Misafir kleo Gönderi tarihi: 12 Mayıs , 2007 Gönderi tarihi: 12 Mayıs , 2007 zekana,espiri yeteneğine .....bunları bir arada bulunduran sana....... (gloria) Alıntı
Misafir kleo Gönderi tarihi: 12 Mayıs , 2007 Gönderi tarihi: 12 Mayıs , 2007 bir başkası sorsun istedim fakat olmadı..yine ben sorayım bari; .......en hızlı sayı hangi sayıdır..?? neden....?? Alıntı
Φ gloria Gönderi tarihi: 12 Mayıs , 2007 Gönderi tarihi: 12 Mayıs , 2007 bir başkası sorsun istedim fakat olmadı..yine ben sorayım bari; .......en hızlı sayı hangi sayıdır..?? neden....?? Aklıma bişi geliyo amaaaa Bu da cok komik yaaaa, ya ben senin gonderdigin bilmecelere cok guluyorum, beni cok eglendiriyor... Şimdi içimden geldi bi şarkı yazcam buraya, gerçi nakarat bölümüne yazmak gerekirdi, ama üşendimm Gönül ister aradığını Hep mi bekler hep mi bulamaz Gönül ister tanıdığı Hiç mi bilmez hiç mi soramaz Beni alsa nafile nafile Yerime bir şey koyamaz Yalvarsam da kal diye, kal diye O yerinde hiç duramaz Onun arabası var, güzel mi güzel Şoförü de var özel mi özel Bastı mı gaza gider mi gider Maalesef ruhu yok Onun için hiç mi hiç şansı yok Bak heleeee, şarkı ne diyooo.... 10'un arabası var, güzel mi güzel, bastı mı gaza gider mi gider... acabaaa bunun cevabı 10 mu? Hani arabası var, gaza basıyo falan yaaa.... Ondan dediydim... Ayrıca da çok şekersin... Şu benim için sarfettigin güzel sözlerin var ya Kleocuğum... ne diyimm yaaa cok tatlısın gerçekten... şimdi bi de ben sorim... 12 adet kaz, 6 civciv, 3 horoz, 2 ördek ve 1 tavuk ne yapar Alıntı
Φ LeylaM Gönderi tarihi: 13 Mayıs , 2007 Gönderi tarihi: 13 Mayıs , 2007 e ozaman bi de ben cevaplim; bir kümes hayvan mı? bi tane de sorayım:çektikçe kısalan şey nedir? Alıntı
Φ gloria Gönderi tarihi: 13 Mayıs , 2007 Gönderi tarihi: 13 Mayıs , 2007 e ozaman bi de ben cevaplim; bir kümes hayvan mı? bi tane de sorayım:çektikçe kısalan şey nedir? cevap veriyorum: bu arada cevabın yanlış oldu canımcımmm soruyu tekrar ediyorum 12 adet kaz, 6 civciv, 3 horoz, 2 ördek ve 1 tavuk ne yapar? Alıntı
Misafir kleo Gönderi tarihi: 13 Mayıs , 2007 Gönderi tarihi: 13 Mayıs , 2007 glorya yanlıştır herhade ama yinede söylim...hayvanat bahçesi olabilimi...? veya 0,5 hindi yapabilir akşam olunca erkenden yatarlar.. nasıl bir eşitlik sağlarız diye düşünüyo olabilirler Alıntı
Φ LeylaM Gönderi tarihi: 13 Mayıs , 2007 Gönderi tarihi: 13 Mayıs , 2007 cevap veriyorum: bu arada cevabın yanlış oldu canımcımmm soruyu tekrar ediyorum 12 adet kaz, 6 civciv, 3 horoz, 2 ördek ve 1 tavuk ne yapar? Tabii ki tebrikleri yine topladın Senin sorun için: 48 ayak,24 gaga yapar.. ya da korkunç bir gürültü.. Alıntı
Φ gloria Gönderi tarihi: 13 Mayıs , 2007 Gönderi tarihi: 13 Mayıs , 2007 Tabii ki tebrikleri yine topladın Senin sorun için: 48 ayak,24 gaga yapar.. ya da korkunç bir gürültü.. seviyomuşummmmmmm Alıntı
Φ LeylaM Gönderi tarihi: 13 Mayıs , 2007 Gönderi tarihi: 13 Mayıs , 2007 baştan dördüncü açılmadı ama açılanlar yetti..senin bu orjinallikklerine bayılıyorum.. bakayım ben de seviyormuşum.. Alıntı
Φ gloria Gönderi tarihi: 13 Mayıs , 2007 Gönderi tarihi: 13 Mayıs , 2007 baştan dördüncü açılmadı ama açılanlar yetti..senin bu orjinallikklerine bayılıyorum.. bakayım ben de seviyormuşum.. baştan dördüncü de pek şekerdi yawww... Herneyse artık, napalımmmm... Senin de beni sevmene sevinmiş bu garip yüreğim.... Şirinnnnnnn seniiii, kız ben seni gerçekten çok seviyorum beeeee Alıntı
Φ LeylaM Gönderi tarihi: 13 Mayıs , 2007 Gönderi tarihi: 13 Mayıs , 2007 valla ben de oylee.. bu sefer dördüncüyü de görebildim hakikaten o iri gözlerini açıp çiçek verişi çok tatlı yahu.. Alıntı
Φ bodrumlu Gönderi tarihi: 13 Mayıs , 2007 Gönderi tarihi: 13 Mayıs , 2007 Kayhan ve arda: kullanılan sesli harfler (a): ayran (a harfi içeren içecek)Bora ve Oya: kullanılan sesli harfler (o ve a) : soda (o ve a içeren içecek) Ahmet ve Hale : kullanılan sesli harfler (a ve e): kahve (a ve e içeren içecek) e tabi bu durumda sevgili Jön'ün neden kahveyi tercih ettiği de oldukça açık tebrikler arkadaşım. dişlerini fırçalarken ıslık ile şarkı çalabilen insan kimdir? Alıntı
Φ gloria Gönderi tarihi: 13 Mayıs , 2007 Gönderi tarihi: 13 Mayıs , 2007 tebrikler arkadaşım.dişlerini fırçalarken ıslık ile şarkı çalabilen insan kimdir? takma dişi olan bi dedem vardı, dişlerini fırçalarken o çalabiliyordu ıslık ama Alıntı
Φ bodrumlu Gönderi tarihi: 13 Mayıs , 2007 Gönderi tarihi: 13 Mayıs , 2007 e ozaman bi de ben cevaplim; bir kümes hayvan mı? bi tane de sorayım:çektikçe kısalan şey nedir? çektikçe kısalan başka şeylerde olabilir: çile(yün) ömür yıkanan bazı kumaşlar Üniversiteyi yeni bitirmiş iki öğrenci yolda yürüken yaşlı bir adamla karsılasıyorlar. arkadaslar iddia uzerine yaslı adamın yaşını öğrenmeye çalışırlar. yaşlı dedeye sorarlar: dede yaşın kaç diye? yaşlı: iki hafta önce 20. (yirminci) yaş günümü kutladım diye cevap veriyor.Sizce bu emicenin yaşı kaç???(kolay bir soru olduğunun farkındayım) Alıntı
Φ bodrumlu Gönderi tarihi: 13 Mayıs , 2007 Gönderi tarihi: 13 Mayıs , 2007 takma dişi olan bi dedem vardı, dişlerini fırçalarken o çalabiliyordu ıslık ama amaaan sanada soru dayandıramıyozz yahuuu! ıslık çalıyorsa makamıda tutturuyodur nede olsa kimin dedesi Alıntı
Φ LeylaM Gönderi tarihi: 13 Mayıs , 2007 Gönderi tarihi: 13 Mayıs , 2007 çektikçe kısalan başka şeylerde olabilir:çile(yün) ömür yıkanan bazı kumaşlar Üniversiteyi yeni bitirmiş iki öğrenci yolda yürüken yaşlı bir adamla karsılasıyorlar. arkadaslar iddia uzerine yaslı adamın yaşını öğrenmeye çalışırlar. yaşlı dedeye sorarlar: dede yaşın kaç diye? yaşlı: iki hafta önce 20. (yirminci) yaş günümü kutladım diye cevap veriyor.Sizce bu emicenin yaşı kaç???(kolay bir soru olduğunun farkındayım) dogru onlar da kisaliyor.. seksen yasinda olabilir mi ki,dogum gununu de 29 subatta kutlamis olabilir,artik ne zaman Allah bilir.. yoksa Gloria'nin dedesi mi bu hani disini fircalarken islik calan.. Alıntı
Φ bodrumlu Gönderi tarihi: 13 Mayıs , 2007 Gönderi tarihi: 13 Mayıs , 2007 dogru onlar da kisaliyor.. seksen yasinda olabilir mi ki,dogum gununu de 29 subatta kutlamis olabilir,artik ne zaman Allah bilir.. yoksa Gloria'nin dedesi mi bu hani disini fircalarken islik calan.. doğru cevap sadece ıslık çalmıyor beste de yapıyormuş. (ben armudu dişlerim...diye) eee kolaymı glorianın dedesi olmak Alıntı
Φ gloria Gönderi tarihi: 14 Mayıs , 2007 Gönderi tarihi: 14 Mayıs , 2007 doğru cevapsadece ıslık çalmıyor beste de yapıyormuş. (ben armudu dişlerim...diye) eee kolaymı glorianın dedesi olmak alemsiniz alim allah... dedem 29 ekim 1923 günü doğmuş... Cumhuriyetin ilan edildiği gün... Babası, daha dedem annesinin karnındayken hakkın rahmetine kavuşmuş... Babasını bile görememiş.. Amma velakin kendisini çok iyi yetiştirmiş... Komik adamdı, ben ona acayip gülerdim... İnanılmaz bir espri yeteneği vardı, hani boyle incecik espriler yapardı, esprisini yaparken de ciddiyetinden ödün vermezdi... Dedem asker falan degildi ama ona "Yüzbaşı" derlerdi, abisi de müdür falan değildi ama ona da "Müdür" derlerdi... Hatta ben çok uzun yıllar Yüzbaşı Dedemin adını "Yüzbaşı", Müdür Dedemin adını da "Müdür" sanmıştım... Sonradan öğrendim büyüğünün adı Abdullah, küçüğünün adı da İsmail'miş... Yüzbaşı dedem, dişerini fırçalarken şarkı söyleyip, makam tutturabilir miydi bilmem, ama benim en inanamadığım ve asla yapamayacağım yeteneği, kulaklarını oynatmasıydı Bi de bunlar babaannemle birbirlerine çok aşıklardı... Görseniz pek hoşunuza giderdi... Babaanneme gelince, o da inanılmaz çılgın bir insandı... Çok eğlenceli, çok sevilen bir insandı.. Giresun'un bir köyünde yaşarlardı... 6 yaşına kadar onlarla büyüdüm, o nedenle bana olan sevgileri inanılmazdı, tabiki benim de onlara olan sevgim... Ha bu arada köydeki bir takım hainlerin beni uçaktan attıklarına, ve bu iki insanın da bana acıyıp, beni evlerine aldıklarına inandırmaları da cabası... O zaman tabii sevgiyle karışık, bir minnettarlıkla da sevdim onları Sonra bir gün annem geldi, beni, annem olduğuna inandırabilmesi için bir gün boyunca ağlaması gerekti... Hep içinde yareedirrrr garibimin bu durum... İnanmamıştım vallahi, uçaktan attılar yaaa... Geçen de ingilizce kursunda, mevsimlerle ilgili bir çalışma yapıyorduk... Hani böyle karın üstüne boylu boyunca yatarsın da efendim kollarını da çırparsın, sonra kollarınla yerden kaldırdığın kar taneleri etrafında uçusur ya ben buna snow angel (kar meleği) dendiğini ben bilmiyordum, siz biliyor muydunuz Ben çocukken kar meleğiydim biliyor musunuz? Bu bizim babaannemle en sevdiğimiz kar oyunuydu... karlara yatar, deli gibi çırpınırdık... kar melekleri olurduk Babaannem azcık tombiş bir melekti ama Aaa bir de unutmadan söylimm bizim köyde bütün herkes fırtınaya FIRANTA der... Yemin ediyorum, abartmıyorum... Neden biliyor musunuz? Şimdi gibi hatırlıyorum, 5 yaşında falanım...camdan dışarıyı seyrediyordum, kar yağıyor, birden bir rüzgar esti, o rüzgarla yerdeki karlar havalandı, göz gözü görmez oldu, öyle heyecanlandım ki, BAKIN BAKINN FIRANTA KOPTU dedim... Ama onlar heyecanlanmadılar. Eğlendiler sadece... Çok eğlendiler hem de.... O akşam dedem kahveye gidip, bunu herkese anlatmış, işte o gün bugündür, bizim köyde fırtınaya herkes fıranta demeye başladı... Bi de şu an 30 yaşındayım, hala köye gittiğimde beni görünce "fıranta koptu" diyenler var... Allaaaa allaaaa birden böyle bi tuhaf oldum, hüzün değil ama bi sevinç gibi bişi... Belki ikisi de artık yok hayatımda, ama ben onlarla oyle dolu yaşamışım ki daha fazlası aklıma gelmiyo, yaşadıklarım yetiyor, kimbilir belki bundandır onların artık hayatımda olmayacaklarına hazmedebiliyor olmam... Babaannemmmm, son gecemizde ben onun koynunda yattım, sıcacık, mis kokulu koynunda... Bana taa çocukluktan öğrettiği dualarımı okudum ilk önce, sonra biraz sohbet ettik, "gitmek istemiyorum" yarın dedim... İçim kötü dedim, tuhafım, gönderme beni dedim... Uyumayalım dedim... Amaaa sonra uyuduk ve sabah oldu, sarıldı bana sımsıkı, öptü, kokladııı ve bindirdi otobüse beni... Eve döndüğümde eşyalarımın arasında, kokusunun sinmiş olduğu bir hırka buldum... Onundu, çantama sıkıştırmıştı, oysa verme onu bana demiştim, kışın soğuk olur sen üşürsün, ihtiyacın olur demiştim... ama dinlememiş beni... kokladımmm sonra katladım dolabıma koydum... 2 ay sonra bir akşam, haberini aldım, butun gun deli gibi içimin sıkılmasının sebebi meğer oymuş, ölsem bu sıkıntıdan ancak kurtulurum dediğim sıkıntımın geçmesi için onun kötü haberini almam gerekiyormuş... Öldüm galiba o anda.. Çünkü ölsem geçer dediğim sıkıntım içimden kuş olup uçup gitmişti... Hırkasını çıkardım, dolabımdan, üstüme giydim, çünkü çok üşüyordum... Meğer o gün için koymuş onu çantama, o zaman anlamamıştım ama şimdi biliyorum... Neyse işte yanına gittik, ben hiç ağlamadım, çünkü ben ağladığımda o da ağlardı, dayanamam gözyaşlarına derdi... Üzülmesin diye hiç ağlamadım, ama sonra çok ağladım, şimdi de ağlıyorum... Dedem dedi ki o orda yatarken, "acaba onu hiç üzdüm mü?, canını hiç yaktım mı? şimdi aklımda sadece bunlar... " Dersim oldu o sözler benim... Birilerini kaybettiğimde aklımdan bunların geçmesini istemiyorum... oysa ki dedem de hiç üzmemişti onu ve hep çok sevmişti... Çok geçmedi zaten üstünden, kanser oldu, gecen yıl da onu kaybettim... Yengemin dediğine göre, son günü yengeme, yengemin adıyla değil, hep benim adımla seslenmiş... Onu son gördüğüm gün, ben gittikten sonra anneme de aynısını yapmıştı... Öyle işte, o ikisi benim kişiliğimi oluşturdu, minnetarım onlara halaaa... ama minnettarlığım beni uçaktan attıklarından dolayı evlerine aldıkları için değil, bana sevmeyi öğrettikleri için... Tamam bitti yawwwww.... Anlattım işte, içimden geldi anlattım.... Onlarla ilgili espri yapabilirsiniz istediğiniz zaman, alınmazlar vallahi, çok da eğlenirler, güzel esprileri severler... Bi de ayrıcaaaa teşekkür ediyorum arkadaşlar, şu an sayenizde acayip mutlu oldum... Alıntı
Φ bodrumlu Gönderi tarihi: 14 Mayıs , 2007 Gönderi tarihi: 14 Mayıs , 2007 alemsiniz alim allah... dedem 29 ekim 1923 günü doğmuş... Cumhuriyetin ilan edildiği gün... Babası, daha dedem annesinin karnındayken hakkın rahmetine kavuşmuş... Babasını bile görememiş.. Amma velakin kendisini çok iyi yetiştirmiş... Komik adamdı, ben ona acayip gülerdim... İnanılmaz bir espri yeteneği vardı, hani boyle incecik espriler yapardı, esprisini yaparken de ciddiyetinden ödün vermezdi... Dedem asker falan degildi ama ona "Yüzbaşı" derlerdi, abisi de müdür falan değildi ama ona da "Müdür" derlerdi... Hatta ben çok uzun yıllar Yüzbaşı Dedemin adını "Yüzbaşı", Müdür Dedemin adını da "Müdür" sanmıştım... Sonradan öğrendim büyüğünün adı Abdullah, küçüğünün adı da İsmail'miş... Yüzbaşı dedem, dişerini fırçalarken şarkı söyleyip, makam tutturabilir miydi bilmem, ama benim en inanamadığım ve asla yapamayacağım yeteneği, kulaklarını oynatmasıydı Bi de bunlar babaannemle birbirlerine çok aşıklardı... Görseniz pek hoşunuza giderdi... Babaanneme gelince, o da inanılmaz çılgın bir insandı... Çok eğlenceli, çok sevilen bir insandı.. Giresun'un bir köyünde yaşarlardı... 6 yaşına kadar onlarla büyüdüm, o nedenle bana olan sevgileri inanılmazdı, tabiki benim de onlara olan sevgim... Ha bu arada köydeki bir takım hainlerin beni uçaktan attıklarına, ve bu iki insanın da bana acıyıp, beni evlerine aldıklarına inandırmaları da cabası... O zaman tabii sevgiyle karışık, bir minnettarlıkla da sevdim onları Sonra bir gün annem geldi, beni, annem olduğuna inandırabilmesi için bir gün boyunca ağlaması gerekti... Hep içinde yareedirrrr garibimin bu durum... İnanmamıştım vallahi, uçaktan attılar yaaa... Geçen de ingilizce kursunda, mevsimlerle ilgili bir çalışma yapıyorduk... Hani böyle karın üstüne boylu boyunca yatarsın da efendim kollarını da çırparsın, sonra kollarınla yerden kaldırdığın kar taneleri etrafında uçusur ya ben buna snow angel (kar meleği) dendiğini ben bilmiyordum, siz biliyor muydunuz Ben çocukken kar meleğiydim biliyor musunuz? Bu bizim babaannemle en sevdiğimiz kar oyunuydu... karlara yatar, deli gibi çırpınırdık... kar melekleri olurduk Babaannem azcık tombiş bir melekti ama Aaa bir de unutmadan söylimm bizim köyde bütün herkes fırtınaya FIRANTA der... Yemin ediyorum, abartmıyorum... Neden biliyor musunuz? Şimdi gibi hatırlıyorum, 5 yaşında falanım...camdan dışarıyı seyrediyordum, kar yağıyor, birden bir rüzgar esti, o rüzgarla yerdeki karlar havalandı, göz gözü görmez oldu, öyle heyecanlandım ki, BAKIN BAKINN FIRANTA KOPTU dedim... Ama onlar heyecanlanmadılar. Eğlendiler sadece... Çok eğlendiler hem de.... O akşam dedem kahveye gidip, bunu herkese anlatmış, işte o gün bugündür, bizim köyde fırtınaya herkes fıranta demeye başladı... Bi de şu an 30 yaşındayım, hala köye gittiğimde beni görünce "fıranta koptu" diyenler var... Allaaaa allaaaa birden böyle bi tuhaf oldum, hüzün değil ama bi sevinç gibi bişi... Belki ikisi de artık yok hayatımda, ama ben onlarla oyle dolu yaşamışım ki daha fazlası aklıma gelmiyo, yaşadıklarım yetiyor, kimbilir belki bundandır onların artık hayatımda olmayacaklarına hazmedebiliyor olmam... Babaannemmmm, son gecemizde ben onun koynunda yattım, sıcacık, mis kokulu koynunda... Bana taa çocukluktan öğrettiği dualarımı okudum ilk önce, sonra biraz sohbet ettik, "gitmek istemiyorum" yarın dedim... İçim kötü dedim, tuhafım, gönderme beni dedim... Uyumayalım dedim... Amaaa sonra uyuduk ve sabah oldu, sarıldı bana sımsıkı, öptü, kokladııı ve bindirdi otobüse beni... Eve döndüğümde eşyalarımın arasında, kokusunun sinmiş olduğu bir hırka buldum... Onundu, çantama sıkıştırmıştı, oysa verme onu bana demiştim, kışın soğuk olur sen üşürsün, ihtiyacın olur demiştim... ama dinlememiş beni... kokladımmm sonra katladım dolabıma koydum... 2 ay sonra bir akşam, haberini aldım, butun gun deli gibi içimin sıkılmasının sebebi meğer oymuş, ölsem bu sıkıntıdan ancak kurtulurum dediğim sıkıntımın geçmesi için onun kötü haberini almam gerekiyormuş... Öldüm galiba o anda.. Çünkü ölsem geçer dediğim sıkıntım içimden kuş olup uçup gitmişti... Hırkasını çıkardım, dolabımdan, üstüme giydim, çünkü çok üşüyordum... Meğer o gün için koymuş onu çantama, o zaman anlamamıştım ama şimdi biliyorum... Neyse işte yanına gittik, ben hiç ağlamadım, çünkü ben ağladığımda o da ağlardı, dayanamam gözyaşlarına derdi... Üzülmesin diye hiç ağlamadım, ama sonra çok ağladım, şimdi de ağlıyorum... Dedem dedi ki o orda yatarken, "acaba onu hiç üzdüm mü?, canını hiç yaktım mı? şimdi aklımda sadece bunlar... " Dersim oldu o sözler benim... Birilerini kaybettiğimde aklımdan bunların geçmesini istemiyorum... oysa ki dedem de hiç üzmemişti onu ve hep çok sevmişti... Çok geçmedi zaten üstünden, kanser oldu, gecen yıl da onu kaybettim... Yengemin dediğine göre, son günü yengeme, yengemin adıyla değil, hep benim adımla seslenmiş... Onu son gördüğüm gün, ben gittikten sonra anneme de aynısını yapmıştı... Öyle işte, o ikisi benim kişiliğimi oluşturdu, minnetarım onlara halaaa... ama minnettarlığım beni uçaktan attıklarından dolayı evlerine aldıkları için değil, bana sevmeyi öğrettikleri için... Tamam bitti yawwwww.... Anlattım işte, içimden geldi anlattım.... Onlarla ilgili espri yapabilirsiniz istediğiniz zaman, alınmazlar vallahi, çok da eğlenirler, güzel esprileri severler... Bi de ayrıcaaaa teşekkür ediyorum arkadaşlar, şu an sayenizde acayip mutlu oldum... allah rahmet eylesin, nur içinde yatsınlar Alıntı
Φ LeylaM Gönderi tarihi: 14 Mayıs , 2007 Gönderi tarihi: 14 Mayıs , 2007 alemsiniz alim allah... dedem 29 ekim 1923 günü doğmuş... Cumhuriyetin ilan edildiği gün... Babası, daha dedem annesinin karnındayken hakkın rahmetine kavuşmuş... Babasını bile görememiş.. Amma velakin kendisini çok iyi yetiştirmiş... Komik adamdı, ben ona acayip gülerdim... İnanılmaz bir espri yeteneği vardı, hani boyle incecik espriler yapardı, esprisini yaparken de ciddiyetinden ödün vermezdi... Dedem asker falan degildi ama ona "Yüzbaşı" derlerdi, abisi de müdür falan değildi ama ona da "Müdür" derlerdi... Hatta ben çok uzun yıllar Yüzbaşı Dedemin adını "Yüzbaşı", Müdür Dedemin adını da "Müdür" sanmıştım... Sonradan öğrendim büyüğünün adı Abdullah, küçüğünün adı da İsmail'miş... Yüzbaşı dedem, dişerini fırçalarken şarkı söyleyip, makam tutturabilir miydi bilmem, ama benim en inanamadığım ve asla yapamayacağım yeteneği, kulaklarını oynatmasıydı Bi de bunlar babaannemle birbirlerine çok aşıklardı... Görseniz pek hoşunuza giderdi... Babaanneme gelince, o da inanılmaz çılgın bir insandı... Çok eğlenceli, çok sevilen bir insandı.. Giresun'un bir köyünde yaşarlardı... 6 yaşına kadar onlarla büyüdüm, o nedenle bana olan sevgileri inanılmazdı, tabiki benim de onlara olan sevgim... Ha bu arada köydeki bir takım hainlerin beni uçaktan attıklarına, ve bu iki insanın da bana acıyıp, beni evlerine aldıklarına inandırmaları da cabası... O zaman tabii sevgiyle karışık, bir minnettarlıkla da sevdim onları Sonra bir gün annem geldi, beni, annem olduğuna inandırabilmesi için bir gün boyunca ağlaması gerekti... Hep içinde yareedirrrr garibimin bu durum... İnanmamıştım vallahi, uçaktan attılar yaaa... Geçen de ingilizce kursunda, mevsimlerle ilgili bir çalışma yapıyorduk... Hani böyle karın üstüne boylu boyunca yatarsın da efendim kollarını da çırparsın, sonra kollarınla yerden kaldırdığın kar taneleri etrafında uçusur ya ben buna snow angel (kar meleği) dendiğini ben bilmiyordum, siz biliyor muydunuz Ben çocukken kar meleğiydim biliyor musunuz? Bu bizim babaannemle en sevdiğimiz kar oyunuydu... karlara yatar, deli gibi çırpınırdık... kar melekleri olurduk Babaannem azcık tombiş bir melekti ama Aaa bir de unutmadan söylimm bizim köyde bütün herkes fırtınaya FIRANTA der... Yemin ediyorum, abartmıyorum... Neden biliyor musunuz? Şimdi gibi hatırlıyorum, 5 yaşında falanım...camdan dışarıyı seyrediyordum, kar yağıyor, birden bir rüzgar esti, o rüzgarla yerdeki karlar havalandı, göz gözü görmez oldu, öyle heyecanlandım ki, BAKIN BAKINN FIRANTA KOPTU dedim... Ama onlar heyecanlanmadılar. Eğlendiler sadece... Çok eğlendiler hem de.... O akşam dedem kahveye gidip, bunu herkese anlatmış, işte o gün bugündür, bizim köyde fırtınaya herkes fıranta demeye başladı... Bi de şu an 30 yaşındayım, hala köye gittiğimde beni görünce "fıranta koptu" diyenler var... Allaaaa allaaaa birden böyle bi tuhaf oldum, hüzün değil ama bi sevinç gibi bişi... Belki ikisi de artık yok hayatımda, ama ben onlarla oyle dolu yaşamışım ki daha fazlası aklıma gelmiyo, yaşadıklarım yetiyor, kimbilir belki bundandır onların artık hayatımda olmayacaklarına hazmedebiliyor olmam... Babaannemmmm, son gecemizde ben onun koynunda yattım, sıcacık, mis kokulu koynunda... Bana taa çocukluktan öğrettiği dualarımı okudum ilk önce, sonra biraz sohbet ettik, "gitmek istemiyorum" yarın dedim... İçim kötü dedim, tuhafım, gönderme beni dedim... Uyumayalım dedim... Amaaa sonra uyuduk ve sabah oldu, sarıldı bana sımsıkı, öptü, kokladııı ve bindirdi otobüse beni... Eve döndüğümde eşyalarımın arasında, kokusunun sinmiş olduğu bir hırka buldum... Onundu, çantama sıkıştırmıştı, oysa verme onu bana demiştim, kışın soğuk olur sen üşürsün, ihtiyacın olur demiştim... ama dinlememiş beni... kokladımmm sonra katladım dolabıma koydum... 2 ay sonra bir akşam, haberini aldım, butun gun deli gibi içimin sıkılmasının sebebi meğer oymuş, ölsem bu sıkıntıdan ancak kurtulurum dediğim sıkıntımın geçmesi için onun kötü haberini almam gerekiyormuş... Öldüm galiba o anda.. Çünkü ölsem geçer dediğim sıkıntım içimden kuş olup uçup gitmişti... Hırkasını çıkardım, dolabımdan, üstüme giydim, çünkü çok üşüyordum... Meğer o gün için koymuş onu çantama, o zaman anlamamıştım ama şimdi biliyorum... Neyse işte yanına gittik, ben hiç ağlamadım, çünkü ben ağladığımda o da ağlardı, dayanamam gözyaşlarına derdi... Üzülmesin diye hiç ağlamadım, ama sonra çok ağladım, şimdi de ağlıyorum... Dedem dedi ki o orda yatarken, "acaba onu hiç üzdüm mü?, canını hiç yaktım mı? şimdi aklımda sadece bunlar... " Dersim oldu o sözler benim... Birilerini kaybettiğimde aklımdan bunların geçmesini istemiyorum... oysa ki dedem de hiç üzmemişti onu ve hep çok sevmişti... Çok geçmedi zaten üstünden, kanser oldu, gecen yıl da onu kaybettim... Yengemin dediğine göre, son günü yengeme, yengemin adıyla değil, hep benim adımla seslenmiş... Onu son gördüğüm gün, ben gittikten sonra anneme de aynısını yapmıştı... Öyle işte, o ikisi benim kişiliğimi oluşturdu, minnetarım onlara halaaa... ama minnettarlığım beni uçaktan attıklarından dolayı evlerine aldıkları için değil, bana sevmeyi öğrettikleri için... Tamam bitti yawwwww.... Anlattım işte, içimden geldi anlattım.... Onlarla ilgili espri yapabilirsiniz istediğiniz zaman, alınmazlar vallahi, çok da eğlenirler, güzel esprileri severler... Bi de ayrıcaaaa teşekkür ediyorum arkadaşlar, şu an sayenizde acayip mutlu oldum... Mutluluğuna sevindim Gloria,ben de çok duygulandım benzer şeyleri yaşamışız,benim de babaannemle dedem için farklı bir yerim vardı,her yazım aılem olsun olmasın onlarla gecti,çoğu kışlarım da..esprılı değıllerdı ama sevgileri apayrıydı,babaannem her ayrılışımızda bır daha gorusemeyız,derdi, o yüzden gece onunla yatarken Allahım bu gece ölmesin diye dua ederdim,ölürse napardım? ama ne yazık ki bir gün öldü ve ben cenazesine gidemedim,o yüzden sanki yaşıyormuş gibi geliyor hep..sen de beni nerelere götürdün Gloriacım,hepsine Allah rahmet eylesin,bizler de onlar gıbı hatırlanırız bır gün torunlarımız tarafından inşallah.. Alıntı
Φ gloria Gönderi tarihi: 14 Mayıs , 2007 Gönderi tarihi: 14 Mayıs , 2007 Mutluluğuna sevindim Gloria,ben de çok duygulandım benzer şeyleri yaşamışız,benim de babaannemle dedem için farklı bir yerim vardı,her yazım aılem olsun olmasın onlarla gecti,çoğu kışlarım da..esprılı değıllerdı ama sevgileri apayrıydı,babaannem her ayrılışımızda bır daha gorusemeyız,derdi, o yüzden gece onunla yatarken Allahım bu gece ölmesin diye dua ederdim,ölürse napardım? ama ne yazık ki bir gün öldü ve ben cenazesine gidemedim,o yüzden sanki yaşıyormuş gibi geliyor hep..sen de beni nerelere götürdün Gloriacım,hepsine Allah rahmet eylesin,bizler de onlar gıbı hatırlanırız bır gün torunlarımız tarafından inşallah.. bak aklıma ne geldi? Acaba bizim rotunlar (o ne yawwww, torunlar demek istedim ben oysa ki ) yani torunlar bizden sonra arkamızdan nasıl konuşurlar ne derler acaba? hıııı? neyse soru sorim bennn Beni dövdüğün için seni sevmiyorum... Sence ben neyim? bu arada size bi kar meleği gösterim mii ha bi de kar meleği böyle yapılır Alıntı
Φ ayşegül Gönderi tarihi: 15 Mayıs , 2007 Gönderi tarihi: 15 Mayıs , 2007 Gloria,sen süper birisin...Hem zeki,hem sevgili... Alıntı
Φ bodrumlu Gönderi tarihi: 15 Mayıs , 2007 Gönderi tarihi: 15 Mayıs , 2007 neyse soru sorim bennn Beni dövdüğün için seni sevmiyorum... Sence ben neyim? boksör(mağlup olmuşu) zalim babadan,kocadan,mafyadan vb... dayak yiyen bilumum mağdur ve mağdureler Alıntı
Φ LeylaM Gönderi tarihi: 15 Mayıs , 2007 Gönderi tarihi: 15 Mayıs , 2007 bak aklıma ne geldi? Acaba bizim rotunlar (o ne yawwww, torunlar demek istedim ben oysa ki ) yani torunlar bizden sonra arkamızdan nasıl konuşurlar ne derler acaba? hıııı? [ neyse soru sorim bennn Beni dövdüğün için seni sevmiyorum... Sence ben neyim? bu arada size bi kar meleği gösterim mii ha bi de kar meleği böyle yapılır bana ne derler hiç bir fikrim yok,şahsen ben de bu neslin torunlarını ve büyükanne ve büyükbabalığını çok merak ediyorum.ama sana ne diyeceklerini tahmin edebilirim belki..senin kadar,yok yok kıskanma ama,genler dolayısı ile daha zeki olacakları için..''babaannem..'' veya kızın olacağı için: ''anneannemin uğraştığı sorular ne kadar basitmişş,iki saniye bile düşünmedem bulurdum ben yahu..''diyebilirler canım arkadaşım senden gururla bahsedeceklerine hiç şüphem yok ayrıca kar meleğini ben bilmiyordum sadece yatıp şeklimi çıkarmayı biliyordum,teşekkür ederim çok çok güzel birşeymiş aklıma dövülen et bir de halı geldi.. Alıntı
Φ gloria Gönderi tarihi: 15 Mayıs , 2007 Gönderi tarihi: 15 Mayıs , 2007 Ayşegüllllll, teşekkür ederimmmmmmm Bodrumlu, olmamışşşşş Leyla'cığım benim, önce geleceğimizle ilgili söylediklerin konusunda haklısın, kesinlikle müthiş torunlarımız olacak ben de bundan adım kadar eminim Cevaplarına gelince, olmamış ama yaklaşmışsın tatlım, devammmm Alıntı
Önerilen İletiler
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.