» iLyAdA Gönderi tarihi: 27 Temmuz , 2007 Gönderi tarihi: 27 Temmuz , 2007 Öylesine anlamlı ve güzel bir mesajla gelmişsin ziyaretime ki Çok çok teşekkürler ediyorum sana şaşkın askerciğim benim Alıntı
Φ ERBAY Gönderi tarihi: 27 Temmuz , 2007 Gönderi tarihi: 27 Temmuz , 2007 Dön Arkanı dönme yüzünü dön bana Aştan, ekmekten, sudan ziyade Muhtacım sana Beni bu dünyaya Niçin saldığının farkındayım. Önce Bezm-i elest'te yüzleştin ruhumla Sonrası mühürlü bir damla Toprak, su, ritim ve nur Baştan sona evrensel bir mâcera Hâlime güldüğünün farkındayım. İrinli Bir çıban gibi sürdürürken varlığımı İçimde senin aşk tohumun yeşerdi Çimdikleyip deştin çıbanımı Anladım noksan yanımı Yüreğimin sağaldığının farkındayım. Yakam Her zaman senin elinde Çimdikle, çimdikle, daha çimdikle Sana mezmurlarımı okuyayım içtenlikle Bırakma yakamı ey sevgili Karanlık sislerin, bulutların Dağıldığının farkındayım. Temiz Tertemiz bir kaynaktan içiyorum şimdi Has güzelliklere adadım gözlerimi Gönlüm helâl çiçeklerden balözü toplar Kanatlarım olmuş sevgi Kefenim sırtımdaymış. Yanımda taşıyormuşum tabutumu Kırmışım nefs denen putumu Bu bir kusur mu Ölümün peşimden geldiğinin farkındayım. Olsun Takdirî ilâhî neyse o olsun Alıştık ateşe, yağmura, kara Büyük depremlere, acılara Düşlerin parça parça Öldüğünün farkındayım. Ey sevgili Gücümle orantılı olmayan yükü Yüklersen omuzlarıma, taşıyamam Kalbi dirilten aşkı ise Hiç eksik etme benden Hürriyetsiz yaşarım da Aşksız yaşıyamam Aklımdan geçenleri teşhirden çok korkarım Kendim için saklanmam Ama senin ey sevgili, Her şeyi bildiğinin farkındayım. Bahattin KARAKOÇ Alıntı
» iLyAdA Gönderi tarihi: 28 Temmuz , 2007 Gönderi tarihi: 28 Temmuz , 2007 Dön Arkanı dönme yüzünü dön bana Aştan, ekmekten, sudan ziyade Muhtacım sana Beni bu dünyaya Niçin saldığının farkındayım. Önce Bezm-i elest'te yüzleştin ruhumla Sonrası mühürlü bir damla Toprak, su, ritim ve nur Baştan sona evrensel bir mâcera Hâlime güldüğünün farkındayım. İrinli Bir çıban gibi sürdürürken varlığımı İçimde senin aşk tohumun yeşerdi Çimdikleyip deştin çıbanımı Anladım noksan yanımı Yüreğimin sağaldığının farkındayım. Yakam Her zaman senin elinde Çimdikle, çimdikle, daha çimdikle Sana mezmurlarımı okuyayım içtenlikle Bırakma yakamı ey sevgili Karanlık sislerin, bulutların Dağıldığının farkındayım. Temiz Tertemiz bir kaynaktan içiyorum şimdi Has güzelliklere adadım gözlerimi Gönlüm helâl çiçeklerden balözü toplar Kanatlarım olmuş sevgi Kefenim sırtımdaymış. Yanımda taşıyormuşum tabutumu Kırmışım nefs denen putumu Bu bir kusur mu Ölümün peşimden geldiğinin farkındayım. Olsun Takdirî ilâhî neyse o olsun Alıştık ateşe, yağmura, kara Büyük depremlere, acılara Düşlerin parça parça Öldüğünün farkındayım. Ey sevgili Gücümle orantılı olmayan yükü Yüklersen omuzlarıma, taşıyamam Kalbi dirilten aşkı ise Hiç eksik etme benden Hürriyetsiz yaşarım da Aşksız yaşıyamam Aklımdan geçenleri teşhirden çok korkarım Kendim için saklanmam Ama senin ey sevgili, Her şeyi bildiğinin farkındayım. Bahattin KARAKOÇ erbay, sağolasın ellerine sağlık kahveye de beklerim Alıntı
Φ egzorsist Gönderi tarihi: 1 Ağustos , 2007 Gönderi tarihi: 1 Ağustos , 2007 Merhametsiz karanlık içindeyim Ne zaman güneş doğacak bilmiyorum Mavi denizlere mor dağlara karşı Bildiğim bir şarkı var onu söylüyorum Bildiğim bir şarkı var onu söylüyorum Bütün şarkılar gibi kederli Sokaklar, caddeler, evler bomboş Yokluğun sırtıma saplandı bir bıçak gibi Yokluğun sırtıma saplandı bir bıçak gibi Akıtır taşa, toprağa kanımı Dünya seninle aydınlık ve güzeldi Şimdi bin güneş doğsa götürmez karanlığımı Şimdi bin güneş doğsa götürmez karanlığımı Yanmaz elinin değmediği ışıklar Gel, o şarkıyı beraber söyleyelim Tut ellerimden beni aydınlığı çıkar Tut ellerimden beni aydınlığa çıkar Yumdum gözlerimi seni düşünüyorum Mavi denizlere, mor dağlara karşı Bildiğim bir şarkı var onu söylüyorum Alıntı
Misafir RA_dya Gönderi tarihi: 1 Ağustos , 2007 Gönderi tarihi: 1 Ağustos , 2007 Umutsuz Aşk Yüce bir dağın eteğindeydik,biraz hayat yorgunu ama bir o kadar umutlu.. Güvercinler kanat çırpıyordu ben sağır sen dilsiz ellerimiz kör.. Ben sana yalvar yakar, durdur beni yoksa koşar adım çıkacağım şu dağa Çamur var ayaklarımda balçığı kilolarca, Görmüyor musun çoraplarım kan kırmızı ama içinde beyazları işledim.. Bağcıklarımı kendi ellerimle düğümledim... Daha bir adım atmadan kesildi nefesim, Sigara zararlı diyorlar ondan olsa gerek Ciğerimi delen bu zehir zemberek.. Gökyüzü inadına ağlıyordu ben konuyu değiştiriyordum Trenler kalkıyordu görüyordum ama payıma el sallamak kalıyordu Koca bir şehir yanıyordu bu yerde kapaklanmış da kim ben miyim Tekrar yüzüne bakmaya cesaret edebilir miyim O dağın zirvesi ne kadar da serin, değer değil mi attığın her adımına Öylesine muhtaçsın zirvesinde gürüldeyen buz gibi suyun Boşluğa akıp giden her damlasına.. Çin seddi germişler haberim yoktu kuşlar söyledi Heryer kapı heryer bataklık heryer duvarlarla çevrili.. Ben tökezleyip düşen her adımda,heryerde hançer çiçekleri.. Dönülmez akşamın ufkundayım,vakit çok geç.... Bu son fasıldır ey ömrüm..nasıl geçersen geç. Funda Kaya Alıntı
Φ frozen Gönderi tarihi: 3 Ağustos , 2007 Gönderi tarihi: 3 Ağustos , 2007 Karda İzler Karda izler bırakıyorum avcılar peşime düşsün Bir uçurum kenarında vursunlar beni ki dünya Uğuldayıp duran bir uçurum değil miydi zaten Karda izler bırakıyorum avcılar peşime düşsün Siliyor adımı bir dal kırarak çam ormanından Gibi incelterek yetişiyor ardımdaki tipi bana Adımı yazıyorum kar üstüne ve ıslığını çığlık Geçmişim kar sessizliğiyle özetleniyor artık Bir kahkahayla çekip giderim karlı ovalardan Bir uçurum kenarında vursunlar beni, vursunlar Karda izler bırakıyorum avcılar peşime düşsün Yolculuklar ve ayrılıklarla anlatılabilir ancak Derim ki kar ve hüzün bir aşkın seyir defteridir Kar yağıyorken milyon kere hüzün yağıyordur Karda izler bırakıyorum avcılar peşime düşsün Ömrüm parmak uçlarımda eriyen bir kar tanesi yakışmıyor onlara. Ahmet Telli Alıntı
» iLyAdA Gönderi tarihi: 3 Ağustos , 2007 Gönderi tarihi: 3 Ağustos , 2007 Merhametsiz karanlık içindeyim Ne zaman güneş doğacak bilmiyorum Mavi denizlere mor dağlara karşı Bildiğim bir şarkı var onu söylüyorum Bildiğim bir şarkı var onu söylüyorum Bütün şarkılar gibi kederli Sokaklar, caddeler, evler bomboş Yokluğun sırtıma saplandı bir bıçak gibi Yokluğun sırtıma saplandı bir bıçak gibi Akıtır taşa, toprağa kanımı Dünya seninle aydınlık ve güzeldi Şimdi bin güneş doğsa götürmez karanlığımı Şimdi bin güneş doğsa götürmez karanlığımı Yanmaz elinin değmediği ışıklar Gel, o şarkıyı beraber söyleyelim Tut ellerimden beni aydınlığı çıkar Tut ellerimden beni aydınlığa çıkar Yumdum gözlerimi seni düşünüyorum Mavi denizlere, mor dağlara karşı Bildiğim bir şarkı var onu söylüyorum Güzel kardeşim, ellerine sağlık:=) GELECEĞİN ŞAİRLERİNE BİR ÇİFT SÖZ bizim aşkı yazacak zamanımız olmadı hiç düşünmeden hareket eden âşıklar olduğumuzdan vatan özgürlük türkülerine gereksinim duyuyordu vatan tarlalarda olgunlaşan tohumların türkülerine gereksinim duyuyordu vatan buyuruyordu bizim yoksul şairlerimize bilisizlikle savaşmayı öğreniyorduk ırmaklara baraj yapıyorduk dağlarda sosyalizmin ışıklarını yakıyorduk dert etme sen gözünü yeni açan şair ve yargılama bizi her şeyi tamamlayamadığımız için kendine benze, biz bakacağız mizacını ve taşınması güç bukağılar yüklenmiş basit keşişler gibi uykusuz gecelerimizi çok harcadık birçok büyük işin tamamladığına tanık olduk kısacık da olsa bir çift aşk şiiri yazabilir miydik kekeleyemediysek de ey sevgili aşkım, diye inanma sen yüreğimizin olmadığına! görebilseydin eğer neler çektik sevdiğimiz kızlardan neler işittik bir bilsen ne tatlı şeyler fısıldadık kulaklarına bu ışık saçan gecelerde ama zamanımız yoktu bu tatlı şeyleri yayımlamaya yayıncılarımız da meşguldü çok önemli işler yapmakla Dritero Agolli Çeviri: Kenan Hanok Alıntı
» iLyAdA Gönderi tarihi: 3 Ağustos , 2007 Gönderi tarihi: 3 Ağustos , 2007 Umutsuz Aşk Yüce bir dağın eteğindeydik,biraz hayat yorgunu ama bir o kadar umutlu.. Güvercinler kanat çırpıyordu ben sağır sen dilsiz ellerimiz kör.. Ben sana yalvar yakar, durdur beni yoksa koşar adım çıkacağım şu dağa Çamur var ayaklarımda balçığı kilolarca, Görmüyor musun çoraplarım kan kırmızı ama içinde beyazları işledim.. Bağcıklarımı kendi ellerimle düğümledim... Daha bir adım atmadan kesildi nefesim, Sigara zararlı diyorlar ondan olsa gerek Ciğerimi delen bu zehir zemberek.. Gökyüzü inadına ağlıyordu ben konuyu değiştiriyordum Trenler kalkıyordu görüyordum ama payıma el sallamak kalıyordu Koca bir şehir yanıyordu bu yerde kapaklanmış da kim ben miyim Tekrar yüzüne bakmaya cesaret edebilir miyim O dağın zirvesi ne kadar da serin, değer değil mi attığın her adımına Öylesine muhtaçsın zirvesinde gürüldeyen buz gibi suyun Boşluğa akıp giden her damlasına.. Çin seddi germişler haberim yoktu kuşlar söyledi Heryer kapı heryer bataklık heryer duvarlarla çevrili.. Ben tökezleyip düşen her adımda,heryerde hançer çiçekleri.. Dönülmez akşamın ufkundayım,vakit çok geç.... Bu son fasıldır ey ömrüm..nasıl geçersen geç. Funda Kaya Ahh güzel arkadaşım öyle özledim ki seni:) ama kısa da sürse yaşadığımız güzellikleri anımsamaktan başka birşey gelmiyor elimden şimdi.. Baki kalan bu kubbe de bir hoş sada imiş misali, yad edip olanları gülüşüp duruyoruz.. Bildiğim bir şey var ama insanın senin gibi dostu olmalı Öylesine içten, verici, kendini düşünmeyen, saf ve candan.... seni çok seviyorum dostum Alıntı
» iLyAdA Gönderi tarihi: 3 Ağustos , 2007 Gönderi tarihi: 3 Ağustos , 2007 Karda İzler Karda izler bırakıyorum avcılar peşime düşsün Bir uçurum kenarında vursunlar beni ki dünya Uğuldayıp duran bir uçurum değil miydi zaten Karda izler bırakıyorum avcılar peşime düşsün Siliyor adımı bir dal kırarak çam ormanından Gibi incelterek yetişiyor ardımdaki tipi bana Adımı yazıyorum kar üstüne ve ıslığını çığlık Geçmişim kar sessizliğiyle özetleniyor artık Bir kahkahayla çekip giderim karlı ovalardan Bir uçurum kenarında vursunlar beni, vursunlar Karda izler bırakıyorum avcılar peşime düşsün Yolculuklar ve ayrılıklarla anlatılabilir ancak Derim ki kar ve hüzün bir aşkın seyir defteridir Kar yağıyorken milyon kere hüzün yağıyordur Karda izler bırakıyorum avcılar peşime düşsün Ömrüm parmak uçlarımda eriyen bir kar tanesi yakışmıyor onlara. Ahmet Telli Canım frozen, öyle güzel bir hediye ile gelmişsin ki defterime çokk teşekkürler burada bıraktığın bu hoş iz için... Alıntı
Misafir RA_dya Gönderi tarihi: 3 Ağustos , 2007 Gönderi tarihi: 3 Ağustos , 2007 Ahh güzel arkadaşım öyle özledim ki seni:) ama kısa da sürse yaşadığımız güzellikleri anımsamaktan başka birşey gelmiyor elimden şimdi.. Baki kalan bu kubbe de bir hoş sada imiş misali, yad edip olanları gülüşüp duruyoruz.. Bildiğim bir şey var ama insanın senin gibi dostu olmalı Öylesine içten, verici, kendini düşünmeyen, saf ve candan.... seni çok seviyorum dostum Güzel günler neden hep çabuk geçer ki sanki Canım benim teşekkür ederim bence bu tarife sen daha çok uyuyorsun Bende seni çokkkkkkkk seviyorum Alıntı
» iLyAdA Gönderi tarihi: 17 Ağustos , 2007 Gönderi tarihi: 17 Ağustos , 2007 Çile Bizim hiç bir hürriyetimiz yok, hiç bir hürriyetimiz, ne çalışmak, ne konuşmak, ne sevişmek. Sen orda bağrına bas dur en büyük çileyi, ben burda en büyük çileyi doldurayım. ekmeğe muhtaç, hürriyete muhtaç,sana muhtaç. Sen orda dalından koparılmış bir zerdali gibi dur, ben burda zerdalisiz bir dal gibi durayım. A. KADİR Alıntı
Φ frozen Gönderi tarihi: 18 Ağustos , 2007 Gönderi tarihi: 18 Ağustos , 2007 Ayrılık ne biliyor musun? Ne araya yolların girmesi, ne kapanan kapılar, ne yıldız kayması gecede, ne ceplerde tren tarifesi, ne de turna katarı gökte. İnsanın içini dökmekten vazgeçmesi ayrılık! ş.erbaş yüreği okyanus gibi koskocaman olan ilyadama Alıntı
Misafir RA_dya Gönderi tarihi: 18 Ağustos , 2007 Gönderi tarihi: 18 Ağustos , 2007 Canımmmm... Bir tercihtir vazgeçmek.. Eksilmiştir yüklediğiniz değerler, gidip de dönmemeyi, dönüp de bakmamayı göze almışsınızdır? Oluşturduğunuz o ?biz? kalıbından kendinizi alır ve gidersiniz bu merhabadan ? Hayata başka bir yerden, başka bir noktadan başlamaktır vazgeçmek? Yeniden başlamaktır.. Yarın vardır önünüzde.. Ve yarına ait umutlar Seçeneksizliktir vazgeçilen olmak? Giden gitmiştir ardında boşluğunu bırakarak? Ve siz kalansınızdır? Orda? Öylece? Sonra? Bir maske takıp yüzümüze? Sevginin çıplaklığını örtsün diye? Katılırız akan zamana yine de? Alıntı
Φ sardunyam Gönderi tarihi: 27 Ağustos , 2007 Gönderi tarihi: 27 Ağustos , 2007 Kaçak Ruh Ardına düşüyorum ruhum kaçıyor yorgunum el ayak çekiliyor köşelerde masum malum bir başıma uykusuzum inat var dönüyor dolaşıyor kader başımın belası aşk beni buluyor ne ben anlıyorum bu işi ne anlayan biri var rahmet istiyorum baş ucumda yalın çıplak adam gibi tek başına ah koca bir taş mezarlıkları da bırak nere olursa yatarım yıllarca konuştum ya yazmak da bir şeye yaramaz oldu o kaçtı ben kovaladım sinsi gençtim aklım havada artık zamanım doldu bonkörlük bitti her şey pinti sonumu iki satırla sınadım aşkı al benden Tanrım Alıntı
» iLyAdA Gönderi tarihi: 28 Ağustos , 2007 Gönderi tarihi: 28 Ağustos , 2007 NATALIA, şekerr:)) nasıl bildin erkin korayı çok sevdiğimi:)) teşekkürler canım , cevabını da duyuyorum, sevmeyen var mı ki Alıntı
» iLyAdA Gönderi tarihi: 28 Ağustos , 2007 Gönderi tarihi: 28 Ağustos , 2007 Kaçak Ruh Ardına düşüyorum ruhum kaçıyor yorgunum el ayak çekiliyor köşelerde masum malum bir başıma uykusuzum inat var dönüyor dolaşıyor kader başımın belası aşk beni buluyor ne ben anlıyorum bu işi ne anlayan biri var rahmet istiyorum baş ucumda yalın çıplak adam gibi tek başına ah koca bir taş mezarlıkları da bırak nere olursa yatarım yıllarca konuştum ya yazmak da bir şeye yaramaz oldu o kaçtı ben kovaladım sinsi gençtim aklım havada artık zamanım doldu bonkörlük bitti her şey pinti sonumu iki satırla sınadım aşkı al benden Tanrım ahh sardunyam canım, ellerine yüreğine sağlık.. ne kadar güzel bir şiir bu... bu aralar fazla gelemiyorum çok özledim sizleri..... Alıntı
Φ *NATALIA* Gönderi tarihi: 28 Ağustos , 2007 Gönderi tarihi: 28 Ağustos , 2007 teşekkürler canım , cevabını da duyuyorum, sevmeyen var mı ki Rica ederim.. Evet var mı ki.. Alıntı
» iLyAdA Gönderi tarihi: 28 Ağustos , 2007 Gönderi tarihi: 28 Ağustos , 2007 Canımmmm... Bir tercihtir vazgeçmek.. Eksilmiştir yüklediğiniz değerler, gidip de dönmemeyi, dönüp de bakmamayı göze almışsınızdır? Oluşturduğunuz o ?biz? kalıbından kendinizi alır ve gidersiniz bu merhabadan ? Hayata başka bir yerden, başka bir noktadan başlamaktır vazgeçmek? Yeniden başlamaktır.. Yarın vardır önünüzde.. Ve yarına ait umutlar Seçeneksizliktir vazgeçilen olmak? Giden gitmiştir ardında boşluğunu bırakarak? Ve siz kalansınızdır? Orda? Öylece? Sonra? Bir maske takıp yüzümüze? Sevginin çıplaklığını örtsün diye? Katılırız akan zamana yine de? Eylül düştü gözlerine Eylül düştü gözlerine O badem gözlerine Bağ bozumu başlar kentlerde Sessiz şarkılar söylenir dillerde Eylül düştü gözlerine Sana seni anlatmak bilmem Hangi kelime Hangi cümle Eylül düştü gözlerine HASAN CEYLAN Canım arkadaşıma Alıntı
» iLyAdA Gönderi tarihi: 28 Ağustos , 2007 Gönderi tarihi: 28 Ağustos , 2007 Rica ederim.. Evet var mı ki.. bence yok ama Alıntı
Φ sardunyam Gönderi tarihi: 28 Ağustos , 2007 Gönderi tarihi: 28 Ağustos , 2007 ahh sardunyam canım, ellerine yüreğine sağlık.. ne kadar güzel bir şiir bu... bu aralar fazla gelemiyorum çok özledim sizleri..... Bişey değil canım Beğendiysen ne mutlu... Alıntı
Misafir RA_dya Gönderi tarihi: 2 Eylül , 2007 Gönderi tarihi: 2 Eylül , 2007 Ba'ğlaç Ben seninle uzun bir araf yaşadım, O günden bir yağmur çiçeği, önümde duruyor. Adını bilmiyordum sonra öğrendim. Kuru nehir, kadim ağrı seyiriyor arada, Tel tel çözülüyor içimdeki pamuk. Poplinlere sar beni, pazenlere! Duran bir şey var bende, ağaç gibi. Aşk ayaklandırmıştı bir kere... Narın içinde canım niye kanıyor? Kış odasında camda buğu şimdi nefesim, Balı içinde kurumuş bir heves gibi Bir kez hatıra ettim aşkı, bir daha etmem. Puslu ve sarı bir çin sabahı gibiyim bazen Savanda, sararmış kuru otlar arasında Kanatlarım çok oldu üşüyor benim. Dünyanın bir yerinde, burada Bir kadın, benden biraz küçük, Üstümdeki sessiz örtüye yağıyor. Sana vardığımda ağlamam bundan, O en “bir” ve “tam” olana yürümek. Yetmez mi ikimize bir sağanak. Bırak sökük kalsın rüzgâr, bu zırdeli düşün içinde Bir küçük iyiliktir aşk Kesitinde kristal bir ışık ağlasın, bırak. Issızlık bilgisiyim ben, sessizlik bilgisi Bu narı daha fazla taşıyamam Bu kez o olsun beni sana hatırlatan. Seni kırdığım yerden beni de kırdılar Yol uzun, güzergâh zorlu, ne demeliyim? İnsan olan yerlerim çok ağrıyor. Cansever Eyüboğlu ben döndüğümde sınavların bitmiş olur heralde canım, seni özledim Alıntı
Φ gloria Gönderi tarihi: 18 Eylül , 2007 Gönderi tarihi: 18 Eylül , 2007 Bugün bu forumda özlediğim herkese benden bir şiir Bu da İlyadacığıma; Karadut Karadutum, çatal karam, çingenem Nar tanem, nur tanem, bir tanem Ağaç isem dalımsın salkım saçak Petek isem balımsın ağulum Günahımsın, vebalimsin. Dili mercan, dizi mercan, dişi mercan Yoluna bir can koyduğum Gökte ararken yerde bulduğum Karadutum, çatal karam, çingenem Daha nem olacaktın bir tanem Gülen ayvam, ağlayan narımsın Kadınım, kısrağım, karımsın. Bedri Rahmi Eyüboğlu Bu şiirin hikayesini bilir misin? Gerçek aşk, gerçek fedakarlık var içinde, tıpkı senin hayata bakış açın gibi... seni seviyorum Alıntı
Φ egzorsist Gönderi tarihi: 21 Eylül , 2007 Gönderi tarihi: 21 Eylül , 2007 ablacım umarım herşey yolunda ve sağlığında düzgündür inşallah seni seviyorum Yaşanmamış Hatıralar Yaşanmamış hatıralar bilirim Büyülü sonbahar akşamlarında Bulutlar üstünde su kenarında Yalnız hayal edilen hatıralar İşte; en ürpertici nagmelerle Bizim şarkımızı söyleyen rüzgar Sen dudagında gülümsemelerle Ben gözyaşlarımla, bu alemdeyim Fakat yine bizbize, başbaşayız Duymasan düşünmesen de; unutma Bir daha bu anı yaşayamayız. II Görülmemiş manzaralar bilirim Karda, kışta, belki de ilkbaharda Hür denizlerde, kuytu ormanlarda Sadece hissedilen manzaralar Bak. Dinle, neler anlatıyor yagmur Üşüyorum üşüyorum beni sar Karanlık başladı, gitme ne olur İnan degişen manzaralar degil Kiletreler ayıramadı bizi Fakat bir gün gelir de birleştirir Beyaz bir güvercin kanadı bizi III Söylenilmemiş mısralar bilirim Hüzün dolu yagmurlu gecelerde Alev çalgıların sustugu yerde Yalnız, yalnız düşünülen mısralar Bilinmeyen şeyler huzur içinde Bilmenin bilinmez bir korkusu var Bak bütün rüyalarım nur içinde Çünkü, bugün havasını kokladıgın Denizaşırı bir diyar bilirim Ve o diyarda seninle beraber Yaşanmamış hatıralar bilirim Alıntı
» iLyAdA Gönderi tarihi: 23 Eylül , 2007 Gönderi tarihi: 23 Eylül , 2007 Bugün bu forumda özlediğim herkese benden bir şiir Bu da İlyadacığıma; Karadut Karadutum, çatal karam, çingenem Nar tanem, nur tanem, bir tanem Ağaç isem dalımsın salkım saçak Petek isem balımsın ağulum Günahımsın, vebalimsin. Dili mercan, dizi mercan, dişi mercan Yoluna bir can koyduğum Gökte ararken yerde bulduğum Karadutum, çatal karam, çingenem Daha nem olacaktın bir tanem Gülen ayvam, ağlayan narımsın Kadınım, kısrağım, karımsın. Bedri Rahmi Eyüboğlu Bu şiirin hikayesini bilir misin? Gerçek aşk, gerçek fedakarlık var içinde, tıpkı senin hayata bakış açın gibi... seni seviyorum Karadutum, çatal karam, çingenem,ben yokken defterimi ziyaret etmişsin... teşekkürler bitanem:) Alıntı
Önerilen İletiler
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.