Misafir aslan34 Gönderi tarihi: 25 Temmuz , 2007 Gönderi tarihi: 25 Temmuz , 2007 Domuz etinin haram olması bugün tüm islam ülkelerinde aşırı abartılmaktadır. Yani, sanki domuz eti yiyince dinden çıkacaksınız gibi bir hava estirilmektedir. Oysa içkide haramdır, keyif verici maddelerde. Ama domuza hurafelerle başka anlamlar yüklenip Tabu haline getirilmiştir. Ve Müslüman olup olmamanın sembolu haline gelmiştir. Oysa diğer haram sayılan maddelerden herhangi bir farkı yoktur. Yok domuz eti yersen karını kıskanmazsın. Yok domuz putperestlerin tanrısıdır. İslamda domuz etinin haram olması, İçki ve keyif verici maddelerin haram olmasıyla aynı değerdedir. Yani içki içince, yada esrar kullanınca kimsenin dinden çıkmadığı gibi, tek başına domuz eti yedi diyede çıkmaz. aynen katılıyorum, dogru söze ne denir ki.. Kitapda haram olan bir şey bizzati haramdır, velev ki bir kaç yararı olan bir haramda olsa bu kaide degişmez. her türlü gari islami düşünce ve pratikleri, hiç bir sızı duymadan ve sürekli şekilde uyguluyan bir kişinin domuz eti yiyip yememesi arasında zerre miktarı fark yoktur dini anlamda.. çok rahat bir şekilde yenebilir.. domuz etini, sayılan nitelikte ki insanların yememesi olgusu 'dini' bir pratik degil tamamen kültürel bir etkenden kaynaklanıyor, pek alada o etin yerini tutan çaşitli başka etler mevcuttur. ve bu anlamdaki bir ritüelin, dinde ki günah-sevap eylemleriyle uzak yakın alakası yoktur, sadece varmış gibi yapılır, geleneksel bir din zaten böyle yaşanır.. tabi ki biz bunu insanların dini algılamasına göre söylüyoruz, yoksa haşa dine göre konuşmuyoruz. dinde domuz eti haramdır, içkinin, zinanın, yalan söylemenin haram oldugu gibi. dinde, haram ile helal uzun bir çizginin uç kısımlarıdır, pratikler bizi hangi uca yaklaştırırsa, işin dogası geregi diger uçtan uzaklaştırır bizi... Alıntı
Φ Haris622 Gönderi tarihi: 25 Temmuz , 2007 Gönderi tarihi: 25 Temmuz , 2007 BismillAllahirRahmanirRahim. Ateistler hep "kanıt"tan bahsederler. İnanmak için "kanıt" isterler. Bence sizin istediğiniz şekilde veya daha doğru tabirle sizi inandıracak bir "kanıt" belkide dünya var oldukça ortaya konulamayacak. Çünkü öyle bir "kanıt" olduğu zaman gerçekten inanan ile inanmayan, kazanan ile kaybeden ayırt edilemez. Dolayısıyla ben bana göre kanıt olabilecek şeyleri getirebilirim ama siz inanmak istemediğiniz için bunları kanıt olarak kabul etmezsiniz. Ayrıca sizin dediğiniz gibi -haşa- Allah yoksa, cennet cehennem yoksa, ahiret yoksa, hesaba çekilmeyeceksek benim ne zararım olabilir ki? Zira benim bildiğim,öğrendiğim ve inandığım İslam bana dünya hayatında zorluk çıkaracak birşey emretmiyor. Kötülüğü de emretmiyor. Her cuma hutbelerin sonunda okunan ayette de belirtildiği gibi; Şüphesiz Allah adaleti, iyiliği, yakınlara bakmayı emreder; azgnlığı, hayasızlığı ve fenalığı da yasaklar. O, düşünüp tutasınız diye size öğüt veriyor. Ben sizin düşüncelerinizi, inançlarınızı kabul etmem! Siz de benim düşüncelerimi, inançlarımı kabul etmezsiniz. O halde sizin inançlarınız size benim inançlarım bana... Alıntı
Φ ftoyd Gönderi tarihi: 25 Temmuz , 2007 Gönderi tarihi: 25 Temmuz , 2007 pardon arkadaşlar ama merak ettiğim bi konu var,Kuranı Kerim de neler haramdır neler haram değildir,,yani meallerde haram olan şeyleri buraya taşır mısınız?? çünkü haram ile günah kavramını karışmış gibi algıladım yazılarınızdan... domuz eti?içki?et çeşitleri?keyif verici maddeler?? ayetle cevaplarınızı bekliyorum Alıntı
Misafir aslan34 Gönderi tarihi: 25 Temmuz , 2007 Gönderi tarihi: 25 Temmuz , 2007 pardon arkadaşlar ama merak ettiğim bi konu var,Kuranı Kerim de neler haramdır neler haram değildir,,yani meallerde haram olan şeyleri buraya taşır mısınız?? çünkü haram ile günah kavramını karışmış gibi algıladım yazılarınızdan... domuz eti?içki?et çeşitleri?keyif verici maddeler?? ayetle cevaplarınızı bekliyorum helallerin dairesi genişdir dinde. ben konuya helal-haram açısından bakmakdan ziyade, insanların dini olan hükümler karşısında kafa karışıklıklarına deginmek için yazdım, geleneksel dini algılamaların nasılda sakat bir inanç ortaya çıkardıgını belirtmek için konuya dail oldum...zaten söz konusu fıkrada çarpıklıgı ifade ediyor. sorun, bir haramın işlenip günaha girme sorunu degil yani..sorun çok daha derinlerde, dini algılamadaki yamuklukların 'dogruymuşcasına' yaşanmak istenmesi sorunu ve bunun öyleymişcesine -mesnedsiz olarak- ortaya konmasında... ilkin; neyin haram olmadıgı degil de, neyin haram oldugu sorusu daha mantıklı ve tutarlıdır. eminim ki arkadaşlar sordugunuz soruya Kur'an'dan alıntılarla cevap verecekdir. ikincisi; haram ile günah kavramını nasıl karıştırdınız, bende bunu anlamadım. Alıntı
Φ abraham Gönderi tarihi: 25 Temmuz , 2007 Gönderi tarihi: 25 Temmuz , 2007 BismillAllahirRahmanirRahim. Ateistler hep "kanıt"tan bahsederler. İnanmak için "kanıt" isterler. Bence sizin istediğiniz şekilde veya daha doğru tabirle sizi inandıracak bir "kanıt" belkide dünya var oldukça ortaya konulamayacak. neden konulmasınki denizi ikiye ayırdılar zamanında ateş suya dönüştü bir kavim helak edildi hepte eski zamanlarda dinlerin çıktığı zamanlarda oldu bunlar aradan asırlar geçti bize zırnık yok bu büyük bir adaletsizlik çünkü günümüz şartlarında böyle hikayelere inanmak daha zor. Çünkü öyle bir "kanıt" olduğu zaman gerçekten inanan ile inanmayan, kazanan ile kaybeden ayırt edilemez. neden acaba allahın bilgisi bu konuda yetersizmi kalacaktı? Dolayısıyla ben bana göre kanıt olabilecek şeyleri getirebilirim ama siz inanmak istemediğiniz için bunları kanıt olarak kabul etmezsiniz. pardon ama ortada bir iddalaşma yok koskoca yaratandan bahsediliyor bu söylediklerinizi kanıtlarsanız inanmamak ********* siz uzanamadığınız ete mundar demeyi bırakında ete uzandığınızı gösterin yeter gerisini bize bırakın. Ayrıca sizin dediğiniz gibi -haşa- Allah yoksa, cennet cehennem yoksa, ahiret yoksa, hesaba çekilmeyeceksek benim ne zararım olabilir ki? zulüm yapanların önünü kesememiş olursun(allah cezasını verecek diyerek) ayrıca insanları ayırarak zulüm etmiş olursun aklıma gelen en basit 2 örnek. Zira benim bildiğim,öğrendiğim ve inandığım İslam bana dünya hayatında zorluk çıkaracak birşey emretmiyor. kendine zorluk çıkaracak birşey emretmiyor ancak insanlığa zarar veriyor Her cuma hutbelerin sonunda okunan ayette de belirtildiği gibi; Şüphesiz Allah adaleti, iyiliği, yakınlara bakmayı emreder; azgnlığı, hayasızlığı ve fenalığı da yasaklar. O, düşünüp tutasınız diye size öğüt veriyor. bunları ben kendi kendime zaten yasaklıyorum başımda bir çobana ihtiyaç duymadan. Ben sizin düşüncelerinizi, inançlarınızı kabul etmem! Siz de benim düşüncelerimi, inançlarımı kabul etmezsiniz. O halde sizin inançlarınız size benim inançlarım bana... saygılar kardeşim Alıntı
Φ ftoyd Gönderi tarihi: 25 Temmuz , 2007 Gönderi tarihi: 25 Temmuz , 2007 neden konulmasınki denizi ikiye ayırdılar zamanında ateş suya dönüştü bir kavim helak edildi hepte eski zamanlarda dinlerin çıktığı zamanlarda oldu bunlar aradan asırlar geçti bize zırnık yok bu büyük bir adaletsizlik çünkü günümüz şartlarında böyle hikayelere inanmak daha zor. deniz ikiye ayrıldı ,gördüler ,çok azı hariç yine saptılar,,ne farketti kavim helak edildi,bunu bilen ve kurtulan zaten inanandı,helak olan için zaten çok geçti.. ateşin suya dönüşmesini çıkaramadım ama inanmak için mucizenin kendisi önünde hatta bütün kitapçılarda ama sen yine görmüyor yine inanmıyorsun... hadi kitabı geç,kendin mucizesin,aklın mucize,tahta suyun üzerinde niye durur mucize,baktığın doğanın her bir parçası mucize,ama sana mucize değilmiş gibi geliyorsa biz napalım... neden acaba allahın bilgisi bu konuda yetersizmi kalacaktı? haşaa yaşanan herşey onun tarafından izin verildiği kadardır,o izin vermezse ben inanan olamam,o izin vermezse sen inançsız olamazsın...o diliyor herşey yaşanıyor o kadar... işine gelmedi mi?bu da senin sorunun ,senden ötürü de benim sorunum... benden ötürü de başkasının.... pardon ama ortada bir iddalaşma yok koskoca yaratandan bahsediliyor bu söylediklerinizi kanıtlarsanız inanmamak ********* siz uzanamadığınız ete mundar demeyi bırakında ete uzandığınızı gösterin yeter gerisini bize bırakın. kanıt yaratanın kitaplarıdır ,1400 sene öncesinden bu yana bugünüme hitap eden bir kitap ,anlayana en büyük kanıt ve mucizedir.. zulüm yapanların önünü kesememiş olursun(allah cezasını verecek diyerek) ayrıca insanları ayırarak zulüm etmiş olursun aklıma gelen en basit 2 örnek. anlayamadım, açıklar mısın? kendine zorluk çıkaracak birşey emretmiyor ancak insanlığa zarar veriyor İnsanlığa çok faydalı da uygulanmayınca zararlı tarih devam ediyor bu arada Haris622 ,Yaratan Kuran ı dağlara teklif ediyor ve Dağ bundan çekiniyor,islamın uygulanmadığı ortamda elbette islamı uygulamaya çalışmanın bizlere zorluğu olur,ben şimdi hırsızı suç üstü yakalasam va ayete dayanarak elini kesmeye kalksam ,bana neler yapılır..bi tarafta Allah ın emri,bi tarafta emri anlamaz ,ondaki hikmeti görmez bi toplum ve o toplumdaki kurallar... bunları ben kendi kendime zaten yasaklıyorum başımda bir çobana ihtiyaç duymadan. tabi akraba ilişkilerini,anne-babanla olan iletişimini,komşularına karşı olan tutumunu şüphesiz bilemeyiz...senin çobana ihtiyacın yok diyelim arkadaşım,okuduğun günlük gazetelerde çobana ihtiyacı olmayan insanların haberleriyle dolu değil mi?çobana ihtiyaç yok ya e ülkede kanun falan da olmasın,boşuna ne yasası çıkarıp duruyorki bu insanlar... Alıntı
Φ abraham Gönderi tarihi: 26 Temmuz , 2007 Gönderi tarihi: 26 Temmuz , 2007 deniz ikiye ayrıldı ,gördüler ,çok azı hariç yine saptılar,,ne farkettikavim helak edildi,bunu bilen ve kurtulan zaten inanandı,helak olan için zaten çok geçti.. ateşin suya dönüşmesini çıkaramadım ama inanmak için mucizenin kendisi önünde hatta bütün kitapçılarda ama sen yine görmüyor yine inanmıyorsun... hadi kitabı geç,kendin mucizesin,aklın mucize,tahta suyun üzerinde niye durur mucize,baktığın doğanın her bir parçası mucize,ama sana mucize değilmiş gibi geliyorsa biz napalım... denizin ikiye ayrılması kulaktan kulağa böyle gelmiştir kavim helak edilmedi olsa olsa yanardağ patlaması bir doğal afettir 1 kere patlamadı bu yanardağ yerkabuğunun ilk oluştuğu zamanlar sürekli patlıyordu bu bir mucize değil yani doğal afet onu mucizeye siz çevirdiniz. haşaa yaşanan herşey onun tarafından izin verildiği kadardır,o izin vermezse ben inanan olamam,o izin vermezse sen inançsız olamazsın...o diliyor herşey yaşanıyor o kadar... işine gelmedi mi?bu da senin sorunun ,senden ötürü de benim sorunum... benden ötürü de başkasının.... demek istediğim ben olsaydım dini çok çok daha adaletli bir şekilde insanlara açıklayabilirdim nede olsa güç kudret obiçim kanıt yaratanın kitaplarıdır ,1400 sene öncesinden bu yana bugünüme hitap eden bir kitap ,anlayana en büyük kanıt ve mucizedir.. ben o kitapları yaratanların kitapları olarak görüyorum çünkü o kitapları allah gönderdiyse ve insanlar bunları değiştirdiyse bu allahında beceriksizliğidir sen gel bir dini bir seferde insanlara anlatama 4 cilt yolla sonrada niye inanmıyorsunuz de allahım allahım diyeceğine birde allahlık et yani yarabbi gökten kafama bir balyoz indirde inanayım... anlayamadım, açıklar mısın? uzun hikaye anlatsamda anlamazsın İnsanlığa çok faydalı da uygulanmayınca zararlı tarih devam ediyorbu arada Haris622 ,Yaratan Kuran ı dağlara teklif ediyor ve Dağ bundan çekiniyor,islamın uygulanmadığı ortamda elbette islamı uygulamaya çalışmanın bizlere zorluğu olur,ben şimdi hırsızı suç üstü yakalasam va ayete dayanarak elini kesmeye kalksam ,bana neler yapılır..bi tarafta Allah ın emri,bi tarafta emri anlamaz ,ondaki hikmeti görmez bi toplum dinler devletin koyduğu kanunlar olmasa polis teşkilatı olmasa görürdük nekadar yararlı olabileceğini. gasp edene hırsızlık edene tecavüz edene biri diyecektiki etme eyleme bu yaptığın günahtır oda etmeyecekti dimi kol bacak kesmeye sıra gelince buda bir vahşettir devlet (yani insanlar) daha insancıl olanını bulmuş ve uygulamaya koymuştur. tabi akraba ilişkilerini,anne-babanla olan iletişimini,komşularına karşı olan tutumunu şüphesiz bilemeyiz...senin çobana ihtiyacın yok diyelim arkadaşım,okuduğun günlük gazetelerde çobana ihtiyacı olmayan insanların haberleriyle dolu değil mi?çobana ihtiyaç yok ya e ülkede kanun falan da olmasın,boşuna ne yasası çıkarıp duruyorki bu insanlar... doğru ya nasıl düşünemedim allah suç işlemeyi yasaklamıştı bizim anayasa kanunları ise serbest diyor suç işlemek allah öyle demeseydi kimse anlamayacaktı öyle şeylerin yanlış olabileceğini dimi Alıntı
Φ vega5 Gönderi tarihi: 27 Temmuz , 2007 Gönderi tarihi: 27 Temmuz , 2007 ben ateist değilim bir siteden aldığım şu yazı çok ilginçtir hadid/25.sure -Andolsun ki, Biz peygamberlerimizi açık delillerle gönderdik; beraberlerinde kitap ve mizan (terazi, ölçü) indirdik ki, insanlar adaletle tutunsunlar. Bir de demiri indirdik ki, onda hem çetin bir sertlik, hem de insanlar için birçok faydalar vardır. Çünkü Allah kendisine ve peygamberlerine gıyabında yardım edenleri belli edecektir. Şüphesiz Allah çok güçlüdür, üstündür. ///// Demir günümüzde herkes tarafından çok iyi bilinen yer kabuğunun yüzde 4.7 sini oluşturan, bazılarının mucize aradığı bir metaldir. Oysa Tunç çağında durum tamamen farklıydı… Kimyadan ve fizikten haberi olmayan Tunç Çağı insanı için demir yeryüzünde olduğu halde görünmez bir madendi. Yani onlar için yer kabuğunda demir yoktu, bilmiyorlardı. Ama yinede Tunç çağı öncesi nadirde olsa demirden yapılmış nesnelere rastlıyoruz. Nasıl olabilir böyle bir şey hem toprakta ki demir filizlerinden habersizler, hem de demir aletler yapmışlar. Öyleyse başlayalım anlatmaya sıra sıra… Anitta’ nın (Hitit Kralı-M.Ö 1700 lü yıllar) tunç hançerinin bulunmasına rağmen Hitit yazmalarında sıkça bahsi geçen demir tahtı ve hükümdarlık asası bulunamamıştır. Bu demir taht ve asa o zamanlar gücün ve kudretin sembolüydü. Dünya üzerinde Hitit Krallarından başka hiç bir kralda, hatta Mısır Firavunlarında bile yoktu. Bu taht ve asa diğer Hitit kralları tarafından kullanılmıştır. Yanlış duymadınız, demirden bir taht ve hükümdarlık asası. Bu çağda 1 kg gümüş, 70 kg bakıra; 1 kg altın 8 kg gümüşe; 1 kg demir, 5 kg altına eşdeğerdi. Nedeni gayet basit yukarıda dediğim gibi Tunç Çağı insanlarının yer kabuğunda demir filizi olduğundan haberi yoktu. Ama yinede demir vardı. Hem de altına oranla 5 kat daha değerliydi. Sizce bu kullanılan demir nerden gelmişti. Müslümanlar bunu, yani nerden geldiğini bize söylüyorlar. Aynı şey bir zamanlar Arap çöllerine de gelmiştir. Hatta bir tanesi Kabe nin kenarında ****** şeklinde bir koruyucunun içinde durur. Anladınız değil mi, neyden bahsediyorum. Tam anlamıyla gökten inmiştir demir. Evet göktaşından. O dönem bilinen demir bu gök taşlarından elde edilen demirdir. Bazı meteorlar neredeyse tamamen nikel-demir alaşımından oluşur. Hoş Müslümanlar sadece demir gökten indirilmiş dese de, araya nikel gibi madenlerde karışmıştır. O kadar kusur kadı kızında da olur diyelim devam edelim.. İlk demir kullanımı Mısırlılarla ortaya çıkmış, gökten gelen bu metale ”göğün Armağanı” ismini takmışlardır. Sümerlerinse ”göğün madeni” demesine şaşırmamak gerekir.. Bulunan ilk demir eşya örnekleri bu göksel armağandan yapılmıştır.. (Çok yüksek oranda nikel içerdiğinden dolayı bu ayrımı yapabiliyor uzmanlar) Çok sonraları insanların bu göksel madeni dünyada da keşfedip nasıl üretmeyi akıl ettikleri muammadır, çünkü saf olan meteor demirine karşı, dünyevi demir filizi(pas kızılı renkte, ufalanabilir hematit, gevrek siyah magnetit, yada taneli toprak sarısı, limonit) ne türden değerli madenler içerdiğini belli etmez. Belki bir rastlantı bu keşfe yardımcı olmuştur. Belki çömlekçi renklendirmek için oksit madenler kullanırken pişirme anında bazı maddeler ortaya çıkmış ve çömlekçi, şaşkınlık içinde bunun göksel armağana benzediğini fark etmiştir. Evet şimdi neden Hitit Krallarının demir taht ve asa kullandıklarını biliyoruz. Hitit kralları Tanrının yer yüzündeki temsilcisiydiler. Elbette onlar Tanrının onlar için gökten indirdiği demirle bu Tanrısallıklarını pekiştireceklerdi. Hatta bir Hitit yazıtında Kral öyle seslenir.. ”Hükümdar, büyük Kral Arnuvanda ile karısı Aşmunikal’ in sözleri demirdir, kırılmaz ve yok edilemezler” Dünya da demir çağına ilk geçiş M.Ö 1000-900 yılları arasında Anadolu’ da başlamıştır. O zamana kadar demir gökten düşen meteorlar sayesinde elde edilmiş. Bu çağdan sonrada uzun yıllar demir Tanrı tarafından indirilen göğün bir armağanı olarak biline gelmiştir. Tıpkı birisi hapşırınca, durduk yere çok yaşa dememiz gibi demirde göklerden indiğini söylemek aynıdır. Neden deriz kimse bilmez. Eskiden gerekliymiş ama şimdi o kadar gerekli değil. (Dünyanın her yerinde hapşıran insana söylenen bazı sözcükler. Eski insanlar nefesin veya soluğun ruh olduğuna veya yaşamın özü olduğuna inanırlardı. Tanrı insanı yarattığında soluğunu insanlara üflemişti ve o soluk bedende bulunduğu sürece yaşam sürüyordu. Bu inancın doğrultusunda hapşırınca nefesin durması veya o kasılma hareketinin sonucunda soluğun dışarıya kaçıp gideceğinden korkuluyordu.) Alıntı
Φ ftoyd Gönderi tarihi: 27 Temmuz , 2007 Gönderi tarihi: 27 Temmuz , 2007 denizin ikiye ayrılması kulaktan kulağa böyle gelmiştir kavim helak edilmedi olsa olsa yanardağ patlaması bir doğal afettir 1 kere patlamadı bu yanardağ yerkabuğunun ilk oluştuğu zamanlar sürekli patlıyordubu bir mucize değil yani doğal afet onu mucizeye siz çevirdiniz. iyi senin mucize dediğin kafana balyoz inmesi gökten,,bu arada ben ne dedim sen ne cevap verdin? demek istediğim ben olsaydım dini çok çok daha adaletli bir şekilde insanlara açıklayabilirdim nede olsa güç kudret obiçim iyi yaratılmışlardaki düzen de adaletli değil sana göre,adalet nasıl olmalı sen o derece güç sahibi olsan,bi ütopyanı anlatta farklı bi başlıkta bakalım ne kadar mükemmelsin ben o kitapları yaratanların kitapları olarak görüyorum çünkü o kitapları allah gönderdiyse ve insanlar bunları değiştirdiyse bu allahında beceriksizliğidir sen gel bir dini bir seferde insanlara anlatama 4 cilt yolla sonrada niye inanmıyorsunuz de bak bizde de ayet olmayana ayet diyorlar ama kitap olduğu gibi duruyor ,,kim neyi değiştirmiş,, bi bakmışlar mı bakalım İncil değişmiş demeden önce o muhteşem kitap ne diyor.. bir seferde kafana soksaydı demi,isteseydi herkesi dindar ya da hidayete ermiş yapamazdı sanki ya da hepimizi tek bir ümmet... ama yapmıyor... cehennemi dolduracağım diyor ya da demiş bi kere... herşeyin doğrusunu Allah bilir... O,neyi nasıl yapmak isterse öyle yapar,kul olarak onu sorgulamak haşa kimsenin haddine düşmez... O yüce olandır,büyük olandır,gücü herşeye yetendir... ve O ,inanan kullarının her zaman dostu ve yardımcısıdır... allahım allahım diyeceğine birde allahlık et yani yarabbi gökten kafama bir balyoz indirde inanayım... Amin.. inan bunun için çok çok dua edeceğim... uzun hikaye anlatsamda anlamazsın haklısın biz seninle öyle kolay anlaşamayız dinler devletin koyduğu kanunlar olmasa polis teşkilatı olmasa görürdük nekadar yararlı olabileceğini. gasp edene hırsızlık edene tecavüz edene biri diyecektiki etme eyleme bu yaptığın günahtır oda etmeyecekti dimi kol bacak kesmeye sıra gelince buda bir vahşettir devlet (yani insanlar) daha insancıl olanını bulmuş ve uygulamaya koymuştur. senin insancıl dediğin yasalar yüzünden suç almış başını gidiyor,sanki bana hırsızlığı önlediler ya da tecavüzü ya da gaspı.... Bu konuda nasıl bu kadar algılama sorunu olur cidden anlamıyorum.... hırsızın elini kesmek vahşet diyorsun ,hırsızlığın devam etmesi için koyduğun basit cezalara medeniyet ve insancıllık diyorsun,insanlıktan bi haber ,hayvan bile denilemeyecek,iki bacaklı yaratıklar ,yeri geliyor hırsızlık adına iki bilezik adına kol kesiyor,siz hala vay efendim vahşet de vahşet diyorsunuz... giden bütün dinleri bir kenara bırakın da biraz psikoloji kitaplarına yönelin... Freud okuyun,Wilhelm Reich okuyun,Erich Fromm ,Henri Laborit ne bileyim hatta Doğan Cüceloğlunun bütün serisini okuyun diğerleri ağır gelirse...Bana göre hırsız dediğiniz olsa olsa kan severdir,ciddi anlamda ihtiyacı olan değil... doğru ya nasıl düşünemedim allah suç işlemeyi yasaklamıştı bizim anayasa kanunları ise serbest diyor suç işlemek allah öyle demeseydi kimse anlamayacaktı öyle şeylerin yanlış olabileceğini dimi kızları diri diri gömmek ,bir zamanlar gayet olması gereken bir davranışmış mesela dimi...Allah tutup niye öyle demişki...bıraksaymış herkes doğru bildiğine devam etseymiş... Alıntı
Misafir Yusufi Gönderi tarihi: 22 Ağustos , 2007 Gönderi tarihi: 22 Ağustos , 2007 Bu slogan ne kadar gercekci? Gerceklik payi varsa neresinde? 1400 kusur yil oncesinin farzlari, vacipleri ve mekruhlari gunumuz yasamina cevap verebiliyor mu? Gercekci olursak vermiyor. Vermiyor cunku, insanlar artik cok fazla "birey". Oyle suruler halinde dusunme, hareket etme zamani gecti. Her birey kendi basina dusunuyor, kendi basina hareket ediyor. Bu birey dedigimiz kisi, toplumun buyuk cogunlugu tarafindan benimsenmis bulunan ahlak kurallarini esas aliyor. Ve dahasi, Kur'an'i eskiden yorumlayan kisilerin yorumlarini tekrar yorumlama gereksinimi goruyor kendinde, bazi durumlarda kendi kafasina gore yorum getiriyor. Cunku yapilan yorumlar ona yeterli, aciklayici gelmiyor. Daha fazlasini istiyor, Cevapsiz kalmis sorularina cevap ha buluyor ha bulmuyor, bulamiyor... Islam'in kitabi ekonomiden siyasete, bilime, insan haklarindan sosyal yasama ve dusunebilecegimiz diger konulara kadar her konuda cagin gerisinde kalmis oldugundan, kurtulus diye adlandirilmasi yanlisin otesinde, mumkun degildir. Kurtulus olarak kabul edilmesi ise olsa olsa; cagin gerisinde kalmisligi yasatabilmenin son cirpinislaridir ... Şöyle açıklamak gerek. Dünya yaratıldığından bugüne Kuran'da da belirtildiği gibi hiçbir millet peygambersiz kalmamıştır. Hadisler ışığında bakarsak 124 bin ila 224 bin peygamber görevlendirilmiştir. Bu peygamberlerin amacı ise TEVHİD inancıdır. Yani ALLAH BİRDİR-EŞİ BENZERİ YOKTUR Ancak semavi dinlere baktığımız zaman Hıristiyanlar İsa a.s'a TANRI demekte. Onlara göre Tanrı, Hz Meryem'in rahmine girerek İsa'da hayat bulmuştur. Museviler ise Allah'ın kendilerine ait olduğunu ve bütün dünyanın kendilerine köle oldukları düşüncesindedirler. İslamdır ki, Allahın varlığını ve birliğini kabul eden, onu tüm noksanlıklardan tenzih eden dindir. Tevhid inancının yegâne yaşandığı dindir İslam. İşte bu yüzden Kurtuluş İslamdadır efendim. Tşk Alıntı
Φ yam_yam Gönderi tarihi: 23 Ağustos , 2007 Gönderi tarihi: 23 Ağustos , 2007 Şöyle açıklamak gerek. Dünya yaratıldığından bugüne Kuran'da da belirtildiği gibi hiçbir millet peygambersiz kalmamıştır. Hadisler ışığında bakarsak 124 bin ila 224 bin peygamber görevlendirilmiştir. Bu peygamberlerin amacı ise TEVHİD inancıdır. Yani ALLAH BİRDİR-EŞİ BENZERİ YOKTUR 124.000 peygamber iddiasının abesliği için bknz : http://www.turkish-media.com/forum/index.p...ost&p=76999 Alıntı
Önerilen İletiler
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.