Φ zahara Gönderi tarihi: 24 Mayıs , 2007 Gönderi tarihi: 24 Mayıs , 2007 Kaynak: iyisay Geldikleri Gibi Gidecekler! Moralim çok bozuk. Sabah kuzenimin gönderdiği videoyu izledikçe Atatürk’ün kemiklerini nasıl sızlattığımızı düşünüyorum. Bu ülkede yapacak onca iş varken, ileri gitmemiz gerekirken biz bugün kendimizi laiklik düşmanlarının elinde buluyoruz. Dünya koşarken biz düşüyoruz. Birşeyi asla unutmamak lazım: Türkiye, dünyada laik ve müslüman olmayı başarmış TEK ülkedir. Evet TEK ülke. Bunun ne demek olduğunu da ancak biz, Türkler bilebiliriz. Böyle bir dengeyi tutturmak için gerekirse ordunun konuşması gerektiğini iyi biliriz. Bunu başkası bilemez, sadece biz biliriz, sadece biz... İstanbul'un işgal edildiği günlerde, İstanbul'a dönen Mustafa Kemal düşman zırhlılarını Dolmabahçe önünde gördüğü zaman büyük bir üzüntüye kapılmış ve ağzından sadece şu sözler dökülebilmişti: "Geldikleri gibi gidecekler..." Aşağıdaki videoyu seyrettikten sonra söyleyeceğim tek şey de işte budur: Geldikleri Gibi Gidecekler! videoyu buraya alamadim daha acemiyim ama tiklarsaniz görüntüyü görebilirsiniz.... Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar ülkesi olmayacaktır! Mustafa Kemal Atatürk Alıntı
Φ DİPNOT Gönderi tarihi: 24 Mayıs , 2007 Gönderi tarihi: 24 Mayıs , 2007 Kaynak: iyisayGeldikleri Gibi Gidecekler! Moralim çok bozuk. Sabah kuzenimin gönderdiği videoyu izledikçe Atatürk’ün kemiklerini nasıl sızlattığımızı düşünüyorum. Bu ülkede yapacak onca iş varken, ileri gitmemiz gerekirken biz bugün kendimizi laiklik düşmanlarının elinde buluyoruz. Dünya koşarken biz düşüyoruz. Birşeyi asla unutmamak lazım: Türkiye, dünyada laik ve müslüman olmayı başarmış TEK ülkedir. Evet TEK ülke. Bunun ne demek olduğunu da ancak biz, Türkler bilebiliriz. Böyle bir dengeyi tutturmak için gerekirse ordunun konuşması gerektiğini iyi biliriz. Bunu başkası bilemez, sadece biz biliriz, sadece biz... İstanbul'un işgal edildiği günlerde, İstanbul'a dönen Mustafa Kemal düşman zırhlılarını Dolmabahçe önünde gördüğü zaman büyük bir üzüntüye kapılmış ve ağzından sadece şu sözler dökülebilmişti: "Geldikleri gibi gidecekler..." Aşağıdaki videoyu seyrettikten sonra söyleyeceğim tek şey de işte budur: Geldikleri Gibi Gidecekler! videoyu buraya alamadim daha acemiyim ama tiklarsaniz görüntüyü görebilirsiniz.... Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar ülkesi olmayacaktır! Mustafa Kemal Atatürk Paylaşım için çok teşekkürler sevgil zahara... Düşünceniz konusunda yanlız değilsiniz... Alıntı
Φ sardunyam Gönderi tarihi: 24 Mayıs , 2007 Gönderi tarihi: 24 Mayıs , 2007 Türkiye Cumhuriyeti'ni şeyhler, müritler, dervişler, meczuplar yönetir oldu ne yazık ki ve en çok zararı onlar verdiler... Ama böyle devam etmeyecek evet geldikleri gibi gidecekler... Teşekkürler... Alıntı
Φ HONEST Gönderi tarihi: 24 Mayıs , 2007 Gönderi tarihi: 24 Mayıs , 2007 İslamiyet ve müslümanlar neden insanları bukadar korkutuyor anlamış değilim.Dinimiz islam yazıyor kimliklerimizde memnun olmayanlar gitsin herşeyin özgür olduğu,ahlaksızlığın tavan yaptığı,hiçbirşeyde sınır tanımayan ülkelerde yaşasınlar kendileride rahat etsin bizde.... Alıntı
Φ DİPNOT Gönderi tarihi: 24 Mayıs , 2007 Gönderi tarihi: 24 Mayıs , 2007 İslamiyet ve müslümanlar neden insanları bukadar korkutuyor anlamış değilim.Dinimiz islam yazıyor kimliklerimizde memnun olmayanlar gitsin herşeyin özgür olduğu,ahlaksızlığın tavan yaptığı,hiçbirşeyde sınır tanımayan ülkelerde yaşasınlar kendileride rahat etsin bizde.... Her şey ortada ve sizler ne yazıkki inanç gibi dipsiz bir kuyu içerisinden bir türlü çıkıp gerçekleri göremiyorsunuzu... Nedenmi korkulur... Şöyle bir geçmişe bir göz atarsak.. Menemen... Kubilay... Şeyh sahit.. Cübbeli ahmet hoca... Hızır hoca... Adnan hoca... Mahmut hoca... Haczmendiler... Müslüm Gündüz Fethulla gülen.. Şevki yılmaz... Meşhir Erbakan hocanın tahrikat liderleri ve şehyleri... Bahriye üçok.. Turan dursun, Hablemitoğulu... Sözü uzatmaya gerek yok sanıyorum.. Daha yüzlercesini sayabilirim ve durum ortada.. Sen nede bahsediyorsun... Fakata sizde haklısınız... Arap tarihini okumaktan yakın tarih göremez olmuşsuzun... Hele de Mustafa Kemal Atatürk gibi dünyaya mal olmuş bir aydınlamacı lideri, çağdaş ve modern bir türkiye kurucusunu asla azmedemiyorsunuz... Hama yine haklısınız çünkü o hacıların, hocaların, şıhların, şeyhlerin ve tarikatlarını elinden kurtarmıştır bu ülkeyi... Bizede ne mutlu ki bu tür zinniyet taşıyan bu günkü yöneticileri sözüp atacağız önümüzdeki süreçte.. Bunuda asla unutmayım... Ve önümüzdeki günler bu gerçekleri gören insanların sayısının artacağı günlere imza atacaktır / atmaktadırda... ] Alıntı
Φ sardunyam Gönderi tarihi: 24 Mayıs , 2007 Gönderi tarihi: 24 Mayıs , 2007 Sevgili Dipnot anlamayacaklar... Onca aydının katilleri kendilerini islam askeri ilan ederek can aldılar, hala alıyorlar yarında alacaklar... Müslümanlardan kim, neden rahatsız olsun, bu düpedüz saptırmaktır... Rahatsız olunan şeyi binlerce ileti ile dile getirdik, yine de getireceğiz... Ben kendi adıma... Hemde bir Müslüman olarak... Dinimi, inancımı, değerlerimi kendilerine çıkar kapısı yapanlardan rahatsız oluyorum... Bunların ardına saklanmış Amerikan kuklalarının din adamlığına soyunmasından rahatsız oluyorum... Ülkemde insanları inançlı, inançsız olarak bölmek isteyenlerin oyunlarını görmeyenlerden rahatsız oluyorum... Mandacı, baskıcı, irticacı, yalancı, sömürücü şarlatanların adının İslam ile anılmasından rahatsız oluyorum... Rejime, ülkenin bütünlüğüne, aydınlarına düşman olan sahtekarlardan rahatsız oluyorum... Onlara sahip çıkanlardan da rahatsız oluyorum... Söz konusu irticacılar iktidarı dahi elegeçirdiler, sindirmece ve yavaş yavaş kabullendirme tekniğiyle insanları Amerika'ya, Avrupa'ya kul yapmaya çalışıyorlar ve bunu dini alet ederek yapıyorlar bunlardan ve bunları görmezden gelenlerden rahatsız oluyorum... Terörist başına sayın, şehidime kelle diye hitap eden, ülkemi 46 farklı etnik yapıya ayıran, laik ve demokratik sistemi yıkacağına yemin eden, ne mutlu Türküm diyene sözünden rahatsız olan başbakandan ve onun yalakalarından rahatsız oluyorum... Dünya gelişirken, teknolojiyle yarışırken, sanatta, edebiyatta, eğitimde ve her alanda geri bırakılmamızı rağmen Türkiye'nin hala etnik ve ideolojik tartışmaların içine çekilmek istenmesinden, buna göz yumanlardan ve hala bu adamların sözlerinin itibar görmesinden rahatsız oluyorum... Sözün kısası müslüman olduğunu iddia eden ama yapıp ettiklerinin din ile hiç bir alakası olmayan bu adamların varlığından rahatsız oluyorum... Alıntı
Misafir rua Gönderi tarihi: 24 Mayıs , 2007 Gönderi tarihi: 24 Mayıs , 2007 Kaynak: iyisayGeldikleri Gibi Gidecekler! Moralim çok bozuk. Sabah kuzenimin gönderdiği videoyu izledikçe Atatürk’ün kemiklerini nasıl sızlattığımızı düşünüyorum. Bu ülkede yapacak onca iş varken, ileri gitmemiz gerekirken biz bugün kendimizi laiklik düşmanlarının elinde buluyoruz. Dünya koşarken biz düşüyoruz. Birşeyi asla unutmamak lazım: Türkiye, dünyada laik ve müslüman olmayı başarmış TEK ülkedir. Evet TEK ülke. Bunun ne demek olduğunu da ancak biz, Türkler bilebiliriz. Böyle bir dengeyi tutturmak için gerekirse ordunun konuşması gerektiğini iyi biliriz. Bunu başkası bilemez, sadece biz biliriz, sadece biz... İstanbul'un işgal edildiği günlerde, İstanbul'a dönen Mustafa Kemal düşman zırhlılarını Dolmabahçe önünde gördüğü zaman büyük bir üzüntüye kapılmış ve ağzından sadece şu sözler dökülebilmişti: "Geldikleri gibi gidecekler..." Aşağıdaki videoyu seyrettikten sonra söyleyeceğim tek şey de işte budur: Geldikleri Gibi Gidecekler! videoyu buraya alamadim daha acemiyim ama tiklarsaniz görüntüyü görebilirsiniz.... Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar ülkesi olmayacaktır! Mustafa Kemal Atatürk Paylaşımın için teşekkürler değerli arkadaşım. Elbette yalnız değilsin. Burada yaşayacağın tek sıkıntı bir şeyi 100 defa anlatmak zorunda kalman ve 100 kez anlattığın halde hala başta söylediklerini açıklamak zorunda olman olacaktır. Ama yalnızlık gibi bir sıkıntın olmayacak. Alıntı
Misafir aslan34 Gönderi tarihi: 24 Mayıs , 2007 Gönderi tarihi: 24 Mayıs , 2007 Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar ülkesi olmayacaktır! Mustafa Kemal Atatürk dogru söylemiş . Ahmet Altan'da dogru söylemiş; Hukuktan nefret edenlerin de ülkesi olmasın. ********************************** Öyle laflar vardır ki bazen saçmalığıyla tarihe geçer. Sanırım YÖK Başkanı ve anayasa profesörü Erdoğan Teziç’in sözü de tarihe geçecek. Gazetede okuduğum konuşmasında, cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesiyle ilgili şöyle diyordu: “Anlaşılan siyasi çoğunluk devlet iktidarını ele geçirmek istiyor.” Devlet iktidarı... Demek siyasi çoğunluğa “verilmeyen ve verilmemesi gereken” böyle bir iktidar var. Bunu söyleyen bir anayasa profesörü olduğuna göre “anayasanın neresinde böyle siyasi çoğunluğa verilmeyecek bir devlet iktidarından söz ediliyor” diye bir sormamız gerekiyor. Sonra bir soru daha soracağız. “Dünyanın hangi anayasasında siyasi çoğunluğa verilmeyen devlet iktidarı kavramını gördünüz?” Böyle bir kavram görmüş olamaz çünkü anayasalar böyle “kimseye verilmeyen” bir “devlet iktidarı” olmasın diye yapılır. Anayasa, böyle bir gizli iktidar bulunmasın diye oluşturulur. Eğer böyle bir “devlet iktidarı” varsa ve bu “siyasi çoğunluğa” verilmiyorsa, bu iktidar kim tarafından kime veriliyor? Bu iktidarı kim kullanıyor? Bu iktidarın anayasal ve yasal desteği ne? Bir devlette anayasal ve yasal desteği olmayan bir “iktidar” olabilir mi? Siyasi çoğunluğa verilmediğine göre bu iktidar halkın iradesinden kopuk demektir, halk iradesinin dışında oluşan bir iktidar kendine yeryüzünün herhangi bir anayasasında yer bulabilir mi? Siyasi çoğunluğa verilmeyen bir “devlet iktidarı” ancak diktatörlüklerde olur ve bu iktidar halkın iradesine karşı silahla korunur. Bizim YÖK Başkanı anayasa profesörümüz, bir diktatörlük, silahlı bir zorbalık mı istiyor? Doğrusunu isterseniz bunun tek bir cevabı bulunuyor. Evet, öyle bir yönetim istiyor. Başka türlü, halkın iktidarıyla el değiştirmeyen, siyasi çoğunluğun denetimine verilmeyen bir iktidardan söz edemezdi. Sanıyorum, bizim hukukçuların tam anlamıyla gözü döndü. Artık ne hukuk istiyorlar, ne yasa, ne de anayasa. Bir zorbalık rejimini açıkça talep ediyorlar. Devleti, seçimle işbaşına gelen hükümetlerin denetiminden çıkarmayı arzuluyorlar. Seçimleri, halkın iradesini, parlamentoyu, hukuku, anayasayı yok etme peşindeler. Bu uğurda saçmalamaktan bile kaçınmıyorlar. Hukuka aykırı kavramlar uyduruyorlar. Devleti hükümet yönetir, hükümeti siyasi çoğunluk belirler, siyasi çoğunluk da halkın oylarıyla oluşur. Bu yapının dışında bir iktidar olamaz bir hukuk sisteminin içinde. Bu yapıyı parçalama peşindeler işte. Türkiye çok tehlikeli bir dönemden geçiyor. Bu tehlikeyi sanıldığı gibi ordunun muhtırası değil, hukukçuların hukuka ihaneti yaratıyor. Anayasa da, hukuk da, hukukçular tarafından yok ediliyor. Hukuk, bir toplumun güvencesidir. O olmadı mı o toplumda güvence olmaz. Kaos, belirsizlik, zorbalık yeşerir. Silah, kendini halkın iradesinden önemli görür. Hukukçular, askerlerden daha fazla zorluyorlar darbeyi. Dokunulmaz bir “devlet iktidarı” istiyorlar. Bu uğurda tarihe geçecek saçmalıkları bile dile getirmekten kaçınmıyorlar. Milyonlarca insanın meydanlarda toplandığı, iktidarı protesto ettiği, demokrasinin tadını çıkardığı bir ülkede demokrasiyi öldürmek için uğraşıyorlar. Çok zorlarlarsa o da olur, darbe de gerçekleşir, anayasa da ortadan kaldırılır. Bunu istemek için anayasa profesörü olmaya gerek yok ki... Hukuktan nefret eden bir darbeci olmak yeter. Alıntı
Φ DİPNOT Gönderi tarihi: 24 Mayıs , 2007 Gönderi tarihi: 24 Mayıs , 2007 Sevgili Dipnot anlamayacaklar... Onca aydının katilleri kendilerini islam askeri ilan ederek can aldılar, hala alıyorlar yarında alacaklar... Müslümanlardan kim, neden rahatsız olsun, bu düpedüz saptırmaktır... Rahatsız olunan şeyi binlerce ileti ile dile getirdik, yine de getireceğiz... Ben kendi adıma... Hemde bir Müslüman olarak... Dinimi, inancımı, değerlerimi kendilerine çıkar kapısı yapanlardan rahatsız oluyorum... Bunların ardına saklanmış Amerikan kuklalarının din adamlığına soyunmasından rahatsız oluyorum... Ülkemde insanları inançlı, inançsız olarak bölmek isteyenlerin oyunlarını görmeyenlerden rahatsız oluyorum... Mandacı, baskıcı, irticacı, yalancı, sömürücü şarlatanların adının İslam ile anılmasından rahatsız oluyorum... Rejime, ülkenin bütünlüğüne, aydınlarına düşman olan sahtekarlardan rahatsız oluyorum... Onlara sahip çıkanlardan da rahatsız oluyorum... Söz konusu irticacılar iktidarı dahi elegeçirdiler, sindirmece ve yavaş yavaş kabullendirme tekniğiyle insanları Amerika'ya, Avrupa'ya kul yapmaya çalışıyorlar ve bunu dini alet ederek yapıyorlar bunlardan ve bunları görmezden gelenlerden rahatsız oluyorum... Terörist başına sayın, şehidime kelle diye hitap eden, ülkemi 46 farklı etnik yapıya ayıran, laik ve demokratik sistemi yıkacağına yemin eden, ne mutlu Türküm diyene sözünden rahatsız olan başbakandan ve onun yalakalarından rahatsız oluyorum... Dünya gelişirken, teknolojiyle yarışırken, sanatta, edebiyatta, eğitimde ve her alanda geri bırakılmamızı rağmen Türkiye'nin hala etnik ve ideolojik tartışmaların içine çekilmek istenmesinden, buna göz yumanlardan ve hala bu adamların sözlerinin itibar görmesinden rahatsız oluyorum... Sözün kısası müslüman olduğunu iddia eden ama yapıp ettiklerinin din ile hiç bir alakası olmayan bu adamların varlığından rahatsız oluyorum... Ne mutlu ki bu ülkenin sizler gibi dimdik duruş sergileyen yürekli kadınlarına... Ve kadınlarımız artık bu şeriat eveslilerine gereken cevabı herzaman olduğu gibi sonsuza kadar verecektir.... Ve yine kadınlarımız önce kendilerini insanlık onuruyla bağdaşmıyacak, ikinci sınıf bir vatandaş yapacak ve onları ortaçağın karanlıklarına iteceklerini bu sinsi zihniyeti çok ama çok iyi biliyorlar... Ne mutlu sizeki iyiki varsın dediğimiz çok insanlardan birisin sevgili sardunya... Saygılarım sizler gibi düşünen ve yılmadan mücadele eden yürekli kadınlarımıza.... Alıntı
Φ sardunyam Gönderi tarihi: 25 Mayıs , 2007 Gönderi tarihi: 25 Mayıs , 2007 Geçen gün bir dost ile oturmuş konuşuyorken - kesinlikle derin ve gizli değil öyle iyi bir dost işte - şu sohbet açıldı. Hayal ile gerçek nedir? Hayal nerede biter gerçek nerede başlar? Örneğin beyin gibi elle tutulan,katı,kanla canla çalışan,üç boyutla tanımlanan bir organ nasıl olur da böyle sınırsız, elle tutulamaz hayaller üretebilir? Doktorlar “hayal kurduğunuzda beyninizin falanca lobunun,filanca bölgesinde bir hareketlilik yaşanır,kan deveranı hızlanır ve bilmem ne hormonu aktif hale geçer ve beyninizin feşmekan bölümünde bir elektrik üretimi gerçekleşir” diye açıklamalar yapabiliyorken neyin hayalini kurduğumuzu da tespit edebiliyorlar mı ? “Şu kadar hareketlilik olursa bir sevgiliyi ,bu kadar hareketlilik olursa bir ülke kurmayı hayal edersiniz” diyebiliyorlar mı? Henüz sanmam. Dostum “işte o ruhtur” dedi. Kabul edilebilir bir açıklama mı? Bilinmeyene bir gönderme. Arayıp bir türlü bulunamayan,adına türlü yakıştırma yaptığımız o sonsuz küçüklükteki dev ayrıntı . Hayaller ve gerçek. Evet,o mitingler bizim hayalimizdi,siz gerçek kıldınız. “Bir gün gelecek ve milyonlar isyan edecek,yapılanlar karşısında susup oturmaktan sıkılanlar harekete geçecek” diyorduk. Bu bir hayaldi,bunun için çalıştık. Ne kadar ümitliysek,o kadar endişeliydik. Tandoğan’ı kimse önceden tahmin edebiliyor muydu? Herhangi bir parti,ya da sivil toplum örgütü,ya da asker, ya da dış kökenli filanca gizli örgüt böylesine büyük bir eylemi planlayıp, aylarca gizli tutarak milyonları bir anda aynı noktaya,aynı inanca,aynı isteğe yönlendirebilir mi? Hangi amaçlı organizasyon insanları “milyonlarca kişinin bulunduğu meydanlarda kaybolan cüzdanları kürsüye içinde para olduğu halde getirme” ahlakına eriştirebilir? Bakmayın siz şimdileri medyada kendine “bilen kişi payesi” yaratmaya çalışan çıkıntı akademisyenlere ,tutunamamış cahil gazeteci kalıntılarına. Kafanızı karıştırmalarına izin vermeyin. Onlar “cehaletlerini ve kıyıda, köşede kalmışlıklarını” şimdi “yaptıkları hastalıklı yorumlara çanak tutanların” medyalarında giderme fırsatı buldukları için mutlular. Çünkü o medya “meydanlarda yediği dayağın,değiştirmek zorunda kaldığı manşetlerin,yıkılan hükümetle birlikte tıkırında giden işlerinin bozuluşunun ve milyonlar tarafından lanetlenmenin” acısını çıkarmaya çalışıyor. Yakında o medyada mitinglere katılanların Türkiye’ye zarar vermek üzere biraraya gelmiş anarşistler olduğunu okur, ya da duyarsanız hiç şaşırmayın. Çünkü içlerinde kaldı. Hayaller ve gerçek. Artık cumhuriyet mitingleri bitti. Partiler üstü o mitinglerin amacı yerine geldi çünkü. “Sen olamazsın” dediniz,olamadı. “Senin zihniyetinde başkası da olamaz “dediniz,o da olamadı. “Siz seçemezsiniz” dediniz,seçemediler. “Erken seçim “ dediniz, erken seçim oldu. “Yazın” dediniz,yazdılar. ”Görün” dediniz,gördüler. “Birleşin” dediniz, birleştiler. Ne dediyseniz o oldu. “Tehlikenin ve gücünün” farkında olanların isteği oldu. Şimdi büyük bir merak içinde yeni iktidarı bekliyoruz. Hangi parti olursa olsun. İster sağ, ister sol olsun. İster tek parti, ister koalisyon olsun. Bizi meydanlara sürükleyenler gibi samimiyetsiz mi davranacaklar? Yine yapacağız deyip siyasetin çıkar gruplarına teslim mi olacaklar? Yenileme, değiştirme niyetimiz Türkiye’nin şartlarına yenik düştü mü diyecekler? “Bu düğüm çözümsüz” bahanesine mi sığınacaklar yoksa düğümü kesip yol mu açacaklar? Hayaller ve gerçek. Yola çıkarken hayalimiz sadece bir televizyon kurmak, ya da meydanlara toplanıp iktidara isyan etmek değildi. Ya da hayallerimiz bununla sınırlı değildi. O hayallerde kim olursa olsun yapamayanı göndermek, mutlaka ama mutlaka “yeni ve güçlü bir Türkiye” amacını başarmak var. Hayallerimizi milyonlar paylaştı. Ben inanıyorum ki daha pek çok milyonlar da paylaşacak. Bugün meydan, yarın başka bir çare bulunur değişmeyeni değiştirmeye . Yeter ki hayal kurmaya ve savaşmaya devam edelim. kck Alıntı
Misafir ali0_1 Gönderi tarihi: 25 Mayıs , 2007 Gönderi tarihi: 25 Mayıs , 2007 Her şey ortada ve sizler ne yazıkki inanç gibi dipsiz bir kuyu içerisinden bir türlü çıkıp gerçekleri göremiyorsunuzu...Nedenmi korkulur... Şöyle bir geçmişe bir göz atarsak.. Menemen... Kubilay... Şeyh sahit.. Cübbeli ahmet hoca... Hızır hoca... Adnan hoca... Mahmut hoca... Haczmendiler... Müslüm Gündüz Fethulla gülen.. Şevki yılmaz... Meşhir Erbakan hocanın tahrikat liderleri ve şehyleri... Bahriye üçok.. Turan dursun, Hablemitoğulu... Sözü uzatmaya gerek yok sanıyorum.. Daha yüzlercesini sayabilirim ve durum ortada.. Sen nede bahsediyorsun... Fakata sizde haklısınız... Arap tarihini okumaktan yakın tarih göremez olmuşsuzun... Hele de Mustafa Kemal Atatürk gibi dünyaya mal olmuş bir aydınlamacı lideri, çağdaş ve modern bir türkiye kurucusunu asla azmedemiyorsunuz... Hama yine haklısınız çünkü o hacıların, hocaların, şıhların, şeyhlerin ve tarikatlarını elinden kurtarmıştır bu ülkeyi... Bizede ne mutlu ki bu tür zinniyet taşıyan bu günkü yöneticileri sözüp atacağız önümüzdeki süreçte.. Bunuda asla unutmayım... Ve önümüzdeki günler bu gerçekleri gören insanların sayısının artacağı günlere imza atacaktır / atmaktadırda... ] Bu laflarınız kime tam olarak;"Müslümanlar";"İslamiyet" ya da gözünüze kestirdiğiniz bir kısım insana kızdınız da biraz fazla mı genel konuştunuz;bir açıklama lazım bence... Alıntı
Φ zahara Gönderi tarihi: 25 Mayıs , 2007 Yazar Gönderi tarihi: 25 Mayıs , 2007 Tesekkür ederim öncelikle... Ama öyle bir konu olduki bu yazi ekledigim bazi forum sitelerinde assaglandim ve silindi yazilarim.Lakin bazi yerlerde ise takdir edildi , bazi yerlerde ise tesekkürden itaberen ileri gidelmedi, kendimce düsünüp üzülürken ,neoldu gencligimize ,cocuklarimiza, hepsi ** ********** dolasiyor derken ,sizlerle karsilastim ve Allah a sükür yalniz olmadigimi anladim .. ASIL TESEKKÜRÜ BEN SiZLERE BiLiRiM Alıntı
Φ BlackCADY Gönderi tarihi: 25 Mayıs , 2007 Gönderi tarihi: 25 Mayıs , 2007 Tesekkür ederim öncelikle... Ama öyle bir konu olduki bu yazi ekledigim bazi forum sitelerinde assaglandim ve silindi yazilarim.Lakin bazi yerlerde ise takdir edildi , bazi yerlerde ise tesekkürden itaberen ileri gidelmedi, kendimce düsünüp üzülürken ,neoldu gencligimize ,cocuklarimiza, hepsi ** ************ dolasiyor derken ,sizlerle karsilastim ve Allah a sükür yalniz olmadigimi anladim .. ASIL TESEKKÜRÜ BEN SiZLERE BiLiRiM Sayın Zahara elbette yalnız değilsin. İfade etmiş olduğun türde saldırmalara maruz kalıyoruz aradaki farkı aslında bu gösteriyor, aşağılama, hakaret, alay gibi mazeretlerin ardına saklanan insanlar gerçeklerle yüzleşemeyenler. Çünkü gerçekler acıdır bir tokat gibi yerleşir yüzlere. Bununla yüzleşecek insan sayısı çok fazla değil. Genelde insanlar görmek istedikleri gibi hayal ederler. Sorunları yok saymak en kolayıdır, doğruları söyleyene saldırmakta bundan kaynaklanıyor. Duymak, görmek ve bilmek istemiyorlar. Alıntı
Φ AynRand Gönderi tarihi: 26 Mayıs , 2007 Gönderi tarihi: 26 Mayıs , 2007 Cumhuriyetimize sahip çıkmak istiyorsanız terörle mücadele edin.Burada islamcı,dinci dediğiniz insanlarda cumhuriyetini seviyor ve sahıp çıkıyor.İnsanları dinci islamcı diye bi kenara ayırıp yargılayarak bölücülük yaratıyorsunuz ve cumhurıyete siz balta vuruyorsunuz.. Cumhurıyetımızın terör kadar büyük bir tehlikesi yoktur.Ve pkk topladığı güç ile yine çıkmaya başladı bır yerlerden.. Alıntı
Φ politika Gönderi tarihi: 26 Mayıs , 2007 Gönderi tarihi: 26 Mayıs , 2007 Tesekkür ederim öncelikle... Ama öyle bir konu olduki bu yazi ekledigim bazi forum sitelerinde assaglandim ve silindi yazilarim.Lakin bazi yerlerde ise takdir edildi , bazi yerlerde ise tesekkürden itaberen ileri gidelmedi, kendimce düsünüp üzülürken ,neoldu gencligimize ,cocuklarimiza, hepsi ** ********** dolasiyor derken ,sizlerle karsilastim ve Allah a sükür yalniz olmadigimi anladim .. ASIL TESEKKÜRÜ BEN SiZLERE BiLiRiM Siz aynen devam edin sevgili zahara,herseye ragmen devam etmelisiniz, bu yolda dönüs yoktur. saygilarla Alıntı
Φ politika Gönderi tarihi: 26 Mayıs , 2007 Gönderi tarihi: 26 Mayıs , 2007 Dinci ve Islamcinin Cumhuriyeti sevmeleri imkansizdir cünkü yapilari buna müsait degildir. Dinci ile dindari Islamci ile müslümani karistirmayin lütfen bunlar ayri ayri kavramlardir.Dindarlarla yani gercek müslümanlarla kimsenin problemi olamaz yoktur zaten.Cünkü onlar devletlerine karsi mücadele etmezler. Zaten terörle mücadele edenlerde bu ülkeyi sevenlerdir.farkli mücadele önlemleri önerenler.örn:Teröristlerle görüsmek masaya oturmak gibi cözümler üretenler bu ülkenin üniter yapisina karsi olanlardir. Yani sapla samani birbirinden ayirirsak bizim yararimiza olur. saygilarla Alıntı
Φ KesKiNkAleM Gönderi tarihi: 26 Mayıs , 2007 Gönderi tarihi: 26 Mayıs , 2007 Terörün kendisi cumhuriyete düşmandır. Türkiye Cumhuriyetini tehtit edenler belli, dinci faşistler ve ırkçı faşistler. Türkiye'nin en önemli sorunu terör değil terör bir sonuç ve hizmet ettiği şey belli. Amaç Türkiye Cumhuriyetini içten yıkmak. Burada ya da sokakta propaganda yapmaya gerek yok. Sorun belli sorunun kaynakları belli. İnsanları dindar, dinsiz diye ayıranlar zaten Cumhuriyetçiler değil, dinle siyaset yapan ve bundan çıkar umanlar. Cumhuriyetin ilkeleri neyi öngörüyorsa Cumhuriyetçiler ona tabidir. İrticacı ve teröristlerin neye tabi olduklarını bildiğimiz gibi bunuda biliyoruz. Gerisi laf salatası. Alıntı
Φ ERBAY Gönderi tarihi: 27 Mayıs , 2007 Gönderi tarihi: 27 Mayıs , 2007 Cumhuriyetimize sahip çıkmak istiyorsanız terörle mücadele edin.Burada islamcı,dinci dediğiniz insanlarda cumhuriyetini seviyor ve sahıp çıkıyor.İnsanları dinci islamcı diye bi kenara ayırıp yargılayarak bölücülük yaratıyorsunuz ve cumhurıyete siz balta vuruyorsunuz..Cumhurıyetımızın terör kadar büyük bir tehlikesi yoktur.Ve pkk topladığı güç ile yine çıkmaya başladı bır yerlerden.. çok güzel yazmışsınız zaten islamcı,dinci,cumhuriyetçi ayrımcılığını yapanlar esas ortalığı karıştırmak isteyenlerdir... bir insan cumhuriyetin düşmanı ise o islamcı olamaz zaten islam dini hoşgörü dini değilmidir.? islamda vatan bölmeye,masum insanların kanını akıtmaya fesatlık çıkarmaya,devletin paralarını hortumlamaya yer yoktur...ama bazı kesimlerin işine gelmiyor ve o kişilere bölücü yakıştırması yapılıp islam dinini karalıyorlar...cumhuriyet eline bayrağı alıpta meydanlarda şov yapmakla korunmaz o meydanlardaki insanların içinde vergi kaçıran,kul hakkı yiyen,asker kaçağı vs. binlerce kişi oldugundan eminim...bu zamana kadar gelen hükümetler bu ülkeyi hortumlamadımı, 7 düvel sülalesini zengin etmedimi,hepimizin yatırdığı vergilerle büyük servetler yapmadılarmı...?şunuda söyliyim başımızdaki hükümetinde bunlardan pek farkı yok kesinlikle onları savunmuyorum... senelerdir binlerce şehit verdik binlerce yuva yıkıldı kundaktaki bebekler yetim kaldı niye o cumhuriyet mitingi yapanlar kalkıp yürümedi yoksa onların cumhuriyet anlayışı sadece islam kelimesinin biraz zikredildiği zaman mı uyanıyor acaba... Alıntı
Φ denizz Gönderi tarihi: 27 Mayıs , 2007 Gönderi tarihi: 27 Mayıs , 2007 İslamiyet ve müslümanlar neden insanları bukadar korkutuyor anlamış değilim.Dinimiz islam yazıyor kimliklerimizde memnun olmayanlar gitsin herşeyin özgür olduğu,ahlaksızlığın tavan yaptığı,hiçbirşeyde sınır tanımayan ülkelerde yaşasınlar kendileride rahat etsin bizde.... honest bu gitme işini sen bir düşün istersen.ne dersin.ver elini arabistan,afganistan,yemen,pakistan .süper olur valla.orada gerçek bir demokraside, islami kurallar içerisinde yaşarsın mutlu ve esenlik dolu.tertemiz sokaklar,insan haklarına saygılı bir düzen,gelişmiş, müreffeh,bilimde ,sanatta ,sporda ,dünyada söz sahibi,eğitimli insanlarla beraber kader birliği yapmak fenamı olur yani.ne uğraşıyorsun buralarda laikler,şunlar bunlar.4 evliliğe kadar müsadede varmış oralarda(hani demişsin ya her şeyin özgür olduğu tavan yaptığı ülkelere gidin falan) yorma heder etme kendini buralarda.insanlar güzel şeylere layıktır honest. Alıntı
Misafir aslan34 Gönderi tarihi: 27 Mayıs , 2007 Gönderi tarihi: 27 Mayıs , 2007 "Cumhurbaşkanı Sezer’in 'devleti temsil eden makamın halka bırakılmaması' gerektiğine ilişkin sözleri, hem bu makamın halkı temsil etmediğinin, hem de vesayetçi bürokrasinin halktan korktuklarının açık bir itirafıdır. Bu sınıf kültünün, totaliter zihniyetin, tek şef özleminin açık bir dışavurumudur. Sezer, 'bu meclisin temsil kabiliyetinin olmadığı'nı ileri sürerken, bunu anayasaya mı dayandırıyor, yoksa vesayetçi bürokrasinin arzu ve isteklerine mi? Peki görev süresi bitmiş bir cumhurbaşkanının 'temsil kabiliyeti' olduğuna nasıl hükmedebiliyor? Üstelik bir anamuhalefet liderinin sözlerinden yola çıkarak 'temsilde adaletin olmadığına' hükmetmek, hangi hukuk yorumuyla bağdaştırılabilir? Ya 'cumhurbaşkanını halkın seçmesinin, kolaylıkla siyasal sistemin egemen öğesi durumuna gelebileceği' sözlerine ne demeli? Kendi görev müddetince zaten böyle bir egemenlik statüsünü kullanmadı mı? Ve şu anda yaptığı nedir? Cumhurbaşkanlığı makamının yetki sınırlarını da aşarak, kriz ortamlarını daha da besleyecek böylesi icraatlara ve açıklamalara soyunmak, 'rejimin tehdit altında olduğunu'nu ileri sürmek, bağımsızların oy pusulasında yer almasına ilişkin anayasal değişikliği onaylamasına rağmen, cumhurbaşkanını seçemeyen bir meclisin anayasanın 102. maddesi gereği yenilenmesi gerektiği bahanesiyle bu kanun tasarısını veto etmesi açık bir çelişki ve ideolojik bir yaklaşımdır. 'tarihimizin en tarafsız cumhurbaşkanı'............Sayın Sezer hala tahtan inmeyi düşünmüyor....demek gerçekten 'cumhuriyetin' bir 'sahibi' varmış....derlerdi de inanmazdım... Alıntı
Misafir ali0_1 Gönderi tarihi: 27 Mayıs , 2007 Gönderi tarihi: 27 Mayıs , 2007 Cumhuriyetimize sahip çıkmak istiyorsanız terörle mücadele edin.Burada islamcı,dinci dediğiniz insanlarda cumhuriyetini seviyor ve sahıp çıkıyor.İnsanları dinci islamcı diye bi kenara ayırıp yargılayarak bölücülük yaratıyorsunuz ve cumhurıyete siz balta vuruyorsunuz..Cumhurıyetımızın terör kadar büyük bir tehlikesi yoktur.Ve pkk topladığı güç ile yine çıkmaya başladı bır yerlerden.. Saygılar;sevgiler... Sizin bu tür başka yazılarınızı da gördüm ve hepsini ayrı ayrı selamlıyorum... "Birlik" anlayışı, gerçekten içte varolan "gelişme" isteği bu ülkede bir çok insanda mevcut; potansiyel var hatta icraat da var... Ama işte gel de anlat;iki dakika sonra başlarlar yine "şucu" luğa "karanlık İslam öğütleri safsataları" na her insanı bir kefeye koymaya... Alıntı
Φ jeune Gönderi tarihi: 27 Mayıs , 2007 Gönderi tarihi: 27 Mayıs , 2007 cumhurıyetımıze sahıp cıkalımda hangı cumhurıyet neyın cumhurıyetı.bızım artık savunulacak bır cumhurıyeetımız yok ama devrım yaparak yenıden kazanacagımız cumhurıyetımız olmalı.ataturk ılke ve devrımlerınden eser bırakmadılar.son 50-60 yıllık zaman ıcerısınde bızlerı uyutarak amerıkancı polıtıkalarla bızı bu hallere getırdıler.bu cumhurıyetımı savunacaz.ılk hedefımız yenıden ataturk ılke ve devrımlerıne gore kemalıst bır cumhurıyet kurmak olmalıdır amacımız. Alıntı
Misafir ali0_1 Gönderi tarihi: 27 Mayıs , 2007 Gönderi tarihi: 27 Mayıs , 2007 cumhurıyetımıze sahıp cıkalımda hangı cumhurıyet neyın cumhurıyetı.bızım artık savunulacak bır cumhurıyeetımız yok ama devrım yaparak yenıden kazanacagımız cumhurıyetımız olmalı.ataturk ılke ve devrımlerınden eser bırakmadılar.son 50-60 yıllık zaman ıcerısınde bızlerı uyutarak amerıkancı polıtıkalarla bızı bu hallere getırdıler.bu cumhurıyetımı savunacaz.ılk hedefımız yenıden ataturk ılke ve devrımlerıne gore kemalıst bır cumhurıyet kurmak olmalıdır amacımız. Pardon ama bir şey soracam:neden özellikle 50-60 yıl;yani 47-57;sırf bu yorumunuzla "tekparti CHP " günleri özleminizi mi dile getiriyorsunuz;halbuki Atatürk bu Cumhuriyeti "demokrasi" anlayışıyla geliştirmek istemedi mi;peki siz ne diyorsunuz şimdi bu sözlerle aslında:"Hadi ama böyle çok partiyle olmuyor;biz yine geriye dönelim çok parti dönemi yalan olsun;yine devrim yine devrim" Ama şunu hesaba katmıyorsunuz:ABD komşumuz;yandaşlarıyla birlikte hiç de dost gibi davranmıyor;ülkemiz serbest piyasaya ayak uydurmaya çalışmış ve sizlerin de kabul edeceği gibi küresel ekonomiye fazlaca odaklı;ülke içinde bir grup dışarıdan fazlaca destek alarak bölücülük yapıyor;e arkadaş sorarım ben sana:silip yeni çizgiler çizecek vakit mi yoksa bir araya gelip dünyanın hızını yakalayacak vakit mi??? Alıntı
Φ jeune Gönderi tarihi: 27 Mayıs , 2007 Gönderi tarihi: 27 Mayıs , 2007 yıne devrım yıne devrım derken cıkalım sokaga yuruyelım meclıse demıyorum.ıktıdara gelecek olanların alacakları kararlarda bır devrımdır.ab ıle yolların ayrılması abd denetımınden cıkılması ımf ıle degıl kendı ekonomık programımızı yapmamız gerekır.emperyalıst sısteme bagımlılık lıberalızm denen ozel bıreycılık turkıye ıcın cozum degıl aksıne yıkımdır.ıc polıtıkada dıs polıtıkada egıtımde saglıkta ulkemızdekı yabancı askere ve usse son verılmesı anlamında ıc borclar dıs borclar teknolojı vb gıbı alanlarda uyguladıgımız polıtıkaları degıstırmemız bıle bır devrımdır.en onemlısı ıse egıtımdır.tek bır egıtımı sıstemının uygulanması gerekır.ozel okullar kaldırılmalıdır.emperyalıst sısteme eleman yetıstıren sıstem degıstırılmelıdır.devrımcı yaratıcı ozgur dusuncelı haksızlıga dırenen bası dık cesur emege saygılı barıscı ınsanlıga kardslıge baglı fıkrı hur vıcdanı hur ınsanlar yetıstırmelıyız.her alanda cokmus dıbe vurmus bır sıstemımız var.bu sıstemın tamamen dısına cıkmamaız gerekır buda ancak devrımle olur. Alıntı
Misafir ali0_1 Gönderi tarihi: 27 Mayıs , 2007 Gönderi tarihi: 27 Mayıs , 2007 yıne devrım yıne devrım derken cıkalım sokaga yuruyelım meclıse demıyorum.ıktıdara gelecek olanların alacakları kararlarda bır devrımdır.ab ıle yolların ayrılması abd denetımınden cıkılması ımf ıle degıl kendı ekonomık programımızı yapmamız gerekır.emperyalıst sısteme bagımlılık lıberalızm denen ozel bıreycılık turkıye ıcın cozum degıl aksıne yıkımdır.ıc polıtıkada dıs polıtıkada egıtımde saglıkta ulkemızdekı yabancı askere ve usse son verılmesı anlamında ıc borclar dıs borclar teknolojı vb gıbı alanlarda uyguladıgımız polıtıkaları degıstırmemız bıle bır devrımdır.en onemlısı ıse egıtımdır.tek bır egıtımı sıstemının uygulanması gerekır.ozel okullar kaldırılmalıdır.emperyalıst sısteme eleman yetıstıren sıstem degıstırılmelıdır.devrımcı yaratıcı ozgur dusuncelı haksızlıga dırenen bası dık cesur emege saygılı barıscı ınsanlıga kardslıge baglı fıkrı hur vıcdanı hur ınsanlar yetıstırmelıyız.her alanda cokmus dıbe vurmus bır sıstemımız var.bu sıstemın tamamen dısına cıkmamaız gerekır buda ancak devrımle olur. Başka bir şey yazacaktım ama yazınızda bir nokta gördüm oradan devam edeyim dedim: yaratıcı ozgur dusuncelı haksızlıga dırenen bası dık cesur emege saygılı barıscı ınsanlıga kardslıge baglı fıkrı hur vıcdanı hur ınsanlar yetıstırmelıyız Demişsiniz;görüntü çok güzel;ama nasıl olacağına dair söyledikleriniz olayı farklı yönde ele almayı gerektirecek: en onemlısı ıse egıtımdır.tek bır egıtımı sıstemının uygulanması gerekır.ozel okullar kaldırılmalıdır "Tek" tip arayışı olan "baskıcı" dır;hem özgür düşünce hem hür insan "tek tip" uygulamalarıyla yetişmez;emperyalizmden kurtaracam diye papağan üretirsiniz;nice yeteneği çürütür beyin göçüne sebep olursunuz... Şimdi bu yönünü düşünmüş müydünüz gerçekten??? Kolay değilmiş aslında değil mi??? Alıntı
Önerilen İletiler
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.