Φ KesKiNkAleM Gönderi tarihi: 17 Mart , 2007 Gönderi tarihi: 17 Mart , 2007 oo keskınkalemcim epeydır görüşemedık.herşey gönlünce olsun merhaba değerli arkadaşım sana saygı ve sevgilerimi gönderiyorum. seninde herşey gönlünce olsun Alıntı
Φ suheda Gönderi tarihi: 20 Mart , 2007 Gönderi tarihi: 20 Mart , 2007 Gönül dostuma.... Haber Bırak Rüzgarlara gül açarsa bahçende erken bir sonbahar gecesi ve apansız Haber bırak rüzgârlara.... O an, Yalnızlığımın ayak izleri düşer tenha akşamların kuytu ve kara karanlıklarına.... Mutlaka bir şiir gelmiş olur yıldızlardan Ve mutlaka oralarda bir yerlerde olurum.... Sessizliğimin tayları toynak vurur içimin ormanlarına Konuşmak istersen, konuş; seni duyarım Gülmek istersen, gül; tebessümün dokunur gözlerime Ağlamak istersen, ağla; göz yaşların avuçlarıma dökülür bir ırmak olur akar göz yaşlarımız.... Görmek istersen bak, bir kere daha bak; göreceksin, Hüznümü şarkılarda, Yüreğimi, sevgimi, Kayan bir yıldızın şavkında ara.... Bir gül açarsa bahçende erken bir sonbahar gecesi ve apansız Haber bırak rüzgârlara..... alıntı Alıntı
Φ sardunyam Gönderi tarihi: 20 Mart , 2007 Gönderi tarihi: 20 Mart , 2007 Amenna Yaşayanlar bir gün ölür elbette Ağaçlarla, balıklarla Kuşlarla ben amenna Ağlayanlar bir gün güler elbette Uyanmakla, Anlamakla Bilmekle ben amenna Kısa çöp uzun çöpten hakkını alır elbette Direnmekle, kurtulmakla Barışla ben amenna Öyle bir yerdeyim ki Ne karanfil, ne kurbağa Öyle bir yerdeyim ki Bir yanım mavi yosun Dalgalanır sularda Bir yanım çocuk parkı çığlık çığlığa Öyle bir yerdeyim ki Anam gider allah allah Dölüm düşmüş sokağa Dostum dostum güzel dostum Bu ne beter çizgidir bu Bu ne çıldırtan denge Yaprak döker bir yanımız Bir yanımız bahar bahçe Hasan Hüseyin Korkmazgil Alıntı
Φ diloş Gönderi tarihi: 20 Mart , 2007 Gönderi tarihi: 20 Mart , 2007 UÇURUM Bir ağaç sürüsünün üstünden Çok ağaçlı bir ağaç sürüsünün üstünden Kesilmiş limon dilimleri gibi düşüyor güneş Votka bardağımın içine Benim olmayan bir sevinç duyuyorum. Kesiyorum durduğumuz yeri ortasından Ey görünüş! seni bir yerinden hiç anlamıyorum Dibimde değil ayaklarımın, damarlarında Derinliğini orda tutan, orda harcayan Uçsuz bucaksız bir uçurum. Zamanla değil, bir yerde Benim olmayan bir şeyle yaşlanıyorum Geçiyorum ilk şeklimi tüketerekten Ağır ağır yanan bir tuğla harmanını Billurdan sarkaçlarıyla. Kalbim, sersemliğim benim.. Edip CANSEVER Alıntı
Φ sEn EsTiKçE bEn TiTrErİm... Gönderi tarihi: 5 Nisan , 2007 Yazar Gönderi tarihi: 5 Nisan , 2007 pişt... abim...görmedin mi bak herkes gelip bakınmış sana... bi de ben geldim şimdi... görr bizi.... iyisin dimi... ? Alıntı
Φ KesKiNkAleM Gönderi tarihi: 5 Nisan , 2007 Gönderi tarihi: 5 Nisan , 2007 Gönül dostuma.... Haber Bırak Rüzgarlara gül açarsa bahçende erken bir sonbahar gecesi ve apansız Haber bırak rüzgârlara.... O an, Yalnızlığımın ayak izleri düşer tenha akşamların kuytu ve kara karanlıklarına.... Mutlaka bir şiir gelmiş olur yıldızlardan Ve mutlaka oralarda bir yerlerde olurum.... Sessizliğimin tayları toynak vurur içimin ormanlarına Konuşmak istersen, konuş; seni duyarım Gülmek istersen, gül; tebessümün dokunur gözlerime Ağlamak istersen, ağla; göz yaşların avuçlarıma dökülür bir ırmak olur akar göz yaşlarımız.... Görmek istersen bak, bir kere daha bak; göreceksin, Hüznümü şarkılarda, Yüreğimi, sevgimi, Kayan bir yıldızın şavkında ara.... Bir gül açarsa bahçende erken bir sonbahar gecesi ve apansız Haber bırak rüzgârlara..... alıntı Amenna Yaşayanlar bir gün ölür elbette Ağaçlarla, balıklarla Kuşlarla ben amenna Ağlayanlar bir gün güler elbette Uyanmakla, Anlamakla Bilmekle ben amenna Kısa çöp uzun çöpten hakkını alır elbette Direnmekle, kurtulmakla Barışla ben amenna Öyle bir yerdeyim ki Ne karanfil, ne kurbağa Öyle bir yerdeyim ki Bir yanım mavi yosun Dalgalanır sularda Bir yanım çocuk parkı çığlık çığlığa Öyle bir yerdeyim ki Anam gider allah allah Dölüm düşmüş sokağa Dostum dostum güzel dostum Bu ne beter çizgidir bu Bu ne çıldırtan denge Yaprak döker bir yanımız Bir yanımız bahar bahçe Hasan Hüseyin Korkmazgil UÇURUM Bir ağaç sürüsünün üstünden Çok ağaçlı bir ağaç sürüsünün üstünden Kesilmiş limon dilimleri gibi düşüyor güneş Votka bardağımın içine Benim olmayan bir sevinç duyuyorum. Kesiyorum durduğumuz yeri ortasından Ey görünüş! seni bir yerinden hiç anlamıyorum Dibimde değil ayaklarımın, damarlarında Derinliğini orda tutan, orda harcayan Uçsuz bucaksız bir uçurum. Zamanla değil, bir yerde Benim olmayan bir şeyle yaşlanıyorum Geçiyorum ilk şeklimi tüketerekten Ağır ağır yanan bir tuğla harmanını Billurdan sarkaçlarıyla. Kalbim, sersemliğim benim.. Edip CANSEVER pişt... abim...görmedin mi bak herkes gelip bakınmış sana... bi de ben geldim şimdi... görr bizi.... iyisin dimi... ? Ya unutmuşum ben buraları, çok teşekkür ederim her birinize ayrı ayrı. kelebek ne güzel şey seni görmek, çok iyiyim bir süredirde cezalıyım ancak geldim buraya kusura bakmayın ne olur? Suheda, Sardunyam, Diloş Alıntı
Φ frozen Gönderi tarihi: 10 Nisan , 2007 Gönderi tarihi: 10 Nisan , 2007 sevgili dostum nasılsın..umarım artık daha iyisindir..insan sevdiğinden uzak kalmak zorunda kalınca bilirim hayat anlamsızlaşır..ama eminimki senin gibi değerli bir insanın aşamayacağı engel yoktur.. sen doğru olanı yapıp özgür bıraktın..gerçek duygular sabır ve emek ister..geri dönecektir.... ...Gittin Ya... Gökyüzünü yine sen ve kardeşlerin kaplamıştınız pırıl pırıl ışıldayarak Bense bir sigaramdan bir senden nefes çekmekle meşgul Sigaramın ateşi gibi sensizliğin yanmışlığıyla kavruluyorum. Kim bilir şimdi nerelerde, kiminle hangi gönüldesin Bu kadar mı acıtacaktı içimi bu ani gidişin Bu kadar mı yakacaktı bu kopuşun Acılar denizine gömdün ayağıma taşlar bağlayarak Ben seni ne çok sevmiştim senin için ömrümü yoluna sermiştim Her gecenin zifiri karanlığını aydınlatan gözlerinde kaybolmaya Güller açtıran gülüşünü mimiklerini izleyip gülmeye, İçli o denli güzel söylediğin ‘elbet bir gün buluşacağız’ diye başladığın şarkına Öyle alışmıştım öyle benimsemiştim ki hiç bunlardan kopmayacağımı zannetmiştim Aynı acıları farklı yerlerde bize çektiren bu kader değil miydi? Bizi yan yana getiren, Tüm umutların tükendiği, toprağımızın çatlayıp kuruduğu zaman yağan yağmur misali Bizi kavuşturan aynı dere yatağında sürüklenmemize sebep olan. Öyleyse neden bu ani kaçışın, sen bunu yapmazdın be gülüm söyle hadi söyle Söyle ne olur yaratan aşkına söyle neydi seni insafsızca değiştiren. Ben artık bittim, eski günlerime dönmek istemiyorum artık sensiz yaşamak mı asla. Alışamıyorum anla sensizlik inan öyle zor ki tüm dünyayı yükleseler omzuma Ne bu kadar zor gelirdi ne de bu gidiş kadar acı verirdi güçsüz şu vücuda, Hiçbir şeyim düzgün gitmedi ki şu dünya da baksana yaradana ettiğim dualar, Sensiz olacaksam al canımı diye ettiğim feryatlar bile tutmuyor kabul görmüyor Ah canım ama inan bu acı bu yıkılmışlığa rağmen hala bu gözler seni bekliyor. alıntı.. görüşmek üzere sevgili dostum.. Alıntı
Φ KesKiNkAleM Gönderi tarihi: 10 Nisan , 2007 Gönderi tarihi: 10 Nisan , 2007 Çok teşekkür ederim değerli arkadaşım. Şiir ve güzel sözlerin benim için çok değerli. Senin gibi. Alıntı
Φ mia Gönderi tarihi: 22 Nisan , 2007 Gönderi tarihi: 22 Nisan , 2007 Yazılarını heyecanla takip ettiğim eşine ender rastlanan,çok hoş düşüncelere sahip biri Alıntı
Φ KesKiNkAleM Gönderi tarihi: 22 Nisan , 2007 Gönderi tarihi: 22 Nisan , 2007 Yazılarını heyecanla takip ettiğim eşine ender rastlanan,çok hoş düşüncelere sahip biri Ya ben utangaç biriyim mia, ne kadar hoş sözler bunlar, teşekkür ediyorum Alıntı
Φ mia Gönderi tarihi: 22 Nisan , 2007 Gönderi tarihi: 22 Nisan , 2007 Ya ben utangaç biriyim mia, ne kadar hoş sözler bunlar, teşekkür ediyorum Valla hiç utanıp sıkılmanıza gerek yok çünkü bunlar gerçek sevgili keskinkalem siz bunları hakediyorsunuz. Alıntı
Φ delifırtına Gönderi tarihi: 23 Nisan , 2007 Gönderi tarihi: 23 Nisan , 2007 GÜNEŞ DELİSİ Akan suyu severim ben Işıldayan karı severim Bir yeşil yaprak Bir telli böcek Yeşeren tohum Güneşte görsem Sevinç doldurur içime Bir günü Güzel bir günü Güneşli bir günü Hiçbir şeye değişmem Onun için savaşı sevmem Onun için zulümü sevmem Onun için yalanı sevmem Bilirim yaşamaz güneşte Bilirim yaşamaz yanyana aşkla Ne haksızlık Ne korku Ne açlık Necati Cumalı Alıntı
Φ KesKiNkAleM Gönderi tarihi: 24 Nisan , 2007 Gönderi tarihi: 24 Nisan , 2007 Valla hiç utanıp sıkılmanıza gerek yok çünkü bunlar gerçek sevgili keskinkalem siz bunları hakediyorsunuz. sizde öylesiniz GÜNEŞ DELİSİ Akan suyu severim ben Işıldayan karı severim Bir yeşil yaprak Bir telli böcek Yeşeren tohum Güneşte görsem Sevinç doldurur içime Bir günü Güzel bir günü Güneşli bir günü Hiçbir şeye değişmem Onun için savaşı sevmem Onun için zulümü sevmem Onun için yalanı sevmem Bilirim yaşamaz güneşte Bilirim yaşamaz yanyana aşkla Ne haksızlık Ne korku Ne açlık Necati Cumalı ne kadar güzel bir şiirdir bu, teşekkür ederim arkadaşım Alıntı
Φ diloş Gönderi tarihi: 26 Nisan , 2007 Gönderi tarihi: 26 Nisan , 2007 Aynı Adam Tozludur saçlarım, saçlarımdan devrilmiş sarayların dumanları savrulur yüzüm yanıktır yüreğime bir karanfil sokuludur ve partizanca darbelerin dünyaya ilen şavkı benim göğsüme göğsüme vurup durur. Ben dünyaya doğru yürümekle meşhurum bahar da sürgülenir içime katranlar da hem koşarak yarattığım sevgiler vardır hem körlenmiş sevgilerin acısıyla koştururum. Beni sular kocaman taşları parçalayarak hatırlıyor dağlarda ve beni hatırlatıyor çeltik tarlalarında aynı sular umutlu sakinlikleri lohusalıklarıyla. Ben dünyaya doğru yürümekle meşhurum kökten dallara yürüyen sular gibi yürürüm kömür ocaklarına, çapalanan tütüne yürürüm hüzün ve ağrılar çarelenir dağların esmer ve yaban telaşından kurtula diye torna tezgahlarında demir. Yürürüm çünkü ölümdür yürünülmeyen yürürüm yürüyüşümdür yeryüzünün halleri kanla dolar pazuları tarladakinin hızar gürültüsü içinde türkülenir bir öteki gökleri göğsümden aşırtarak yürürüm yağlı kasketimin kıyısında nar çiçekleri. Aynı adam Ekim günlerinden beri gümbür gümbür gelirim teneke damların üstüne safi sinirden doğan güneş portakallar fırlatarak parlıyor benim adımlarımla anladım neden yorgunluk gülümserlik getiriyor insana hayatın bana başat bana avrat oluşunu öğrendim işçiler bunu kurşunlanarak öğrendi on beşinde bir arkadaş inancını savunurken yargıca anladı bulana durula akmakta olan şeyi. Yürüyorum azarlanıyorum fışkıran başaklarla iki bomba gibi taşıyorum koltuğumdaki bir çift somunu hurdahaş bir sancıyla geçiyorum badem çiçekleri altından gözlerim nemli değil. gözlerim namlu. İsmet Özel Alıntı
Φ KesKiNkAleM Gönderi tarihi: 27 Nisan , 2007 Gönderi tarihi: 27 Nisan , 2007 Ben dünyaya doğru yürümekle meşhurum kökten dallara yürüyen sular gibi yürürüm kömür ocaklarına, çapalanan tütüne yürürüm hüzün ve ağrılar çarelenir dağların esmer ve yaban telaşından kurtula diye torna tezgahlarında demir. Yürürüm çünkü ölümdür yürünülmeyen yürürüm yürüyüşümdür yeryüzünün halleri kanla dolar pazuları tarladakinin hızar gürültüsü içinde türkülenir bir öteki gökleri göğsümden aşırtarak yürürüm yağlı kasketimin kıyısında nar çiçekleri. Bu şiiri çok severim Sevgili Diloş, sanki bilirmişsin gibi bana bunu armağan etmişsin, teşekkür ederim Alıntı
Φ egzorsist Gönderi tarihi: 30 Nisan , 2007 Gönderi tarihi: 30 Nisan , 2007 sevgili keskinkalem, sizinle pek sohbetimiz olmamasına rağmen ben sizin yazdıklarınızı yakından takip ediyorum, ve sizi takdir ediyorum nick' inizi hakettiğinizi düşünüyorum ve size saygı duyuyorum, forumda aklı başında insanların olması bence güzel birşey.. iyiki varsınız saygılar Alıntı
Φ KesKiNkAleM Gönderi tarihi: 2 Mayıs , 2007 Gönderi tarihi: 2 Mayıs , 2007 sevgili keskinkalem, sizinle pek sohbetimiz olmamasına rağmen ben sizin yazdıklarınızı yakından takip ediyorum, ve sizi takdir ediyorum nick' inizi hakettiğinizi düşünüyorum ve size saygı duyuyorum, forumda aklı başında insanların olması bence güzel birşey..iyiki varsınız saygılar Teşekkür ederim arkadaşım beni mutlu ettin, ne kadar dosthane bir yaklaşım bu. Alıntı
Φ sardunyam Gönderi tarihi: 12 Mayıs , 2007 Gönderi tarihi: 12 Mayıs , 2007 Behey! kaburgalarında ateş bir yürek yerine idare lambası yanan adam! Behey armut satar gibi san'atı okkayla satan san'atkar! Ettiğin kar kalmayacak yanına! soksan da kafanı dükkanına, dükkanını yedi kat yerin dibine soksan; yine ateşimiz seni yağlı saçlarından tutuşturarak bir türbe mumu gibi damla damla eritecek! Çek elini san'atın yakasından çek! Çekiniz! Bıyıkları pomadlı ahenginiz süzüyor gözlerini hala koyda çıplak yıkanan Leyla'ya karşı! Fakat bugün ağzımızdaki ateş borularla çalınıyor yeni san'atın marşı! Yeter artık Yenicami tıraşı, yeter! Ayağa kalkın efendiler... Alıntı
Φ yumote Gönderi tarihi: 13 Mayıs , 2007 Gönderi tarihi: 13 Mayıs , 2007 İzmirin kavakları dökülür yapraklarıııı Bize de derler çakıcı yar fidan boylum Yıkarız konakları Alıntı
Φ KesKiNkAleM Gönderi tarihi: 14 Mayıs , 2007 Gönderi tarihi: 14 Mayıs , 2007 İzmirin kavakları dökülür yapraklarıııı Bize de derler çakıcı yar fidan boylum Yıkarız konakları İzmir güzel İzmir, İzmirin güzel insanları ile dün bir başka güzeldi. Alıntı
Misafir RA_dya Gönderi tarihi: 15 Mayıs , 2007 Gönderi tarihi: 15 Mayıs , 2007 İzmir güzel İzmir, İzmirin güzel insanları ile dün bir başka güzeldi. Evet bir başka güzeldi.İzmirin rengi hiç böyle güzel olmamıştı.Denizinin rengi bile İzmirin hiç bu kadar güzel,coşkulu,yürekli misafirleri de olmamıştı.Ve hiçbir Anneler günü bu kadar anlamlı da olmamıştı Şanlı Bayrağım Şehit kanını üstüne düşen ay yıldızı Şehit kanı sensin kanlı bayrağım Alemin mühürüsün, dünyada yalnız. Türk'ün şanısın şanlı BAYRAĞIM. Analarımızın bacılarımızın birdir namusu Şehidimin kanı, budur tapusu Düşmanın düşünde oldu kabusu Türk'ün şanısın şanlı BAYRAĞIM. Atatürk'ten armağan bize cumhuriyet Kalplere koydu sevgiyi millet Sonsuza dek yaşayacak bu hürriyet Türk'ün şanısın şanlı BAYRAĞIM. Alıntı
Φ sardunyam Gönderi tarihi: 15 Mayıs , 2007 Gönderi tarihi: 15 Mayıs , 2007 Gözbebeklerimde başlarsın sızlamaya Birdüş gibi gözümün akina çizilir Yağmur olur kipriklerime dizilir Ve bir gurbet türküsü olur dökülürsün Hasretinin kanattığı dudaklarımdan Bir sizi olur inlersin saçımın akında Tebessümler birköşeye büzülür Hasret torbasının ağzı büzülür Hayalimde fener alayı olur gözlerin Tank gibi geçersin gönül sokaklarımdan. Bir diken olur batarsın yüreğimin ucunda Aşk kadehi kırılır sevda yerlere dökülür Gönül dokunduğu tezgahtan geri sökülür Bir çığlık olur kulaklarımda inler sesin Sımsıcak ter olur dökülürsün şakaklarımdan Tükenir en yeni umutlar gecenin avucunda Gönül bir düş oyununda daha ütülür Usuldan ağarır tan karanlığın beli bükülür Ufuklarda şekillenir hasretimin diyari yüzün Ve birceylan olur süzülür gidersin şafaklarımdan. Alıntı
Φ diloş Gönderi tarihi: 16 Mayıs , 2007 Gönderi tarihi: 16 Mayıs , 2007 ACABA Dönelim Döndürsün bizi Kalbin akıp giden bulutlara benzeyen sesi Yağmursuz bir yağmura açılmış kapılardan Ve akılda kalan bir yokuştan Ve yalnız çocuklara özgü o sonsuz sinema koltuklarından Ve çocukluktan Dönelim Dönelim mi biz Gençlikten, oralardan Mutluluğu bir kabuk gibi saran mutsuzluklardan Dönelim mi acıya Acıya, büyük acıya Ve soralım mı acaba Ey büyük yalnızlık insansan eğer Bir kaya Dalgalar yalarken onu O bakarken kaskatı kalabalıklara Ah, kalbin bulut bulut akan sesi. Bütünüyle bir semte benziyor Ruhi Bey Binlerce, on binlerce kedinin hep birden kımıldadığı Kedilerden örülmüş bir semtte Ve soğuk bir tuvalde yerini bulamamış renkler gibi Soğuk ve ayakta tutan çelişkileri Bir görünümden bir başka görünüme kolayca sıçranan Her şeyin, ama her şeyin çok dıştan farkedildiği Eh belki de bir satır fazlalığı ya da bir satır eksikliği Belki de genç bir şairden ödünç alınan. Yürüyor mu, yürümeyi mi düşünüyor Ruhi Bey Düşünmesi daha mı sonra koyuluyor yola Nereye gidecek ama, nereye varacak sanki Yoksa bir oyun tadı mı buluyor bunda Oyundan atılmaktan korkmayan bir oyuncu gibi Boşvermiş de sanki oyunun kurallarına Üstelik son bölümde, perdenin kapanmasına Azıcık vakit kalmış Ya da vakit var daha. Ama ne çıkar Gövdenin yazgıya başkaldırması mı Ruhi Beyin Başkaldırması mı yoksa? Vaktinden önce anlamanın şaşkınlığı mı Vaktinde anlamanın sevinci mi Ya da biraz geç kalmanın O gereksiz tedirginliği mi Hangisi? Ama belli ki sonundayız her şeyin En sonunda. Edip CANSEVER Alıntı
Φ KesKiNkAleM Gönderi tarihi: 18 Mayıs , 2007 Gönderi tarihi: 18 Mayıs , 2007 Evet bir başka güzeldi.İzmirin rengi hiç böyle güzel olmamıştı.Denizinin rengi bile İzmirin hiç bu kadar güzel,coşkulu,yürekli misafirleri de olmamıştı.Ve hiçbir Anneler günü bu kadar anlamlı da olmamıştı Şanlı Bayrağım Şehit kanını üstüne düşen ay yıldızı Şehit kanı sensin kanlı bayrağım Alemin mühürüsün, dünyada yalnız. Türk'ün şanısın şanlı BAYRAĞIM. Analarımızın bacılarımızın birdir namusu Şehidimin kanı, budur tapusu Düşmanın düşünde oldu kabusu Türk'ün şanısın şanlı BAYRAĞIM. Atatürk'ten armağan bize cumhuriyet Kalplere koydu sevgiyi millet Sonsuza dek yaşayacak bu hürriyet Türk'ün şanısın şanlı BAYRAĞIM. İyi yürekli radya, İzmir sizlerle güzeldi, İzmir bizi çok güzel ağırladı. Alıntı
Φ KesKiNkAleM Gönderi tarihi: 18 Mayıs , 2007 Gönderi tarihi: 18 Mayıs , 2007 Gözbebeklerimde başlarsın sızlamayaBirdüş gibi gözümün akina çizilir Yağmur olur kipriklerime dizilir Ve bir gurbet türküsü olur dökülürsün Hasretinin kanattığı dudaklarımdan Bir sizi olur inlersin saçımın akında Tebessümler birköşeye büzülür Hasret torbasının ağzı büzülür Hayalimde fener alayı olur gözlerin Tank gibi geçersin gönül sokaklarımdan. Bir diken olur batarsın yüreğimin ucunda Aşk kadehi kırılır sevda yerlere dökülür Gönül dokunduğu tezgahtan geri sökülür Bir çığlık olur kulaklarımda inler sesin Sımsıcak ter olur dökülürsün şakaklarımdan Tükenir en yeni umutlar gecenin avucunda Gönül bir düş oyununda daha ütülür Usuldan ağarır tan karanlığın beli bükülür Ufuklarda şekillenir hasretimin diyari yüzün Ve birceylan olur süzülür gidersin şafaklarımdan. Çok güzel bir şiir teşekkürler. Alıntı
Önerilen İletiler
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.