Φ muki Gönderi tarihi: 24 Temmuz , 2007 Gönderi tarihi: 24 Temmuz , 2007 Borsa üç rekor birden kırdı Dün yapılan seçimlerin ardından tek partili hükümetinin devam etmesi İMKB'ye yoğun alış getirdi. Bileşik Endeks yüzde 5,08'lik yükseliş sonrası rekor seviyeden kapanırken, işlem hacmi 3.376 milyon YTL ile rekor kırdı. İMKB Bileşik Endeksi birinci seansta, Cuma günü ikinci seans kapanışına göre 2.030,85 puan artarak 54.966,60 puan seviyesinde açıldı. Açılış sonrası devam eden alışlarla Bileşik Endeks, saat 10.00 itibarıyla 55.058,80 puanı görerek tarihi rekorunu yeniledi. Bu seviyeden satışlarla karşılaşan ve 54 bin puan sınırına kadar gerileyen Bileşik Endeks, ilk seans 54424,65 puandan kapandı. Günün ikinci yarısına alımlarla karşılaşan İMKB, yeniden 55 bin puan seviyelerinin üzerine çıktı. Alımların hız kesmemesi ve yurt dışı borsalarında olumluya döneceği beklentileriyle ilk etapta 55.200 puanı aşan 55.912 puanı görerek 56 bin puana yaklaştı ve tarihi zirve seviyesini yenildi. Bileşik Endeks günü 2689,69 (%5,08) puanlık yükselişle kapanış rekoru olan 55625,44 puandan tamamladı. Borsa ayrıca toplam 3.376 milyon YTL'lik işlem hacmi ile rekor kırdı. Önceki rekor 3.003 milyon YTL ile 7 Ekim 2003 tarhinde kırlımıştı Borsa rekor üstüne rekor kırıyor, dolar düşüyor... Size ne faydası oluyor bunların? Ne mi faydası oluyor? Halk olarak sadece bililendirilmiş oluyoruz. Borsanın rekor üstüne rekor kırmasının faydalarını görenler görüyor. Bunların da kimler olduğunu tahmin etmemize gerek yok, biliyoruz. Alıntı
Φ LostsouL Gönderi tarihi: 14 Ağustos , 2007 Yazar Gönderi tarihi: 14 Ağustos , 2007 Tuhaf br sekilde akp surekli ustune giderek guzel bir politik oyun tezgahladı. elindeki medya gucunude sonuna kadar kullanarak halkı uyutmayı basardı... -''Bizim hakkımızdı ama eşimizin başı kapalı diye elimizden alındı...!!!!'' Sahneye konan oyunun özeti bundan ibaret... Peki düşündünüzmü ya aslında amaç başörtüsü değilde bir kuklaya karsı cıkmak/istemek olmasın.. Akp Sayın Sezer'den cektigi kadar kimseden cekmedi bugune kadar... peki neden sevmiyorlar sayın Sezer'i..? Basit bir örnek vermek gerekirse, bir gün sayın basbakan bir tarih ögretmenini tarım bakanlıgına mustesar olarak atamak istiyor. Ama sayın Sezer söylendigi gib muhalefet olacak ya bunu veto ediyor. Gerekcesi ise bir tarih ogretmeninin tarımla ne ilgisi olabilir diye soruyor? Sayın Sezer sacmalamıs sanırım tarihle tarım kökten belden ve boyunda birbiriyle baglantılı..!!! Sayın tarih ogretmenimizin devletn baska bir kadrosunda yer alıyor ve ayda 37 milyar maas almaya baslıyor... Sayın sezer bunun gibi bnlerce atamayı veto etmiştir buda akpnin işine gelmemiştir. Bu o kadar önemli değil.. Sayın Sezer onlarca İhaleyi arastırmıs sorusturma actırmıs ve iptal ettirmiştir. Peki bu iptal edilip yeniden yapılan ihaleler sayesinde bu ulke ne kadar para kazanmıstır? Bunu hickimse söylemiyor... Peki bu ihaleleri ucuza kapatıp servet sahibi olacaklarken Sayın Sezer'den adeta tokat yeyip yerine oturanlar Sezer'i ne kadar severler? Akp hukumeti ne kadar severse o kadar... Bugun denyorki Gül cumhurbaskanı olucak karsı cıkanlar karısının basortusu yuzunden karsı cıkıyor... Peki Sayın Gül kendisini cumhurbaskanı secen sayın tayyibin bir dedgni iki yaparmı? Sayın gül tarih ogretmenlerinin tarım bakanlıgında calısmasına izin verirmi? peki sayın gul akp hukumeti tarafından yapılan ama ulke menfaatine olmayan bir ihaleyi sorustururmu? Halk arasında bir laf vardır... ''köpek kendisine ekmek veren eli ısırmaz diye..'' Sorun basortusu değildi ama akp ısrarla konuyu bas ortusune getrip asıl söylenmek isteneni cok guzel kapattı. Sorun kukla bir cumhurbaskanına karsı cıkmaktı... tayyibin her dedigni yapcak bir cumhurbaskanı demek, yani Gülün cumhurbaskanı secilmesi demek aynı zamanda tayyib erdognanın demokratik bir ulkedeki padisahlıgını ilan etmek demek oluyor... yani yasama yürütme ve yargı guclerinin tek elde toplanması demek oluyor. Yani akp istedigi yasayı hazırlayacak, istedigi aysayı yururluge koyacak, ve bu yururluge koydugu yasanın yargı tarafından denetlenmesine engel olacak... Siz hala türbanla celik comak oynamaya devam edin... Sayın gülün cumhurbaskanı adayı olması ve secilmesinin bir diger önemli getirisi ise ordunun bu isme karsı olmasıdır. Ordunun tepki verecegni bilen hukumet bunu özellikle yapmaktadır. İcinde bulundugumuz ekonomik durum butun boyamalara ve abartmalara karsın tehlike sinyalleri vermektedir. ve 2001 yılında buyuk krizden daha buyugu kapımızdadır. Bunun farkında olan akp hukumeti meydanında destegiyle olagan ustu bir reklam calısmasına girişmiştir. Boylece gazaetlerde yazmadıgı televizyonlarda gosterilmedigi surece bu kriz son ana kadar saklanır. Ordunun uzerne gdilir, ordu kışkırtılır ve ordunun en kucuk tepkisi sineye cekilir beklenir. Ortaya cıkacak olan ekonomik krizin butun sorumlulugu boylece ordunun uzerne yıkılır. Akp bu ulkeyi soktugu bataktan ulkeyi değil ama kendin kolay bir sekilde sıyırır. Sonra yine medya aracılıgıyla reklama devam eder... -Biz bu ulkenin ekonomsini duzellttik ama ordu bunu cekemedi sesni cıkardı işte battık...!!! Butun planlar yapıldı, hersey hazır. Nasıl ki bu halk magdur akp hukumetne acıdıysa, yarın ac kalınca sorumlu olarak orduyu görup yine akpyi sececektir. Ekonomi bugun zaten kötü durumdaymıs, bugun innlsar borc batagındaymıs, suclar artmıs, yerel yonetimlerde yolsuzluklardan gecilecek yer kalmamıs kimin umrunda... inceldigi yerden kopar, nasıl olsa ordu Güle karsıydı ondan oldu derler... Bir Allahın kuluda cıkıp sormaz gecen sefer ordu karsıydı yapamadınız, sonra uzlasıcaz dediniz yine gulu cıkardınız. İstenmedigni bildigniz halde neden yaptınız diye... Cunku basit. Akp ekonomiyi soktugu bataktan cıkaramayacagını bildigi icin, yasanacak krize bir günah kecisi arıyordu buldu.... Onumuzdeki bir kac yılda bu ulke batsa bile onumuzdeki seicmlerde akpnin yuzde elli oyu garanti altına alınıyor... Allah bu ulkeye hakettigi yonetimi versin, akpyede istedigi kadar yiyebilme imkanı....Bunları siz sectiniz, sorumluluk tamamen sizin... Alıntı
Misafir Marcus Gönderi tarihi: 14 Ağustos , 2007 Gönderi tarihi: 14 Ağustos , 2007 Lostosul demişki;Tuhaf br sekilde akp surekli ustune giderek guzel bir politik oyun tezgahladı. elindeki medya gucunude sonuna kadar kullanarak halkı uyutmayı basardı... -''Bizim hakkımızdı ama eşimizin başı kapalı diye elimizden alındı...!!!!'' ---------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------- Bu halkı uyutulmuş,uyuşuk aziz nesinin dediği gibi % 53 akıllı bir halk olarak görenlere şunu sormak lazım... Bize bir proje bir değerler dizgesi sunuldumu? Dışarıdan öyle güzel eleştiriyorsunuzki sizi kıskanmamak elde değil....Canım çekti bende akıllı ulusal ve cumhuriyetcileri sorguladım...Delimiyim neyim......... Alıntı
Φ LostsouL Gönderi tarihi: 15 Ağustos , 2007 Yazar Gönderi tarihi: 15 Ağustos , 2007 Arkadasım keske zahmet edip yazımın tamamını okusaydın. Ama yazdıgım konuya kendini örnek gösterdigin icin teşekkür ederim. Benim bahsettiğim uyusmuluk yuzde elli yada altmış değil butun toplumun uyusmasıydı. Senin gibi dusunen toplumun bir bölümü bakın türban elden gidiyor dinimizi yasamamıza engel oluyor diyorlar, diğer kesime de bakın türban heryere giriyor yakında zorla sizede giydirilecek deniyor. Sizde ****** ****** göremediginiz belkide görmek işinize gelmedigi icin bunla ugrasıp duruyorsunuz. Asıl benim yazımda bahsettiğim bir kukla cumhurbaskanı atanmasıdır. Sayın Gül cıkıp anayasaya sonuna kadar baglı kalıcam dedi. peki hangi anayasadan bahsediyor? Halen yururlukte olan anayasa mı yoksa akpnin tek basına yazıp onaylayacagı yeni anayasayamı baglı olacak? Sayın Gülün eşinin basındaki türban, ulkeyi avrupaya sikayet etmiş olması, yada sayın gülün gecmişte soylediklerinden bahsetmiyorum ben. Sayın Gülün onune koyulacak olan yasalardan hangisni veto edecek? Hangi atamaya gerekce one surerek engel olacak? Tamemen akp ve akp yandalsarının menfaatine olup ulkeye zarar verecek herhangi bir yasayı kendisini cumhurbaskanı olarak secen birnin gozunun icine baka baka hayır kardesim bu dogru değil diyerek itiraz edebilecek mi? Yoksa abim en iyisni bilir deyip iplerini elinde tutanın onunde egilirmi? Sorun cumhurbaskanı olan kişinin ismi yada cismi değil. Sorun Cumhurbaskanı olacak kişinin bir kukla olmaması. Zaten mevcut anayasadaki 367 sayısıyla ilgili maddenin amacıda buydu. Tarafsız bir cumhurbaskanı secerek cıkarılan yasaların ulke menfaatlerine uygunlugunun kontrol edilmesidir. Ama siz rejim tartısmalarıyla, turban sorunlarıyla, dinimiz elden gidiyor aldatmacalarıyla, yabancı sermaye ya kacarsa korkusuyla oyle uyuşmussunuz ki asıl olanı görmuyorsunuz, belkide goruyorsunuz ve akpnin oldugu gibi sizinde işinize gelen bu oldugu icin ısrarla farklı konuları kaşıyıp duruyorsunuz. Sanırım cok uzun bir yorum yaptım ve siz yine bu yazdıklarım icindeki bazı kelimeleri okuyup yanlıs anlayacaksınız. neyse sanırım anlayan anladı...!!!! Alıntı
Φ politika Gönderi tarihi: 17 Ağustos , 2007 Gönderi tarihi: 17 Ağustos , 2007 Irakta ABD nin getirdigi ve bizim Tayyip Erdoganinda cok bagli oldugu demokrasiye dayanilarak hazirlanan anayasa tamamen bir ic savas senaryosu olarak hazirlandi,ve bu anayasani hazirlanmasi ilede Irakin bölünme süreci basladi.Zamana yayilip refleksler hesap edilerek Irak yavas yavas üce bölündü.Türkiyede hazirlnmak istenen anayasa tamamen Irak modelidir,bunu görüp kabul edemeyenler inanamayanlar gün gelecek Irakin bölünmesine inanamadiklari ama ellerinden artik birsey gelmeyecegi gercegi ile karsi karsiya kalacaklardir.Ama ikinci bir Atatürk artik gelmeyecektir,cünkü bu millet öyle bir özellige sahip degil artik,yani bu millet bir zamanlar bayragini cok severdi.Simdi ise 12 yildizli bayragin askiyla yasiyor cünkü Tayyip bu milleti öyle uyutabilmistir.Pardon birde türbanla! saygilarla Alıntı
Φ LostsouL Gönderi tarihi: 10 Eylül , 2007 Yazar Gönderi tarihi: 10 Eylül , 2007 Ne zaman yağmur yağsa güzel İstanbuluma ve ayak bileklerime kadar sular icinde kalsam Erhan Güleryüz'ün sarkısı aklıma gelir... Garibim hadi gül biraz, bu bahar dallar kiraz Yaşamak hep böyledir Su biter seller duymaz... Dünya üzerinde yeşil kuşak diye tanımlanan en zengin yeraltı ve yerustu tatlı su kaynaklarına sahip olan bir ulkede yasıyoruz. Peki hic dikkat ettinizmi neden son on yıldır her yaz ayları geldiginde susuzluk yasarız ve en buyuk sehirlerimiz, dunyanın geri kalmıs ulkelerin sehirlerinde oldugu gibi gunlerce susuz kalır. Hatta hastaneleri bile... Son 3 dönemdir yerel secimlerde aynı insanlar, aynı orgutler gorev basına geliyor. Ve her secim döneminde en buyuk icraatları olarak kalkıp bize 2010 yada 2020 yada yuzyıl yetecek su kaynagımız var derler... Secim dönemi gecer yaz gelir su kısıntıları baslar. Kimsede cıkıp secim döneminde böyle demiştiniz simdi ne oldu diye sormaz... Merak ettigim konulardan biride neden bizim sehrimizde yagmur yagdıgı zaman asfalttların uzerinde bileklerimize kadar su akar, kanalizasyon kapakları suyun tazyikiyle adeta yerinden cıkar ve butun lağam yol boyunca akıp işyerlerine ve evlere dolar? Küçük bir cocukken isledigim yabancı filmlerdeki insanların evlerine girerken ayakkabı cıkarmaması oldukca tuhafıma giderdi. Hatta buyuklerimizi avrupalılar medeni olmus ama hala ayakkabıyla ev icinde dolasırlar pis insanlar derlerdi. Evet düşünsenize ayak bileklerinize kadar lağım suyu icinde yuruyup, sonra o ayakkabılarla oturma odanıza gireceksiniz. İgrenc bir durum ama avrupalılar yada amerikalılar bu kdar pis insanlar işte... Çoğu Türk ailesinin oldugu gibi bizimde yakınlarımız almanyada calısıyor ve yasıyorlardı. Bir yaz tatili döneminde akrabalarıma durumu sordugumda aldıgım cevap oldukca tuhaftı. Almanyada ne kadar cok yagmur yagarsa yagsın yollarda su birikintisi yada kanalizasyon suyu olmazmıs. Dolayısıyla sokakları belkide bizim evlerimizden bile daha temiz olurmus. Bunu ögrendikten sonra yaklasık 20 yıl gecti ve bizim sokaklarımızda hala seller akıyor, ama musluklarımızdan sular akmıyor. Ortalama 3 ayda bir asfalt ve kaldırım yenileyen belediye neden bu sehrin altyapısını düzeltmez merak ediyorum.Yoksa bu sehrin altyapısıyla ilgili sorunlardan sorumlu baska birilerimi var? Peki ya suların kesilmesinin sorumlusu kim? Allah bizi böylemi cezalandırıyor? Son 3 dönemdir surekli olarak gürev basına gelen insanlar neden hayati önem tasıyan bu konularda herhangi bir kalıcı çözüm üretmezler? Kalıcı çözüm üretmek bu kadar mı zor? BUndan 100 sene once avrupalıların yaptıklarına bizim kafamız hala basmıyor mu? Peki bu çözümleri uretemeyen insanları daha kac defa secerek görev basına getireceğiz? Bu arada dikkat ettinizmi Ankaradan su kesintileriyle ilgili haber gelmiyor artık ankaranın su sorunu bıcak gibi kesildi sanırım? Yoksa basının artık ankarayla ve i. melih gökcekle ilgili haber yapması yasaklandımı? Mesela bazı sorular var: -Ankarada bu kadar önemli bir su sorunu varken neden sene basından önlem alınmadı da seçimden bir gun sonra ani kesintilere baslandı? -Ankarada su kesintilerinin basladıgı gün ankaraya gelen yuzlerce tanker su kim tarafından getirildi ve nasıl o kadr cabuk ankara sokaklarında dolasmaya basladılar. Kimin haberi vardı su kesintisi olacagındanki o kadar cok tanker bir anda bulundu? -i. melih gökcek gecen secimlerde bilmem kac senesine kadar suyumuz var artık kesinti yok derken neyi kastediyordu? -Devlet su işlerinin uyarılarını görmezden gelen kim? Türkiyedeki tatlı su kaynaklarının sadece 3te birinin kullanılabiliyor olması ucte iksinin bosa akıp gittigini acıklayan yetkilileri neden kimse dinlemez? Neden bu kadar zengin bir kaynagımız varken devletimiz bir su politikası uretmez? Susuzlugun en önemli nedenlerinden biri yagmur yagmaması değil su havzalarının yerleşime acılmasıdır. İstanbulun su kaynagı olan barajlarının cevresindeki ormanların tamamı imara acılmıstır. Baraj manzaralı villalar dikilirken barajı besleyen su kaynakları birer birer kesilmiştir. Peki o havzalarda ev sahibi olanlar kimler, kimlerin yakınları? neden tek bir gazeteci cıkıp bunları arastırmaz? Sayın basbakan cıkıp komik bişi söyledi. Bu basın chpnin kontrolunde dedi Sayın basbakan oldukca memnun olmalı, cunku chpnin elindeki basının butun gözleri kör, kulakları sagır ve kalemlerine ipler baglanmıs, ipleri elinde tutanların istedikleri dısında tek cizgi cizemiyor... Tüm bunlara ragmen sizce i.melih gökcek yada sayın topbaş onumuzdeki secimlerde oyların kaca katlar? Neyseki ramazan geldi, abdest almak icin suyu bulamayan aclıktan nefesi kokan insanları cadırlara doldurup gunde bir ögün yemek verip sonra cıkıp karsılarına hizmet ettik diyecekler.... Yüce Türk halkına acıyıp üzülerek kameraları doldurup cadırların icine insanların sefilliğini caresizligini sömürerek cıkıp hizmet ettik diyecekler... Büyüklerimiz bize, ihtiyacı olan birine yardım edecekseniz bunu gizli yapın derlerdi... Büyüklerimiz bazı seyleri bize iyi ogretememişler... Bugunlerde önemli olan insanı aclıkla terbiye etmek, bir yudum ekmege muhtac bıraktırmak, ardından karsısına gecip sen fakir ve yoksulsun ve eziksin demek, ardından cıkartıp bir tas yemek verip bak sana bahşediyorum, bagıslıyorum acıdıgım icin al karnını doyur demek gerekiyor. Böylece o ac insanlar secim zamanı bu büyüklügünüzü hatırlayıp size oy verecektir... Herkese Hayırlı Ramazanlar Dilerim... Keşke bu Ramazan ayında o iftar cadırları onundeki kuyruklardaki insanların sayısı azalmış olsaydı... Daha az aç insanımız olsaydı... Keşke.... Alıntı
Φ sardunyam Gönderi tarihi: 11 Eylül , 2007 Gönderi tarihi: 11 Eylül , 2007 ne söyleyebilirim değerli arkadaşım her kelimen için... insanların açlığından dahi fırsatçılık yapmanın adı hizmetse biz ne diyelim... balık tutmayı öğretecek biri yok mu? Alıntı
Φ LostsouL Gönderi tarihi: 14 Eylül , 2007 Yazar Gönderi tarihi: 14 Eylül , 2007 Her şey beş ekmek için VAN (İHA) - Van Belediye Başkanlığı tarafından Ramazan ayı dolayısıyla tespit edilen fakir ve muhtaç ailelere günlük 5 ekmek verilmesi için hazırlanan fiş dağıtımında izdiham yaşandı. İzdihamda kalabalığın arasında kalan bazı bayanlar ezilme tehlikesi geçirdi. Belediye hizmet binası arkasında bulunan park alanında daha önce tespit edilen fakir ve muhtaç ailelere mahalle bazında ekmek fişi dağıtımı başladı. Ekmek fişi almak için gelenlerin büyük çoğunluğunun bayan olması dikkati çekerken, bayanlar görevlilere zor anlar yaşattı. Mahallede tespit edilen isimler okunurken, sıraya giren bayanların görevlilerin bulunduğu bölgeye akın etmesi ile bir anda izdiham oluştu. Fiş dağıtımının yapıldığı giriş katı balkonuna çıkan bayanlar arasında yaşanan itelemece sonucu bir çok kişi yaklaşık 1 metrelik yükseklikteki balkonun altında bulunan kalabalığın üstüne düştüler. Bazı bayanlar balkona çıkabilmek için yukarıda bulunan diğer bayanların elbiselerini yırtarcasına çektiler. Görevlilerin büyük zorluklarla dağıtımını yaptığı fişleri alan her vatandaşa günlük 5 ekmek olmak üzere toplam 6 bin ekmek dağıtılacağı bildirildi. Belediye Başkanlığı tarafından tespit edilen bin fakire Ramazan ayı boyunca bedava ekmek verileceği bildirildi. Dağıtım sırasında zorluklarla karşılaştıklarını ifade eden Salih Tuğçi, yetkililerin yaşanan karışıklığı gidermesi gerektiğini aksi taktirde böyle dağıtım olmayacağını söyledi. Tuğçi, "Ramazan ayı nedeniyle belediye fakirlere günlük 5 tane ekmek bedava veriyor. Ama burada büyük sıkıntılar yaşanıyor. Bu sıkıntılara çözüm getirilmesini istiyoruz" dedi. Muhyettin Çilkes ise yaptığı açıklamada belediyenin fakirleri düşünmesinin güzel bir olay olduğunu söyledi. Alıntı
Φ LostsouL Gönderi tarihi: 14 Eylül , 2007 Yazar Gönderi tarihi: 14 Eylül , 2007 Ramazan Ayı nedeniyle fakirlere ekmek yardımı yapmaya karar vermişler... Diğer 11 ay insanların yemek yemeden yasadıgını düşünüyorlar sanırım. Dogru sadece Ramazan ayında insanların ihtiyacları olur, diger aylarda olmaz... Yardım edecekseniz eger ramazan ayında yardım edin cunku iki kat bonus kazanacaksınız. Diger aylarda hatırlamasanız da olur... Belediyelerimiz ne güzel fakirleri düşünüyor, buyuk hayır işliyorlar... Ama büyük bir sıkıntıları var belediyelerimizin, bu yardımları dagıtırken izdiham yasanıyormus...!!! Birileri bana cıkıp bunun bir şaka oldugunu acıklasın... belediyemizin sıkıntısı aç insanlarımızın olması, ekmeğe muhtac insanlarımızın olması değil, 5 ekmek alabilmek icin insanların birbirini çiğnerken belediye görevlilerine zor anlar yasatmasıymış... Alıntı
Φ BlackCADY Gönderi tarihi: 14 Eylül , 2007 Gönderi tarihi: 14 Eylül , 2007 nedense akıllarına ramazanda geliyor fakir insanlar. ramazan sonrası hem onları unutuyorlar birde refah düzeyinin yükseldiğini savunuyorlar. bu yüzyılda böyle anlayış olmaz insan fakir birine bir yardım yapacakken bunu vermenin en uygun yolunu düşünüyor onlara yardım edeceğim derken nasıl durumlara soktuklarından utanmalılar. ve bunun adı yardım olmaz gösteriş olur. bak fakir insan al sana ekmek görüyorsun değilmi sana ben bakıyorum al sana kömür yak ben olmasam ısınamazsın. afrikadada böyle olmuyormu oysa paylaşım eşit olmalı senede vereceğin bir aylık yemekle kimsenin hayatı kurtulmaz. Alıntı
Φ LostsouL Gönderi tarihi: 17 Eylül , 2007 Yazar Gönderi tarihi: 17 Eylül , 2007 Bakan gerçeği gizliyor! Aldanmıyorlar, olanın bitenin farkındalar, “saf yerine konulmalarına” karşı büyüyen kızgınlıklarını gönderdikleri mektuplardan, mesajlardan anılıyorum. Abbas Güçlü de rakamları en çarpıcı biçimde sergileyen ve “Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik’i doğruları söylemeye çağıran” yazı yazdı. Gerçekten güzeldi yazı! Bakan, kandırma peşindeydi. Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, yaptığı açıklamalarda “toplam öğretmen açığının 25 bin olduğunu” söylüyordu. Oysa öğretmen sendikaları ve 200 bin işsiz öğretmenin sözcüleri; “okullarda görev verilmesi gereken öğretmen açığının 150 bin olduğunu” iddia ediyorlardı. Kim doğru söylüyor? Bakan mı? Sendikalar mı? Bir okulda beş sınıfı birleştirip tek sınıf haline getirirseniz bir öğretmenle eğitim verebilirsiniz. 5 yerine 1 öğretmene ihtiyaç duyarsınız. 5 öğretmen açığını 1 öğretmene indiriverirsiniz. *** Ne sihirdir! Ne keramet! Birleştirmek marifet! “5 sınıfı tek sınıf haline getirip çağı yakalayacak insan malzemesini eğiterek” çağı yakalayacak toplumu inşa etmek böyle bir marifetle mümkün olabiliyor mu? Nerede oluyor? Hangi ülkede? Özellikle büyük kentlerde okulların bir sınıfındaki öğrenci sayısı 60’ın üzerinde seyrediyor. Eğer hesabınızı “her sınıfa 60 öğrenci” diye yaparsanız, öğretmen açığınız Milli Eğitim Bakanı’nın söylediği gibi 25 bin seviyesine inebilir. Ayrıca; “sözleşmeli ya da ücretli öğretmenlik” diye bir yönteme sarılıp, ders başına 5 YTL, ayda 300 YTL’ye eğitimci çalıştırmayı çözüm olarak görürseniz, açık filan da kalmaz. Tersi olursa! Yani daha çağdaş! Daha bilimsel! Daha vicdanlı! Yani yüksek kalitede insan malzemesi elde etmeyi hedefleyen ve bunun için de sınıflardaki öğrenci sayısını 60 yerine 30’a-25’e-20’ye çeken, öğretmeni de “300 YTL gibi köle maaşına değil de” de 930 YTL maaşa çalıştıracak bir planlama içine girerseniz öğretmen açığınız 150 bini bulur. *** Sendikalar da bunu söylüyor. Öğretmen açığı 150 bindir. 2005 yılının sonunda Antalya Milletvekili (CHP) Feridun Baloğlu, Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik’in cevaplandırması için bir soru önergesi verdi. Milletvekili’nin Bakan’dan aldığı cevap; “Anadolu ve Fen Liseleri dahil Türkiye genelinde öğretmen açığımız 165 bin 826’dır” oldu. Üç yıl içinde açılan bunca yeni okul varken ve emekli olan 48 bin 750 öğretmeni de sayarsak; bu kadar açık nasıl oluyor da 25 bine ve Ekim ayında 10 bin yeni atamayla da 15 bine iniyor? Abbas Güçlü’nün yazdığına göre Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, gerçeği gizliyor. 200 bin işsiz öğretmen var. Her yıl 50 bin yeni öğretmen, bu işsiz öğretmen ordusuna ilave olacak. 15 yıl içinde işsiz öğretmen sayısı 1 milyona çıkacak. Milli Eğitim Bakanı, 9 yeni üniversite daha açılacağını ilan etti. Üniversite açmak güzel hizmet. Kimse karşı çakamaz. Ancak üniversiteler “işsiz mezun üretme merkezleri” gibi çalışıyorsa; “bu tatlı yalan” kimi mutlu eder? İktidarın okumuş işsizler ordusunu azaltacak “makro ve mikro reformları” nedir? Yok mudur? Necati Doğru 16.09.2007 Alıntı
Φ LostsouL Gönderi tarihi: 17 Eylül , 2007 Yazar Gönderi tarihi: 17 Eylül , 2007 Bu hukumetin bes yıldır milli egitimle ilgili tek reformu imam hatip liselerini üniversiteli yapmak konusundaki calısmalarından ibarettir. Bunu her fırsatta ispatladılar. Simdi sayın Necati Doğru bakanın gercegi gizledigni ortaya cıkarmıs. Sayın akp hukumetinin durustlukten tek anladıgı ulkemize gelen abd dışişleri yetkilisi tarafında izah edildi hala anlamadınız mı? Akp hukumeti abdye verdigi her sözü sonuna kadar tutmustur... İşte durustluk dedigin boyle olur... Sayın bakan halkından gercegi gizliyormus halkın cokta umrunda değil sanırım bu durum. Öyle olsaydı secimlerde o kadar oy vermeslerdi degilmi? Demekki akp dogru yolda. egitim kalitesini minumuma indirip egitimli insanlardansa onlara oy verecek kafası fazla calısmayan düsünmek yerine kendisine sunulanla yetinen itiraz etmeyen,sorgulamayan kurcalamayan, devlet buyukleri karsısında el pence divan durup, sonuna kadar kölelik etmekten gocunmayan insanların sayısı arttıkca, oy oranlarıda artmakta... Demekki 20 kişilk sınıflara gerek yok mumkunse 100 kişilk sınflar olsun boylece ögretmen acıgı kalmaz fazlası olur, bazı ogretmenler işten atılıp tasarruf saglanır... 100 kişilik sınıflarda da matematik, fen ve edebiyat gibi dersler yerine sadece din agırlıklı dersler konulup, beyinler seri sekilde yıkanıp gelecege yatırım yapılır.... Bundan rahatsızmı oluyorsunuz yoksa... hadi canım ciddi olamassınız... bes yıldır olmadınız simdimi aklınız basınıza geliyor? DURMAK YOK YOLA DEVAM...!!!!! Alıntı
Φ beatle Gönderi tarihi: 17 Eylül , 2007 Gönderi tarihi: 17 Eylül , 2007 4 yıllık üniversiteyi bitirip öğretmenliğe adım atmaya kalkan gençleri kpss saçmalığına tabi tutan,bu da yetmiyormuş gibi yaptığı atamalarda her türlü iltiması(bilgisayar ortamında dahi)yapan,bu da yetmiyormuş gibi bu insanları kadrolu olarak değil de sözleşmeli(yani köle)personel olarak çalıştıran akepe, milli eğitimi bitirmiştir!Gerçekten de eğitim adına yaptıkları şeyler;kadroları ilahiyatçılarla,gereksiz sayıdaki din öğretmenleriyle doldurmaları,kadro bekleyen sayısız branştaki binlerce öğretmeni görmezden gelmeleri ve imam hatip lisesi mezunlarına üniversiteye giden yolu açmalarıdır maalesef.Maalesef akepe hükümeti başta olduğu sürece,laik eğitimden bahsetmek de abesle iştigal etmek olacaktır!Türkiye'de din eksenli eğitime doğru hızlı bir ilerleyiş vardır!Geçen beş yıllık süre zarfında Kur'an kursları çoğalmış, buna karşın pozitif bilimlerden uzaklaşılmıştır!Bu gidiş gidiş değildir!!Türkiye hızla karanlığa çekilmektedir.Buna bir 'dur' demek şarttır!İnsanları uyarmalı ve uyandırmalıyız!Ey Türk Milleti, uyan ve kendine gel! Alıntı
Φ LostsouL Gönderi tarihi: 18 Eylül , 2007 Yazar Gönderi tarihi: 18 Eylül , 2007 Öcalan'a 'sayın' diyen DTP'liye hapis Erzincan DTP İl Başkanı Bektaşoğlu, 3 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Erzincan DTP İl Başkanı Hüseyin Bektaşoğlu, Abdullah Öcalan'a 'sayın' dediği ve bölücü terör örgütünün propagandasını yaptığı suçlamasıyla 3 yıl hapis cezasına çarptırıldı. DTP İl Başkanı Hüseyin Bektaşoğlu, 9 Eylül 2006 günü yaptığı yazılı basın açıklamasında, "Sayın Abdullah Öcalan, İmralı Cezaevi'nde avukatları ile masalesef görüştürülmüyor" dedi. Hüseyin Bektaşoğlu, 2 Aralık 2006 günü yaptığı bir başka yazılı açıklamada ise bu kez terör örgütü PKK'yı öven cümlelere yer verdi. Hakkında iki dava açılan Bektaşoğlu her iki davadan toplam 3 yıl hapis cezasına mahkum oldu. 18.09.2007 Apoya sayın demek suçmuymuş? Apoya sayın şehitlere kelle demek, şehit aileleriyle dalga gecmek ne zamandır suc sayılıyor? Pkkya saygı duymak sucmuymuş? Adalet dediğiniz pek o kadarda adil sayılmaz sanırım..!!! Ama PARDON sayın cok yuce tayyib bey hazretleri insanlar ve yasalar üstü birsey oldugu icin dokunulamıyor değil mi? o herseyi der, her seye kadirdir herseyi yapar, gider 300 bin euroya özel araba aldırır kendine, açlıktan halkının nefesi kokuyormus kimin umrunda? o arabasının icinde tüm bu kokulardan uzak seyahat edecek nasıl olsa... merak ettiğim bir konuda daha var.. neden sayın tayyib bey yuze hazretleri bu kadar korkuyor halkının arasına karısmaktan ve girmekten? bu ulkenin halkının yarısı onu secmedimi? kimden korkuyor? birde Cumhurbaskanım Nejdet Sezer'in veto ettiği atamalar bir bir yerine geliyormus...abdullah gül abisinin direktifleri dogrultusunda butun atamaları onaylıyor. mesela eski edirne müftüsü kamu ihale kurumu basına getirildi. bu müftü müftülügün kaynaklarını kullanarak türkiyenin heryerindeki yakınlara para yardımlarında bulundugu icin hakkında davalar acılmıs biri. bu yuzden Nejdet Sezer bu atamayı veto etti.. ama bugun aynı adam daha iyi bir göreve atandı...Daha iyi yesin diye olabilir mi? İstanbulda bir metrobüs komedisi yasanıyor, herkes cok gulup cok egleniyor... ama trafikte bir düzelme sözkonusu değil, merak ediyorum tanesi 1 milyon 200 bin dolara alınan bu metrobuslerden kim ne kadar para yedi? aynı otobusler ulkemizde yarı fiyatına yapılabilecekken kim araya girip hollandadan fahiş fiyata bu aracları satın aldı? ne zaman ihalesi yapıldı bunun, yapıldıysa neden kimse duymadı... hangi akpli işadamı yada burokrat bu metrobuslerden ne kadar para yedi? bunlar kimsenin umrunda değil, cunku metrobus cok eglenceli bir tasıt... Durakları yolun ortasında insanlar arabaların arasından kosarak geciyor, duraklarda merdiven turnike ikaz isaretleri yok... yolu tam bitmedigi icin iki tane kiralık alınan metrobus calısamıyor... otobusleri kullanıyoruz... hizmet dedikleri böyle bir sey olsa gerek... bu arada kimse sormuyor bu aracların tanesi neden 1 milyon 200 bin dolar? daha ucuzu yokmuydu? DURMAK YOK YOLA DEVAM...!!!!!!! Alıntı
Φ LostsouL Gönderi tarihi: 18 Eylül , 2007 Yazar Gönderi tarihi: 18 Eylül , 2007 Erdoğan'a masaj yapan makam aracı Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Mercedes marka makam aracını yeniledi. Dünyanın en güvenilir zırhlı aracı olarak bilinen Mercedes S600 L model yeni makam aracını kullanmaya başlayan Erdoğan'ın arka koltukları masaj yapma özelliğine sahip yeni aracının fiyatının yaklaşık 300 bin euro değerinde olduğu öğrenildi. Başbakan Erdoğan, dünyanın en güvenilir zırhlı aracı olarak bilinen Mercedes S600 L model yeni makam otomobilini ilk kez dün kullanmaya başladı. Almanya'daki fabrikasında özel olarak zırhlanan aracın satış fiyatı yaklaşık 300 bin euro. Kızılötesi gece yol görüş sistemiyle geceleri de gündüz gibi görüş sağlayan yeni makam aracı, ısı ve ses yalıtımlı. Aynı zamanda kızılötesi yansıtmalı çok katlı camlara sahip araç, 12 silindir. Başbakan Erdoğan'ın 4.6 saniyede 100 kilometreye ulaşabilen ve azami 250 kilometre hız yapabilen makam aracının arka koltukları aynı zamanda masaj yapıyor. İHA Dunyanın en pahalı makam ucagından sonra en pahalı makam aracıda bizim basbakanımızın emrinde... sizce sayın recep bey hazretleri bundan hic rahatsızlık duyuyormudur? sanmıyorum dunyanın en zengin ulkesi oldugumuza göre elbetteki herseyin en iyisine yüce efendimiz tayyib bey hazretlerimiz sahip olmalıdır... bu arada iftar cadırlarında insanlar izdiham yaratıyormus.. ayıp kardesim... sizin ne haddinize bizim devlet buyuklerimizi böyle konularla rahatsız etmeniz... ayda yılda size bir iyilik yapıcaklar onu bile elinize yuzunuze bulastırıyorsunuz aç insanlar sizi.. haddinizi bilin efendi gibi sıranıza girip yemeginizi alın yoksa ac kalırsınız..!!!! DURMAK YOK YOLA DEVAM...!!!!! Alıntı
Φ LostsouL Gönderi tarihi: 29 Eylül , 2007 Yazar Gönderi tarihi: 29 Eylül , 2007 Hiç merak ettinizmi İstanbulun ve Türkiyenin her yerinde kurulan iftar cadırlarının masraflarını kim karsılıyor? Devlet mi? Belediyelermi yoksa özel firmalar mı? Ne büyük hayırseverlik degil mi her aksam on milyonlarca aç insana yemek vermek... Buyuk devletimiz bu masrafları karsılıyor olabilir mi? yani hazineden yani bizim ödediğimiz vergilerdenmi karsılanıyor bu yapılan harcamalar? Eger öyleyse bu hayırseverlik mi olur yoksa bizim kendi kendimizi kandırmamız mı olur? BUyuk devletimiz sanki halkına ihsan eder gibi iftar cadırları acarak gosteriş yaparak kime yalakalık yapıyor? BU acılan cadırlardan alınan hayır duaları kime gidiyor devletimizn üst mercilerinemi? Peki ödemeleri kim yapıyor? Halk değil mi? Peki bu gosteris bu reklam cabası bu dini duyguları sömürüp Allah'a hoş gorunme kaygısı nerden geliyor? Allah'ın hosuna gidiyormudur bu acılan cadırlar merak ediyorum.. Kimbilir belkide Ramazan aylarında kampanya duzenleniyordur normal aylardakinden on kat fazla sevap yazılıyordur devlet buyuklerimize... Allah daha cok versin ne diyelim... Peki bu hizmet ediyoruz derken yapılan reklamlardaki bu reyting toplama, bu secim zamanlarında dagıtılan erzakların parasını kim karsılıyor? Yine biz değil mi? Simdi dusunuyorumda o iftar cadırlarının kurulmasının kaynagı bensem Allah neden bu devlet buyuklerine on kat sevap verir? Peki ya bu halk kendi imkanlarıyla kendi insanına yardım ederken neden bunu devleti yaptı sanıp el açıp hayır duası eder? Belki de bu cadırları kuranlar belediyelerdir.. Peki bu belediyelerin actıgı iftar cadırlarında yapılan masrafların kaynagı nerden geliyor? Belediyelerin topladıgı vergiler,aidatlar, ödemeler değil mi? yani biz değilmiyiz bunların kaynagı... peli secim zamanı gelince din uzerinden siyaset yapıp sende bir ay ayda bir gun gunde bir ögun yemek veriyor diye buna sukur diye gidip bu adamlara oy vermiyormuyuz? bu adamlar kendi ceplerinden mi bu hizmeti veriyorlar? Neden sanki onların buyuk lutfuymus gibi el acıp onlerinde egiliyoruz bunların? Belki de bu cadırların masrafını özel firmalar karsılıyordur. Hayırsever insanlarımız var elbet. Zorda olana yardımcı olmayı görev sayan ve bunu o insanın duygularını incetmeden yapan insanlarımız var.. Peki neden iftar cadırları kurup yardım yapıyoruz'un reklamını yapar bu hayırseverlerimiz? Mİlyonlarca aç insanı adeta teşhir eder gibi sehrin meydanlarına toplayıp bakın ben yapıyorum derler... Dinimizde böylemidir? buyuklerimizden bize böylemi ogretildi? Peki neden alkışlıyoruz bunları yapanları...? akp hukumetimizn goreve gelir gelmez cıkardıgı yasalardan birini hatırlatmak isterim. Özel firmalar yoksullara yaptıkları yardımları, verdikleri sadakaları, erzak ve yiyecek yardımlarını vergiden düşebilmektedir. Bu yasa jet hızıyla sessiz sedasız cıkarıldı.. Amaç yardımlasmayı teşvik etmek toplum icindeki... Tamam bunu anladım da, simdi bir adam bir iftar cadırı acıp 100 milyar lira para harcadı yoksulları doyurdu ne guzel, Allah kabul etsin de, 100 milyarı devlete ödeyecegi vergiden düşecek zaten... Yani devletin kasasına yani bize hizmet olarak dönmesi gereken kasaya 100 milyar eksik girecek. Peki bunun hayırlı yanı neresi? Bu 100 milyar eksik oldugu icin Bütün ulke insanın alacagı hizmetler azalıyor, yada bu acıklar ekstra vergiler olarak butun ulkeye yayılıyor. Peki bu işadamının yada bu sahsın actıgı iftar cadırının masraflarını simdi kim karsılamıs oluyor? Bu halkı aclıkla terbiye etmeyi gorev sayıp, yine halkın cebinden caldıgı paralarla halka şirin görunmek din uzerinden siyaset yapıp, dini kendi cıkarları dogrultusunda kullanmaktan geri durmayıp, sonra cıkıp utanmadan bakın fakir acları nasıl doyurduk helal olsun bize bize guvenin diyen bu zihniyetin amaclarını göremiyormusunuz? Yoksa görmek işinizemi gelmiyor? Sizdemi bir ögun yemek icin gercekleri gormemezlikten gelenler arasınamı katıldınız... Sormak istiyorum... Ramazan ayında birden ortaya cıkan 12 milyon ac insan diger 11 ay nereye gidiyor? Diger aylarda Allah kampanya yapmadıgı icinmi kimsenin, devletin, belediyelerin, cok hayırsever iş adamlarının, cok hayır sever din sömürücülüğü yapan yardım kuruluslarının ilgisini cekmez? akpnin en buyuk politik oyunlarından biri en ciddi konuları gunlerce kendine yakın kalemlere basın kuruluslarına tartırsırıp suyunu cıkarmak, ciddiyetten uzaklastırıp insanlar artık yeter artık dedigi zamanda caktırmadan amacına dogru yol almak... BU ulke oraya benzermi buraya benzermi deniyor.. Benzeyecek bir durum yok artık geri donulecek yeri coktan gectik... Sizin elinize veriyorlar celik comakı siz oynayın durun... He kalkıpta akp aleyhinde erdogan hazretleri alayhinde ileri geri konusmayın sonra dinden cıkarsınız neme lazım... yakında bunu duymaya baslıyacaksınız simdiden hazırlanın.... Durmak Yok Yola Devam...!!! Bu arada sayın gülün damadıda gemi işine giriyormus hayırlı ugurlu olmasını diliyorum butun ulkemize... sayın erdogan hazretlerini cocugunun gemicikleri baya iş yapıyor olmalı... Allah daha cok versin....!!! Alıntı
Φ LostsouL Gönderi tarihi: 8 Ekim , 2007 Yazar Gönderi tarihi: 8 Ekim , 2007 Barzani, Türk ordusunun sınırı bombaladığını iddia etti DİYARBAKIR (İHA) - Irak Kürdistan Demokratik Partisi (IKDP), Türk ordusunun Kürt sınır bölgelerini sabaha kadar bombaladığını iddia etti. Şırnak'ta operasyondan dönen birliğe yapılan saldırıda 1 astsubay ve 12 erin şehit edilmesi sonrası bölgede operasyonlar yoğunlaştı. Terör örgütü PKK'ya yönelik son yılların en büyük operasyonu düzenleyen Türk Silahlı Kuvvetleri örgüte ağır darbeler indiriyor. Şırnak, Hakkari, Van, Diyarbakır, Tunceli, Siirt ve Mardin sürdürülen operasyonlara 12 bin asker ve 5 bin geçici köy korucusu katılıyor. Hakkari ve Şırnak Dağ Komando birliklerinin yanısıra bölgede bulunan Bolu Dağ Komando birliği de sınırdaki birliklere destek veriyor. Genelkurmay Başkanlığı tarafından yapılan açıklamada ise 30 Eylül ve 07 Ekim tarihleri arasında yapılan operasyonlarda 6'sı ölü ve 4'ü sağ olmak üzere toplam 10 teröristin etkisiz hale getirildiği duyuruldu. Operasyonlar kapsamında çok sayıda patlayı maddde ve silah ele geçirildi. Doğu ve Güneydoğu'da kanlı terör örgütüne PKK'ya yönelik operasyonlar hız kazanırken, Irak Kürdistan Demokratik Partisi (IKDP) lideri Mesut Barzani'nin yayın kuruluşu olan Peyamner Ajansı, Türk ordusunun Zaho'ya bağlı bazı Kürt yerleşim birimlerini sabaha kadar havan toplarıyla bombaladığını ve köylerde büyük hasarlara yol açtığını iddia etti. 08/10/2007 Sayın barzani korkmuş olmalı top seslerini duyunca. Ama merak etmesin tayyib bey kardesi onu arayıp özür diler, gönlunu alır. Zaten sayın barzaniye ıraka girmiyecez, pkklıları takip etmeyecez, size dokunmayacaz, istedginiz gibi pkkyı destekleyin, pkklı teröristlerde diledigini yapsın sonra sınırı gecip sizin koynunuza kacsın diyerek anlasma imzalayan tayyib bey kardesi değilmiydi? Ager kuzey ıraktaki köyler zarar görduyse tayyib bey kardesi bu zararı fazlasıyla karsılar, nede olsa elinin altında 70 milyonluk kaz sürüsü var yolar yolar vergileriyle sizi ihya eder.. Takmayın kafanıza sayın barzani, orduya gereken cevabı yakında tayyib bey kardesiniz verecektir.. sayın barzani bey ve sayın talabani beyin uykusu bölünmüş cok yazık, eminim sayın tayyib bey bunu telafi etmenin yolunu bulacaktır. Mesela oraya sattıgı elektirigi ucuzlatarak yada suyu bedava vererek kıyak gecer... BU arada bizim su ve elektrik ucretlerine ne kadar zam yapıldı bilen varmı? DURMAK YOK YOLA DEVAM..!!!! Alıntı
Φ LostsouL Gönderi tarihi: 8 Ekim , 2007 Yazar Gönderi tarihi: 8 Ekim , 2007 Akaryakıtta ÖTV tutarı yüzde 1 oranında artırılacak Hülya Gündüzalp / AA Başbakan Yardımcısı Nazım Ekren tarafından yarın açıklanacak olan, yılın son çeyreğine yönelik olarak hazırlanan Eylem Planı'nda sosyal güvenlik, istihdam ve enerji en önemli başlıkları oluşturuyor. Kamu finansman ihtiyacı kapsamında akaryakıt ürünleri üzerindeki ÖTV tutarlarının yüzde 1 oranında artırılması öngörülüyor. Bu artışın yıllık 215 milyon YTL ÖTV ve 40 milyon YTL KDV gelir artışı sağlayacağı hesaplanıyor. Alkollü içkiler üzerindeki asgari maktu ÖTV tutarlarının da yüzde 1 oranında artırılması planlanıyor. Bu artışın yıllık etkisinin ise yaklaşık 23 milyon YTL olacağı düşünülüyor. Sigara üzerindeki maktu ÖTV tutarının 15 yeni kuruş artırılması ve sigara fiyatlarının yüzde 10 oranında artırılmasının ise yıllık 985 milyon YTL ÖTV, 250 milyon YTL de KDV artışı sağlayacağı hesaplanıyor. AA muhabirinin edindiği bilgiye göre, plan çerçevesinde mükelleflerin vergiye gönüllü uyumunu güçlendirmek, mükellef ile vergi idaresi arasındaki ilişkileri geliştirmek amacıyla Vergi İletişim Merkezi kurularak mükellef hizmetlerinin geliştirilmesi planlanıyor. Vergi dairesi kayıtlarında yer alan tahakkuk ve tahsilata yönelik bilgiler mükellefler Cari Hesabı adıyla tek bir hesapta toplanacak. 08/10/2007 Bir hukumet bu kadar aciz olabilir mi? Hazır halk terör olayları yuzunden canı yanmış, öfke icindeyken, halk acısından ve nefretinden uyuşmuşken, nasıl olsa hicbiri hissetmez diyerek vergileri arttırmak... Daha iyi bir zaman bulunamaz dı değil mi bunun icin.. Nasıl olsa insanımızın içine ateş düşmüş, o ateş küllenene kadar hicbirsey dusunmeyecek... Hazır halkı yakalamısız böyle arttırın vergileri, yapın zamları.. nasıl olsa halk uyuşmuş durumda... Bu halkın canı yanıyor hukumet ise vergileri arttırıp zam yapıyor.....Kime oy verdiğinizi anladınız mı? yoksa sizindemi hosunuza gidiyor bu olanlar...? DURMAK YOK YOLA DEVAM...!!!!!! Alıntı
Φ LostsouL Gönderi tarihi: 9 Ekim , 2007 Yazar Gönderi tarihi: 9 Ekim , 2007 RTÜK üyesi Sevinç'ten Tatlıses'e mektup Ankara AA- Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) üyesi Şaban Sevinç, sanatçı İbrahim Tatlıses'e bir mektup göndererek, Şırnak'ta 13 askerin şehit edildiği 7 Ekim Pazar akşamı programına ''aynı formatta devame etmesinin doğru olmadığını'' ifade etti. Sevinç, mektubunda, 13 askerin şehit edildiği 7 Ekim Pazar akşamı yaptığı programın toplumda derin üzüntü yarattığını belirterek, şunları kaydetti: ''13 askerimizin şehit edilmiş olmasına rağmen, program formatında herhangi bir değişiklik yapılmadan, öncekilerde olduğu gibi devam etmek ve dansöz oynatmak doğru olmadı. Bu kalleşçe saldırı karşısında sizin de yüreğinizin yandığından eminim. Türkiye'nin önde gelen sanatçılarından birisi olarak halkımız, sizden de duyarlılık göstermenizi ve acılarını paylaşmanızı bekliyor. Sayın Tatlıses, yasa ve yönetmeliklerle düzenlenmemiş olsa da toplumun önünde olan kişiler ve sanatçılar olarak ülkemizin böyle büyük acıları karşısında tavır takınılması gerektiğini sanırım takdir edersiniz.''Düşüncelerini RTÜK üyesi olarak değil, bir vatandaş ve Tatlıses'in bir izleyicisi olarak dile getirdiğini kaydeden Sevinç, ''Eminim ki, farkında olmadan yaptığınız bu yanlışı önümüzdeki programda en güzel şekilde telafi edip, bu halkın bir büyük sanatçısı olduğunuzu göstereceksiniz'' dedi. 09/10/2007 Akpnin emirindeki rtukün olaylara bakış açısı bu. Sayın rtuk baskanı bir spor programında hakemleri eleştiren birine çok kızıyor ve hakemlere sahip çıkmak için canlı yayına bağlanıyor. Konusmacıyı tehdit ediyor hakmelere sahip cıkıyor. 13 Şehit verdiğimiz gün kanallarda dansözler oynatılıyor, eğlence programları tam hız devam ediyor, aradan 3 gün gecince rtuk uyesi ilgili programa yazı yazıyor ricada bulunuyor... Akp emrindeki rtuke göre verdiğimiz şehitlerin futbol sahasındaki hakemler kadar değeri yokmuş... Hakemlere hakaret edilince saygısızlık yapılınca tehdit telefonları acılıyor birinci agızdan, Şehitlere saygısızlık yapılınca üçüncü elden bir rica yazısı gidiyor...Peki akp hukumeti için durum farklı mı? Tek bir kanıt varmı farklı olduguna dair? Bu arada rtuk baskanı nerde haberiniz var mı? Alıntı
Φ LostsouL Gönderi tarihi: 9 Ekim , 2007 Yazar Gönderi tarihi: 9 Ekim , 2007 AKP MYK’da Baykal’ın sözleri eleştirildi ANKARA (ANKA) - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, MYK toplantısında, milletvekillerine, “PKK'yı bitirme noktasında kararlıyız. Bunun için ne gerekiyorsa yapacağız. Kurumlara, psikolojik maddi ve manevi destek vereceğiz” dedi. Başbakan Erdoğan başkanlığında toplanan AKP MYK'da, ana gündem maddesi Şırnak'ta meydana gelen ve 13 askerin şehit olduğu terör saldırısı oldu. Başbakan Erdoğan'ın toplantıda, “Artık, PKK'yı bitirme noktasında kararlıyız. Bunun için ne gerekiyorsa yapılacak. Kurumlara her türlü psikolojik, maddi ve manevi destek verilecek. Meclis'ten tezkere çıkacak. Bu konuda çok kararlıyız” dediği öğrenildi. Bunun üzerine bazı MYK üyelerinin tezkere konusunun aceleye getirildiğini söylediği ve Başbakan Erdoğan'ın da “Tezkere gerekiyorsa çıkacak” şeklinde yanıt verdiği belirtildi. Bu arada toplantıda, CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ın Meclis'teki Grup toplantısında terörle ilgili Hükümet'e yönelik eleştirilerinin ahlaki bulunmadığı görüşlerinin de ifade edildiği kaydedildi. 09/10/2007 -Sayın basbakan pkkyı bitirme konusunda kararlıymış. 2002 senesinden beri yenimi karar vermiş bunu bitirmeye? -Sayın basbakan pkkyı bitirme konusunda kurumlara gereken psikolojik, maddi ve manevi destek verecekmiş... 2002 senesinden beri vermiyormuydu bu desteği? vermiyorsa neden vermedi bunun için bir şehit kontenjanımı vardı? bugun o kontenjan doldu ve sayın basbakan destekleme kararımı aldı? Sayın basbakan 2002 yılından beri kuzey ıraka verdigi psikolojik, maddi ve manevi desteğin onda birini bizim kurumlarımıza verseydi ne kaybederdi? -Sayın basbakan meclisten tezkere cıkartacakmıs, bu konuda cok kararlıymış... Bir kac ay önce kendisinden yetki istendiginde neden kararsızdı? Bugun nasıl oluyorda karar kıldı ne değişti? Artık tezkere cıkarmanın bir anlamı varmı? Mesela guney doguya yatırım yapmayı, ordaki insanlara iş saglamayı, bölgeyi kalkındırmayı neden düşünmüyor? neden ordaki insanı kazanma yoluna gitmiyorda bugun köşeye sıkılınca. pardon abd ve Türkiye Cumhuriyeti Halkı arasına sıkılşınca öne orduyu sürüyor? Bunu neden kimse sormuyor? -Bazı akp myk uyeleri kararı aceleye getirmeyelim demiş sayın buyuk cok kahraman basbakan karsı cıkmıs onlara.. waavvv buyuk fedakarlık yapmış..!!!! Kime yapıyor bu cengaverliği merak ediyorum? 2002 senesinden beri basbakanın agzından cıkan her kelimeyi kayıtsız sartsıs kabul edenler bunlar değilmiydi? simdi nasıl oluyorda böyle bir konuda sayın basbakana karsı cıkabiliyorlar? Sayın basbakanın işine gelince bu uyeler şakşakcı oluyor gelmeyince ne oluyor? -Sayın basbakan chp nin yaptıgı eleştirilerin ahlaki olmadıgnı söylemiş... Sayın basbakanın ahlak anlayısını merak eidyorum. Şehit yakınlarını azarlamak, şehitlik makamını küçük görmek ve dalga gecmek ahlaklı bir yaklasımsa eger chpnin eleştirilerinin neresi ahlaksız keşke bunuda acıklasaydı... Sayın basbakanın ahlakına sığan bir eleştiri nasıl oluyor onuda merak ediyorum... Sayın basbakanın her söyledigini alkışlamıyoruz, onaylamıyoruz, sayın basbakanın her söyledigine başımızı eğip yalakalık yapmıyoruz diye bizdemi ahlaksız oluyoruz simdi? ne zamandır ahlak kavramı,sayın basbakanın tekeline girdi? BUnun icinde refaranduma gitmeyi düşünürmü acaba sayın basbakan..!!!! Nasıl olsa bu halk ona neyin ahlaklı neyin ahlaklı olmadıgına karar verme yetkisinide verecektir... Alıntı
Φ sardunyam Gönderi tarihi: 9 Ekim , 2007 Gönderi tarihi: 9 Ekim , 2007 Laikliğe yeni boyut, demokrasiye yeni anlayış, ahlaka yeni bakış açısı geliyor... Akp neye ne anlam yüklüyorsa bizde onu öyle kabul etmeliyiz aksi taktirde, laik, demokratik ve ahlaklı davranmamış olacağız... gülmek istiyorum biri beni durdursun... Başbakan pkk konusunda çok kararlıymış sayın başkanla önümüzdeki ay görüşeceklermiş (Bush) sayın başkandan görüş ve destek talep edecekmiş daha yeni geldi Amerika'dan halbuki, torunu olmuştu kurban falan kestiler... Çok önemli bir haber gibi izledik... Amerika'da hangi 3. dünya ülkeleriyle aynı kefeye koyulduğumuzu da gördük ve nedense başbakan Bush'la 10 gün boyunca görüşemedi... Şimdi 1 ay sonrasına randevu almışlar aman ne kadar sevindik Bush amcamız pkk'yı bitirecek zaten büyük ihtimallede gece gündüz bu konuda çalışıyorlardır... Artık rahat uyuyabiliriz... Alıntı
Φ LostsouL Gönderi tarihi: 13 Ekim , 2007 Yazar Gönderi tarihi: 13 Ekim , 2007 Nikah için 1910 davetiye gönderildi İstanbul (AA)- Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün kızı Kübra Gül ile Mehmet Sarımermer'in yarınki nikahı için 1910 kişiye davetiye gönderildi. AA muhabirinin aldığı bilgiye göre, İstanbul Gösteri ve Kongre Merkezinde yarın gerçekleştirilecek nikah törenine, ''geçmişe dayalı tanışıklık'' ölçüsü dikkate alınarak 1910 kişi davet edildi. Davetiyeler eşli olarak gönderildi. Nikah töreninin ardından Adile Sultan Yalısı'nda verilecek yemek için de tek ölçü ''akrabalık'' olacak ve yemeğe 200 kişi katılacak. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün gösterişten uzak, "sade" bir tören olmasına özen göstermesini istemesi dolayısıyla nikah töreni bu şekilde gerçekleştirilecek. Çiftin nikahını İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş kıyacak. Nikah şahitliklerini ise Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve eski TBMM Başkanı Bülent Arınç yapacak. Nikah törenine çiçek gönderilmeyecek. İsteyenler Kayseri'de oluşturulan ormana kendi adına ağaç dikebilecek. Bu arada, nikah töreni dolayısıyla Aksaray-Havalimanı arasında çalışan hafif metro, seferini, İstanbul Gösteri ve Kongre Merkezinin bulunduğu istasyonda durmadan gerçekleştirecek. 13/10/2007 Bir düğün düşünün, fuar ve kongre merkezinde düzenlenecek.. dügüne katılacaklar bin ytller dolayında davetiye parası ödeyecek, ve bu düğüne 1900 davetiyeli aile katılacak... Bu düğün nedeniyle bir toplu ulasım aracının seferlerinde değişmeler yapılacak, belkide son yüzyılın en buyuk kutlamalarından biri olacak... Sayın cumhurbaskanı gösterişten uzak olmasını istemiş...!!! Benim Cumhurbaşkanım Ahmet Necdet Sezer'de bir düğün yapmıstı... Nasıl bir tören oldugunu hatırlayanınız yada bileniniz var mı? Durmak Yok Yola Devam...!!!! Alıntı
Φ LostsouL Gönderi tarihi: 13 Ekim , 2007 Yazar Gönderi tarihi: 13 Ekim , 2007 Sahi yeri gelmişken sorayım.. Bu düğünün masraflarını kim karsılıyor? Erkek tarafımı yoksa Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası mı? Sizce Sayın abdullah gülün kazandığı para bu masrafları karsılamaya yeter mi? yetiyorsa bu parayı nasıl kazandı devletten aldıgı maaşlamı? yok yetmiyorsa neden ben cebimden ödüyorum bu düğünün parasını.. gidip diger %47 den alsınlar....!!!! onlar cok zengin onlar refaha kavusmus onların cennetteki yerleride garanti altına alınmış ya... efendilerinin düğününün masraflarınıda onlar ödesin...!!!! Alıntı
Φ LostsouL Gönderi tarihi: 16 Ekim , 2007 Yazar Gönderi tarihi: 16 Ekim , 2007 Sizin de internetiniz sürekli kopup duruyormu şu sıralar? yada cok yavaşladımı? Sahi dunyanın en pahalı internetini kullanmıyormuyduk biz? Ödediğimiz bu paralar nereye gidiyor? Sizin de ev telefonunuz ve cep telefonunuz bugun sık sık kesildimi? En acil durumlarda ihtiyacınız olan insanlara ulasmadıgnız bu yuzden cok zor durumda kaldıgınız oldumu? Sahi dunyanın en pahalı iletişimini kullanmıyormuyduk biz? Bugun neden boyleyiz? Biz telekomu neden satmıştık? Devlet eliyle özel birini tekel haline getirip dilediğini gibi bizi sömürsün diyemi? Geçen yağan yagmurda istanbulda yasayıpta evini işyerini su basan ve bu yuzden zarar gorenlerimiz var mı? İstanbul belediye baskanı bir kac ay önce cıkıp cok buyuk hizmet yaptık dereleri islah ettik bilmem kac milyon dolara sorunu cözdük demedimi? Sayın basbakanda bu cözümü ballandıra ballandıra anlatıp dunya uzerinde baska yok demedimi... Peki ne olduda yagan ilk yagmurda bu büyük cözümümüz su altında kaldı? Verilen paralar nereye gitti? Bu ihale hangi firmaya verildi? BUndan onceki akp yonetimleri zamanında ihale alan firmaların basında kim geliyordu? Önceki cozumleri ureten ve bundan para kazanan ve urettigi cözum her yagmur yagdıgında bozulan ve yeniden ihale acılıp yeniden aynı ihaleyi alıp para kazanan, son buyuk cözümüde kendisi yapıp ordanda köseyi dönen ve bu cözümünde su altında kalmasından sonra bir kac milyon dolar daha cebe indirecek olan bu firma kime ait? Ya uretilen cözümde bir hata var, her yagmurda suya teslim oluyoruz... Bunu değiştirin... Ya ihaleyi alan firma malzemeden calıyor birseyleri eksik yapıyor bu yuzden suya teslim oluyoruz onu değiştirin... yada bu yonetimin hizmet etmekten cok yandaslarını ihya etme gibi bir misyonu var siz onlara ellemeyin onlar dindar insanlar haramda gözleri yoktur, onumuzdeki secimlerde yine onlara oy verin... Onlarda sizin bu takdirinizi değerlendirip aynı adamları aynı sekilde ihya edeceklerdir.... Siz su altında kalmıssınız, malınızı yitirmissiniz, canınızı yitirmissiniz kimin umrunda... Hic merak etmiyorsunuz dimi? İstanbulda hangi ihaleyi kim alıyor, yapılan yanlıslıkların bedelini kim öduyor? Kimler köseyi donuyor, köse donenler borclarını ne zaman nasıl geri oduyor... BUnlar bize nelere mal oluyor... Siz keyfinize bakın, evinize barkınıza işyerinize dolan lağam suları altında yasamanıza devam edin... BOyle agır konularla ilgilenmeyin, size söylenince gidin evet deyin, size soylenince gidin oy verin.. gerisini ellemeyin.. Dinden cıkarsınız sonra... yabancı sermayede kacar giderse ac kalırsınız neme lazım..!!! Bide sayın başkanın ne dusundugu onemli. onumuzdeki ay RTE gidip sayın baskandan randevu alırsa bu konuların sayın baskanla gorusup fikir alacak... Bu ülkenin basbakanı kim? Durmak Yok Yola Devam...!!!!! Alıntı
Φ LostsouL Gönderi tarihi: 20 Ekim , 2007 Yazar Gönderi tarihi: 20 Ekim , 2007 Halk çocuğu Abdullah’a yakıştı mı? Kararı siz verin. Nerdeyese yüzyılın soygunu sayılabilecek çok yüksek faizler ödeyerek borç bul, bu borçla git Çankaya’da Cumhurbaşkanı Köşkü’ne yeni mobilyalar, perdeler, avizeler al, duvarları yıktır, salonları genişlet... Faizle borçlanır. Yeni perde alır. Faizle para bulur. Yeni mobilya alır. Yakışık alır mı? Bu, demokrat Abdullah’ın “anti demokratik harcaması” olmazsa, adı başka ne olur? Kayserili bir tornacının oğlu, halkın içinden çıkmış, Cumhurbaşkanı olmuş. Sanki köşk harap olmuş. Deprem geçirmiş. Büyük yangın görmüş. Oturulamaz olmuş. Yenilemek gerekiyor, baştan aşağıya tamirata ihtiyaç varmış gibi Cumhurbaşkanlığı Bütçesi’ni 2008 yılı için yüzde 63 oranında artırdılar. Bu artışlar isteğe göre oluyor. Bütçeyi hazırlayanlar önceden Cumhurbaşkanı Köşkü’nü idare edenlerden “yeni ihtiyaç listesi” alıyorlar, buna göre para aktarıyorlar. Ödeneği artırıyorlar ya da azaltıyorlar. Memuruna yani cumhuruna “yüzde 2 artı 2” verebilen Maliye Bakanlığı, Cumhurbaşkanı’na buyur harca diyerek “yüzde 63” artış verebiliyor. 33 milyon YTL idi. 55 milyon YTL oldu. Bütçede yıllık enflasyon hedefi yüzde 4, Cumhurbaşkanlığı bütçesine aktarılan para miktarındaki artış yüzde 63. *** Nereye harcanacak bu 55 milyon YTL? Ana hatlarıyla belirlenmiş. Buna göre 18.8 milyon YTL tadilata gidecekmiş. Herhalde odalar dar geliyor, duvarlar yıkılacak, genişleme sağlanacak. 12 milyon YTL de yeni mobilya ve diğer eşya alımına harcanacak. Kanepelerin yüzleri lime lime oldu, perdeler kopça tutmuyor. Koltukların ayakları kırık, oturulamaz oldu ki yenileniyor. Köşk, son Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’den önce 10 Cumhurbaşkanı görmüş. Her gelen köşke bazı eklentiler yapmış, eksikler-gedikler giderilmiş. Onlarca danışmanı var. En iyileri alınmış. En zevklileri seçilmiş. Harcayacak yer kalmamış. Para artıyor. Geri veriliyor. Nitekim önceki Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, kendisine bütçeden “Buyurun harcayın” diye verilen her 100 YTL’nin 26 YTL’sini “Hiçbir şeyimiz eksik değil, harcayacak yerimiz yok” diyerek geri vermişti. Halk çocuğu Abdullah Gül, Cumhurbaşkanı olunca “Köşk’ü oturulamaz bulmuş” olmalı ki bütçesinde yüzde 63 artış yapıldı. *** 55 milyon YTL harcanacak. Bu para, halktan vergi olarak toplanıyor. Biliyorsunuz, halkın üzerinde çok yüksek vergi yükü var fakat yine de devletin harcamalarına vergi yoluyla toplanan para da yetmiyor. Devlet faiz ödüyor. Borçlanıyor. Şu anda Türkiye devleti, yurt içinden ve yurt dışından para sahiplerine dünyanın en yüksek reel faizini ödeyerek borç buluyor. Borcu, borçla kapatıyor. 2008 Bütçesi’nde de yer aldı ki; her 100 YTL’lik harcamanın 26 YTL’si (toplam 56 milyar YTL) faiz ödemelerine gidecek. Dolasıyla yeni Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’e 2008 yılında buyurun, güle güle harcayın diye merkezi bütçeden aktarılan 55 milyon YTL için yaklaşık 15 milyon YTL faiz ödenecek. Faizle para bul. Köşk’ü yenile! Kayserili tornacının oğlu, halk çocuğu demokrat Abdulah Gül’e bu yakışır mı? Ben karışmıyorum. Kararı siz verin. Necati Doğru 20/10/2007 Alıntı
Önerilen İletiler
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.