Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

nurculuk


sierracudi

Önerilen İletiler

Said-i Nursi’nin Türk düşmanlığı“Özgür bir Kürdistan tohumu ekiyorum. Onu geliştirip büyütün”

Yalnızca bir dakika durup düşünün. Yukarıdaki tümceyi kim söylemiş

olabilir? Apo mu? Aklınıza hemen Apo geldiyse, aslında bir bakıma başarılı

oldular demektir. Görünen düşmana karşı Türk’ün savaşması zor olmaz.

Ama saf Türk halkının görünmeyen sinsi düşmana karşı savaşması çok daha

zordur. Yukarıdaki tümceyi söyleyen kişi amansız bir Türk düşmanı olan ve

son soluğuna kadar Türkiye toprakları üzerinde bir Kürdistan kurma düşüyle

ölen Kürt Said ya da çoğunun bildiği adıyla Nurculuğun kurucusu Said-i

Nursi’dir.

Bu tümce, bir zamanlar çıkarılan ve kime hizmet ettiğini herkesin çok iyi

bildiği Özgür Ülke gazetesinde yayınlanmıştır. Yine bu gazetenin ifadesinde

ve diğer Kürtçü yayın organlarında Kürt Said için “devrim şehidi” ifadesinin kullanılması nurculuğun hangi

ereğe hizmet ettiğinin en kesin kanıtıdır

Nurculuk savaşla ulaşılamayan bir hedefin sinsi bir düşünce yapısı ile başarılması uğraşıdır. Bu uğraşın ana

hedefini de Türkiye’nin doğusunda bağımsız bir Kürdistan kurmadır. Yukarda da anlattığımız gibi bu işi ilk

başta savaş ile başarmaya çalışmışlar fakat devlet ve ordu gelenekleri olmadığından dolayı sonları hep

bozgun, hezimet olmuştur.

1876 yılında Bitlis’in Nurs köyünde dünyaya gelen Said-i Nursi bağımsız Kürdistan çalışmalarına II.

Abdülhamit zamanında başlar. Bu zamanlar, Türk topraklarının birer birer elden çıktığı zamanlardır. Said-i

Nursi de bu durumdan yararlanmak için Abdülhamit’e bir dilekçe ile başvurur. Dilekçede Kürdistanın

geleceği (!) için Kürdistan olarak adlandırdığı bölgede 3 tane medrese açılmasını ve bu burada Kürt

gençlerinin eğitim görmesini ister. II. Abdülhamit bunun altındaki sinsi planı hemen fark eder. Her ne kadar

Türklük akımlarını engellemekteyse de, Türk toprağını kendi eliyle teslim edecek kadar

Vahdettinleşmemiştir. Bu dilekçeden sonra Said-i Nursi’yi önce sürgüne göndermeyi düşünür fakat akli

dengesinin yerinde olmadığını anladığından tımarhaneye kapatılması kararlaştırılır. Said, “Zalimler için

yaşasın cehennem!” sözünü Abdülhamit için söyler.

31 Mart ayaklanmasında da Kürt Said, Volkan gazetesi ile beraber yeniden

sahneye çıkar. İngilizlerin tek bir kurşun atmadan bir Türk toprağı olan

Kıbrıs’ı ele geçirmesinden büyük bir sevinç duyarlar. İnsanın midesini

bulandıracak şekilde, Volkan gazetesinde İngiliz propagandası yaparlar.

Çünkü umdukları şey Kürdistan için İngilizlerden görecekleri yardımdır. 31

Mart ayaklanmasında birçok Türk subayını vahşice katlettikleri halde

Hıristiyanların kapısına birer nöbetçi koyarak onları korurlar. Yağmalanan

Türkler ise umurlarında değildir. Fakat Mustafa Kemal’in kurmay

başkanlığını yaptığı Yıldırım Orduları çok geçmeden bu isyanı bastırınca

Isparta’ya sürülür. Bu andan itibaren Kürt Said Mustafa Kemal’i artık

unutamayacak ve onun kurduğu Türkiye Cumhuriyeti’ne karşı tüm kinini

kusacaktır.

Osmanlı Devleti Birinci Dünya Savaşı’ndan yenik çıkınca Said-i Nursi tekrar

sahneye çıkar. İngilizlerin güdümünde Kürt Teali Cemiyeti’ni kurar ve

İngilizlerin işgal planlarına uygun olarak Doğu ve Güneydoğu Anadolu böl gesinde yeniden Kürdistan

düşleri görmeye başlar. “Uyan ey Selahattin Eyyübi’nin torunları Kürtler!” diyerek Kürtleri ayaklanmaya

çağırır. 16 Eylül 1919’da İkdam gazetesinde bir bildiri yayınlayarak, Türk Ulusunu Kuvayı Milliye’ye

destek vermemeye, hatta onlara karşı mücadele etmeye çağırır.

Cumhuriyet’in ilanından sonra da Kürtlerin isyan dalgası devam eder. Said-i Nursi de bu isyanlara katılır.

“Biraderi azamım” dediği Şeyh Sait’in isyanına katıldığından dolayı yeniden sürgüne gönderilir. Onun

biraderinin, “Bir Türk öldürmek yetmiş gavur öldürmekten daha üstündür” sözü Said-i Nursi’nin düşünce

yapısını dolaylı yoldan bize gösterir. Şeyh Sait Türk Ulusu’na karşı bu hainliğinin bedelini darağacında

sallanarak öder. Said-i Nursi bunu asla unutmaz. Hasta yatağında yatarken şimdi Hakpar Başkanı olan

Abdülmelik Fırat’a “Biraderi azamım Şeyh Sait’in öcünü alacağım.” der. Öcünü almak istediği kişi,

yaşamını Türk’ü sırtından vurmakla geçiren, İngilizlere ruhunu satarak Musul ve Kerkük’ün Türklerin eline

geçmesini engelleyen, Türkiye Cumhuriyeti’ni parçalayarak bir Kürdistan kurma düşü olan kişidir.

Sıkça hezeyanlara kapılan Said-i Nursi’nin bir hezeyanı ise Atatürk ile ilgilidir. Emirdağ Lahikası’ndaki

“Ulusal Kurtuluş Savaşı’nın kahramanlığını Mustafa Kemal’e vermediğim için bana hücüm ediyorlar.”

sözü, en koyu ikinci cumhuriyetçilerin bile akıllarına getiremeyecekleri ve kargaları bile güldürecek kadar

komik bir laftır.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • 4 hafta sonra...
  • 3 hafta sonra...
SELAM KAREDEŞ GÖZÜNLE Mİ GÖRDÜN VEYA KULAĞINLAMI DUYDUN SAİT NURSİNİN KİM OLDUĞUNU BİLSEN BU YAZININ BURDA YAYINLANMASINA VESİLE OLMAZDIN :excl:

 

ALLAH hidayet versin kardeşim...ALLAH hidayet versin..

amcam-dayım başta olmak üzere..

okuduğum başarılı kolejide-kaldığım yurt ve arkadaş ortamlarınıda sayarsam...

 

said nursinin kim ve ne? olduğunu anlatıncaya kadar dilimde tüy bitti...

 

bunları reelde kimle konuşmuşsam %100000000 hiç bir zaman risale inur okumamış...

okusada anlayamamış..birileridir...!!!

 

sana üstadın şu sözünü söyleyip gidiorum..

“Yirmi beş milyon Türk cemiyeti namına bir Said değil, bin Said feda olsun. Kur’anımız yeryüzünde cemaatsiz kalırsa cenneti de istemem. Orası da bana zindan olur. Eğer milletimin imanını selamette görürsem cehennemin alevleri içerisinde yanmaya razıyım. Çünkü vücudum yanarken gönlüm gül gülistan olur.”

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • 1 ay sonra...
  • 5 ay sonra...

konuyu acan arkadası tebrik ediyorum said denilen insan demeye dilim varmıyor kişinin ne olduğu belli tarih yalan sölemez arkadas demişki sen bunlar olurken yanındamıdın yanı o dönemde yaşadınmı hesabına getirmiş arkadasım sende hz muhammed s.a.s in mucizelerini yaşam tarzını anlatırken bir ateistte sana nerden biliyon ordamıydın demezmi onun için kazdığın kuyuya kendin düşme unutma tarih kalıcıdır ihanetlerde unutulmaz başarılarda arkadas zaten az da olsa o adamın ne mal olduğunu ortaya dökmüş bugun ki pkk nın temeli o günlerde said nürsi tarafından atılmıstır ...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • 2 ay sonra...

arkadaşlar her seyi idda edebilir veya var sayabiliriz ama konu reel olarak araştırldığında konu tüm gerçekliğiyle gözler önüne serilebilir insanların coğu sundan bundan duydum der gercegi kıyısından köşesinden anlatmaya calısır bunun sonucunda bir seyi tam olarak ifade edemediği gibi carpıklaşmış bu ifadeleri tanımlamak için adete konuya yama vazifesi gören yalanlara baş vurur cünkü bu yamalar olmasa söylediği söz tutuna bilir olmayacaktır gelin biz bu gibileri bir kenara bırakalımda daha gerçekci olan tarihi belgelere göz atalım bazı yanlış bilgilerimizi düzeltelim ne dersiniz.oncelikle sunu belirtmek isterimki ben bu konuda araştırmacı olarak tanımlana bilirim konuları subjektif degerlendirmelerden cok objektif degerlendirmenin daha mantıkı bir yol oldugunu düşünüyorum.bu konuda okudugum akademik kitapların sizi aydınlatacagını düşünüyorum bunlar hem sizin hemde benim için güvenilir bilgiler zira kimseyi yanıltmak istemem. SAİD ismi adı altında oynanan oyunları yada daha yumusakca tabir edersek bilgi yanılgılarının nelere mal olabileceğinin gören birisi olaraktan sunu ifade edelim geçtiğimiz yüzyılda SAİD ismi ile kürt halkının adından söz ettirmiş iki adaş kürtten iki düşünce akımından söz edilmiş adlarının ve konumlarının popularitasiyle birbirine bilinçli veya bilinçsiz karıstırılmış sonucta KÜRT HALKINA VERİLMEK İSTENEN ÖCÜ KÜRT DAMGASI hiç zahmet etmeden yerine oturtulmak istenmiştir .Bu saidlerden ilkine deginmek istiyorum kısaca ŞEYH SAİD.kendisi bir kürt onderi olarak zuhur etmiş.bu nedenle Türklerle savaşmıstır bilindiği üzere arzu ettiği sey şimdiki pkk nın arzu ettiğiyle bazı önemli ferklar bulunmasına rağmen uyusuyor idi.o dönemde diğer saidle mektuplaşmıs bu hususta kendisinden yardım derstek istemiştir diğer said yani bedizzeman saidi nursi buna şideetle karsı cıkmış onu sert bir sekilde tenkit ederek<<sen türk mehmedi ile kürt mehmedini birbirine kırdırmakmı istiyorsun bu yaptıgın müslümanlıkla bağdaşmaz bu işten vazgeç<< nevi türünden sözler söyleyerek onunla kendi pozizyonu arasında muhakkak sürette kati bir çizginin varlıgını oraya koymuştur.tabiki Seyh Said bu uyarıyı göz ardı etmiştir. kendisi türk devleti tarafından yanılmazsanm idama mahkum edilmiştir.bu olayın sahitleri arasında kendi dedemde türk askari kuvvetlerinden vardır.Dedemin dilinden<<ölmeden evvel söylediği sözler aklımdadır ben bunlerı istemedim. bize gelip böyle davranın sonuna kadar size destek sağlayacagız dediler fakat sözlerinde durmadılar bizi burada yalnız bıraktılar ben onlara inandiginm için su an cok pişmanım şimdi anlıyorunki bizi kendi cıkarları için kullandılar samimiyetine kim inanır bilinmez ama dedem bir kürt olmadıgi halde onun bu pişmanlığına acımış ama seriatın kestiği parmak acımaz onun pişmanlığı affedilmesi için yeterli sebep degildir.Seyh Sait isyanında İstanbulda baş komıserlik yapan TAHSİN TANDOGAN <<Seyh Sait isyanıyla Sait Nursinin hiçbir alakası yok ben o kanaatteyimki o yaniSaid nursi öyle basit isyanlara girecek adam degildi,cok zeki bir insandı<<bu konuda kaynak verebilirim eger arkadaslarımız arzu ederlerse bu arada sunu belirtmek isterimki bu bey dinle imanla mevzusu olab bir insan değilmiş sadece konuyu aydınlatma acısından konusmuş.bu konuda bir cok bilir kişi olayı yasayan olarak böyle konusmuştur ben bu kadarını yeterli buluyorum.önümüzde cok önemli bir kanıt var şimdi ikisaidden biri kürt isyancısı olarak yasamış ve ölmüş bir diğeri ise tamamen ayrı bir kulvarda yürümüştür bakalım ne imiş okulvar dilerseniz saidi nursiyi kısaca tanıyalım kendi hayatından kesitlerle1873 te bitlisin nurs köyünde dünyaya gelmiştir babası tarif edenler söyle tanımlıyormuşlar o çocuklarının bogazından haram lokma geçmemesine cok dikkat ederdi kendi tarlasına ineklerini ğötürürken ağızlarını bağlar tarlaya gidene kadar başka tarla sahiplerinin otlarından yememesisini hayvanların sağlardı.bu durum diğer köylüler tarafından biraz hayret biraz hayranlıkla izlenirdi.bu zahmatli işi yapmak için insanda müthiş bir Allah korkusunun olması gerekir.Çeşitli medreselerde ilim görmüştür kendisi bir tarikat seyhi asla olmaıstır bunu söylerken tarıkarlari küçük gördüğüm için süylemiyorum o kendisini böyle tanımlanmasını arzu etmemiştir.Abdulhamitle görüşmüştür .Bu görüşme hususunda çeşitli hikayaler uydurulmaktadır güya Abdulhamitten nefret ettiği için ona hakaret dolu olarak sitemlerde bulunmus.Bu insanlar çok siğ düşünce sekillerinin kurbanılar zira Fatih Sultan Memet bir gayri müslimi yanlış bir hüküm ile elini kestirdiğinde o zamanın kadısı fatihin konumuna bakmazsın şu hükmü dile getimiştir kısas yani FATİHİN elinin kesilmesi bu müçrimler o zamanda yaşıyor olsa idi o kadıyıda böyle yanlış düşünerek itham edeceklerdi herhalde b sonucta nemi olmus dersiniz gayri müslim bu adalet karsisında dili tutularak fatihi af attiğinini bildirmiştir.Abdulhamitle görüşmesinde dogu halkını eğitimine gerekli önemin verilmediğini bunun hoş olmayan durumlar doguracağinı bildirmiştir bu bir eleştiridir evet ama haklı bir eleştiri bu konuyu o zaman dile getrmek bir parca riski göze almak demek idi zira hakında arştırmalar yapılmış kendisini denemek için bilgi seviyesini ölcmek için ulema toplanıp gitmiştir onları müthiş bir zeka ile karsilamıs ulema pes dedirttiren cinsten şoke olmustur konunun ayrıntıları araştırılarak bulunabilir. bununlada kanılmamıs kendisi deliler hastanesine yatırtılmıs hastenin baş hekimi ise onun bir deli değil okuduğu kitapları sayfası sayfasına ezberlediği için bir dahi oldugunu günün gerekli mercilerine bildirmiştir.gelelim bu ziyaretin sonuclarına bu elestiri filiz vermiş VaN ve Erzurumdaki üniversitelerin planı gündeme tasınmıstır.DOĞUdaki rus istilasında onara karsi milis alay komutanı olarak görev almiş bu ugurda savaşmiş esir düşmüş sibiryaya sürgüne gönderilmiş daha sonra kacmıs Türkiyeye dönmüştür.bunlar tarihin zaptettikleri kayıt altına geçirdiği seylerdir o hiç bir zaman dış kuvvetleri dersteklememiştir .bunun aksini idda edenler tarihi okumamış bilinçsiz kişilerdir ve hep duyduklarıyla yetindikleri için bizim milletimizi yanıltıyorlar.dediklerimin ispatı bu sahsın yazı ve fikir cereyanı olan külliyatında mevcuttur.isteyenler bakıp görebilirler.nitekim bu zor günlerden sonra kendisi o zamanın cumhur başkanı olan Mustafa Kemal tarafından meclise davat edilmiş.meclis kursüsünde millet vekillerine yaptıkları bu zsayısız basarıdan sonra tesekür etmiş ve milletinize olan sadakatinizi yerinize getirdiginiz gibi rabbinize olan kulluk vazifelerinizide ihmal etmeyin zira sizi basarıya götüren en önemli etmen budur diyerek vekileri uyarmıstır nitekim vekiller bu hissiyetlı konusmadan sonra bir cogu namazlarına başlamıstır.bilinmeyen yönleri ile bu adam beni hep saşırtmıstır çünki kendisi benim babamın oğlu degil ben ise onun talebesi deglim.fakat hakkındaki bunca yalana katlanmam gerekmiyor tıpkı iftiraya uğtayan bir başka ateisti savuna bileceğim gibi bu adamın dogru yanlarını savunman gerekir.said nursi fen ilimleri hususundada bir cok kitapla haşır neşir olmuş adata medresesine sığmamıştır.bu yüzden cağının din adamlarını bu yönde uyarmıstır,ona göre osmanlıyı çöküşe hazırlayan cok önemli etmendir medreselerin bu ilimlerden uzak bir seyir gütmesi.bakınız kendisinin yakın arkadaslarından biri olan ORD.PROF.FAHRETTİN KERİM GÖKAY NE DİYOR<<Ben said efendiyi yalnız din adamı olarak degil,sosyal düşüncelere malik,kafasını işinlatmış bir iilim adamı olarak tanıdım<<kendisi istanbul valiliği,belediye baskanlıği, elcilik,bakanlık yapmıştır .ayrıca yeşilay kurucularındandiı bu ayrıntıyı geçmeden edemiycemki said nurside yeşilay kurucularındandır buna dair belge elimde mevcuttur.evet arkadaşlar aslında bir cok örnek elimde mevcuttur.ama ben bunları yazıyorum arzu edenler bu hayata yünelik bir cok bilgiyi araştırarak bulabilirler o küçük davaların küçük menfaatlerin adamı olmamış kendisine yakııştırılmaya calışılan bu iftiraların nedenli uydurmacan ibaret oldugunu seziyorum iftiralar tebessüm ettirecek cinsten bunu bir cok aydın sağ vaya sol duruslu sahıslar belirtmektedir.yeterki araştıralım .kendisini su carpıcı sözü ile paragrafımı bitimek istiyorum GELİN KARDEŞLERİM BENİ DİNLEYİN EGER YALNISIM VAR İSE BENDE CEKİNMEDEN BANA YALNISIMI BİLDİRİNKİ BENDE HAKİKATE DAHA YAKIN OLABİLEYİM ZİRA BENDE BİR KULUM YALNIS YAPMAKTAN KORKARIM BU KORKUM SİZDEN DEGİL ALEMLERİN RABBI OLAN ALLAHA VERECEGİM HESAPTANDIR O GÜN RABBİMİN KARSISINDA SÖYLEDİKLERİMDEN UtANMAMAK İÇİN YİNE ONA SİGINIRIM.gercek bu denildiği gibi biri olsa idi bunu söylemez ve daha komik bir inatla benim tek hakikat derdi arkadaslar lütfen akıllı olalım

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • 2 ay sonra...

Merhaba,

Allah rizasi icin Bediuzzaman hazretlerinin eserleri olan Risale-i Nurlar`a bir saatinizi ayirin ve inceleyin onlari.Tartisidiginiz konuda cok fazla bir birikimim olmamasina ragmen merak ediyorum bu mubarek kafasi bu kadar boluculuk ve kurt sempatizanligi ile dolu ve mesgulken nasil boyle eserleri yazabilmis acaba?Tam anlamayila kardeslik gibi birsuru Islam`ìn guzel yonlerini muhtesem bir dille ve egiticilikle anlatmis.Beni aydinlatin lutfen nasil olurda bir insanin iki zid seyde buyuk cabalari olabilir.Hos bana gore Risaleler onun hangi yonde bir caba icersinde oldugunu acikca gosteriyor ama bi de size sorayim dedim.Benim fikrime aksi bir fikri olanlar lutfen en az Risaleler kalinliginda kaynaklarla gelsinler................

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • 1 ay sonra...

esselam aleykum ne gariptir tarih tekerrürden ibarettir türkiyede nedense osmanlı sonrası insanlar bu denli ******* ifadeler kullanıyor ve garipki ithamda bulundukları kişi hakkında yada eserini hiç araştırmadan kulaktan dolma yada dolduruluşa getirilerek yorumda bulunuyorlar ne diyeyimki bir insan hakkında yorum yapacaksın eserini okumayacaksın hayatını araştırmayacaksın sonrada yıllardır devam ede gelen hayal mahsülü laflarla konuşacaksın açın beyler RİSALE-İ NUR u okuyun ve daha sonra yorum yapın binlerce davada yargılanan RİSAELE-İ NUR lar ve onun müellifi BEDİÜZZAMAN SAİD-İ NURSİ beraat üstüne beraat almıştır ki şunuda söyliyeyim askeri müdehale dönemlerindeki askeri mahkemeler dahi beraat vermiştir YAŞASIN ADELET ve onun adil hakimleri okuyun beyler ******* olmayın "İKRA" vesselam

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.