Türkiye-Ermenistan İlişkileri

[Φ Anakonda]

Türkiye-Ermenistan Siyasi İlişkileri

Türkiye, 16 Aralık 1991 tarihinde Ermenistan'ın bağımsızlığını tanımış ve bağımsızlığının ardından ekonomik güçlüklerle karşılaşan Ermenistan'a insani yardımda bulunmuştur. Türkiye, ayrıca, toprakları üzerinden Ermenistan'a insani yardım malzemesi gönderilmesine imkan sağlamıştır. Ermenistan, Türkiye tarafından Karadeniz Ekonomik İşbirliği Örgütü'ne kurucu üye olarak davet edilmiştir. Bununla birlikte, Ermenistan’ın uzun bir süreden beri izlediği, iyi komşuluk ilişkilerinin ruhuna aykırı, sabit bazı politikaları nedeniyle Türkiye’nin Ermenistan ile diplomatik ilişki kurması mümkün olamamıştır.

 

Türkiye, Ermenistan ile ilişkilerin normalleştirilmesini istemektedir. Bu bağlamda, Dışişleri Bakanı Sayın Abdullah Gül Ermeni meslektaşıyla uluslararası zirveler marjında birçok kez biraraya gelmiştir. Ancak, Ermenistan yöneticilerinin Türkiye karşıtı tutum ve beyanları ile Ermeni yönetiminin iyi komşuluk ilişkilerine uygun davranmaması, bu ülkenin uluslararası hukukun temel ilkelerine ve BM Güvenlik Konseyi Kararları’na aykırı resmi tutumu Türkiye’nin bu komşusu ile diplomatik ilişki kurmasına imkan vermemektedir.

 

Ermenistan Bağımsızlık Bildirisi’nin 11. Maddesinde, Türkiye’nin Doğu Anadolu Bölgesi için “Batı Ermenistan” ifadesine yer verilmektedir. Ermenistan Anayasası’nın 13. Maddesinin 2. paragrafında, Devlet Arması’nda Ağrı Dağı’nın da bulunduğu kayıtlıdır. Ermenistan, Sovyetler Birliği’nin halefi olarak, Türkiye ile Ermenistan arasındaki sınırı belirleyen 1921 tarihli Kars ve Gümrü Antlaşmalarının yürürlükte olmadığını savunmaktadır. Ermenistan sözde soykırımın uluslararası alanda tanınmasını öncelikli dış politika hedefi olarak benimsemiştir. Asılsız soykırım iddiasına Ermenistan Bağımsızlık Bildirisi’nde de yer verilmektedir. Ayrıca, Ermenistan 822, 853, 874 ve 884 sayılı BM Güvenlik Konseyi Kararlarına uymayarak, Azerbaycan’ın toprak bütünlüğünü tanımamaya ve halen Azerbaycan topraklarının yaklaşık yüzde 20’sini işgal altında tutmaya devam etmektedir.

 

Son Güncelleme: 01.11.2006

 

 

Kaynak:Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı

 

http://www.mfa.gov.tr/MFA_tr/DisPolitika/B...+Ermenistan.htm

 

Türkiye Cumhuriyeti Sınırları içerisinde yaşayan herkes ülkemizdeki mevcut hukuk kurallarına uymak durumundadır. Ülkemiz insanının Ahlaki değerlerine,kültürüne,tarihine ve ortak değerlerine kimse sövme ve iftira etme hakkına sahip değildir. Herhangibiri bir konuda görüş beyan ediyorsa bu genel saygı kuralları içerisinde yapılmalı ve ilgili konu ile alakalı bilimsel belge ve kanıtlarla desteklenmelidir. Aksi taktirde bu bir düşünce değil düpedüz iftira olur.(Ya da provokasyon) Ülkemizde yaşayan azınlıklar ( hernekadar Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı da olsalar) Türk halkının hoşgörüsünü istismar edemezler. Ülkemizde mevcut ermeni kökenli Türk vatandaşları aksine Türkiye ile Ermenistan arasındaki ikili ilişkilere olumlu katkıda bulunmalıdır. Bunun gerçekleşmesi adına gerek Ermenistan gerekse diğer ülkelerde yaşayan ermeni gruplar nezninde girişimde bulunmalıdırlar. Yoksa Türk karşıtı ermeni tezlerini destekler bir biçimde belge ve dökümanla desteklenmeyen birtakım açıklamalar yaparak iki toplum arasında iyi ilişkilere katkıda bulunamazlar. Aksine yaptıkları tahrik edici ve kötü niyetli bir eylem olur.

 

Hiçkimse herhangibir konudaki farklı görüş ve düşüncelerinden dolayı hiçbir şekilde şiddete maruz bırakılamaz. Ancak düşünce ile iftirayı birbirinden ayırmak gerekir.

 

Düşüncenin dile getiriliş biçimi,dile getirildiği,yer,zaman ve platform, geçerli kanıtlarla desteklenip desteklenmediği önemlidir.

 

Aksi taktirde bu konularda özen gösterilmeden dile getirilen bir düşünce ancak provokasyon amaçlı,bilimsel olmaktan uzak bir düşüncedir ve iftira niteliğindedir.

 

 

Gerek Ermenisatn'ın tutumu gerekse Dünya'nın diğer ülkelerinde yaşayan ermenilerin tutumu Ülkemize karşı genelde barışçı ve uzlaşmacı olmaktan uzak ve "Düşmanca" olarak tanımlanabilecek bir tutumdur. Bu noktada ülkemizde yaşayan ermeni asıllı vatandaşlarımızın görüşlerinin hernekadar bunlar ile aynı ölçüde olmasada bunlardan çokta farklı olduğunu düşünmüyorum. Eğer barış adına bir adım atılması gerekiyorsa bu adımların %30'unu ülkemiz atacaksa %70 ini Ermeniler atmalıdır. Ermenilere karşı bir husumet beslemeyi doğru bulmamakla birlikte ülkemize yönelik izlenen düşmanca politikalarada sessiz kalınmaması gerektiğini düşünüyorum. Sadece savunmada olmanında çözüm olmadığını belli bir noktadan sonra karşı saldırı(politik,diplomatik,siyasal,ekonomik ve diğer alanlarda) yapılması gerektiğini düşünüyorum. Ermenilerin Türklere karşı izlediği "Irkçı" tutumu Azerbaycanı işgal etmeleri ve Azeriler sırf Türk kçkenli diye onları katletmeleri ve göçe zorlamalarından anlayabiliyoruz. Bu Birileri "Irkçılık" kavramları ile ilgili atıp tutmaya başlayacaklarsa bunu Ermeniler nezninde yapmalarını Önemle rica ve tavsiye ediyoruz.

 

SAYGILAR

[Φ sabri_2020]

tv lerde haerlerde hepimiz ermeniyiz diyolar biz türküzzz

[Misafir Marcus]

Allah müstehakınızı versin diyorum

 

(nazan oldu bikere)

[Φ Anakonda]

İyi dileğin için Teşekkürker Marcus. Bilmukabele diyorum...

[Φ politika]

Aydin gecinen köse yazarlarindan birisi gecenlerde kösesinde yazdigi,Türkiye'yi Hrant Dink cinayeti ile cok agir bir dille elestirip Türk'leri Ermeni'leri katletmekle suclayan yazisinda-Özgürlük yok derler ya!!-Türkiye'nin Ermenistan sinir kapilarini derhal acmasini Ermeni ve Türk halklarinin kucaklasmasina imkan verilmesini istiyordu.Ve diyordu ki;*Karabag sorunuymus,bize ne.o Azerbaycanin sorunu oturup halletsinler,bu Türkiye'yi ilgilendirmiyor.*

Bir Türk gazetesinin köse yazarinin ülkesine ne kadar düsman olmasi gerekir ki böyle bir yaziyi yazabilsin.(Belge istenirse onuda veririm,ben sadece isimle anmak istemsdim bu yazari)Bunun adina özgür düsünce diyen kim varsa bence onlarda Türkiye'nin düsmanlaridirlar,bu düsünce özgürlügü falan degil düpedüz Türkiye'ye hakarettir Türk ulusunu asagilamaktir.

Ermenistan'in dis siyaseti Türkiye üzerine kurulmustur,Diaspora Ermenistan'a para vermek disinda hicbir ciddi yatirim yapmamistir,diaspora bile Ermenistan'i yatirim yapmak icin güvenli görmüyor.Ermenistan SSCB.nin dagilmasindan sonra Rusya'ya bagimli kalmis tek ülkedir,tarihte nasil ki Ruslarin himayesinde onlarin taseronlugunu üstlenip Anadolu'da yarim milyonu askin Türk insanini katlesmisse bugünde Rusya ile olan güclü baglantisi ile Türkiye'den toprak talep etmektedir.Halkini yerden yere vuran ve Ermenistanla derhal kucaklasalim diyen sevrimci Aydinimiz o kadar eminim ki Ermenistan'a hem tazminat hemde toprak verilmesi konusunda bile Ermenistan'in yanindadir.

Ermenistan kapilarinin acilmasi ile Dogu bölgesinin kalkinacagini savunan Dogu bölgeli bazi isadamlari,Gürcistan,Azerbaycan ve Iran üzerinden Dogunun kalkinmasini basaramamislar ama Ermenistan kapisi acildiginda bu kalkinmayi basaracaklarini ummaktadirlar,bunun arkasinda SOYAK vardir.Ve iddia ediyorki Ermeni turistler Ermenistandan Türkiye'ye gelince Mus elmasi ve kebab yiyerek Dogu bölgesinin kalkinmasina yardimci olacaklardir.Ne diyelim Allah akil fikir versin.

Türkiye'nin Ermenistan'a uzanan her dostluk eli Ermenistan tarafindan düsmanca karsilik görmüs ve her defasinda'Soykirim ve Toprak talebi'önsartlariyla bize yönelmislerdir.Bunlari Ermenistan'nin eksiler hanesine koyamayan bir gazeteci ne aydin olabilir nede Türk dostu..

Türkiye'de onbinlerce Ermenistan Ermenisi kacak olarak calismaktadir,Türk yetkililer bunlari gayet iyi bilmektedirler,bu bile tek basina Türkiye'nin asla Ermeni düsmanligi yapmadigina bir kanittir.Türkiye her defasinda Ermenistan'a dostluk elini uzatmis karsiliginda düsmanca bir tutumla karsilasmistir.Bunlar Kübra-i iskembeden atilan sözler degildir gerceklerin ta kendisidir.Bizim Aydin devrimcilerimizin hangi sularda yüzdüklerini artik biliyoruz.Dün Sovyetler diye tepinen devrim aslanlari simdi Ermenistan diye tepinmektedirler,cünkü Rusya'nin tepinilecek bir seysi kalmamistir artik.

-Ermenistan Türkiye'nin AB üyeligine karsi cikmaktadir halbuki PKK bile Türkiye'nin AB ye girmesinde zarar degil yarar görmektedir.Ama bizim aydin yazarimiz*Karabagdan bize ne diyebilmektedir.

-Ermeni azinli Türkiyedehicbir problem olmadan yasamaktadir,en azindan Türk devletinin ve anlasmalarin himayesi altindadirlar.Türk insani Ermeni Rum,Kürt diye ayirim yapmaz hepsini kendi insani olarak görür,ayirim yapanlar bizim entel gecinen kesimlerle Ermeni radikallerdir.Gidin Kapalicarsiya Agopla Hasani-Hristo ile Memedi hangisi Ermeni Rum Türk diye ayirt edemezsiniz,bunlarin aksini iddia edenler yine bizim malum aydinlarimizdir.Kisisel olaylari Azinliklarin haklarina saldiri olarak göstermeye calismak hicbir vicdana sigmaz.Aydin yazarin 'Azinlik haklari konusunda en alt siralardayiz'demesinin tamamen aksine Azinlik haklarinda bizden daha önde olan baska bir toplum yoktur,Iste Yunanistan,iste Bulgaristan,Iste Yugoslavya-eski-iste Almanya,iste Fransa,iste Amerika vs.vs.vs.

Bir devrimcinin özelliklerinden birisi dogruyu konusup yazabilmektir,bu özellige sahip olmayanlar devrimci degil ancak provakatör olabilirler.

Ben AKP hükümetini hic alkislamadim, ama T.Erdogan'in Ermenistanla ilgili söylediklerini cok yerinde buldum.Türkiye'yi inkarcilikla suclayanlar Türkiye'nin simdiye kadar inkar edecek birseyi olmadigini sadece nefs-i müdafaa yaptigini göremiyecek kadarTürkiye'nin düsmanidirlar.Bu nedenle Erdogan'in su sözleri cok isabetlidir;*Ermenistan'la baglarimiz ipliklede olsa kopartmak istemeyiz,barisi amac edindik..Komsularimizla süratle darginliklarimizi giderme gayreti icersindeyiz,Ama Ermenistan kaciyorsa biz Ermenistan'in pesinden bir yere kadar kosariz.Ermenistan'ada sunu tavsiye ederiz;hala bu soykirimlarla ugrasacak olursaniz bundan bir netice alamayiz,bununla tarihciler ugrassin.Biz gelecegin dünyasini insa ediyoruz,yoksa yarin gelecek nesiller hayirla yad etmez.*

Erdogan kendinden önceki Türk siyasilerininde aynen söyledikleri gibi,soykirim iddialarini birakin Tarihciler aydinlatsin demistir.Ve öyle olmasida gerekir.Yani Türkiye'nin inkar ettigi birsey yoktur,ispat edilmeden kimse suclu olamaz.Iste Ermenistan ve diaspora bu ispattan yani tarihcilerden hep kacmaktadir cünkü zaten yalan oldugu gün gibi ortada olan soykirim iddialari tarihciler tarafindanda yalan diye tescillenecektir.Ermenistan ve diaspora tarihcilerden kacarken elde ettikleri birtakim devrimci aydinlarla!! Ermeni soykirimi oldugunu yaymayi daha ucuz bulmaktadir.Cünkü Ermenistan cok iyi biliyorki,Türkiye'nin icinde Türkiye'ye ihanet edecek cok farkli gücler mevcuttur.

Ermeni Disisleri bakani Oskanyan*Türk hükümeti Ermenistan ile iliskilerinde gelisme icin bir samimi arzuya sahip*diyor.

Buna ragmen Ermenistan Türkiye ile anlasma yerine Türkiye'nin düsmanlari ile anlasmayi tercih etmistir.-Iran,Yunanistan,Suriye,Güney Kibris ve Araplarin icindekiradikal gücler,iste Ermenistan'in ittifaklari.

Türkiye'nin Ermenistan'a talepleri cok aciktir.

*Sinirlari silah zoru ile degistirmeye karsi cikin*

*Türkiye'nin uluslararasi anlasmalarla cizilmis olan sinirlarini tanidiginizi resmen aciklayin,yasal düzenlemelerinizde,ve resmi aciklamalarinizda bu konuda soru isaretleri uyandiracak yaklasimlardan kacinin.*

*1915 olaylarindaki karsilikli kayiplari siyasete malzeme yapmayin,diger ülkelerle ikili iliskilere katilarak Türkiye'ye dis dünyada zarar vermeye calismayin*

Bu talepler ne anlamsiz bir kapristir nede yerine getirilmesi imkansiz bir dayatmadir.

Ermenistan disisleri bakani Vartan Oskanyan'in danismanlarindan Civan Tabibyan,Ermenistan Türkiye ile iliskilere her ne surette olursa olsun hazirmi?sorusuna su cevabi veriyor;

(Samimi söylüyorum,yarin Karabag sorunu cözülüpte Türkiye hazir oldugunu bildirirse ancak o zaman ne kadar hazir oldugumuzu anlayabiliriz.Simdilik bizim icin söylemesi kolay,ama Türkiye ön sartini kaldirirsa acaba*Soykirimin kabulü ön sart degil diyebilecekmiyiz?Bu ciddi bir soru)

Hrant Dink,Damlalar sürerse gelisme olur.Agos,28 Haziran 2002

 

Türkiye'yi suclayanlar önce ellerini vicdanlarina koysun ve sonra kaleme sarilsinlar.

 

saygilarla

[Φ jeune]

bız bu ermenılerle cok uzun yıllar bırlıkte kardesce yasadık 1900 lu yılların baslangıcına kadar.ermenıler osmanlıya baglı yerlesık bır halktı.yuzyıllar boyunca anadolu topraklarında barıs ıcınde yasadık.ermenıler ıstanbula tıcaret yapmaya gıttıklerı zaman cocuklarını komsuları olan turklere bırakırdı.turklerde hacca gıdeken cocuklarını yıne komsularına osmanlıyı benımsemıs ermenı kokenlı ınsanlara bırakırdı.aramızda kan bagıda var tabı.evlendık bız bu ınsanlarla analarımız atalarımız aynı.ermenılerın kaderı dogu anadolu topraklarında cogunlukta olmalarıydı.yanı o gunun sartlarında dogu anadolu bolgesınde mesela lazlar cogunlukta olsaydı erperyalıst devletler osmanlıa karsı lazları kullanmak ısteyeceklerdı.o donemın en buyuk emperyalıst devletlerı ıngıltere rusya ve fransa.ruslar dogu akdenızı ele gecırmek ıcın sıcak denızlere ınmek ıcın dogu anadoluda her dedıgını yaptırabılmek ıcın orda bır tanpon devlet kurmak ıcın ermenılerı kullandı.ıngılızler petrolun onemını en once kavrayan devlet oldugu ıcın ortadogudakı petrollerı ele gecırmek ıstıyordu ve oda dogu anadoluda guvenebılecegı bır tanpon devlet kurmak ıcın ermenılerı kullandı.fransa gene aynı surıyeyı ve cukurova bolgesıne sahıp olmak ıstıyordu.yıne aynı sebeplerden dolayı ermenılerı kullandılar.acıkcası ermenılerde bu oyunlara acıkcası geldı.ıngıltere fransa ve rusya ermenılerı cok sevdıklerı ıcın deıl kendı cıkarları ıcın ermenılerı kullandılar.sonuc olarak ermenı sorununu cozmek ıcın 2 tarafında bu emperyalıst devletlerı devre dısı bırakması gerekır.bıraksalar bız ermenılerle her seyı konusuruz anlasırız barıs ııcnde kardesce yasarız.

[Φ Efendi Türkler]

BENCE ERMENI SORUNU YOK SORUN OLARAK GÖRÜRSEK SORUNDUR

BÖYLE DÜSÜNÜRSEK HER KONU KENDI BASINA BÜYÜK SORUNDUR

UNUTMAYALIM,,,,, BU DÜNYA COK GÜZEL YASAMASINI,,,BILEN ICIN

BIRAKALIM... ,,,HERKES KENDISI ÖGRENSIN,!!!,,,......BU GÜZELLIGI

 

BIZIM KAPIMIZ ONLAR ICIN SARAY KAPIZI !!!Tabiki bilene,

onlar cok iyi biliyo,..,hemde cok iyi

Onlarin,ki.,.. bizim,icin bir kapi bir gün belki birseyler kazandirir

EVET SARAY KAPIMIZIN DEGERINI BIZ BILELIM !!!

 

evet yasamasini ögrenen eski defterleri kapatir yeni sayfa acar

ACMASINI BILMEYEN ÖGRENENE KADAR ONA KARSI DUYARSIZ KALIRSAN

KENDILIGINDEN CÖZÜLÜR .,.,.,..

ERMENI SORUNU YOKTUR BÖYLE SORUNU KIMSEYLE PAYLASMIYORUZ

BIZLE GECINMEK ISTEYENE KAPIMIZ ACIK .,.,bizim gönlümüzde acik

 

BUNDAN SONRADA KAPINI ACTIGINDA IKI ALACAKSIN BIR VERECEKSIN

BIR ATA SÖZÜ VARDIR ZARARIN NERESINDEN DÖNERSEN KARDIR.,.

 

Saygilar

 

yamyam frankfurt

[Φ politika]

bız bu ermenılerle cok uzun yıllar bırlıkte kardesce yasadık 1900 lu yılların baslangıcına kadar.ermenıler osmanlıya baglı yerlesık bır halktı.yuzyıllar boyunca anadolu topraklarında barıs ıcınde yasadık.ermenıler ıstanbula tıcaret yapmaya gıttıklerı zaman cocuklarını komsuları olan turklere bırakırdı.turklerde hacca gıdeken cocuklarını yıne komsularına osmanlıyı benımsemıs ermenı kokenlı ınsanlara bırakırdı.aramızda kan bagıda var tabı.evlendık bız bu ınsanlarla analarımız atalarımız aynı.ermenılerın kaderı dogu anadolu topraklarında cogunlukta olmalarıydı.yanı o gunun sartlarında dogu anadolu bolgesınde mesela lazlar cogunlukta olsaydı erperyalıst devletler osmanlıa karsı lazları kullanmak ısteyeceklerdı.o donemın en buyuk emperyalıst devletlerı ıngıltere rusya ve fransa.ruslar dogu akdenızı ele gecırmek ıcın sıcak denızlere ınmek ıcın dogu anadoluda her dedıgını yaptırabılmek ıcın orda bır tanpon devlet kurmak ıcın ermenılerı kullandı.ıngılızler petrolun onemını en once kavrayan devlet oldugu ıcın ortadogudakı petrollerı ele gecırmek ıstıyordu ve oda dogu anadoluda guvenebılecegı bır tanpon devlet kurmak ıcın ermenılerı kullandı.fransa gene aynı surıyeyı ve cukurova bolgesıne sahıp olmak ıstıyordu.yıne aynı sebeplerden dolayı ermenılerı kullandılar.acıkcası ermenılerde bu oyunlara acıkcası geldı.ıngıltere fransa ve rusya ermenılerı cok sevdıklerı ıcın deıl kendı cıkarları ıcın ermenılerı kullandılar.sonuc olarak ermenı sorununu cozmek ıcın 2 tarafında bu emperyalıst devletlerı devre dısı bırakması gerekır.bıraksalar bız ermenılerle her seyı konusuruz anlasırız barıs ııcnde kardesce yasarız.

Sayin jön,Türk ulusu kardesligi seven kardesce yasamayi geleneklerinden alan bir toplumdur.Türk ulusu tarihin her sahifesinde ihanete ugramis ugratilmis ama yinede affetmesini bilmistir.Bizim TCsinirlari icersinde yasayan hic bir azinlik veya degil toplumla sorunumuz yoktur,onlar ve biz bir bütünüz.Ülkemizi savunmamiz kadar dogal olan hicbir eylem olamaz.Bir bütün olarak Türkiyemizi savunmakligimiz gerekirken,bizi bölmeye calisanlarada dikkat etmemiz gerekmezmi yoksa bölünmek okadarda önemli degilmidir.Bizden resmen toprak isteyenlere ne kadar kardeslik yapmamiz gerekir.Sizin tespitlerinize aynen katiliyorum ama bütün olanlarin sorumlusu olarak hala birileri Türkleri göstermektedirler ve bunlarin tümüde kendilerini devrimci diye adlandiranlardir,devrimcilik ülkeyi satmakmidir,Atatürk'te devrimci idi ama Türk milliyetcisi idi.Ülkesini savunanlara fasist ve irkci damgasini vuranlar nedense Atatürk'e bu damgayi vurmamak icin acaip bir özen göstermektedirler.bu bence en büyük takiyyedir.

saygilarla

[Φ jeune]

bızı bolmeye calısanlara tabıkı dıkkat edecegız.ama asıl sorun emperyalıst devletlerdır.kendı cıkarları ıcın ermenılerı kullanıyorlar.ermenılerı cok sevdıklerınden dolayı deıl.eger 2 ulke arasında barıs olacaksa ermenıler kendılerını kullanan emperyalıst devletlerın oyununa gelmeyecek.tum sorun burda.gecmıste bu emperyalıst devletler bızım ermenımızı caldılar bızden.sımdı ıse kurdumuzu calmaya calısıyorlar bızı bırbırımıze dusman etmek ıstıyorlar.demek ıstedıgım bızı bolmek ısteyen emperyalıst devletlerdır.yuzyıllar boyunca kardesce yasadıgımız ermenılerı bız tabıkı sevecegız aynı gecmıstekı gıbı kardesce yasamak ıcın.ermenılerınde sunu cok ıyı gormesı gerekır.bu emperyalıst devletlerın bı cıkarı olmasa ermenılerın yuzune bakmaz.veya kendı ulkelerı tehlıke altına gırse ermenılere donup selam vermez kendı derdıne duser.ama bız oyle degılız.gecmıste ne kadar kotu olaylar yasasakta bırbırımızı olduysekte ulke olarak toplum olarak bırey olarak mılyonlarca derdımız de varken ermenılerın basına kotu bır olay gelse hemen bız kosarız kardesce elımızı uzatırız.kendı derdımızı bı kenara atar onlar ıcın uzuluruz onların derdıne ortak oluruz elımızden ne gelırse yaparız.bır ınsan yere dussse dusmanın bıle olsa bı tekmede ben atayım demeyız onu kaldırmak ıcın elımızı uzatırız.cunku bız annemızden babamızdan buyuklerımıızden boyle gorduk.ıste bızı yuzyıllar boyu ayakta tutan kultur bu anadolu kulturu.bızım boyle bır kulturumuz var.butun derdımızı unuttuk cıktık hepımız ermenıyız dedık.sırf boyle dedık dıye ne turklugumuz kaldı ne vatanseverlıgımız ne ulkeseverlıgımız.acımasızca elestırıldık.bız bu elestırılerı haketmedık.sımdı ermenılerınde bızım bu ıyı nıyetımızı gormesı gerekır.serefı olan onuru olan gururu olan haysıyetı olan devletlerle bızımle ısbırlıgı yapması gerekır.ermenıler artık emperyalıst devletlerın elınde oyuncak olmaktan cıkmalı.ancak o zaman sorun cozulur.

[Φ Anakonda]

Aydin gecinen köse yazarlarindan birisi gecenlerde kösesinde yazdigi,Türkiye'yi Hrant Dink cinayeti ile cok agir bir dille elestirip Türk'leri Ermeni'leri katletmekle suclayan yazisinda-Özgürlük yok derler ya!!-Türkiye'nin Ermenistan sinir kapilarini derhal acmasini Ermeni ve Türk halklarinin kucaklasmasina imkan verilmesini istiyordu.Ve diyordu ki;*Karabag sorunuymus,bize ne.o Azerbaycanin sorunu oturup halletsinler,bu Türkiye'yi ilgilendirmiyor.*

Bir Türk gazetesinin köse yazarinin ülkesine ne kadar düsman olmasi gerekir ki böyle bir yaziyi yazabilsin.(Belge istenirse onuda veririm,ben sadece isimle anmak istemsdim bu yazari)Bunun adina özgür düsünce diyen kim varsa bence onlarda Türkiye'nin düsmanlaridirlar,bu düsünce özgürlügü falan degil düpedüz Türkiye'ye hakarettir Türk ulusunu *****maktir.

 

 

Türkiye'de yaşayan pekçok kimse bilir ki 20. yüzyılın başlarından itibaren Babıali de Ermeniler çok etkili olmuştur. Özellikle Basın sektöründe günümüzde hala etkilerini göstermektedirler. Türkiye'de Basın sektöründe çalışanların tümünü zan altında bırakmak doğru olmamakla birlikte ben günümüzde Türk Basının'da(ya da Medyasında) yabancı etkisinin tahminlerin çok üzerinde olduğunu düşünüyorum...

[Φ politika]

Tasnak hükümetinin ilk Basbakani Kacasnuni'nin saptamalari:

-Gönüllü silahli birliklerin olusturulmasi hata idi,

-Kayitsiz sartsiz Rusya'ya bagimlilik vardi,

-Türk'lerden yana olan güc dengesi hesaba katilmamisti,

-Tehcir(göc)karari amacina uygundu,

-Türkiye savunma icgüdüsü ile hareket etmisti,

-Ingiliz isgali,Tasnaklarin umutlarini yeniden kabartmisti,

-Ermenistan'da Tasnak diktatörlügü kurulmustu,

-Denizden denize Ermenistan projesi gibi emperyalist bir talebe kapilmislar ve bu yönde kiskirtilmislardi,

-MÜSLÜMAN nüfus katledilmisti,

-Ermeni terör eylemleri Bati kamuoyunu kazanmaya yönelikti,

-Tasnak yönetimi disinda suclu aranmamaliydi,

-Tasnak partisinin artik yapacagi birsey yoktu,intihar etmeliydi.

1921 den sonrasina ait Ermeni ve Tasnak belgeleri soykirim yalanini carpici bir sekilde ortaya koymaktadir.

ABD emperyalizminin stratejisinde kücük etnik ve dinsel topluluklara belli ülkeleri parcalamada özel misyon yüklenmektedir.

Bu misyonlarin nekadar kanli sonuclar dogurdugu,Yugoslavya,Afganistan ve Irak örneklerinde cok güzel görülüyor ve yeni örneklerde siradadir.

Ama bütün bu tertip ve planlarin birde son perdesi vardir.Yüzlerce ve hatta binlerce yildir birlikte yasadigi halklarin üzerine sürülenler bunun bedelini yalniz komsularina degil en agir bir sekilde kendi halklarina ödetmislerdir.

Kacasnuni,bütün Ermeni yazarlari gibi Rus Carligi Ingiliz ve Fransiz emperyalizmi bizi kullandu diyor ve sonunda bizi terk edip ortada biraktiklari zaman artik herkesin bize ihanet ettigini söyleyip dögünmekten baska caremiz kalmadi diyor.

Tasnaksutyun yayin organi Orizon gazetesi,1912 sayi 196

*Türk devlet yetkilileri ve iktidar sahipleri bilsinlerki ne bir Türk'ün nede Türk devletinin bundan böyle herhangi bir Ermeni icin hicbir degeri yoktur,varliklarini korumak icin baska yollar düsünsünler.*

Tasnak yayin organi Aynerik 1915 24 Eylül

Carlik Rusyasi Kafkasya valisi Nikolay Nikolayice icin yazdiklari;

*Dün Tiflise Carin Kafkasyadaki vekili Ekselanslari yüce prens Nikolay Nikolayevic tesrif etti,Yüce prensin kesin iradesiyle ve kararliligi ile Türk hükümetinin varliginin sonsuza dek ortadan kaldirilacagina derinden inaniyoruz.*

Bunlarin hepsi tarihi belgelerdir ve Ermenilerin nasil bir amacla Türk'lere karsi olduklarini sergilemektedir bu belgelerden yüzlerce binlerce vardir.Ermeniler hala yukarda yazilanlarin aynisini düsünmektedirler ne varki Türkiye tarihin hicbir sahifesinde ve simdide Ermenilere karsi bir düsmanlik duygusu duymamistir.Türkiye'yi Ermeni soykirimi ile suclayan ic düsmanlarin bu belgelerden ibret almalarini umuyoruz.

saygilarla

[Φ politika]

Asagidaki satirlar bir gazetenin kösesinden alintidir,lütfen okuyalim.!

 

*.....*Sözde soykirim*diye kavramlastirma,Türkiye'yi pazarlamaktan baska bir dünya görüsü olmayanlarin,yani Türk saginin insanlarimizin kafasina kaktigi cirkin bir etikettir.Bundan en kisa sürede kurtulmak gerekiyor.Ermeni acisi Türk acisidir ve bu aciya sahip cikmayanin Anadolo'yu,tarihinde yasamadigi yeni acilara itecegini söylemek*müneccimlik*sayilmamalidir.Türkiye'nin bütünlügünü ancak sol-sosyalist bir yenilenmeyle koruyabilecegini düsünen Türk solunun hicbir kesiminin Anadolu'da yerlesik bir halkina reva görülen aciyi inkar eden bu gerici anlayisla baglantisi yoktur.Türkiye'nin ipini ceken sag,liberalinden milliyetcisine fasistinden sosyal demokratina kadar genis bir ölcekte bu damgayla bagimsizlikci solumuza saldirmak zorundadir.Türk soluna düsen,100 yil kadar önce ysanan o felaketin,emperyalizmin dogrudan bir senaryosu oldugunun altini cizmektir.Tabii Bati'ya kendini begendirmeyi is ve siyaset sayanlar,belki bugün*sözde soykirim*diyebilir ama yarinda(Yugoslavya ve Irak örenektir.)bu tür suclamalarin en galiz savunucusu olacaklari kesindir.Satmak bunlarin karakteridir.*

 

Yukardaki yazi Ermeniler'in,Fransiz'larin,Diasporanin,özetle Ermeni tezlerini savunanlarin görüslerini savunmaktadir.Ne diyor Ermeniler?Türkler bizi kiyimdan gecirdi,ne diyor yukardaki yazi,Ermeni acisini kabul etmeyenler gericilerdir yani Ethem Mahcupyan'in sözü ile vicdansiz ve namussuzlardir.Ykardaki yazi icimizdeki bazi aydinlarin nobelcilerin Türkiye karsitlari saksakcilarin tezlerine birebir uymaktadir.Ve bunu sol adina savunmaktadir.Yani solcular Ermeni soykirimi olmustur diyeblmelidirler demektedir.Ben bu yaziyi yazanin Türkiyenin bagimsizligindan yana oldugundan süphem vardir,Atatürkcü oldugundan süphem vardir.Bölücü olmadigindanda süphem vardir.Aydinlik adina devrimcilik adina bir millete soykirim yaftasini yapistirmaya calismak soykirim yapildigini iddia edenlerle ayni saflarda olmakla esdegerdir,katledilen yarim milyondan fazla Türk insaninin torunlarina küfretmektir.Tarihi biz inkar etmiyoruz,tarihi yukardaki yazilari ve ona benzer karalamalarla Türk milletine katil gömlegi giydirmek isteyenlerdir,Bunlarin adlarinin,Osman,Orhan,Taner,Baskin,Oral,Ethem,Elif vb.olmasi hicbirsey degistirmiyor.

Türk milleti Mustafa Kemal ile SEVR'i yirtip atti,bugün Türk milletine soykirim yaftasini yapistirmak isteyenler asla Türkiye'nin Lozandaki basarisini hazmedememis Sevr'in karanlik uclarinda kalmis,Türkiye'de Komünist bir devrim olmamasindn hayiflanan ve Türkiye'yi parcalamak isteyenlerle ayni saflarda devrimcilik ilericilik adiyla Atatürk'ü kendilerine paravan olarak tutan ve her firsatta Türkiye'nin bagimsizligini savunanlara Irkci gerici diye saldiranlardir.

Türkiyede bu kesimin adami olabilmek icin,*Ermenileri katlettik,demek gerekir,Kürtleri katlettik demek gerekir,rumlari katlettik demek gerekir,pontuslulari katlettik demek gerekir bakin iste o zaman sizi el üstünde tasirlar,Türkiye'nin en ilerici aydini yaparlar,siz yeterki Türkiyeyi Türk milletini damgalayin..

 

 

saygilarla

[Φ isyanci]

Asagidaki satirlar bir gazetenin kösesinden alintidir,lütfen okuyalim.!

 

*.....*Sözde soykirim*diye kavramlastirma,Türkiye'yi pazarlamaktan baska bir dünya görüsü olmayanlarin,yani Türk saginin insanlarimizin kafasina kaktigi cirkin bir etikettir.Bundan en kisa sürede kurtulmak gerekiyor.Ermeni acisi Türk acisidir ve bu aciya sahip cikmayanin Anadolo'yu,tarihinde yasamadigi yeni acilara itecegini söylemek*müneccimlik*sayilmamalidir.Türkiye'nin bütünlügünü ancak sol-sosyalist bir yenilenmeyle koruyabilecegini düsünen Türk solunun hicbir kesiminin Anadolu'da yerlesik bir halkina reva görülen aciyi inkar eden bu gerici anlayisla baglantisi yoktur.Türkiye'nin ipini ceken sag,liberalinden milliyetcisine fasistinden sosyal demokratina kadar genis bir ölcekte bu damgayla bagimsizlikci solumuza saldirmak zorundadir.Türk soluna düsen,100 yil kadar önce ysanan o felaketin,emperyalizmin dogrudan bir senaryosu oldugunun altini cizmektir.Tabii Bati'ya kendini begendirmeyi is ve siyaset sayanlar,belki bugün*sözde soykirim*diyebilir ama yarinda(Yugoslavya ve Irak örenektir.)bu tür suclamalarin en galiz savunucusu olacaklari kesindir.Satmak bunlarin karakteridir.*

 

Yukardaki yazi Ermeniler'in,Fransiz'larin,Diasporanin,özetle Ermeni tezlerini savunanlarin görüslerini savunmaktadir.Ne diyor Ermeniler?Türkler bizi kiyimdan gecirdi,ne diyor yukardaki yazi,Ermeni acisini kabul etmeyenler gericilerdir yani Ethem Mahcupyan'in sözü ile vicdansiz ve namussuzlardir.Ykardaki yazi icimizdeki bazi aydinlarin nobelcilerin Türkiye karsitlari saksakcilarin tezlerine birebir uymaktadir.Ve bunu sol adina savunmaktadir.Yani solcular Ermeni soykirimi olmustur diyeblmelidirler demektedir.Ben bu yaziyi yazanin Türkiyenin bagimsizligindan yana oldugundan süphem vardir,Atatürkcü oldugundan süphem vardir.Bölücü olmadigindanda süphem vardir.Aydinlik adina devrimcilik adina bir millete soykirim yaftasini yapistirmaya calismak soykirim yapildigini iddia edenlerle ayni saflarda olmakla esdegerdir,katledilen yarim milyondan fazla Türk insaninin torunlarina küfretmektir.Tarihi biz inkar etmiyoruz,tarihi yukardaki yazilari ve ona benzer karalamalarla Türk milletine katil gömlegi giydirmek isteyenlerdir,Bunlarin adlarinin,Osman,Orhan,Taner,Baskin,Oral,Ethem,Elif vb.olmasi hicbirsey degistirmiyor.

Türk milleti Mustafa Kemal ile SEVR'i yirtip atti,bugün Türk milletine soykirim yaftasini yapistirmak isteyenler asla Türkiye'nin Lozandaki basarisini hazmedememis Sevr'in karanlik uclarinda kalmis,Türkiye'de Komünist bir devrim olmamasindn hayiflanan ve Türkiye'yi parcalamak isteyenlerle ayni saflarda devrimcilik ilericilik adiyla Atatürk'ü kendilerine paravan olarak tutan ve her firsatta Türkiye'nin bagimsizligini savunanlara Irkci gerici diye saldiranlardir.

Türkiyede bu kesimin adami olabilmek icin,*Ermenileri katlettik,demek gerekir,Kürtleri katlettik demek gerekir,rumlari katlettik demek gerekir,pontuslulari katlettik demek gerekir bakin iste o zaman sizi el üstünde tasirlar,Türkiye'nin en ilerici aydini yaparlar,siz yeterki Türkiyeyi Türk milletini damgalayin..

saygilarla

Türkiye'de ve Ermenistan'da barisi isteyen gücler cogunlugu elde etmedigi sürece, karsilikli olarak sacma suclamalar devem edecektir. Her iki ülkede de milliyetci, irkci ve fasist düsüncelerin yok olmasi gerekli.

[Φ frozen]

 

Lütfen okuyun...

 

AHMET RÜSTEM BEY VE AMERİKA

 

Osmanlı’nın Washington Büyükelçisi Ahmet Rüstem Bey’in, 24 Haziran 1914’te görevine başlar başlamaz göz attığı Amerikan gazeteleri, Müslüman Türklerin, Hıristiyan Ermenileri kılıçtan geçirdiğini savlıyor, Türklere ağır sövgüler yağdırıyor ve Amerikan Başkanından Türk karasularına Amerikan gemileri göndermesini istiyorlardı.Bu yayınların kaynağında 1nci Dünya savaşına giren İngiltere ile Fransa’nın, Amerika’yı kendi yanlarında savaşa çekme isteğinin yattığını anlayan Büyükelçi Ahmet Rüstem Bey, 8 Eylül 1914 günlü “Evening Star” gazetesinde yayımlanan demecinde;

“İngiltere ve Fransa’nın, Türkiye’de Hıristiyanlara katliam yapıldığı yalanını Amerikan kamuoyunun önüne serdiklerini ve bu yalanı bahane ederek Türk limanlarına Amerikan savaş gemileri gönderilmesini istediklerini” söylüyor; Ermenilerin Hıristiyan oldukları için değil, isyan ettikleri için, Fransa, İngiltere ve Rusya’nın desteğiyle ayaklanarak Osmanlı devletini zayıflatmak istedikleri için cezalandırıldığını belirtiyor;

 

“Böylesi bir silahlı ayaklanma karşısında kalsalardı Fransa, İngiltere ve Rusya acaba ne yaparlardı? Masum bir ırka karşı dünyanın gözleri önünde 20 tasarlanmış soykırım gerçekleştirmiş olan o Rusya , acaba ne yapardı? Ya Fransa ve İngiltere ? Ülkelerinin özgürlüğü için dövüşen Cezayirlileri mağaralara tıkıp sonra dumanla boğmuş olan Fransa , ‘sipahi isyanı’nda yakaladığı Hintlileri top namlularının ağzına bağlayıp sonra o topları ateşleyen İngiltere , aynı tahrikler karşısında kalsalardı acaba ne yaparlardı?”diyor;

 

Amerikalıların Filipinleri işgal ederken yerli halka uyguladıkları “water cure” denen su işkenceleriyle, Amerika’da her gün işlenen “zencileri linç etme” suçlarını anımsatıyor.

 

“ Varsayalım, Amerika’daki zencilerin Amerika Birleşik Devletlerinin işgal edilmesini kolaylaştırmak için Japonlarla gizlice anlaşmış oldukları ortaya çıkarıldı ; acaba, o zencilerin kaçı hayatta bırakılırdı?” diye soruyordu.

 

Ahmet Rüstem Beyin bu demeçlerine öfkelenen Amerikan Başkanı Wilson , 10 Eylül 1914 günü dışişleri bakanına gönderdiği yazıda “Türk Büyükelçisi sınırı aşmıştır” diyor.

 

Sözlerini geri alıp, özür dilememesi durumunda Amerika’dan çıkartılması gerektiğini bildiriyordu. Dışişleri Bakanı Bryn ,11 Eylül 1914 günü Rüstem beyden Evening Star’da yayımlanan sözlerini geri almasını istiyor; buna karşılık Ahmet Rüstem Bey, ABD. Dışişleri Bakanına gönderdiği 12 Eylül 1914 günlü yanıt yazısında sözlerini geri almayacağını belirterek, şöyle diyordu:

 

“Türkiye yıllardan beri Amerikan basının düzenli saldırılarına hedef olmaktadır. Bu saldırılar sık sık en ağır dille Türkiye’nin bütün duygularını incitmektedir.Türklerin dinine, milliyetine, geleneklerine, göreneklerine, gelmişine geçmişine sövülmüş, bütün kötülüklerin bataklığı Türkiye imiş gibi gösterilmiştir.

Geçmişte Türkiye’de görülen ve benim gibi bütün diğer Osmanlı aydınlarını da üzen bazı aşırılıklar, diğer ulusların yaşamında da benzerleri görülmesine karşın, yalnızca Türkiye’ye karşı bitmez tükenmez şiddetli bir saldırı teması olarak kullanılagelmektedir. Basının bu tutumu Amerikan kamuoyunu Türklere karşı zehirlemekte o kadar ileri gitmiştir ki Türk soyunun her üyesi Amerika’da ancak “*********” nitelemesiyle anılır olmuştur .Benim Amerikan saldırısına karşı ülkemi savunduğum apaçıktır.

 

Savunmam ABD’nin de kınanacak birtakım özürleri olduğunu göstermek biçiminde olmuşsa, bu Amerikan basınını daha insaflı davranmaya ikna etmenin başka bir yolu bulunmadığına inandığımdandır. Diplomatik kuralları aşmış olabilirim, fakat insanlığın çıkarı şekle feda edilemez. Ben Türkiye’ye Amerika Birleşik Devletlerine ve sonuçta bütün bir insanlığa karşı erdemsel görevimi yerine getirmiş olduğuma inanıyorum.”

 

Bu yanıtından sonra Amerika Birleşik Devletlerince “istenmeyen adam” diye damgalanan Büyükelçi Ahmet Rüstem Bey, 9 Ekim’de Başbakan Sait Halim Paşa’ya çektiği telgrafta, “aynı gün İtalyan vapuru ile New York’tan yola çıkacağını, 18 Ekimde Napoli’de, 25 Ekim’de de İstanbul’da olacağını” bildiriyor ve ekliyordu:

 

“25 Ekim 1914 tarihine dek benden haber alamayacak olursanız , akıbetim (öldürülüp öldürülmediğim) hakkında araştırma yapınız…”

 

1914’te Amerikan basınında “Ermeni soykırımcılığıyla” suçlanan Türklerin böyle bir suç işlemediklerini en yüksek sesle haykırdığı için ölüm tehditleri altında Amerika’dan ayrılan Osmanlının Washington Büyükelçisi Ahmet Rüstem Bey, ilk adı Alfred de Bilinski olan bir Polonyalıydı.

 

Kurtuluş savaşında Mustafa Kemal’ in yanında yer alan ve Birinci Meclis’te milletvekili olan Ahmet Rüstem Bey, Ermeni soykırımı suçlamalarına karşı 1918’de Bern’de Fransızca olarak yayınladığı “La Guerre Mondiale et la question Armenienne” (Cihan Harbi ve Türk - Ermeni meselesi) adlı kitabının önsözünde şöyle diyordu:

 

“Ermeni meselesinde, dünya kamuoyuna karşı Türkiye’yi savunmayı amaçlayan bu kitabı yazarken , her şeyden önce doğduğum, pek çok iyiliğini ve nimetlerini gördüğüm bu ülkeye bağlılık duygularını sürdürmeyi düşündüm… Bu ülkenin ve Türk halkının onurunu korumak için iki kez düelloda bile dövüştüm ve Türk -Yunan savaşına gönüllü olarak katıldım. Bu kitabı yazarken beni harekete geçiren itici gücün , yalnız ve yalnız ülkeme olan sevgim ve saygım olduğunu söylemek istiyorum.”

 

Bugün “ Batılılar öyle söylüyorsa öyledir; demek ki Ermeni soykırımı yapmışız kabul edelim, ne var bunda özür dileyelim olsun bitsin” diyen birtakım Türk kökenli “mankurt”ların sayısının hızla çoğaldığını gördükçe, Türkleri aşağılayanları düelloya davet edecek denli gözü pek bir Türk sever olan Polonya kökenli Ahmet Rüstem Bey’in gömütünde doğrulup “Bre *********! Siz ne biçim Türksünüz !” diye haykırdığını düşlüyorum.

cengiz özakıncı-dolmakalem savaşları adlı kitabından...

 

bugün gelinen durum ve tartışılan konular içinde en acı olanı milletimizin giderek onursuzluğu ve işgali sessiz birduruşla

 

kabul eder görünmesi..konu ister ermeni meselesi olsun ister irtica olsun ister vatan topraklarının fütursuzca şatışı olsun..istersede

 

şehitlerimize kelle onların hayatlarını çalan kişiyede sayın diyen ve bu ülkeye neyazık ki başbakan olmuş kişinin cumhurbaşkanlığına talib

 

olması olsun hiçbir hakaret hiç bir işgal durumuna geçişin uzaktan gelen sesleri yeterli gelmiyor yurdum insanına ki hala bu insanları savuna

 

biliyor ve seçilicez bak görürsünüz nidaları yükseliyor ...ve aydın geçinen zavallı paraya taparlara medya adı altında uyku yayını yapanlara

 

ülkeyi yönetiyorum diye uşaklık yapanlara .. o zaman benimde o onurlu ve güzel insan gibi söyleyesim geliyo....

 

bre n.......... siz ne biçim TÜRKSÜNÜZ

 

[Φ KesKiNkAleM]

bu yazıya bu çiçek az ama sayın Frozen lütfen kabul et. herşeyi sineye çekmekmi dersin bananecilikmi dersin futbol fanatizmi gibi partici fanatizmmi dersin hedefe gitmek için her yol mübahmı dersin başörtüsüne namusunu bağlayım ardınan dinim elden gidiyor naraları atanların peygambere sövüldüğünde hangi deliğe saklandıklarını görmezlermi dersin.

 

[Φ frozen]

evet sayın KESKİNKALEM ne dersek diyelim artık şaşıramıyoruz değilmi...İş çığrından çoktan çıktı....artık şaşıranlara şaşırıyoruz...

[Φ politika]

Bazi kesimlerde Türkiye karsitligi öyle müfrit bir hal almis ki,siz onlarin önüne dünyalarca belge cikarsaniz,dünyalarca görgü tanigi cikarsaniz,bu öyle bir sartlandirilmislikki onlarin iddialarindan tek bir kelimeyi degistirtemezsiniz.Bu, bir devlete br millete duyulan kinin sinirlarini gösterir.Bu iddialari ileri sürenlerin dis gücler olmasi bir yere kadar anlayis görebilir,cünkü o dis gücler zaten Türkiye'ye saldiran,Türkiyeyi bölüsen,Türkiyeden Kürdistan ve Ermenistan yaratmaya calisan güclerdi.Ama basaramadilar ve geldikleri gibi cekip gitmelerine bile firsat verilmedi Türk milletinin tokadini yiye yiye kovuldular.Onlarin Türkiye üzerindeki kirli maksatlari sona ermedi hala devam etmektedir,sadece bunu demokrasi insan haklari kiliflarina sokarak,mahkemelerde soykirim olmadi diyenleri cezalandirarak o amaclarina ulasmaya calismaktadirlar.Asil tehlikeli olan icimizdekilerdir.Bugün Ermeni soykirimi olmustur diyen siradan insanlardan bahsetmiyorum,ama kendilerine aydin süsü verilen, devrimci ve Atatürkcü gecinen kim varsa Türkiyenin dostu olamazlar.Devrimcilik,Atatürkcülük milletine olmayan bir soykirim yaftasini yapistirmak degildir.Tekrar ediyorum bu kisiler kim olurlarsa olsunlar,kendilerini Atatürkcü.devrimci gösterme yalanindan siyrilip acikca konussunlar.Bunlar asla Atatürk milliyetcisi olamazlar,bosu bosuna kendilerini Atatürkün arkasina saklayip onuda kendilerine arac olarak kullanmasinlar.

Ermeni,Rum,Kürt soykirimlari olmustur diyenler,bunlari savunanlar,Türkiyenin üniter ve ulus yapisina karsi olan güclerdir.Hangi kesimden gelirlerse gelsinler bu böyledir.Katledilen yüzbinlerce Türk insanindan tek bir kelime ile bahsetmeyenler,her firsatta Ermeni,Rum,Kürt katliamlerini iddia edenlerin Türkiyede baris istediklerini kimse savunamaz kendilerinden baska.

 

saygilarla