Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

Önerilen İletiler

Gönderi tarihi:

Buraya kadar gelirken neleri yaşadık bir bakalım,

 

1. Dediler ki bu seçim sistemi ile az kişi çok temsil ediliyor....

1. Dedim ki ; Siz değilmiydiniz, Amann Kürtçüler meclise girmesin diye yüzde 10 baraj koyalım diyen? Siz değilmiydiniz koalisyonlar ekonomik ve siyasi istikrarsızlık getirdi, az parti öz parti olsun mecliste diyen..Bunu bile bile seçime gitmedi CEHAPA!!!. Bu kadar az oyla Cehapa da fazlaca temsil edilirken hiç sesini çıkardı mı? O zaman neredeydiniz?Kürtçüler de sizi şikayet etmedi mi AB'ye? Sonra AB sizin lehinize karar verince göbek atmadınız mı? Bu baraj sistemi varken bunu anayasa mahkemeniz onaylamadı mı? Tabii hesaplar ters döndü, şimdi akıllarına geldi seçim sistemi yanlışmış...işte bu komedyatiktir.

 

2. Dediler ki Cumhurbaşkanını halk seçmeli? Öteki de dedi ki benim şimdiye kadar kullandığım Cumhurbaşkanlığı haklarım çok fazla sürem de çok fazla.

2. Dedim ki; Şimdi mi aklına geldi haklarının fazla olduğu? Onca yıldır bu hakları kullanırken bir defa öneri getirdin mi haklarım azaltılsın diye? Şimdi mi? Gider ayak mı? Hiç inandırıcı değilsin...hiç...Cumhurbaşkanını halk seçtiğinde istemediğiniz birisi çıkarsa napacaksınız, olmadı bu sefer de bürokrasi mi seçsin diyeceksiniz? Yoksa Adnan Menderes'e yaptığınız gibi idam mı edeceksiniz, işte bu da militaric'tir.

 

3. Dediler ki darbe olursa olsun devlet baki değil mi?

3. Dedim ki; EYYY devlet memurları, devletin türlü kademelerinde çalışıp da halktan alınan vergilerle her ay tıkır tıkır paraları hesaplarına yatanlar....Bir gün, bir gün bir esnaf gibi düşündünüz mü ömrünüzde acaba bu akşam eve ekmek götürebilecekmiyim diye? Yani ey memurlar siz darbeyi cebinizde hissetmeyebilirsiniz, ama olan zavallı esnafa üreticiye olur...Sizin gibi devletten beslenmeyen insanların da ülkesidir bu ülke. Bu ülkede insanlar 22 yaşında devlet memuru yapılarak emekli hayata başlıyor. Evet memursanız bu ülkede emekli yaşı 22dir. Bakkal hüseyin 7 gün dükkan açar memur Tonguç şapkasına giyer haftada 5 yarım gün toplam 2,5 gün işe gider, her ayda maaşını tıkır tıkır alır. İşte bu yüzden darbe olmasın, ecevitli günlerin, krizli günlerin önü açılmasın...Milletin borcu bir gecede ikiye katlanmasın...

 

4. Dediler ki toplum gerilmiş,

4. Dedim ki; nedense toplum gergin ama hep aynı azınlık gürültü çıkarıyor, gerginlik olması için karşılıklı bir durum olması gerekir, neden diğer taraf ipin ucundan çekmiyor? Neden biliyor musun? Çünkü o adamlar bu ülkeyi seviyor, bu ülkede kargaşa olmasını istemiyor...

 

5. Dediler ki seçime gidilmeli,

5. Dedim ki seçimin sağlıklı olması için her türlü vesayet unsuru ortadan kaldırılmalı aksi takdirde seçim de olsa aynı hadiseler meydana gelecektir. Zira Osmanlıdan miras bu bürokrasi devlete pâ-bendi terakkidir.

 

6. Dediler ki ''ne o çoğunluk istiyor diye mesela komüniz mi gelmeli?''

6. Dedim ki ''ne o çoğunluk ne o mesela çoğunluk komünizm istese komünizmi mi ortadan kaldıracaksınız yoksa çoğunluğu mu? İşte bu düşünce HİTLERCİLİKTİR.''

 

7. Dediler ki anayasa mahkemesi 367 isterse?

7. Dedim ki hukuk önce siyasallaşmıştı şimdi de militaricleşti.

 

8. Dediler ki binlerce kişiyi meydanlarda topladık,

8. Dedim ki iktidarı meydandakilere değil sandıktakine veriyorlar, isterseniz bunu da anayasa mahkemesine bir götürün ardından da bir bildiri yayınlatın belki o zaman meydanda bu kadar adam toplanmış diye bir kaç kontenjandan milletvekiliniz olur.

 

 

 

Bozan

Gönderi tarihi:

Sayın Bozan; ifade etmeye çalıştıklarınızda katılmakta olduğum noktalar olmakla birlikte...,

 

Sayın bozan olarak, Dediniz..Dedim tarzınızla, ayrıştırmacı ve en doğrusunu ben bilirim uslubunuzla...

Taraf olduğunuz zihniyetin bir tahlilini yapan bir arkadaşımızın ifadelerini buraya alıntılamayı,

ifadelerinizde atladığınız arka planın biraz daha açığa çıkması için gerekli olduğunu düşünüyorum...

 

Arkadaşlar

Sorun şurdaki hala laik-şeriatçı,darbeci-şeriatçı vb. ayrımların yapılması.

Bunlar suni gündemlerdir ve kesinlikle gerçekleri örtmek için kullanılan karanlık perdelerdir.

 

akp zihniyetine allah aşkına nasıl şeriatçı diyebiliriz.

zinayı suç olmaktan çıkaran bu hükümettir.

misyonerliği aihm e göre yasak olmasına rağmen serbest bırakan yine bu hükümettir.

başörtüsünü halletmek için hiçbir çaba göstermeyen bu hükümettir.

ülkeyi kilise ve havra cennetine çeviren yine bu hükümettir........

türklüğü dünyadan silmeye yemin etmiş papanın heykeli önünde 'hristiyanlıktan ilham alınarak'ibaresi bulunan ab anayasasını imzalayan şeriatçı dediğiniz erdoğan ve gül dür.

ve nice örnekler......

 

lütfen artık bu adamların müslümanlıkla bir alakaları olmadığını dini sadece sömürü aracı olarak kullandıklarını görelim.

 

artık dinimin sömürü aracı olarak kullanılmasını istemiyorum.

 

aynı zamanda akp zihniyetine karşı çıkacaz diye dinime küfredilmesini de istemiyorum.

 

**

***

****

Bu iletide Akp den beklentiler ve görülemiyenler dindar bir kimlikle açıkca ifade edilmiş..

Bir bilen olarak, sizin bu konudaki ahkamınıza da ihtiyacımız var...

Sayın bozan olarak, bu durumu nasıl yorumlamalıyız?

*tna

Gönderi tarihi:

bozan. gürültücü azınlık bu seferde çağlayanda meydanlara çıktı.çok üzüleceksin ama ellerinde türk bayrakları vardı,ulusalcıydılar, istiklal marşını söylediler,şehitlerimiz için saygı duruşunda bulundular,onuncu yıl marşınına coşkuyla katıldılar.ülkenin geleceği ve gidişatıyla ilgili kaygı duydukları noktaları seslendirdiler.üzüleceğin bir şey daha söyleyeyim aralarına senin arkadaşları, eski solcu keskin demokratları ,şeriatçıları+kürtçüleri+ab ve abd destekli sazan aydınları ve düzenden istifadeli cukkacı iş adamları ve satılık kalem sahibi medya kalamşörlerini almadılar.sanırım senin gibi atatürke firavun diyen,cumhuriyetin tüm kazanımlarını reddeden,ulusalcılığa lanet okuyanlar için dayanılmaz bir görüntüydü.kendini tutamamış,bulunduğun yerden haykırmış bile olabilirsin.nedir bu rezalet, demokrasi istiyorum, demokrasi istiyorum diye.küfretmediğin bi memurlar kalmıştı onlarda hakkına düşeni almış açtığın başlıkta.kamu emekçilerine ağzına geleni söylemişsin.bürokrat dememişsin yalnız memur demişsin.akp döneminde tüm yüksek bürokrasi kendi düşüncesindeki insanlarca doldurulduğu içinmi acaba.atatürkün kurduğu cumhuriyeti tasviye edip ılımlı islama göre dizayn edilmiş 2 cumhuriyeti kurma çabalarınız için şunu demek istiyorum tek cümleyle. avucunuzu yalarsınız.demokrasiyi kurmak istedikleri sisteme araç olarak görenler,artık maskeniz düştü.demokrasi kavramını truva atı gibi kullanma gayretlerinizi memleketini seven hiç kimse kaale almıyor artık.sonunda demokrasi kelimesinide zehirlemeyi dejenere etmeyi becerdiniz.günlük hayatlarında, uygulamalarında yönettikleri kurumlarda hiç bir demokratik uygulamaya geçit vermeyenlerin bu kavramı dillerine pelesenk etmesi kimseyide etkilemiyor.senin anladığın demokrasi senin olsun bozan.ben ülkemi seviyorum.bayrağımı seviyorum. cumhuriyeti ve laikliği seviyorum.halkımı seviyorum.din tüccarlarından,özü başka,sözü başka sahte sözde demokratlardanda nefret ediyorum.

Gönderi tarihi:
1. Dediler ki bu seçim sistemi ile az kişi çok temsil ediliyor....

1. Dedim ki ; Siz değilmiydiniz, Amann Kürtçüler meclise girmesin diye yüzde 10 baraj koyalım diyen? Siz değilmiydiniz koalisyonlar ekonomik ve siyasi istikrarsızlık getirdi, az parti öz parti olsun mecliste diyen..Bunu bile bile seçime gitmedi CEHAPA!!!. Bu kadar az oyla Cehapa da fazlaca temsil edilirken hiç sesini çıkardı mı? O zaman neredeydiniz?Kürtçüler de sizi şikayet etmedi mi AB'ye? Sonra AB sizin lehinize karar verince göbek atmadınız mı? Bu baraj sistemi varken bunu anayasa mahkemeniz onaylamadı mı? Tabii hesaplar ters döndü, şimdi akıllarına geldi seçim sistemi yanlışmış...işte bu komedyatiktir.

 

Yüz civarındaki siyasal partinin rant ve hazine geliri amaçlı çıkarları düşünüldüğünde baraj mantıklı gibi.

Çok yüksek olması da azınlık la çoğunluğu temsil çelişkisi yaratıyor.

 

2. Dediler ki Cumhurbaşkanını halk seçmeli? Öteki de dedi ki benim şimdiye kadar kullandığım Cumhurbaşkanlığı haklarım çok fazla sürem de çok fazla.

2. Dedim ki; Şimdi mi aklına geldi haklarının fazla olduğu? Onca yıldır bu hakları kullanırken bir defa öneri getirdin mi haklarım azaltılsın diye? Şimdi mi? Gider ayak mı? Hiç inandırıcı değilsin...hiç...Cumhurbaşkanını halk seçtiğinde istemediğiniz birisi çıkarsa napacaksınız, olmadı bu sefer de bürokrasi mi seçsin diyeceksiniz? Yoksa Adnan Menderes'e yaptığınız gibi idam mı edeceksiniz, işte bu da militaric'tir.

 

Devleti temsil eden C.Başkanını ister Halk, ister meclis seçsin, önemli olan demokratik, laik, ve hukuk devletinin belirlenmiş ilkelerini benimsemesi, temsil etmesi.

Demokratik ilkeler aleyhine faaliyet yürüten bir yönetici, demokratik devletin hukukuna hesap vermek zorundadır.

Sen adına "militaric" dersin ben ise yargı derim.

Demokratik düzeni savunan her insan militarizme de, dikta rejimlere de, din devletine de kesin ve şiddetle karşıdır.

 

3. Dediler ki darbe olursa olsun devlet baki değil mi?

3. Dedim ki; EYYY devlet memurları, devletin türlü kademelerinde çalışıp da halktan alınan vergilerle her ay tıkır tıkır paraları hesaplarına yatanlar....Bir gün, bir gün bir esnaf gibi düşündünüz mü ömrünüzde acaba bu akşam eve ekmek götürebilecekmiyim diye? Yani ey memurlar siz darbeyi cebinizde hissetmeyebilirsiniz, ama olan zavallı esnafa üreticiye olur...Sizin gibi devletten beslenmeyen insanların da ülkesidir bu ülke. Bu ülkede insanlar 22 yaşında devlet memuru yapılarak emekli hayata başlıyor. Evet memursanız bu ülkede emekli yaşı 22dir. Bakkal hüseyin 7 gün dükkan açar memur Tonguç şapkasına giyer haftada 5 yarım gün toplam 2,5 gün işe gider, her ayda maaşını tıkır tıkır alır. İşte bu yüzden darbe olmasın, ecevitli günlerin, krizli günlerin önü açılmasın...Milletin borcu bir gecede ikiye katlanmasın...

 

Devlet memuru, çifçi, işçi küçük esnaf (bakkal vs.) bu ülkenin emekçi kesimidir. Halkı için severek üretime katılmış kesimdir. Özünde hiç birisinin çıkarları için darbeyi istediğini sanmıyorum. Onların üretimini değerlendiremeyen, onlara yanlış yol çizerek yanlışlık yapmalarına yol açanlar, beceriksiz siyasilerdir.

 

4. Dediler ki toplum gerilmiş,

4. Dedim ki; nedense toplum gergin ama hep aynı azınlık gürültü çıkarıyor, gerginlik olması için karşılıklı bir durum olması gerekir, neden diğer taraf ipin ucundan çekmiyor? Neden biliyor musun? Çünkü o adamlar bu ülkeyi seviyor, bu ülkede kargaşa olmasını istemiyor...

 

Teşhis yanlış.

Tarihte iyiler hep azınlıkta olmuştur. Kaldıki bu ülkede üreten ve emek veren kesim, yıllarca beceriksiz siyasiler yüzünden sürekli zor durumda bırakılmıştır. Siyasilerden demokrasi adına hesap sormaları en doğal haklarıdır.

 

5. Dediler ki seçime gidilmeli,

5. Dedim ki seçimin sağlıklı olması için her türlü vesayet unsuru ortadan kaldırılmalı aksi takdirde seçim de olsa aynı hadiseler meydana gelecektir. Zira Osmanlıdan miras bu bürokrasi devlete pâ-bendi terakkidir.

 

Demokrasinin ve onun vazgeçilmezi olan laisizmin vasileriyiz (koruyucu). Kabul edilirki bu olguların yaşatılması insanlıktan ve insana değer vermekten geçer. Özverili insanların harcıdır. Başarısızlıklar da önemini bilmeyenlerin tutumundandır.

 

6. Dediler ki ''ne o çoğunluk istiyor diye mesela komüniz mi gelmeli?''

6. Dedim ki ''ne o çoğunluk ne o mesela çoğunluk komünizm istese komünizmi mi ortadan kaldıracaksınız yoksa çoğunluğu mu? İşte bu düşünce HİTLERCİLİKTİR.''

 

Çıkar ağzındaki baklayı. Bilmeden, bir düzen olmayan komünizmi bahane etmeyi bırakta kast ettiğin rejimi söyle.

Çoğunluğun demokratik laik bir cumhuriyet istediğinden adım gibi eminim.

 

7. Dediler ki anayasa mahkemesi 367 isterse?

7. Dedim ki hukuk önce siyasallaşmıştı şimdi de militaricleşti.

 

Aksine hukuk ve military (asker) siyasallığın dejenerasyonu (bozulma) için devreye girerler.

 

8. Dediler ki binlerce kişiyi meydanlarda topladık,

8. Dedim ki iktidarı meydandakilere değil sandıktakine veriyorlar, isterseniz bunu da anayasa mahkemesine bir götürün ardından da bir bildiri yayınlatın belki o zaman meydanda bu kadar adam toplanmış diye bir kaç kontenjandan milletvekiliniz olur.

 

Meyadandakiler iktidar heveslisi değil, demokrasiyi ve laisizmi koruma gönüllüleri.

Verdikleri mesajda(takip etmişsen eğer); hem sağa, hem sola, birleşin !...

 

Demokrasi için, laisizm için birleşin !...

Gönderi tarihi:
4. Dediler ki toplum gerilmiş,

4. Dedim ki; nedense toplum gergin ama hep aynı azınlık gürültü çıkarıyor, gerginlik olması için karşılıklı bir durum olması gerekir, neden diğer taraf ipin ucundan çekmiyor? Neden biliyor musun? Çünkü o adamlar bu ülkeyi seviyor, bu ülkede kargaşa olmasını istemiyor...

 

 

Bozan

 

 

Hehehe...

 

:clover:

Katılıyorum...

 

Gerçeğe sarılıp; dürüstçe davranan adamların boş sözlerle aldatma ya da gereksizce çığırıp kargaşa çıkarma arayışı yoktur;yaparlarsa bir gün onlar da çıkar bu yoldan...

 

:zorro:

Gönderi tarihi:

Sayın Bozan;

 

Güncel konularda LostsouL arkadaşımızın açmış olduğu İcraatın içinden başlığını umarım ki takip ediyorsunuzdur...

 

Ben ve benim gibi tam 2525 kişi dikkatle o başlığı takip ediyorlar...

 

Değerli LostsouL o başlıktaki bu günkü son yazısında çok da bugünlere dair konuyu ele almış...

Tamamını olmasa da bir kısmını buraya alıntılayarak,okuduktan sonra vereceğiniz yanıtınızla

taraf olduğunuz zihniyetin bakış açısını anlamaya çalışarak madalyonun arka yüzünü kavramaya çalışacağız.!

 

Bir bilen olarak, sizin bu konudaki ahkamınıza da ihtiyacımız var...

Bu konuda hassas olduğunu bildigim arkadaşlara bir soru sormak istiyorum:

 

Peygamberimizin dogum tarihi tam olarak nedir?

Bilen arkadaslarımız bunu acıklarsa sevinirim.

 

Son bes yıldır özellikle Kutlu Dogum haftası 19-26 nisan tarihleri arasında kutlanmaktadır.

Bu konuda yanılmıyorum sanırım.

 

Eger bana Peygamberimizin dogum tarihini soyleyebilrseniz muhtemelen bu Hicri Takvime gore olucaktır.

İşbu halde Hepimizin bildigi gibi Hicri takvimin bir yılındaki gun sayısı Miladi Takvim yani bizim kullandıgmız takvime gore 10 gun kısadır.

Bu yuzden Kurban ve Ramazn bayramları ile, Kutlanan mevlutlerimiz, Ve Mubarek Ramazan ayımız surekli 10 gun geriye gelmektedir.

Bu konuda haklı olup olmadıgmı soylerseniz sevinirim.

 

Basit bir soru daha sormam gerekiyor.

Bütun dini bayramlarımız dini önemli gunlerimiz 10 ar gün geri geldigine göre

 

Peygamber Efendimizin doğum günü son beş yıldır neden sabitlenmektedir?

Asıl amac nedir?

 

Simdi böylesine dini bir konuyu bile carpıtarak toplumumuza dayatıp,

insanları bakın Bizim dini bayramamızı kutlamamıza bile izin vermiyorlar diyerek,

kendinizi magdur durumda gostererek amaclanan nedir?

Daha da işin kötü yanı bir milli bayramımızla bizzat cakıştırarak amaclanan nedir?

Hala bu oyunu gormeyip hayır onlar haklı diyorsanız,

bari cocuk bayramında cocukların sırtından dini sömürü yapılmasına bir söz söyleyin...

Evet ne guzel dini bayramların kutlanması etkinlikler yapılması.

Kimse sesini cıkarmaz bu konularda.

Bizzat coskuyla kutlarız, bu ulke uzerinde yasayan her dinden insanla birlikte.

 

Allah aşkına söyleyin, Kutlu Dogum Haftası bundan on yıl once kutlanıyormuydu bugun gordugumuz orneklerle?

 

Bizim aile buyuklerimiz, sokagımızdaki camilermizdeki hocalarımız mevlıtler okurlar, dualar ederlerdi...

Hala da aynı sekilde devam edilir buna...

 

Simdi bana nasıl oluyorda bizim takvimize gore Peygamber efendimizin dogum tarihi sabitleniyor acıklarmısınız?

Ve nasıl oluyorda bu tam 23 nisan tarihine sabitleniyor...

Hala tehlike yok normal mi diyorsunuz?

Bu mantıkla hareketle Ramazan ayınıda sabitleyelim....

Butun dunyada Ramazan ayı kutlanırken biz, kendi tarihimizde kutlayalım...

.

 

 

Bir bilen olarak, sizin bu konudaki ahkamınıza da ihtiyacımız var...

 

Sayın bozan olarak, bu durumu nasıl yorumlamalıyız?

*tna

Gönderi tarihi:

Kavganin nedeni hazmedememektir.Nasil bir hazmedememek?Atatürkü hazmedememek,Laikligi hazmedememek,Cumhuriyeti hazmedememek.Bunlar hazmedilemedigi icin Recep Tayyip Erdogan hazmedilmektedir.Halkin yoksullugu hazmedilmektedir,Ülkenin peskes cekimesi hazmedilmektedir.Tandoganda, Caglayanda Türk bayraklarini tasiyan insan selleri hazmedilemedigi icin Demokrasiyi tramvay olarak gören zihniyet hazmediliyor.Türk Ulusunun ordusu hazmedilemedigi icin ,sehitlerimize kelle diyenTalibancilar hazmedilmektedir.

Mustafa Kemal hazmedilemedigi icin Ali Galipler hazmedilmektedir.

Bütün olay budur..

Dediler ki.ben dedimki bunlarda argumansizligin belgesidir...

 

saygilarla

Gönderi tarihi:
"Dediler ki.ben dedimki" bunlarda argumansizligin belgesidir...

 

"Dediler ki...Ben dedimki" yaklaşımı sizinde dikkatinizi çekmiş görünüyor...

 

Acaba bu yaklaşım,

 

"önce hükümete egemen olan ve şimdi de Çankaya üzerinden devleti ele geçirmeye hazırlanan cemaat bilincine karşı

 

toplumsal ve devletin kurumlarının göstermiş olduğu tepkiler karşısında"

madalyonun arka yüzünü saklayıp gerçekleri işine gelir bir şekilde değiştiren...

 

Özde yerine sözde ifadeler kullanan bir bilen tavrıyla ahkam kesmek olabilir mi?

Gönderi tarihi:

1. Dediler ki; Sana bir soru hadi bil bakalım.

2. Dedim ki; İşte bu soru neden bazı kesimlerin halktan, ve tarihinden kopuk olduğunun bir göstergesidir. Soru o kadar komik ki tarif edemem....

 

Hiç bu kadar akıl dışı soru olur mu? Neden bilmemek zorundasınız? Bilmemek değil öğrenmemek ayıp değil mi?

 

 

Soru şuydu '' Sayın Bozan;

 

Güncel konularda LostsouL arkadaşımızın açmış olduğu İcraatın içinden başlığını umarım ki takip ediyorsunuzdur...

 

Ben ve benim gibi tam 2525 kişi dikkatle o başlığı takip ediyorlar...

 

Değerli LostsouL o başlıktaki bu günkü son yazısında çok da bugünlere dair konuyu ele almış...

 

Tamamını olmasa da bir kısmını buraya alıntılayarak,okuduktan sonra vereceğiniz yanıtınızla

taraf olduğunuz zihniyetin bakış açısını anlamaya çalışarak madalyonun arka yüzünü kavramaya çalışacağız.!

 

Bir bilen olarak, sizin bu konudaki ahkamınıza da ihtiyacımız var...

 

 

ALINTI(LostsouL @ Apr 29 2007, 10:36 PM)

Bu konuda hassas olduğunu bildigim arkadaşlara bir soru sormak istiyorum:

 

Peygamberimizin dogum tarihi tam olarak nedir?

Bilen arkadaslarımız bunu acıklarsa sevinirim.

 

Son bes yıldır özellikle Kutlu Dogum haftası 19-26 nisan tarihleri arasında kutlanmaktadır.

Bu konuda yanılmıyorum sanırım.

 

Eger bana Peygamberimizin dogum tarihini soyleyebilrseniz muhtemelen bu Hicri Takvime gore olucaktır.

İşbu halde Hepimizin bildigi gibi Hicri takvimin bir yılındaki gun sayısı Miladi Takvim yani bizim kullandıgmız takvime gore 10 gun kısadır.

Bu yuzden Kurban ve Ramazn bayramları ile, Kutlanan mevlutlerimiz, Ve Mubarek Ramazan ayımız surekli 10 gun geriye gelmektedir.

Bu konuda haklı olup olmadıgmı soylerseniz sevinirim.

 

Basit bir soru daha sormam gerekiyor.

Bütun dini bayramlarımız dini önemli gunlerimiz 10 ar gün geri geldigine göre

 

Peygamber Efendimizin doğum günü son beş yıldır neden sabitlenmektedir?

Asıl amac nedir?

 

Simdi böylesine dini bir konuyu bile carpıtarak toplumumuza dayatıp,

insanları bakın Bizim dini bayramamızı kutlamamıza bile izin vermiyorlar diyerek,

kendinizi magdur durumda gostererek amaclanan nedir?

 

Daha da işin kötü yanı bir milli bayramımızla bizzat cakıştırarak amaclanan nedir?

Hala bu oyunu gormeyip hayır onlar haklı diyorsanız,

bari cocuk bayramında cocukların sırtından dini sömürü yapılmasına bir söz söyleyin...

 

Evet ne guzel dini bayramların kutlanması etkinlikler yapılması.

Kimse sesini cıkarmaz bu konularda.

Bizzat coskuyla kutlarız, bu ulke uzerinde yasayan her dinden insanla birlikte.

 

Allah aşkına söyleyin, Kutlu Dogum Haftası bundan on yıl once kutlanıyormuydu bugun gordugumuz orneklerle?

 

Bizim aile buyuklerimiz, sokagımızdaki camilermizdeki hocalarımız mevlıtler okurlar, dualar ederlerdi...

Hala da aynı sekilde devam edilir buna...

 

Simdi bana nasıl oluyorda bizim takvimize gore Peygamber efendimizin dogum tarihi sabitleniyor acıklarmısınız?

Ve nasıl oluyorda bu tam 23 nisan tarihine sabitleniyor...

Hala tehlike yok normal mi diyorsunuz?

 

Bu mantıkla hareketle Ramazan ayınıda sabitleyelim....

Butun dunyada Ramazan ayı kutlanırken biz, kendi tarihimizde kutlayalım...

.

 

 

 

Bir bilen olarak, sizin bu konudaki ahkamınıza da ihtiyacımız var...

 

Sayın bozan olarak, bu durumu nasıl yorumlamalıyız?

 

 

Şimdi bu soruya yanıt vermeden evvel forumdaki arkadaşlara son bir defa daha soruya baklamalarını tavsiye ediyorum, bu kadar komik soru olur mu?

 

Bir ileti sonra yanıtı vereceğim ama soruyu soran kardeşlerime son bir hak daha veriyorum, hatalı bir soru olduğunu kabul edin ben de sizi köşeye sıkıştırmayayım. Ün peşinde koşan birisi olsam bu soruya mal bulmuş mağribi gibi saldırırdım, ama genç arkadaşlar kırırlmasın diye son bir şans daha veriyorum ve ekliyorum;

 

Soru bu mu emin misiniz?

 

Bozan

Gönderi tarihi:
Buraya kadar gelirken neleri yaşadık bir bakalım,

 

1. Dediler ki bu seçim sistemi ile az kişi çok temsil ediliyor....

1. Dedim ki ; Siz değilmiydiniz, Amann Kürtçüler meclise girmesin diye yüzde 10 baraj koyalım diyen? Siz değilmiydiniz koalisyonlar ekonomik ve siyasi istikrarsızlık getirdi, az parti öz parti olsun mecliste diyen..Bunu bile bile seçime gitmedi CEHAPA!!!. Bu kadar az oyla Cehapa da fazlaca temsil edilirken hiç sesini çıkardı mı? O zaman neredeydiniz?Kürtçüler de sizi şikayet etmedi mi AB'ye? Sonra AB sizin lehinize karar verince göbek atmadınız mı? Bu baraj sistemi varken bunu anayasa mahkemeniz onaylamadı mı? Tabii hesaplar ters döndü, şimdi akıllarına geldi seçim sistemi yanlışmış...işte bu komedyatiktir.

 

2. Dediler ki Cumhurbaşkanını halk seçmeli? Öteki de dedi ki benim şimdiye kadar kullandığım Cumhurbaşkanlığı haklarım çok fazla sürem de çok fazla.

2. Dedim ki; Şimdi mi aklına geldi haklarının fazla olduğu? Onca yıldır bu hakları kullanırken bir defa öneri getirdin mi haklarım azaltılsın diye? Şimdi mi? Gider ayak mı? Hiç inandırıcı değilsin...hiç...Cumhurbaşkanını halk seçtiğinde istemediğiniz birisi çıkarsa napacaksınız, olmadı bu sefer de bürokrasi mi seçsin diyeceksiniz? Yoksa Adnan Menderes'e yaptığınız gibi idam mı edeceksiniz, işte bu da militaric'tir.

 

3. Dediler ki darbe olursa olsun devlet baki değil mi?

3. Dedim ki; EYYY devlet memurları, devletin türlü kademelerinde çalışıp da halktan alınan vergilerle her ay tıkır tıkır paraları hesaplarına yatanlar....Bir gün, bir gün bir esnaf gibi düşündünüz mü ömrünüzde acaba bu akşam eve ekmek götürebilecekmiyim diye? Yani ey memurlar siz darbeyi cebinizde hissetmeyebilirsiniz, ama olan zavallı esnafa üreticiye olur...Sizin gibi devletten beslenmeyen insanların da ülkesidir bu ülke. Bu ülkede insanlar 22 yaşında devlet memuru yapılarak emekli hayata başlıyor. Evet memursanız bu ülkede emekli yaşı 22dir. Bakkal hüseyin 7 gün dükkan açar memur Tonguç şapkasına giyer haftada 5 yarım gün toplam 2,5 gün işe gider, her ayda maaşını tıkır tıkır alır. İşte bu yüzden darbe olmasın, ecevitli günlerin, krizli günlerin önü açılmasın...Milletin borcu bir gecede ikiye katlanmasın...

 

4. Dediler ki toplum gerilmiş,

4. Dedim ki; nedense toplum gergin ama hep aynı azınlık gürültü çıkarıyor, gerginlik olması için karşılıklı bir durum olması gerekir, neden diğer taraf ipin ucundan çekmiyor? Neden biliyor musun? Çünkü o adamlar bu ülkeyi seviyor, bu ülkede kargaşa olmasını istemiyor...

 

5. Dediler ki seçime gidilmeli,

5. Dedim ki seçimin sağlıklı olması için her türlü vesayet unsuru ortadan kaldırılmalı aksi takdirde seçim de olsa aynı hadiseler meydana gelecektir. Zira Osmanlıdan miras bu bürokrasi devlete pâ-bendi terakkidir.

 

6. Dediler ki ''ne o çoğunluk istiyor diye mesela komüniz mi gelmeli?''

6. Dedim ki ''ne o çoğunluk ne o mesela çoğunluk komünizm istese komünizmi mi ortadan kaldıracaksınız yoksa çoğunluğu mu? İşte bu düşünce HİTLERCİLİKTİR.''

 

7. Dediler ki anayasa mahkemesi 367 isterse?

7. Dedim ki hukuk önce siyasallaşmıştı şimdi de militaricleşti.

 

8. Dediler ki binlerce kişiyi meydanlarda topladık,

8. Dedim ki iktidarı meydandakilere değil sandıktakine veriyorlar, isterseniz bunu da anayasa mahkemesine bir götürün ardından da bir bildiri yayınlatın belki o zaman meydanda bu kadar adam toplanmış diye bir kaç kontenjandan milletvekiliniz olur.

 

Bozan

 

Vay canına,

 

Deminden beridir cevapları inceliyorum hala yukardaki sorulara etraflı bir cevap göremedim. AKP, islam, AKP'nin yaptıkları gibi cevaplar verilmiş...

 

Yukardaki konu aslında birçok ülkede yaşanan demokrasi açmazların ironik bir dille sergilenmesi. Ancak Türkiye'de hakim olan sistem, uygulanış biraz daha kangren olduğu için daha traji-komik şeyler yaşanıyor.

 

Bakıyorsunuz,(görmüyorsunuz demek istemiyorum) 10 yıllarca uygulanan, savunulan sistem başa istenmeyen bir partiyi geçirdiğinde kötü, tu kaka ilan ediliyor.

 

Ardından, inanılmaz bir açmaza daha bakıyoruz. Nedir bu açmaz. Çoğunluğun komünizm isteme olasılığı. Bozan, komünizm diyerek konuyu tersinden düşünmenizi istemiş ama başaramamışsınız. Yine refleksif tavır takındığınız islam temelli düşünmüşsünüz. Her ne ise, çoğunluk komünizmi istedi, ne yapacaksınız. Soru açık ya komünizmi ortadan kaldıracak yada çoğunluğu bu ülke hudutlarının dışına yada belli hudutların içine (mahpushane etrafında dikenli teller vs.) sokacaksınız. Tercih hakkını hangisinden yana kullanıyorsunuz. Ya o ya bu üçüncü şıkkın imkansızlığını baz alan bilimdi değil mi?

 

Anayasa Mahkemesi garip bir kuruluştur. Siyasi iktidar kanunu yapar ancak Anayasa Mahkemesi (yani atanmışlar) iktidardan daha üstün bir yeri kendisine verdiğimiz insanlar seçilmişlerin kanunlarını geri çevirebilirler. Bana kalırsa anayasa mahkemesi halkın temsilini engelleyen bir kurumdur ancak bu bahsi diğer bir mevzudur. Bahsi konu içeri olan husus ise, Cumhurreisine dair Anayasa Mahkemesinin karar verecek olmasıdır. Bu durum bir nevi Cumhurbaşkanını Anayasa Mahkemesine seçtirtmektir.

 

İstediği zaman kanunları geri çeviren, istediği zaman siyasi partileri kapatan, istediği zaman cumhurreisinin seçimiyle ilgili en önemli kararları alan, istediği zaman milletvekillerine hapislik yolunu hatırlatan bir anayasa Mahkememiz mevcut olduğuna göre seçime, halkın oyuna, meclisin oyuna hiç gerek yok...(istediği zaman kelimesi yanlış anlaşılmasın önüne konu getirildiği zaman diyelim ki zaten artık bütün konular önüne götürülüyor o da yorumunu kanuna dayanarak (bazen ortada kanun olmuyor o da ayrı hikaye) çözüm yada sorun yaratıyor)

 

Yukarda bozan'ın cevapları aslında sorulardır. Şimdi tekrar okuyacak arkadaşlar olursa, mümkünse cevapları da sorulara göre versinler. AKP'ye, irticaya göre değil.

Hazımsızlık sorunu yaşayan demokratları!? iyice görmek istiyoruz.

Gönderi tarihi:

23 Nisan'a mı sabitleniyormuş!!!

 

:stuart::stuart::stuart:

 

Yalvarıyorum iki düşünüp bir yazın; Kutlu Doğum Haftasını duydum da 23 Nisan'a sabitlenme bağıntısı ne ya???

 

Korkmayın Müslümanların Peygamber sevgisinden zarar gelmez...

 

Neyse daha fazla karışmayayım; ilgili arkadaşlar anlaşsınlar aralarında...

 

:zorro:

Gönderi tarihi:

1. Dediler ki; Sana bir soru hadi bil bakalım.

2. Dedim ki; İşte bu soru neden bazı kesimlerin halktan, ve tarihinden kopuk olduğunun bir göstergesidir. Soru o kadar komik ki tarif edemem....

 

Hiç bu kadar akıl dışı soru olur mu? Neden bilmemek zorundasınız? Bilmemek değil öğrenmemek ayıp değil mi?

Soru şuydu '' Sayın Bozan;

 

Güncel konularda LostsouL arkadaşımızın açmış olduğu İcraatın içinden başlığını umarım ki takip ediyorsunuzdur...

 

Ben ve benim gibi tam 2525 kişi dikkatle o başlığı takip ediyorlar...

 

Değerli LostsouL o başlıktaki bu günkü son yazısında çok da bugünlere dair konuyu ele almış...

 

Tamamını olmasa da bir kısmını buraya alıntılayarak,okuduktan sonra vereceğiniz yanıtınızla

taraf olduğunuz zihniyetin bakış açısını anlamaya çalışarak madalyonun arka yüzünü kavramaya çalışacağız.!

 

Bir bilen olarak, sizin bu konudaki ahkamınıza da ihtiyacımız var...

ALINTI(LostsouL @ Apr 29 2007, 10:36 PM)

Bu konuda hassas olduğunu bildigim arkadaşlara bir soru sormak istiyorum:

 

Peygamberimizin dogum tarihi tam olarak nedir?

Bilen arkadaslarımız bunu acıklarsa sevinirim.

 

Son bes yıldır özellikle Kutlu Dogum haftası 19-26 nisan tarihleri arasında kutlanmaktadır.

Bu konuda yanılmıyorum sanırım.

 

Eger bana Peygamberimizin dogum tarihini soyleyebilrseniz muhtemelen bu Hicri Takvime gore olucaktır.

İşbu halde Hepimizin bildigi gibi Hicri takvimin bir yılındaki gun sayısı Miladi Takvim yani bizim kullandıgmız takvime gore 10 gun kısadır.

Bu yuzden Kurban ve Ramazn bayramları ile, Kutlanan mevlutlerimiz, Ve Mubarek Ramazan ayımız surekli 10 gun geriye gelmektedir.

Bu konuda haklı olup olmadıgmı soylerseniz sevinirim.

 

Basit bir soru daha sormam gerekiyor.

Bütun dini bayramlarımız dini önemli gunlerimiz 10 ar gün geri geldigine göre

 

Peygamber Efendimizin doğum günü son beş yıldır neden sabitlenmektedir?

Asıl amac nedir?

 

Simdi böylesine dini bir konuyu bile carpıtarak toplumumuza dayatıp,

insanları bakın Bizim dini bayramamızı kutlamamıza bile izin vermiyorlar diyerek,

kendinizi magdur durumda gostererek amaclanan nedir?

 

Daha da işin kötü yanı bir milli bayramımızla bizzat cakıştırarak amaclanan nedir?

Hala bu oyunu gormeyip hayır onlar haklı diyorsanız,

bari cocuk bayramında cocukların sırtından dini sömürü yapılmasına bir söz söyleyin...

 

Evet ne guzel dini bayramların kutlanması etkinlikler yapılması.

Kimse sesini cıkarmaz bu konularda.

Bizzat coskuyla kutlarız, bu ulke uzerinde yasayan her dinden insanla birlikte.

 

Allah aşkına söyleyin, Kutlu Dogum Haftası bundan on yıl once kutlanıyormuydu bugun gordugumuz orneklerle?

 

Bizim aile buyuklerimiz, sokagımızdaki camilermizdeki hocalarımız mevlıtler okurlar, dualar ederlerdi...

Hala da aynı sekilde devam edilir buna...

 

Simdi bana nasıl oluyorda bizim takvimize gore Peygamber efendimizin dogum tarihi sabitleniyor acıklarmısınız?

Ve nasıl oluyorda bu tam 23 nisan tarihine sabitleniyor...

Hala tehlike yok normal mi diyorsunuz?

 

Bu mantıkla hareketle Ramazan ayınıda sabitleyelim....

Butun dunyada Ramazan ayı kutlanırken biz, kendi tarihimizde kutlayalım...

.

Bir bilen olarak, sizin bu konudaki ahkamınıza da ihtiyacımız var...

 

Sayın bozan olarak, bu durumu nasıl yorumlamalıyız?

Şimdi bu soruya yanıt vermeden evvel forumdaki arkadaşlara son bir defa daha soruya baklamalarını tavsiye ediyorum, bu kadar komik soru olur mu?

 

Bir ileti sonra yanıtı vereceğim ama soruyu soran kardeşlerime son bir hak daha veriyorum, hatalı bir soru olduğunu kabul edin ben de sizi köşeye sıkıştırmayayım. Ün peşinde koşan birisi olsam bu soruya mal bulmuş mağribi gibi saldırırdım, ama genç arkadaşlar kırırlmasın diye son bir şans daha veriyorum ve ekliyorum;

 

Soru bu mu emin misiniz?

 

Bozan

 

 

Sorusunun arkasında duracak genç bir çılgın aranıyor.....Buyursun meydana....

Tekrar soruyorum soru bu mu emin misiniz?

 

bozan

Gönderi tarihi:

sürekli 10 gün veya bir baska sabit sayi ile gün degistiginde, bilinenlerden yola cikarak o zamanin miladi takvime göre hangi güne geldigini hesaplamak mümkündür, takvimler birer sayilar sistemidir.

 

Sonuc olarak hicri takvim zamanla degiskenlik gösteren "hatali" bir takvimdir. Örnek 19 mayista dogan bir insan ilkbahari yaza baglayan bir zamanda dogmustur. 50 yil sonra takvimden kaynaklanan kayma o kisinin aslinda kis aylarinda dogdugunu göstermez.

 

19-26 nisan arasi yapilan kutlamalar ise laikligin altini oyma projesi cercevesinde bir ulusal bayrami "önemsizlestirme" cabalaridir ve iyi niyetli degillerdir. Laik bir ülkede hangi dinin peygamberinin ne zaman dogdugu önemli, tartisilmasi gereken bir konu da degildir...

 

Neyseki bu dinci kesimin son demlerini yasiyoruz, tekrar akil ve mantik cercevesine dönecegiz...

Gönderi tarihi:
sürekli 10 gün veya bir baska sabit sayi ile gün degistiginde, bilinenlerden yola cikarak o zamanin miladi takvime göre hangi güne geldigini hesaplamak mümkündür. Sonuc olarak takvimler birer sayilar sistemidir.

 

Sonuc olarak hicri takvim zamanla degiskenlik gösteren "hatali" bir takvimdir. Örnek 19 mayista dogan bir insan ilkbahari yaza baglayan bir zamanda dogmustur. 50 yil sonra takvimden kaynaklanan kayma o kisinin aslinda kis aylarinda dogdugunu göstermez.

 

19-26 nisan arasi yapilan kutlamalar ise laikligin altini oyma cabalarinin bir ulusal bayrami "önemsizlestirme" cabalaridir ve iyi niyetli degillerdir.

 

Neyseki bu dinci kesimin son demlerini yasiyoruz, tekrar akil ve mantik cercevesine dönecegiz...

 

 

Bilemediniz ve sobelendiniz. Ezberci yaklaşımın sonu budur işte...Evet sevgili forumdaşlar var mı şansını denemek isteyen bir çılgın...Elde var bir başka avlanmak isteyen varsa buyursun.....

Tekrar ediyorum soru çok komik ve baştan aşağıya hatalı, sorusunun arkasında duracak kimse var mı?

 

bozan

Gönderi tarihi:

Matematik bilimi benim söylediklerimin yanlis olmadigini kanitlayacaktir. ;) Sizin yazima verdiginiz cevap bana ya yazimi okumadiginiz yada matematikten bihaber oldugunuzu düsündürdü.

 

Neyse bekleyelim de görelim bakalim, nasil sobelenmisiz B)

Gönderi tarihi:

19 Nisan Peygamberin dogum tarihidir.Kutlu dogum haftasi ile dogum gününü karistirarak kelime oyunlari yapmaya gerek yoktur.Peygamber bir defa dogmustur,ve 19 Nisandir.23 Nisan ise ayri bir tarihtir,hemde Egemenlik bayramidir.Bu demek oluyorki insan peyagamberin dogumunuda kutlar Egemenlik bayraminida.Ama olay cok farkli gelisiyor.kutlu dogum haftsi bahanesi ile Egemenlik bayrami gecistiriliyor.Egemenlik bayrami Türk Kurtulus savasina sahip cikanlar ve kendilerini Türk olarak hissedenler icin cok büyük bir gündür.Kendilerini farkli hissedenleri ise hemen her firsatta görüyoruz zaten.

 

saygilarla

Gönderi tarihi:

Bilemiyorum siz bu yazdiklarinizin gercekten farkindamisiniz yoksa yazmis olmak ve ileti sayinizi arttirmak icinmi yaziyorsunuz,eger öyle ise cevap vermeye bile degmez.Yok ,bilimsel birseyler anlatmaya calisiyorsaniz bilimselliklede uzaktan yakindan ilgisi yoktur yazdiklarinizin.

Alman Anayasinin ilk 19 maddesi degistirilemez ve degistirilmesi bile teklif edilemz maddelerdir.Türk Anayasindada böyle maddeler mevcuttur.

Anayasa mahkemesi aslinda demokratik ülkelerin hepsinde vardir sadece dikta rejimlerinde yoktur.Cünkü diktatörler zaten hem anayasadir hemde mahkeme.

Anayasa mahkemesi halkin iradesini engellemez halkin iradesini ülkedeki mevcut anayasaya göre korur.Yani devleti önetenlerin istediklerine göre degil Anayasaya göre yürür bütün isler demokraside.

Cogunluk evet herseyi degistirebilir,demokrasiyide.Cogunluktan anladiginiz sandalye cogunluguysa bu yanlistir.cünkü azinlikgin oylari ile gaspedilmis bir cogunluk zaten demokratik degildir.

Ha cogunluktan kastiniz ülkedeki insan sayisinin tümü veya tümüne yakin olani ise o zaman cogunluk tarifi uygundur.Bunun anlami Türkiyede AKP nin iktidar olma yetkisi yoktur eger cogunluk araniyorsa.

Rejimler ideolojilere göre her istenildiginde degistirilemez,dünya üzerinde böyle bir uygulama yok her 40-50 yilda bir rejin degisikligi yapmak gibi.

1923 te Egemenlik ilan edilmis ve Türkiyenin rejimi belirlenmis birtakim revizyonlardan sonrada bugünkü seklini almistir.

Komünizm isteniyor diye ne cogunluk ortadan kaldirilir nede Komünizm rejimi kabul edilir.Dedim ya hep kelime oyunlari ve bu kelime oyunlariyla argumanlar yaratip zihin bulandirmaktan öte degil yazdiklariniz.

 

saygilarla

Gönderi tarihi:

 

"Dediler ki...Ben dedimki" yaklaşımı sizinde dikkatinizi çekmiş görünüyor...

 

Acaba bu yaklaşım,

 

"önce hükümete egemen olan ve şimdi de Çankaya üzerinden devleti ele geçirmeye hazırlanan cemaat bilincine karşı

 

toplumsal ve devletin kurumlarının göstermiş olduğu tepkiler karşısında"

madalyonun arka yüzünü saklayıp gerçekleri işine gelir bir şekilde değiştiren...

 

Özde yerine sözde ifadeler kullanan bir bilen tavrıyla ahkam kesmek olabilir mi?

Burada zaten özgürlük ve temel hak savunmalari ile Cumhuriyete,Laiklige yapilan satasmalarda kullanilan taktik madalyonun arka yüzünü saklamak ki ben buna medeni cesaretsizlik diyorum.Cumhuriyetin bütün kazanimlarina dil uzatan onlari jakobencilikle suclayan insanlarin hangi ideolojiye sahip olduklari bir yana,onlarin nasil bir ruh haleti icinde olduklarinida yazdiklarindan anlamak gayet basittir.

 

saygilarla

Gönderi tarihi:

İşte bu saate kadar bekledim ama nafile soruyu soranlara ulaşamadık... İzahtan evvel şunu belirteyim, bu tür hatalar ülkemizdeki sözde aydın özde darbeci yazarlar tarafından o kadar çok yapılıyor ki. Ama dikkatli olmak lazım gelmez mi? Geçenlerde bir adam 31 Mart hadisesini Miladi 31 martta anmaya çalışmıştı da Engin Ardıç bir yıl dilinden düşürmedi bu bilgisizliği.....

 

Şimdi soruyu soranlara yanıtımız şudur;

 

1. Veladet yahut da ülkemizde daha ziyade kullanılan tabirle mevlit kandili ayrı bir hadisedir. Son peygamber muhtemelen 12 rebiulevvel 571'de dünyaya gelmiştir. Dolayısı ile bu gün mevlit kandili olarak kutlanılır. işte kutlanan bu mevlit kandili her yılın rebiulevvle ayının 12sindedir. dolayısı ile miladi takvime göre her yıl devreder. burada amaç 12 rebiulevvele denk gelen miladi ayda ve günde peygamberin doğumunu yeniden hatırlamak ve kutlamaktır.

 

2. Kutlu doğum haftası ise peygamberin doğum günü olarak kabul edilen ay takvimine göre 12 rebiulevvelin 571. günü olan haftada kutlanır. ay takvimine göre 12 rebiulevvel 571 büyük bir olasılıkla 19/20 Nisan gününe tekabül etmektedir. Peygamber 571. yılın 20 nisanında doğduğu için o hafta diyanet işleri başkanlığı tarafından kutlu doğum haftası olarak ilan edile gelmiştir. mesele budur. yani peygamberin doğumu bazı köşe yazarlarının, öcücü, tehlikeci çevrelerin diline doladığı gibi siyasi bir rant için belli bir zamana denk getirilmemektedir.

 

Ama işte bu kadarcık malumatınız olacak, Yanlış bilgi üzerine düşünce üretilmez. Sobe neymiş anlaşıldı mı?bozan

Gönderi tarihi:

Ne demisiz:

 

"sürekli 10 gün veya bir baska sabit sayi ile gün degistiginde, bilinenlerden yola cikarak o zamanin miladi takvime göre hangi güne geldigini hesaplamak mümkündür. Sonuc olarak takvimler birer sayilar sistemidir.

 

Sonuc olarak hicri takvim zamanla degiskenlik gösteren "hatali" bir takvimdir. Örnek 19 mayista dogan bir insan ilkbahari yaza baglayan bir zamanda dogmustur. 50 yil sonra takvimden kaynaklanan kayma o kisinin aslinda kis aylarinda dogdugunu göstermez."

 

karsiligi ne olmus, bozandan:

 

"Bilemediniz ve sobelendiniz. Ezberci yaklaşımın sonu budur işte...Evet sevgili forumdaşlar var mı şansını denemek isteyen bir çılgın...Elde var bir başka avlanmak isteyen varsa buyursun....."

 

Bozan sonra ne yazmis:

 

"Şimdi soruyu soranlara yanıtımız şudur;

 

1. Veladet yahut da ülkemizde daha ziyade kullanılan tabirle mevlit kandili ayrı bir hadisedir. Son peygamber muhtemelen 12 rebiulevvel 571'de dünyaya gelmiştir. Dolayısı ile bu gün mevlit kandili olarak kutlanılır. işte kutlanan bu mevlit kandili her yılın rebiulevvle ayının 12sindedir. dolayısı ile miladi takvime göre her yıl devreder. burada amaç 12 rebiulevvele denk gelen miladi ayda ve günde peygamberin doğumunu yeniden hatırlamak ve kutlamaktır.

 

2. Kutlu doğum haftası ise peygamberin doğum günü olarak kabul edilen ay takvimine göre 12 rebiulevvelin 571. günü olan haftada kutlanır. ay takvimine göre 12 rebiulevvel 571 büyük bir olasılıkla 19/20 Nisan gününe tekabül etmektedir. Peygamber 571. yılın 20 nisanında doğduğu için o hafta diyanet işleri başkanlığı tarafından kutlu doğum haftası olarak ilan edile gelmiştir. mesele budur. yani peygamberin doğumu bazı köşe yazarlarının, öcücü, tehlikeci çevrelerin diline doladığı gibi siyasi bir rant için belli bir zamana denk getirilmemektedir.

 

Ama işte bu kadarcık malumatınız olacak, Yanlış bilgi üzerine düşünce üretilmez. Sobe neymiş anlaşıldı mı?bozan"

 

senin biryerlerden ezbere bildiklerinin matematiksel aciklamasini yapmisiz. Sobelenmemisiz yani. Bu arada sen dediklerimizi anlamamissin, bir yerde sobelenmissin yani...

 

********* Aslinda baska bir forumda yaziyor buraya arada sirada ugruyorum. Sen secdeye yat ta, bu forum ilgimi cok cekmesin. *********

Gönderi tarihi:
Bilemediniz ve sobelendiniz. Ezberci yaklaşımın sonu budur işte...

Evet sevgili forumdaşlar var mı şansını denemek isteyen bir çılgın...

Elde var bir başka avlanmak isteyen varsa buyursun.....

Tekrar ediyorum soru çok komik ve baştan aşağıya hatalı, sorusunun arkasında duracak kimse var mı?

 

bozan

Sayın bozan; yukarıdaki iletiden anlaşıldığı kadarıyla saklambaç oyunu oynamaya çalışan,karavanacı bir avcı olduğunuz da kendi iletinizle ortaya çıktı...

 

Geçmiştede olduğu gibi, tepeden bakmacı,gayrı ciddi yaklaşımlarınız hala devam ediyor...

 

Bir zamanlar bu tavır ve yaklaşımlarınız üzerine

"canınız oyun oynamak istiyorsa bir çocuk parkına gitmelisiniz "diye size yanıtlar geldiğinide hatırlıyorum...

 

 

Görülüyor ki,komik olduğunu ve yanlış sorulduğunu sandığınız soruyu dediklerinizin tam tersine mal bulmuş biri gibi hemen sahiplendiniz...

 

oysa sayın Kilfarlioglu ta başında gerekli yanıtı vermiş...

 

Siz Kilfarlioglu nun ifade ettiklerini anlamamazlıktan gelerek,

kusura bakmayın ama gereksiz yere forumda avcılık yapmaya çalışan karavanacı bir avcı durumuna düştünüz!..

 

Aslında avcılık yapmak yerine size yönlendirilen "kesmeniz gereken ahkamlar" sadece bu soru değildi...

 

Sanırım herzaman ki alışkanlığınız hala devam ediyor...

 

İşinize geleni görüp diğerlerini görmemezlikten geliyorsunuz...

 

 

Unutmayınız sorular bir şeyleri kavranması içindir?...

 

Sobelenmek yada avlanmak için değil...

 

Oysa siz, sizin gibi düşünmeyenlerin anlamaz, kendinizide diğerlerinin tepesine koyan değer yargılarınızla,

madalyonun arka yüzünü saklayıp gerçekleri işine gelir bir şekilde değiştirmeye çalışarak...

 

Tepeden bakamacı, bir yandan sobe oyunu, bir yandan avcılık yapmaya çalışan "bir bilen..?" tavrıyla ahkam kesmeye devam ediyorsunuz...

 

Madem her şeyi çok biliyorsunuz...

 

Hadi bakalım, oturup 10'ar gün geriye gerekli hesaplamaları yaparak işlem sonuçlarını bir delil olarak önümüze koyun...

 

Ahkam kesmek, avcılık yapmak yerine...

 

Peygamber Efendimizin doğum günü son beş yıldır neden sabitlenmektedir? Asıl amac nedir? Bunun yanıtını verin...

Gönderi tarihi:

Kutlu dogum haftasi kutlanabilir.Peygamberin dogumuda kutlanmali 19 Nisandir,dogum günü.23 Nisanda yapilan dini gösterilerin amaci Egemenlik bayramini gecistirmektir.Bazi gercekleri itiraf edebilirsiniz,evirip cevirmeye gerek yok.O cocuklar pekala 23 Nisani kutlayabilirdiler.Genelkurbay baskani dini taassubun cocuklari nasil cocukluklarindan alip kopardigini ve dincilere alet ettiugini dile getirmistir.Ve cok ta haklidir.Sizler cocuklari uyutmak icn neler söylersiniz orasini biliemeyiz ama gercek su ki dinci taassup cocuk filan dinlemiyor.

 

saygilarla

Gönderi tarihi:

Oyuncu Bozan,

Oyunu başlattın kendin sobelendin. (ne gerek varsa)

 

Miladi yıl = 365.2422 Gündür.

Hicri Yıl = 354.367 Gündür.

Fark = 10.8752 (~11) Gündür.

 

Hicri sene, kamer (ay) hesabı, Miladi senede güneş hesabı olduğu için aralarında 11 gün fark vardır.

Araplar kamer, ay, ve hicri takvimi seçmişler kutsal günleri hicri takvime göre belirlemişlerdir. Onların takviminde gün kayması olmamaktadır. Ancak güneş tavimine yada zamanına göre gün kaymaktadır.

 

İslama göre, hangi kutsal gün miladi takvime göre düşünülürse düşünülsün, seneler geçtikçe katlanarak 11 er gün kısalmaktadır. Yani önceden gelmektedir.

 

Senin soruna göre:

Muhammedin doğumunun ismi, "mevlid kandili" olduğunda miladi takvime göre 11 er gün kısalıyorda...

Muhammedin doğumunun ismi, "kutlu doğum haftası" olduğunda miladi takvime göre neden 11 gün kısalmıyor ?

 

Oyuncu BOZAN sende buna cevap ver.

Gönderi tarihi:

bu forumda katilimcilarin yazilarini belirtmeden editlemek gibi bir aliskanlik var anladigim kadari ile. Belki de *** edit manasina geliyordur da ben forum raconundan bihaberimdir. Isterseniz simdi bir uyari daha verebilirsiniz ama yazilarimi editleyecekseniz bunu en azindan yazi altinda belirtmeniz uygun olurdu.

 

****************************

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.