Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

Önerilen İletiler

Gönderi tarihi:

Bazen neden 1400 yıl sonra hâla acı verici bir olay için ağlıyorsunuz denildiğinde şöyle bir cevap veriyorum: Biz o yüce insan için şehadetinden sonra ağlıyoruz fakat sevgili Peygamberimiz daha şehit olmadan önce ağlamıştır. Dolayısıyla Hüseyin’e (a.s.) ağlamak peygamber efendimizin bir sünnetidir. Hasırdan hurma çekirdeğine kadar sünnetlere bağlı olan bazı kardeşlerimiz neden bu sünneti unutuyorlar acaba?

Burada tümü Ehl-i Sünnet kaynaklarından olmak üzere Allah Rasülü’nün sevgili torunu için ağladığını ve şehadetini haber verdiğini bildiren hadisleri sunuyoruz.. Umarız bütün Muhammed (s) ümmeti, şehitler efendisi İmam Hüseyin’in (a.s.) başına gelen büyük acılarla gözyaşı dökmenin manevi hazzına ve uhrevi sevabına ulaşır.

1- Esma bint-i Ümeys şöyle naklediyor:

 

“Ben Fatıma (a.s) oğulları Hasan ve Hüseyin’in ebesiydim. Hasan dünyaya geldiğinde... (Hz. Hasan’ın (a.s) doğumu ile ilgili bir kaç şeyi dile getirdikten sonra şunları ekliyor:) Hüseyin (a.s) dünyaya geldiğinde, Resulullah (s) yanıma gelerek “Ey Esma, çocuğumu bana getir.” diye buyurdu. Ben Hüseyin’i beyaz bir kundağa sararak Resulullah’a (s) verdim. Resul-i Ekrem (s) sağ kulağına ezan, sol kulağına ikamet okuduktan sonra, Hüseyin’i bana verdi ve ağlamaya başladı.

 

Esma diyor ki: “Resulullah’a (s) “Anam, babam sana feda olsun ey Allah’ın Resulü, ağlamanızın sebebi nedir?” diye sorduğumda, alemlere rahmet olarak gönderilen Peygamber “Bu çocuğuma (ağlıyorum)” diye cevap verdi. “Bu çocuk dünyaya daha yeni geldi” dediğimde bana “Ey Esma, bu yavrumu zalim ve azgın bir grup öldürecektir. Allah-u Teâla benim şefaatimi onlara nasip etmesin.” diye cevap verdi. Daha sonra “Ey Esma, bunu kızım Fatıma’ya söyleme, çünkü o daha yeni doğum yapmıştır (ve bu haberi duymaya hazırlıklı değildir.)” buyurdu.”

 

Hz.Hüseyin'in hayatı

 

İmam Hüseyin (a.s), Hz. Ali ve Hz. Fatıma (Allah'ın selamı onlara olsun)'nın ikinci oğludur. Hicretin dördüncü yılı Şaban ayının üçüncü veya beşinci günü Medine’de gözlerini dünyaya açtı. Künyesi Ebu Abdullah’tır; lakapları ise Raşid, Tayyib, Vefî, Zekî, Mübarek, Sibt, Seyyid. ve Seyyid’üş- Şüheda’dır.

İmam Hüseyin (a.s) yaklaşık yedi yıl Resulullah (s.a.a)’in, otuz yıl Emir’ul- Muminin Ali’nin, on yıl da İmam Hasan’ın hayatları zamanında yaşamıştır. Hicretin 50. yılında İmam Hasan (a.s)’ın mazlumca şehit edilmesinden sonra hak yolunun takipçilerinin önderliğini üstlenmiştir.

İmam Hüseyin (a.s)’ın imamet dönemi, Muaviye’nin hüküm sürdüğü döneme rastlamaktadır. İmam Hasan (a.s)’ın Muaviye ile yapmış olduğu sulh sırasında, İmam Hüseyin (a.s) de Muaviye'ye karşı kardeşiyle aynı tavrı takınmıştır. Çünkü o dönemde, İmam Hasan (a.s)’ın çabasıyla hakla batıl Müslümanlar için tanınmış ve İslam’ın esası henüz ciddi bir tehlikeye maruz kalmamıştı.

Yezid, babası tarafından Müslümanların başına halife tayin edildiği günden itibaren İslam’ın esası ciddi bir şekilde tehlikeye maruz kaldı. Muaviye, Hicretin 95. yılında oğlu Yezid’i kendisinden sonra halife olarak tayin etmeye karar verdi. Böyle bir işin gerçekleşmesinden emin olmak için kendisi daha hayatta iken, oğlu Yezid’e halktan biat almak istedi ve herkesten önce kendisi, oğlu Yezid’e biat etti.

İbn-i Sa’d, Tabakat’ında şöyle yazıyor: Hüseyin bin Ali, Yezid’e biat etmeyen şahıslardandı. Sonra şöyle ekliyor: Muaviye hicretin 60. yılında öldüğünde oğlu Yezid hilafet makamına oturdu, halk da ona biat etti.

Sonra Yezid Medine’nin hakimine şöyle bir mektup yazdı: “Halkı çağırarak onlardan biat al. İlk önce Kureyiş’in büyüklerinden başla; onların ilki de Hüseyin bin Ali olsun.”

Medine’nin hakimi, İmam Hüseyin’den biat almak isteyince, İmam Hüseyin (a.s) cevabında şöyle buyurdular:

“Biz, nübüvvet Ehl-i Beyt’i ve risalet madeniyiz. Yezid ise fasık, şarap içen ve adam öldüren birisidir. Benim gibi birisi onun gibi bir kimseye biat etmez...”

İmam (a.s) başka bir sözünde de şöyle buyuruyor: “Artık İslam’la vedalaşmak gerekir; çünkü ümmet Yezit gibi bir yöneticiye duçar olmuştur ...”

Mes’udî şöyle yazıyor: Yezit, ayyaş birisi idi; köpek, maymun ve avcı kuşları besliyordu; içki içiyordu ... Onun zamanında, Mekke ve Medine’de şarkı ve ğina yaygınlaşmış, halk açıkça içki içmeye başlamıştı.

Onun halka karşı davranışları hakkında da şöyle yazıyor: Firavun, halkın işi hususunda ondan daha adil, yakın ve uzak insanlar hakkında ise ondan daha insaflı idi.

İmam Hüseyin (a.s), Medine’nin ortamını karışık görünce, o şehirde kalmayı câiz bilmeyip hicretin 60. yılı Recep ayının sonuna iki gün kala; pazar günü ailesi ve dostlarıyla birlikte Mekke’ye doğru hareket etti.

İmam Hüseyin (a.s), hareketinin hedefini, kardeşi Muhammet bin Haneffiye’ye yazdığı bir vasiyette şöyle açıklamıştır: “...Ben azgınlık, makam, fesat ve zulüm yapmak için Medine’den ayrılmadım. Ben ceddimin ümmetini ıslah etmek, iyiliği emretmek kötülükten sakındırmak, ceddim Resulullah (s.a.a) ve babam Ali bin Ebi Talib’in yolunda gitmek için o şehirden ayrıldım...”

İmam Hüseyin (a.s), Şaban ayının üçüncü gününün Cuma akşamı (yani beş gün sonra) Mekke-i Mükerreme'ye vardı.

Kufe halkı, Muaviye’nin ölümünü ve İmam Hüseyin (a.s)’ın Yezid’e biat etmekten kaçındığını öğrendiklerinde pek çok mektuplar yazıp imzalayarak İmam Hüseyin’i Kufe’ye davet ettiler.

Onlar mektuplarında İmam (a.s)’a şöyle yazdılar: “Biz senin yolunu bekliyoruz, kimseye biat etmemişiz, senin yolunda can vermeye hazırız, senin için onların Cuma ve cemaat namazlarına katılmıyoruz.”

İmam Hüseyin (a.s), Kufe halkının isteklerine olumlu cevap vererek, Ramazan ayının yarısında, Muslim bin Akil’i Kufe’ye gönderdi. Muslim’i Kufeye gönderdiğinde ona şöyle buyurdu: “Kufe halkının yanına git, eğer yazdıkları doğru olursa, sana kavuşmamız için bize haber gönder.”

Muslim, Şevval ayının beşinci günü Kufe’ye vardı. Onun Kufe’ye gelme haberi, şehirde yayılınca on iki bin kişi, diğer bir görüşe göre ise on sekiz bin kişi onun vasıtasıyla İmam Hüseyin (a.s)’a biat ettiler. O bu durumu İmam Hüseyin’e bildirerek İmam’ın Kufe’ye gelmesini istedi.

Kufe’de yaşanan olayların haberi Yezid’e ulaşınca, Yezid ilk etapta Kufe’nin hakimi olan Numan bin Beşiri azledip Ubeydullah Bin Ziyad’ı onun yerine atadı ve Muslim bin Akil’i yakalatıp öldürülmesini emretti.Diğer taraftan da, İmam Hüseyin (a.s)’ı, Mekke’de ****** avlayıp öldürmek için kendi adamlarını seferber etti.

 

İmam Hüseyin (a.s) bu komplodan haberdar olunca, Allah(c.c.)'ın evi Kabe'nin kutsiyet ve hürmetini korumak için, hac amellerini aceleyle bitirip, hicretin 60. yılı Zilhicce ayının sekizinci günü Mekke’den ayrılarak Irak’a doğru hareket etti.

 

İbn-i Abbas, Kerbela vakıasından sonra bir mektubunda şöyle yazıyor: “Şunu hiçbir zaman unutmayacağım ki, sen Hüseyin bin Ali’yi Peygamberin hareminden (Medine’den) Allah’ın haremine (Mekke’ye) sürdün, orada da onu ****** avlayıp öldürmek için, bazı adamlarını gizlice gönderdin. Sonra onu Allah’ın hareminden Kufe’ye sürdün. Hz. Hüseyin, Batha’nın (Mekke’nin) en aziz insanı olmasına rağmen üzgün bir şekilde Mekke’den ayrıldı. Eğer Mekke’de kalarak orada kan dökülmesini isteseydi, Mekke ve Medine halkının tümünden daha çok taraftarı olurdu. Ama o, Allah’ın evi ve Rasulullah’ın hareminin saygınlık ve ihtiramını korudu; ama sen onların hürmetini ve saygınlığını korumadın. Çünkü sen, haremde onunla savaşmak için bazı adamlarını Mekke’ye gönderdin.”

 

Ubeydullah, Muslim bin Akil’i ve ona sığınak veren Hani bin Urve’yi Kufe’de yakalayıp feci bir şekilde şehit etti.

Ubeydullah, İmam Hüseyin (a.s)’ın Kufe’ye geldiğini öğrenince, İmam’ın ordusunu gözetimi altında tutmak için, Hür bin Yezid-i Riyahi’nin komutasında bir orduyu “Kadisiyye” bölgesine gönderdi. Hür Bin Yezid, “Şeraf” denilen bir bölgede İmam Hüseyin (a.s)’la karşılaştı, aralarında bazı konuşmalar geçti. İmam (a.s), iki hurcun (heybe) dolusu olan Kufe’lilerin mektuplarını Hür bin Yezid’e gösterdi ve onların kendisini davet ettiklerini söyledi. Sonra kendi yoluna devam etti...

 

Hicretin 61. yılı Muharrem ayının ikinci günü “Neyneva” bölgesine vardılar. Bu bölgede oldukları vakit İbn-i Ziyad’ın elçisi, Hür bin Yezid’e bir mektup getirdi. Mektubun içeriği söyle idi: “Bu mektubum sana ulaşır ulaşmaz ve elçim senin yanına gelir gelmez, Hüseyin’i baskı altına al ve onu sığınak ve suyu olmayan bir çöle sür.”

Hür bin Yezid, İbn-i Ziyad’ın emri doğrultusunda İmam Hüseyin (a.s)’ın kafilesini “Kerbela” denilen bölgede durdurdu. Ertesi gün Ubeydullah bin Ziyad’ın elçisi olan Ömer Bin Sa’d da dört bin savaşçıyla Kerbela’ya geldi.

Şunu hatırlatmak gerekir ki, Hür bin Yezid, İmam Hüseyin’nin şahadetinden önce kendi yaptığından pişman olup tövbe etti ve İmam (a.s)’ı savunmak üzere şahadete erişti.

Ömer bin Sa’d, Aşura gününe üç gün kala, İmam Hüseyin (a.s)’ın kafilesinin suya ulaşmaması için beş yüz süvariyi Fırat nehrini korumaları için görevlendirdi.

Muharrem ayının dokuzuncu günü (Tasuâ), İmam Hüseyin (a.s) ve ashabı, kamil bir şekilde düşman tarafından ablukaya alındılar; öyle ki düşman, İmam (a.s)’ın yardımına hiç kimsenin gelmeyeceğine emin olmuştu.

Tasua akşamı, düşman tarafından savaşın başlaması için saldırı emri verildi. İmam Hüseyin (a.s), düşmanın hareketini görünce kardeşi Abbas Bin Ali’ye şöyle buyurdu:

“Kardeşim, -canım sana feda olsun- atına bin de onlara doğru git ve onlara; Sizin amacınız ne, ne yapmak istiyorsunuz? diye sor.”

İmam Hüseyin (a.s)’ın kardeşi Hz. Abbas, onlarla görüşüp konuştu. Sonuçta saldırıyı yarına ertelemeyi kabul ettiler.

 

Nihayet “Aşura” günü yetişti... Ömer bin Sa’d, otuz bin savaşçıyla saldırıyı başlattı. Otuz iki süvari ve kırk piyadeden oluşan İmam Hüseyin (a.s)’ın ordusu, onların saldırıları karşısında korkusuzca direnip, yiğitçe savaştılar; hem şehit verdiler ve hem de onlardan öldürdüler. İmam (a.s)’ın yaranlarından kim şehit oluyorduysa yeri boş kalıyordu, ama düşmanın ordusundan bir kişi öldüğünde yerini hemen başka birisi dolduruyordu.

İmam Hüseyin (a.s)’ın ashabının hepsi şehit olunca, sıra İmam (a.s)’ın kendi ailesine geldi. Çünkü İmamın ashabı, biz yaşadıkça sizin ailenizin savaş meydanına gitmesini kabullenemeyiz, diye İmamın ailesinin meydana gitmesini engellemişlerdi. Onlardan savaş meydanına ilk ayak basan İmamın aziz oğlu Ali Ekber oldu. Ondan sonra, İmam Ali (a.s)nin, İmam Hasan (a.s)ın, Cafer-i Tayyarın ve Akil’in evlatları savaş meydanına çıktılar, yiğitçe savaştıktan sonra onlar da şahadet şerbetini içtiler. Hz. Abbas Bin Ali (a.s) de savaşarak İmam Hüseyin’in evlatlarına su getirmek için gayret gösterdiği bir sırada, düşmanın kalleşçe saldırısı neticesinde, canını İmam Hüseyin (a.s)'in yolunda feda etti.

“Aşura” gününün en hassas zamanı, Peygamber’in ciğer paresi ve Zehra’nın aziz oğlunun yardımcısız kaldığı zaman idi. Düşman ordusu, İmam’ı yalnız gördüğü için her taraftan ona saldırıyordu...

“Aşura” günü orada bulunan Haccac bin Abdullah şöyle diyor: Allah’a ant olsun ki, oğlu, kardeşi, kardeş oğulları, akrabaları ve yaranları öldüğü halde onun (İmam Hüseyin) gibi direnişli, sebatlı, şecaatli ve yiğit birisini ben görmedim. Allah’a ant olsun ki ondan önce ve ondan sonra onun gibi birisini görmedim. İmam Hüseyin (a.s) düşman ordusuna saldırdığında, kurt korkusuyla dağılan keçiler gibi, İmam’ın sağ ve solundan öylece kaçıyorlardı... Allah’a ant olsun ki, Fatıma’nın kızı Zeynep, İmam’a taraf yaklaştı... Bu esnada Ömer bin Sa’d da İmam’ın yanına yaklaşmıştı, Zeynep, İbn-i Sa’d’a hitaben şöyle dedi: “Ebu Abdullah (İmam’ın künyesi) öldürülüyorken sen seyrediyor musun?!”

Devamında şöyle diyor: Ömer bin Sa’d’ın göz yaşlarının yüzüne ve sakalına aktığını ve Zeynep’ten yüz çevirdiğini adeta görür gibiyim ... Nihayet İmam Hüseyin (a.s) da o zalimlerin eliyle feci bir şekilde şehit edildi .

Tarih kitapları, İmam Hüseyin (a.s)’ın çocukları hakkında çeşitli görüşler belirtmişlerdir; kimisi altı, kimisi dokuz ve kimisi de on çocuğu olduğunu yazmıştır. Çocuklarından Ali Ekber ve Abdullah (Ali Esğer) babalarının yanında şahadete erişmiş ve İmam Zeyn’ul- Abidin (a.s) da Allah’ın emriyle Müslüman’ların dördüncü İmam’ı olmuştur.

 

Taht, makam, mühür, siyaset ve iktidar uğruna, Hz. Resul (sav) emanetine hıyanet edildiği gündür. Kerbela şehitlerinin bize okuyacağı en anlamlı şiir de budur: Onlar, inandıkları haysiyetli tavırdan geri caymadılar, haysiyetsizce yaşamaktansa şerefli bir ölümü tercih ettiler... Bu; Ehli Beyt'in, bütün Müslümanlara bıraktığı en önemli mirastır.

Alıntı

Gönderi tarihi:

Arapların tarihleri ve kültürleri kendilerini ilgilendirir.

Yukardaki yazıda 23 kez ölüm ve öldürmek vurgulanmaktadır.

Bir o kadar da savaş ve saldırı eylemleri..

1400 yıl önceki arapların rant kavgaları abartılarak gündemde tutulmak istenmektedir.

Ne yapılmak ne anlatılmak istenmektedir ? Amaç nedir ?

Bu çağda bunları anlatmakla insanlara kin, nefret ve intikam duyguları mı aşılanıyor ?

Kaldıki bunlar, bizleri ve barışçıl düşünen insanları hiçmi hiç ilgilendirMEmektedir.

Anlatılan bu hikayelere, emperyalizme maşa olmak isteyen insanlar inanıp din ve mezhep farklılıkları yaratılıp ;

Barışa, kardeşliğe, demokrasiye, özgürlüğe karşı cephe oluşturulmaktadır.

 

Sömürücü emperyalist zihniyet, tarih boyu bu inanç ve şoven düşünceleri kışkırtarak, milyarlarca çoluk, çocuk, kadın, kız demeden insanların kanlarını akıtmışlardır.

Tarihteki bu canavarlıkları yetmiyormuş gibi, halen de bölücü faaliyetlerine devam etmektedirler.

Aydın kitle artık bu kışkırtmalara kanMAmaktadır.

 

Yaşasın dünya halklarının kardeşliği !...

Gönderi tarihi:

İslam Tarihinde yaşanan ciddi bir olayı Arab tarihi ve kültürü diye dar bir çerçeve içerisinde yorumlamak yalnış değilmi?Bilimselci

Herkesin bu olaydan ders çıkartması gerektiğini düşünüyorum hırs,saltanat tutkusu sanki tüm dünyadan silinmiş gitmiş bugün bunların hiç birisi yokmuş gibi yorum yapıyorsunuz,oysaki günümüz dünyasında o kadar çok Yezid mevcut ki.....

Gönderi tarihi:

Dise dis goze goz mantigi hic te guzel bir mantik degil. Birakin artik bu hikayeleri, gecmise degil gelecege bakalim biz ve dunya barisi icin elimizden gelen tum cabayi harcayalim. Ama bu boyle: "Iste bakin bunlar bizimkilere boyle yapmis, bizimkiler de onlara soyle soyle yapmis, bugun ayni durum ortaya ciksa gene aynisini yaparlar, yapariz." Artik goz oymalari, dise disleri, kana kanlari bir kenara birakalim da, bu dunyayi yasanacak hale getirelim. Savaslar, hunharca insan katletmeler yetmedi mi bazilarimiza? Hele hele din ugruna, din adina insan oldurmeleri hic mi hic anlamiyorum.

Gönderi tarihi:
Dise dis goze goz mantigi hic te guzel bir mantik degil. Birakin artik bu hikayeleri, gecmise degil gelecege bakalim biz ve dunya barisi icin elimizden gelen tum cabayi harcayalim. Ama bu boyle: "Iste bakin bunlar bizimkilere boyle yapmis, bizimkiler de onlara soyle soyle yapmis, bugun ayni durum ortaya ciksa gene aynisini yaparlar, yapariz." Artik goz oymalari, dise disleri, kana kanlari bir kenara birakalim da, bu dunyayi yasanacak hale getirelim. Savaslar, hunharca insan katletmeler yetmedi mi bazilarimiza? Hele hele din ugruna, din adina insan oldurmeleri hic mi hic anlamiyorum.

 

Teşkkür ederim sayın MUKİ konuyu özetlediğin için;sağduyuna sağlık...

******** ********* ************ ******** *******

Gönderi tarihi:
İslam Tarihinde yaşanan ciddi bir olayı Arab tarihi ve kültürü diye dar bir çerçeve içerisinde yorumlamak yalnış değilmi?Bilimselci

Dar bir çerçeve...

Evrensel kültür, "dar bir çerçeve düşüncesi" değildir.

 

Toplumsal kültürler'in lokal (yakın bölge,çevresel) olduğu bilinir.

Senin de Arap kültüründen etkilenmen, sadece onu yüceltmen çok doğal.

Kişinin bilgi ve kültür hazinesi ile direkt ilgili.

 

Önemini vurguladığın bu tür olaylar ve dahada çok önemlileri, dünyanının her tarafında olagelmiştir.

Her toplumun lokal-tarihsel olayları kendisi için önemlidir.

Türk toplumun da kendine has çok daha önemli tarihsel olayları vardır.

Önemli olan, bu tür olaylardan barışçı dersler çıkartmak.

İnsanı insan yapacak; lokal, toplumsal kültürlerin ayıklanarak bilimsel çerçevede birleşimidir.

 

Herkesin bu olaydan ders çıkartması gerektiğini düşünüyorum hırs,saltanat tutkusu sanki tüm dünyadan silinmiş gitmiş bugün bunların hiç birisi yokmuş gibi yorum yapıyorsunuz,oysaki günümüz dünyasında o kadar çok Yezid mevcut ki.....

 

Yukarda da belirttiğim gibi intikamcılığı, kan davasını ve onun izalesinin 23 kez ölümekle ve şehadetle mümkün olabileceğini söyleyen bir kültürden/yazıdan ne derece ders çıkartılabilir ?.

Söylediğin emperyalist emellerin üstesinden, böyle bir anlayışlamı gelinir ?

Kötülükleri, kötülüklerle etkisizleştirmek mümkünmüdür ?

Gönderi tarihi:

Dar bir çerçeve...

Evrensel kültür, "dar bir çerçeve düşüncesi" değildir.

Yukarda da belirttiğim gibi intikamcılığı, kan davasını ve onun izalesinin 23 kez ölümekle ve şehadetle mümkün olabileceğini söyleyen bir kültürden/yazıdan ne derece ders çıkartılabilir ?.

Söylediğin emperyalist emellerin üstesinden, böyle bir anlayışlamı gelinir ?

Kötülükleri, kötülüklerle etkisizleştirmek mümkünmüdür ?

 

Sayın bilimselci,iletişim kopukluğu oldu aramızda galiba İslam tarihinin oldukça önemli bir olayını çünkü Hz.Hüseyinin ölümü sıradan bir ölüm değildi onun öldürülmesi ile islam dünyasında çeşitli değişiklikler,bölünmeler oldu 2 milyara yakın müslümanı ilgilendiren bir olayı Arab tarihi diye tanımlamanız ve yorumlamanız çok ilginç doğrusu.

Kimsenin kine kin istediği falan yok ama günümüzde mevcut o kadar çok Yezid var ki bundan çıkarılacak en önemli ders bence birlikte hareket etmektir,fikir bölünmeleri toplumu bölünmeye kadar getirir çünkü,kötülüğün ve hırsın karşısında birlikte hareket edip üstesinden gelmeye çalışılır,asıl evrensel olan düşüncede budur.

Gönderi tarihi:
Sayın bilimselci,iletişim kopukluğu oldu aramızda galiba İslam tarihinin oldukça önemli bir olayını çünkü Hz.Hüseyinin ölümü sıradan bir ölüm değildi onun öldürülmesi ile islam dünyasında çeşitli değişiklikler,bölünmeler oldu 2 milyara yakın müslümanı ilgilendiren bir olayı Arab tarihi diye tanımlamanız ve yorumlamanız çok ilginç doğrusu.

Kimsenin kine kin istediği falan yok ama günümüzde mevcut o kadar çok Yezid var ki bundan çıkarılacak en önemli ders bence birlikte hareket etmektir,fikir bölünmeleri toplumu bölünmeye kadar getirir çünkü,kötülüğün ve hırsın karşısında birlikte hareket edip üstesinden gelmeye çalışılır,asıl evrensel olan düşüncede budur.

 

Sayın şuheda,

 

İletişim kopukluğu oldu diye nitelediğin tartışmamız görüş farklılığından.

Hüseyinin ölümü benim için sıradanın altında da bir olay.

Rant kavgasından başka bir şey olmadığını iddia ediyorum.

İki milyara yakın dediğin Arap kültürünü benimseyen ve ilgilenenler için önemli.

 

Türk tarihinde de örnek verilecek yüzlerce önemli olayların olduğunu söylemiştim.

Padişahlık için kardeş kavgaları ve ölümle sonuçlanan tarihsel olaylar.

Bunlar da Türk tarihindeki rant kavgaları. Senin için Araplar benim içinde bunlar önemli.

İlgi alanları, Kişinin ilgisi ve bilgisi ile son derece alakalı.

 

Benim için en önemli tarihsel olaylar ise feodal yapıya, köleciliğe karşı başkaldırılar ve devrimler.

Ayrıca bilim adamlarının, hürriyet ve demokrasi taraftarların gerici zihniyetler tarafından katledilmesi.

 

Hüseyinin ölümü, beni ve benim gibi düşünenleri hiç mi hiç ilgilendirmiyor.

Arap tarihinin ve kültürünün basit bir rant kavgası.

Olay, senin için önemli. Araplar ve Arapçılar için önemli.

O kültürü baş tacı edenler için önemli.

Hararetle savunup gündemde tutmana, insanlara empoze etmene hiç te gerek yok.

Millet olarak sorunlarımız çok fazla.

Hüseyine gelene kadar....

Gönderi tarihi:
Sayın şuheda,

 

İletişim kopukluğu oldu diye nitelediğin tartışmamız görüş farklılığından.

Hüseyinin ölümü benim için sıradanın altında da bir olay.

Rant kavgasından başka bir şey olmadığını iddia ediyorum.

Türk tarihinde de örnek verilecek yüzlerce önemli olayların olduğunu söylemiştim.

Padişahlık için kardeş kavgaları ve ölümle sonuçlanan tarihsel olaylar.

Bunlar da Türk tarihindeki rant kavgaları. Senin için Araplar benim içinde bunlar önemli.

İlgi alanları, Kişinin ilgisi ve bilgisi ile son derece alakalı.

 

Benim için en önemli tarihsel olaylar ise feodal yapıya, köleciliğe karşı başkaldırılar ve devrimler.

Ayrıca bilim adamlarının, hürriyet ve demokrasi taraftarların gerici zihniyetler tarafından katledilmesi.

 

Hüseyinin ölümü, beni ve benim gibi düşünenleri hiç mi hiç ilgilendirmiyor.

Arap tarihinin ve kültürünün basit bir rant kavgası.

Olay, senin için önemli. Araplar ve Arapçılar için önemli.

O kültürü baş tacı edenler için önemli.

 

Hala Müslüman demiyor Arab diyorsunuz farkındasınız değilmi? :rolleyes: çünkü müslüman derseniz Arabları aşacağını biliyorsunuz kasıtlı yapıyorsunuz bunu farkındayım.

Canınız sağolsun

Gönderi tarihi:
Hala Müslüman demiyor Arab diyorsunuz farkındasınız değilmi? :rolleyes: çünkü müslüman derseniz Arabları aşacağını biliyorsunuz kasıtlı yapıyorsunuz bunu farkındayım.

Canınız sağolsun

 

Sen de sağol Sayın şuheda,

Haydi din diyelim ne olacaksa.

Dinler o toplumların yerel kültürüdür.

O topluma komşu olan diğer toplumları da etkileyebilir.

Musevilik isail oğullarının, hristiyanlık yahudiler ve samiriyeliler, müslümamlık ise arap toplumumunun yerel inanç kültürleridirler.

Dünyada başka toplumların başka yerel inanç kültürleri de mevcuttur.

Etkiledikleri toplumlar da küçümsenecek sayıda değildir.

 

Asyada Çin, Türk, Hint, İran yerel inanç kültürleri,

Afrika da mısır ve yerli kabilelerin yerel inanç kültürleri.

Avrupada, yunan, roma, cermen, kelterler, slavlar'ın dinleri de yerel inanç kültürleridir.

Amerikada bile kızıl derililerin yerel inanç kültürleri vardır.

 

Herkesin inaç tarihinde hüseyin kadar, dahada önemli tarihi rant kavgaları vardır.

Bunun da abartılacak bir tarafı yok.

Bizim somut ve acil meselelerimiz, bu konudan binlerce kat daha önemli.

Gönderi tarihi:

Hararetle savunup gündemde tutmana, insanlara empoze etmene hiç te gerek yok.

Millet olarak sorunlarımız çok fazla.

Hüseyine gelene kadar....

Çok haklısın sevgili bilimselci. Ülkemizin binlerce kendi derdi varken. Aydınlarımız teker teker öldürülürken.Birde kalkıp arapların bilmemkaç yüzyıl önce ölmüş insanlarınımı düşüneceğiz? İletilerinizi zevkle okuyorum sevgili bilimselci, sizi tebrik ederim. :clover:

Gönderi tarihi:

Hüseyinin ölümü, beni ve benim gibi düşünenleri hiç mi hiç ilgilendirmiyor.

Arap tarihinin ve kültürünün basit bir rant kavgası.

Olay, senin için önemli. Araplar ve Arapçılar için önemli.

O kültürü baş tacı edenler için önemli.

Hararetle savunup gündemde tutmana, insanlara empoze etmene hiç te gerek yok.

Millet olarak sorunlarımız çok fazla.

Hüseyine gelene kadar....

 

Çok haklısın sevgili bilimselci. Ülkemizin binlerce kendi derdi varken. Aydınlarımız teker teker öldürülürken.Birde kalkıp arapların bilmemkaç yüzyıl önce ölmüş insanlarınımı düşüneceğiz? İletilerinizi zevkle okuyorum sevgili bilimselci, sizi tebrik ederim. :clover:

 

Gördüğüm "En Temel Hata"... Eğer bir dine aitse bir görü... "Yakın Gitsin"... Yani "Tarihi Bir Bilgi" olsa bile, içinde "Din" adı geçiyorsa hiiiç önemi yok... Yapmayın arkadaşlar... "Bilim" adına bunu yapmayın...

 

Öyleyse, şunları da görmezden gelin;

 

-İskenderiye Kütüphanesinin "Din Adına" yakılıp yıkılması...

-Avrupada 100yıl kan döken ve "Din Adına" yapılan savaşlar. 30(32)yıl savaşları...

-Yavuz Selim-Şah İsmail'in "(güya)Din Adına" verdikleri mücadele...

-500bin Yahudinin "Hıristiyanlık Adına" İspanyadan Osmanlıya sürülmesi...

-Hitlerin "Yahudileri" katletmesi...

-Galileo'nun "(güya)Din Adına" yargılanması...

-Yine Din Adına öldürülen "Bilim Adamları"...

-"(güya)Din Adına" yapılan "Haçlı Seferleri"...

-"(güya)Din Adına" yapılan Osmanlı Cihatları...

-"(güya)Din Adına" yapılan afrikanın "İncil"ile sömürgeleştirilme süreci...

-Salazar'ın 3F'sinden "Fatima" ile "Dini Kullanarak" insanları uyutması...

-...

-...

-...

 

Bunların hemen çoğu "Yerel Olaylar"dır...

 

Yani demek istediğim; İşine gelindiği zaman "Yerel Dini Olayların" hesabı soruluyor, işine gelmediğinde "İlgilendirmiyor"...

 

O bilgiler sizi "Kişisel Olarak" ilgilendirmiyor olabilir, kimsenin ilgi alanını belirleyemez hiç kimse... Ancak Toplumsal olarak "Alevi, Şii, Sünni" kimlikleri barındıran ve İçinde Yaşamak Durumunda olduğunuz toplumu ilgilendiriyor ne yazık ki... İster İstemez...

 

Ha ilgilendirmese bile, kime ait olursa olsun "Bilim"in konusu içersine giriyor bu konu... Avrupa bile sizden daha uzak o coğrafyaya ancak o konuda "Bizi İlgilendirmiyor yav, araştırmayalım" demiyorlar... Çünkü "Bilim"in etiğine aykırı...

 

Bundan başka şöyle bir açıklama yapmak isterim özetçe: Hz. Hüseyin'in "Katledilmesi" olayı; "Müslümanız" adı ile "Dinin" ne kadar değiştirildiğine kanıttır. "Müslümanız" diyen "Emevi Hanedanı", tabi olduklarını iddia ettikleri Hz. Muhammed'in Ailesini katletmişlerdir. Eski Arap geleneklerinden getirdikleri olmuştur ki en önemlisi; Suk-u Ukaz panayırları "Hacc" adı ile canlandırılmıştır. bugün "Genele Bakılarak" öyle olduğu iddia edilen "İslam Dini", Emevi Hanedanından sonra bu hale gelmiştir...

 

Dolayısıyla bu süreç, pek bellidir ki Dünya tarihinde önemli/önemsiz yada büyük/küçük bir özelliğe her halükarda sahiptir...

 

Saygılarımla...

Gönderi tarihi:

Gördüğüm "En Temel Hata"... Eğer bir dine aitse bir görü... "Yakın Gitsin"... Yani "Tarihi Bir Bilgi" olsa bile, içinde "Din" adı geçiyorsa hiiiç önemi yok... Yapmayın arkadaşlar... "Bilim" adına bunu yapmayın...

 

Öyleyse, şunları da görmezden gelin;

 

-İskenderiye Kütüphanesinin "Din Adına" yakılıp yıkılması...

-Avrupada 100yıl kan döken ve "Din Adına" yapılan savaşlar. 30(32)yıl savaşları...

-Yavuz Selim-Şah İsmail'in "(güya)Din Adına" verdikleri mücadele...

-500bin Yahudinin "Hıristiyanlık Adına" İspanyadan Osmanlıya sürülmesi...

-Hitlerin "Yahudileri" katletmesi...

-Galileo'nun "(güya)Din Adına" yargılanması...

-Yine Din Adına öldürülen "Bilim Adamları"...

-"(güya)Din Adına" yapılan "Haçlı Seferleri"...

-"(güya)Din Adına" yapılan Osmanlı Cihatları...

-"(güya)Din Adına" yapılan afrikanın "İncil"ile sömürgeleştirilme süreci...

-Salazar'ın 3F'sinden "Fatima" ile "Dini Kullanarak" insanları uyutması...

-...

-...

-...

 

Bunların hemen çoğu "Yerel Olaylar"dır...

 

Yani demek istediğim; İşine gelindiği zaman "Yerel Dini Olayların" hesabı soruluyor, işine gelmediğinde "İlgilendirmiyor"...

 

O bilgiler sizi "Kişisel Olarak" ilgilendirmiyor olabilir, kimsenin ilgi alanını belirleyemez hiç kimse... Ancak Toplumsal olarak "Alevi, Şii, Sünni" kimlikleri barındıran ve İçinde Yaşamak Durumunda olduğunuz toplumu ilgilendiriyor ne yazık ki... İster İstemez...

 

Ha ilgilendirmese bile, kime ait olursa olsun "Bilim"in konusu içersine giriyor bu konu... Avrupa bile sizden daha uzak o coğrafyaya ancak o konuda "Bizi İlgilendirmiyor yav, araştırmayalım" demiyorlar... Çünkü "Bilim"in etiğine aykırı...

 

Bundan başka şöyle bir açıklama yapmak isterim özetçe: Hz. Hüseyin'in "Katledilmesi" olayı; "Müslümanız" adı ile "Dinin" ne kadar değiştirildiğine kanıttır. "Müslümanız" diyen "Emevi Hanedanı", tabi olduklarını iddia ettikleri Hz. Muhammed'in Ailesini katletmişlerdir. Eski Arap geleneklerinden getirdikleri olmuştur ki en önemlisi; Suk-u Ukaz panayırları "Hacc" adı ile canlandırılmıştır. bugün "Genele Bakılarak" öyle olduğu iddia edilen "İslam Dini", Emevi Hanedanından sonra bu hale gelmiştir...

 

Dolayısıyla bu süreç, pek bellidir ki Dünya tarihinde önemli/önemsiz yada büyük/küçük bir özelliğe her halükarda sahiptir...

 

Saygılarımla...

 

Konu İslam tarihi ile ilgili ama nedense arkadaşlarımız olayı Arab tarihi olarak tanımlama derdinde tıpkı senin söylediğin gibi sevgili arkadaşım içerisinde din özellikle İslam dini varsa atın gitsin bizi ilgilendirmez mantığı oysa ki yaşadıkları ülkenin %99 u müslüman ve dünyada 2 milyara yakın müslüman var kabullenmek istemiyorlar o yüzdendir.

Gönderi tarihi:
Konu İslam tarihi ile ilgili ama nedense arkadaşlarımız olayı Arab tarihi olarak tanımlama derdinde tıpkı senin söylediğin gibi sevgili arkadaşım içerisinde din özellikle İslam dini varsa atın gitsin bizi ilgilendirmez mantığı oysa ki yaşadıkları ülkenin %99 u müslüman ve dünyada 2 milyara yakın müslüman var kabullenmek istemiyorlar o yüzdendir.

 

Sayın suheda,

Haydi islam yada din tarihi olsun bakalım demiştik, okumadın galiba.

Öyle olsa bile ilgilendirmiyor açıklamasını da yapmıştım.

 

O dönemin toplumlarının yerel teolojik kültürlerini, buna bağlı olarak rant kavgalarını, ısıtıp ısıtıp bu kültüre kayıtsız şartsız teslim olan insanların önüne koyarak, onları tekrardan kızıştırmanın alemi olmadığını söylemiştim.

 

Günümüzde dahi mezhep kavgalarından gün aşırı yüzlerce kişi ölüyor.

Amaçlar, bu ölümlerin çoğalmasına yardımcımı olmak ?

 

Emperyalizm, tarihte dini farklılıkları kullanarak milyarlarca insan katlettirdi.

Yetmedi şimdi de mezhep farklılıklarını kullanmakta.

Bunun farkındamısın ?

Tarihteki beni ilgilendiren tarafları bu yönü.

 

Bizler yezidliği, doğruluğu, yanlışlığı ortaçağ Arap kültüründen almıyoruz.

 

Tekrarlıyorum ; halk olarak halledilmesi gereken yüzlerce acil sorunlarımız var.

"Hüseyin" meselesine gelene kadar...

 

Selam..

Gönderi tarihi:

Ya Arkadaşlar, elbette ki insanlar inançları için öldürülmesin...

Hele ki, yüzlerde yıl önce yaşanmış bir olay için hala ayrılıkların yaşanması zaten mantıksız...

Lakin önemsiz de değildir...

Eğer "Geçmişte Kalmıştır" diyerek araştırmamamız ve önemsemememiz gerekiyorsa, bugüne kadar etkisi gelen bir çok olay hep geömişte yaşanmıştır... Onları da araştırmayalım...

 

Türkiye'nin "Demokratikleşme Süreci" bile anlatılırken bundan 200yıl öncesinden hatta 1789dan başlanılıyor... Fransız İhtilalinden... Bakın adı "Fransız"... Yani "Fransa"da olmuş... Onu'da ele almayalım, önemsemeyelim... Yada Türkiye 2nci Dünya Savaşına son anda girdi, girdiği zamana kadarki savaşımlarıda önemsemeyelim... Hatta Japonyaya atılan iki atom bombası bile bizi niye ilgilendiriyor ki? Avrupaın Hıristiyanlaşması, Türklerin Müslümanlaşması... Niye ilgilendiriyor ki? Geçmişte olmuş bitmiş olaylar bunlar... Ne gerek var araştırmaya... Bırakalım orda kalsın...

 

Bakın, Hz. Hüseyin olayını "Propaganda" malzemesi olarak kullanmak ve bu amaçla gündeme getirmek elbette ki yanlış bir şey... Elbette ki bugün insanlar hala bu olayın davasını gütmemeli... Lakin önemsiz de denilemez...

 

Saygılarımla...

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.