diyerek ona karsi senaryolar hazirliyor,sizde Vahdettin olmasaydi Atatürk olmazdi gibi bir anlayisla Vahdettin'i kurtulus savasinin kahramani olarak tanitmaya calismaktasiniz.Bu biraz da Canakkale de Atatürk yoktu,Liman von Sanders vardi demeye benziyor.

 

 

saygilarla

Cok haklisiniz. Bu hükümette biraz Mustafa Kemal ruhu olsa ülkeyi hep beraber aydinliga cikartiriz. Ama onlar gücünü Taliban ve Hamas gibilerin duasinda buluyor. Türkiye'de yeniden bir Milli Mücadele sart. siyasi ve ekonomik acidan.

  • 3 hafta sonra...
Gönderi tarihi:

Ağustos ayından itibaren düşüş trendine giren sanayi üretiminde, ocak ayında tüm zamanların en kötü düşüşü yaşandı. Kriz yılı 2001’de rekoru yüzde 14.1 olan sanayi düşüşü, hükümetin krizi ciddiye almadığı günümüzde yüzde 21.3 olarak gerçekleşti. Motorlu taşıt üretiminde düşüş yüzde 60.3’ü buldu.

 

EKONOMİK büyümenin öncü göstergesi niteliğindeki sanayi üretiminde ağustos ayından bu yana süren düşüş, ocak ayında "çarklar tersine döndü" denecek "dip" yaptı. Giderek kendisi hissettiren krizin etkisiyle ocak ayında tüm zamanların rekorunu kırdı. Türkiye İstatistik Kurumu verilerine göre, sanayi üretimi ocak ayında yüzde 21.3 geriledi. Olumsuz beklentilerin bile çok üzerinde gerçekleşen bu rakam, tüm zamanların en büyük düşüşünü oluşturdu. Aralık ayında yüzde 17.6 olan sanayi üretimindeki düşüş yüzde 17.8’e revize edildi.

 

Otomotiv sert düştü

 

İmalat sanayi alt grupları incelendiğinde, en yüksek düşüş oranı yüzde 60.3’le motorlu kara taşıtı, römork ve yarı römork imalatında gerçekleşti. Onu, yüzde 55.7 ile radyo, televizyon, haberleşme teçhizatı ve cihazları İmalatı ve yüzde 32.1 ile büro makineleri ve bilgisayar imalatı izledi. Geçen yılın ocak ayındaki yüzde 11.5’lik artışla karşılaştırmanın ötesinde ocaktaki yüzde 21.3’lük düşüşle tüm zamanların rekorunu kırdı. Bu rakam Türkiye tarihinin en ağır krizinin yaşandığı 2001 yılını da geride bıraktı. Kasım 2001’deki yüzde 14.1’lik rekor küçülmeyi aralık ayındaki yüzde 17.8’lik rakamla geride bırakan Türkiye, böyle bir rakamı tarihinde görmedi.

 

Ağustosta başladı

 

Sanayi üretimi ağustosdan bu yana geriliyor. Üretim ağustosta yüzde 4.1, eylülde yüzde 5.2, ekimde yüzde 8.5, kasımda yüzde 13.9, Aralık’ta yüzde 17.8 azaldı. Kriz yılı olan 2001’de aylar itibariyle çift haneli oranlarda düşüş gösteren sanayi üretimi, Şubat 2002’de yüzde 5.5’lik düşüşten sonra yükselişe geçmişti. Bundan sonraki 40 ay boyunca artış kaydeden sanayi, Temmuz 2005’de yüzde 1.4’lük bir düşüş gören sanayi Ağustos 2008’e kadar hep büyümeye devam etmişti.

 

Tekstil sektörü Bakan Şimşek’ten özür bekliyor

 

İSTANBUL Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği (İTHİB) Başkanı İsmail Gülle, ekonomik kriz, dolar-TL kuru ve üretimle ilgili değerlendirmeler yaparak "Madem TL o kadar değerliydi, neden yüzde 50 değer kaybetti? Yıllardır söylüyorduk. Arada geçen zamanın faturasını sektörümüz çok ağır ödedi. Mehmet Şimşek bakanımızın bir cevabı olmalı. Sektörümüze bir özür borçlu olduğunu düşünüyorum" dedi. Mehmet Şimşek, daha milletvekili adayı iken tekstili gözden çıkarılacak sektörler arasında göstermiş, Türkiye’nin bu işi Çin’e bırakarak, başka alanlara odaklanması gerektiğini söyleyerek sektörün tepkisini çekmişti. Doların 1.80’i kırması halinde ihracatın nasıl etkileneceğini Gülle "Ondan sonra kurun önü açılır ama geçmiş olsun demekten başka bir şey yok"

 

İSO: Sanayi çöktü kriz Türkiye’yi kalbinden vurdu

 

İSTANBUL Sanayi Odası (İSO) Başkanı Tanıl Küçük, "2009 yılının ilk ayında sanayi üretimi yüzde 21.3, imalat sanayi üretimi de yüzde 24.2 oranında düşmüştür. Artık, sözün bittiği noktadayız, rakamlar konuşuyor. Bu rakamlar, yaşanan krizin ciddiyetini ve derinliğini açıkça ortaya koymaktadır" dedi. Türkiye ekonomisinin kalbinin sanayi sektörü olduğunu ve küresel krizin, Türkiye’yi kalbinden vurduğunu kaydeden Küçük, şu değerlendirmeyi yaptı: "Üretimdeki düşüş, sadece sanayi sektörünün sorunu değildir. Sanayideki çöküş, kısa süre içinde, ekonominin diğer alanlarını da olumsuz etkileyecektir. Türkiye şimdiye kadar önlem almakta geç kalmıştır. Önlem almakta geciktikçe, ödenen bedel artıyor. Önümüzdeki süreçte, bedelin ödenemez hale geldiğini yaşayarak görmek istemiyoruz. Hükümet ve ekonomi yönetiminin bir an önce durumun ciddiyeti ve vahametine uygun politikalar üretmesi gerekmektedir."

 

Şimşek’in açıklamaları bizimle alay eder gibi

 

ANKARA Sanayi Odası Başkanı (ASO) Nurettin Özdebir, sanayide gelinen vahim nokta kadar, iktidarın özellikle Devlet Bakanı Mehmet Şimşek’in verdiği beyanatların da önemine dikkat çekti. Şimşek’in Mardin ve Gaziantep’te yaptığı konuşmaları hatırlatan Özdebir, "Söylenen bizimle alay etmek gibi bir şey. Şaka yapılacak bir dönemde değiliz" dedi. İç talebi canlandıracak önlemlerin bir an önce devreye alınmasını isteyen Özdebir, sözlerine şöyle devam etti:

"Rakamlar durumun ne kadar vahim olduğunu gösteriyor. Ancak yapılan açıklamalar teşhis ve tedavide geç kalındını gösteriyor. Yüzde 21.3’lük düşüş, sanayide, ticarette çarkların tam olarak durduğunu anlatıyor. İmalat sanayi yüzde 24.2 daralmış, bu demektir ki, Türkiye üretim kabiliyetini kaybediyor. 40-50 yıllık firmaların bile sıkıntı içinde olduğunu görüyoruz. 2001’de bile bunları yaşamamıştık. Sanayi üretimi artan oranlarda daralıyorsa ve en son böyle rekor bir düşüşa yaşıyorsa, gün şaka yapılacak gün değil. Beyanatlarına bakılırsa ekonomi yönetimi, vehametin farkında değil, sanki Türkiye dışında bir yerde yaşıyorlar. Bunları görünce biz daha da endişe ediyoruz."

 

TGSD: Türkiye kaderine terk edildi

 

TÜRKİYE Giyim Sanayicileri Derneği (TGSD) Başkanı Ahmet Nakkaş, sanayi üretimindeki gerilemenin durdurulabilmesi için kamuya dönük borçların uzun vadelerde yapılandırılması gerektiğini ifade etti. Nakkaş, sanayi üretiminin ocak ayında yüzde 21.3 gerilediğini anımsatarak, "Türkiye kaderine terk edildi. Sanayi üretimi 6 ayda 6 kat düştü" dedi.

 

Çağlayan: Sanayide bu düşüşü bekliyordum

 

SANAYİ ve Ticaret Bakanı Zafer Çağlayan, sanayi üretimindeki düşüşün küresel krizden kaynaklandığını belirterek, "Bu sıkıntıları yaşayacağız. En azından benim ve Bakanlığım açısından beklenen rakamlardı. Bir süre böyle gitmek zorunda kalacağız. Ümit ediyorum, yılın sonuna doğru dünyadaki taşlar yerine oturur" dedi.

 

 

 

Buraya kadar olan bölüm Hürriyet Gazetesi'nin 10.03.2009 basımı ekonomi sayfasıydı arkadaşlar.

Bundan sonrasında teğet geçeceği ifade edilen bu dönemi tekrar değerlendirmek size düşüyor.

Hala RTE'nin haklı olduğunu, bu zamana kadar hiçbir önlem almayarak doğru birşey yaptığını, HAMDOLSUN lafıyla işlerin hallolduğunu, bundan sonra da bu kafayla herşeyin daha güzel olacağını düşünüyorsanız, size söyleyecek tek sözüm var.

Oturun bir daha düşünün.

İnsan gibi, onurlu bir insan gibi tekrar düşünün.

 

Gönderi tarihi:
Bu sabah alman bir arkadaşın söylediyine göre ingiltere emeklilere ödeme yapmamış, boyutlar yükseliyor.

 

15 milyar pounddan 150 milyar pound müdaheleyi gerekli gören İngiltere'de böyle bir şeyin olacağını sanmıyorum.Htta ençok konuşulanın reçeteli ilaçların ücretsiz dagıtımına muhalefet pek sıcak bakmıyormuş.

Gönderi tarihi:

Ingiltere veya Almanya bunlar da krizin pencesindeler,cünkü kriz küresel boyuttadir.Bundan kacinilmasi mümkün degildir.Benim ilginc buldugum bir nokta var;Küresel krizin en cok vurdugu ülke Amerikadir.Ne var ki AmerikanDolari katlayarak degerlenmektedir,peki bu nasil bir krizdir diye soruyorum kendime.

 

Ingiltere veya Almanya bu ülkelerde ki sosyal güvenlik sorunlari kökten saglamdir,muhakkak ki bu ekonomik krizden etkilenmektedirler ama onlar yine bir zaman sonra ayaklarinin üzerine basacaklar ve yine emin adimlarla zararlarini telafi etmeye calisacaklardir.Ya biz de böylemidir?Hangi sosyal güvencemiz var.Insanlar yokluk icersinde,siftah yapmadan isyerini kapatanlar var,coliuk cocuguna ekmek alamayanlar var.Isten cikarilanlarin hali perisan.ve her gecen gün daha da kötüye gitmektedir ülkenin durumu.Ve bu kötü durum insanlarimizi ruhsal problemlere sevkediryor ki asil tehliklei olan da budur.Ama bizim basbakan heralde yemin etti secimler bitmeden bu krizi kabul etmeyecek,cünkü hala ekonomik kriz yok diye insanlari kandiriyor kandirmakla kalmiyor ayni zamanda ekonomik kriz var diyen ekonomi kötüye gidiyo diyen kesimleride hedef gösteriyor.Bu bence en büyük sorumsuzluk örnegidir.

 

saygilarla

Gönderi tarihi:
Ingiltere veya Almanya bunlar da krizin pencesindeler,cünkü kriz küresel boyuttadir.Bundan kacinilmasi mümkün degildir.Benim ilginc buldugum bir nokta var;Küresel krizin en cok vurdugu ülke Amerikadir.Ne var ki AmerikanDolari katlayarak degerlenmektedir,peki bu nasil bir krizdir diye soruyorum kendime.

 

Ingiltere veya Almanya bu ülkelerde ki sosyal güvenlik sorunlari kökten saglamdir,muhakkak ki bu ekonomik krizden etkilenmektedirler ama onlar yine bir zaman sonra ayaklarinin üzerine basacaklar ve yine emin adimlarla zararlarini telafi etmeye calisacaklardir.Ya biz de böylemidir?Hangi sosyal güvencemiz var.Insanlar yokluk icersinde,siftah yapmadan isyerini kapatanlar var,coliuk cocuguna ekmek alamayanlar var.Isten cikarilanlarin hali perisan.ve her gecen gün daha da kötüye gitmektedir ülkenin durumu.Ve bu kötü durum insanlarimizi ruhsal problemlere sevkediryor ki asil tehliklei olan da budur.Ama bizim basbakan heralde yemin etti secimler bitmeden bu krizi kabul etmeyecek,cünkü hala ekonomik kriz yok diye insanlari kandiriyor kandirmakla kalmiyor ayni zamanda ekonomik kriz var diyen ekonomi kötüye gidiyo diyen kesimleride hedef gösteriyor.Bu bence en büyük sorumsuzluk örnegidir.

 

saygilarla

Basbakan cok partili döneme gectigimizden beri politikacilarin ve basbakanlarin uyguladigi bir siyasi görüsü sergiliyor. Ha simdiki basbakan hada gecmisteki basbakanlar. Aralarinda ekonomik kiriz ve tesbitleri konusunda ne fark varki? Türkiye'de basbakan olabilmen icin yalanci, ******, donadirici ve anti-demokrat olacaksin. Dolayisiyla Tayyip Erdogan iyi bir basbakanlik sergiliyor, cünki gecmis ülkemize yakisir bir basbakanlik sergiliyor, basil davranmasi gerektigini gecmis basbakanlardan güzel bir sekilde üstlenmise benziyor. Gelecek bir baska basbakandan da alisa gelmisin disinda bir tutum beklemek saflik olur derim.

Gönderi tarihi:

tenceremız kaynıyor ama serefımızle oynuyorlar.tencereden daha onemlı degerlerımız var bızım seref gıbı onur gıbı.

cıksın acıkca bıze bunu soylesın onumuzdekı 2-3 sene sıkıntı cekecegız maddı olarak ama bu tencereyı serefımız varsa kaynatacagız.bıze bunu desın bız ac kalmaya razıyız.korkma sonmez bu safaklarda tuten bu en son ocak lafıda burdan gelmektedır.ocak serefle tuter.onurumuz varsa bu ocagımız kaynasın.yok sıcak para gelecek ımf para gonderecek batıyla kotu olmayalım onlara gobekten baglıyız gıbı abudık gubıdık laflarla gelmesınler bıze.bır mıllet devlet cumhurıyet onurla yasar.boyle olacaksa cumhurıyette yasamasın.borsaylamı yasayacak cumhurıyet

mesela bı anne genelevde calısır ac kalmamak ıcın ama kızına eve gıttıgınde ıste ben tezgahtarlık yapıyorum temızlıge gıdıyorum parayı burdan kazanıyorum dıye yalan soyler

basbakanda cıksın bıze genelevde calısan annenın cocuguna yalan soyledıgı gıbı bıze yalan soylesın bızı kandırsın.ıste bız bu hesaplar pesınde degılız bu kırlı oyunlar pesınde degılız dıye cıksın.hıc degılse bıze bunun yalanını soylesınler ama artık bıze bunun yalanınıda soylemıyorlar.dırek ornekte verdıgım gıbı ben genelevde calısıyorum dıyorlar.artık gurur seref onur haysıyet yerın dıbınde kazınmıs artık bu topraklardan.boyle yasayacaksa hıc yasamasın bu cumhurıyet..

Gönderi tarihi:

Ta Davos senaryosundan bugüne kadar basbakan IMF'nin pesinde dolasiyor,IMF'yi ikna etmeye daha dogrusu kandirmaya ve para almaya calisiyor.Ayni basbakan,meydanlarda"Artik IMF'ye boyun egen bir Türkiye yok"deme piskinligini gösterebiliyor.

 

Halk yoksulluk ve sefalet icinde,issizlik almis basini gidiyor.borc girtlakta,ekonomi cöküyor,esnaf iflas etmekte,ama basbakan Erdogan meydanlarda"Türkiye'de ekonomik kriz yok"deme piskinligini gösterebiliyor.

 

Haysiyet,herkeste olmayan bir özelliktir,milletin haysiyet ve onurunu kendi haysiyetsizligi ve onursuzlugu ile karistiran yöneticiler ülkelerini felakete sürüklerler.

 

 

saygilarla

Gönderi tarihi:
Ta Davos senaryosundan bugüne kadar basbakan IMF'nin pesinde dolasiyor,IMF'yi ikna etmeye daha dogrusu kandirmaya ve para almaya calisiyor.Ayni basbakan,meydanlarda"Artik IMF'ye boyun egen bir Türkiye yok"deme piskinligini gösterebiliyor.

 

Halk yoksulluk ve sefalet icinde,issizlik almis basini gidiyor.borc girtlakta,ekonomi cöküyor,esnaf iflas etmekte,ama basbakan Erdogan meydanlarda"Türkiye'de ekonomik kriz yok"deme piskinligini gösterebiliyor.

 

Haysiyet,herkeste olmayan bir özelliktir,milletin haysiyet ve onurunu kendi haysiyetsizligi ve onursuzlugu ile karistiran yöneticiler ülkelerini felakete sürüklerler.

 

 

saygilarla

Basbakanimizi kutlamak gerek cünki oda kendisinden önceki basbakanlar gibi IMF'nin pesinden dolasmayi iyi yapiyor ve kandirmaya calisiyor. Piskinlik konusunda da Erdogan kendisinden önceki basbakanlari aratmiyor. Erdogan malesef bizim aynamiz. Bazen yorumlarimizi öyle imali yaziyoruzki sanki önceki basbakanlar bu günkinden degisik davranmislar. IMF konusu sadece Erdogan'in veya baska bir basbakanin sorunu degil Türkiye'nin sorunu ve bu geminin icinde sen de varsin bende. O halde birazda kendimizi elestirelim.

Bir ise girerken rüsvet teklif eden biziz, bazi devlete bagli isyerlerinde partilere kontenjan ayiran devlet ve sistemde bizim devletimiz ve bu isyerlerine kendi adamlarini sokanda gene bizim partilerimiz. Milyarlarca para kazanip ama vergi kaciranda gene bizim patronlarimiz, isverenlerimiz, serbest valisanlarimiz, doktorlarimiz, avukatlarimiz, ........

Yeteri kadar para kazanmama ma ragmen en az 10 tane bankaya gidip banka kartlari alan ve sonunda ödeyemeyince aglayan da biziz. oylarimizi verirken o partinin bana neler verecegini hesaplayan da biziz, devletin topraklarini mafyalastiran ve sonra fahis fiyata satan ve sonradan oralara kendimiz icin gece kondu yapiyoruz diye en az 3 katli kacak daireler yaptiranlarda biziz ve bu kacak insaatlara ruhsat verende gene bizim belediyemiz,....... saymakla bitiremeyiz. Ama kalkariz sadece erdogani elestiririz ve kendimizi ondan cok daha dürüst zanneden de biziz. Kendimize hak hukuk ama baskasi isteyince bölücü diyende biziz. IMF'ye para ver diye yalvaran ve sonunda gene IMF'ye kizanda biziz. Ülkede rüsvetten sikayetci olan ama rüsvet verende biziz.

*****

  • 3 hafta sonra...
Gönderi tarihi:

Yandaş medya çok eğlenceli..

 

Tavsiye ederim.. Neler yazıyorlar neler.. Mesela AKP’nin oy kaybetmesinin nedeni krizmiş!

Cumartesi gecesine kadar kriz yoktu.. Kriz var diyene; kriz tellalı, kriz çıkarcısı, krizden nemalananlar diyorlardı.. İşsizlik haberlerini gizliyorlardı..

Pazartesi günü pat diye kriz geldi!

AKP’nin gerileme nedeni kriz oldu..

Hani kriz yoktu?

Başbakan meydanlarda bağırıp çağırmadı mı.. Manşetlere taşıyıp evet kriz yok şakşakçılığı yapmadınız mı?

Yaptınız..

Şimdi niye kriz muhabbeti yapıyorsunuz?

 

Bir de diyorlar ki yaşam tarzı hassasiyeti AKP’ye oy kaybettirdi..

Tebrikler..

Sonunda gördüler..

 

Düne kadar dayatma var diyorduk, mahalle baskısı.. Onlar da diyordu ki bunlar uydurma.. Asıl baskı bize..

Yüzde 38 çok işe yaradı.. Krizden sonra mahalle baskısını fark ettiler..

Yakında ‘yaşam tarzına dayatma’ adlı yazı dizilerine başlarlarsa hiç şaşırmam..

 

Bu arada ..

Aman ha.. Bu kısmî özgürlük ortamından yararlanıp aşırıya kaçmayın..

Başbakan çıkar ‘sevsinler seni’ derse..

Ayvayı yersiniz..

Benden uyarması..

 

 

M.Tezkan

Gönderi tarihi:
Ayni basbakan,meydanlarda"Artik IMF'ye boyun egen bir Türkiye yok"deme piskinligini gösterebiliyor.

 

 

IMF anlaşması yapılıyor artık biliyorsunuz.

Seçim geçti nasıl olsa.

Şu akpliler biri çıkıp izah etse bu süreci, gözümüzün içine baka baka ülkeyi soyup soğana çevirip, ona buna çekip, faiz faiz üstüne borçlara gömüyorlar. Utanmıyorlar. Bu adamlara oy verenler de utanmıyor eminim.

Şimdi madem bu oyu verdiler, bir de bize şu anlaşmayı izah etsinler. Buradayız.

Gönderi tarihi:

*****

 

Bugün gazetenin birinde cok güzel bir karikatür vardi.Secimi kaybeden Erdogan "Hizmetlerimiz anlasilamadi"seklinde yorum yapmisti ya,karikatürde,Erdogan bir camasir makinasina yaslanmis;"Cift girisli,7 kilo camasiri 10 dakikada yikiyor,son model..bana oy verseydiniz bunlari dagitacaktik.siz kaybettiniz"diyor.Iste AKP'nin gercek yüzü bu karikatürde cok güzel karikatürize edilmis.Oy avciligi icin milletin parasini carcur edip sonra IMF'ye yanasan bir iktidar ancak aldatarak kendisini sectirebilir.Bu arada yandas medyadan AKP'nin biyiksiz Fehmi'si gelecek yerel secimler icin kehanette bulunmus.AKP'nin sancaktarligini alacagindan süphem yoktur.

 

Ekonomik kriz siddetini arttiriyor.Sadece Izmir'in sanayi bölgesinde kapanan firma sayisi 32'ye yükseldi.Issizlik cig gibi büyüyor.2009 Mart ayinda 2008 Mart ayina göre tasfiyeye giren sirket sayisinda yüzde 17,67'lik bir artis olurken tasfiyeye giren kooperatif sayisinda da yüzde 18'lik bir azalma tespit edildi.

 

Amerika'da issizlik orani yüzde 8,5'a cikti,bizde ise issizlik orani yüzde 17'lerde geziniyor,resmi rakamlar bu orani az gösterip yüzde 13 olarak vermekteler.

 

 

saygilarla

Gönderi tarihi:
tenceremız kaynıyor ama serefımızle oynuyorlar.tencereden daha onemlı degerlerımız var bızım seref gıbı onur gıbı.

cıksın acıkca bıze bunu soylesın onumuzdekı 2-3 sene sıkıntı cekecegız maddı olarak ama bu tencereyı serefımız varsa kaynatacagız.bıze bunu desın bız ac kalmaya razıyız.korkma sonmez bu safaklarda tuten bu en son ocak lafıda burdan gelmektedır.ocak serefle tuter.onurumuz varsa bu ocagımız kaynasın.yok sıcak para gelecek ımf para gonderecek batıyla kotu olmayalım onlara gobekten baglıyız gıbı abudık gubıdık laflarla gelmesınler bıze.bır mıllet devlet cumhurıyet onurla yasar.boyle olacaksa cumhurıyette yasamasın.borsaylamı yasayacak cumhurıyet

mesela bı anne genelevde calısır ac kalmamak ıcın ama kızına eve gıttıgınde ıste ben tezgahtarlık yapıyorum temızlıge gıdıyorum parayı burdan kazanıyorum dıye yalan soyler

basbakanda cıksın bıze genelevde calısan annenın cocuguna yalan soyledıgı gıbı bıze yalan soylesın bızı kandırsın.ıste bız bu hesaplar pesınde degılız bu kırlı oyunlar pesınde degılız dıye cıksın.hıc degılse bıze bunun yalanını soylesınler ama artık bıze bunun yalanınıda soylemıyorlar.dırek ornekte verdıgım gıbı ben genelevde calısıyorum dıyorlar.artık gurur seref onur haysıyet yerın dıbınde kazınmıs artık bu topraklardan.boyle yasayacaksa hıc yasamasın bu cumhurıyet..

 

:clover:

 

Bir millet bu özelliklerini yitirmişse yok olmaya mahkumdur...

 

Ahlak ve onur, dürüstlük ve çalışkanlık terk edilmiş, yerine kolaycılık, dolandırıcılık, iş bitiricilik, göstermelik icraatlarla oyunlar oynanmaktadır.

 

Ve sırf tuttuğu takımı destekler gibi fanatikçe bir düşünce ile bölücüler ve onların temsil ettiği partiler desteklenmektedir...

 

Ekonomik kriz küresel kriz başbakanın ne kabahati var gibi ucuz söylemlerle ancak kendilerini kandırmaktalar...

 

Oysa, dünyanın gelişmiş ülkeleri, kendi ülke menfaatleri adına ciddi ve uzun vadeli önlemler alıyorlar, fakat bizim bugünü kurtarmak ve bugünü yaşamaktan başka ne bir planımız, ne bir politikamız yok!

 

Olmadığı gibi bunu yadırgamıyoruz da, ekonominin ciddiye alınması ve ciddiyetle programlar yapılması lazım, herkesin unuttuğu bi şeyde Türkiye'nin kendi kaynaklarının bu krizi çok kolay atlatmak için yeterli hatta fazla bile olduğunu bizden kaçırmalarıdır...

 

Tek çare imf diyenler ve bunu halka kabul ettirenler ihanet içerisindeler, imf'nin hangi sistemle çalıştığını bilenler onlardan gelecek olan yardımın ve kaynağın bu ülke ekonomisini ve geleceğini kurtarmayacağı aksine yok edeceği gerçeğini yazık ki göremiyorlar, bağımsız olmayan ekonomi sizin ekonominiz değildir dolayısıyla kalıcı olmayacaktır...

 

Gerekirse atom bombası sonrası zor günler geçiren Japonya gibi sadece pirinç yiyerek ya da soğan ekmek yiyerek fakat yarınlar için akılcı planlar yaparak kendi kaynaklarımızla ayakta kalmalıyız ki, bu ülkenin suyu bile bu ülkenin geleceği için garantidir... Munzur'un geliri bile borcumuzu ödemeye yeter...

 

Tarımı ve üretimi olmayan devletlerin borç ile kalkınması imkansızdır, borç yiğidin kamçısı değildir, aksine tasmasıdır...

  • 2 hafta sonra...
Gönderi tarihi:

Dünyanin en büyük ekonomik krizini yasiyoruz.Tüm ilerlemis ülkelerde ekonomi daralmaya basladi.Hamdolsunla baslayan Türkiye serüveni TEGETle noktalanacak denirken aslinda krizin ülkemiz acisindan ne kadar agir oldugu ortaya cikmaya basladi.Hamdolsunlarla,Tegetlerle halki uyutan basbakan sonunda ben öyle demek istemedim yani az bi zararimiz olur demeye getirdim diyerek yaptigi sorumsuzlugu kapatmaya calisti.Henüz adam gibi bir önlem alinmamistir bu krize karsi.Issizlik,kapanan isyerleri,yoksulluk derken basbakan bomba gibi bir aciklama yaparak oto satislarindan ÖTV'nin üc ay süreyle kaldirildigini acikladi.Firsat bu firsattir diyen araba düskünleri hemen sokaklara firladilar(COK BÜYÜK MILLI BIR DAVAYDI YA!)ve oto galerilerine kosarak vakit kaybetmeden bir araba veya ikinci bir araba aldilar.Buraya kadar hersey normal.Ya normal olmayan sey ne...?

 

10 yil önce ithal edilen araba orani yüzde 47'di.10 yil sonra bu rakam yüzde 72'ye tirmandi.Ve asil ilginc olan ise Mart 2009'da yani ÖTV'nin kaldirilmasi ile satilan araba sayisi 68 bin olarak veriliyor.Bu 68 bin arabanin yüzde 42'si ithal araba.Peki simdi soruyorum:ÖTV INDIRIMI KIME YARADI.

 

7 yildir ekonomimiz böyle büyüdü,sanayilestik diye mangalda kül birakmayan AKP'nin gercek yüzü yukardaki rakamlardan anlasilmiyor mu?

 

 

saygilarla

Gönderi tarihi:

Hiç kimse zorda değil kardeşlerim” dedi

 

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın hışmından krizde hükümeti eleştiren işadamları da nasibini almaya başladı. Önceki gün Malatya mitinginde felaket tellalığı yapmakla suçladığı medyaya bazı iş adamlarının da destek verdiğini ifade eden Başbakan Erdoğan, iş dünyasına yönelik eleştirilerine dün de Ordu’da devam etti.

 

Yaklaşık 15 bin kişiye hitap eden Erdoğan ekonomide kimsenin zorda olmadığını iddia etti ve iş dünyasına yönelik şu eleştirilerde bulundu:

 

‘Sana mı soracağım?’

 

“Şimdi çıkıyor bazıları, bana soruyorlar, ‘IMF’yle anlaşmayı niye geciktiriyorsun?’ Sana mı soracağım? Türkiye’nin menfaatine olursa imzalarız. Ülkemin, milletin menfaatine olmayacaksa, kusura bakmayın imzalamayız. Geçen Mayıs’tan bu yana hâlâ konuşuyoruz. Niye? Ülkemin menfaatleri benim için önemli. ‘Efendim, işte büyük işverenler, bankalar zor durumda... Hiç kimse zor durumda değil kardeşlerim. Gerçekler başka, bakmayın. Bunlar alışmışlar, hükümetleri köşeye sıkıştırarak oralardan nemalanmaya. Tabii şimdi diyorlar ki ‘IMF ile anlaşsınlar da bu para gelsin, bankalara servis yapılsın.’ DSP- MHP iktidarında 16 banka battı. 40 milyar dolar ödedik. Ah değerli kardeşlerim, böyle sömürdüler bizi, böyle bitirdiler bizi. Şimdi sıkılmadan çıkıp konuşuyorlar. Şimdi 1 tane batan banka var mı?”

 

Başbakan Erdoğan, dünyada büyük bir finans krizi yaşandığını ve krizin Türkiye’yi de haliyle etkilediğini de söyledi. “İnşallah en azıyla atlatacağız. İyi bir yönetim iş başında, bunu başarıyla sürdürüyoruz. Bununla ilgili bütün tedbirleri alan bir iktidar iş başında. Felaket tellalları var ama bu felaket tellallarına halkımızın kulak asmadığını biliyoruz. Bunlar ülke batsa umurlarında değil” dedi.

 

Kendisi ile çelişiyor krizle ilgili sözleri birbirini tutmuyor

 

BaŞbakan Recep Tayyip Erdoğan uzun süre medyayı kriz tellallığı yapmakla suçladı. Ekonomiye ait verilerin abartıldığını, Türkiye’nin krize en dayanıklı ülke olduğunu iddia etti. Oysa peş peşe gelen ekonomik veriler, Türkiye’nin küresel krizden en çok etkilenen ülkelerin başında geldiğini ortaya koydu. Sanayi üretimi ile ilgili rakamlar, kapasite kullanım oranları, işsizlikteki tırmanış, vergi gelirlerindeki düşüş, ihracattaki daralma, Türk Lirası’nın kriz döneminde en çok değer yitiren para birimlerinden biri olması Türkiye’nin ağır bir krizden geçtiğini ortaya koydu. Başbakan Erdoğan “Kriz bizi teğet geçiyor” dese de kendisi ile çelişen sözleri de dikkatlerden kaçmadı. Örneğin dün “Kimse zorda değil kardeşlerim” diyen Başbakan Erdoğan bir gün önce “Evet bir kriz var görüyoruz” diye konuşmuştu. Başbakan Erdoğan 25 Şubat’taki Mardin mitinginde de Türkiye’nin ağır bir işsizlik problemi ile karşı karşıya kaldığına dikkat çekmiş ve “Baykal’a da Bahçeli’ye de sesleniyorum. İşsizliğe çare formülünüzü açıklayın. Uymazsam siyaseti bırakarım” demişti. Kendisi ile çelişen Erdoğan, CHP Lideri Deniz Baykal’dan işsizliğe ve durgunluğa karşı 7 çözüm önerisi gelince ise “Sen kendi işine bak” diye tepki göstermişti.

 

 

(*)

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.