Φ suheda Gönderi tarihi: 18 Ocak , 2007 Gönderi tarihi: 18 Ocak , 2007 ************** Nefis kelimesi,ego veya kötü uygular anlamında değildir.Ego,nun arapçası Heva,dır, nefis değil.Tüm islami kaynaklarda, Musanın emri ile buzağııya tapınanlarla, tapmayanların birbirlerine girerek binlerce kişinin katledildiği anlatılır. Şimdiye kadar çevirdiğim her mealin sonuna kadar arkasındayım. Yine yanlış bilgiler veriyorsun. Bknz:Nefis:kişilik nefisne düşkün:bencil. nefsine uymak:bedeninin isteklerine uyup günah işlemek. nefis muhasebesi: İnsanın isteklerini, hırslarını ve yaptıklarını gözden geçirmesi, doğru veya yanlışlarını vicdanının süzgecinden geçirip bir değerlendirme yapması: Bakın Üstadın nefisi anlatan çok güzel bir şiiri vardır. Göğsü yakut ve safir Kapıda bir misafir Dedim:kimsin nesin sen? Dedi:şeytandan sefir Nefis isimli kafir..... Alıntı
Φ LUCAS Gönderi tarihi: 18 Ocak , 2007 Gönderi tarihi: 18 Ocak , 2007 Konumuza dönecek olursak;Araştırmacılar tüm semitik dinlerle eski çok tanrılı dinler arasındaki bağlantıları somut örneklerle hergeçen gün ortaya döküyorlar,ama akıllı insanın konunun uzmanı olmasına gerek yok tabi ki şüphe duymak için bile olsa.Tanrı yada tanrılara canlılardan kurbanlar sunma, ibadet için mabetler inşa edip yılın belirli günlerinde toplu halde ibadetler tertipleme, kutsal günler,kutsal yerler,kutsal taşlar.....liste uzayıp gider.... Alıntı
Φ kralx Gönderi tarihi: 18 Ocak , 2007 Gönderi tarihi: 18 Ocak , 2007 Konumuza dönecek olursak;Araştırmacılar tüm semitik dinlerle eski çok tanrılı dinler arasındaki bağlantılarısomut örneklerle hergeçen gün ortaya döküyorlar,ama akıllı insanın konunun uzmanı olmasına gerek yok tabi ki şüphe duymak için bile olsa.Tanrı yada tanrılara canlılardan kurbanlar sunma, ibadet için mabetler inşa edip yılın belirli günlerinde toplu halde ibadetler tertipleme, kutsal günler,kutsal yerler,kutsal taşlar.....liste uzayıp gider.... Bunun sebei ilahi dinlerin beşeri dinlerden yada beşeri inançlardan etkilenmiş olması değil.. Tam tersine beşeri dinlerin, ilahi dinlerden etkilenmiş olmasıdır.. Çünkü ilahi dinler beşeri dinlerden öncedir.. Adem aleyhisselam ilk insandır ve peygamberdir..! Saygılar.. Alıntı
Φ BrainSlapper Gönderi tarihi: 18 Ocak , 2007 Gönderi tarihi: 18 Ocak , 2007 Bunun sebei ilahi dinlerin beşeri dinlerden yada beşeri inançlardan etkilenmiş olması değil..Tam tersine beşeri dinlerin, ilahi dinlerden etkilenmiş olmasıdır.. Çünkü ilahi dinler beşeri dinlerden öncedir.. Adem aleyhisselam ilk insandır ve peygamberdir..! Kralx'ı alkışlıyoruz. Bir taraftan İslam bilimle çelişmez der, öbür taraftan hurafeleri gerçek diyerek buraya yazar. Çünkü dinden çıkmak kadar korkunç birşey yoktur. Halbuki din dediği şeyin sıradan bir insanın düşüncelerinden ibaret oılduğunu kabullenmek istemez. İslamiyet'in babası Museviliğe göre dünya M.Ö. 4000 yıllarında yaratılmıştır. Adam da yaratılışın 6. gününde. Tıklayınız. Yani şu anda dünya 6000 yaşındadır. Boşverin siz karbontestlerini, fosilleri, dinazor fosillerini falan. Hem dinazor da ne, var mı öööle bişey kutsal kitaplarda? Bing Bang teorisini de şimdilik boşverin, evrene atfettiği yaş tahmininde yanılıyor kesin, ama sonra işimize yarayabilir, "ol" vakasına bilimsellik katıyor, bir kenarda dursun. Semitik dinler Allah'ın dini diye birşey uydurmuş ya, ondan başka birşey doğru olabilemez. Dünyanın yaşı başı da ilgilendirmez semitik dinleri. Bu nedenle putperestlik semitik dinlerin kökü değildir de, semitik dinler putperstlere ilham vermiştir. İnançlı kişiler neden bilim adamı olamaz anlıyormusun kralx? Saygılar. Alıntı
Φ kralx Gönderi tarihi: 18 Ocak , 2007 Gönderi tarihi: 18 Ocak , 2007 Ben Kur'an-ı Kerim'e inanıyorum.. Allah'a inanıyorum.. Bu durumda Adem aleyhisselamada inanıyorum.. Adına ne dersen de ben inanyorum.. Sana bir soru.. Dünyanın ömrü ile ilk canlılığın başladığı zaman arasındaki geçen süreyi biliyor musun..? Yada bilim bu konuda ne diyor.. Saygılar.. Alıntı
Misafir aslan34 Gönderi tarihi: 18 Ocak , 2007 Gönderi tarihi: 18 Ocak , 2007 Konumuza dönecek olursak;Araştırmacılar tüm semitik dinlerle eski çok tanrılı dinler arasındaki bağlantılarısomut örneklerle hergeçen gün ortaya döküyorlar,ama akıllı insanın konunun uzmanı olmasına gerek yok tabi ki şüphe duymak için bile olsa.Tanrı yada tanrılara canlılardan kurbanlar sunma, ibadet için mabetler inşa edip yılın belirli günlerinde toplu halde ibadetler tertipleme, kutsal günler,kutsal yerler,kutsal taşlar.....liste uzayıp gider.... konumuza dönelim dönelimde ; İlahi dinler ile müşriki dinlerin arasında baglıntı kurmak gayet dogaldır bunu kimse inkar edemez. müşriki dinler İlahi Dinin yozlaştırılmış ve çarpıtılmış halidir zaten.bunun için 1400 sene önceye gitmek kafidir, fazla degil . "Allah'ı bırakıp da bir takım uydurma ilahlar mı istiyorsunuz?" SÂFFÂT SÛRESİ 86. Müşriki bir dinin temel karakterist özelligidir bu uydurma tavrı. bu konuyla alakalı dogru dürüst bir delil getirin bekliyoruz hala. Alıntı
Φ BrainSlapper Gönderi tarihi: 18 Ocak , 2007 Gönderi tarihi: 18 Ocak , 2007 konumuza dönelim dönelimde ; İlahi dinler ile müşriki dinlerin arasında baglıntı kurmak gayet dogaldır bunu kimse inkar edemez. müşriki dinler İlahi Dinin yozlaştırılmış ve çarpıtılmış halidir zaten.bunun için 1400 sene önceye gitmek kafidir, fazla degil . Tam tersidir. "Semavi" dinler "göksel/semavi" varlıklara tapınım esasını içeren putperest kültürlerin mirasıdır. bu konuyla alakalı dogru dürüst bir delil getirin bekliyoruz hala. Yukarıları oku. Nur, ışık. Mısır. Akhenaten vs.. Saygılar. Alıntı
Misafir aslan34 Gönderi tarihi: 18 Ocak , 2007 Gönderi tarihi: 18 Ocak , 2007 Tam tersidir. "Semavi" dinler "göksel/semavi" varlıklara tapınım esasını içeren putperest kültürlerin mirasıdır.Yukarıları oku. Nur, ışık. Mısır. Akhenaten vs.. Saygılar. açıkcası ben dahil birçok kişi bunları fazla ciddiye almazlar. siz tam tersi dersiniz ben onun tam tersi derim böyle sürüp gider.. isim benzerliginden dolayı kendini ilah edinmiş gibi görünüyor,( muhammed'le Abdullah benzemiyor başka bir benzer arayın).. Kur'an herkese açık, arkeoloji belirli kimselere. onlar birşey bulur ya da buldugunu iddia ederler sonra bunu açıklarlar dilini ise kimse anlamaz kendi çalar kendi oynar..iki gün sonra unutulur gider ilk degil böyle çalışmalar yani. saygılar.. Alıntı
Misafir bilimselci Gönderi tarihi: 19 Ocak , 2007 Gönderi tarihi: 19 Ocak , 2007 Kralx'ı alkışlıyoruz. Bir taraftan İslam bilimle çelişmez der, öbür taraftan hurafeleri gerçek diyerek buraya yazar. Çünkü dinden çıkmak kadar korkunç birşey yoktur. Halbuki din dediği şeyin sıradan bir insanın düşüncelerinden ibaret oılduğunu kabullenmek istemez. İslamiyet'in babası Museviliğe göre dünya M.Ö. 4000 yıllarında yaratılmıştır. Adam da yaratılışın 6. gününde. Yani şu anda dünya 6000 yaşındadır. Boşverin siz karbontestlerini, fosilleri, dinazor fosillerini falan. Hem dinazor da ne, var mı öööle bişey kutsal kitaplarda? Bing Bang teorisini de şimdilik boşverin, evrene atfettiği yaş tahmininde yanılıyor kesin, ama sonra işimize yarayabilir, "ol" vakasına bilimsellik katıyor, bir kenarda dursun. Semitik dinler Allah'ın dini diye birşey uydurmuş ya, ondan başka birşey doğru olabilemez. Dünyanın yaşı başı da ilgilendirmez semitik dinleri. Bu nedenle putperestlik semitik dinlerin kökü değildir de, semitik dinler putperstlere ilham vermiştir. İnançlı kişiler neden bilim adamı olamaz anlıyormusun kralx? Ben Kur'an-ı Kerim'e inanıyorum.. Allah'a inanıyorum.. Bu durumda Adem aleyhisselamada inanıyorum.. Adına ne dersen de ben inanyorum.. Sana bir soru.. Dünyanın ömrü ile ilk canlılığın başladığı zaman arasındaki geçen süreyi biliyor musun..? Yada bilim bu konuda ne diyor.. Yeryüzünde Yaşam Zaman Ölçeği (Zamanlar günümüzden önceki süreyi yıl olarak gösterir) 15.0 milyar Büyük Patlama 12.5 milyar Samanyolu’nun oluşması 4.55 milyar Güneş Çekirdeğinin oluşması 4.5 milyar Gezegenlerin oluşması 4.45 milyar Yerkabuğunun oluşması 4.0 milyar Yaşamın kökeni, kükürt bakterileri 2.5 milyar Çıplak bakteriler 1.7 milyar Mantarların görülmesi 1.3 milyar Bitkiler 1.0 milyar Deniz yosunları 670 milyon Hayvanlar 600 milyon İlk kabuklular 425 milyon Dişli balıklar 380 milyon Köpekbalıkları 370 milyon Balık-sürüngen arası erken amfibiler 310 milyon Sürüngenler 240 milyon Çağdaş amfibiler 235 milyon Dinozorlar 216 milyon Memeliler 150 milyon Kuşlar 216-45 milyonMemelilerin gelişimi Kanguru (keseliler) Köstebek, kirpi (böcekçiler) Fare, sıçan, sincap (kemirgenler) Primatlar (düz tırnaklılar) At, eşek, gergedan Fil, mamut Yarasalar Koyun, keçi, domuz, geyik Gelişmiş etçiller Balina ve yunuslar İnsanın Gelişim Zaman Ölçeği ~90 milyon Böcekçillerden Prosimianlar ~70 milyon Primatlar ~33 milyon Anthropoidler ~28-20 milyon Hominoidler’in ayrılması ~28 milyon Driyopithekus kolunun ayrılması 15-10 milyon Ramapithekus 8-5 milyon Hominidler 4-2.8 milyon Australopithekus Afarensis’in ortaya çıkışı ~2 milyon Homo Habilis’in ortaya çıkışı 1.9-1.7 milyon Homo Rudolfensis’in ortaya çıkışı 1.8-1.6 milyon Homo Erektus’un ortaya çıkışı ~700 bin Homo Sapiens’in (şu an ki insan) görülüşü ~200 bin Homo Sapiens Sapiens’in ortaya çıkışı Ankara üniversitesi bilimsel yayınlar. Alıntı
Φ LUCAS Gönderi tarihi: 19 Ocak , 2007 Gönderi tarihi: 19 Ocak , 2007 Zaten; ''Adem-Havva ilk insanlardır ve tüm insanlar bu iki insandan türemişlerdir'' kuramını kabul edersek bilimsellik bir yana yine kendi vicadanımıza ters düşmüş oluruz ki bu da sorgulamadan inanmanın sakıncalarından birini daha gündeme getirir. Alıntı
Φ BrainSlapper Gönderi tarihi: 19 Ocak , 2007 Gönderi tarihi: 19 Ocak , 2007 açıkcası ben dahil birçok kişi bunları fazla ciddiye almazlar. siz tam tersi dersiniz ben onun tam tersi derim böyle sürüp gider.. Beni söylediğimi arkeoloji ve tarih süreci kanıtlıyor. Seninkini kanıtlamaz. Ayrıca seninkininin "tarih olarak" anlattığı şeyi ortadoğu dışında bulamazsın. isim benzerliginden dolayı kendini ilah edinmiş gibi görünüyor,( muhammed'le Abdullah benzemiyor başka bir benzer arayın).. Daha cümleyi anlayamayan birisiyle "kavramları, inançları" tartışayım mı, yoksa "TÖMER diye biryer var. Türkçe ve bilimum dillerde kurs veriyorlar. Tavsiye ederim." mi diyeyim? Yoksa bu da mı alaya girer? Senin iddian, Muhammed'in babasının adı Abdullah, sakın Muhammed babasını İlah ilan etmiş olmasın gibi naif bir iddia. Kur'an herkese açık, arkeoloji belirli kimselere. onlar birşey bulur ya da buldugunu iddia ederler sonra bunu açıklarlar dilini ise kimse anlamaz kendi çalar kendi oynar..iki gün sonra unutulur gider ilk degil böyle çalışmalar yani. Unutulup gitmiyor. Bilgi birikimi diye birşey var. Saygılar. Alıntı
Φ enes.34 Gönderi tarihi: 19 Ocak , 2007 Gönderi tarihi: 19 Ocak , 2007 Beni söylediğimi arkeoloji ve tarih süreci kanıtlıyor. Seninkini kanıtlamaz. Ayrıca seninkininin "tarih olarak" anlattığı şeyi ortadoğu dışında bulamazsın.Daha cümleyi anlayamayan birisiyle "kavramları, inançları" tartışayım mı, yoksa "TÖMER diye biryer var. Türkçe ve bilimum dillerde kurs veriyorlar. Tavsiye ederim." mi diyeyim? Yoksa bu da mı alaya girer? Unutulup gitmiyor. Bilgi birikimi diye birşey var. Saygılar. Muhammed (as) babasını hiç tanımamış ki dediginiz olsun ben okudugumu anlıyorum ama siz benim dediklerimi anlamıyorsunuz. Yetim büyüdü bunuda mı inkar ediceksiniz....bir ironi olarak adam kendi isminin son harflerini ilah diye yutturmaya çalışmış olabilir dedim ... neyi kanıtlamış arkeoloji ve tarih süreci, Allah inancı sadece ortadoguda yok çelişkili açıklamalar yapıyorsunuz. tarihçiler Allah ismini Hz. İbrahim ve daha öte ad ve semuda kadar dayandırıyorlar.Siz bu ismin nerden geldigini mutlak arapçamı yoksa ibraniceden ya da süryaniceden mi alındıgı yollu çalışmalar yapılmıyormu sanıyorsunuz.Çalışmalar bu özel ismin Arap dilinin tam bir malı noktasında birleşiyor. Dil bilginlerinin Kur'an'daki kelimelerin hangisi arapçadan hangisi kendinden önceki dillerden geçtigine dair çalışmalar yapılmıyor mu sanıyorsunuz :? Allah ismi de Zatı gibi bilinmeyenlerle dolu insan için.... saygılar Alıntı
Φ enes.34 Gönderi tarihi: 22 Ocak , 2007 Gönderi tarihi: 22 Ocak , 2007 Katılıyorum arkadaşım...Öyle bilinmez bir şey ki herkes yorum yapıyor ve sonucunda en büyük kavgalarda oradan çıkıyor.... Saygılar evet malesef hayat bundan başka birşey de degil. malesefi sizin açınızdan söyledim. saygılar. Alıntı
Φ trevize Gönderi tarihi: 23 Ocak , 2007 Gönderi tarihi: 23 Ocak , 2007 ~700 bin Homo Sapiens’in (şu an ki insan) görülüşü ~200 bin Homo Sapiens Sapiens’in ortaya çıkışı Sayın bilimselci, homo sapiens sapiens nedir? Yani 700 bin yıl önce homo sapiens, yani günümüz insanı ortaya çıktığına göre. Belki bunu başka bir başlık altında açmam gerekiyor ama, şu anki ortalama insan zekasına sahip ilk insanın 700 bin yıl önce ortaya çıktığı mı söyleniyor? Bu konuda alıntı yapmak haricinde bilgisi olan varsa, öğrenmek isterim. Sayın BSlapper Museviler dünyanın yaşının (veya dünyadaki insanın yaşının) 6000 olduğunu söylüyorlar, bu tespitiniz doğru. Fakat sanıyorum hadislerde bu şekilde sene verilirken bazen ''sizin yılınızla şu kadar bin seneye denk gelen bir sene'' şeklinde tabirler var. Dünyanın 6 günde kurulduğunu anlatırken bu tabirleri unutmamak lazım. Belki henüz 365 güne karşılık gelmeyen daha uzun süreli yıllar mevcut idi, veya günümüzün (milyon-milyar) tarzı söylemleri olmadığından ancak böyle anlatıyorlardı. Veya içinde fazla değişiklik olmayan uzun yılları ''bir gün'' şeklinde geçiyorlardı. Veya Allah dünyayı, 6000 sene önce sanki 6 milyar yaşındaymış gibi ve içinde fosillerle yarattı. Herneyse, ben İslami kaynaklarda açıkçası bu konuyla ilgili fazla bilgi bulamadım. Konuştuğum bazı kişiler insanın 3 milyon yıldır dünyada olabileceğini söylediler, ama doğal olarak bir kaynak yok. Bu konuda bilgisi olan varsa paylaşımını rica ediyorum. Alıntı
Φ belkıs Gönderi tarihi: 31 Ekim , 2007 Gönderi tarihi: 31 Ekim , 2007 Selamlar birkaç gündür bu tartışmayı izliyordum . Der Spiegel’in makalesini birkaç kez okudum ancak, makaleye sorulması gereken sorular çelişkili bulduğum taraflar var bu makaleye inanan ve yayınlayan arkadaşlar lütfen, bu sorularıma cevap buyururlar mı ? 1- Makalede hiçbir şekilde yaratılış olayından bahsetmemekle birlikte, insanın ve yeryüzünün yaratılışı konusunda da net ifadelere yer verilmemiştir 2- Hz. İbrahim’i bilirsiniz Musa’dan önce yaşamıştır dinlerin babasıdır ancak Hz. İbrahim’den sadece tek cümlede es geçilerek bahsedilmiştir halbuki dinlerin tarihine baktığımızda Hz. İbrahim’in çok tanrılı dinlerle mücadeleye girdiğini görürüz . Kuranda verilen Hz. İbrahim’in tanrı bulma konusundaki örneğe baktığımızda bilhassa yıldızları , güneşi yani sizin deyiminizle “Eknatonu” kayboldukları için tanrı olarak kabul etmediği ve daha üstün bir güç aradığı açıkça ayette geçmektedir 3- Şu noktaya da dikkat çekmek istiyorum Sanki dinler tarihinin yani insanların tek tanrıya inanma tarihi Hz Musa döneminde başlıyormuş gibi makale ele alınmış diğer Musa öncesi kavimlerden hiç bahsedilmemiştir Hz. Musa öncesine kadar bir çok kavmin tek tanrıya inandığı görülüp peygamberlerin tebliğ görevlerinin bu yönde baskın olduğu vurgulanmaktadır Lütfen sorularımı sırasıyla cevaplandırırsanız ihya olacağım bilhassa 1. soru Saygılar Belkıs.. Alıntı
Φ sarıgöl Gönderi tarihi: 1 Kasım , 2007 Gönderi tarihi: 1 Kasım , 2007 Nefis kelimesi,ego veya kötü uygular anlamında değildir.Ego,nun arapçası Heva,dır, nefis değil.Tüm islami kaynaklarda, Musanın emri ile buzağııya tapınanlarla, tapmayanların birbirlerine girerek binlerce kişinin katledildiği anlatılır. Şimdiye kadar çevirdiğim her mealin sonuna kadar arkasındayım. Şimdi yukarıya aldığım alıntıdaki iddialı yazının sahibi vakti zamanında Tevrat'tan "TEKVİN'İ" Kur'an Kerimden "TEKVİR" suresi ile karıştırmıştır dolayısı ile kaale alınmaz ve ego'nun Arapçadaki karşılığı "HEVA" imiş bakalım öylemi. HEVÂ) Şahinin inişi gibi hızla süzülüp inmek; düşmek; yukarı fırlamak; yıldızların doğuşu ve batışı; mahvolmak; rüzgarın esmesi; kabın boş olması; hava gibi anlamlara gelir. Ayrıca boş, hava dolu, sonuçsuz, değersiz gibi anlamlara da gelir. Hevâ, nefsin şehvetlere eğilimi, keyfe düşkünlük, şehvete düşkün ve ilim sahibi olmadan sahibine hükmeden nefs anlamında Kur'anî bir kavramdır. Şimdi birde "NEFS"e bakalım. NEFS)Cahiliye dönemi Arap şiirinde daha çok birşeyin özünü, kendisini belirten zamir olarak kullanılan nefs kelimesi zamanla yirmiyi aşkın anlamı dile getirecek biçimde kullanılmaya başlandı. Ruh, can, kan, benlik, kalb, iç, kimse, büyüklük, yücelik, cevher, nefret, irade, kem göz, nefs kelimesinin dile getirdiği başlıca anlamlar arasındadır. Kur'an'da zamir biçiminden başka, ruh, can, iç ve kalb anlamlarında kullanıldığı da görülür. Felsefi düşüncenin yaygınlaşmaya başlamasından sonra kelime daha çok ruh karşılığında kullanılmaya başlandı; kelami, tasavvufi ve felsefi nazariyelerin konusu durumuna geldi. Kur'an'da nefs kelimesi çoğulu olan enfüs ve nüfûs biçimleriyle birlikte genellikle çeşitli varlıkların kendilerini belirtmek üzere kullanılır. Ama zaman zaman hayat ilkesi anlamında ruh, kalb ve iç anlamlarında kullanıldığı da görülür. Aslında "NEFS" in başka kullanımlarıda vardır şöyleki (Nefs'i Emmare,Nefs'i Levvame, Nefs'i Mutmaine, Nefs'i Radiye) dir. Şimdide "EGO" ya bakalım Türk dil kurumu (sözlük). EGO) isim, felsefe Latince. Şimdi birde "EGO"nun geniş bir tanımını yapalım bakalım "NEFS'E mi yakın yoksa HEVA'yamı". EGO) Latince bir kelime olan Ego, ben, benlik, kendilik demektir. Ego, egoizm, bencillik, id ve superego kelimeleriyle ilişkilidir. Egonun, bireyi diğerlerinden ayırt eden göreceli, soyut bir varlığı vardır. Ego insanın hem özne boyutunu tanımlayan irade, bilinç ve vicdanı hem de onun nesne boyutunu tanımlayan, dürtülerini, iç isteklerini, tutkularını, içsel enerji kaynaklarını içine alan çok boyutlu komplekstir. Yapısı emergent özellikte olduğundan, parçaların bütünleşmesi, etkileşimi ve gelişimi sonucunda görünür hale gelen misali varlıktır. Göreceli hakikatler üzerinden kıyas yoluyla, mutlak gerçekliği, anlama aracı olan egonun varoluş fonksiyonları, organizmanın kendi sınırlarını bilme kapasitesinden, deneyimlerinden bilgi toplayıp çıkarımlarda bulunmasından, içinde yaşadığı çevreye uyum sağlama kapasitesinden türevlenir. Bu kapasiteler, içgüdüsel olarak, dürtüler halinde diğer canlılarda değişik seviyelerde bulunur. Ancak insanda bu kapasiteler, dürtüler, istekler, eğilimler, biyopsikososyal gelişim esnasında ego dediğimiz bir yapı şeklinde kristalize olup örgütlenirler. Ego, hem öznel hem de toplumsal yaşamında, bireyin kendini tanımlayıp, anlamlandırabileceği ve koruyabileceği içsel olarak işleyen bir referans noktası oluşturur. İnsan benliğinin(kendiliğin) bir bileşeni olan Ego, sosyal çevreye uyumla ve sosyo-kültürel etkilerle modifiye edilip şekillenen kristalize olan(inşa edilmiş) benlik katmanıdır. Dinamik bir matriks olan ego çevreden gelen uyarıları, bilgileri filtre edip, yapılandıran işlemlerden oluşur. İnsanda arka planda otomatik olarak işleyen algılayıcı, seçici, düzenleyici ego sistemi, gerçekliğin filtresi ve editörüdür. Çevreden insana gelen uyarılar, ego filtrelerinde süzülüp, kontrolden geçtikten sonra, cevap üretilir. Egonun kendisi değil, düşünce, duygu ve davranış tarzları şeklinde etkileri gözlenebilir. Egonun şekillendiği sosyokültürel çevrenin inanç sistemleri ve ahlak anlayışı, onun gerçekliği filtre ve kontrol etme fonksiyonlarını etkiler. Bireyi ötekine karşı içsel koruyucu ve düzenleyici olan ego, iç ve dış gerçekleri, ya göz ardı eder, ya inkar ya da tahrif eder. Otomatik olarak işleyen ancak irade ve bilinçle kontrol edilebilir olan bu mekanizmalar, psikolojide ego savunma sistemleri olarak adlandırılır. İnsanların her biri, farklı ego filtrelerine ve kişilik ekranlarına sahiptir. Dolayısı ile böyle üstün körü yazılara itibar etmemek lazım Arapça biliyorum diyen herkesede aldanmamak gerekir. Alıntı
Φ sarıgöl Gönderi tarihi: 1 Kasım , 2007 Gönderi tarihi: 1 Kasım , 2007 Sevgili katakuta eline sağlık. Akhenaton hakkında ansiklopedik bilgi şu linkte var. Saygılar. "EBLA" Alıntı
Önerilen İletiler
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.