Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

GeRi ALıN DüŞLeRiNiZi


EmiLY_pandora

Önerilen İletiler

YENİ BİR DÜNYA VAROLMALI.... NEVERLAND.....!

 

 

 

Çocukken dünyaya inanabilecek bir kalbim ve sınırsız gözyaşlarım vardı. Sıcacık gülüşlerim ve beni olmayan diyarlara götürebilen bir beynim. İleriki yaşlarda kelimelere sahip oldum. Anlatamadıklarımı büyülü bir yolla dile getirebildiğim sıcacık kelimelere. Onlar benim rüyalarımdı. Uzak diyarlarım, macera dolu serüvenlerim.

Başka türlü nasıl anlatabilirdim size küçükken kurduğum çadırları. İçine koyduğum rüyaları. Jules Verne’nin kitaplarından sonra çıktığım serüvenleri. Hani dünyanın merkezine inerken kurutulmuş et yerlerdi. Az biraz da su. Sırtımda çantamla olmayan basamakları iner, kimi zamanda aç ve susuz kalırdım. Büyüdüğümde ve rüyalarımı kaybetmeye başladığımda ise Harry Potter olmak istedim çoğu zaman. Yaşıma bakmadan aldım o kitapları. Bazen okurken, sallayıp elimde olmayan asamı, durdurmak istedim tüm kötülükleri. Ama bu sefer olmadı. Çocukken yaptığım gibi sığınamadım onlara. Sinirle fırlattım olmayan eşyalarımı. Hiçbir işe yaramıyorsunuz diye bağırdım onlara. En çok da kendime kızdım bu dünyaya ait olamadığım için. Bana inanmayanlar, beni tanıyamayanlar zehirlerini akıttılar içime. Dünyayla dost olmaya karar verdim. Bırakıverdim birdenbire Peter Pan ‘in olmayan dünyasını. Şimdilerde tek bir şey görebiliyorum hayatımda. Işığımı kaybediyorum. Yaşanır mı onlar olmadan? Yaşanır mı olmayan dünyalara inanmadan. Ya varsalar? Ya beni sınıyorlarsa? Ya arkamdan bak bu da büyüdü bu da terk etti bizi diyorlarsa? Ya bu sefer terk edilen onlar değil ben oluyorsam? Gözlerimi kapadığımda gelmiyorlar artık. Ne aniden hayallerimdeki adama dönüşebiliyorlar. Ne de dalgaların yanına varabiliyorlar. Gözümü her kapadığımda karanlığı gördüğüm için birer bardak içki koyuyorum rüyalarıma. Uyuyabileyim diye. Karanlıktan başka şeyler görebileyim diye. İçimde darmaduman gezinen hayali şekilleri birleştirip bir hayal yaratamıyorum. Buysa eğer büyümek şiddetle reddediyorum.

Evet, reddetsem de büyüdüm artık. Uçamıyorum camdan; belki de son iki senedir camlarımın bana yıldızları göstermeyişindendir. Gökyüzüne bakmayı hep unutuyorum. O kadar doldu ki gökyüzü ürkütmeye başladı beni. Daha ben yüzünü göremeden ölen o adam ya bana bakıyorsa diyorum çoğu zaman. Ya oradan nasıl sevdim bu kızı diyorsa? Korkuyorum bakmaya. Ve hayallerimizde birbirimize âşık olduğumuz o adam. Hani şu, çok uzak giden sevgili. Mail adresinin artık var olmadığını gördüğüm zaman içime bir ürperti doldu. Belki o da artık bir yıldız olmuştu. Denizin üstündeki sisler kalkmış, deniz yapayalnız kalmış ve kayalıklar denizle dost olmuştu. Belki de bundan çekiliyor sular. Dinlemiyor musunuz haberleri? Ben biliyorum; denizi çok iyi tanırım. Aslında o benim. Kaç kere anlattım size bu yazılarda. Asiliğinin inkârından olduğunu. Tapardı deniz kayalara. Oysaki Kendine âşık dolunayı hiç görmezdi. Ben yazmayalı neler olmuş? Deniz, kayalıkları bırakıp dolunaya göz kırpmış. Dolunay, yıllardır âşık olduğu denizin âşık olduğu kadar erişilmez olmadığını görünce bırakmış onu, yıldızlarına dönmüş. Yıldızlar, dolunaya her gece alkol vermişler. Dolunay kör olmuş. Farkında değil denizi her gün gelgitleriyle kayalara yaklaştırdığının. Kayalıklar direnmez olmuş. Çünkü deniz onları üstün görmüyor artık. Aynılar belki de o yüzden bitti bu savaş. O yüzden sular çekik, kayalıklar yosunlu, dolunay gezmekte. Daha uzaklara gitmeli şimdilerde sissiz ve mağdur denizi yapayalnız bırakıp ufuğa ulaşmalı belki de.

Çocukken evimin camından her baktığımda evimi bile içine alacakmış kadar büyük dalgalarını görürdüm karadenizin. Korkmazdım asla onlardan aksine içime dolarlardı. Onlara atladığımı ve kaybolduğumu düşünürdüm. Öldüğümde toprağa değil denize gömün beni derdim. Bilirdim o zaman ufuğa ulaşabilecektim. Onun gerisinde bambaşka bir dünya olduğuna inanırdım. Hani şu üstünde palmiyeler olan adalardan. Parayı, düşmanlığı, savaşı bilmeyen insanların yaşadığı adalardan. Hep güneşin parladığı, mercanların olduğu. Sonra bana keşfedilmemiş ada kalmadığını öğrettiler coğrafya derslerinde. Büyüdüğümde ise Don Kişot’un bir deli. Robinson Cruose’ün bir sömürgeci olduğunu. Red Kit’se sadece bir maceraperestti. Heman ve herkül gibi çok güçlü olanlarsa hiç var olmamışlardı. Korktum hayallerimden. Isıtamaz oldular beni. Önce masal kahramanlarımı öldürdüm. Sonra üstü açık arabasını ben söylemeden kumsala götüren, gömleği dağınık, saçları uçuşan, gözleri renkli, ayakları kuma çıplak değen, elindeki viskiyi göklere kaldıran ve bu şehrin karşı yakasında yaşadığına inandığım o adamı öldürdüm daha göremeden. Biliyordum çünkü rastlayacaktık bir yerlerde. biliyordum görür görmez buluşacaktı gözlerimiz. Biliyordum deniz kenarına gidecektik anlatmadan birbirimize ve kaldıracaktı viski bardağını gökyüzüne danslar edecekti sahillerde. Ama en iyi bildiğim rüyaların hep bittiği idi. her şeye inat sabah olacaktı. Gün değil biz güne ayak uyduracaktık. İşe, okula, yarışa bir yerlere varacak ve gece düşlerimizi raflara kaldıracaktık. İşte bu yüzden öldürdüm onu da. Ve artık inanmıyorum onun bu ülke de yaşadığına. İnanmıyorum insanların birbirlerinin içine bakabildiğine.

Ümitsizlik için mi yazıyorum size bu yazıyı? Yada buhranlarımı anlatmak için mi? Hayallerinizi öldürün diye mi? Anlatamadıklarımı anlatıp rahatlamak için mi? Hayır! Hiç biri için değil. Kendinize bakmanız için. Dünyayı ne hale getirdiğimizi görmeniz için. Hep beraber elele verdik Materyalizmin doruklarında ve günden güne yapayalnız kalabalıklarda yeni yeni insanlar yaratıyoruz. Güçlü olmak adına dünyamızı kirletiyoruz. Çevre kirliliği değil ama bu. Sokaklarda yazılan afişlere benzemez. Var mı bir temiz kalpler topluluğu? var mı hayallerinize sahip çıkın vakfı? Ama var küçük topluluklarda dile getirilen sen safsın böyle yaşanmaz kuramları. Ve var inanma onlar var olmadılar kuramları ve yine var ne kadar umursamazsan o kadar mutlu olursun kuramları. Belki de düşlere, düşlerimize kapılar açmalıyız. Çocuklarımıza hayallerini satın almalıyız. Actionmanlari, playstationları, devasa tabancaları, cep telefonlarını almak yerine Onlara ,düşleyebilecekleri, kaybolabilecekleri ve temiz kalplerle büyüyebilecekleri bir dünya kurmalıyız. Belki o aptal lüle saçlı bebeklere, binbir çeşit Legolara geri döndürmeliyiz onları. Neden onların da uçup gidebildikleri bir ülkeleri olmasın? Neden büyüdüklerinde gerçekten sevemesinler? Neden idealleri olmasın? Biz bunları kaybettik. Yarınlara bakan umut dolu gözlerimiz yok artık. Bizi dünya, bizi, biz bu hale getirdik. Geri alın düşlerinizi ve korkmadan kurun. Korkmadan anlatın. Gerçek olmak zorunda değiller. Ama var olmak zorundalar

 

 

 

 

 

 

Kolay Gelsin

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

emily kısa kısa yazsan nasıl olur be güzelim pc den okumak zaten yeterince zorluyor beni zaten göz konusunda özürlüyüm :unsure:

 

ama yinede okudum çok güzeldi yüreğine sağlık :clover:

İnanmıyorum insanların birbirlerinin içine bakabildiğine.

sen varsınya :wub:

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

emily kısa kısa yazsan nasıl olur be güzelim pc den okumak zaten yeterince zorluyor beni zaten göz konusunda özürlüyüm :unsure:

 

ama yinede okudum çok güzeldi yüreğine sağlık :clover:

 

sen varsınya :wub:

 

 

Bak abisi şimdi :) bir kitap alıyorsun çok sayfalı diye sevdiğin yazardan vaz geçermisin off larmısın hayır dediğini duyar gibiyim.Buda böyle birşey zorlanacaksın ama okumak güzeldir.Okuduğunu anlamak ise daha da güzel.Bende isterim kısa yazılar olsun sıkılmadan oku ama okurken sürüklüyorsa kendinden birşeyler buluyorsan aslolan bu işte zaten saat olmuş 1:45 bu saatte başka işinde yok sanırım okuyunca keyifte almışsın ee ne mutlu bana o zaman :D

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.