Gönderi tarihi: 17 Mayıs , 2007 18 yıl iktidardaki partiden kaynaklanıyor demedim iktidardaki parti ve son bir yılda aceleyle yapıp ettikleri, yasalara rağmen, kurallara rağmen bildiklerini okumaları, ülkede en büyük gerilimleri yaşatanlar son olarak Akp ve onun uzantıları. Bu arada, dikkatinizi çekmek isterim Akp içinde bakan ve vekil olan adamlar Türkiye'nin son 15 yılını yöneten adamlardır,(çoğunlukla) akıl, göz, mantık varsa birazda burdan düşünün. Örneğin bir içiçleri bakanı vardır evlere şenlik, ülkede işlenen faili mechul cinayetler nedense, tesadüfen bu adamın bakan olduğu dönemlere denk gelmiştir. ister vatanperver olun, ister olmayın yalnız Cumhuriyet mitingine katılan insanları itham etmeyin. Eğer sizde bağımsızlık, özgürlük, adalet, cumhuriyete sahip çıkanlardansanız. Yok değilse buyrun devam edin. 1)Devam etmem sizin sözlerinize göre değil... 2)Esas soruma cevap verin artık;neden şu son aylar???Ben hala ısrarla savunuyorum ki çıkar çatışması;hadi bana laf dolandırmadan cevap verin o zaman;vermesseniz de istediğiniz gibi devam edebilirsiniz...
Gönderi tarihi: 17 Mayıs , 2007 18 yıl ne çıkarı var bu insanların? o mitinglere gitmek için ceplerinden para harcadılar, karşılığında hiç kimse bir çıkar vadetmedi, etmezde, kusura bakmayın ben yukarıda size cevap vermiştim. ortak çıkarımız cumhuriyet ve ilkeleridir. tabi bizim bu çıkarımız, başkalarının çıkarına ters düşüyorsa bu kez mevzu karalama çabasına dönüyor. çıkar hesabını devleti pazarlayanlara soracaksınız ? demekki okumadınız yukarıdaki yazıları.
Gönderi tarihi: 17 Mayıs , 2007 18 yıl Bakın ben de diyorum ki bu siyaset işidir zaten;ama bazı kesimler bireyin hayatına indirgemeye çalışıyor;bu doğru değil... Şimdi ben de size şunu diyeyim:Madem laik sistemi kabul eden laik oluyor doğal olarak(tüm dinlere eşit mesafede) o zaman dinini nereye koymuş olacak???Hala anlatamadım galiba tanımlarda sorun yaşıyorsunuz... Bu arada ben benim dediğim doğru demedim;yanlışlayamadınız dedim... Söylendiğini iddia ettiğiniz sözler içinse:Tam olarak konuşmayı görmeden bir şey demeyeceğim... anladım. bakın, laik devlet tüm dinlere eşit mesafede olur. laikliği benimseyen laik insanlarda tabi öncelikle laik devlet yapısına saygı duyarlar, yaşam biçimleri de diğer dinlerden olanlara karşı saygılı olmak şeklindedir. ama ben hem laik hem müslüman olabilirim. müslüman olarak camiye giderim örneğin, dini gerekleri yerine getiririm. ama atıyorum hristiyan bir tanıdığım vardır, onunla da oturur çay içerim. kimseyi hristiyan olduğu için öldürmem. laik devlet yapısına da, farklı dinlere mensup insanlara da saygı duyarım. bütün bunlar benim dinimi vicdanen yaşamama engel değildir. zaten aslen islam dini laik felsefeye aykırı değil tam tersine destekleyicidir.bu ayrı bir konu tabi. ama burada şunu söylüyorum.laik ve laikçilik farklı şeyler değildir. o erdoğanın bir uydurması.şimdide bunu çıkardı.yani ha laik demişsin ha laikçi demişsin. aslında çok gerekli bir tartışma değil. ama erdoğan bunu insanların kafasını karıştırmak için yapıyor. örneğin laiklik dinin karşısında olduğunda o noktada laik değilim diyor. ne kadar yersiz ve art niyetli bir açıklama. ne zaman laiklik dinin karşısında olmuştur. ben söyliyeyim: hiçbir zaman. bana tek bir örnek gösteremez kimse. sanki bu olmuş gibi bir imaj yaratma çabası bu. ve çok tehlikeli.
Gönderi tarihi: 17 Mayıs , 2007 18 yıl ne çıkarı var bu insanların? o mitinglere gitmek için ceplerinden para harcadılar, karşılığında hiç kimse bir çıkar vadetmedi, etmezde, kusura bakmayın ben yukarıda size cevap vermiştim. ortak çıkarımız cumhuriyet ve ilkeleridir. tabi bizim bu çıkarımız, başkalarının çıkarına ters düşüyorsa bu kez mevzu karalama çabasına dönüyor. çıkar hesabını devleti pazarlayanlara soracaksınız ? demekki okumadınız yukarıdaki yazıları. Bakın benim dediğim meydanlarla sınırlı değil;meydanlara döktürenlerle;mecliste oyun oynamaya başlayanlarla;bir anda şovalye kıyafetini kuşanan "aydın" denilen insanlarla alakalı daha çok;diyorum ki:Başbakan oldurdunuz birilerini de;yasalar çıktı da, yürütme oldu da sonra noldu???Acaba halkın seçtikleri fazla mı ileri gitti de önemli bir zümrenin kontrolünden çıktı iyice... Şimdi daha net olmuştur belki;sizden de aynı netliği bekliyorum(hala)...
Gönderi tarihi: 17 Mayıs , 2007 18 yıl Söylendiğini iddia ettiğiniz sözler içinse:Tam olarak konuşmayı görmeden bir şey demeyeceğim... bak sen bu konuda çok ısrar ettin ayrıntıları araştırıp yazıcam. ama özde şöyle oldu. gül'ün adaylığı sırasında çıkan tartışmaların sonunda arınç dayanamayıp biz dindar bir cumhurbaşkanı seçeceğiz dedi. ama madem sen kanıt istiyorsun.peki öyle olsun.
Gönderi tarihi: 17 Mayıs , 2007 18 yıl bak sen bu konuda çok ısrar ettin ayrıntıları araştırıp yazıcam. ama özde şöyle oldu. gül'ün adaylığı sırasında çıkan tartışmaların sonunda arınç dayanamayıp biz dindar bir cumhurbaşkanı seçeceğiz dedi. ama madem sen kanıt istiyorsun.peki öyle olsun. Ve bu da sizin di: erdoğan din üzerinden siyaset yapılmaz diyor. o zaman neden dindar cumhurbaşkanı istiyoruz diye vaaz veriyorsunuz arkadaş. Bu vaazı kim vermiş daha onda bile kargaşa içindesiniz ama haklılık payınız niye olmasın;bekliyorum...
Gönderi tarihi: 17 Mayıs , 2007 18 yıl Son zamanlarda olup bitenleri mümkün olduğunca takip etmeye çalışıyorum. Öyle ilginç şeylerle karşılaşıyorum ki çoğunlukla söyleyecek bir şey bulamıyorum. Ama son günlerde Erdoğan’nin basın mensuplarına yaptığı açıklama fazlasıyla dikkatimi çekti ve bu kez bu konular üzerinde yorum yapma gereksinimi duydum. Erdoğan’ın yaptığı konuşmadan parçalar verip kendi yorumumu ekleyeceğim: -Erdoğan şöyle söylüyor: "Türkiye'de kurumlar var, ordu bu kurumlardan bir tanesidir ve demokratik, laik, sosyal bir hukuk devleti içerisinde ordunun görevi Anayasa'da belirlenmiştir.Ordu bu görev tanımı içerisinde görevini yapar ve Genelkurmay bana bağlıdır. Olay budur. Eğer demokrasiye inanıyorsak ve demokrasiyi savunuyorsak, öncelikle burayı çok iyi tespit etmemiz lazım. Eğer burada düşüncelerimizde bir eksiklik, bir sıkıntı varsa o zaman ülkemizi zaten modern ülkeler seviyesine ulaştıramayız. İdeal devleti tanımlamak için Anayasamız 4 tane unsur tespit etmiş. Demokratik, laik, sosyal bir hukuk devleti. Bu dört taneden bir tanesi eksik olursa ideal devlet eksik olur. Bunun dördünü de aynı derecede değerli buluyoruz, bunların bir tanesinden bile taviz vermeyi asla düşünmüyoruz. Ve ordumuz da bu güvenceyi içeride sağlamakla yükümlüdür" Ordu “BANA” bağdır. Bu tarz söylemler Erdoğan’nın tipik bakış açısıdır. Bilinçaltını çok net yansıtıyor. Aslında iyi bir konuşmacıdır ama aklının derinliklerini asla gizleyememek gibi bir derdi olduğu da kesin. Bu durum da kendisini bol bol sıkıntıya düşürüyor. Konuşmasında bir ara toparlayıp “bana” kısmını “başbakanlığa” şeklinde düzeltse de ne yazık ki benim ve bu ülkede yaşayan bir çok vatandaşın başbakanın bu “ben varım , ben doğruyum, ben ne dersem o doğrudur, benim dışımda herkes yanılgı içindedir ve her şey bana bağlıdır” şeklindeki tutumundan fena halde kaygı duyuyor. Haksız bir kaygı sayılmaz tabi. Ordumuz ideal devleti yani demokratik, laik, sosyal, hukuk devletini güvencesini içeride sağlamak zorundaysa ve bu güvenceyi sağlamak ordunun anayasal göreviyse o zaman laiklik ve sosyal hukuk devleti konusunda genelkurmay bir açıklama yaptığında ve bunun kendilerinin bir görevi olduğunu, gerektiğinde laik cumhuriyet için yasalarda kendilerine verilen görevleri yerine getireceklerini belirttiklerinde neden en büyük tepkiyi sen ve partin gösteriyorsunuz? Bu açıklama baştan aşağı çelişkili bir açıklamadır. -Erdoğan, Altan Öymen'in mitinglerde dile getirilen "Ne şeriat ne darbe, demokratik Türkiye" sloganını hatırlatarak sorduğu, "Darbe ve şeriat kaygısını ortadan kaldırmak yolunda ne yapmayı düşünüyorsunuz?" sorusuna ise şöyle yanıt verdi: "Sayın Öymen biz 6 aylık bir iktidar değiliz. 4.5 yıl içerisinde ne oldu ki bu bir anda ortaya çıkıverdi? Bunun unsuru nedir? Bunları konuşmak lazım. Hem özgürlükleri konuşucaz, hem de biri eline bir pankart alınca 'Bu vardır' diyeceğiz. Bu ülkeye ve halkımıza haksızlık olur. Mitinglerde pankartlar açılabilir, ama şu andaki iktidar bu ikisinden birine taraftar değil ki." Asla üstlerine alınmazlar. Yine “ben zaten hep doğruyum yanlış varsa o başkasının yanlışıdır” psikolojisi. Eğer milyonlarca insan sokaklara düşüp bu tehlike haykırıyorsa bir kaygı vardır. Başbakan olarak kendisine düşen görev bu duruma eğilmek halkın tepkisine kulak vermektir. Bu demokrasini gereğidir. “canım zaten tehlike yok ne oldu ki şimdi” gibi komik açıklamalar demokrasiden çağdaşlıktan bahseden bir başbakanın yapacağı bir açıklama olamaz. Haksızlık varsa bu haksızlığı yapan Erdoğan’dır. Milyonların tepkisini yersiz bulan, aldırış etmeyen bir demokrasi anlayışı olamaz. İşte bu milyonlar bu ülkenin halkıdır ve haksızlığa uğramışlardır. - Erdoğan, yabancı bir basın mensubunun, "Neden AKP dışından çoğunluğun kabul ettiği bir cumhurbaşkanlığı adayı belirlemediniz?" sorusuna sinirlendi. Erdoğan soruya şöyle yanıt verdi: "Bu konuya yabancı olduğunuz yanlış bilgilendirildiğiniz ortada... Çoğunluğun istediği olsun gibi yaklaşımda bulunmadığımız doğru değil. Bırakın halk seçsin görelim halkın büyük çoğunluğu kimi beğeniyor. Demokrasi bu değil mi? 367 şartı parlamentoyu kilitlediği için sorunu halk çözsün dedik. Cumhurbaşkanımız onaylarsa millete gideceğiz, çoğunluğun seçtiği kişi cumhurbaşkanı olacak. O meydanlardakiler benim vatandaşlarımdır, onlarında hizmetkarıyım. Gidelim o vatandaşımıza kimi istiyorsa o Çankaya'ya çıksın. Buyrun meydana diyorum". Bu konuda söylenecek o kadar çok şey var ki, ne zamanımız ne de sayfalar yeter; ama kısaca şunları söylemek isterim: Anayasamız konuyu daha önceki yazılarımda da belirtmeye çalıştığım gibi çok açık ve net izah etmiştir. Tartışılacak en ufak bir belirsizlik yok iken ne yazık ki yine bir yığın tartışma ortaya atıldı ve Türkiye’nin gündemi gereksiz konularla meşgul edildi. 367 şarttır. Anayasa bu şartla aslında şunu amaçlıyor. Cumhurbaşkanı halkın tamamını ya da en azından tamamına yakınını kucaklayacak bir anlayışa sahip uzlaşıyı sağlayacak ve farklı görüşlerdeki partilerin uzlaşısıyla seçilen bir cumhurbaşkanı olsun. Öyle ya ilkokul sıralarında sınıf başkanı seçmiyorsun. Ama bu koşul uzlaşı fukarası olan AKP fazlasıyla rahatsız etti. Kimseyle oturup konuşmaya yanaşmayan, benim yaptığım dorudur diğerleri yanlıştır düşüncesine sahip olan bu kültür gayet tabi bir cumhurbaşkanı seçemedi. Burada kilitlenen bir nokta varsa o da AKP nin kendisidir. Beğenmedikleri sistemi kötüleyip yerden yere vurmak onların tipik geleneğidir. Yine öyle yaptılar. Ama önce Arınç görülmemiş bir inatla geçici de olsa ben cumhurbaşkanı olacağım dedi. Sanırım acil halletmeleri gereken işleri var. Giderayak ne kaparsak kardır diye düşünmüş olmalılar; Olamadı tabi. Olamayınca eh maç daha bitmedi yüklenin gayri deyip madem anayasa bize geçit vermedi o zaman hazır her şey bitmeden, buralardayken, millet bizi devirmeden biz anayasayı değiştirelim dediler. Şimdi yaptıkları budur. Yasaları delikdeşik edip amaçlarına ulaşmak için her şeyi yapıyorlar. Üzerine basa basa söylemek isterim ki Türkiye’de cumhurbaşkanını halkın seçmesi gerçek bir faciaya neden olur. Son derece yanlış bir uygulamadır. Bu konuyla ilintili olarak unutmadan ekleyeyim ki demokrasi sadece, bir çoğunluk idaresi olarak tanımlanamaz. Demokrasi aynı zamanda bir uzlaşı anlayışıdır. Demokrasi kültürü zayıf olan AKP bunu hiç anlayamadı ve bu anlayışsızlık ülkeye büyük zarar veriyor. Erdoğan’ın hizmetkarı olduğunu söylediği halk kesimi çok açıktır ki kendisine oy veren şartsız koşulsuz onu alkışlayan kesimdir. Böyle olmasaydı ülkesini geleceğinden demokratik laik sistemin sıhatinden kaygı duyan insanlarımıza da kulak verirdi. Peki bu insanlar halk değil mi, demokrasiden bahsediyorsun ya Erdoğan; işte sana halk. TOKİ konutlarının açılışında çekilişe gelip seni alkışlamak zorunda kalan bir avuç insan mı sadece senin halkın? Erdoğan bu ülke insanını derinden incitmiştir. - Erdoğan bir başka yabancı basın mensubunun "Laiklikten ne anlıyorsunuz" sorusuna ise "Laiklik bir din değildir, islam bir dindir. Biz islamla laikliği aynı terazedi tartamayız" diye yanıtladı. Erdoğan şöyle devam etti: "Biz yola çıkarken AKP din eksenli bir parti değil dedik. İnsan eksenli bir partidir. Laiklik tüm inançlara eşit mesafededir ve onların güvencesi durumundadır. Kişi laik olmaz, devlet olur. Bir kişi laik bir devleti savunma anlamında "Laikim" diyorsa ona da eyvallah, onu da kabul ediyoruz. Ama bunu islam karşıtı olarak getirdiğiniz zaman yanlışa düşersiniz. Ben tüm sistemler bir araçtır diyorum. Demokrasi bir araçtır, laiklik bir araçtır, dinler de araçtır. Amaç, insanların mutluluğudur. Sistemleri amaç haline getirirsek tabular yaratırız" Kafası çok karışık Erdoğan’ın. Neden mi? Yaptığı tanımlar yanlış çünkü. Laiklik bir siyasal kavramdır. Karşıtı teokrasidir. Laiklik dinin karşısında olmaz zaten hiç olmamıştır da. Laikliğin İslam karşıtlığı olarak gösterildiği falan yok ki. Tam bir kavram çorbası yaratmış. Üstelik suyunu da fazla kaçırmış. Bu çorba içilmez arkadaşlar. Laiklikle islamı aynı teraziye koyup tartan AKP nin ve bu anlayışa oy veren tabanın davranışı değil mi? Peki insanlar laik olur mu; gayet tabi, laik devlet anlayışını savunuyorsan laiksindir. Burada anlaşılmayacak ne var. Zaten bu konuda tartışma yaratmaya bile gerek yok, kavramlar çok açık. Ama AKP zihniyeti ne yazık ki her değerimizi tartışmaya açıp yıpratmaya çalıştığı gibi bu konuyu da marazi siyasetine alet edip yıpratmaya çalışıyor. Son olarak arkadaşlar, kimseyle uzlaşamamış, halkın geniş tepkisini almış, demokrasi ve sosyal hukuk devleti adına hiç de gurur duyulamayacak değişimler peşinden koşmuş olan bu hükümetin derhal seçime gitmesi gerekiyordu. Ama bunu yaparken alelacele yapmaya çalıştıkları ve ülkenin geleceğini tehdit edecek derecede tehlikeli olan bu yasa değişiklikleri umarım bizi bir faciaya sürüklemez. Demokrasiyi açıkça kullanıp, bir merdiven gibi görüp ulaşılacak olan yere varıldıktan sonra bir kenara atma düşüncesi Çağdaş Türkiye için kara bir dönemin simgesi olacaktır. Demokrasi bir amaçtır, mutluluk ve huzur demokrasi formasyonlarının kendi iç amaçlarıdır. Demokrasi bir merdiven değil varılacak katın bizzat kendisidir. Herkes ülkenin mutlu ve erinçli geleceği için elinden geleni yapmalı, bilinçli bir vatandaş olmanın bir lüks değil bir zorunluluk olduğunu kavramalıdır. Saygılarımla Erdogan icin tipik bir Anadolu insani diyemiyecegim cünkü Anadolu insani saf ve temiz duygularla doludur.Erdogan'da böyle bir özellik olnadigi icin biz diyemez ben der veya Basbakanlik diyemez bana der.Bu bir komplekstir,kendini herkesin üstünde görme kompleksi.Iki davar gütmesini bilmeyenler derkende ayni kompleks icindedir bu öyle bir hastalik ki insanlari kendinden kücük görmek,degersiz görmek bütün damarlarinda yer etmistir.Bu nedenle davar gütmeyi unutmamak icin yilda bir iki defa sürüler halinde Kicilcahamam yaylasina götürmektedir AKP lileri. Erdogan Milli Görüs teskilatindan yetismistir,Demokrasiye,Orduya,Laiklige ve Atatürkcülüge karsi düsmanlikla sahneye cikan Milli Görüsten yetisen birisinden bu degerlere saygi zaten bekleyemezsiniz. Erdogan iktidara gelmeden ve geldikten sonra bütün icraatiyla hem Milli degerlerimize karsi siyaset yapmis hemde Milli degerlerimize acik acik hakeretlerde bulunmustur. Erdoganin Demokrasi ve Laiklikten bahsetmesi,sanki onlara sahip cikarmis gibi bir tutum icinde olmasi tamamen takiyyedir. Erdoganin Ordu rahatsizligi cok önceden bilinmektedir.Cünkü Ordu var oldugu sürece Erdogan veya onun gibi birisi Türkiyede bir rejim degisikligine gidemez,gittigi zaman karsisinda orduyu bulur.Ordu zaten hicbir süpheye mahal vermeyecek tarzda düsüncesini söylemistir.Laiklige karsi yapilacak her harekette biz görevimizi yerine getirmeye kararliyiz diye.Bu 2x2 nin 4 etmesi kadar gercek ve aciktir.Laiklik konusunda bilineki biz tarafiz diyen Ordudan tabiiki Erdogan rahatsiz olacak ve her firsatta özellikle yurt disinda hep yaptigi gibi bulundugu ülkelerin siyasetcilerine ve medyasina Türkiyeyi ve Ordusunu kötüleyip dert yanacaktir.Kizini türban nedeni ile Amerikada okuttugunu anlatip Almanyada duygu sömürüsü yapan Erdogn Oglu neden Amerikadadir diye tek bir kelime sarfetmemistir,bu bile onun ne kadar planli ve bilincli bir tarzda hedefine ulasmaya calistigini göstermektedir. Erdoganin Türkiyenin avantajina olacak hicbir siyaseti olmamistir bugüne kadar,ekonomi yalanlari ile insanlari kandirmaya cakismaktadir.Emperyalizme hizmet veren Türkiye sanayicilerinin IMF destekli kazanclarinin artmasini ülkede ekonominin rayina oturdugu yalani ile insanlara empoze etmeye calisirken halkin gercek ekonomik durumunu maalesef söylemekten kacmaktadir.Fakirlik alimis basini gitmektedir,yolsuzluklar hirsizlik ve kapkaccilik kol getmektediR Türkiyede.Erdogan bunlarin üzerine gidecegine Laiklik mitingi yapanlara catmaktadir.Cünkü Laikligi savunanlari kandiramamaktadir.Erdoganin üzerine basa basa Demokrasi bir aractir dmesi onun gercek yüzünü ortaya koymaktadir,virgülden sonra söyledikleri ciddi degildir. Erdogan evet güzel bir konusmacidir,ne varki onun konusmalarindaki satir aralarini iyice inceleyen birisi o güzel konusmani altinda yatan sinsi ve planli amaci anlamakta zorlanmaz. Erdogan Türkiye icin bir tehlikedir onun görevden biran önce uzaklastirilmasi ve Demokratik bir secimle halkin büyük bir cogunlugunun oyu ile secilecek bir iktidarin isbasina gelmesi sarttir.Cumhurbaskanini halkin secmesi Türk anayasina aykiridir.Sadece halk secsin yasasini cikarmakla bitmez,Ancak baskanlik veya yari baskanlik sisteminde Cumhurbaskanini halk secer,bizde baskanlik sistemi yoktur henüz. saygilarla
Gönderi tarihi: 18 Mayıs , 2007 18 yıl Bakın ben de diyorum ki bu siyaset işidir zaten;ama bazı kesimler bireyin hayatına indirgemeye çalışıyor;bu doğru değil... Şimdi ben de size şunu diyeyim:Madem laik sistemi kabul eden laik oluyor doğal olarak(tüm dinlere eşit mesafede) o zaman dinini nereye koymuş olacak???Hala anlatamadım galiba tanımlarda sorun yaşıyorsunuz... Bu arada ben benim dediğim doğru demedim;yanlışlayamadınız dedim... Söylendiğini iddia ettiğiniz sözler içinse:Tam olarak konuşmayı görmeden bir şey demeyeceğim... buyur sana konuşma ve haberlerin metinleri. bunları doğrudan linkler olarak vereceğim. sonra değiştirmişsin falan dersiniz çünkü. dipnot arakdaşımızın yardımıyla buldum bu linkleri. artık yorum yapabilirsin. http://www.milliyet.com.tr/2007/04/16/son/sonsiy21.asp http://www.hurriyet.com.tr/gundem/6338873.asp?m=1
Gönderi tarihi: 18 Mayıs , 2007 18 yıl Ve bu da sizin di:Bu vaazı kim vermiş daha onda bile kargaşa içindesiniz ama haklılık payınız niye olmasın;bekliyorum... vay vay. köşeye sıkıştırdın yani ha. arınç verdi bu vaazı arınç bir akp lidir. akp içinde çok ağır bir toptur. söyledikleri dinlenir, nasihatlerine uyulur. arıncın açıklaması akp nin açıklaması niteliğindedir. ayrıca akp li meclis başkanıdır. kargaşa falan yok. linkleri gönderdim. birinde video da var. buyur yanıtını ver, bekliyorum politikanın yazısını görünce aklıma geldi. söyledim mi bilmiyorum ama farketmez en fazla ikinci baskı olur : cumhurbaşkanı seçemeyen parlamento derhal seçime gider, 102, madde böyle diyor. yerine cumhurbaşkanı gelene kadarda eski cumhur başkanı görevinde kalır. yasanın lafzından bu sonuda varılır. derhal seçime gitme kararı almış bir meclis yasaları değiştiremez. bu "yangından mal kaçırma edası" nedendir? bütün bunlarla ne amaçlanmakta nereye varılmak istenmektedir.? akp kendi içinden tüm baskıcı tutumuna rağmen bir cumhurbaşkanı çıkaramadı. öyleyse bir şans daha vardı ve şimdi onu deniyorlar. halka gideceklermiş. peki bu güne kadar halka gitmekten bahsetmiyordun şimdi neden aklına geldi?
Gönderi tarihi: 18 Mayıs , 2007 18 yıl politikanın yazısını görünce aklıma geldi. söyledim mi bilmiyorum ama farketmez en fazla ikinci baskı olur : cumhurbaşkanı seçemeyen parlamento derhal seçime gider, 102, madde böyle diyor. yerine cumhurbaşkanı gelene kadarda eski cumhur başkanı görevinde kalır. yasanın lafzından bu sonuda varılır. derhal seçime gitme kararı almış bir meclis yasaları değiştiremez. bu "yangından mal kaçırma edası" nedendir? bütün bunlarla ne amaçlanmakta nereye varılmak istenmektedir.? akp kendi içinden tüm baskıcı tutumuna rağmen bir cumhurbaşkanı çıkaramadı. öyleyse bir şans daha vardı ve şimdi onu deniyorlar. halka gideceklermiş. peki bu güne kadar halka gitmekten bahsetmiyordun şimdi neden aklına geldi? Heryol mübahmis kendi ideolojilerini Türkiyeye ve Türk ulusuna yamamak icin.Cünkü seyhler ve Taliban öyle icazet veriyorlar,siz bakmayin Erdogan'in kravatli modern görünüsüne o görünüsün altinda yatan kisve herkesce malumdur. saygilarla
Gönderi tarihi: 18 Mayıs , 2007 18 yıl Cumhurbaşkanını halka seçtirme girişiminin altında federasyon devletine gitmek var... Cumhuriyet ile yönetilen devletlerin parlemontoları Cumhurbaşkanını seçer ve yetkileri bellidir... Şimdi halka gittiklerinde Cumhurbaşkanı halka ne vaatte bulunacak? Bir başbakan değil ki, ekonomiden, siyasal düzenlemelerden, güvenlikten, kalkınmadan bahsederek halka bana oy verirsen bunları çözerim desin... Partilerin seçimlerde halka neler vadettiklerini biliyoruz ve bunları değerlendiriyoruz, peki Cumhurbaşkanı olacak kişi ne diye oy talep edecek? Yargıyı iyi atarım, uygunsuz yasaları veto ederim mi diyecek? Amaç belli Türkiye'yi yavaş yavaş federe devlet haline dönüştürmek ve buna alıştırmak... Amerika başkanlık sistemi ile yönetilir çünkü Amerika Birleşik Devlettir, eyaletleri vardır bu eyaletlerin valileri başkana başlıdır... Türkiye'nin yapısına ve yüzölçümüne bakınca buna uygun olmadığını anlarsın... Üstelik Türkiye köklü bir tarihten gelen millet olmuş insanların ülkesidir... Ve Cumhurbaşkanını halkın seçmesine gerek yoktur... Halk seçtiği vekillere bu yetkiyi verir... Akp gider ayak oldu bittiye getirdiği düzenlemelerle ne koparırsam kar demek istiyor...
Gönderi tarihi: 18 Mayıs , 2007 18 yıl ACI İDDİALAR Sivil, dindar ve demokrat cumhurbaşkanı taraftarları ile onun tam tersi tanımların tartışması son 50 yıldır hiç bitmedi. Meclisimizin sivil, dindar ve demokrat bir cumhurbaşkanı seçecek olmasına yine itiraz ediliyor. Meclis üyeleri gericilikle suçlanıyor. Birileri ’Rejim hiç bu kadar tehlikede olmamıştır’ diyor. Bu ne kadar acı ve insaftan yoksun bir iddiadır. Eveet;işte bu ha;yanlış mıyım??? Şimdi kardeşim adam bu şekilde konuşarak bundan sonra dindar olmayan başbakan olamayacak mı diyor;yoksa dindar diye birilerinin karşı çıkması ne kadar doğrudur mu diyor???
Gönderi tarihi: 18 Mayıs , 2007 18 yıl Eveet;işte bu ha;yanlış mıyım??? Şimdi kardeşim adam bu şekilde konuşarak bundan sonra dindar olmayan başbakan olamayacak mı diyor;yoksa dindar diye birilerinin karşı çıkması ne kadar doğrudur mu diyor??? bakın, eğer çıkıp cumhurbaşkanının dindarlığını tartışmaya açarsanız bu laik, demokratik ve sosyal bir hukuk devleti anlayışını benimsemiş her yerde büyük tartışma yaratır. bu kesin olarak ılımlı islamcı yaklaşımıdır ve tehlikelidir. "dindar bir cumhurbaşkanı seçilecek olmasına itiraz ediliyor" diyor. bu ne gereksiz ve tehlikeli bir söylem böyle. cumhurbaşkanı konumundaki birinin dindarlığı tartışılmaz. çok tartışmak istiyorsa iran'a gidecek. ama böyle bir ülkede buna izin vermezler. tbmm başkanına yakışmayacak dercede gereksiz ve çirkin bir söylemdir.
Gönderi tarihi: 18 Mayıs , 2007 18 yıl Cumhurbaşkanı dindar olursa ne değişecek, dindar olmazsa ne değişecek? Ne kadar absürt bir yaklaşım. Hiç kimse dindar bir Cumhurbaşkanından rahatsız olmaz eğer o Cumhurbaşkanı bunu reklam amaçlı kullanmıyorsa. Ve itirazlar Cumhurbaşkanının dindar olmaması için değil insanların inançlarının sembol haline getirmemesi için. Ahmetin, Mehmetin, Tayyipin dini kendilerini alakadar eder ne yapıyoruz bir takım kuruyorda ona oyuncumu arıyoruz. Cumhurbaşkanı dindar olursa milletin bundan bir çıkarımı olacak? Dindar olmazsa bir kaybı olacakmı? O mevki bir inanç mevkisi değil ki seçilecek Cumhurbaşkanının yetkileri içinde görevini layıkıyla yerine getirmesi esastır.
Gönderi tarihi: 18 Mayıs , 2007 18 yıl bakın, eğer çıkıp cumhurbaşkanının dindarlığını tartışmaya açarsanız bu laik, demokratik ve sosyal bir hukuk devleti anlayışını benimsemiş her yerde büyük tartışma yaratır. bu kesin olarak ılımlı islamcı yaklaşımıdır ve tehlikelidir. "dindar bir cumhurbaşkanı seçilecek olmasına itiraz ediliyor" diyor. bu ne gereksiz ve tehlikeli bir söylem böyle. cumhurbaşkanı konumundaki birinin dindarlığı tartışılmaz. çok tartışmak istiyorsa iran'a gidecek. ama böyle bir ülkede buna izin vermezler. tbmm başkanına yakışmayacak dercede gereksiz ve çirkin bir söylemdir. Ama İslam'a genel önyargılı duruşu olan bir grup varsa piyasada(her ne kadar yok desenizde var) böyle bir tepki de olur... Neden hep tek yönlü bakıyorsunuz olaya;niye biraz da yüzünüzü hanımların sırf örtülü olmasını dert edenlere çevirmiyorsunuz??? Ve yine size göre tehlikeliyse ülkenin geneline göre de tehlikeli mi olcaktır;devletin düzenini sarsacak ne var bunda;ya da hukuki sorun çıkacak??? Sorun sizin kendi sorununuz... Yani bunu da böylece geçerim ben... Saygılar...
Gönderi tarihi: 18 Mayıs , 2007 18 yıl Ama İslam'a genel önyargılı duruşu olan bir grup varsa piyasada(her ne kadar yok desenizde var) böyle bir tepki de olur... Neden hep tek yönlü bakıyorsunuz olaya;niye biraz da yüzünüzü hanımların sırf örtülü olmasını dert edenlere çevirmiyorsunuz??? Ve yine size göre tehlikeliyse ülkenin geneline göre de tehlikeli mi olcaktır;devletin düzenini sarsacak ne var bunda;ya da hukuki sorun çıkacak??? Sorun sizin kendi sorununuz... Yani bunu da böylece geçerim ben... Saygılar... öyle senin hemen geçmenle olmuyor işte sevgili kardeşim. sorun senin sorunun ne halin varsa gör anlayışıyla bakamazsın bu konuya.ben bunun ülkenin sorunu olduğunu düşünüyorum ve geçmiyorum. benim gibi de milyonlarca insan var bu ülkede.hiç birinin de senin geçtiğin gibi geçmeye niyeti yok. ha ben umursamam bana ne dersen o zaman tartışmayacaksın. öyle ya senin için tartışılmayacak kadar önemsiz ise sen boş ver o zaman ne diyelim ayni. ülkede islama karşı önyargılı bir duruş olduğunu nereden çıkarıyorsun. sen de o zman bana bunu kanıtla. hem öyle islama karşı önyargısı olanlar var biz de dindar cumhurbaşkanı seçeriz demekle sorun çözülmez. ülkeler öyle futbol maçı yönetir gibi yönetilmiyor.
Gönderi tarihi: 18 Mayıs , 2007 18 yıl Ama İslam'a genel önyargılı duruşu olan bir grup varsa piyasada(her ne kadar yok desenizde var) böyle bir tepki de olur... Neden hep tek yönlü bakıyorsunuz olaya;niye biraz da yüzünüzü hanımların sırf örtülü olmasını dert edenlere çevirmiyorsunuz??? Ve yine size göre tehlikeliyse ülkenin geneline göre de tehlikeli mi olcaktır;devletin düzenini sarsacak ne var bunda;ya da hukuki sorun çıkacak??? Sorun sizin kendi sorununuz... Yani bunu da böylece geçerim ben... Saygılar... burada empati yapmayan sensin bence. yanlızca kendi açından bakıp "ben bu sorunu böylece geçerim diyebiliyorsun" ama ben senden yine de daha tutarlı açıklamalar bekliyorum. unutma kimseyi savunmak zorunda değilsin. ama kendini ve ülkeni düşünmek zorundasın.
Gönderi tarihi: 18 Mayıs , 2007 18 yıl Hiç kimse dindar bir Cumhurbaşkanından rahatsız olmaz eğer o Cumhurbaşkanı bunu reklam amaçlı kullanmıyorsa. Ve itirazlar Cumhurbaşkanının dindar olmaması için değil bende bir dindar cumhurbaşkanından rahatsız olmam, bilakis isterim. hemde dindarlıgını 'reklam' yapmayacak bir cumhurbaşkanı isterim.(reklamında tam olarak ne oldugunu bilmiyorum ama ; yapmasın işte) ama dindar bir cumhurbaşkanı isterim. ve bunada itiraz etmem. ama dindarlıgını reklam yapmayacak bir cumhurbaşkanı isterim. bunun yanında dindar degilmiş gibi yapan bir cumhurbaşkanı da istemem. çünkü buda bir reklam olma riski içeriyor. dedigim gibi dindar ama reklam yapmayan, dindar degilmiş gibi yapmayan bir cumhurbaşkanı isterim.
Gönderi tarihi: 18 Mayıs , 2007 18 yıl Nedir Müslüman Cumhurbaskaninin kriterleri? A-Cumhuriyet Türkiyesinin yüce meclisinde ki orada ülkenin emperyalizmden kurtulmasinin planlari yapildi,Türkiyeyi vatan olarak gören kabul eden ve seven dinli dinsiz kim varsa o mecliste biraraya geldiler.Önemli kararlar aldilar,bunlara karsi cikanlar yine gericilerdi,o kritik günlerde bile sinsisinsi planlar yaparak mecliste terör havasi estirmeye calistilar ama Atatürke bagli ve ona inanan cogunluk tarafindan sesleri girtlaklarina tikildi.Birbirleri ile kas göz isaretleri ile konusuo yine kaybettik diye hayiflaniyor bir dahaki seferi bekliyorlardi.Demisler ya;Su uyur düsman uyumaz,evet iste 80 küsür yil sonra düsmanin uyumadigi ortaya cikmistir.O zamanlar Atatürk devrimleri henüz yoktu buna ragmen onun düsmanlari vizir vizir calisiyor ama dis geciremiyorlardilar.Kriterlerden acmistim baska seye takildim, Müslüman Cumhurbaskaninin kriterlerinden birisi;Cuma günleri bir ordu koruma ile tabiiki merasim kitasida bunlara dahil olabilir sonucta Müslüman Türkiyenin cumhurbaskanidir,merasimsiz cuma namazi kilinmaz,dine aykiridir., Camiye gitmek,halka cumaya gittigini gösterip müslüman oldugunu kanitlamak,bizim halkimizin isin özünü arastirmadan alkislama aliskanligi oldugu icin cumhurbaskaninida alkislayacaktir,mübarek adam camiye gidiyor diye. Yine yazimin basina dönüyor ve yarim biraktigim yerden devam ediyorum.Müslüman cumhurbaskaninin kriterlerinden biride,köskte müslüman ve gayri müslüman halktan toplanan vergilerle Tarikat seflerine yemek ziyafeti cekmek. Laiklikten nefret edenlerin özlemleri bunlardir,bu nedenle mitinglere hakaret ediyorlar bu nedenle mitinglere gidenlere baska gözlerle bakiyorlar cünkü gözleri aydinligi asla sevmemistir onlar aydinliga cikmamak icin karanliklarda kalmaktan mutludurlar,karanlikta kalan gözler aydinligin ne oldugunu bilemez. saygilarla
Gönderi tarihi: 18 Mayıs , 2007 18 yıl Nedir Müslüman Cumhurbaskaninin kriterleri?A-Cumhuriyet Türkiyesinin yüce meclisinde ki orada ülkenin emperyalizmden kurtulmasinin planlari yapildi,Türkiyeyi vatan olarak gören kabul eden ve seven dinli dinsiz kim varsa o mecliste biraraya geldiler.Önemli kararlar aldilar,bunlara karsi cikanlar yine gericilerdi,o kritik günlerde bile sinsisinsi planlar yaparak mecliste terör havasi estirmeye calistilar ama Atatürke bagli ve ona inanan cogunluk tarafindan sesleri girtlaklarina tikildi.Birbirleri ile kas göz isaretleri ile konusuo yine kaybettik diye hayiflaniyor bir dahaki seferi bekliyorlardi.Demisler ya;Su uyur düsman uyumaz,evet iste 80 küsür yil sonra düsmanin uyumadigi ortaya cikmistir.O zamanlar Atatürk devrimleri henüz yoktu buna ragmen onun düsmanlari vizir vizir calisiyor ama dis geciremiyorlardilar.Kriterlerden acmistim baska seye takildim, Müslüman Cumhurbaskaninin kriterlerinden birisi;Cuma günleri bir ordu koruma ile tabiiki merasim kitasida bunlara dahil olabilir sonucta Müslüman Türkiyenin cumhurbaskanidir,merasimsiz cuma namazi kilinmaz,dine aykiridir., Camiye gitmek,halka cumaya gittigini gösterip müslüman oldugunu kanitlamak,bizim halkimizin isin özünü arastirmadan alkislama aliskanligi oldugu icin cumhurbaskaninida alkislayacaktir,mübarek adam camiye gidiyor diye. Yine yazimin basina dönüyor ve yarim biraktigim yerden devam ediyorum.Müslüman cumhurbaskaninin kriterlerinden biride,köskte müslüman ve gayri müslüman halktan toplanan vergilerle Tarikat seflerine yemek ziyafeti cekmek. Laiklikten nefret edenlerin özlemleri bunlardir,bu nedenle mitinglere hakaret ediyorlar bu nedenle mitinglere gidenlere baska gözlerle bakiyorlar cünkü gözleri aydinligi asla sevmemistir onlar aydinliga cikmamak icin karanliklarda kalmaktan mutludurlar,karanlikta kalan gözler aydinligin ne oldugunu bilemez. saygilarla 25 w lik ampülün aydınlığından bu kadar olur. aslında ben bu arakadaşların samimiyetinden iyi niyetinden kuşku duymuyorum. bazen kızıyoruz, karşılıklı atışıyoruz falan ama gerçekten herkes gibi onlarda doğru olanı arayıp bulmaya çalışıyor. herkesin düşüncesine bir demokrat cumhuriyetçi olarak saygı duyuyorum. herkes istediği partiyi desteklemekte serbesttir tabi ki; buna kimse itiraz edemez. bu noktada insanların vicdani duygularını sömürmeye çalışan, yalanlarıyla onları kandıran, demokrasi çağdaşlık diyerek yeri geldiğinde herkesten çok bu tür kavramları savunuyormuş gibi görünen kan emicilere kızıyorum. kendi pisliğini bu ülkenin temiz insanlarına hiç acımadan bulaştıranlara lanet olsun. cumhuriyetin ilk yıllarından beri bizim aydınlığımızı karartmaya çalışan, insanlarımızı bizden çalanlara lanet olsun. anadolunun ve trakyanın üzerine ingiliz uçaklarıyla din elden gidiyor bildirileri dağıtan ingilizlere ve onların uşaklığını yapan şeyhlere, yine cumhuriyetin ilk yıllarından beri benim ülkemi bölmeye parçalamaya çalışan etnik azınlıkları bugün de olduğu gibi ayaklandırmaya çalışan fransızlara ve onların ajanlığını yapanlara, wilson ilkeleriyle yine azınlık söylemleriyle bölüp parçalama hevesiyle günümüzde olduğu gibi salyalarını akıtan emperyalist amerika'ya, bütün bu güçlerin içeride çığırtkanlığını yapan dahili bedhahlara lanet olsun. ama bu ülkede benim çektiğim acıları çeken, benimle aynı havayı soluyan, aynı topağa bastığım, aynı gökyüzünü paylaştığım, benim gibi düşünen ya da düşünmeyen tüm dostlarımı kucaklıyorum. 19 MAYIS 1919 da YAKILAN MEŞHALE ASLA SÖNMEYECEK !!
Gönderi tarihi: 19 Mayıs , 2007 18 yıl Ama İslam'a genel önyargılı duruşu olan bir grup varsa piyasada(her ne kadar yok desenizde var) böyle bir tepki de olur... Neden hep tek yönlü bakıyorsunuz olaya;niye biraz da yüzünüzü hanımların sırf örtülü olmasını dert edenlere çevirmiyorsunuz??? Ve yine size göre tehlikeliyse ülkenin geneline göre de tehlikeli mi olcaktır;devletin düzenini sarsacak ne var bunda;ya da hukuki sorun çıkacak??? Sorun sizin kendi sorununuz... Yani bunu da böylece geçerim ben... Saygılar... Ben düşünüyorum bir çok şeyi;sizin gibi değilse sonuçlarım yine kişiliğime laf etmenize gerek yok;hiç değilse bu iletimdeki sorularıma "net" cevaplar verebilseydiniz... Saygılar...
Gönderi tarihi: 20 Mayıs , 2007 18 yıl Ben düşünüyorum bir çok şeyi;sizin gibi değilse sonuçlarım yine kişiliğime laf etmenize gerek yok;hiç değilse bu iletimdeki sorularıma "net" cevaplar verebilseydiniz... Saygılar... ben bu sorulara cevap verdim. ayrıca kişiliğine de laf etmedim. yanıtlarım biraz geç geliyor olabilir. ama bana sorduğun herşeye yanıt veriyorum.
Gönderi tarihi: 20 Mayıs , 2007 18 yıl 25 w lik ampülün aydınlığından bu kadar olur. aslında ben bu arakadaşların samimiyetinden iyi niyetinden kuşku duymuyorum. bazen kızıyoruz, karşılıklı atışıyoruz falan ama gerçekten herkes gibi onlarda doğru olanı arayıp bulmaya çalışıyor. herkesin düşüncesine bir demokrat cumhuriyetçi olarak saygı duyuyorum. herkes istediği partiyi desteklemekte serbesttir tabi ki; buna kimse itiraz edemez. bu noktada insanların vicdani duygularını sömürmeye çalışan, yalanlarıyla onları kandıran, demokrasi çağdaşlık diyerek yeri geldiğinde herkesten çok bu tür kavramları savunuyormuş gibi görünen kan emicilere kızıyorum. kendi pisliğini bu ülkenin temiz insanlarına hiç acımadan bulaştıranlara lanet olsun. cumhuriyetin ilk yıllarından beri bizim aydınlığımızı karartmaya çalışan, insanlarımızı bizden çalanlara lanet olsun. anadolunun ve trakyanın üzerine ingiliz uçaklarıyla din elden gidiyor bildirileri dağıtan ingilizlere ve onların uşaklığını yapan şeyhlere, yine cumhuriyetin ilk yıllarından beri benim ülkemi bölmeye parçalamaya çalışan etnik azınlıkları bugün de olduğu gibi ayaklandırmaya çalışan fransızlara ve onların ajanlığını yapanlara, wilson ilkeleriyle yine azınlık söylemleriyle bölüp parçalama hevesiyle günümüzde olduğu gibi salyalarını akıtan emperyalist amerika'ya, bütün bu güçlerin içeride çığırtkanlığını yapan dahili bedhahlara lanet olsun. ama bu ülkede benim çektiğim acıları çeken, benimle aynı havayı soluyan, aynı topağa bastığım, aynı gökyüzünü paylaştığım, benim gibi düşünen ya da düşünmeyen tüm dostlarımı kucaklıyorum. 19 MAYIS 1919 da YAKILAN MEŞHALE ASLA SÖNMEYECEK !! katılıyorum ama bizimle aynı sorunları yaşayan ve aynı sıkıntılara muhattab olan bazı insanların söylemlerini duyduğumda inanamıyorum. Cumhuriyet Mitingini düzenleyenlere katılanlara destekleyenlere gönderme yaparak bütün bunlar siyasi bir oyundur, hükümetin ülkeye kazandırdığı güçlü ekonomi, demokratik gelişmenin önü kesilmek isteniyor, akp'nin başarıları kıskanılıyor deme gafletine düşenleri gördüğümde bu hangi gelişme ve iyileşme diye sormadan geçemiyorum. Akp'nin ab'ci ve abd'ci talimatlarla işbirliği içinde oluşunu dahi küresel anlayış içinde değerlendirme gayretinde olanlar var. bunları dile getirenlere çıkar gruplarının çıkarlarının önü kesildi ondan akp'ye çamur atıyorlar diyecek kadar gözleri kör olanlar var. hangi millet hayatına yansımış olan ekonomik iyileşme ve demokratikleşmeden rahatsız olabilir, bu olsa olsa kendi çıkar kanallarının önünün kesilmesinden korkmaktır. sokağa yansımamış ve tamamen temelsiz bir ekonomiye sahibiz. heran bir rüzgar ile yerlebir olacak kadar gayrimilli bir ekonomik sistem. mevcut koşullarda gelir düzeyinde son dört buçuk yılda artış olan kaç kişi var? senin temennine katılıyorum meşale asla sönmeyecek ama diliyorum o meşaleye sahip çıkanların sayısının artması bu ülke bizim. içimizde ne kadar kavga etsekte biz milletiz.
Gönderi tarihi: 20 Mayıs , 2007 18 yıl ben bu sorulara cevap verdim. ayrıca kişiliğine de laf etmedim. yanıtlarım biraz geç geliyor olabilir. ama bana sorduğun herşeye yanıt veriyorum. O zaman geçebilirmişim değil mi;madem sizce de bir sorun yok;ben de ülkemi düşünmüyor falan değilim... Saygılar...
Gönderi tarihi: 20 Mayıs , 2007 18 yıl O zaman geçebilirmişim değil mi;madem sizce de bir sorun yok;ben de ülkemi düşünmüyor falan değilim... Saygılar... geçmek istiyorsan seni zorla tutan yok. ama verdiğin yanıtlar tutarlı ve tatmin edici değil. zafer kazanmış havasına erken giriyorsun.bu seni hayal kırıklığına sevketmesin...
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Hesabınız varsa, hesabınızla gönderi paylaşmak için ŞİMDİ OTURUM AÇIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.