Φ yam_yam Gönderi tarihi: 22 Şubat , 2007 Gönderi tarihi: 22 Şubat , 2007 Dünyanın küre biçiminde olması düşüncesi, eskiden bir teoriydi, bunu kanıtlamak için, uzaya çıkıp gözlemlemek gerekiyordu, ve bu başarıldı. Bu nedenle, HİÇBİR teoriyi ispatlamak mümkün değildir düşüncesi, yanlıştır. Sayın TARAFSIZ ; Dünya'nın küre biçiminde olduğu düşüncesi bir teori değil, iddiadır. Teori olan, Dünya'nın (ve diğer gökcisimlerinin) neden yuvarlak olduğu sorusuna verilen kapsamlı cevaptır. Siz Dünya'nın neden yuvarlak olduğu sorusunun kesin cevabını bulsanız bile, bu teorinizin ıspatı değildir. Ispatı için diğer gökcisimlerinin de aynı nedenden dolayı yuvarlak olduğunu ıspatlamanız gerekir. Bu da mümkün olmadığından, bu teorinin de ıspatı mümkün değildir. Konuyu bu şekilde değerlendirirseniz daha sağlıklı sonuçlara ulaşabilirsiniz... Alıntı
Φ TARAFSIZ Gönderi tarihi: 22 Şubat , 2007 Gönderi tarihi: 22 Şubat , 2007 Sayın TARAFSIZ ; Dünya'nın küre biçiminde olduğu düşüncesi bir teori değil, iddiadır yam_yam sanırım bu düşüncen insanları büyük bir hayal kırıklığına uğrattı Alıntı
Φ muki Gönderi tarihi: 22 Şubat , 2007 Gönderi tarihi: 22 Şubat , 2007 yam_yam sanırım bu düşüncen insanları büyük bir hayal kırıklığına uğrattı evet, bence de Alıntı
Φ yam_yam Gönderi tarihi: 22 Şubat , 2007 Gönderi tarihi: 22 Şubat , 2007 yam_yam sanırım bu düşüncen insanları büyük bir hayal kırıklığına uğrattı Ortada hayal kırıklığı yaratacak bir şey yok sayın tarafsız. Yalnızca tarafınızdan yanlış anlama/anlamlandırma var. Dünya'nın yuvarlak olduğu iddiası bir teori değildir sayın tarafsız. Bir teori olmadığı için de, "Bakın uzaya çıkarak ıspatlanmıştır" diyerek diğer teorilere örnek göstermek büyük bir hatadır. Yerçekimi kuramı "taşı belli bir yükseklikten bıraktığınızda yere düşer" den ibaret değildir. Kuram, "çünkü" den sonra başlayan kısımdır. Lütfen kavramları karıştırmayınız... Alıntı
Φ TARAFSIZ Gönderi tarihi: 22 Şubat , 2007 Gönderi tarihi: 22 Şubat , 2007 yam yam dedin ki "Ancak hiç bir teoriyi ıspatlamak mümkün değildir;" bende sana dedim ki "Dünyanın küre biçiminde olması düşüncesi, eskiden bir teoriydi, bunu kanıtlamak için, uzaya çıkıp gözlemlemek gerekiyordu, ve bu başarıldı." yani bütün kuramlar deliller deneyler herşey yapılmıştı, sadece kanıt(kanun) kısmı kalmıştı ve sonuçta o teori kanıta dönüştü sonra sende dedin ki "Sayın TARAFSIZ ; Dünya'nın küre biçiminde olduğu düşüncesi bir teori değil, iddiadır." bende dedim ki "sanırım bu düşüncen insanları büyük bir hayal kırıklığına uğrattı" çünkü sanırım, dünyanın küre biçiminde olduğunun bir iddia olduğunu dünya üzerinde senden başka hiç kimse iddia etmez, kapı gibi kanıt varken. Yerçekimi kuramı "taşı belli bir yükseklikten bıraktığınızda yere düşer" den ibaret değildir. Kuram, "çünkü" den sonra başlayan kısımdır.dünyanın küre biçiminde olmasının kanıtlanması kadar kesin, bir şey değildir. Bir teori olmadığı için de, "Bakın uzaya çıkarak ıspatlanmıştır" diyerek diğer teorilere örnek göstermek büyük bir hatadır. hata değildir sana eksiden teoriydi diyorum, herşey açıklanmıştı kabul edilmişti ve en sonun katiyet kazanması için uzaydan bakılması gerekiyordu, uzaydanda deneylenince, artık o bir teori olmaktan çıktı ve kanıta ispata ulaştı. Alıntı
Φ yam_yam Gönderi tarihi: 22 Şubat , 2007 Gönderi tarihi: 22 Şubat , 2007 Sayın tarafsız; "bilimsel teori"nin ne olduğunu kavramadan cevaplar yazıyorsunuz. Teori (Kuram, Nazariye) : "Sistemli bir biçimde düzenlenmiş birçok olayı açıklayan ve bir bilime temel olan kurallar, yasalar bütünü" (TDK) Ayrıca "kuram" dediğiniz zaman, araştırması yapılan konuda sunmuş olduğu açıklamaların o alanın tamamını kapsaması ve köklü açıklamalar getirmesi gerekir. Siz "Dünya yuvarlaktır" dediğini zaman ortaya bir teori mi koyduğunuzu zannediyorsunuz ki, uzaydan yuvarlak olduğunu gördüğünüzde bu ıspatlı bir teori olsun? "Dünya yuvarlaktır" demek ortaya bir teori koymuş olmak değildir. Teori, "Dünya (ve diğer gök cisimleri)yuvarlaktır; çünkü..." cümlesindeki "çünkü" den sonra gelen kısımdır. Alıntı
Φ TARAFSIZ Gönderi tarihi: 22 Şubat , 2007 Gönderi tarihi: 22 Şubat , 2007 Siz "Dünya yuvarlaktır" dediğini zaman ortaya bir teori mi koyduğunuzu zannediyorsunuz ki, uzaydan yuvarlak olduğunu gördüğünüzde bu ıspatlı bir teori olsun? yam yam hala teorilerden bahsediyorsun seni anlamakta güçlük çekiyorum sana diyorum ki dünya küre biçimindedir, bu bir iddia değildir bir teori değildir, bu yollardan geçmiş bir kanıttır başka ekleyeceğim bir şey yok xlark tades ve keskinkalem'in konusu unutulmasın diye kesiyorum tartışmayı burada bizi okuyanlar seninle benim analizini yapacaklardır. tekrar ediyorum, dünyanın küre biçiminde olması iddia değildir. Sana göre iddia olabilir ama bu kantlandığı için senin kesinlikle yanıldığını söyleyebilirim. ve sana derimki senin iddian yanlıştır, al sana kanıtı Alıntı
Φ yam_yam Gönderi tarihi: 22 Şubat , 2007 Gönderi tarihi: 22 Şubat , 2007 Dünyanın küre biçiminde olması düşüncesi, eskiden bir teoriydi, bunu kanıtlamak için, uzaya çıkıp gözlemlemek gerekiyordu, ve bu başarıldı. Bu nedenle, HİÇBİR teoriyi ispatlamak mümkün değildir düşüncesi, yanlıştır. Koyulaştırdığım yerlere bakarsanız, sizin ne demek istediğiniz ve benim buna karşı olarak ne cevap verdiğim bellidir sayın tarafsız... Sonra da ; yam yam hala teorilerden bahsediyorsun seni anlamakta güçlük çekiyorum sana diyorum ki dünya küre biçimindedir, bu bir iddia değildir bir teori değildir, bu yollardan geçmiş bir kanıttır diyorsunuz... Alıntı
Φ TARAFSIZ Gönderi tarihi: 22 Şubat , 2007 Gönderi tarihi: 22 Şubat , 2007 dünya küre biçimindedir, bu bir iddia değildir bir teori değildir, bu yollardan geçmiş bir kanıttır Alıntı
Φ kralx Gönderi tarihi: 22 Şubat , 2007 Yazar Gönderi tarihi: 22 Şubat , 2007 Bu nedenle, HİÇBİR teoriyi ispatlamak mümkün değildir düşüncesi, yanlıştır Doğrudur.. Ama her teori kesinlikle ıspatlanabilir diyede bir kayıt yoktur.. Örneğin evrim teorisi hala teoridir.. Yamyam arkadışımız her ne kadar ıspatlandı desede öyle bir şey yoktur.. Kanımca hiç bir zamanda ıspatlanmayacaktır.. Tasarımın üstünlüğü her halükarda kendini belli etmektedir.. Ki bazı arkadaşlarımızda burada Tasarımı kabul ettiler, iş kimin tasarladığınıa kaldı.. Tasarımla evrim zıttır, tasarımı kabul eden arkadaşların evrimi savunmaları çelişki olur.. Evrimciler yıllarca körelmiş organlardan bahsettiler, bunların sayısı hemen hemen yüzü buluyordu.. Bilim ilerledikçe, fonsksiyonları bilinmeyen organlar çözüldükçe bu sayı düşmüş gelmiştir.. Apandisit'in de görevi çözülmüş durumdadır, vücuda giren mikroplara karşı lenf sisteminin bir parçası olduğu belirlenmiştir.. Saygılar.. Alıntı
Φ TARAFSIZ Gönderi tarihi: 22 Şubat , 2007 Gönderi tarihi: 22 Şubat , 2007 Doğrudur..Ama her teori kesinlikle ıspatlanabilir diyede bir kayıt yoktur.. Örneğin evrim teorisi hala teoridir.. katılıyorum Yamyam arkadışımız her ne kadar ıspatlandı desede öyle bir şey yoktur.. ispatlanan şey teori olmaz, bir teorinin belli bir safhasının ispatlanması, o teoriyi komple ispatlamaz yam yam arkadaşımız bunu anlamıştır sanırım. Kanımca hiç bir zamanda ıspatlanmayacaktır..zaman gösterecek Tasarımın üstünlüğü her halükarda kendini belli etmektedir..Ki bazı arkadaşlarımızda burada Tasarımı kabul ettiler, iş kimin tasarladığınıa kaldı.. Tasarımla evrim zıttır, tasarımı kabul eden arkadaşların evrimi savunmaları çelişki olur.. çelişki olacağını düşünmüyorum kainatın her zerresine müdahele durumu her noktada geçerli olamayabilir. Evrimciler yıllarca körelmiş organlardan bahsettiler, bunların sayısı hemen hemen yüzü buluyordu..Bilim ilerledikçe, fonsksiyonları bilinmeyen organlar çözüldükçe bu sayı düşmüş gelmiştir.. ama hala sayısı fazladır Apandisit'in de görevi çözülmüş durumdadır, vücuda giren mikroplara karşı lenf sisteminin bir parçası olduğu belirlenmiştir.. apandis mikroplardan koruyor ama bu organa gerek yok, hemen hemen bütün organlar vücudu mikroplardan koruyor. Bu nedenle apandisin çok küçük ve önemsiz bir katkısı vardır. Apandisi alınan bir insan sağlıklı bir şekilde yaşamını sürdürebilir Alıntı
Φ KesKiNkAleM Gönderi tarihi: 22 Şubat , 2007 Gönderi tarihi: 22 Şubat , 2007 KeskinKalem merak ettiğin şeyleri buradan öğrenebilirsin. Ama unutma evrim bir teoridir. http://www.biltek.tubitak.gov.tr/merak_ett...p?kategori_id=9 milyonlarca yıllık ara geçiş formundaki fosillerin bulunması, ama bu çok zor çünkü, milyonlarca yıllık fosiller bulmak çok büyük araştırmalar gerektiriyor. şu andaki fosiller genel olarak binlerce yıllık, binlerce yıllık fosiller önemli değişiklikler göstermezler. ama evrim teorisinde milyonlarca hatta milyarlarca yıldan bahsediliyor. Zaten evrim bir teoridir. Yani ispatlanmamıştır. tarafsız sonuçta bir teori üzerine konuşuyorsun ve üstelik her şeyde ispat arıyorsun peki delilleri olmayan varsayılan bir konu üzerine neden bu kadar ısrar ediyorsun milyonlarca yıllık fosiller çeşitli müzelerde mevcut ve her yıl yenileri bulunuyor özellikle güney amerikada ve afrikada fosil bulmak için araştırmalar yapılıyor bulunan fosiller teoriksel evrimi kanıtlamadığı gibi canlılığın gelişiminde büyük değişiklikler olmadığını ortaya koyuyor. Alıntı
Φ TARAFSIZ Gönderi tarihi: 23 Şubat , 2007 Gönderi tarihi: 23 Şubat , 2007 sonuçta bir teori üzerine konuşuyorsun ve üstelik her şeyde ispat arıyorsunteroi üzerinde konuşmak ayrı gerçek üzerinde konuşmak ayrı ben gerçek olmayan bir şeyi ispatlanmış gibi gösterirsem, kimse bana inanmaz peki delilleri olmayan varsayılan bir konu üzerine neden bu kadar ısrar ediyorsunmilyonlarca yıllık fosiller çeşitli müzelerde mevcut ve her yıl yenileri bulunuyor özellikle güney amerikada ve afrikada fosil bulmak için araştırmalar yapılıyor bulunan fosiller teoriksel evrimi kanıtlamadığı gibi canlılığın gelişiminde büyük değişiklikler olmadığını ortaya koyuyor. kendine şu soruyu sor madem milyonlarca yıllık değişmeyen fosiller çıktıda, neden koskoca bir evrim kuramı oluştu ve akademik boyutta inceleniyor ? Türkiye'nin resmi bilim sitesinden bile link verdim bu adamlar ne yapıyor ? neden uğraşıyor tabiki onlar kesinlikle doğru söylüyor demiyorum ama bu kadar bilim adamı uğraştığıana göre sağlam bulgulara ulaşmışlardır değil mi ? Bilim dünyasında büyük kabul gören bir teori, basit bir olgu değildir. Bunu unutmamalıyız. Alıntı
Φ KesKiNkAleM Gönderi tarihi: 23 Şubat , 2007 Gönderi tarihi: 23 Şubat , 2007 teroi üzerinde konuşmak ayrı gerçek üzerinde konuşmak ayrı ben gerçek olmayan bir şeyi ispatlanmış gibi gösterirsem, kimse bana inanmaz kendine şu soruyu sor madem milyonlarca yıllık değişmeyen fosiller çıktıda, neden koskoca bir evrim kuramı oluştu ve akademik boyutta inceleniyor ? Türkiye'nin resmi bilim sitesinden bile link verdim bu adamlar ne yapıyor ? neden uğraşıyor tabiki onlar kesinlikle doğru söylüyor demiyorum ama bu kadar bilim adamı uğraştığıana göre sağlam bulgulara ulaşmışlardır değil mi ? Bilim dünyasında büyük kabul gören bir teori, basit bir olgu değildir. Bunu unutmamalıyız. Tarafsız teorin nedir, gerçeğin nedir? Allah'ın varlığına delil milyarlarca ama görmek istemeyen görmez. Bilim neyi kanıtlamıştır Allah'ın olmadığınımı, evrenin bir patlamayla oluşmaya başlamadığınımı, evrimimi, hangisini kanıtladı inananlardan ispat arıyorsun? Yani sanki elinde öyle deliller varki Yaratılış gerçeğini yok sayıyorsun. Bilim adamları ve bilim herşeyi inceler geçmiş zamanda yaşamış canlı türlerinden, dünyamıza çarpan meteorlara, güneş sisteminden, ekolojik sisteme, yani maddesel herşeyi inceler, zaten yapması gerekende bu. İnceleyecek evreni ve içindekileri inceleyecek ortaya teoriler atacak onuda inceleyecek, evrim teorisini ilk ortaya atan Darwin bir tanrıtanımazdı bütün yaşamını da evrime adadı, ortaya teori atmaktan başka bişey yapmadı ya bazı bilim severler kendilerine dayanak bulmuş oldular. Akademilerde pozitif bilim madde ve özellikleri ile ilgilenir, evrimde maddeci bir teoridir, Allah'ın varlığını ispat bilimin işi değil ve zaten bunu yapma olasılığı yok, bu tıpkı elinde basit bir büyüteçle evrene bakmaya çalışmak gibi, büyüteç ancak tutulmuş olduğu bölümü büyütür, oysa geri kalan bölüm sonsuzdur ve onu kanıtlayamaz. Allah'ı ancak akıl kanıtlar bu maddecilerin aklı gibi olmaz, evrenin işleyişine, ahengine ve bütün bu evren içindeki tesadüflerin yüzdesine bakarsın, sonra insanı incelersin insan akıllı bir tasarım belliki tasarlanmış, teknoloji geliştiriyor, sonsuz evreni zihnine sığdırabiliyor, içinde ve dışında olanlardan etkilenen bir sezgisi, aklı, kontrol mekanizması var bir madde için çok fonksiyonel özellikler değilmi? Bak, Allah'ın güzel isimleri içinde el-KÂBID............Sıkan, daraltan... el-BÂSIT............Açan, genişleten... el-MÜBDİ...........Mahlûkatı maddesiz ve örneksiz olarak ilk baştan yaratan... ez-ZÂHİR...........Âşikâr olan, kat'î delillerle bilinen... el-BÂTIN............Gizli olan; duyu organları ile idrâk edilemeyen... ez-Zahir aşikar, el-Batın gizli, delili kanıtlayan nedir, akıldır, maddeyi ne ile algılarız duyu organlarımızla, aklın kendiside gizlidir, ama delili kendini bilmesidir, madde aşikardır, onu tanımaya duyu organın yeter, bilim maddenin yapısını inceler, yani özünü işte insanın özüde aklıdır, aklın özü Allah'ın Yaratıcılığı'na kanıttır. Alıntı
Φ kralx Gönderi tarihi: 23 Şubat , 2007 Yazar Gönderi tarihi: 23 Şubat , 2007 Bir canlı düşünün ki, ineğe benziyor, inek gibi böğürüyor, inek gibi yürüyor, inek gibi su içiyor, inek gibi yiyor, her hareketi inek gibi, fizikende inek gibi.. Bu canlıya inek demekten başka bir çare kalmıyor.. O canlıya illaki fil demenin bir anlamı yok.. Fil denilse bile, onun fil olmadığı aşikardır.. Demek istediğim şey şudur.. Tasarım vardır.. Eminim.. Saygılar.. Alıntı
Φ TARAFSIZ Gönderi tarihi: 24 Şubat , 2007 Gönderi tarihi: 24 Şubat , 2007 Demek istediğim şey şudur..Tasarım vardır.. Eminim.. Emin olmak, gerçekleri göstermiyor Bizde buradaki düşüncelerimizi emin olarak cevapladık saygılar Alıntı
Φ yam_yam Gönderi tarihi: 24 Şubat , 2007 Gönderi tarihi: 24 Şubat , 2007 Doğrudur..Ama her teori kesinlikle ıspatlanabilir diyede bir kayıt yoktur.. Hiç bir teori pratik anlamı ile I-S-P-A-T-L-A-N-A-M-A-Z Örneğin evrim teorisi hala teoridir.. Yerçekimi kuramı da öyle... Ama sen "Yerçekimi hala bir teoridir, olmayabilir de" diyebiliyor musun? Yamyam arkadışımız her ne kadar ıspatlandı desede öyle bir şey yoktur.. "Ispatlanmıştır" diye bir ifadede bulunmadım. Şimdiye kadar yapılan milyonlarca gözlemle doğruluğu saptanmış, aksi bir bulguya rastlanmamıştır. Kanımca hiç bir zamanda ıspatlanmayacaktır.. Evet ıspatlanmayacaktır. Ama bunun nedeni evrimin olmadığından değil, teorilerin pratik anlamı ile ıspatlanamamalarındandır. Tasarımın üstünlüğü her halükarda kendini belli etmektedir..Ki bazı arkadaşlarımızda burada Tasarımı kabul ettiler, iş kimin tasarladığınıa kaldı.. Tasarımla evrim zıttır, tasarımı kabul eden arkadaşların evrimi savunmaları çelişki olur.. "Tasarım" denilen şey zırvalıktan öte gitmez. Zira bir kaç küçük "tasarım ucubesi" göstermek, bu zırvalığı yerle yeksan etmek için yeter de artar bile... Evrimciler yıllarca körelmiş organlardan bahsettiler, bunların sayısı hemen hemen yüzü buluyordu..Bilim ilerledikçe, fonsksiyonları bilinmeyen organlar çözüldükçe bu sayı düşmüş gelmiştir.. Apandisit'in de görevi çözülmüş durumdadır, vücuda giren mikroplara karşı lenf sisteminin bir parçası olduğu belirlenmiştir.. Saygılar.. Bir kere sizin apandis argümanını ağzınıza almamanız gerekir. Zira bu organ sizin de yandaşı olduğunuz tasarım zırvalığını tek başına kündeye getirmek için yeter de artar bile... Apandis (Halk arasında "apandisit" diye adlandırılmasına rağmen aslında apandisit, bu organın iltihaplanmış haline verilen addır) bir tasarım olamayacak kadar gereksiz bir organdır. Hatta hiç olmamış olması, insan için daha evladır. Zira apandisit çok sık rastlanan bir rahatsızlık olup, tıbbi müdahale olmaması halinde ölümle sonuçlanır. Bilimsel literatürde bu organın gereksiz olduğu söylenir. (Örnek için Bknz: http://www.biltek.tubitak.gov.tr/merak_ett...mp;soru_id=176) Bazı (malum) çevreler tarafından bu organın ne işe yaradığının bulunduğundan dem vurulsa da, öyle olması halinde bile "özrü kabahatinden büyük" bir organ olarak değerlendirmek yanlış olmayacaktır. Bu durum da, bu organın bir tasarım eseri olamayacağının göstergesidir. Alıntı
Φ sardunyam Gönderi tarihi: 24 Şubat , 2007 Gönderi tarihi: 24 Şubat , 2007 Tarafsız teorin nedir, gerçeğin nedir? Allah'ın varlığına delil milyarlarca ama görmek istemeyen görmez. Bilim neyi kanıtlamıştır Allah'ın olmadığınımı, evrenin bir patlamayla oluşmaya başlamadığınımı, evrimimi, hangisini kanıtladı inananlardan ispat arıyorsun? Yani sanki elinde öyle deliller varki Yaratılış gerçeğini yok sayıyorsun. Bilim adamları ve bilim herşeyi inceler geçmiş zamanda yaşamış canlı türlerinden, dünyamıza çarpan meteorlara, güneş sisteminden, ekolojik sisteme, yani maddesel herşeyi inceler, zaten yapması gerekende bu. İnceleyecek evreni ve içindekileri inceleyecek ortaya teoriler atacak onuda inceleyecek, evrim teorisini ilk ortaya atan Darwin bir tanrıtanımazdı bütün yaşamını da evrime adadı, ortaya teori atmaktan başka bişey yapmadı ya bazı bilim severler kendilerine dayanak bulmuş oldular. Akademilerde pozitif bilim madde ve özellikleri ile ilgilenir, evrimde maddeci bir teoridir, Allah'ın varlığını ispat bilimin işi değil ve zaten bunu yapma olasılığı yok, bu tıpkı elinde basit bir büyüteçle evrene bakmaya çalışmak gibi, büyüteç ancak tutulmuş olduğu bölümü büyütür, oysa geri kalan bölüm sonsuzdur ve onu kanıtlayamaz. Allah'ı ancak akıl kanıtlar bu maddecilerin aklı gibi olmaz, evrenin işleyişine, ahengine ve bütün bu evren içindeki tesadüflerin yüzdesine bakarsın, sonra insanı incelersin insan akıllı bir tasarım belliki tasarlanmış, teknoloji geliştiriyor, sonsuz evreni zihnine sığdırabiliyor, içinde ve dışında olanlardan etkilenen bir sezgisi, aklı, kontrol mekanizması var bir madde için çok fonksiyonel özellikler değilmi? Bak, Allah'ın güzel isimleri içinde el-KÂBID............Sıkan, daraltan... el-BÂSIT............Açan, genişleten... el-MÜBDİ...........Mahlûkatı maddesiz ve örneksiz olarak ilk baştan yaratan... ez-ZÂHİR...........Âşikâr olan, kat'î delillerle bilinen... el-BÂTIN............Gizli olan; duyu organları ile idrâk edilemeyen... ez-Zahir aşikar, el-Batın gizli, delili kanıtlayan nedir, akıldır, maddeyi ne ile algılarız duyu organlarımızla, aklın kendiside gizlidir, ama delili kendini bilmesidir, madde aşikardır, onu tanımaya duyu organın yeter, bilim maddenin yapısını inceler, yani özünü işte insanın özüde aklıdır, aklın özü Allah'ın Yaratıcılığı'na kanıttır. Alıntı
Φ kralx Gönderi tarihi: 24 Şubat , 2007 Yazar Gönderi tarihi: 24 Şubat , 2007 Evrimcilere göre doğal seleksiyonla yeni bir tür meydana gelebilir.. Örneğin evrimcilere göre karadaki bir canlı okyanusta dev bir balinaya dönüşebilir.. Hayır bilimsel olarak bu mümkün değildir çünkü DNA farklı tür bilgileri geliştirmez kopyalamaz.. Doğal seleksiyon vardır ama nasıl vardır.. Doğal seleksiyon örneğin bir zebra sürüsünün zayıf ve güçsüzleri zor şartlarda aykta kalamz, güçlü olanları ayakta kalır.. Bu demk değildirki, yeni bir tür meydana gelecek, hayır o zebralar yine aynı zebralar olarak gelecek nesillere aynı DNA naklediyorlar.. Darwin bu genetik bilgiden o dönemlerde habersizdi, ancak geçtiğimiz yüzyılın başlarında bilim doğal seleksiyorunun yeni türler meydana getiremeyeceğini keşfetti.. Zaten bu keşifle birlikte evrimciler mutasyon söylemine geçtiler.. Tabi bu daha kötü oldu, mutasyonlarla gelişmiş bir varlık gözlemlenemedi.. Mutantlar ya sakat kaldılar yada öldüler.. Saygılar.. Alıntı
Φ BrainSlapper Gönderi tarihi: 24 Şubat , 2007 Gönderi tarihi: 24 Şubat , 2007 Bu demk değildirki, yeni bir tür meydana gelecek, hayır o zebralar yine aynı zebralar olarak gelecek nesillere aynı DNA naklediyorlar.... İnsanın bilinen tarihini dikkate alarak konuşuyorsun sayın kralx. Milyonlarca yıldan bahsediliyor. Bu sırada iklimde ne gibi değişiklikler oldu bilmiyoruz. Bir belgeselde görmüştüm. Afrika'da kapalı bir toplumdaki mutantlaşma (DNA yapısının değişmesi ve insan yapısının değişmesi) üzerine idi. Yüzyıllardır yakın akraba evliliği yapa yapa, hepsinde özellikle el ve ayaklarda bozukluklar olmaya başlamış. Hepsinin ayağı yamuk yamıktu ve işin ilginç yanı bu yamukluğu bir sonraki nesle aktarıyorlarmış. Milyonlarca yıl geçince aradan, neler olabilir, tahmin bile edemem. Saygılar. Alıntı
Φ yam_yam Gönderi tarihi: 24 Şubat , 2007 Gönderi tarihi: 24 Şubat , 2007 Darwin bu genetik bilgiden o dönemlerde habersizdi, ancak geçtiğimiz yüzyılın başlarında bilim doğal seleksiyorunun yeni türler meydana getiremeyeceğini keşfetti.. Bilimin ağzından atıp tutmak kolay ; hele ki bilimin ne dediğinden haberiniz yoksa... Sıkıysa bu söylediklerini destekleyen bilimsel bir döküman getir de görelim.... Alıntı
Φ kralx Gönderi tarihi: 24 Şubat , 2007 Yazar Gönderi tarihi: 24 Şubat , 2007 Bilimin ağzından atıp tutmak kolay ; hele ki bilimin ne dediğinden haberiniz yoksa... Sıkıysa bu söylediklerini destekleyen bilimsel bir döküman getir de görelim.... Darwin'in zamanında DNA nın D si bilinmezdi.. DNA'nın keşif tarihini biliyorsundur eminim.. Şu kanıt ve döküman isteklerinizede hayran oluyorum.. Sanki kendin bilmiyor musun bunun böyle olduğunu.. Van gölü Vandadır bilgisi için dökümana gerek var mı..? Mutasyonlardan hiç bir gelişmiş yapı çıkmamıştır.. Çıktıysa buyur sen getir bir döküman.. Saygılar.. Alıntı
Φ kralx Gönderi tarihi: 24 Şubat , 2007 Yazar Gönderi tarihi: 24 Şubat , 2007 Yüzyıllardır yakın akraba evliliği yapa yapa, hepsinde özellikle el ve ayaklarda bozukluklar olmaya başlamış. Hepsinin ayağı yamuk yamıktu ve işin ilginç yanı bu yamukluğu bir sonraki nesle aktarıyorlarmış. Yanlış bir bilgi.. Zaten bilgide "mış" ibaresi var, kesinlikle yanlış.. Akraba evliliğinden sakat çocuk doğabilir ama bu gelecek nesillere aktarılmaz.. Zaten ilk nesilde bu bellidir.. Akraba evliliğinden dolayı bir kolu kısa bir adam, evleniyor çocuğunda aynı özür yok.. Bu adamın çocuğunda bir özür oluşmamışki, torununda oluşsa.. İlk evlatta olay düzelmiştir.. Saygılar.. Alıntı
Φ BrainSlapper Gönderi tarihi: 25 Şubat , 2007 Gönderi tarihi: 25 Şubat , 2007 Yanlış bir bilgi..Zaten bilgide "mış" ibaresi var, kesinlikle yanlış.. Akraba evliliğinden sakat çocuk doğabilir ama bu gelecek nesillere aktarılmaz.. Zaten ilk nesilde bu bellidir.. Akraba evliliğinden dolayı bir kolu kısa bir adam, evleniyor çocuğunda aynı özür yok.. Bu adamın çocuğunda bir özür oluşmamışki, torununda oluşsa.. İlk evlatta olay düzelmiştir.. Sayın kralx, "Mış" ekini ben koydum. belgeselle alakası yok. Akraba evliliğinden kolu kısa olan adam, yine akraba evliliğinden kolu kısa olan başka bir kadınla evleniyor. Bu kabile yüzyıllardır birbiriyle evlenmiş. Artık yamukluk had safaya varmış. Senin örneğindeki adam, muhtemelen akrabaıyla evlenmemiş. Aile dışından bir kadınla evlenmiş. Burada bir kuşaktan, iki kuşaktan bahsetmiyoruz. O kabileyi inceleyen adamlar, o zaman daha belirleyememişlerdi ne zamandan beri akraba evli liği yaptıklarını. Belki DNA testiyle çözerler. Saygılar. Alıntı
Φ TARAFSIZ Gönderi tarihi: 25 Şubat , 2007 Gönderi tarihi: 25 Şubat , 2007 Darwin bu genetik bilgiden o dönemlerde habersizdi, ancak geçtiğimiz yüzyılın başlarında bilim doğal seleksiyorunun yeni türler meydana getiremeyeceğini keşfetti..bu çok doğaldır, evrimi çökerten bir keşif değil, hatta dahada destekleyen bir bulgudur, çünkü daha sağlam bir adıma gçilmiş olacak. Zaten bu keşifle birlikte evrimciler mutasyon söylemine geçtiler.. bak gördünmü, evrim çökertilmedi, hala devam ediyor ama daha iyi bir teoriyle Tabi bu daha kötü oldu, mutasyonlarla gelişmiş bir varlık gözlemlenemedi..henüz gelişmiş bir varlık gözlenemedi, dah bu yeni bir olay, evrim teorisi dimdik ayakta Mutantlar ya sakat kaldılar yada öldüler bu da evrimi yanlışlamadı, daha iyi ve sağlam bilgilere ulaşmak için bundan daha iyi bir adım olamazdı. evrim teorisi ufak tefek ayrıntılarla çökmez, zaten çökmemiştirde daha öncede söylediğim gibi bilimsel araştırmalar, deneme yanılma yöntemiyle gelişir bunlar sadece o aşamalardan ufak bir kısmı bir denemeden sonra bir yanılma olması, teoriyi çökertmez, aksine bir aksaklığın daha giderilmesiyle o teori çürüklerinden arandırılmış olup, daha sağlıklı bir hal alır. Alıntı
Önerilen İletiler
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.