Φ suheda Gönderi tarihi: 6 Haziran , 2007 Gönderi tarihi: 6 Haziran , 2007 Haritada yerini bile bulmakta zorluk çektiğimiz ülkelerin çocukları bizim dilimizi konuşuyor,bizim şarkılarımızı söylüyor,bizim şiirlerimizi okuyor ve bizim halk oyunlarımızı oynuyor....... Kendi aralarında Türk'çeye sevgi dili diyen yüz ülkenin yüzlerce çocuklarını ağırladık,izlerken göz yaşlarımı tutamadım nasıl içten nasıl sevgi dolu sözlerle bahsediyorlar Türkiye'den ve Türk'çeden,ve burada gördükleri güzellikleri yakın ilgiyi ülkelerindeki yakınlarına,tanıdıklarına anlatmak için sabırsızlandıklarını söylüyorlar. Hele final sonunda hepsi tek bir ağızdan,tek bir yürek olarak söyledikleri "hayat bayram olsa"adlı şarkıyı seslendirmeleri görülmeye değer bir manzaraydı. Ben en çok şarkı dalında Ferhat Göçer'in yastayım adlı şarkısını seslendiren kız çocuğunun yorumuna bittim. Dünyanın her yerinde hızla çoğalmakta olan Türk okullarının bu ciddi başarısı ve Türk'çeyi sevdirme çabaları takdire şayandır. Fethullah Gülen cemaati için söylemediğini bırakmayan sözüm ona vatanseverlerede son derece güzel bir cevaptır bu organizasyon.... Ülkemizde mevcut bir çok kolejlin öğrencilerine avrupa kültürünü aşılama komediside umarım bundan gereken dersini almıştır.. Ne mutlu Türk'lüğüyle gurur duyup bunu etrafındaki insanlara en güzel şekilde yansıtmaya çalışanlara,ne mutlu ülkesi için emek verenlere... Vatanından km lerce uzakta vatanı için birer gönül neferi gibi çalışan tüm o hizmet aşkı ile yanan öğretmenlerin yaşları kaç olursa olsun ellerinden öpmek isterdim...Ve işte hizmet budur,emek budur demek isterdim Olimpiyat şarkısının sözleri Sorsam gördüğüm ilk buluta söyler mi bana, Yağmur hangi dilde yağar Afrika'da ? Anlatır mı rüzgar gezdiği uzak yerleri, Hangi dilde sarılır insan Amerika'da ? Sevgi gibi dünyayı dolaşsa sesim, Okyanuslar ardında, Uzak Asya'da, Adını hiç bilmediğim kardeşlerim, İstanbul'dan Anadolu'dan size MERHABA! A, B, C, tekrar birlikte, Güneş gibi üstümüze doğuyor Türkçe Tohum gibi dünyaya serpilince, Filizlenip boy verecek binlerce hece... Söz : Ayla Hacıoğulları Beste : Yücel Arzen Alıntı
Φ Gece Yağmuru Gönderi tarihi: 6 Haziran , 2007 Gönderi tarihi: 6 Haziran , 2007 Her yıl büyük bir ilgiyle ve hayranlıkla takip ediyorum bu güzel organizasyonu...Bu yılda geçtiğimiz Cumartesi günü muhteşem bir etkinlik sergiledir..Gönüldaşım seninde dediğin gibi Yastayım şarkısını seslendiren kızın hem yorumuna hemde sesine hayran kaldım...Afrika'dan,Mozambik'den ve gerçekten haritada değil sadece hayatımız boyunca belki ismini ilk defa duyduğumuz sayısız ülke ve ülkeler...Nasıl bir azimdir ki herkesin unuttuğu topraklarda Türkçe öğretmek ve öğrenmek...Bu hizmetin karşılığında ise mükemmel bir sunum yapmak...Sadece Türkçe öğrenip konuşmak değil Türkiye sevdalıları aynı zamanda...Türkiye'yi ikinci Vatanları olarak kabul eden Türkiye sevdalıları... Alıntı
Φ frozen Gönderi tarihi: 6 Haziran , 2007 Gönderi tarihi: 6 Haziran , 2007 Fethullah hakkında en çok yorum olarak "bu adam kaç okul açtı biliyor musun" denir bu okulların hangi amaçlar doğrultsunda açıldığını ve kullanıldığını açıklayalım TEKRAR... Fethullah Gülen okulları için, Türkiye içinde olduğu gibi, yurtdışındaki okullarla ilgili olarak negatif tepkiler ortaya çıkmıştır. Okulların yurtdışında adeta bir "Amerikan Üssü" gibi çalıştığını ve Amerika'nın buralarda kendi ideolojisnin yaymaya çalıştığı ifade edildi. Hatta, Özbekistan yöntimi bu okulları kapattı ve yöneticilerini de casuslukla suçlayarak hapse attı. yurtdışındaki okullara yardım edenler, iyilik yaptığını, fakir insanlara yardım ettiğini sanıyor. Uluslararası güçlerin buraları bir atlama tahtası olarak kullandığını hesaplayamıyor! ABD, söz konusu okulları Asya'nın enerji kaynaklarını kontrol etmek, kendi hakimiyetinin önünü açmak amacıyla Rusya'nın ve Çin'in önünü kesmek için destekliyor. Bunun kanıtı da görüldüğü kadarıyla nedir? Bütün okullarda "İngilizce öğretmeni" kimliği içinde, yeşil ve kırmızı pasaporlu Amerkian vatandaşı öğretmenler vardır. Ne işi var Amerikan, İngiliz pasaportlu sözde öğretmenlerin Fethullahın okullarında? Hani bu okullar fakir öğrencilere yardım okullarıydı? Bahsettiğimiz kırmızı pasaportlu öğretmenleri ilk fark eden Özbekistan lideri Kerimov oldu. Fethullah ve yönetimi bunu reddetti ama olay böyleydi. Kerimov fethullah okullarını kapattıktan sonra şunları açıkladı (Cumhurbaşkanı Demirele): 1- Gönderilen öğretmenler öğretmen değil casusmuş, 2- Okullarda kız çocukları İran'daki gibi başı örtülmeye zorlanmış, 3- Özbekistan'da dini içerikli toplanyı yapılmış, bütün sarıklı, sakallı adamlar bu toplantıya gelmiş Yani çok övdüğünüz Fethullah okulları yurtdışında Amerkian casusluğu yapmaktadır! BU OKULLARDA EĞİTİM İNGİLİZCE YAPILMAKTADIR..TÜRKÇE SEÇMELİ DERSTİR... birde ek bilgi koymak isterim... vakıfların, derneklerin de özel teşebbüs olarak okul açabilmesi için yasal düzenlemeye gidince fetullaha okul açma önerisi gelir. Ama ilk başlarda eski nurcular ve gülen pek sıcak bakmıyorlardı. Okul açma önerisine şu şekilde karşı çıkmıştı gülen: "Atatürk büstü koymadan okul açılmaz. Okul açıp Atatürk büstleri koyarsak millet bize ne der? Allah bize gazap verir." Gülen, söz konusu tepkileri gerekçe göstererk okullara tereddüt gösterdi, fakat dışarıya karışı şu açıklamayı yaptı: "Biz yapamayız... Öğretmenimiz yok, okul idaresinden anlamayız. Yetişmiş elemanımız idari ve eğitim kadromuz yok.." Buna rağmen, İzmir'in Bozkaya semtideki talebe yurdunu "Yamanlar Koleji" adıyla koleje çevirdiler ve böylece ilk fesat tohumu ülkeye atıldı.. Buna rağmen fettoş rahat değildi, nasıl "putu" yani "Atatürk büstünü ve resmini oraya koyarız diye..." Nitekim okulun bir tarafından arkadan lambayla aydınlatıldığında görülebilen camdan bir siluet halinde yapıldı Atatürk portresi... Bir yetkili okula geldiğinde, lamba yakılıyor ve Atatürk portrresi görülüyordu. Yetkili gittiğinde ise duvarda siyah bir cam görülüyordu sadece!!! 1980'lerin ikinci yyarısındayken Atatürk'ün resmine bile tahammül düzeyi bu kadardı... Bir gün, yukarıda anlattığımız Atatürk portresinin bulunduğu yerde, kablo ateş aldıve yangın çıktı. Fettoş o derece Atatürk düşmanıdır ki olayı şöyle açıkladı: "İşte "bu adamın" yüzünden! Allah'ın hoşuna gitmedi ve o da yandı. İşte görüyorsunuz, Allah razı değil!" "Bu adam" dediği, Yüce Atatürk'tü... Gülen, Kestane pazarında da kayıt yapacağı öğrencilere soru olarak "Atatürk'ü sevip sevmediklerini" sorardı. Sevdiği cevabı veren öğrencilerin kaydını da tabi ki yapmıyordu. Gülen şimdi televizyonlarda Atatürk'ün ne kadar büyük bir asker olduğunu anlatıyor.. Oysa seneler boyunca yaptığı Atatük düşmanlığı biliniyor. ALINTIDIR.. Alıntı
Φ suheda Gönderi tarihi: 6 Haziran , 2007 Yazar Gönderi tarihi: 6 Haziran , 2007 Özbekistan'da okullar kapatıldımı?Peki yarışmada ki Özbekistan'dan gelen okul neyin nesi idi?? 5. Uluslararası Türkçe Olimpiyatlarında Yarışan Ülkeler 105 ülkenin tam listesi 1 Afganistan 2 Almanya 3 Amerika Birleşik Devletleri 4 Arjantin 5 Arnavutluk 6 Avustralya 7 Avusturya 8 Azerbaycan 9 Bangladeş 10 Belçika 11 Benin 12 Beyaz Rusya 13 Bosna-Hersek 14 Brezilya 15 Bulgaristan 16 Burkina Faso 17 Cezayir 18 Çad 19 Çek Cumhuriyeti 20 Danimarka 21 Endonezya 22 Estonya 23 Etiyopya 24 Fas 25 Fildişi Sahilleri 26 Filipinler 27 Finlandiya 28 Fransa 29 Gana 30 Gine 31 Güney Afrika 32 Güney Kore 33 Gürcistan 34 Hindistan 35 Hollanda 36 Irak 37 İngiltere 38 İran 39 İrlanda 40 İsveç 41 İsviçre 42 İtalya 43 Japonya 44 Kamboçya 45 Kamerun 46 Kanada 47 Karadağ 48 Kazakistan 49 Kenya 50 Kırgızistan 51 Kırım 52 Kolombiya 53 Kongo 54 Kosova 55 Laos 56 Letonya 57 Liberya 58 Litvanya 59 Macaristan 60 Madagaskar 61 Makedonya 62 Malavi 63 Maldivler 64 Malezya 65 Mali 66 Meksika 67 Mısır 68 Moğolistan 69 Moldova 70 Moritanya 71 Mozambik 72 Myanmar 73 Nahcivan 74 Nepal 75 Nijer 76 Nijerya 77 Norveç 78 Orta Afrika Cumhuriyeti 79 Özbekistan 80 Pakistan 81 Papua Yeni Gine 82 Polonya 83 Portekiz 84 Romanya 85 Rusya 86 Senegal 87 Sırbistan 88 Singapur 89 Slovenya 90 Sri Lanka 91 Sudan 92 Suriye 93 Şili 94 Tacikistan 95 Tanzanya 96 Tataristan Cumhuriyeti 97 Tayland 98 Tayvan 99 Türkmenistan 100 Uganda 101 Ukrayna 102 Ürdün 103 Vietnam 104 Yemen 105 Yunanistan Söyleyecek sözleri olmayanlar dillerine dolamışlar bir Fethullah Gülen'en ABD ajanı kanıt yok ıspat yok delil yok...... Ordan burdan duyulan kulaktan dolma sözlerle karalama kampanyası,zaten bu ülkede kim ne zaman iyi bir şey yapsa bir şekilde karalanmaya kalkar.T.C mahkemeleri tarafından hakkında açılan tüm davalardan beraat etmiş birinden bahsediyoruz,fakat kendilerini yargıdan üstün tutan çok şey bildiğini sananlar hala konuşuyor... Özbekistan'da okulların kapatılması ile ilgili haberin yalan olduğuna dair bir çok açıklama yapıldı,peki bu ısrar neden? Sevgili Frozen yazı kimin bilmiyorum ama sende alıntı yaptığın yazıda fark etmişsindir,hiç bir dayanak yok sadece yazarın kendi ithamları söz konusu. Gerçi bunlar beni pekte alakadar etmiyor benim için önemli olan o organizasyonda ki muhteşem görüntüler di,her kesimden insanın hayranlıkla bahsettiği bu güzelliği siz neden kabul etmiyorsunuz anlayabilmişde değilim. Alıntı
Φ frozen Gönderi tarihi: 6 Haziran , 2007 Gönderi tarihi: 6 Haziran , 2007 sevgili suheda..sizler nasıl bu kadar içten savuna biliyorsunuz peki..eminmisiniz?...ortada o kadar çok dayanak varki..ama hep dedim..görmek isteyene... gözler güzel boyana bilir.. ama herşey ortaya bu kadar dökülmüşken insanın neyi savunduğunu oturup iyi bir düşünmesi lazımdır.. farzedinki biz iftira atıp karalıyoruz...peki siz bu iddialara tek tek cevap verebilirmisiniz dayanak göstererek.... ............................ Gülen örgütünün ekonomik boyutu da göz önüne alındığında, gelecekte ülkemizi bekleyen tehlikenin büyüklüğü endişe verici boyuttadır. Kendine ve kadrolarına Türkiye ve Dünyayı kurtarma misyonu biçmesi, buna inanmaları; bunun dışında Allahın peygamberin, Meleklerin kendilerini destekledikleri iddia ve saplantısı içinde bulunması, kendilerinin œ Allahın Ordusu olduğuna, kurtuluşun cemaate tabi olmakla ve ışık evlerinde yetişmekle mümkün olacağına inanması, Türkiyeyi nasıl bir tehlike ve karmaşanın, nasıl bir çılgınlığın beklediğinin somut işaretleridir. Hocaefendilerin tümünü masum sayalım: A.B.Dde ikametin yasayla belirlenmiş katı koşulları bulunmaktadır hiç kimse yasal olarak, resmi başvuru yapmaksızın ve de gerekçesini belgelemeksizin defactor statüsü hariç- bu ülkede altı aydan uzun bir süre kalamaz. Kaldı ki bu hoca efendilerin en ünlüsü, Haziran 1999da Show TVde Reha Muhtara yaptığı bir saati aşan açıklamada, 14 gün sonra Türkiyeye döneceğini taahhüt etmiştir. Tabiki hem de kamuoyuna yapılan bu taahhüt sahibi tarafından bugüne kadar hala yerine getirilmiş değildir. hocaefendilerin tümünün yeşil karta sahip olmaları teknik açıdan olanaksız, çünkü yasal koşullar uymamaktadır. Bu ülkede yaşayanlar, sıradan insanlar için lotarya şansı (!) dışında yeşil kart almanın zorluğunu ve formalitelerini çok iyi bilmektedirler. Gerçekte, ABDde derin devlet koruması altındaki Hocaefendilerin, kaç komutunu aldıkları andan itibaren CIA İltica ve Taraf Değiştirme Departmanı nın acil planına dahil olarak kendilerine tanıdığı kolaylıklardan yararlandıkları bilinmektedir. Bu arada, Merve Kavakçı gibi ABD vatandaşlığına alınmışlarsa o başka. O zaman her şey apaçık ortada olacağı için bu irdelemenin ayrıca bir anlamı kalmaz. Bu arada, ABD Büyükelçiliği ve Konsoloslukları, hocaefendilerini ziyaret amacıyla cemaatten usulüne uygun gönderilen tüm ziyaretçilerin vize problemini -10 yıllık vize vererek- çözümlemektedir. Fethullahçı yapılanma, CIAnın öngördüğü tarikat (sözde sivil toplum cemaati) modeline tıpatıp uymaktadır. Modelin amacı, tarikatları, birer sivil toplum örgütü (NGO) olarak yeniden yapılandırmak; küreselleşme sürecinde mevcut düzene karşı çatışma görünümünü yaratmadan uysallaştırmaktır Bizzat kendi yandaşlarının açıklamalarına göre, hocaefendileri, yakın zaman öncesine kadar Türk devletinin istihbarat örgütüne ajanlık yapmaktaydı; bir başka ifadeyle gerekli ve önemli bulduğu sakıncasız bilgileri sırf gizli ilişkilerin ve amacın örtülmesine yönelik olarak- Türk ilgili makamlarına iletmekteydi. CIA ile bağlantının gelişmesinden sonra bu tür enformasyon hizmeti, statüsü içinde bir süre daha iletti. CIA bağlantısı, fethullahçıların ve de hocaefendilerinin yerinde yani kendi vatanlarında taraf değiştirmeleri sonucuna yol açtı; ta ki bu çarpık ilişkiyi Türk Silahlı Kuvvetleri ve MİT fark edinceye kadar kamuoyu onları barışın, hoşgörünün, uzlaşmanın simgesi olarak tanımaya devam etti Fethullahçıların Üniversitelerdeki kadrolaşma hareketi, Yüksek öğretim Kurulunun kurulmasıyla birlikte ivme kazanmıştır. Geleceğin mürit akademisyenlerini yetiştirme programı doğrultusunda, onbinin üzerinde müridini Y.Ö.K ve M.E. B kontenjanlarından A.B.D, İngiltere, Fransa gibi ülkelere gönderen fethullahçılar, şimdilerde iki önemli avantaja sahip olmuşlardır: Eğitimini tamamlayarak Türkiyeye dönenler, akademisyen olarak, mevcut Fethullahçı kadroları daha da güçlendirirken; yurtdışında kalmak isteyenler de, iş bularak kaldıkları ülkelerde mevcut cemaati takviye etmişlerdir. DEĞİRMENİN SUYU WASHINGTON'DAN Fethullah Gülenin bugün hükmettiği güç, Genelkurmay Başkanlığı tarafından 1998 basında hazırlanan bir raporda söyle sıralanmaktadır: "Yurtiçinde, 85 vakıf, 18 dernek, 89 özel okul, 207 şirket, 373 dershane, yaklaşık 500 öğrenci yurdu ve biri İngilizce yayınlanan 14 dergi, 15 ülkede yayınlanan 300 bin tirajlı Zaman gazetesi, ulusal düzeyde yayın yapan 2 radyo ve uluslararası yayın yapan Samanyolu televizyonu; Yurtdışında, 6 üniversite ve yüksekokul, 236 lise, 2 ilkokul, 8 dil ve bilgisayar merkezi, 6 üniversiteye hazırlık kursu ve 21 öğrenci yurdu olmak üzere toplam 279 eğitim kurulusu" bulunmaktadır. Gülenin müritlerinin sahip olduğu 300e yakin şirketle 600 trilyon liraya hükmettiği hesaplanıyor. Yurtdışındaki okullarının yıllık gideri ise, Fethullahçılar tarafından 1.5 milyar dolar olduğu açıklandı. 1986 yılında, Özal tarafından gıyabi tutukluluktan kurtarılan Gülenin 12 yılda bu kadar büyük bir güce ulaşmasının izahı da uluslararası bağlantısıdır. ALINTIDIR.. Alıntı
Misafir karabekir Gönderi tarihi: 6 Haziran , 2007 Gönderi tarihi: 6 Haziran , 2007 En güzel cevabı herhalde o gün Bülent Arınç vermişti. Her ne ise, o gün ara ara seyrettim organizasyonu. Şanstan, yakışıklı bir genç stand-up'a başlamaz mı o aralardan birinde? Bayağı bir güldüm, hele de ehleyim mi diyen şoförle ilgili kısımda...Ehle ehle...Neyse ki, Adana'ya gelmemişler... Altında kötü niyet aramaktansa güzelliklere bakmaya çabalamak gerektiğini düşünüyorum. Çocuğun anlattığına bakılırsa oralarda bu okullara sınavla giriliyor ve giriş sınavları bizim fen lisesi sınavları gibi. Bu okullar açıldıkları yerlerde bir kurtuluş olarak görülüyor demek ki? Halis niyetlerle dünyanın bir ucuna kadar gidip çok cüzü meblağlarda aylıkla eğitim işine katılan insanları yürekten takdir ediyorum ve onları seviyorum... Gerçekten muhteşem bir organizasyondu... Alıntı
Misafir ali0_1 Gönderi tarihi: 6 Haziran , 2007 Gönderi tarihi: 6 Haziran , 2007 İzahı uluslararası bağıntı??? Kim kiminle ne bağıntısı kurmuş da elinize buna dair bir kanıt geçmiş;ayrıca okulları suçluyorsunuz ve ABD destekli diyorsunuz ama ABd'de o okulların ilk açılma hikayeleri sizi desteklemiyor... Bir tanıdıktan dinledim:Adamlara gitmişler istekler belirtilmiş;gerekli işlemler vs.-tabi Amerikan başta ister mi bunları;kim ki bu adamlar gel gör ki gençlerindeki değişimi görmeye başlıyorlar:ne değişimi mi???Şimdi de bizzat bir öğretmenden dinlediğimi söyleyeyim:biz gittiğimizde oradaki gençler daha ana-babaya nasıl davranılacağını bilmiyordu... Evet vatandaşlar kendi değerlerimizden gelen terbiyeyi taşıdılar;eğitime gerçekten önem verdiler(örnekleri için uzağa gitmeye gerek yok bu gün sizin fişlediğiniz okulların çoğu uluslararası olimpiyatlarda başarılarıyla konuşuluyor)... Ve biraz daha araştırın bu Özbeklerin söylediğini iddia ettiklerinizi;ben o kadar çok resim gördüm ki başı örtülü öğrencilerin olmadığı(genel için konuşuyorum tabi);ve daha burada öye bir zorlama olmuyorsa, orada zaten nelerine gurbet ellerde;zorlama var da demeyin sakın ha;bizde kendimizce biliyoruz neler olduğunu... Bu insanlara çok desteksizce yüklendiğiniz ortada... Alıntı
Φ frozen Gönderi tarihi: 6 Haziran , 2007 Gönderi tarihi: 6 Haziran , 2007 valla ne diyim körler sağırlar birbirini ağırlar... Alıntı
Misafir ali0_1 Gönderi tarihi: 6 Haziran , 2007 Gönderi tarihi: 6 Haziran , 2007 valla ne diyim körler sağırlar birbirini ağırlar... Yeter ki o gönül gözü açık olsun;akıllar başta olsun... İnsan gerçeklere inanabilsin de "kulaktan dolma" her şeyi yaymadan üzerinde düşünebilsin... Alıntı
Φ frozen Gönderi tarihi: 6 Haziran , 2007 Gönderi tarihi: 6 Haziran , 2007 üzerinde düşünebilmek gerçekleri görebilmek...AMA HANGİ GERÇEKLERİ..perdeyi bir kaldırında altında ne varmış bir görün.. yada fettullahın dediği gibi şiddetle inkar edin... Fetullahçı Okulların İç yüzü 1-) Orta Asya'da, Afrika'da, Amerika'da, Avusturalya'da kısacası dünyanın her tarafında "Türkiye'nin kültür misyoneri" olduklarını iddia ediyorlar. Programlarında haftada 3-8 saat Türkçe'ye yer verirken, 25 saat İngilizce verdikleri için ingiltere'den "üstün hizmet ödülü" alıyorlar. (Türkiye'de ise bu çocukların İstiklal Marşımızı nasıl Türkçe okuduklarını yüzlerce kez göstererek kamuoyunu yanıltıyorlar.) ABD'den ise "kırmızı pasaportlu CIA çıkışlı" öğretmen takviyesi ve siyasal dokunulmazlık, ekonomik güç desteği görüyorlar.Buralarda Türkçü, çağdaş, aydın gençler yetiştirmek yerine, sadece milli kimliğini bilmeyen, Türklük bilincinden yoksun molla yetiştiriyorlar. Ama bu okullardaki Türk olmayan öğrencilere hiç karışmıyorlar; dini eğitimden kesinlikle kaçınıyorlar; ulus biçimlerini etkilemeye çalışmıyorlar. Fethullahçıların yurt dışındaki okullarında Türk olmayan öğrencilere Türkçe eğitimi sadece şeklen veriyorlar. Türk kültürü asla öğretilmiyor. Belki şaşıracaksınız İslamiyet'de anlatılmıyor;öğretilmiyor. Bu okulların programları itibariyle ABD ya da İngiliz kolejlerinden hiç bir farkı yok!... ABD bölgesel hesapları gereği haritada nereyi işaret ediyorsa, Fethullahçı maşalar oraya gidiyorlar ve okul açıyorlar. 2-) Sonuçta, Kırım'da, Azerbaycan'da, Orta Asya'da ve Rusya Federasyonunda ya da Türklerin yaşadıkları diğer ülkelerde, Türk çocuklarını önce ailelerinden, sonra Türklüklerinden kopararak mollalaştırıyorlar. En yeteneklilerini ve başarılılarını daha sonra Türkiye'ye getirerek yüksek öğretim süresince beyinlerini yıkamaya devam ediyorlar. Bu gençler gerçekten güvenilir mürit olduktan sonra tekrar kendi ülkesine gönderip burada stratejik makamlara gelmek üzere yerleştiriliyorlar; Türklüğe hizmet için değil, Fethullahçı organizasyonun çıkarlarına hizmet etmek üzere... Kısacası Fethullahçılar böylece Türklüğe ihanet ediyorlar!... 3-) Fethullahçılar Azerbaycan bürokrasisine oldukça hakimler. Tıpkı Türkistan 'da olduğu gibi iki bakan yardımcısının Fethullahçı olduğu ifade ediliyor. Ticaret, endüstri, eğitim ve gümrükle ilgili birimlerde tüm yetkililerin Fethullahçılar tarafından "maaşa bağlandığı" iddialar arsında. Fethullahçıların aylık maaşa bağladıkları arasında Haydar Aliyev'in ve de hükümet yetkililerinin yanı sıra , iktidar partisinin ve muhalefetteki tüm partilerinde yer alması, ister istemez gerçek patron ABD'nin geleneksel politikasını çağrıştırıyor: "İktidar kadar,yarın iktidara gelebilecek potansiyele sahip muhalefete de yakın ve organik ilişki kurmak..." 4-) Diyebiliriz ki, okullar bu yüzden mafyayı çağırıştıran çıkar çarkının sadece kılıfı. Fethullahçılar, yerleştikleri ülkelerde, yönetimi ve bürokrasiyi elde ettikten sonra ekonomik anlamda da kökleşmeye başlıyorlar. Yaklaşık 280'in üzerinde şirket ve holdige, 25 milyon dolarlık mal varlığına ve yıllı 600 trilyon liralık iş hacmine sahip olan Fethullahçı organizasyon, karlı gördükleri alanlarda bu ülkelere girmeye başlıyorlar. Suyun başı tutulduğu için de rüşvet,haraç ve benzeri engellere takılmıyorlar.... ALINTIDIR.. Alıntı
Misafir ali0_1 Gönderi tarihi: 6 Haziran , 2007 Gönderi tarihi: 6 Haziran , 2007 Niye defalarca tekrarlıyorsunuz ki;kanıtı yok bunların bana ne alıntıysa;alıntı olan değerleniyor mu!!! Daha önce de dediğim gibi adamların faaliyetleri ortada ve yararlı;işte size bu dil olimpiyatları;bu vatandaşların atılımları olmasa böyle bir olayı rüyanızda da göremezdiniz;çünkü kesin o sırada yeni kanıtsız iddialar peşinde koşuyor olurdunuz... Alıntı
Misafir ali0_1 Gönderi tarihi: 6 Haziran , 2007 Gönderi tarihi: 6 Haziran , 2007 Siz niye defalarca tekrarlıyorsunuz aynı nakaratı... Bu iki cümlelik savunma mekanizması nedir? Neyi biliyorsunuz? Amerikada yaşayan ve Amerikanın kucağında oturan birisini savunurken nedir bildikleriniz? Söyleyinde anlayalım..! Bu konudaki bütün linkleride buraya ekleyelim: Lütfen Okuyun Arkadaşlar: http://www.turkish-media.com/forum/index.php?showtopic=93495 http://www.turkish-media.com/forum/index.php?showtopic=93000 http://www.turkish-media.com/forum/index.php?showtopic=8956 http://www.turkish-media.com/forum/index.php?showtopic=17201 http://www.turkish-media.com/forum/index.php?showtopic=30901 http://www.turkish-media.com/forum/index.php?showtopic=74404 http://www.turkish-media.com/forum/index.php?showtopic=70397 http://www.turkish-media.com/forum/index.php?showtopic=51491 http://www.turkish-media.com/forum/index.php?showtopic=42091 http://www.turkish-media.com/forum/index.php?showtopic=33676 http://www.turkish-media.com/forum/index.php?showtopic=5169 http://www.turkish-media.com/forum/index.php?showtopic=938 Biraz sağduyu... Ya bu nedir ya;neyin nakaratını tutturmuşum ben;hangisi kanıtlı bu yazılanların;bir tarafta diğer cemiyetlerin düşmanlık gösterisi, bir tarafta kes yapıştır videolar;"kanıt" dedim ben;savunuyorum;neyi mi:Bir şahsı değil;bilmeden üzerine "kulaktan dolma" konuşulan ve kendileri yılmadan bazı şeyler için uğraşan insanları... Savunacağım tabi doğruyu;hataları olma mı insanların, yeri gelir yüzlerine karşı da söylerim ben;yaptıklarınız sadece karalama;desteksizce karalama... Alıntı
Φ frozen Gönderi tarihi: 6 Haziran , 2007 Gönderi tarihi: 6 Haziran , 2007 Niye defalarca tekrarlıyorsunuz ki;kanıtı yok bunların bana ne alıntıysa;alıntı olan değerleniyor mu!!! Daha önce de dediğim gibi adamların faaliyetleri ortada ve yararlı;işte size bu dil olimpiyatları;bu vatandaşların atılımları olmasa böyle bir olayı rüyanızda da göremezdiniz;çünkü kesin o sırada yeni kanıtsız iddialar peşinde koşuyor olurdunuz... Ya bu nedir ya;neyin nakaratını tutturmuşum ben;hangisi kanıtlı bu yazılanların;bir tarafta diğer cemiyetlerin düşmanlık gösterisi, bir tarafta kes yapıştır videolar;"kanıt" dedim ben;savunuyorum;neyi mi:Bir şahsı değil;bilmeden üzerine "kulaktan dolma" konuşulan ve kendileri yılmadan bazı şeyler için uğraşan insanları... Savunacağım tabi doğruyu;hataları olma mı insanların, yeri gelir yüzlerine karşı da söylerim ben;yaptıklarınız sadece karalama;desteksizce karalama... kanıtsız desteksiz karalama....peki siz NEYE DAYANARAK SAVUNUYORSUNUZ?.... destekli ve kanıtlı ispat edinde utanalım sayın ali0_1 yandan köşeden başka sorularla cevap vermeyin... madem biz karalıyoruz..buyrun siz ispat edin.. bildiğiniz ve çok güvendiğiniz KANITLARINIZLA...... Savunun doğrunuzu.. Alıntı
Φ sardunyam Gönderi tarihi: 6 Haziran , 2007 Gönderi tarihi: 6 Haziran , 2007 Yeter ki o gönül gözü açık olsun;akıllar başta olsun... İnsan gerçeklere inanabilsin de "kulaktan dolma" her şeyi yaymadan üzerinde düşünebilsin... Belge diyorsunuz belge getiriyor arkadaşlar ama o zaman başka birşey istiyorsunuz, dayanak diyorsunuz hepsi dayanaklı ama kabullenmek istemiyorsunuz, gönül gözü açıklığı demişsiniz, sizinkinin açık olduğundan nasıl emin olabiliyorsunuz? Bunun formülü varmı, nasıl anlıyorsunuz X-Rayn ışını gibi içi dışı görüyormu bu göz? Kulaktan dolma, ezber, karalama...... hep aynı nakaratlar... aynı şeyleri savunanlarda aynı sözler... Sizin bildikleriniz kulaktan dolma değilmi? değilse nereden edindiniz bu doğru bilgileri? Siz ezberci değilmisiniz? değilseniz nasıl bunu öğrendiniz? Bugüne kadar kanıtsız ve dayanaksız ezberden konuşanlar sizlersiniz sadece savunma mevkine kurulmuşsunuz avukatlar gibi habire kelime oyunları yapıyorsunuz... Çoğu zamanda verecek yanıt olmadığında kişilikleri ve inançları alaya alıyorsunuz... Burada sadece sizi kasdetmiyorum avukatlığa soyunmuş olanların hepsi aynı... Gülen'in okulları sevgi ve ışık okulları... ne kadar sıcak ve cazip isimler değilmi? bir tek soru? Bu adama bütün dünyada okul açtıracak imkanı, olanağı kim, neden, nasıl sağlıyor? Özelliği ne? Alıntı
Misafir ali0_1 Gönderi tarihi: 6 Haziran , 2007 Gönderi tarihi: 6 Haziran , 2007 Bak arkadaş ben burada tavsiyede bulunsaydım siz de dahil olun diye yükümlülük alırdım üzerime;şimdi yaptığım ise birileri üzerinde "doğruluğu" net olmayan şeylerle konuşulmasına karşı çıkmak;ayrıca ben herhangi bir oluşuma da dahil değilim, yine yükümlülüğüm yok yani... Bu eylemimi neye dayanarak mı yapıyorum;çok basit:Birilerinin fazlaca karalama yaptığı birbirinden kanıtsız yazılarla açık ve net biçimde ortada;salt düşmanlık içeren, her şeye kendini kapatan bakışları ortada... Alıntı
Φ sardunyam Gönderi tarihi: 6 Haziran , 2007 Gönderi tarihi: 6 Haziran , 2007 Baktım arkadaş, Karalama dediğiniz şeylerin hepsi belgeli, dayanaklı ve en önemlisi normal insanların yapması gerektiği gibi şüphecilik... İnsanın akrabasına güvenemediği zamanda birilerine bu körü körüne bağlılık neden? Savunma yapacaksanız aksini ispat etmeniz gerekir, belgeye karşılık belge... Alıntı
Misafir ali0_1 Gönderi tarihi: 6 Haziran , 2007 Gönderi tarihi: 6 Haziran , 2007 Belge diyorsunuz belge getiriyor arkadaşlar ama o zaman başka birşey istiyorsunuz, dayanak diyorsunuz hepsi dayanaklı ama kabullenmek istemiyorsunuz, gönül gözü açıklığı demişsiniz, sizinkinin açık olduğundan nasıl emin olabiliyorsunuz? Bunun formülü varmı, nasıl anlıyorsunuz X-Rayn ışını gibi içi dışı görüyormu bu göz? Kulaktan dolma, ezber, karalama...... hep aynı nakaratlar... aynı şeyleri savunanlarda aynı sözler... Sizin bildikleriniz kulaktan dolma değilmi? değilse nereden edindiniz bu doğru bilgileri? Siz ezberci değilmisiniz? değilseniz nasıl bunu öğrendiniz? Bugüne kadar kanıtsız ve dayanaksız ezberden konuşanlar sizlersiniz sadece savunma mevkine kurulmuşsunuz avukatlar gibi habire kelime oyunları yapıyorsunuz... Çoğu zamanda verecek yanıt olmadığında kişilikleri ve inançları alaya alıyorsunuz... Burada sadece sizi kasdetmiyorum avukatlığa soyunmuş olanların hepsi aynı... Gülen'in okulları sevgi ve ışık okulları... ne kadar sıcak ve cazip isimler değilmi? bir tek soru? Bu adama bütün dünyada okul açtıracak imkanı, olanağı kim, neden, nasıl sağlıyor? Özelliği ne? Pardon ama ne belgesi;ne kanıtı??? Bu arada Gülen'in okulu diye bir kavram yok;ayrı ayrı isimlerin açtığı okullar söz konusu... Sermaye konusuna gelince ben tam olarak bilemem tabi ama gördüğüm kadarıyla ele ele verilince gerçekten çok mesafe katediliyor;en olması gerekense ne istediğini bilip ona göre çalışmak;sağlam bir disiplinle yürümek... Alıntı
Φ frozen Gönderi tarihi: 6 Haziran , 2007 Gönderi tarihi: 6 Haziran , 2007 Bak arkadaş ben burada tavsiyede bulunsaydım siz de dahil olun diye yükümlülük alırdım üzerime;şimdi yaptığım ise birileri üzerinde "doğruluğu" net olmayan şeylerle konuşulmasına karşı çıkmak;ayrıca ben herhangi bir oluşuma da dahil değilim, yine yükümlülüğüm yok yani... Bu eylemimi neye dayanarak mı yapıyorum;çok basit:Birilerinin fazlaca karalama yaptığı birbirinden kanıtsız yazılarla açık ve net biçimde ortada;salt düşmanlık içeren, her şeye kendini kapatan bakışları ortada... beklenen cevap geldi... bir fikriniz yada yükümlülüğünüz yoksa savunmayacaksınız... yada sözlerinizin arkasında duracak cesareti göstereceksiniz... tavsiyede bulunun demedik ispat ve kanıt getirin dedik..hani biz desteksiz karalıyorduk ya.. o bakımdan.... ayrıca tavsiye etmek bile yükümlülükse dahil olmadığınız ve aslında bir bilginizinde olmadığı bir kişiyi ve cemaati savunmak size göre yükümlülük değilse ne?... mağdur konumuna sokarak savunduğunuza göre.. sorum çok ama...cevaplar aynı... Alıntı
Misafir ali0_1 Gönderi tarihi: 6 Haziran , 2007 Gönderi tarihi: 6 Haziran , 2007 Şimdi her linkin kaynak profilini(belirtilen) çıkaralım: 938:Cumhuriyet 5169:TGT 33676:Kaynak: C. 28.06.2006 - MEHMET FARAÇ (GÜLEN'İN ESKİ YAVERNDEN MÜTHİŞ İTİRAFLAR ADIYLA BAŞLIK AÇILMIŞ) 42091:KAYNAK: Cengiz Eren / 1999 70397:Turkish American Journal (Herhangi bir yolsuzuktan çok;arkadaş kendine "ilginç" gelen bir durumdan söz etmiş) 30901:Bu başlığın açılma sebebi ise bu arkadaşlardan çok farklı;tıpkı buraya almadığım diğer bazıları gibi: Fethullah Gülen için ilginç karar Mahkeme, beraatına karar verdiği Fethullah Gülen'in, iddianamenin aksine devlet yanlısı tutumu nedeniyle radikal terör örgütlerinden tehdit aldığına hükmetti ANKARA Milliyet Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi, "Anayasal düzeni değiştirmek üzere silahsız örgüt kurmak" suçlamasıyla yargılandığı davadan beraat eden Nur cemaatinin önde gelen isimlerinden Fethullah Gülen'in "devlet yanlısı tutumu nedeniyle dini motifli radikal terör örgütlerince tehdit edildiği"ne hükmetti. Gülen hakkında eski DGM Savcısı Nuh Mete Yüksel tarafından açılan dava, iddianamenin aksi bir yorumla sonuçlandı. 'Hoşgörü için çalıştı' 2003'te Şartla Salıverme Yasası kapsamına alınarak ertelenen davanın karara bağlanması yönündeki talebi reddedilen avukatlar, geçen mayısta Terörle Mücadele Yasası'nın (TMY) değiştiğini gerekçe göstererek yeni bir başvuru yaptı. Avukatlar başvuruya, Emniyet Genel Müdürlüğü'nden Bilgi Edinme Yasası yoluyla aldıkları bir yazıyı da ekledi. Yazıda, Gülen'in herhangi bir terör örgütünün kurucusu ve lideri olduğuna yönelik kanıt bulunmadığı, teröre karşı en sert tepkiyi verdiği, dinler arası hoşgörü için çalıştığı, Gülen ve kurduğu iddia edilen kuruluşların TMY kapsamında olmadığı kaydedildi. Avukatları Gülen'in İBDA-C, El Kaide gibi örgütlerce tehdit edildiğini öne sürmüştü. 'Açık bir beyanı yok' Yeniden yargılamada, savcı Salim Demirci'nin davanın erteleme kapsamından çıkarılmasına ve beraatla sonuçlandırılmasına yer olmadığı görüşüne rağmen, mahkeme Gülen'in beraatına karar verdi. Mahkemenin gerekçeli kararında, Gülen ile ilişkilendirildiği kuruluşların anayasal düzeni değiştirme amacının sabit olmadığı, Gülen'in bu hususa yönelik açık beyanının bulunmadığı ifade edildi. 17201:Cumhuriyet 24.02.2006 HİKMET ÇETİNKAYA 8956:FETHULLAH GÜLEN “NURCULUK” DİNİNİ İLÂN ETTİ (Bu mevzu Mart-1995 tarihli Hakikat Aylık İslâm Dergisi'nin 18. Sayısında yayınlanmıştır.) 93000:Bu da alakasız bir konu;başka bir isim hakkında... Vee;son sürüm 93495:Özel hazırlanmış;"belgesel" videolar... Evet bir arkadaşın bana gösterdiği linkte gözüme çarpan o "kaynaklar" bunlar;atladıklarım olmuşsa siz tamamlayın... Alıntı
Φ denizz Gönderi tarihi: 6 Haziran , 2007 Gönderi tarihi: 6 Haziran , 2007 Haritada yerini bile bulmakta zorluk çektiğimiz ülkelerin çocukları bizim dilimizi konuşuyor,bizim şarkılarımızı söylüyor,bizim şiirlerimizi okuyor ve bizim halk oyunlarımızı oynuyor.......Kendi aralarında Türk'çeye sevgi dili diyen yüz ülkenin yüzlerce çocuklarını ağırladık,izlerken göz yaşlarımı tutamadım nasıl içten nasıl sevgi dolu sözlerle bahsediyorlar Türkiye'den ve Türk'çeden,ve burada gördükleri güzellikleri yakın ilgiyi ülkelerindeki yakınlarına,tanıdıklarına anlatmak için sabırsızlandıklarını söylüyorlar. Hele final sonunda hepsi tek bir ağızdan,tek bir yürek olarak söyledikleri "hayat bayram olsa"adlı şarkıyı seslendirmeleri görülmeye değer bir manzaraydı. Ben en çok şarkı dalında Ferhat Göçer'in yastayım adlı şarkısını seslendiren kız çocuğunun yorumuna bittim. Dünyanın her yerinde hızla çoğalmakta olan Türk okullarının bu ciddi başarısı ve Türk'çeyi sevdirme çabaları takdire şayandır. Fethullah Gülen cemaati için söylemediğini bırakmayan sözüm ona vatanseverlerede son derece güzel bir cevaptır bu organizasyon.... Ülkemizde mevcut bir çok kolejlin öğrencilerine avrupa kültürünü aşılama komediside umarım bundan gereken dersini almıştır.. Ne mutlu Türk'lüğüyle gurur duyup bunu etrafındaki insanlara en güzel şekilde yansıtmaya çalışanlara,ne mutlu ülkesi için emek verenlere... Vatanından km lerce uzakta vatanı için birer gönül neferi gibi çalışan tüm o hizmet aşkı ile yanan öğretmenlerin yaşları kaç olursa olsun ellerinden öpmek isterdim...Ve işte hizmet budur,emek budur demek isterdim Olimpiyat şarkısının sözleri Sorsam gördüğüm ilk buluta söyler mi bana, Yağmur hangi dilde yağar Afrika'da ? Anlatır mı rüzgar gezdiği uzak yerleri, Hangi dilde sarılır insan Amerika'da ? Sevgi gibi dünyayı dolaşsa sesim, Okyanuslar ardında, Uzak Asya'da, Adını hiç bilmediğim kardeşlerim, İstanbul'dan Anadolu'dan size MERHABA! A, B, C, tekrar birlikte, Güneş gibi üstümüze doğuyor Türkçe Tohum gibi dünyaya serpilince, Filizlenip boy verecek binlerce hece... Söz : Ayla Hacıoğulları Beste : Yücel Arzen bu organizasyonu tv de seyrettim,hoşumada gitti.ne oldu şimdi.fettullah gerçeği,mi değişti.bu kişinin türkideki laik sistemin altını oyma çabaları sonmu buldu.burnunu sile,sile devlet organlararına karşı kin kustuğu konuşmaları yokmu varsayacağız.ışık evlerimi kapatıldı.bu kişinin vaazlarında trans haline geçen,akli dengesini yitirmiş gibi hareketler yapan,tuhaf çığlıklar atan insanlar,tedavi görüp ruh sağlıklarınımı tekrarmı kavuştular.fettullah okulları özellikle türki cumhuriyetlerde amerikan dilini ve kültürünü yaymak için türkçenin paravan olarak olarak kullanıldığı abd destekli bir örgütlenme.bizdeki robert kolej le aynı konumda bu okullar. Alıntı
Φ suheda Gönderi tarihi: 7 Haziran , 2007 Yazar Gönderi tarihi: 7 Haziran , 2007 Sevgili arkadaşlar bana hayatında seni en çok etkileyen insanlar kimlerdi?diye sorsalar tek kelime ile nur cemaatine bağlı insanlar derdim. Bilmiyorum onlarla sohbet etme imkanınız hiç oldumu?O kadar saygılılıdırlar ki ne kadar üstlerine giderseniz gidin asla seslerini yükseltmezler şekilcilikleri yoktur kimseyi ideolojisine giyimine kuşamına,düşüncelerine göre değerlendirmezler ve hepsinden önemlisi hepsinin gerçekten samimi olduklarını hissedebilirsiniz.. Ben bu insanları seviyorum ve yaptıkları şeyleri bizzat görebiliyorum bizim dilimizi dünya ülkelerine sevgi dili diye empoze etmeleri bile yeterlidir benim için. Kanıt var diyorsunuz,siz görmüyorsunuz diyorsunuz,ee peki ben görmüyorumda bu ülkenin hakimleri,savcıları mahkemeleridemi görmüyor??? Yok ülkenin altını oyuyorlar yok Atatürk düşmanıdırlar,benim kuzenimin kızı ilkokul birde bunların okullarında Atatürk kimdir? diye sorduğumda ülkemizi kurtardı Türkiyeyi kurdu diyor bunu ona okuduğu okulda yani cemaatin kolejinde öğretmişler,peki bu nasıl bir düşmanlıktır ki düşmanını yüceltebiliyorsun? Başlığı açmamdaki sebep yani şu organizasyon,daha önce buna benzer ülkemiz için bu kadar geniş çapta düzenlemiş bir olimpiyat gördünüzmü?Türk'çe olimpiyatları adı bile bir Türk olarak beni mutlu etmeye yetiyor,bunun daha gerisini şusunu,busunu aramanın mantığı nedir? Fethullah Gülen sohbetlerinde transa geçmiş bir kişi benim için rock konserinde transa geçmiş kişiden bin kat daha iyidir. Gidin en yakınınızdaki kolejlerinden birini gezin eğitime verilen önemi,öğrenciye verilen değeri ve hepsinden önemlisi bilgiye verilen önemi bizzat kendi gözlerinizle görüp sonra yorum yapın.... Onları savunuyorum çünkü gerçekten güzel şeyler yaptıklarına şahit oluyorum ve kim ne derse desin seviyorum onları. Alıntı
Φ Efendi Türkler Gönderi tarihi: 7 Haziran , 2007 Gönderi tarihi: 7 Haziran , 2007 FETHULLAH GÜLEN’İN MİSYONU! Çünkü llimli Islam projesinin, içeriden, bölgenin tarihsel ve kültürel ortamindan beslenen, dahasi teolojik zeminde bir taşıyıcıya ihtiyaci vardı. ABD için çok önemli olmakla birlikte, AKP, politik bir parti olarak bu ihtiyaci tam olarak karşılayamazdı. İslami bir kanaat önderi ya da etkili bir tarikat liderinin de katkisi ve desteği gerekliydi. Bu isim, geniş bir örgütsel ağa, mali güce ve yaygin bir etkileme alanina sahip olan Fethullah Gülen’den başkasi değildi. Bugün Fethullah Gülen, “Dünya denilen geminin kaptani” olarak nitelendirdiği ABD’nin otorite ve iradesine, Islami hedeflere ulaşmak için boyun eğilmesi gerektiğini vaaz ediyor. Dolayisiyla Gülen, ABD’nin “llimli Islam” projesinin teolojik ve felsefi arka planini oluşturmaya soyunmuş gönüllü bir tarikat lideri portresi çiziyor. ABD, GOP’un teolojik arka planini hazirlayacak “alimler” aradiğinda Fethullah Gülen “buradayim” diye elini kaldırmıştı. Aslinda Fethullah Gülen, daha yolun başindan itibaren ABD ve onun istihbarat örgütleriyle ilişkili bir isimdi. Gülen, Soğuk Savaş yillarinda, yani daha 1960′lı yillann başinda, Komünizmle Mücadele Demeği (KMD)’nin Erzurum Şubesi Yönetim Kurulu üyesiydi. ABD, Türkiye yakin tarihinin en demokratik denebilecek anayasasini getiren 27 Mayis 1960 hareketinin önünü kesmek için, istihbarat örgütü CIA araciliğiyla KMD’yi kurdurmuştu. Bu demek, denilebilir ki, Türkiye’de emperyal istihbarat örgütleriyle ilişkili ilk Soğuk Savaş örgütlenmesiydi. Bugün Türkiye’de Islamci alanda siyaset yapan bir çok isim bu derneklerde yetişmişti. Örneğin, Saadet Partisi Genel Başkani Recai Kutan Malatya KMD başkaniydi. Milli Türk Talebe Birliği (MTTB) de bu tip derneklerden biriydi. AKP’nin Dişişleri Bakani Abdullah Gül gibi bir çok Islamci politikaci da MTTB’nden yetişmiş, yöneticilik yapmişti. Gelenekte bu vardi! Kendi ideolojik-siyasal projelerini (şeriati) hayata geçirmek için gerektiğinde batili emperyal güçlerle işbirliği yapmak… Alıntı
Φ bozan Gönderi tarihi: 7 Haziran , 2007 Gönderi tarihi: 7 Haziran , 2007 Bu yanıt öncelikle sevgili süheda ve onun gibi insanlara silah sıkmak yerine gül vermeyi, insanları tehlike olarak görmek yerine onları anlamayı ve sevmeyi kabul etmiş, hayatını güvensizlik ve ihanet yerine güven ve sadakatle örmüş ve bu yüzden kim olursa olsun bütün insanlığı Mevlana sevgisiyle kucaklamış olanlaradır... Hayatında sevgi ve güven denilen en mühim insanı hususiyetleri barındırmayan bir kişi sevginin sonsuz döngüsünü anlamak hususunda elbette sorunlar yaşayabilir...Hayatlarından sevgi ve güvenin alınmış olduğu insanları görmedik mi? Kimi örgütlerin Kadıköy çiçekleri ezme harekatını unuttunuz mu? Nasıl da hırsla eziyorlardı çiçekleri!! Her yaprağının bir dünya olduğu sevgi sembollerini çiğneyecek kadar sevgiden yoksun olmak ne kadar acı değil mi? Duvarlarındaki haritalar dünyayı kapsamayan, içlerindeki heyecan sokaklarından öteye gitmeyen sevgisiz ve güvensiz insanlar sevgiyi anlayamayacaklardır... Fakat sevgi bu, inadına büyür ve sevmeyenleri de kapsar...değil mi? bozan Alıntı
Φ Efendi Türkler Gönderi tarihi: 7 Haziran , 2007 Gönderi tarihi: 7 Haziran , 2007 5. ABD'nin Misyonerlik Çalışmaları Amerikan misyonerlerinin 1880 tarihli raporlarında "misyoner faaliyetleri için Türkiye, Asya'nın anahtarıdır" denilmektedir(Küçük, 1996). Öte yandan ABD'li askeri stratejist Barry Rubin, İslam'ın yükselen sesinin komünizme karşı yürütülecek strateji için kullanmanın yolları araştırmalıdır, demiştir(Başkaya, 1991). Soğuk savaş döneminde ABD'nin stratejisi yeşil kuşak projesi olmuştur. Bu proje gereğince ABD Türkiye'de İmam-Hatip liselerinin kasabalara kadar yayılmasını sağlamıştır. 1990'lardan sonra Sovyet blokunun çökmesinden sonra artık bu okullara ihtiyaç kalmadığı için ve hatta Batı kendisine yeni bir düşman arayıp da bunu İslam olarak tayin ettikten sonra 1998 yılında İmam-Hatip Liselerini sayıları bıçakla keser gibi azaltılmıştır. Bunun kanıtı, 1994 yılında yapılan NATO toplantısında dönemin İngiliz Başbakanı Teacher'ın, "Sovyetler çöktü, bize bir düşman lazım, bundan sonraki düşmanımız İslam'dır", demesidir. Türk delegesinin itirazı üzerine de "Bizim düşmanımız kökten dinci Müslümanlardır" diye tevil etmek istemiş fakat inandırıcı olamamıştır. Ayrıca ABD Başkanı Bush, ABD'nin Irak'ı işgal edeceği günlerde yaptığı bir konuşma sırasında "Haçlı seferleri başlamıştır" demiştir. ABD'de yaşayan İslam topluluklarının tepkisini çekmemek için bundan sonra katıldığı bazı toplantılara Müslüman imamları da götürmeye başlamıştır. FETHULLAH GÜLEN’İN MİSYONU!...............Bizim düşmanımız kökten dinci Müslümanlardır........bu ne perhiz..!!! Nerde kalmistik..hepsini götüremedigi icin ...geride kalanlar...ümraniyeler dar gelmeye basladi... üzülmeyin üzülmeyin sira sizede gelecek....herkes birgün muradina erecektir... unutmayalim burasi laik Türkiye cumhuriyeti... yamyam frankfurt Alıntı
Φ sardunyam Gönderi tarihi: 7 Haziran , 2007 Gönderi tarihi: 7 Haziran , 2007 Sevgi, sihirli sözcük sevelim sevilelim, yolu sevgiden geçen herkesle birgün bir yerde buluşuruz... Sevgi ile değiştirilir rejimler, sevgi ile değiştirilir zihinler, sevgi ile cemaatleşirler, sevgi dağıtırlar dört bir aleme... Ama ne kadar ilginçtir ki, bu sevgi ve ışık adamının elinden Vatikan'da tutmuştur... Zaten Vatikan'da sevgi ve ışık yoludur... Sevgi buluşturmuştur onları... Elele verip ılımlı islam adı altında hristiyanlaştırılacak insanlar hayal ederler... Hiç bir ard niyetleri yoktur onlar sevgi ile kuşatacakları gönülleri, saygıda ve sevgide misyoner olmuşlar ya... Fetoşcuğun videoda dediği gibi günü gelene kadar renk vermek yok, herkes sakin ve sevgi dolu olacak ve erken adım atılmayacak... Aman ha sonra bütün emekler boşa çıkar... Gününü bekleyin o gün daha çok sevecekler hepimizi... Alıntı
Önerilen İletiler
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.