Gönderi tarihi: 9 Mayıs , 2007 18 yıl Turkiye, son birkac aydir, iki kesim arasindaki mucadelenin siyasi boyutunu had safhada yasiyor. Taraflardan biri oldukca sert bir yumruk darbesi almis durumda. Yumrugun sahibi kitlesel bazda da govde gosterilerine basladi ve surdurmekte. Askerin de, kendi aciklamasiyla, taraf oldugu bu catismada bizleri nasil bir son bekledigi konusunda ortalik toz duman. Kimse ikna edici tahminlerde bulunamasa da herbiri adeta birer komplo teorisi halini alan fikirlerle karsi karsiyayiz. Ortamin bu derece karmasik oldugu bir zeminde soylenecek hersey bir kismimiza mutlaka delice gelecektir. Gelin hep birlikte bu tahminlere, ya da belki teorilere, bir goz atalim. *Ilk teoriyi daha once bu forumda yazmistim; "gizli bir el mi var?" diye, ki bu gizli elin AKP'yi tekrar tek basina hukumete tasimaya calistigini belirtmistim. *Bildiginiz gibi, taraflardan biri mitingler vasitasiyla toplumdaki karsiligini bulmus durumda. Forumda da sikca bahsedilen bir durum bu. Secim propagandalari yaklastikca diger tarafin da sokaklarda boy gosterecegi tahmininde bulunmak kehanet degildir. Bu secimdeki mitingler oncekilerden cok farkli gececek; iki dunya gorusunun savunuculari secim meydanlarini daha farkli hislerle dolduracak. Karsilikli bir restlesme ve guc gosterilerine donusmesi kuvvetle muhtemel. Bu durumda Turkiye halki cok keskin ve geri donulmesi zor bir ayirimin icine dusecek. Secim propagandasinda olmasi beklenen bu halin zaman zaman her iki tarafta da tansiyonu arttiracagi tahmin ediliyor. Araya provakasyonlarin girmesi de sozkonusu. Boyle bir durumda, yurdun degisik bolgelerinde yasanabilecek muhtemel asiriliklarin ve kavgalarin yurt sathina yayilabilecegi ve Turkiye'yi bir ic savasa surukleyebilecegi ongoruleri var. Hele secim sonuclarinin bir kesimi (hangisi belli degil) hayal kirikligina ugratacagi, sonrasinda her acidan daha siddetli catismalarin yasanabilecegi soyleniyor. Bu tezin sahiplerinden bazilari isin icinde buyuk devletleri gormezken, bazilari da cikabilecek olan ic savasin Ortadogu'ya verilmesi tasarlanan yeni dengelerin onemli bir boyutu olarak goruyorlar. Hatta "yeni ve daha keskin" sinirlar deyip isi daha da ileri goturenlerin oldugunu da belirteyim. Askerin yine bu yonde ABD tarafindan yonlendirildigi de bazilarinin iddiasi. *Baska bir tahmin de, yonetimin cok yakinda askerin eline gececegine dair. Bu durumda AB'nin tavri cok net. ABD cikarci olup gucluden yana durusunu muhafaza etse bile su an icinde bulundugu konjoktorden oturu, istemese bile, darbeden taraf olmayacaktir. Ordu da durumun farkindadir. Savunma sanayii ve silahlanma konusunda Avrupa ve Amerika'ya bagimli kalmis bir Turkiye hem AB'ye hem de ABD;ye ragmen nasil darbeye girisir? Ahmet Altan alternatif olarak Rusya ve Iran diyor. Yani Turkiye'de olusacak askeri yonetim Iran ve Rusya'ya yakinlasacak, bir uclu blok olusturacaklar. Pekcok ulkeyi bu bloga dahil edecekler. Bunun sonucunda Ortadogu, Avrupa, kisacasi tum dunya dengeleri yeniden degisecek, hesaplar altust olacak. Ve siki durun; "Ucuncu Dunya Savasi" bu bloktan oturu baslayacak. Evet, tez boyle. Ordunun her seferinde pragmatist tavirlar icindeki ABD'ye ve efendilige soyunan AB'ye guvenmedigi iddia ediliyor. *Secim olur, CHP ile MHP koalisyon yapar ve ortam yatisir diyenler de var. Bu gorus iyimser olmakla birlikte "Ya dusunulenin tersi olursa, yani AKP yine tek basina iktidara gelirse ne olacak?" sorusuna net cevap veremiyor. Sahi bu durumda ne olur? Tayyip Erdogan yine basbakan ve Cumhurbaskanligi Abdullah Gul'un! Olmaz demeyin, cunku Turk halki her zaman secimlerde surpriz tercihler yapar. Asker mudahale eder diyenler, Normallesmeye dogru gidilir diyenler, catismalarin sertleseceginden dem vuranlar... Acikcasi bu konuda bir ongorude bulunmak en zorlarindan. *Olayin son yillarda ekonomik ve siyasi yonden guclenen Anadolu insani ile ozellikle ekonomik ayricaligini diger kesime kaptiran seckinci zumre arasindaki hesaplasmadan ibaret oldugunu dusunenler de var. Boyle dusunenler, sonuc ne olursa olsun, hangi kesim galip gelirse gelsin, herkesin kaybedecegine inaniyorlar. Siyasal islamdan Demokrat muslumanliga adim atmaya calisan toplumun onemli bir kesimi yeniden islam'in siyasi boyutunu on plana tasiyacak, cagdaslasma taraftarlari da cozumu cagdisi (anti demokratik) yontemlerde arayarak simdiye dek sahiplendikleri modern toplumdan taviz vermis olacaklar. *Digeri ise, otoriter kapinin yeniden aralanmasi yolunda hazirliklar olarak bakiyor olaylara. Amac demokrasi disi mekanizmalarin demokrasi referansiyla mesrulastirilmasidir. Laikci ulasalciliga toplumsal hastaligin aldigi son boyut olarak bakiyorlar. Cunku Turkiye'nin zenginlesmesi, disariya acilmasi demek, Cumhuriyetin kurulusundan beri soz sahibi kurumlari guc acisindan zayiflatacak. Yani bunlara gore Turkiye'de bazi kesimler demokrasiyi ve zenginlesmeyi iste bu yuzden engellemek istiyorlar. Iktidar olmak, guc sahibi, soz sahibi olmak her zaman ve yerde bazilari icin "ne pahasina olursa olsun" olarak gorulur. Nitekim dunyadaki mevcut haksizliklar, dokulen kan vs bu erk sahibi olma sevdasinin bir sonucudur. Son derece belirsiz bir ortama dogru yol aldigimiz Turkiyemizde, neler olacak sorusuna donuk derlemelerim simdilik bu kadar. Bitirmeden once bir temennide bulunmak istiyorum. O da; umarim siyasilerimiz tansiyonu dusurmeye yonelik adimlar atmaya baslarlar ve bizler de bu ic karartan senaryolari okumak zorunda kalmayiz... Selam ile..
Gönderi tarihi: 10 Mayıs , 2007 18 yıl Yazar Ankara Üniversitesi Cebeci Kampüsü'nde iki öğrenci grubu arasında çıkan, taş ve sopaların kullanıldığı kavgada 30'un üzerinde öğrenci yaralandı. Ankara Üniversitesinin Cebeci Kampüsünde bulunan eğitim Bilimleri Fakültesi'nin önünde Atatürk posteri ve Türk bayrağı altında stant açıp bildiri dağıtan bir grup öğrenciye okul içinden ve dışarıdan geldiği öğrenilen bazı öğrenci ve kişiler önce sözlü saldırıda bulundu. Daha sonra taş ve sopalarla söz konusu standın olduğu yere gelen kişiler ile stanttaki öğrenciler arasında arbede yaşandı. Molotof kokteylinin de atıldığı arbede sırasında birbirlerine taş atan öğrencilerden 30'u yaralandı. Olayların büyümesi ve atılan taşlarla fakülte binalarının da zarar görmesi üzerine, kampüse davet edilen çevik kuvvet polisi öğrencilere müdahale etti. Öğrenci grupları arasında set oluşturan ve grupları sırayla okul dışına çıkartan polis, Cebeci Kampüsünde geniş güvenlik önlemleri aldı. Okula gelen sağlık ekipleri taş ve sopa darbelerinden yaralanan öğrencilere okul bahçesinde müdahale etti. Yaralanan öğrenci sayısının 30'un üzerinde olduğu bildirildi. Olayların ardından Eğitim Bilimleri Fakültesi önünde açtıkları stantta tekrar toplanan öğrencilerin, Türkiye Gençlik Birliği adına yaptıkları basın açıklamasında, Atatürk posteri ve Türk bayrağını indirmeye çalışanlara karşı mücadelelerinin devam edeceği ifade edildi. Açıklamanın ardından basın mensupları okul güvenliği tarafından dışarı çıkartılırken, bir süre sonra kampüsteki fakültelerde öğrenime ara verilerek öğrenciler de kampüs dışına çıkartıldı. Star Gazetesi - 10 Mayis 2007
Gönderi tarihi: 11 Mayıs , 2007 18 yıl Turkiye, son birkac aydir, iki kesim arasindaki mucadelenin siyasi boyutunu had safhada yasiyor. Taraflardan biri oldukca sert bir yumruk darbesi almis durumda. Yumrugun sahibi kitlesel bazda da govde gosterilerine basladi ve surdurmekte. Askerin de, kendi aciklamasiyla, taraf oldugu bu catismada bizleri nasil bir son bekledigi konusunda ortalik toz duman. . . . Son derece belirsiz bir ortama dogru yol aldigimiz Turkiyemizde, neler olacak sorusuna donuk derlemelerim simdilik bu kadar. Bitirmeden once bir temennide bulunmak istiyorum. O da; umarim siyasilerimiz tansiyonu dusurmeye yonelik adimlar atmaya baslarlar ve bizler de bu ic karartan senaryolari okumak zorunda kalmayiz... Selam ile.. Türkiyede birileri Demokrasiye darbe vuruldugunu söylerlerken,Türk ulusunun 3 te bir oyu ile demokratik olmayan bir sekilde mecliste cogunlugu elinde bulunduran azinlik hükümeti Anayasa degisikligi yaparak Cumhurbaskanini halkin secmesi yönünde yasa cikardi,tabiiki ilk adayda Laiklik düsmani Abdullah Gül.Yani AKP hala 3 te birlik bir oyla halkin Cumhurbaskanligini calmaya calisiyor. Bir Atasözü vardir*Nush ile uslanmayana etmeli tehtir tehtir ile uslanmayanin hakki kötektir.*Yani adamlar zorla iktidari ve Cumhurbaskanligini ellerine gecirmeye daha dogrusu Türkiyenin iki kalesini zaptetmeye calisiyorlar.Bu resmen devlete kafa tutmaktir yani rejime ve sisteme karsi bir savastir. ABD hemen kollari sivayip, RICE vasitasiyla AKP ye destegini bildirerek*ABD Türkiyenin AB üylegini destekliyor *diye mesaj gönderdi. Kuzey Iraktaki Kürt terör odaklarini destekleyen ABD ayni sekilde Türkiyeyi bölmeyi göze almis olan AKP yi de desteklemektedir. Eger secimlerden sonra Türkiyede kan dökülürse bunun suclusu AKP dir ve bu yükün altindan kolay kolay kalkamayacaktir. saygilarla
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Hesabınız varsa, hesabınızla gönderi paylaşmak için ŞİMDİ OTURUM AÇIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.