Φ sardunyam Gönderi tarihi: 25 Aralık , 2006 Yazar Gönderi tarihi: 25 Aralık , 2006 kontollü özgürlük faşizmi getirir... Özgülük kimsenin özeline girmek değildir, mahremine saldırmak değildir. Senin özgürlüğün benim özgürlüğüme müdahale ettiği yerde biter. Ayrıca bizim peygamberimiz özeldir diğerlerine benzemez gibi bir tabiri kimse kullanmadı ki müslümanlar için peygamberlerin hepsi saygındır. Hatta müslümanlar için her toplumun kendi değeri saygındır. Mesela Buda bize göre peygamber değildir ama Budistler için kıymetlidir ve biz ona hakaret ederek özgürlük adına çirkinlik sergilemeyiz. Bir operada peygamberlerin başını kesmeye cürret etmek ne sanattır, ne özgürlüktür. Eğer bunu savunuyorsanız yarın sizinde değerlerinizin kafasını kesmeye birileri cürret eder ve siz kimseye birşey anlatamazsınız. Özgürlüğünde sanatında ne olup ne olmadığını bilecek olgunluğa sahip buradaki bütün arkadaşlar. Bana kalırsa bunu destekleyenler kendi içgüdülerinde olanı görmekten dolayı haz duyanlardır. Bu opera bir nevi tatmin aracı olmuştur onlar için. Ayrıca sanat kutsal değildir. Aslına bakarsanız İslamın prensibinde kutsaliyet yoktur. Sadece saygı önemlidir. Ne mekanlar kutsaldır, ne de cisimler. Sanat bir kültür olayıdır insanların gelişimi için gereklidir. Tasavvufta en büyük sanatkar Allah'tır. Çünkü Yarattığı herşey bir sanat eseri gibi özel ve güzeldir. Ancak sanat özgürlük diyerek toplumları gerilime sokucu, şiddete özendirici, tahrik edici, saygısızlık içeren öğeler içeremez. Zaten bunları içeriyorsa o sanat sanat değildir. (görsel sanattan sözediyorum, ki sanatın pek çok çeşidini biliyoruz) Selamlar Alıntı
Φ onur0226 Gönderi tarihi: 25 Aralık , 2006 Gönderi tarihi: 25 Aralık , 2006 Özgülük kimsenin özeline girmek değildir, mahremine saldırmak değildir. Senin özgürlüğün benim özgürlüğüme müdahale ettiği yerde biter. Ayrıca bizim peygamberimiz özeldir diğerlerine benzemez gibi bir tabiri kimse kullanmadı ki müslümanlar için peygamberlerin hepsi saygındır. Hatta müslümanlar için her toplumun kendi değeri saygındır. Mesela Buda bize göre peygamber değildir ama Budistler için kıymetlidir ve biz ona hakaret ederek özgürlük adına çirkinlik sergilemeyiz. Bir operada peygamberlerin başını kesmeye cürret etmek ne sanattır, ne özgürlüktür. Eğer bunu savunuyorsanız yarın sizinde değerlerinizin kafasını kesmeye birileri cürret eder ve siz kimseye birşey anlatamazsınız. Özgürlüğünde sanatında ne olup ne olmadığını bilecek olgunluğa sahip buradaki bütün arkadaşlar. Bana kalırsa bunu destekleyenler kendi içgüdülerinde olanı görmekten dolayı haz duyanlardır. Bu opera bir nevi tatmin aracı olmuştur onlar için. Ayrıca sanat kutsal değildir. Aslına bakarsanız İslamın prensibinde kutsaliyet yoktur. Sadece saygı önemlidir. Ne mekanlar kutsaldır, ne de cisimler. Sanat bir kültür olayıdır insanların gelişimi için gereklidir. Tasavvufta en büyük sanatkar Allah'tır. Çünkü Yarattığı herşey bir sanat eseri gibi özel ve güzeldir. Ancak sanat özgürlük diyerek toplumları gerilime sokucu, şiddete özendirici, tahrik edici, saygısızlık içeren öğeler içeremez. Zaten bunları içeriyorsa o sanat sanat değildir. (görsel sanattan sözediyorum, ki sanatın pek çok çeşidini biliyoruz) Selamlar neden her müslümanın bunu peygambere yapılan bir saygısızlık olarak görmesi gerektiğini düşünüyorsunuz...siz öyle düşünüyorsunuz diye mi? neden peygamberin kesik başı figürü dine saygısızlık olarak algılanıyor?ben cevap veriyim:kendini bu sayede dini koruduğunu sanan insanların şekilciliği...kendini dindar görme ihtiyacı ,''dini vecibelerimi yerine getirmiyorum ama yine de dini savunuyorum'' diyerek bir yerlerden yırtma ihtiyacı....ne dindar olacak kapasiteye sahip olmak ne de dinsizim diyebilecek cesarete... ayrıca; bu mesele bir özgürlük sorunuysa özgürlüğüne kastedilenler o operayı izlemek isteyenler...kendini müslüman sananlar değil... merkel ne güzel demiş:herkes gitmeme hakkına sahip.... ama yooook... ben gitmiyorum,tasvip etmiyorum..başkası da gitmeyecek ve tasvip etmeyecek... ve ben sonra gelip burada özgürlükten dem vuracağım.... özgürlüğün ne olduğunu iyi biliyorum diyeceğim.... özgürlük anlayışınız da şekilci başka bir şey değil... herkes bunu bir tahrik unsuru olarak görür de neden ben bundan tahrik oluyorum diye sormaz....bunun nedenini de açıklayayım:topu başkasına atıp,sorumluluktan düşme ihtiyacı...sorumluluğu üstlenecek denli gereken gücü kendinde bulamamak.... toplumlar gerilir şiddete özenir,tahrik olur vs. diye herkes kalabalıklara uymak zorundadır...sivri uçlar törpülenir....uzun başakların başı kesilir... kimsenin kalabalıklardan sıyrılma,yükselme hakkı yoktur...bu yüzden bu yollu arayışlar da saçmadır... islamiyette mekanın ve cismin kutsallığı yoktur deniliyor da niyeyse kesik baş figürünün,bir putun başı korunur gibi korunduğunun farkına varılmıyor.... peygamberin bedenine tapıldığının farkına varılmıyor... son olarak tasavvufla konunun ne alakası var anlayamadım...birşeyler biliyorum demeye çalışmışsınız sanırım...ancak sırıtmış.... saygılar Alıntı
Φ sardunyam Gönderi tarihi: 25 Aralık , 2006 Yazar Gönderi tarihi: 25 Aralık , 2006 Sayın onur birşeyden anladığınız *** gelip burada ahkam kesiyorsunuz. Ben öyle istedim diye!!! varmı böyle bir tabir ya. Özgürlükten dem vuran sizsiniz, herkes gitmeme özgürlüğüne sahip diyen Merkel'e mi hizmet ediyorsunuz? Her müslüman bunu saygısızlık olarak görmeli diyede bir cümle kurmadım. Eğer özgürlükse savunduğunuz benimde bunu eleştirme özgürlüğüm var. Size ne oluyor da bu konuda bana karşı bir savunma ihtiyacı hissediyorsunuz. Kendinizi zorlamayın siz benim ne anlattığımı anlamamışsınız anlamadığınız konuda yorum yapmaya çalışarak kendinizi deşifre etmeyin. Böyle bir operayı sanat olarak görmüyorum, kabul etmiyorum, saygısızlık addediyorum. Ne olacak şimdide benim kellemimi keseceksiniz? Güldürmeyin beni... zorla kabul ettireceksiniz sanırım, Mr. onur... gitmiyorum, gideni tasvip etmiyorum gibi cümlelerde kurmadım. Sanırım diyaframınız iyi çalışıyor ki içinizden uyduruyorsunuz... benim yazımı okuyun ardından kendi yazınızı da okuyun ve eğer düşünebiliyorsanız biraz düşünün... Beni anlayabilenlere selamlar... Alıntı
Φ onur0226 Gönderi tarihi: 25 Aralık , 2006 Gönderi tarihi: 25 Aralık , 2006 Sayın onur birşeyden anladığınız *** gelip burada ahkam kesiyorsunuz. Ben öyle istedim diye!!! varmı böyle bir tabir ya. Özgürlükten dem vuran sizsiniz, herkes gitmeme özgürlüğüne sahip diyen Merkel'e mi hizmet ediyorsunuz? Her müslüman bunu saygısızlık olarak görmeli diyede bir cümle kurmadım. Eğer özgürlükse savunduğunuz benimde bunu eleştirme özgürlüğüm var. Size ne oluyor da bu konuda bana karşı bir savunma ihtiyacı hissediyorsunuz. Kendinizi zorlamayın siz benim ne anlattığımı anlamamışsınız anlamadığınız konuda yorum yapmaya çalışarak kendinizi deşifre etmeyin. Böyle bir operayı sanat olarak görmüyorum, kabul etmiyorum, saygısızlık addediyorum. Ne olacak şimdide benim kellemimi keseceksiniz? Güldürmeyin beni... zorla kabul ettireceksiniz sanırım, Mr. onur... gitmiyorum, gideni tasvip etmiyorum gibi cümlelerde kurmadım. Sanırım diyaframınız iyi çalışıyor ki içinizden uyduruyorsunuz... benim yazımı okuyun ardından kendi yazınızı da okuyun ve eğer düşünebiliyorsanız biraz düşünün... Beni anlayabilenlere selamlar... önceki yazınızda ''bana kalırsa bunu destekleyenler kendi içgüdülerinde olanı görmekten haz duyanlardır.bu opera bir nevi tatmin aracı olmuştur onlar için.'' demişsiniz.yani size göre operanın sergilenmesini destekleyenler,yani sizin gibi düşünmeyenler art niyetlidir...söyledikleriniz başka bir anlama gelmiyor...yani ben bu operayı bir sanat eseri olarak değerlendiremem ,hz. muhammed e yapılmış bir saygısızlık olarak değerlendirmiyor olamam... merkelin düşüncesini doğru kabul etmekle ona neden hizmet etmiş oluyoruym onu anlamadım...yani birinin düşüncesini kabul ediyor ve doğru buluyorsam onun hizmetkarı mı oluyorum? siz bu forumda birinin düşüncesini onayladığınızda onun hizmetine mi girmiş oluyorsunuz?''ama bu forumdakiler türk,merkel ise alman'' diye mi cevap vereceksiniz yoksa? operayı saygısızlık olarak kabul ettiniz diye neden ben sizin kafanızı kesmek isteyeyim bunu da anlamadım...bu cümleyi kurmak için baya uğraştınız sanırım... bu operanın sahnelenmesine karşı olmak direk operayı izlemek isteyenleri engellemek demektir.ne demek ''operaya gideni tasvip etmiyorum'' demedim.sanırım sözlerinizin ne anlama geldiğinin de farkında değilsiniz. her yazınızda birşeyler patlatıyorsunuz...bu yazınızdan da eksik etmemişsiniz...diyaframla ne alakası var allah aşkına yaaa:D benim yazımı da gayet iyi anlamışsınız....demagoji yapmanızdan belli... birşeyden anlamadığımı söylemişsiniz ki bu da doğru....anlayabilmem için önce yazdıklarınızın anlamlı olması gerekir... sonuç:beni kandırın..razıyım da...bari kendinizi kandırmayın.... Alıntı
Φ sardunyam Gönderi tarihi: 25 Aralık , 2006 Yazar Gönderi tarihi: 25 Aralık , 2006 önceki yazınızda ''bana kalırsa bunu destekleyenler kendi içgüdülerinde olanı görmekten haz duyanlardır.bu opera bir nevi tatmin aracı olmuştur onlar için.'' demişsiniz.yani size göre operanın sergilenmesini destekleyenler,yani sizin gibi düşünmeyenler art niyetlidir...söyledikleriniz başka bir anlama gelmiyor...yani ben bu operayı bir sanat eseri olarak değerlendiremem ,hz. muhammed e yapılmış bir saygısızlık olarak değerlendirmiyor olamam... merkelin düşüncesini doğru kabul etmekle ona neden hizmet etmiş oluyoruym onu anlamadım...yani birinin düşüncesini kabul ediyor ve doğru buluyorsam onun hizmetkarı mı oluyorum? siz bu forumda birinin düşüncesini onayladığınızda onun hizmetine mi girmiş oluyorsunuz?''ama bu forumdakiler türk,merkel ise alman'' diye mi cevap vereceksiniz yoksa? operayı saygısızlık olarak kabul ettiniz diye neden ben sizin kafanızı kesmek isteyeyim bunu da anlamadım...bu cümleyi kurmak için baya uğraştınız sanırım... bu operanın sahnelenmesine karşı olmak direk operayı izlemek isteyenleri engellemek demektir.ne demek ''operaya gideni tasvip etmiyorum'' demedim.sanırım sözlerinizin ne anlama geldiğinin de farkında değilsiniz. her yazınızda birşeyler patlatıyorsunuz...bu yazınızdan da eksik etmemişsiniz...diyaframla ne alakası var allah aşkına yaaa:D benim yazımı da gayet iyi anlamışsınız....demagoji yapmanızdan belli... birşeyden anlamadığımı söylemişsiniz ki bu da doğru....anlayabilmem için önce yazdıklarınızın anlamlı olması gerekir... sonuç:beni kandırın..razıyım da...bari kendinizi kandırmayın.... arkadaşım, kendin söylüyorsun işte "bana kalırsa diyorum" yani fikrimi söylüyorum. Özgürlükten atıp tutuyorken sıra benim fikrimi belirtmeme gelince neden duruyorsunuz. Her yazımda bişey patlatıyormuyum? İşte 2006 yılının espirisi budur. tebrikler. diyafram diyorum hani bazen ordan konuşur bazı insanlar, içses denir hatta, hani diyorum ordan mı birisi yönlendiriyor sizi. Operanın sahnelenmesine karşıyım, itirazın mı var... Karşı olma hakkınada sahibim, izlememe hakkınada, hatta bunu burada yazma özgürlüğümde var. Ama korkmayın benim yazımı okuyupta Almanya'da bu operaya gitmekten cayanlar olmaz. Neden illaki kişiselleşiyor tartışmanız, söyleyecek söz bulamadığınızda meseleyi neden bireyselleştiriyorsunuz? ben karşı olduğumu söylüyorum, sizde olmadığınızı söylersiniz gerekçelerinizi söylersiniz. Hani bu yüzden kellemimi keseceksiniz demiştim ya, anlamayacağınızı biliyordum söyleyim: özgürlük bu ya, hoşunuza gitmeyen şeyler söyledim bir opera düzenlersiniz orada benim kellemin kesilmesi sahnesi oynarsınız... Özgürüz ya nasıl olsa... Seni kandırmak mı, mümkün değil... ben hep kendimi kandırırım sen bakma bana... Alıntı
Φ onur0226 Gönderi tarihi: 25 Aralık , 2006 Gönderi tarihi: 25 Aralık , 2006 arkadaşım, kendin söylüyorsun işte "bana kalırsa diyorum" yani fikrimi söylüyorum. Özgürlükten atıp tutuyorken sıra benim fikrimi belirtmeme gelince neden duruyorsunuz. Her yazımda bişey patlatıyormuyum? İşte 2006 yılının espirisi budur. tebrikler. diyafram diyorum hani bazen ordan konuşur bazı insanlar, içses denir hatta, hani diyorum ordan mı birisi yönlendiriyor sizi. Operanın sahnelenmesine karşıyım, itirazın mı var... Karşı olma hakkınada sahibim, izlememe hakkınada, hatta bunu burada yazma özgürlüğümde var. Ama korkmayın benim yazımı okuyupta Almanya'da bu operaya gitmekten cayanlar olmaz. Neden illaki kişiselleşiyor tartışmanız, söyleyecek söz bulamadığınızda meseleyi neden bireyselleştiriyorsunuz? ben karşı olduğumu söylüyorum, sizde olmadığınızı söylersiniz gerekçelerinizi söylersiniz. Hani bu yüzden kellemimi keseceksiniz demiştim ya, anlamayacağınızı biliyordum söyleyim: özgürlük bu ya, hoşunuza gitmeyen şeyler söyledim bir opera düzenlersiniz orada benim kellemin kesilmesi sahnesi oynarsınız... Özgürüz ya nasıl olsa... Seni kandırmak mı, mümkün değil... ben hep kendimi kandırırım sen bakma bana... nerede kişiselleştirmi,şim ben konuşmayı... sizin özgürlüğünüze laf eden mi oldu?söylediklerinizi tartışıyoruz zaten... konuyu kişiselleştiren de sizsiniz....yok mr. onur lar,... birşeyden anladığın ... ...yok şu yok bu... sonra nedne konuyu kişiselleştiriyorsun? operanın sahnelenmesine karşı olabilirsin...ancak sahnelenmesini isteyenler art niyetli demeye getirirsen orada sözlerini eleştiririm.bunu da se3nin ifade özgürlüğüne saygısızlık olarak yorumlamana da itiraz ederim...demagoji derim... ayrıca... diyaframın iç sesle bi alakası yoktur... nereden uydurduydunuz bilmiyorum ama bir sözlüğe bakarsınız doğru cevabı bulursunuz... bana kalırsa diyerek söylediğiniz şeyler tartışmaya kapalı şeyler değil...eleştirilmez değil....tekrar ediyorum ifade özgürlüğüyle de bir alakası yok... merkel konusuna da cevap vermemişsiniz..bi kaç noktaya değinerek konuyu savuşturuyorsunuz...cevap verecekseniz tüm yazıma cevap verin Alıntı
Φ sardunyam Gönderi tarihi: 25 Aralık , 2006 Yazar Gönderi tarihi: 25 Aralık , 2006 sayın onur ilk başta siz kişiselleştirdiniz, "sen öyle istiyorsun diyemi" diyerek. ben kendi fikrimi yazıyorum. sizin hoşunuza gitmeyebilir bugüne kadar yazılarımda hep birşeyler patlatıyorsam neden bana cevap verme gereği duyuyorsunuz. Ben özgürlüğün toplumlar arasında gerginlik yaratacak türde hassas konuların keyfi sanatsal oyunlarda olmaması gerektiğini düşünüyorum. Sanat gerçekçidir ve öyle olmalıdır peygamberlerin başının kesilmesi birilerinin hoşuna gidiyor diye birileri bunu görmek istiyor diye böyle bir rezaleti gösteremezler. Özgürlük keyfi hareket etmek demek değildir. Toplumların ahlaki, insani, vicdani, hukuki kuralları vardır ben bunları tanımıyorum diyemezsiniz. İnsanlar vahşi hayvanlar gibi her istediğini yapma hakkına sahip değildir. Bireysel olarak toplumu rahatsız edici şeyler yapmadığınız sürece kendi özel hayatınız size ait onu istediğiniz gibi yaşarsınız. Ama keyfi isteklerinize özgürlük diyerek dinime, inandığıma, peygamberime hakaret edemezsiniz. Ben böyle düşünüyorum siz bundan rahatsız oluyorsunuz, ben böyle istiyorum diye değişmez zaten hiç birşey ama anlayamadığım bu meseleden neden bu kadar rahatsız olduğunuz ve sanıyorum la boheme arkadaşında çok mutlu oluyor? Hislerine tercuman oluyorsun galiba. Ne garip bu gibi meselelerde ben fikrimi belirtiyorum sonra bir kaç kişi bir olup bana olan kişisel tutumlarını açıkça sergiliyorlar. Sanırım bir kaç kişinin damarına basıyorum. Hayatında değer verdiği hiç bir şeyi olmayanlar başkalarının değerini anlayamaz ve saygı gösteremezler. Ve ben söyldiğiniz sözlerin hiç birine katılmıyorum. ayrıca fikirlerin savunucusu olmak demek birazda o fikre hizmet etmek demektir. Ancak hizmetkar başka birşeydir. Alıntı
Misafir bilimselci Gönderi tarihi: 25 Aralık , 2006 Gönderi tarihi: 25 Aralık , 2006 Hatta müslümanlar için her toplumun kendi değeri saygındır. Maide-51 “Ey inananlar! Yahudi ve hıristiyanları dost edinmeyin. Onlar birbirinin dostudurlar, sizden kim onları dost edinirse, o onlardandır.” Alıntı
Misafir aslan34 Gönderi tarihi: 25 Aralık , 2006 Gönderi tarihi: 25 Aralık , 2006 Sanat nesnel degilde ne?Eger nesnel olmasiydi bu oyun yapîlabilirmiydi? Bakin orada iki peygamber konu alinmis sadece Muhammet degil...Buda acik ve secik objectif oldugunu gostteriyor... --- Sanat yuzyillar boyunca iletisim araci olmusken nasil olsun isterdiniz KONTROLLU SANAT mi? ---Bu olayi kaldiramiyorsaniz bile bari bunu sanatta hersey mubah diyenlere saygi duyun!!! Tabiki sanat nesnel degil, hatta ''modern sanatın'' nesnel olması söz konusu bile degildir. Hiç bir insan faliyeti gerçegi oldugu gibi aksettirme kabiliyetine haiz degildir.Sanattın hisden uzak olması ne mümkündür.Ama az ama çok, his karıştırılmamış sanat olamıyacagı, buna ne kadar yaklaşırsa o kadar ''mükemmel'' olarak vasıflanacagı da bir gerçektir.Tabiki yaklaşırsa; hakiki manada. İki Peygamberin (as) alınmış olması nesnel oldugu anlamına gelmez.Burda ince bir çizgiyi kaçırmayalım; Muhammed (as)'e inananlar diger bütün Peygamberlere, arada fark görmeden inanırlar ve saygı duyarlar bu kesin bunda bir sorun yok.Lakin diger dinlere inananlar ( İahi) ontolojik olarak Muhammed'e inanmazlar, bu farkda az degildir. Modern sanatın tarihini kaç yıl geriye götürebiliriz.50 yıl, yada 100 mü belki 150 yıl falan.Yada nedir sanat ?, kime göre, ne sanattır. Bazı düşünceleri insanlara dayatıp, sonra da '' kontrollü sanat '' mı demek bir çelişki olsa gerek. Sanatın yüzyıllarca iletişim aracı olması, ajitasyonlara açık olması demek degildir. Eger bu şekilde icra ederse de bunu reddetme ve kınama hakkını da tanımak zorundadır. Olayın kalıdırılıp indirilecek bir tarafı bile yok benim açımdan.Sadece seküler bir kutsallık anlayışı içinde, sanat ne eylerse güzel eyler görüşünün yanlışlıgına dikkat çekmek isterim. Birde sanat ile zanaat arasında ne tür bir ilişki (varsa eger) var. bilgisi olan arkadaş varsa yazmasını isterim. saygılar. Alıntı
Φ onur0226 Gönderi tarihi: 25 Aralık , 2006 Gönderi tarihi: 25 Aralık , 2006 İki Peygamberin (as) alınmış olması nesnel oldugu anlamına gelmez.Burda ince bir çizgiyi kaçırmayalım;Muhammed (as)'e inananlar diger bütün Peygamberlere, arada fark görmeden inanırlar ve saygı duyarlar bu kesin bunda bir sorun yok.Lakin diger dinlere inananlar ( İahi) ontolojik olarak Muhammed'e inanmazlar, bu farkda az degildir. mozartı hristiyan kabul ederek nesnel davranamayacağını savunuyorsunuz sanırım... ancak mozartın eserinde ,hz. isa'yı da ,hz. muhammed'i de kesik baş figürüyle simgelemesi ,bu eserde her iki peygamberi de aynı zeminde değerlendirdiğinin (daha doğrusu değerlendirmeye çalıştığının) göstergesidir... nesnellik tanımınıza dayanarak bu tarafsızlığın mümkün olmadığını söyleyeceksiniz. ancak unutmamak gerekir ki sanatçının nesnelliği bir iddaadır..bir yargı değil...bunu başaramamış olabilir belki...ancak bu yine de eseri hazırlarken art niyetli olduğu anlamına gelmez...tam aksine nesnel davranmaya çalışması dahi art niyetten uzak olduğunun kanıtıdır... sanat eleştiriye elbetteki açıktır..ancak kınamaya değil... daha önce de söyledim,sanat eseri sanat açısından eleştirilir...kullandığı vasıtalar açısından değil... sanatı kınıyorsak ,kullandığı vasıtaları kınıyoruz demektir ki,bu da benim sanat anlayışımla bağdaşmaz...sanat kınanamaz...buna açık değildir bir kere... kötü sanat dediğimiz zaman anlatımdaki kötülüğü,sıradanlığı kastederiz...bir yetenek göremediğimizi kastederiz... sanat eserini incelemek bir tercihtir...merkel in de dediği gibi herkes operaya gitmeme hakkına sahiptir...bunun yanında ''neden böyle bir eser meydana getirilmiş '' demek bana pek mantıklı gelmiyor....eserde bizi rahatsız eden bir unsur varsa bunun eseri sergileyenleri pek de ilgilendirdiğini sanmıyorum... Alıntı
Φ onur0226 Gönderi tarihi: 25 Aralık , 2006 Gönderi tarihi: 25 Aralık , 2006 Kendine ve inandığı şeylere güvenen insanlar eleştirilere nasıl gelirse gelsin çok toleranslı yaklaşırlar... Ama eğer hala inandığından emin olamayanlar veya neden? niçin? nasıl? sorularına yanıt bulamamış insanlar veya topluluklar her gördüklerinden nem kaparlar... Onlar için bunlar tehlikedir çünkü akılllarındaki kapalı veya açık olmayan birşeyler ortaya çıkacak kuşkusuna kapılırlar... katılıyorum... Alıntı
Misafir aslan34 Gönderi tarihi: 25 Aralık , 2006 Gönderi tarihi: 25 Aralık , 2006 mozartı hristiyan kabul ederek nesnel davranamayacağını savunuyorsunuz sanırım...ancak mozartın eserinde ,hz. isa'yı da ,hz. muhammed'i de kesik baş figürüyle simgelemesi ,bu eserde her iki peygamberi de aynı zeminde değerlendirdiğinin (daha doğrusu değerlendirmeye çalıştığının) göstergesidir... nesnellik tanımınıza dayanarak bu tarafsızlığın mümkün olmadığını söyleyeceksiniz. ancak unutmamak gerekir ki sanatçının nesnelliği bir iddaadır..bir yargı değil...bunu başaramamış olabilir belki...ancak bu yine de eseri hazırlarken art niyetli olduğu anlamına gelmez...tam aksine nesnel davranmaya çalışması dahi art niyetten uzak olduğunun kanıtıdır... sanat eleştiriye elbetteki açıktır..ancak kınamaya değil... daha önce de söyledim,sanat eseri sanat açısından eleştirilir...kullandığı vasıtalar açısından değil... sanatı kınıyorsak ,kullandığı vasıtaları kınıyoruz demektir ki,bu da benim sanat anlayışımla bağdaşmaz...sanat kınanamaz...buna açık değildir bir kere... kötü sanat dediğimiz zaman anlatımdaki kötülüğü,sıradanlığı kastederiz...bir yetenek göremediğimizi kastederiz... sanat eserini incelemek bir tercihtir...merkel in de dediği gibi herkes operaya gitmeme hakkına sahiptir...bunun yanında ''neden böyle bir eser meydana getirilmiş '' demek bana pek mantıklı gelmiyor....eserde bizi rahatsız eden bir unsur varsa bunun eseri sergileyenleri pek de ilgilendirdiğini sanmıyorum... Mozartın İsevi olup olmaması sorun degildir,dinsizde olabilir ama nesnellik gibi bir iddiada bulunamaz.Kim olursa olsun bulunamaz , adını dogru koymak gerekir.Sanatın bir insan icrası oldugu, onun zaten kusurlu olması demektir, dedigim gibi nicelik degil ama sanatsal nitelikden ben bunu anlıyorum.Bu anlayış çerçevesinde eleştiri dışı bir sanat olamaz. Bir sanat eseri kötü olabilir, eh işte olabilir, iyide olabilir bunlar anlaşılır şeylerdir.Ama kusursuz olamaz....İşte karşı oldugum zihni durum bunun aksidir. Sanatın, sanat açısından eleştirisi dogrudur,ancak sanatın kınanmıyacagı dogru degildir.Eger ki siyasi nitelikler taşıyorsa bu çok daha kolay olur.( Mozart eserin sahibi olur olmaz,bu eser yada bir başkası ).Bu tavrı bizim isteyip istemememizde çokda önemli degil.İnsanların anlayış farkları oldugu bir gerçektir.Herkesten aynı yaklaşımları beklemek olanaksız. Bu ve bunun gibi eserlerin meydana getirilmiş olmasıda benim şahsi açımdan zerre dikkatimi çekmez.Ben sadece ''sanat''ın kutsanmaması gerektigi açısından yaklaştım meseleye. Alıntı
Φ GeceKuşu Gönderi tarihi: 25 Aralık , 2006 Gönderi tarihi: 25 Aralık , 2006 Bu operayı izleyenler ve .... İçimizde opera izleyip dinleyenler parmak kaldırsın lütfen... Alıntı
Misafir aslan34 Gönderi tarihi: 25 Aralık , 2006 Gönderi tarihi: 25 Aralık , 2006 Bu operayı izleyenler ve .... İçimizde opera izleyip dinleyenler parmak kaldırsın lütfen... ben izlemedim izlemem de, opera da beni baglamaz. üsütüme falan alınmadım,sadece söyleyeyim dedim. Alıntı
Misafir taurusmutis Gönderi tarihi: 25 Aralık , 2006 Gönderi tarihi: 25 Aralık , 2006 Bu operayı izleyenler ve .... İçimizde opera izleyip dinleyenler parmak kaldırsın lütfen... Canlı değil ama Tv'den izledim.. Alıntı
Φ GeceKuşu Gönderi tarihi: 25 Aralık , 2006 Gönderi tarihi: 25 Aralık , 2006 ben izlemedim izlemem de, opera da beni baglamaz.üsütüme falan alınmadım,sadece söyleyeyim dedim. Sevgili aslan ... Bağlamaz deyince espiri olsun diye yazıyorum... Bide bağlarlarsa işkence olur be kardeşim... Kimileri çığlık atıyor...kimileri böğürüyor... Dayanılamıyacak gibi gelebilir... Bağlamaması iyi bence... Alıntı
Misafir aslan34 Gönderi tarihi: 25 Aralık , 2006 Gönderi tarihi: 25 Aralık , 2006 Sevgili aslan ... Bağlamaz deyince espiri olsun diye yazıyorum... Bide bağlarlarsa işkence olur be kardeşim... Kimileri çığlık atıyor...kimileri böğürüyor... Dayanılamıyacak gibi gelebilir... Bağlamaması iyi bence... dedigim gibi opera beni ilgilendirmiyor. ama birilerinin ''sanat''ı kutsamasına, bu kutsallıgıda başkalarına dayatmasına ; bak buna dayanamam:) operanın ne oldugunu az çok acizane biliyoruz. Alıntı
Φ GeceKuşu Gönderi tarihi: 26 Aralık , 2006 Gönderi tarihi: 26 Aralık , 2006 dedigim gibi opera beni ilgilendirmiyor.ama birilerinin ''sanat''ı kutsamasına, bu kutsallıgıda başkalarına dayatmasına ; bak buna dayanamam:) operanın ne oldugunu az çok acizane biliyoruz. Dayatmalara karşı olmanız taktir edilecek bir durum... Sadece sizi bağlamayan durumlarda değil...Her konu ve anlamda olması da önemli olmalı... Ve sizin de böyle düşündüğünüzü ve davrandığınızı sanıyorum... *** dipnot:(Ben şahsınıza değil...bizim kültürel bakışımız açısından espiri yapmıştım...) kişisel kabul edilip yanlış anlaşılmak istemem... Alıntı
Misafir taurusmutis Gönderi tarihi: 26 Aralık , 2006 Gönderi tarihi: 26 Aralık , 2006 Sevgili aslan ... Bağlamaz deyince espiri olsun diye yazıyorum... Bide bağlarlarsa işkence olur be kardeşim... Kimileri çığlık atıyor...kimileri böğürüyor... Dayanılamıyacak gibi gelebilir... Bağlamaması iyi bence... Bir müzisyen olarak,başka bir müzisyenden böyle bir yorum okumak kötü geldi be arkadaşım.Saraydan kız kaçırmayı izlemiştim,ok sözlerini anlamadım ama bana tüm duyguyu aktarabilmişlerdi.. Neyse konu dağılmasın.Sevgilerimle.. Alıntı
Φ GeceKuşu Gönderi tarihi: 26 Aralık , 2006 Gönderi tarihi: 26 Aralık , 2006 Bir müzisyen olarak,başka bir müzisyenden böyle bir yorum okumak kötü geldi be arkadaşım.Saraydan kız kaçırmayı izlemiştim,ok sözlerini anlamadım ama bana tüm duyguyu aktarabilmişlerdi.. Neyse konu dağılmasın.Sevgilerimle.. Sevgili 'taurusmutis'; Eleştirini yürekten kabul ediyorum... Öyle düşünmediğimi bildiğin için yazdığını biliyorum... Espirisi bile rahatsız ediyor müzik adına öyle değil mi?... Ama bir dip not göndermiştim...Gözünden kaçmış olmalı.. Eskiden her pazar TRT2 ve TRT3 te sürekli izleme şansımız olurdu öyle değil mi?... Son yıllarda bu şansımızın azalması, hatta ortadan kalkmasının arkasında hangi nedenler olabilir sence... Kültür Bakanlığının yada TRT yönetiminin bu "bağlamaz" ve "dayatma " kabul eden bakış açıları etkili olmuş olabilir mi ki? Ve Sanatın kendi içinde değer bulan kavramları nasılda farklı değerlerin gölgesinde anlamını yitirip... Siyasi bakış ve kişisel eleştirilerin altında ezili veriyor... Oysa sanatı kendi içindeki değerleri ile değerlendirmek gerekli... dışına çıkıp başka amaçlara yamandığın da rahatsız edici olu veriyor... Parmak kaldırmaktan başlayıp...Espiriye uzanmamın ardında bu düşüncelerim yatıyordu.. Beni anladığını biliyorum...Aynı hassasiyeti ikimizde taşıyoruz... tam da "Carmine meo" yu dinlerken konuya dahil olduğumu bilmeni istiyorum... sevgiler.. Alıntı
Misafir taurusmutis Gönderi tarihi: 26 Aralık , 2006 Gönderi tarihi: 26 Aralık , 2006 Sevgili 'taurusmutis';Eleştirini yürekten kabul ediyorum... Öyle düşünmediğimi bildiğin için yazdığını biliyorum... Espirisi bile rahatsız ediyor müzik adına öyle değil mi?... Ama bir dip not göndermiştim...Gözünden kaçmış olmalı.. Eskiden her pazar TRT2 ve TRT3 te sürekli izleme şansımız olurdu öyle değil mi?... Son yıllarda bu şansımızın azalması, hatta ortadan kalkmasının arkasında hangi nedenler olabilir sence... Kültür Bakanlığının yada TRT yönetiminin bu "bağlamaz" ve "dayatma " kabul eden bakış açıları etkili olmuş olabilir mi ki? Ve Sanatın kendi içinde değer bulan kavramları nasılda farklı değerlerin gölgesinde anlamını yitirip... Siyasi bakış ve kişisel eleştirilerin altında ezili veriyor... Oysa sanatı kendi içindeki değerleri ile değerlendirmek gerekli... dışına çıkıp başka amaçlara yamandığın da rahatsız edici olu veriyor... Parmak kaldırmaktan başlayıp...Espiriye uzanmamın ardında bu düşüncelerim yatıyordu.. Beni anladığını biliyorum...Aynı hassasiyeti ikimizde taşıyoruz... tam da "Carmine meo" yu dinlerken konuya dahil olduğumu bilmeni istiyorum... sevgiler.. İçimi rahatlattın arkadaşım,birara yazanın sen olmadığını bile düşündüm.. Sevgiler,iyi geceler.. Alıntı
Φ sardunyam Gönderi tarihi: 26 Aralık , 2006 Yazar Gönderi tarihi: 26 Aralık , 2006 Maide-51 “Ey inananlar! Yahudi ve hıristiyanları dost edinmeyin. Onlar birbirinin dostudurlar, sizden kim onları dost edinirse, o onlardandır.” Sevgili güzel dost bu ayet ile benim söylediğim sözü nasıl karşı karşıya getiriyorsun dost edinmek başka birşey saygı göstermek başka birşey. Biz sadece dostlarımıza değil dost olmadıklarımızada ve onların anenelerine de, kendi değerlerine de saygı göstermek mecburiyetindeyiz. Bu o fikri benimsemek zorundasınız demek değil ki, saygı diyorum anlatamıyormuyum? Şimdi peygambere saygı duymuyorsunuz, söylemlerini benimsemiyorsunuz ben bunu anlayabiliyorum da, siz sevdiğime ve sevgime saygı duymakta neden bu kadar zorlanıyorsunuz? Kendine ve inandığı şeylere güvenen insanlar eleştirilere nasıl gelirse gelsin çok toleranslı yaklaşırlar... Ama eğer hala inandığından emin olamayanlar veya neden? niçin? nasıl? sorularına yanıt bulamamış insanlar veya topluluklar her gördüklerinden nem kaparlar... Onlar için bunlar tehlikedir çünkü akılllarındaki kapalı veya açık olmayan birşeyler ortaya çıkacak kuşkusuna kapılırlar... Sevgili by x man kendine ve inandığına güvenmek meselesi değil ki bu, bir kısım insanların opera ya da adına ne derseniz işte, öyle bir gösteride canları öyle istiyor diye milyonlarca insanın inandığı ve benimsediği, sevgi ile bağlandığı kişileri ve onlara bağlı olanları incitici gösteriler yapmasının kime ne faydası var. İnsanların özgürlükleri ve karşılıklı demokratik iletişimleri için saygı ve hoşgörüyü bir kenara bırakarısak bunun ardından hiç kimsenin hoşuna gitmeyecek gerilimler gelebilir. Benim peygamberime hakaret edilmesi ya da başkalarının inandığı kişileri eleştirmeleri onların değerinden hiç bir şey kaybettirmez. Benim inancımıda zayıflatmaz. Bakın bu forumda bile istediğimiz gibi yazamıyoruz birbirimize karşı hakaret içeren sözler kullandığımızda uyarı alıyoruz ya da uzaklaştırılıyoruz. Demek ki her şeyin bir kuralı var. Kimse canı öyle yapmak istiyor diye kalkıp burada uygunsuz yazılar yazamaz. En basiti bir internet ortamının bile kendi saygı kuralları var. Sizin söylediklerinizi beğenmiyorum diye sizinle alay edemem, sizde benimle alay edemezsiniz. Öyle değil mi? Selamlar Alıntı
Misafir bilimselci Gönderi tarihi: 26 Aralık , 2006 Gönderi tarihi: 26 Aralık , 2006 Sevgili güzel dost bu ayet ile benim söylediğim sözü nasıl karşı karşıya getiriyorsun dost edinmek başka birşey saygı göstermek başka birşey. Biz sadece dostlarımıza değil dost olmadıklarımızada ve onların anenelerine de, kendi değerlerine de saygı göstermek mecburiyetindeyiz. Bu o fikri benimsemek zorundasınız demek değil ki, saygı diyorum anlatamıyormuyum? Şimdi peygambere saygı duymuyorsunuz, söylemlerini benimsemiyorsunuz ben bunu anlayabiliyorum da, siz sevdiğime ve sevgime saygı duymakta neden bu kadar zorlanıyorsunuz? Doğru söylüyorsun güzel dost. Doğru bulmadıklarıma saygı duymakta çok zorlanıyorum. Diğer insanların doğru bulmadıklarına saygı gösremelerini anlamakta da çok zorlanıyorum. Bir misal; Laik olmama fikrine saygılı olmamı bekleyebilirmisin ? Olaki bir yanlışlığa düşmemek için "saygı" nın anlamını araştırdım: Her ne kadar terim genellikle kişiler arası ilişkilerde kullanılır. Buna göre Türk Dil Kurumu'nun saygı sözcüğüne verdiği tanımlar şöyledir: 1. Değeri, üstünlüğü, yaşlılığı, yararlılığı, kutsallığı dolayısıyla bir kimseye, bir şeye karşı dikkatli, özenli, ölçülü davranmaya sebep olan sevgi duygusu, hürmet, ihtiram. "Güzel dost"luğuna saygı duymamın nedeni ise ; Sen de "doğru bulduklarım", aydın tarafın çoğunluğu teşkil ediyor. Sevgilerimle... Alıntı
Φ sardunyam Gönderi tarihi: 26 Aralık , 2006 Yazar Gönderi tarihi: 26 Aralık , 2006 Teşekkür ediyorum bu hislerimiz karşılıklı... Fikirlerimiz kimi zaman karşılıklı kimi zaman çok farklı, ben sana ve düşüncelerine saygı duymamış olsaydım bugün birbirimize "güzel dost" diye hitap ediyor olmazdık. Oysa birbirimizden öğrendiklerimiz kazanımdı ve öğreneceklerimiz bitmedi. Benimde sende gördüğüm aydın ve insancıl yanındır beni sana yakın kılan. Oysa dünya görüşleri ile alakalı olsaydı dostluklar sanırım hiç kimse % 100 kendi fikrine uygun dost bulamazdı. Yani kimsenin dostu olmazdı. Birbirimizi anlamamaya çalışırsak kazanacak hiç bir şeyimiz yok ama anlamaya çalışırsak çok daha gelişmiş fikirler çıkacak ortaya. Yeni bilimsel tespiti okumuşsundur insan beyni ulaşacağı en iyi noktaya ulaşmış yani gelişmiş şimdi artık gelişmesi gerekenler çok başka şeyler. Alıntı
Misafir bilimselci Gönderi tarihi: 26 Aralık , 2006 Gönderi tarihi: 26 Aralık , 2006 Benimde sende gördüğüm aydın ve insancıl yanındır beni sana yakın kılan. Oysa dünya görüşleri ile alakalı olsaydı dostluklar sanırım hiç kimse % 100 kendi fikrine uygun dost bulamazdı. Yani kimsenin dostu olmazdı. Güzel dost, Bir çelişki gördüğümde onu belirtmeden edemiyorum. Yani ona saygı göstermekte zorlanıyorum. Çelişki şu: Aydın ve insancıl yanımız, aslında dünya görüşüdür. Gerçek dostluklar, bu iki temel dünya görüşü üzerine kurulmalıdır. Alıntı
Önerilen İletiler
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.