Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

Önerilen İletiler

Gönderi tarihi:
Şimdi kimlerdir bu yoldan çıkartanlar insanların içinde yer edinen ve kendi fikriyatlarını ve inkarlarını diğerlerine aşılamaya çalışan

 

Muhammed ibni Abdullah ibni Abdulmuttlip.

  • Cevaplar 145
  • Tarih
  • Son Cevap

Bu Başlıkta En Çok Gönderenler

Bu Başlıkta En Çok Gönderenler

Gönderi tarihi:

Yaratan ya da O'na inanan nerede küfürler yağdırmıştır.?

Allah'a inananları alay konusu yapmak isteyen onların görüşleri ile alay eden kendi fikirlerini dayatan zihniyet bozguncudur. Fitnecidir. Sözde inançla ilgilenmez ama nedense inançtan başka meseleye eğilmez. Daha sonra da fikir ve yaşam özgürlüğünden dem vururlar ancak uygulamada buna tanık olmasınız. Boş sözlere karnımız tok ben icraat görmek isterim.

Gönderi tarihi:
Yaratan ya da O'na inanan nerede küfürler yağdırmıştır.?

Allah'a inananları alay konusu yapmak isteyen onların görüşleri ile alay eden kendi fikirlerini dayatan zihniyet bozguncudur. Fitnecidir. Sözde inançla ilgilenmez ama nedense inançtan başka meseleye eğilmez. Daha sonra da fikir ve yaşam özgürlüğünden dem vururlar ancak uygulamada buna tanık olmasınız. Boş sözlere karnımız tok ben icraat görmek isterim.

 

Ne icraati gormek istiyorsunuz. Burada yazi yazmaktan baska islerle ugrasmadigimizi mi saniyorsunuz? Ugrassak bile bunlari buraya siralamamiz mi gerek? *** ***** ***.

Gönderi tarihi:

Merhabalar...

Din; düşünen sorgulayan insanın henüz teknolojisi yetmediği için

cevabını veremediği sorular(örneğin ben neyim nereden geldim,nereye gidiyorum

sonum ne olacak vb.)karşısında duymuş olduğu sıkıntıyı hafifletmek, korkularından sıyrılıp akli dengesini

korumak için türettiği inançlar bütünüdür.Her toplum bu ilke ve amaç çerçevesinde kendi inanç sistemini

birtakım öncüler eşliğinde kurmuş ve uygulayagelmiştir.Toplumdan topluma değişen bu inanç sistemleri

çoğu zaman birbirinden etkilenmiş paralel gitmiş,kimi zamanda çakışmıştır bu da doğal sonuçtur.Teşekkürler..

Gönderi tarihi:
Ne icraati gormek istiyorsunuz. Burada yazi yazmaktan baska islerle ugrasmadigimizi mi saniyorsunuz? Ugrassak bile bunlari buraya siralamamiz mi gerek? *** ***** ***.

 

örneğin sizin gibi düşünmeyenlere ve fikirlerine saygı duymayı gösterenilirsiniz bu sizin için kolay olmaz sanırım. :) başka ne işlerle uğraştığınız beni ilgilendirmiyor sizi buradan tanıyorum ve kişiliğiniz hakkında ancak buradan fikir sahibi olabilirim.

Gönderi tarihi:
örneğin sizin gibi düşünmeyenlere ve fikirlerine saygı duymayı gösterenilirsiniz bu sizin için kolay olmaz sanırım. :) başka ne işlerle uğraştığınız beni ilgilendirmiyor sizi buradan tanıyorum ve kişiliğiniz hakkında ancak buradan fikir sahibi olabilirim.

 

Galiba kendinizi tarif ettiniz "sizin icin kolay olmaz sanirim'la". Bizlerden hic kimse sizleri cehenneme gondermiyor, kufur etmiyor, savas yoluyla bir dine girmeye zorlamiyor. Ha savas dedim de aklima geldi, sizlerin yaptigina da pasif savas derler. Elinizde top tufek yok ama sozlerle pasif bir savas veriyorsunuz din adina. Sizin isiniz de kolay degil valla!

Gönderi tarihi:
ya sizi cehenneme biz göndermiyoruz ki Allah gönderiyor. bizim buna yetkimiz yok.

din adına savaş vermiyoruz onu siz yapıyorsunuz dinle savaşıyorsunuz.

e buda zor olsa gerek. :)

 

Bizi cehenneme Allah gondermiyor, peygamber denen insan Muhammed gonderiyor, sizlerde onun c i g i r tkanligini yapiyorsunuz (c i g i r t kan TDK=mecaz Çıkarı olduğu için birini övüp koruyan kimse.) Yanlis anlasilmasin, ihtar almayayim diye ekliyorum sozluk anlamini. :P

Gönderi tarihi:
Bizi cehenneme Allah gondermiyor, peygamber denen insan Muhammed gonderiyor, sizlerde onun c i g i r tkanligini yapiyorsunuz (c i g i r t kan TDK=mecaz Çıkarı olduğu için birini övüp koruyan kimse.) Yanlis anlasilmasin, ihtar almayayim diye ekliyorum sozluk anlamini. :P

 

bu başlığı açarken aklıma gelmişti bu olacaklar. ama umudumda vardı... hala umudum var ama yanılmadığımı da görüyorum... şimdi bizim ne çıkarımız var biz bunları ç ı ğ ı r t ı yoruz ve bize cennet mi verecekler?

 

biz biliyoruz ki bunun garantisi yok, yani kendimizden emin değiliz... çünkü insan hatalarını ve doğrularını kendisi hesaplayamıyor, ya yanlışımız çok fazlaysa diye soruyoruz... bu bizi kibirden, şişirilmiş egodan, küstahlıktan uzak tutuyor...

 

o yüzden dikkat ediyoruz hayatımıza, insanlarla olan ilişkilerimize... Kuran'ı okumuş ve tasavvufla ilgili biri olarak dinimden anladığım insan insan ile sınanıyor, insan kendisi ile sınanıyor, insan yaşamla sınanıyor... bir kulun kalbini incitmek bütün insanları incitmek gibidir... ben bunları felsefe edindim... elimden geldiğince uygulamaya çalışıyorum... bende insanım elbette zaaflarım var onları görüp daha çok dikkat ediyorum...

 

bütün bunları şu sebepten anlatıyorum İslam'ı benimsemiş ve gönülden iman etmiş biriyim. mensubu olduğum dinin bir yerde temsilcisiyim... ona layık olmaya çalışıyorum... bilmem anlatabildim mi?

Gönderi tarihi:
bu başlığı açarken aklıma gelmişti bu olacaklar. ama umudumda vardı... hala umudum var ama yanılmadığımı da görüyorum... şimdi bizim ne çıkarımız var biz bunları ç ı ğ ı r t ı yoruz ve bize cennet mi verecekler?

 

biz biliyoruz ki bunun garantisi yok, yani kendimizden emin değiliz... çünkü insan hatalarını ve doğrularını kendisi hesaplayamıyor, ya yanlışımız çok fazlaysa diye soruyoruz... bu bizi kibirden, şişirilmiş egodan, küstahlıktan uzak tutuyor...

 

o yüzden dikkat ediyoruz hayatımıza, insanlarla olan ilişkilerimize... Kuran'ı okumuş ve tasavvufla ilgili biri olarak dinimden anladığım insan insan ile sınanıyor, insan kendisi ile sınanıyor, insan yaşamla sınanıyor... bir kulun kalbini incitmek bütün insanları incitmek gibidir... ben bunları felsefe edindim... elimden geldiğince uygulamaya çalışıyorum... bende insanım elbette zaaflarım var onları görüp daha çok dikkat ediyorum...

 

bütün bunları şu sebepten anlatıyorum İslam'ı benimsemiş ve gönülden iman etmiş biriyim. mensubu olduğum dinin bir yerde temsilcisiyim... ona layık olmaya çalışıyorum... bilmem anlatabildim mi?

 

 

:clover::clover:

Gönderi tarihi:
bu başlığı açarken aklıma gelmişti bu olacaklar.

 

Hiç te abartma sayın sardunyam, hiçte birşey olmadı.

Kişiliğine hiç kimse bir şey söylemedi.

Şurda arkadaşça hatta dostça tartışıyoruz.

Meseleler biraz daha net konuyor hepsi bu kadar.

"Allah yok, din yok, sizinkisi hayal" deyimleri size çok garip geliyor şok oluyorsunuz.

Ne demişler "inançları yıkmak dağları yıkmaktan daha zordur".

Tek söylediğiniz şey, "benim kutsalıma hakaret ediyorsunuz".

Hayır efendim, yok öyle birşey, küfür eden adama "yarabbi şükür yağmur yağıyor"mu diyecektik ?

Aferin iyi yapıyorsunuz, böyle küfür eden bir dine, adama inanmak sizin için erdemdir, onurdur mu diyecektik ?

Eminimki sen şimdi benim "adam" kelimeme bile ateş püskürüyorsundur.

İnançlılar, insanların farklı kültürlerle konuşmalarına tahammül edemiyorlar.

Açıklığı, netliği, dürüstlüğü, samimiyeti savunan biz insanlar, bu değerlerimize kayıtsız kalabilirmiyiz ?

 

İranlı, Bahai dinine mensup iki tıpçı bayanla tartıştım yakın geçmişte (ikamet ettikleri için türkçe öğrenmişler) onlar da aynı senin gösterdiğin tepkiyi gösteriyorlar.

Onların da inançları beyinlerine kazınmış. İçten içe kızıyorlar bana, farkında oldum.

Ama aynı şekilede beni yanlış buldukları gibi, diğer dinleri de yanlış buluyorlar. Onlara da kızıyorlar.

Sonra da insan dinsiz olurmu diye bana karşı diğer eleştirdikleri dine sahip insanları savunuyorlar.

Çelişkiye bak şimdi, hem yanlış görüyorlar ve hem de bana karşı savunuyorlar.

Onların inançları da küçüklükten anneden, babadan.

İslam hakkında düşüncelerini sordum, yanlış ve şiddet yanlısı olduğunu söylediler.

Bu onların düşünceleri, onun içinde İranı terketmişler. Bahailere iyi davranmıyorlar diye.

 

şimdi bizim ne çıkarımız var biz bunları ç ı ğ ı r t ı yoruz ve bize cennet mi verecekler?

 

Şok olarak karşılayacağın görüşlerime devam edeyim.

Hiç bir insan düşünemiyorumki çıkarlarını düşümeden yaşamasın.

Cennet, cehenem fantezileri olmasa inan kimse dinin zorluklarına katlanmaz.

Eğer ahlak değerleri için olduğunu söylüyorsa inanma sakın, ya ateş korkusundandır yada gelecekteki "Huri, Nuri, şarap" ödülleri içindir.

Şundan emin olki, en güzel ahlak, insan değeri için konulmuş genel kabullerdir.

 

çünkü insan hatalarını ve doğrularını kendisi hesaplayamıyor, ya yanlışımız çok fazlaysa diye soruyoruz... bu bizi kibirden, şişirilmiş egodan, küstahlıktan uzak tutuyor...

 

İşte bak hep aynı şeyleri tartışıyoruz, tartışacağız.

Tüm dinler biribirine insan değerleri için hatalısın diyebiliyorsa...

Uygar yasalar din hükümlerini geçersiz kılıp kendi hükümlerini gerekli kılıyorsa...

Bu aşamalara "insan hesapları" ile gelinmiş olunmuyormu ?

Kaldıki bu aşama diyalektik olarak gelişiyor ve gelişmeye de devam edecek.

Sosyal anlayışta evrimleşiyor.

Biri biri ardına gelişen dinler, sosyal evrimleşme değilmi ? İnsanların hesapları değilmi ?

 

o yüzden dikkat ediyoruz hayatımıza, insanlarla olan ilişkilerimize... Kuran'ı okumuş ve tasavvufla ilgili biri olarak dinimden anladığım insan insan ile sınanıyor, insan kendisi ile sınanıyor, insan yaşamla sınanıyor... bir kulun kalbini incitmek bütün insanları incitmek gibidir... ben bunları felsefe edindim... elimden geldiğince uygulamaya çalışıyorum... bende insanım elbette zaaflarım var onları görüp daha çok dikkat ediyorum...

 

Eğer güzel ahlakı özlüyorsan sayın sardunyam,

Bunu asırlarca önce biribiri ardına orataya çıkmış, din adı ile kabullendirilmeye çalışılan ahlaki kuralları değilde, diyalektik olarak gelişen uygar ahlakı seçebilirsin.

Sakın uygar ahlakıda görüyoruz gibi bir yanlış tesbit yapma.

İnsanlar tüm değerleri yanlış uyguluyor olabilirler. Değerlerin bilimsel özü önemli.

Demokrasi, laiklik uygulamaları birer örnek. Sen bunları iyi biliyorsun.

 

Bu görüşlerime de önem vermeyeceğini bile bile yazdım.

Çünkü, sendeki, inanç !.

İnançlılara göre inanç değerleri, tüm diğer değerlerden üstündür ve doğrudur.

Meselenin özü bu !...

Gönderi tarihi:
Hiç te abartma sayın sardunyam, hiçte birşey olmadı.

Kişiliğine hiç kimse bir şey söylemedi.

Şurda arkadaşça hatta dostça tartışıyoruz.

Meseleler biraz daha net konuyor hepsi bu kadar.

"Allah yok, din yok, sizinkisi hayal" deyimleri size çok garip geliyor şok oluyorsunuz.

Ne demişler "inançları yıkmak dağları yıkmaktan daha zordur".

Tek söylediğiniz şey, "benim kutsalıma hakaret ediyorsunuz".

Hayır efendim, yok öyle birşey, küfür eden adama "yarabbi şükür yağmur yağıyor"mu diyecektik ?

Aferin iyi yapıyorsunuz, böyle küfür eden bir dine, adama inanmak sizin için erdemdir, onurdur mu diyecektik ?

Eminimki sen şimdi benim "adam" kelimeme bile ateş püskürüyorsundur.

İnançlılar, insanların farklı kültürlerle konuşmalarına tahammül edemiyorlar.

Açıklığı, netliği, dürüstlüğü, samimiyeti savunan biz insanlar, bu değerlerimize kayıtsız kalabilirmiyiz ?

 

yoo abartmıyorum hiç bir şeyi, en azından sizin abarttığınız kadar... dostça tartışıyoruz doğru ama sizin dostça yaklaştığınızdan emin değilim...

 

aksine bana tuhaf gelmiyor sizin Allah yok demeniz, olmadığına inandığınız içinde konuya ne kadar hafif yaklaştığınızı yadırgamıyorum...

 

işte bu yorumlarınızı eleştiriyorum... inanmıyorsunuz ve sırf inanmadığınız için hakaret etme hakkına sahip olduğunuzu sanıyorsunuz, yok efendim böyle bir hak... hakaret kimseye imtiyazlı olamaz... Adam kelimesine itiraz etmem zira güzel Türkçemizde Adam gibi Adam tabiri vardır... yani beğenilen davranış sergileyenlere söylenir... benim mensubu olduğum dinin peygamberide benim için öyledir... sonsuz saygı duyuyorum ve seviyorum... asıl benim sevmem size tuhaf geliyor...

 

İranlı, Bahai dinine mensup iki tıpçı bayanla tartıştım yakın geçmişte (ikamet ettikleri için türkçe öğrenmişler) onlar da aynı senin gösterdiğin tepkiyi gösteriyorlar.

Onların da inançları beyinlerine kazınmış. İçten içe kızıyorlar bana, farkında oldum.

Ama aynı şekilede beni yanlış buldukları gibi, diğer dinleri de yanlış buluyorlar. Onlara da kızıyorlar.

Sonra da insan dinsiz olurmu diye bana karşı diğer eleştirdikleri dine sahip insanları savunuyorlar.

Çelişkiye bak şimdi, hem yanlış görüyorlar ve hem de bana karşı savunuyorlar.

Onların inançları da küçüklükten anneden, babadan.

İslam hakkında düşüncelerini sordum, yanlış ve şiddet yanlısı olduğunu söylediler.

Bu onların düşünceleri, onun içinde İranı terketmişler. Bahailere iyi davranmıyorlar diye.[/b]

Şok olarak karşılayacağın görüşlerime devam edeyim.

Hiç bir insan düşünemiyorumki çıkarlarını düşümeden yaşamasın.

Cennet, cehenem fantezileri olmasa inan kimse dinin zorluklarına katlanmaz.

Eğer ahlak değerleri için olduğunu söylüyorsa inanma sakın, ya ateş korkusundandır yada gelecekteki "Huri, Nuri, şarap" ödülleri içindir.

 

 

sevgili bilimselci

benim inancım beynime kazınmış değil bakın bunu anlamıyorsunuz bir başkası adına konuşamam... ama ben o şekil inanmıyorum, sizin iddia ettiğinizden daha fazla sorguladım hala sorguluyorum... koşulsuz kabul etmedim ve bu inanç bana bir başkası tarafından empoze edilmedi... kişisel tercihimdir... burası İran değil bende İranlı değilim ailemde ise şiddete zaten yer yoktu... kişilik olarak bağımsız bir yapıya sahibim bana hiç kimse istemediğim bir şeyi yaptıramaz... inanmadığımı savunduramaz, beynime hiç bir şey empoze edemez... Allah'a şükür aklım var ve onun kabiliyeti ölçüsünde kendim değerlendirebiliyorum... sizleri, diğer insanları ve söyledikleri ile uyguladıkları arasında ki uyuşmalıkları da görebiliyorum...

ben Allah'tan neden korkarım biliyormusun bilimselci... Çok sevdiğim için sevdiklerimi kaybetmekten korkarım onların bana zarar vermesinden değil... benim sevdiğim ve beni seven zaten bana zarar vermez ki...

 

Şundan emin olki, en güzel ahlak, insan değeri için konulmuş genel kabullerdir.

bak hep aynı şeyleri tartışıyoruz, tartışacağız.

Tüm dinler biribirine insan değerleri için hatalısın diyebiliyorsa...

Uygar yasalar din hükümlerini geçersiz kılıp kendi hükümlerini gerekli kılıyorsa...

Bu aşamalara "insan hesapları" ile gelinmiş olunmuyormu ?

Kaldıki bu aşama diyalektik olarak gelişiyor ve gelişmeye de devam edecek.

Sosyal anlayışta evrimleşiyor.

Biri biri ardına gelişen dinler, sosyal evrimleşme değilmi ? İnsanların hesapları değilmi ?

Eğer güzel ahlakı özlüyorsan sayın sardunyam,

Bunu asırlarca önce biribiri ardına orataya çıkmış, din adı ile kabullendirilmeye çalışılan ahlaki kuralları değilde, diyalektik olarak gelişen uygar ahlakı seçebilirsin.

Sakın uygar ahlakıda görüyoruz gibi bir yanlış tesbit yapma.

İnsanlar tüm değerleri yanlış uyguluyor olabilirler. Değerlerin bilimsel özü önemli.

Demokrasi, laiklik uygulamaları birer örnek. Sen bunları iyi biliyorsun.

 

evet en güzel ahlak insana değer vermektir... üstelik iyi, güzel ve doğru davranış sergileyen insan, kim olursa ve neye inanırsa inansın... kişilerin ahlakını inanç belirlemez... bunu hayatımızın her alanında gözlemliyoruz... kişilerin ahlakını bilgi, deneyim, kendini eğitme, düşünebilme ve iyi niyet geliştirir... bu özelliklere sahip değilse o kişilik olarak gelişmemiştir...

 

dinler hangi anlamda evrensel ahlaka ters düşüyor?

mesela kadın bedeninin sergilenememesi, pazarlanamaması, teşhir edilmesine engel olması, zinadan, hırsızlıktan, haksız yere insan öldürmekten men etmesi mi?

 

evrensel ahlak yasaları insanlara özgürlük adı altında seçim adı altında neleri vaad ediyor...? evrensel ahlaktan bahsediyorsunuz çok önceden beridir bunları biliyoruz, insanlar herşeyi işlerine geldiği gibi yaşar, dinde dahil olmak üzere insan dürtüsüne hiç bir şey engel olamaz... insan kendisi olmadıkça!!! ama bir dine mensup olmakta kötü bir şey değildir... din amaç değilde araç olarak anlaşılırsa ve o şekilde yaşama uygulanırsa bu söylediklerinizle çelişmez... zaten dinin anlayışı çelişmiyor insanların anladığı ve uyguladığı durumlar farklı...

 

evet işte insanlar yanlış uyguluyorlar yanlış değerlendiriyorlar... Kuran'da Allah peygamberine seslenirken sen ancak tebliğle görevlisin, onların inanmalarında ve yaşamalarında bir etki gösteremezsin... diyor... ondan dinde zorlama yoktur diyoruz bilmek ve uygulamak farklı şeyler... buna bütün evrensel değerler, dinler, ideolojiler dahildir...

 

 

Bu görüşlerime de önem vermeyeceğini bile bile yazdım.

Çünkü, sendeki, inanç !.

İnançlılara göre inanç değerleri, tüm diğer değerlerden üstündür ve doğrudur.

Meselenin özü bu !...

 

ben bütün görüşlere önem veririm sevgili bilimselci sen bunu çok iyi biliyorsun, birbirimizi tanıyoruz...

bendeki inanç beni bağlar, başkalarının değerinden üstündür demem... o benim kişisel tercihimdir, uygulamalarım ve yaşam tarzımda beni ilgilendirir... hiç kimsenin bana ve değerlerime, seçimlerime müdahale etmesini istemediğim gibi başkalarına da ben müdahale etmem... etmedim... ondan burada fikrimizi aktarıyor olmamız bir empoze değildir... çünkü sende zıt fikrini aktarıyorsun o yüzden ben bundan kendi adıma gelişim kazandığıma inanıyorum...

 

selamlar

Gönderi tarihi:

Sayın sardunyam,

 

O kadar çok çelişkin varki, hangi birine değineyim.

Her satırda. Ama vaktim olduğunca açıklayacağım bu çelişkileri.

Senin bu çelişkin özünde, demokrat yapından gelmekte ben bunu biliyorum.

Hem demokrat yapın var hem de inancın.

Bu iki görüşü de taşıyan kişi kesinlikle çelişkilere düşecektir.

Her konuda her fikirde hatta her pratiğinde (eyleminde).

Çünkü inançların hepsi demokrat anlayışla çelişmektedir.

Bu görüşüm ayrı bir platformda tartışılabilir.

Bunun farkına 36 nolu yazıda sayın Cordoba'da varmış. Haklı da.

 

Mesela seninle aynı fikirde olduğum bir görüşün;

 

evet en güzel ahlak insana değer vermektir... üstelik iyi, güzel ve doğru davranış sergileyen insan, kim olursa ve neye inanırsa inansın... kişilerin ahlakını inanç belirlemez... bunu hayatımızın her alanında gözlemliyoruz... kişilerin ahlakını bilgi, deneyim, kendini eğitme, düşünebilme ve iyi niyet geliştirir... bu özelliklere sahip değilse o kişilik olarak gelişmemiştir...

 

Ve aynı fikirde olmadığım bir görüşün;

 

Kurân, insanları asırlar öncesi ilkel yaşama döndürme ve insanları geriye dönük yaşama sabitleyip, kilitlemeye dönük olarak mı bize tebliğ edilmiş bir kitaptır... Yoksa... İnsanları geleceğe hazırlanmaya, insanlara tekâmül-gelişme yollarını göstermeye, en mükemmele yönlenmeye mi teşvik etmektedir...

 

Gerçi bunu başka birisinden alıntılamışsın ama kabullendiğin bir alıntı.

Vatandaş görüşünü bile koyamamış çelişkiye düşerim korkusundan.

İki soru şeklinde yazmış. Yorum bile yapamamış.

Şimdi burada çelişkiye düşüyormusun, düşmüyormusun sayın Sardunyam ?

Gönderi tarihi:

Sayın sardunyam,

O kadar çok çelişkin varki, hangi birine değineyim.

Her satırda. Ama vaktim olduğunca açıklayacağım bu çelişkileri.

Senin bu çelişkin özünde, demokrat yapından gelmekte ben bunu biliyorum.

Hem demokrat yapın var hem de inancın.

Bu iki görüşü de taşıyan kişi kesinlikle çelişkilere düşecektir.

Her konuda her fikirde hatta her pratiğinde (eyleminde).

Çünkü inançların hepsi demokrat anlayışla çelişmektedir.

Bu görüşüm ayrı bir platformda tartışılabilir.

Bunun farkına 36 nolu yazıda sayın Cordoba'da varmış. Haklı da.

 

Sevgili Bilimselci

 

Çelişki insanın yapısında var... Bu sadece bana ait değil... Her yeni bir şey öğrendiğimizde daha önceki bildiklerimiz bizi tutuyor... şaşırtıyor... ama bu çelişki beni rahatsız etmiyor, çelişerek öğreniyorum... tek doğru budur, ben herşeyi anladım, öğrendim, yenisine ihtiyacım yok diyemiyorum... benim çelişkilerimin kimseyi rahatsız etmemesi lazım... bende kimsenin çelişkisinden rahatsız olmuyorum... yani yazdığım kitabı kapatmadım hergün yeni bir şey ekliyorum ona...

 

Mesela seninle aynı fikirde olduğum bir görüşün;

Ve aynı fikirde olmadığım bir görüşün;

Gerçi bunu başka birisinden alıntılamışsın ama kabullendiğin bir alıntı.

Vatandaş görüşünü bile koyamamış çelişkiye düşerim korkusundan.

İki soru şeklinde yazmış. Yorum bile yapamamış.

Şimdi burada çelişkiye düşüyormusun, düşmüyormusun sayın Sardunyam ?

alıntıladığım yazıların geneline katıldığım için ekliyorum ama bazen o yazılardan daha farklı düşündüğüm oluyor... Bencede Kuran tekamüle götürür, buna gönülden inanıyorum ki üstelik bunu okuyarak deneyimliyorum...

 

Burada çelişkiye düşmedim Bilimselci; hemen hergün bir kaç sayfa Kuran okuyorum ve not alıyorum onun yanı sıra bir çok kitap daha okuyorum ve bütün bunları beynimin süzgeçinden geçiriyorum...

 

sanırım bakış açılarımızın farklılığından bu size çelişki gibi görünüyor...

 

selamlar

Gönderi tarihi:
Sevgili Bilimselci

 

"bu size çelişki gibi görünüyor..."

 

selamlar

 

O halde netleştirelim:

Bu iddianda halen kararlımısın.

 

kişilerin ahlakını inanç belirlemez...
Gönderi tarihi:
kişilerin ahlakını inanç belirlemez
inanç ahlaklı insan yetiştirmek ister

 

:):clover:

Gönderi tarihi:

kişilerin ahlakını inanç belirlemiyor amaç edinmiş olsa bile... çünkü insanlar dilediklerini uygulamakta serbestler ve güdülerini kontrol etmeleri hiç kolay değil... o sebepten evrensel dünya görüşü ve evrensel ahlakla yaşadığını iddia etmekte bir şey ifade etmiyor... bir insan nasıl ben Müslümanım, imanlıyım ve ahlaklıyım diye iddia edebiliyorsa ya da başka bir dine mensup olan... inançsız olup evrensel ahlaka sahip olduğunu iddia edende bunu hayatında uygulamayabiliyor...

Gönderi tarihi:
Kurân, insanları asırlar öncesi ilkel yaşama döndürme ve insanları geriye dönük yaşama sabitleyip, kilitlemeye dönük olarak mı bize tebliğ edilmiş bir kitaptır... Yoksa... İnsanları geleceğe hazırlanmaya, insanlara tekâmül-gelişme yollarını göstermeye, en mükemmele yönlenmeye mi teşvik etmektedir...

 

Ahmet Hulusi[/b]

 

 

burada bahsedilen tekamül ile evrimcilik arasında benzerlik yoktur.

İslamda tekamül, beşerin insanlaşma serüveni metaforu diyebiliriz.

Ya da 'ahlak'lanma durmaksızın 'ahlak'lanmaya çalışmaktır.

 

Ahlak, basit anlamında degildir yani oturup-kalkma, konuşup-susma vb. ile sınırlı bir ahlak degildir ve Kur'an'i anlamında bir ahlakdır.

 

bunlar, farklı degerlendirilmiş olmasından dolayı yazmadım, sadece belirtmek için.

 

birde ''din nedir'' ? gibi bir soruya diyanetin, ''hayatın'' kıyısında kalan açıklamalarıyla yetinmek kısmi dogru olsada yeterli degildir.

Gönderi tarihi:
kişilerin ahlakını inanç belirlemiyor amaç edinmiş olsa bile... çünkü insanlar dilediklerini uygulamakta serbestler ve güdülerini kontrol etmeleri hiç kolay değil... o sebepten evrensel dünya görüşü ve evrensel ahlakla yaşadığını iddia etmekte bir şey ifade etmiyor... bir insan nasıl ben Müslümanım, imanlıyım ve ahlaklıyım diye iddia edebiliyorsa ya da başka bir dine mensup olan... inançsız olup evrensel ahlaka sahip olduğunu iddia edende bunu hayatında uygulamayabiliyor...

Analaşıldı sayın Sardunyam bu kısımlar anlaşıldı emin ol.

Ama anlaşılmayan, çelişkide olduğumuz, sadece "din ahlakımı" yoksa "uygar evrensel ahlak"mı kaynağımız olmalı ?

Bunu açıklığa kavuşturamadık.

Gönderi tarihi:

uygar evrensel ahlak diye bir şey söz konusu bile olamaz...

neden derseniz: toplumların geleneksel ve inanca dayalı ahlakları var...

ve hemen her toplum kendi ahlaki değerini belirliyor...

bütün bunların üzerinde bir ahlak kavramını kabul edenler sanırım inançsız olanlar...

o yüzden bu çelişkili bulduğunuz durumun bir yanıtı yok... yumurtamı tavuktan, tavuk mu yumurtadan gibi...

Gönderi tarihi:

Sayın Sardunyamdan çelişkiler:

(genelde inançlılardan çelişkiler)

 

kişilerin ahlakını inanç belirlemez... bunu hayatımızın her alanında gözlemliyoruz... kişilerin ahlakını bilgi, deneyim, kendini eğitme, düşünebilme ve iyi niyet geliştirir... bu özelliklere sahip değilse o kişilik olarak gelişmemiştir...
uygar evrensel ahlak diye bir şey söz konusu bile olamaz...

neden derseniz: toplumların geleneksel ve inanca dayalı ahlakları var...

 

dostça tartışıyoruz doğru
ama sizin dostça yaklaştığınızdan emin değilim

 

insan hatalarını ve doğrularını kendisi hesaplayamıyor
Allah'a şükür aklım var ve onun kabiliyeti ölçüsünde kendim değerlendirebiliyorum...

 

Kesin itaat, boyun eğme” olarak da anlaşılır.
koşulsuz kabul etmedim. yaptığımız seçimlerde özgürüz...

 

uygar evrensel ahlak diye bir şey söz konusu bile olamaz...
kişilerin ahlakını bilgi, deneyim, kendini eğitme, düşünebilme ve iyi niyet geliştirir...

Gönderi tarihi:

:original: çelişkiye yeni bir tanım getirdin sayın bilimselci...

bak sana çelişkinin sözlük anlamını yazayım...

Çelişme, tenakuz....Anlam aykırılığı... yazdıklarım içinde kelimeler arası çelişki aramayın, madem her şeye nesnel bakıyorsunuz, bu olaya da nesnel bakın ve insanların yapılarını düşünün... bir şeyi bilmek, anlamak ve uygulamak birbirinden farklıdır... ben sigaranın zararlarını biliyorum ama içiyorum... işte bu bir çelişkidir... bilmek yetmiyor... evrensel ahlak, dinsel ahlak, toplumsal ahlak, ailesel ahlak... şu bu... eğer kişi ahlakı içinde hissetmiyorsa buna dışarıdan bir müdahale ile etki edemezsiniz... bakın son alıntıladığınız yazımda ne demişim, deneyim, kendini eğitme, düşünebilme ve iyi niyet... bunlar ahlakın gelişmesinde etken... ve bunu uygulamayı başarabilenin inançlı ya da inançsız olması fark etmiyor... umarım anlatabilmişimdir....

Gönderi tarihi:
Sayın Sardunyamdan çelişkiler:

(genelde inançlılardan çelişkiler)

 

araya girmiyeyim diyorum ama Sardunyam'ın inançdaki çelişkileri sayın Sardunyam'ı baglar .

 

çelişki var anlamında söylemiyorum ama olursa bile gene bu Sardunyam'ın çelişkisidir.

 

hadi bunu anladım.

 

genelde inançlıların çelişkisi dediginiz vakit susmak olmaz.

 

sayın bilimselci bize önce 'ahlak'ı ve daha sonra 'uygar evrensel ahlak'ın bir tarifini yaparmısınız.

bu tarif sizi daha iyi anlamamızı ve Kur'an'ın 'ahlak'ını karşılaştıracagımız bir temel olur en azından.

( gerçi eklektik bir ahlaka da inanabilirsiniz )

 

Sayın Sardunyam galiba 'seküler' olmak ile 'dindar' olmanın vermiş oldugu tanımlardan yola çıkıyor olabilir.

Gönderi tarihi:
araya girmiyeyim diyorum ama Sardunyam'ın inançdaki çelişkileri sayın Sardunyam'ı baglar .

 

çelişki var anlamında söylemiyorum ama olursa bile gene bu Sardunyam'ın çelişkisidir.

 

hadi bunu anladım.

 

genelde inançlıların çelişkisi dediginiz vakit susmak olmaz.

 

sayın bilimselci bize önce 'ahlak'ı ve daha sonra 'uygar evrensel ahlak'ın bir tarifini yaparmısınız.

bu tarif sizi daha iyi anlamamızı ve Kur'an'ın 'ahlak'ını karşılaştıracagımız bir temel olur en azından.

( gerçi eklektik bir ahlaka da inanabilirsiniz )

 

Sayın Sardunyam galiba 'seküler' olmak ile 'dindar' olmanın vermiş oldugu tanımlardan yola çıkıyor olabilir.

 

Sayın Arslan,

 

Neden araya girmiş olasın ki sayın Arslan,

Burada herkes birbiri ile fikir alış verişi yapmakta.

İyiki de girdin konuyu biraz değiştirip, çelişkilerden çıkmış olalım.

Bu çelişkiler sadece Sayın sardunyamın değil tüm inançlıların çelişkileri. Kaynak ayni, din...

Ben ve diğer arkadaşlarım din le bilimin, hatta dinle yaşamın çelişkilerini gösterip durmaktayız. Ama, görmek ne mümkün.

Söylemiştik "inançları terketmek dağları yıkmak kadar zordur" diye.

 

Sayın Sardunyam elbette seküler (dünyacı (tdk)) olacak. Demokrat yapısı var.

İşte bu demokrat yapısı, ondaki hem inançlı, hemde demokrat olma imkansızlığını daha da açığa çıkartıyor.

Katı inançlılar (dinciler), kendi içlerinde daha az çelişkideler. Çünkü onlar her şeyi dinle yorumluyorlar.

Ama, dış dünyadaki toplumla fazlaca çelişmektedirler.

 

Ahlak, henüz bilimin sistemleştirilmediği eski çağlarda inançlarla belirleniyordu.

Bu yüzden inanç ve kültür çeşitlerinden dolayı, toplumsal halde bulunması da doğal olmuştur.

Ne zamanki bilim sistemleştirilmeye başlamış, işte o zaman ahlakında madde ve insan değerine göre yorumlanması gerekliliği anlaşılmıştır.

Mademki düşünen insandır, ahlakıda insan oluşturacaktır. Öyle olmuştur da.

Çözemediği konularda ruhsal (din) ahlakı, hakimiyet kurmak için emperyalist ahlak, insan değeri için de "uygar, evrensel ahlak"ı oluşturmuşlardır.

 

İnsan için "iyi" ve "kötü" değerleri, rasyonelite (akıl) ile belirlemek, bunu da önce insanın mutluluğunda, sonra da yine insan mutluluğu için maddenin paylaşımın da (üretim/tüketim) aramak, kaçınılmaz olmuştur.

İşte böylece, insanın doğayla olan yaşamsal çelişkiler içerisindeki süreçte, eşit mutluluğunu sağlayabilmek, genel geçer "uygar evrensel ahlak"ı kaçınılmaz hale getirmiştir.

Genel geçer "evrensel ahlak" tüm insanlığın ortak ahlaki değerlerini oluşturmuş, bu iyi/kötü etik, yine genel geçer demokratik yasalarla teminat altına alınmıştır.

 

Ahlakın çekirdeği olan "iyi" ve "kötü" mefhumları insan değeri üzerinde düşünüldüğünde objektif olmaktadır.

Çünkü iyilik/kötülük etkenliği, insan'ın mutluluğu/mutsuzluğu olmaktadır.

Ancak iyi/kötü mefhumunun göreceliliği, kültürel farklılığın yaratacağı olumsuzluklar, yine demokratik haklar(yasalar) çerçevesinde sınırlanmıştır.

Yani bir insanın değişik kültürlerle mutlu olma hakkı, diğer insanın hakkını engellememelidir.

 

Ahlakı dini değerlerle sınırladığımızda, genel geçer değerlerle örtüşmüyor.

Nedeni; eski ve orta çağlardan gelme, eski toplumların kültürel değerleri olmasındandır.

Dini değerlerin güncellenemeyişi (imkansız oluşu) sürekli değişen üretim çeşitliliğinden oluşan yeni küresel etkilenmelerin gerisinde kalmaktadır.

Kısaca inanç ahlakı, mantıksal ve akılcığın güncellenmiş hali olmayıp, değişik toplumların eski yerel kültürlerini yansıtmaktadırlar.

 

Selamlar.

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.